Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Agaclarin yok olusu...


Misafir birce

Önerilen İletiler

Ellenmez Ormani

 

İNSANLAR doluşup bozmadıkları için birçok nadide ağacın, bitkinin ve hayvanın yaşadığı ‘Ellenmez Ormanı’nı o sene koruma altına almaya karar verdiler.

 

Vali, ‘Tabiatı korumak bizim görevimizdir’ dedi.

 

Oraya kamyon kasası büyüklüğünde ‘Ellenmez Ormanı Koruma Alanı’ şeklinde büyük bir tabela diktiler.

 

Tabelayı görenler Ellenmez Ormanı’na bakmaya geldiler.

 

Gelip gidenler artınca yol yapıldı.

 

Yol yapılınca halk geldi.

 

Halk gelince kaldırım da koydular.

 

Kaldırımda yürürken kimse düşmesin diye elektrik direkleri dikip dört bir yanı aydınlattılar.

 

Yol yapılıp araçlar gelince, Ellenmez Ormanı’nın bir kısmını açıp ‘Otopark’ dediler.

Otopark yapılınca, otoparkçı kulübe istedi.

 

Kulübede çay satmaya başladılar.

 

Çay satılınca yanında gözleme, bazlama, mantı da verilmeye başlandı ve adı ‘Ellenmez Ormanı Aile Bahçesi’ oldu.

 

Aile bahçesine aileler gelince, o zaman ‘Aile geliyor, tuvalet de ister’ dediler.

 

Ormanı biraz daha açıp ‘WC-Tuvalet’ koydular.

 

Tuvaletçiye bir kulübe gerekti.

 

Tuvaletçi, Aile Bahçesi’nin semaverini çalınca karakol kurdular.

 

Karakol kurulunca orası ‘belde’ oldu.

 

Belde olunca ‘ilçe’ yaptılar.

 

İlçe olunca.....

‘Ellenmez Ormanı’ kalmadı.

 

Ağaçlar gitti, orman bitti, hayvanlar öldüler.

 

Vali, ‘Tabiatı korumak bizim görevimizdir’ dedi ve ilçenin girişinde bir yere ‘Hatıra Ormanı’ ektiler.

 

Kurudu.

 

Şimdi ‘Ellenmez Ormanı neresi?’ diyeceksiniz.

 

Gittiğinizde göreceksiniz.

 

İşte adresi:

 

Bodrum, Marmaris, Antalya, Alanya, Silifke, Anamur, Kemer, Didim, Kuşadası, Çeşme, Foça, Ayvalık, Ören, Edremit, Erdek, Yalova, Tuzla, Silivri, Şarköy...

 

Nereye gitseniz, ne yana baksanız orasıdır...

 

Bekir Coşkun - 27/02/2005

 

***

Yesil yok oldu

 

 

Yeni Camii`nin daha iyi görünmesi icin 2 cinar ve 4 cam agaci kesildi.Yemyesil görüntü ise artik anilarda kaldi.

 

Proje icin birkac agac daha kesecegiz

 

Denizli`de kentin göbegindeki Yeni camii`nin daha iyi görünmesi icin hazirlanan peyzaj projesi kapsaminda, 50-70 yaslari arasinda yetiskin 2 cinar ve 4 cam agacinin gece yarisi kesilmesine sivil toplum kuruluslari ve meslek odalari sert tepki gösterdi.

 

Denizli Orman Bölge Müdürü Adem Oklu, Yeni Camii`de gece yarisi yapilan agac kesimini dogru bulmadiklarini, bu tür kararlarin uzmanlar ile kamuoyununun görüsü alinarak uygulanmasi gerektigini söyledi. Denizli Cevre ve Orman Il Müdürü Yilmaz Kaplan ise, yerlesim yerlerinde yapilacak agac kesimlerinde kamuoyunun tepkisinin dikkate alinmasi gerektigini söyledi.

 

Emekli Isci 58 yasindaki Hakki Aras ise, bu camide namaz kildigini anlatirken " Agac kesen bas keser" diye fetva verenler utansin. Agaclarin kesilmesini siddetle kiniyorum. Ben bu camiye sürekli namaz kilmaya geliyorum. Cemaat de cok rahatsiz" diye konustu.

 

Bilgi verdik Agaclarin kesilmesine neden olan peyzaj projesini hazirlayan mimar Mustafa Yardim ise agac kesmeye devam edeceklerini söyledi.

 

Orman bölge Müdürlügü`nü ve Denizli Belediyesi`ni proje icin bilgilendirdiklerini savunan Yardim, " Karsidan bakildiginda cami meydana ciksin diye yaptik. Bu olayin neden bu kadar büyütüldügünü anlamadim ? Biz düzenlemeye devam edecegiz. Kötü görünüm iceren, kurumus birkac agac daha var, onlari da kesecegiz dedi.

 

Osman N. Boyaci-Ferah Isik/DHA 6 Nisan 2006

 

ellinizdeki resimleri saklayin, bir zaman gelecek soracaklar..

 

nasildi diye?

 

anlatiginizda inanilmayacak..

 

imkansiz denilecek

 

bizlerde diyoruz imkansiz, ayni anda görüyor izliyoruz...?

 

yavas yavas yok oluslari.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hani bazi filimlerde bazi sahneler vardir...

 

Üstüne gelen silahli adamlardan veya kendisini ezmeye calisan arabadan yada ne bileyim iste kurgulanmis birtakim yaratiklardan kacacak yeri kalmamistir kahramanin..

 

Kacmis kacmis nihayet gelip bir duvara dayanmistir...

 

Durumumuz bu.

 

Köseye skistik.

 

Bunaldigimizda kacacagimiz, kacip nefes alabilecegimiz yerler yok oluyor.

 

Etrafimiz duvara dönüsüyor. Mecazi anlamda degil... Gercek duvar. Betondan.

 

Ege ve Akdeniz`deki koylar bir bir imara aciliyor. Yani Kusadasi`nadaki Antalya`daki gibi koca koca oteller dikilecek o güzelim yerler.

 

Is ortasinda gözümüzü kapatip olmayi düsledigimiz yerler yok oluyor. Gidemesek de hic olmazsa hayallerimizde bizi bekleyen yerler...

 

Herhalde buradan kalkip agaclarin altina piknik yapmaya gidecek degildin, simdi ne güzel, yapilacak otellerde kalirsin iste! diyenler cikacaktir, oralari imara acan ziniyet yalniz degildir elbet. Iyi de bu binalar kus yuvasi misali agaclarin tepesine kondurulmayacak herhalde.

 

O koylarda tek agac kalmayacak. Kusadasi`nda nasil tek zeytin agaci kalmadiysa...

Gidip nereye bakacaksiniz otelin penceresinden?

 

Sagdaki soldaki öteki otellere mi?

 

Hem aksama kadar havuz basinda yatip, aksam acik büfeden tabagi doldurmaksa maksat... Bir de animatörler esliginde hoplayip ziplamaksa, bu otellerin o koylarda olmasiyla Konya Ovasi`nda olmasi arasinda hic fark yok. Gidin oraya yapin otellerinizi!

 

Fakat bu yakan, yikan, kesen bozuguncu zihniyetin bir iyi tarafi....! var ki elde kalanlara sükrettiriyorlar insani.

 

Mesela Istanbul`da sehir disindaki bos arazilere kurmayi akil ettiler yeni yerlesim yerlerini.

Maazallah misal Ayasofya Camii`ni, Dolmabahce Sarayi`ni yikip yerine site dikebilirlerdi.

Bu simdilik böyle tabii. Bugün basimizda agaci sevmeyenler var, yarin bakarsiniz tarihi sevmeyenler gelir , o da olur.

 

Pakize Suda

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hatıra Ormanı

 

Emniyet Teşkilatının 161. kuruluş yıldönümü nedeniyle

 

 

Gebze'de de bir dizi etkinlik ve törenler düzenleniyor. Buna göre, 5 nisan çarşamba günü İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde Polis Sergi Açılışı yapılacak, 6 nisan'da ise sırasıyla İlçe Kaymakamı M. Emin Avcı, Garnizon Komutanı Atilla Tuncer, Belediye Başkanı İbrahim Pehlivan, Cumhuriyet Başsavcısı ve ağır ceza reisi makamlarında ziyaret edilecek. 8 nisan cumartesi günü ise Balçık Köyü'nde Polis Hatıra Ormanı için ağaç dikimi yapılacak.

 

 

10.04.2006

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

atatrkagacevraylar38yy.jpg

 

 

Bina kaydırılacak

 

Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde, Köşk'ün hemen yanındaki Ulu Çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: Ağacın dalları uzamış binanın duvarlarına dayanmıştır. Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkansız olan bir emir verir:

 

"Ağaç kesilmeyecek, bina kaydırılacak."

 

Görev İstanbul Belediyesi'ne intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi sorumluluğunu üstlenir. Ünlü bestecimiz Ferit Alnar'ın kardeşi olan Başmühendis Ali Galip Alnar (bazı kaynaklarda Ali Nuri Alnar olarak geçer) yanına aldığı teknik elemanlarıyla Yalova'ya gelerek çalışmalarına başlar.

 

8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul'dan getirilen tramvay rayları döşenir. Santim, santim çalışılarak bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtturulur. Artık binanın raylar üzerinde kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir.

 

Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Büyük Atatürk ile birlikte, kardeşi Mahbule Atadan, Vali vekili Muhittin Bey, Emanet Fen Müdürü Ziya bey ve Cumhuriyet Gazetesi Başmuhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 m. civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve Ulu Çınar Ağacı'da kesilmekten kurtulur.

 

Atatürk ve Yalova konusunda önemli araştırmalara imza atan Araştırmacı-Yazar Ahmet Akyol'a göre, Köşk'ün yürütülmesi işlemi iki safhada yapılır. 8 Ağustos 1930 tarihinde öncelikle yapının teras bölümü (toplantı salonu olarak kullanılan, üç yanı camlarla kaplı bölüm) kaydırır. Geri kalan iki gün içerisinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlanır. Ahmet Akyol'un bu görüşünün doğru olabileceği bazı resimlerden anlaşılmaktadır.

 

Köşk kaydırılması olayı 10 Ağustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde aynen şu şekilde yer almıştır.

 

"Gazi Hazretlerinin Köşkü nakledildi.

 

Gazi Hazretlerinin Yalova'daki köşkünün yürütülme ameliyesi dün muvaffakiyetle icra ve ikmal edilmiştir.

 

Kendileri de bu ameliyeye bizzat nezaret etmişlerdir."

 

10 Ağustos 1930 tarihli gazetedeki bu haberi okuyanlar ülkenin içinde yaşadığı onca önemli meseleler arasında, bu olayın o tarihte ne ifade ettiğine belki bir anlam veremediler. Belki de, bir çınar ağacının bir metrelik dalının kesilmemesi için bir köşkün kaydırılmasını hayretle karşıladılar.

 

Çünkü, o devirde ne ozon delinmesi vardı, ne global kirlilik, ne asit yağmurları, ne orman katliamı... Dünyada hiçbir ülkenin hiçbir devlet başkanının gündeminde dahi yoktu, ÇEVRENİN ÖNEMİ. Yalnızca bir ülkenin kurtarıcısı milletini özgürlüğe, bağımsızlığa kavuşturmak için mücadele veren, bir karış toprağını, bir tutam yeşilini koruyan tek bir liderdi. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.

 

Bu lider, Dünya ülkelerinin henüz 1970'li yıllardan sonra anlayıp düşünmeye başladığı çevrenin önemini 1930'lu yıllarda benimsiyor, "Çevreyi korumak aklın gereğidir" özdeyişi ile yalnızca Türk insanına değil, tüm dünya ülkelerine çok önemli bir mesaj veriliyordu.

 

:clover:

 

Bu yazilari net sayfalarinda okuyabiliyoruz..

 

O vakitler evlerin zemini yoktu deniliyor.. dogru.

 

Fakat bu zamanda var olan araclar makinalar vs.. de yoktu.

 

Düsünenler birseyi yok etmeden düzeltme cabasini gösterenler vardi.

 

Kisitli imkanlari ile yasatanlar vardi...

 

atatrktarihimuze19983kc.jpg

 

eski zaman eski cag diyenlere...

yine net sayfalarindan..

 

2 Mart 1998 tarihinde ulusal televizyonlarda yer alan Amerika'da tarihi bir müzikholün raylar üzerinde elli metre kaydırdığı haberi yayınlandı. 68 yıl önce Atatürk'ün gerçekleştirdiği bir olay 1998 yılında, 2000 li yılların teknolojisi ile ancak uygulanabiliyordu. Üstelik bu olay bir ağacı, bir canlıyı kurtarmak amacıyla değildi...

 

Ne mutlu ki, Atatürk gibi bir yol göstericimiz, bir önderimiz var. Bir ağaç dalı için verilen bu emek aslında tüm dünya insanları duyurulmak istenen bir çevre anlayışının göstergesidir.

 

Umuyoruz ki, Türk milletinin kurtarıcısı bu büyük liderin örnek alınan tüm özellikleri içinde doğa sevgisi ve çevre anlayışı tüm gönüllerde ölümsüzleşsin.

 

:clover:

 

Yeni Camii`nin daha iyi görünmesi icin 2 cinar ve 4 cam agaci kesildi.Yemyesil görüntü ise artik anilarda kaldi.

 

"daha iyi görünmesi icin" ....?

 

benim aklim buna ermedi gitti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...

Bu sene 1570 ormanda yangın çıktı

 

 

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, “Bugün itibariyle Türkiye genelinde 1570 adet orman yangını çıktı. Bu yangınlarda yaklaşık 4 bin hektar alan yandı” dedi.

 

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde incelemelerde bulunan Orman Genel Müdürü Kahveci, Kuşadası, Bodrum ve Kaş'ta çıkan orman yangınlarının tamamen kontrol altına alındığını, söndürme çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Hava sıcaklıklarının arttığı dönemlerde, Türkiye genelinde günde ortalama 15-16 adet orman yangını çıktığını bildiren Kahveci, 2006 yılının başından beri çıkan yangınlarla ilgili şu bilgileri verdi:

 

“Bugün itibariyle Türkiye genelinde 1570 adet orman yangını çıktı. Bu yangınlarda yaklaşık 4 bin hektar alan yanarak zarar gördü. Kuşadası, Bodrum ve Kaş'ta çıkan son üç yangın, bugün itibariyle herhangi bir yerleşim merkezine zarar vermeden tamamen kontrol altına alındı. Bu sıcak havalarda her an, her yerde yangın çıkma riski bulunuyor.”

 

HAFTA SONLARI ORMAN YANGINLARINDA ARTIŞ

 

Orman Genel Müdürü Kahveci, özellikle hafta sonları yangın sayılarında çok ciddi artışlar olduğuna dikkati çekerek, bu artışın, vatandaşların serinlemek ve piknik yapmak amacıyla hafta sonlarını ormanlarda geçirmelerinden kaynaklandığını düşündüklerini söyledi.

Birçok yangının çıkış nedeninin vatandaşların ihmal ve dikkatsizliğinden kaynaklandığını gördüklerini ifade eden Kahveci, yangınlar açısından çok riskli bir dönem geçirildiğini belirterek, şöyle dedi:

 

“Hava sıcaklıklarının son derece arttığı ve orman yangınları yönünden en kritik ve hassas dönem geçirdiğimiz şu günlerde, vatandaşlarımızın çok daha uyanık ve hassas olmasını istiyoruz. Vatandaşlarımızın her hangi bir yangın görmeleri durumunda “Alo 177” bizi haberdar etmesini bekliyoruz.”

 

SON ÇIKAN BÜYÜK YANGINLAR

 

Kahveci, Antalya'nın Kaş ilçesindeki yangının çıkış nedeninin yıldırımdan kaynaklandığının belirlendiğini hatırlattı.

Diğer iki büyük yangının çıkış nedenlerinin kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı vatandaşların tarlalarından çıktığının sanıldığını ifade eden Kahveci, “Bunların ihmal ve dikkatsizlik olduğunu düşünüyoruz. Bir tanesinin enerji nakil hatlarındaki tellerin kopmasıyla çıktığı şeklinde ifadeler ve bilgiler var. Bu konudaki araştırmalarda sürüyor” diye konuştu.

 

ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELEDE TÜRKİYE'NİN DURUMU

Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadele konusunda, aynı iklim şartlarında bulunan ülkelere göre çok iyi durumda olduğuna işaret eden Helvacı, şunları söyledi:

 

“Orman yangınları konusunda Türkiye'nin aynı iklim kuşağında olan ülkelerin yanan alanlarına bakıp, bizim ülkemizdeki yanan alanlara bakarak karşılaştırdığımızda, bu ülkelerin arasında en az ormanı yanarak zarar gören ülke Türkiye'dir. Şu anda İspanya'daki yanan orman alanı 70 bin hektarı geçti. Portekiz'de 40 bin hektarın üzerinde, bizim ülkemizde bu rakam sadece 4 bin hektardır. Türk halkının, ormancısıyla işbirliğiyle Türkiye'deki orman yangınlarıyla mücadelede çok iyi bir durumda olduğumuzu söyleyebiliriz.”

 

MERYEM ANA EVİ” YAKININDA ÇIKAN ORMAN YANGINI

Orman Genel Müdürü Kahveci, “Meryem Ana Evi” yakınlarında çıkan orman yangınına değinirken de “Meryem Ana Evi”nin olduğu alanın kültür yönünden fevkalade önemli bir alan olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

 

“Biz, yangınlarda o alanın yanmaması için de orada özel bir gayret gösterdik. O binanın yanmaması için arazözlerimizi evin etrafında konuşlandırdık. Helikopterlerimizi de oraya yönlendirerek, havadan ve karadan o binaların yanmaması için özel bir gayret gösterdik. Yaşanan durumun, bizim çalışmamızın ve gayretimizin bir sonucu olduğunu düşünüyorum.”

 

Hürriyet/27.08.06

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

haklısınız birce

atalarımız yıllarca dinimizin gereği kıyamet koparken elinizde fidan varsa dikin sözünü düstur alarak ağaca ve yeşile değer vermiş..ama biz ağaç kesip heryere betonarme yapıyoruz.atamızın bina kaydırılacak hatırasıda çok hoşuma gitti..emeğinize sağlık

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Birce gerçekten de çok güzel bir konuya değinmişsin.Özellikle son günlerde birbiri ardına çıkan ve günlerce söndürülmeye çalışılan orman yangınlarını görüyoruz. Hani ''TÜRKİYE ÇÖLLEŞİYOR''diye söylenip durur.Kimileri 20 yıl sonra kimileri 50 yıl sonra çölleşeceğiz diyor. Sanırım bu fazla uzamayacak bu gidişle.

 

Güzelim sahillerimize insanlar girmesin diye dikkt köpek var diye levhaları astılar insanlar korksun diye.Santraller diktiler insanlar zehirlensin diye.Mavi ile yeşilin arasına büyük büyük betonlar diktiler.Kıydılar bütün güzelliklere.Ormanlara dozerlerle girdiler. Bide yangınlar çıkınca ''Eyvah eyvah ormanlarımız yanıyor biz çok üzülüyoruz '' edebiyatı yapıyorlar.Onlar yanan ormanlardan ne kadar arazi kaparız ne kadar bina yaparız ne kadar para kazanırız hesabı yapıyorlar.

 

 

 

"orman niteliğini kaybetmiş veya orman kadastrosu dışında kalıp,zilliyet olarak halkın tasarrufu altında olan yerlerin,fiili olarak tasarruf sahiplerine devrini(satışını) öngören yasa" yani bilinen adıyla B 2 yasası sizce ne kadar doğru?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunlar insanın huzurunu güvenini yaşama sevincini elinden almak istiyorlar o ağaçlar o yeşilim o hava insana hayatın ne kadar anlamlı yaşanabilir olduğunu gösteriyor ama onlar birer birer ellerimizden kayıp gidiyor ve engel olamıyoruz yürüyoruz bağırıyoruz ama nedense olmuyor.

bi ara bazı duyumlarar göre yunanistanın gizli servisinden gelip yakmışlar

daha sonra bizimkiler yakmış oraları habire her yaz böyle olurmuş diorlar ama ne olursa olsun kim hangi devlet olursa olsun YEŞİLSİZ OLMAZ YEŞİLE DOKUNANIN ELİ KIRILSIN ORMANLARIMIZ YOK OLMASIN HAYATIMIZI YAŞAMA SEVİNÇİMİZİ BIRAKIN..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu ülkede neden önlemler yangınlar çıkmadan önce alınmıyor ?

 

çünkü binbir dalavere ile yok edilip oraya turistik otel yapılması gerekıyorda ondan..

 

ölüdenız deki ormanın yok edılmesı gibi :angry:

 

hangi orman?

 

olan ormanlarımıza girebiliyor muyuz ki

 

Antalya ya gidenler bilir..ormanlık alanların çoğu buyuk oteller tarafından kapatılmış,sadece yanından geçebılıyorsunuz,heryer telle örgülü..Antalya Belek te yürüyün ormanlık alan var yolun kenarında insanın şöyle bır uzanası gelıyor çimenlere ama tellerle örülü..

 

denıze gıreceksınız oteller denızıde çevrelemiş geçmek yasak..halka ufacık bı plaj bırakılmış :angry:

 

 

 

vergileri ne için ödüyoruz ki

 

yabancılar ıstediği gibi ormanlarımızı denizimızı gezerken bız seyredıyoruz ancak :angry:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 ay sonra...
Yesil yok oldu

 

 

Yeni Camii`nin daha iyi görünmesi icin 2 cinar ve 4 cam agaci kesildi.Yemyesil görüntü ise artik anilarda kaldi.

 

Proje icin birkac agac daha kesecegiz

 

Denizli`de kentin göbegindeki Yeni camii`nin daha iyi görünmesi icin hazirlanan peyzaj projesi kapsaminda, 50-70 yaslari arasinda yetiskin 2 cinar ve 4 cam agacinin gece yarisi kesilmesine sivil toplum kuruluslari ve meslek odalari sert tepki gösterdi.

 

Denizli Orman Bölge Müdürü Adem Oklu, Yeni Camii`de gece yarisi yapilan agac kesimini dogru bulmadiklarini, bu tür kararlarin uzmanlar ile kamuoyununun görüsü alinarak uygulanmasi gerektigini söyledi. Denizli Cevre ve Orman Il Müdürü Yilmaz Kaplan ise, yerlesim yerlerinde yapilacak agac kesimlerinde kamuoyunun tepkisinin dikkate alinmasi gerektigini söyledi.

 

Emekli Isci 58 yasindaki Hakki Aras ise, bu camide namaz kildigini anlatirken " Agac kesen bas keser" diye fetva verenler utansin. Agaclarin kesilmesini siddetle kiniyorum. Ben bu camiye sürekli namaz kilmaya geliyorum. Cemaat de cok rahatsiz" diye konustu.

 

Bilgi verdik Agaclarin kesilmesine neden olan peyzaj projesini hazirlayan mimar Mustafa Yardim ise agac kesmeye devam edeceklerini söyledi.

 

Orman bölge Müdürlügü`nü ve Denizli Belediyesi`ni proje icin bilgilendirdiklerini savunan Yardim, " Karsidan bakildiginda cami meydana ciksin diye yaptik. Bu olayin neden bu kadar büyütüldügünü anlamadim ? Biz düzenlemeye devam edecegiz. Kötü görünüm iceren, kurumus birkac agac daha var, onlari da kesecegiz dedi.

 

Osman N. Boyaci-Ferah Isik/DHA 6 Nisan 2006

 

gecen yil bu haber gazetelerde yer almisdi...

 

Belediye Başkanı Nihat Zeybekci'den Açıklama

 

 

 

Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Delikliçınar Meydanı Yeni Camii önünde ağaçların kesilmesiyle ilgili olarak bazı yerel ve ulusal yayın organlarında yer alan haberlerin insaf sınırlarını aştığını belirterek, “Denizli Belediyesi’nin hiçbir haberi olmaksızın hiçbir arkadaşımızın böyle bir talimat vermemesine rağmen biz yapmışız gibi söylenmektedir’’ dedi.

 

Başkan Zeybekci, Denizli Belediyesi Meclis Salonu’nda, nisan ayı toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, basında yer alan haberleri üzüntüyle gördüğünü, insanların yaşama hakkıyla eşdeğer gördüğü bilgi alma hakkının sabote edildiğini kaydetti.

Konuyla ilgili açıklamayı meclis üyeleri ve kamuoyu ile paylaşmak için yaptığına dikkat çeken Zeybekci, şöyle dedi:

 

“Bu bilgiyi, bazı yerlerde bilmeden konuşulan bazı yerlerde kasten konuşulan ve yapılan açıklamaları sizlerin huzurunda kınadığımı halkın doğru bilgi ve haberle karar vermek gibi insani bir niteliğinin karalandığını ve sabote edildiğini sizlerle paylaşmak için sunuyorum.’’

 

-İNSAFA DAVET EDİYORUM-

 

Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Denizli Delikliçınar Meydanı Yeni Cami avlusunda, Denizli Belediyesi’nin ağaç katliamı yaptığı, tarihi çınarlarını kestiği ve bunları katlettiği yönündeki haberlere üzüldüğünü söyledi.

Bazı yayın kuruluşlarında konuyla ilgili yer alan haberleri meclis üyelerine gösteren Başkan Zeybekci, şöyle devam etti:

 

“Üzülerek gördük ki çok itibarlı ve doğru haber ürettiğine inandığımız ulusal basınımızda bu haber çok kötü şekilde yer aldı. (Günahtır, ağaçlar cami önündeydi artık yok, cami görünsün diye, artık yeşillik kalmadı) diye devam eden birçok haberler var. Öncelikle insaf diyorum insafa davet ediyorum. Denizli Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü, 2 yıl içinde 30 binin üzerinde ağaç dikti. Muhtelif yerlerde yaptığımız düzenlemelerle, kesmiş olduğumuz ağaçların yerine, bire bin oranında ağaç ve yeşillendirme yoluna gittik. Bu şehirde palmiyeler çok başarılı bir operasyonla, şehir girişlerine kaydırılıp güzel görüntü sağlandı.’’

 

-AĞAÇ KESİMİNİ ÖNLEDİK-

 

Delikliçınar Cami önündeki, bitkilendirme ve ağaçlandırma faaliyetleri için yetkililerin kendisiyle görüşmeye geldiğini ifade eden başkan Zeybekci, “Burası, maalesef hiçbir peyzaj ve park bahçe uygulamasına uymamaktadır. Bunun için buradaki yetkili arkadaşlarımız, Denizli Belediyesi’ne gelerek şehrin muhtelif yerlerine yaptığımız güzel düzenlemeleri, bu camiinin çevresinde yapmamız gerektiğini bize hatırlatıp uyarıda bulundular’’ dedi.

 

Başkan Zeybekci, uyarının ardından, park bahçelerden sorumlu başkan yardımcısıyla görüşerek Park Bahçeler Müdürlüğü’nün, camii derneğiyle tek tek herşeyin tespit edilerek ardından bir düzeltmenin yapılabileceğini ziyarete gelen yetkililere ilettiklerini kaydetti.

Bundan sonraki gelişmelerin belediyenin bilgisi dışında gerçekleştiğini ifade eden Zeybekci, şöyle dedi:

 

“Ama Denizli Belediyesi’nin hiçbir haberi olmaksızın hiçbir arkadaşımızın böyle bir talimat vermemesine rağmen biz yapmışız gibi söylenmektedir. Ağaçlar kesildiğinde camii cemaatinden bir arkadaşım beni aramıştır. Ağaçların kesilmekte olduğunu bildirmiştir. Derhal kalkarak arkadaşlarımıza bu konuya iletip müdaha ettik. Böylece kesim durduruldu.’’

 

-ASLA VE ASLA TALİMATIM OLMADI-

“Bazı haberlerde talimatın Zeybekci tarafından verildiğinin bildirildiğini, bazılarında ise yerel yönetimde görev alan bazı siyasetçilerin demeçlerinde belediyeyi suçladığına dikkat çeken Zeybekci, “Bunların talimatını Nihat Zeybekci verdi diye bir arkadaşımızın beyanatı var. Denizli Belediye Meclisi’nin ve Denizli halkının huzurunda şöyle bir şey söylüyorum. Bir işçimiz, bir şefimiz veya bir müdürümüz Nihat Zeybekci’nin böyle bir talimat verdiğini beyan ederse, şu sözü veriyorum. O müdürümüzün yeri, o şefimizin yeri, makamı ve o işçimizin iş güvenliği garanti altında olmak kayıt ve şartıyla, beri gelsin diyorum, insaf diyorum. Böyle bir talimatım asla ve asla olmamıştır’’ diye konuştu.

 

-ÇALIŞMA YAPILACAK-

Başkan Zeybekci, Yeni Cami önündeki yeşil alanın Denizli Belediyesi düzenlemesi içinde yer aldığını anımsattı.

Söz konusu alanda Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nce bir çalışma yapılacağını kaydeden başkan Zeybekci, şunları dile getirdi:

“Her biri tek tek tespit edilerek disiplinsiz ve kuralsız hiçbir peyzaj kuralına uymayan ağacımızın temizliği yapılacaktır. Orada bizim milli kültürümüze uygun olan bir alan yaratılacaktır. Cami bahçesinde korunması gereken ağaçlar korunarak güzel bir hale getirilecektir.”

 

 

denizli-bld.gov.tr

 

 

Gazetelerin o vakitler daha degişık bir sekilde yazmalarina bir anlam veremiyorum ben..yalnis bir haber veriliyor insanlik hali diyeyim, fakat sonradan gelen Aciklama takip edebildigim kadari ile hic bir gazetede yer almadi...

 

***

Marmaris'te orman yangını

 

Mustafa SARIİPEK/MARMARİS (Muğla), (DHA) MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'ne bağlı İçmeler Beldesi'nde, tinerciler tarafından çıkartıldığı sanılan yangında, iki hektarlık kızıl çam ormanı kül oldu. Engebeli arazide olması nedeniyle yangın güçlükle söndürülebildi.

 

Pamucak Mevkii'ndeki kızıl çam ormanlarında, dün gece saat 21.45 sıralarında alevlerin yükseldiğini gören köylüler, durumu jandarmaya bildirdi. Tinerciler tarafından çıkartıldığı sanılan yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüdü.

 

İçmeler Beldesi ile Marmaris'i birbirine bağlayan çevreyolunun kenarındaki engebeli alandaki yangını söndürme çalışmalarına Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinin yanı sıra Marmaris Dayanışma Derneği üyeleri, Aksaz Deniz Üs Komutanlığı'nda görevli askerler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Marmaris ve çevre ilçelere ait 20 arazöz, 117 orman işçisi, 20 teknik eleman, 10 memur, üç dozer, 5 grayder ve 20 itfaiye aracıyla müdahale edilen yangın, saat 03.00 sıralarında söndürüldü. Yangını soğutma çalışmaları gün boyu devam etti.

Marmaris Kaymakamı Cemalettin Özdemir, yangının çıkış nedenini araştıramadıklarını, ancak tinerciler tarafından çıkarıldığının sanıldığını söyledi. Özdemir, “İki hektar yer yandı. Yangının yeri, gece olması ve mevkii itibariyle çok önem arzetti. Yangın alanının engebeli olması nedeniyle büyük sıkıntı çekildi. Büyük bir tehlike atlatıldı” dedi.

Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, yangının tamamen insan gücü ile söndürüldüğünü, başka bir ülkede olsa günlerce devam edebileceğini iddia etti. Aydın, “Dünyanın hiçbir yerinde bu şartlarda yangına müdahale edilmez. Bu, Türk insanının yapısında var.

Tüm olumsuz şartlara rağmen yürekli bir şekilde çalışıp, ellerinden geleni yaparak yangını söndürmeyi başardılar. Havanın soğuk olması, nemin olmaması, yangının büyümesini engelledi. Yangına kısa sürede müdahale edilmemiş olsaydı, çok daha büyürdü. Çünkü ormanlık alanının arka kesimine, insan gücüyla müdahale etmek mümkün değil” diye konuştu.

14.03.2007

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Ağacın üremesi meyvelerinin ardıç kuşu tarafından yenilip pisliği ile atılmasına bağlı

 

Ankara' da işim uzamıştı.. İstanbul' a dönüş için aldığım biletimi değiştirmem gerekiyordu. Öğle arasında Sıhhiye' deki otobüs yazıhanesine gidip biletimi erteletmek için acele ediyordum. Kalabalıkta koşarak yazıhaneye ulaşmaya çabalarken çarpıştık o yaşlı adamla. Sendeledi; elindeki büyük sepette bulunan tahta kaşık, maşalar yola saçıldı. Sanırım o da belediye zabıtasından kaçıyordu. Kısa süren şaşkınlıktan sonra adamın kalkmasına, yola saçılanları toplamaya yardımcı oldum. Heyecanlanmış, rengi solmuş, nefes nefese kalmıştı. Sakinleşmesi için koluna girip yol kenarındaki banka oturmasını sağladım. Savrulan kaşık ve maşaları toplayıp ben de yanına oturdum. Sepetten dağılanları yerine dizip bir yandan da " bırakmıyor şu belediye zabıtaları üç kuruş para kazanalım. Eve katkımız olsun " diyerek söyleniyordu. Tahta kaşıkları dizmesine yardım etmeye çabalarken " Dur hele, şimşir ve ardıç olanları diğerlerine karıştırma " diyerek engel oldu.

 

” Hepsi tahta kaşık işte, ne fark eder?

 

” Olur mu beyim? Şimşir ve ardıç ile ıhlamur, gürgen bir olur mu?

 

” Bilmem. Görsem ağaçlarını bile tanımam herhalde. Ne fark var aralarında?

 

Eline aldığı kaşıklardan birinin sırtını parmaklarıyla okşayarak bana doğru uzattı:

 

” Ardıç, şimşir sert ağaçtır. Kolay bırakmaz kendini, işleyesin. Zordur ardıçtan kaşık çıkarmak.. Ama evladiyeliktir. Senelerce kullanırsın. Ihlamur gürgen ise yumuşaktır. Kolay işlersin ama çabuk yumuşar, dayanmaz.

 

Daha sonra Sivas' ın Hafik ilçesinde çiftçilik yaptığını, sağlık sorunları nedeniyle kızının yanına Ankara' ya yerleştiğini, evin geçimine katkısı olsun diye kaşık ve maşa yapıp işportada sattığını anlattı. Özellikle ardıç ağacının zor bulunduğundan yakındı. Elindeki maşayı eliyle okşayarak " Ardıç kuşu ağacını terk etti. Bir araya gelmeleri çok zor, artık " dedi. Anlamamış gözlerle bakmış olacağım ki açıklama yapma ihtiyacı duydu:

 

” Beyim, ardıç kuşunu bilmez çoğumuz. Bilenler de unuttu, gitti. Ardıç ağacı yabanidir. Öyle tohumundan üretemezsin, çeliklemeyle de olmaz. Ağacın üremesi meyvelerinin ardıç kuşu tarafından yenilip pisliği ile atılmasına bağlı. Ağacın tohumu ancak o zaman filizlenebilir hale gelir.

 

- Yani bu kuş olmazsa ardıç ağacı üreyemiyor, öyle mi?

 

” Evet, aynen öyle. Bunlar biri birine mahkam sevdalılardı.

 

- Peki, sonra ne oldu, kuşlar mı azaldı?

 

” Kuşlar azalmadı, hatta çoğaldılar bile. Ama şehirler büyüdükçe çöplükleri de büyüdü. Kuşlar ardıcın meyvelerini yemektense çöplükten beslenmenin daha kolay olduğunu keşfettiler. Ardıç kuşu ağacını unuttu. Şimdi kentlerin kasabaların çöplüklerinde yaşıyorlar. Ardıç ağaçları ise kayboluyor gözümüzün önünden.

 

Elindeki kaşığı, diğerlerinin arasına yerleştirdi. Sepetine tekrar göz atıp çıkardığı maşayı bana doğru uzattı:

 

- Bak bu ardıç. Çürümez, nemlenmez. Eskiden ölüleri gömdükten sonra mezarlara konulurdu. Çürümediği için mezar çökmezdi. Son yolculukta arkadaştı, insanlara. Şimdi kıymete bindi. Mezarlarda yumuşak ağaçları kullanıyorlar.

 

- Olsun, aynı işi gördükten sonra varsın dayanıksız olsun.

 

- Şehirliler de hep senin gibi konuşuyor beyim. Herkes ardıç kuşu gibi zahmet çekmektense çöplükten kolay geçinmenin, kolay yaşamanın yolunu arıyor. Ardına bakmıyor. Çocuklarım bile kasabada yanımda kalmaktansa ardıç kuşu gibi şehirde daha kolay yaşandığını görüp uçup gittiler. Sorsan hallerinden çok memnunlar. Ama geride bıraktıklarını bilmiyor, görmüyorlar.

 

- Sonunda sen de gelmişsin işte şehre! Buradan medet umuyorsun.

 

- Ama ben ardımda kalanların farkındayım. Şehirde emeğin hiç değeri yok. Her şey bol, kolay ve ucuz. Biraz paran olsun emek vermeden yaşayıp, geçip gitmek mümkün bu şehirde.

 

- Ne var bunda, şehirler hep böyle?

 

Sustu bir süre. Kafasını sağa sola sallayıp kendi kendine söylendi:

 

- Sevgi yok beyim. Şehirde sevgi yok! İnsan emeğini sever. Ben bu kaşıkları tek tek elimde yapıyorum. Beğeninceye kadar uğraşıyorum. Kızımın evine katkım olsun diye satıyorum ve bu beni mutlu ediyor. Elimin emeğinin beğenilip bir yerlerde kullanıldığını bilmek hoşuma gidiyor. Şehir insanı ise emek vermediği için sevmesini de bilmiyor. Ardıç kuşu gibi yaşıyor, semiriyor, ürüyor ama geride kalan ardıç ağacının çektiği acıyı bilmiyor, görmüyor.. Görse bile anlamıyor.

 

Bir süre daha konuşmadan oturduk o bankta. Ardıç ağacından yapılmış bir çift kaşık satın almak istedim. Sepetine göz atıp seçtiği kaşıkları gazete kağıdına sarıp uzattı. Söylediği fiyattan fazla para vermek istedim; ederinden fazlasını almadı. Sepetin ipini omzuna atıp, kucakladı. Helalleştik. Sıhhiyeye doğru ağır adımlarla yürüyerek şehrin kalabalığında gözden kayboldu.

alıntı

 

 

 

Ardıç

 

Üremesi , bir başka türe bağlı bir ağaç türü. Ardıç ağacı tohumlarını yere döker ancak bu tohumlar bir ardıç kuşu (Karatavuk) tarafından yenmedikçe hiçbir işe yaramaz. Ardıç kuşunun sindirim sisteminde ardıç ağacının tohumlarının kabukları açılır. Ardıç kuşu dışkısı ile birlikte toprağa karışan tohumlar tutar.

 

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yesil yok oldu

 

Yeni Camii`nin daha iyi görünmesi icin 2 cinar ve 4 cam agaci kesildi.Yemyesil görüntü ise artik anilarda kaldi.

 

Proje icin birkac agac daha kesecegiz

 

Denizli`de kentin göbegindeki Yeni camii`nin daha iyi görünmesi icin hazirlanan peyzaj projesi kapsaminda, 50-70 yaslari arasinda yetiskin 2 cinar ve 4 cam agacinin gece yarisi kesilmesine sivil toplum kuruluslari ve meslek odalari sert tepki gösterdi.

 

Denizli Orman Bölge Müdürü Adem Oklu, Yeni Camii`de gece yarisi yapilan agac kesimini dogru bulmadiklarini, bu tür kararlarin uzmanlar ile kamuoyununun görüsü alinarak uygulanmasi gerektigini söyledi. Denizli Cevre ve Orman Il Müdürü Yilmaz Kaplan ise, yerlesim yerlerinde yapilacak agac kesimlerinde kamuoyunun tepkisinin dikkate alinmasi gerektigini söyledi.

 

Emekli Isci 58 yasindaki Hakki Aras ise, bu camide namaz kildigini anlatirken " Agac kesen bas keser" diye fetva verenler utansin. Agaclarin kesilmesini siddetle kiniyorum. Ben bu camiye sürekli namaz kilmaya geliyorum. Cemaat de cok rahatsiz" diye konustu.

 

Bilgi verdik Agaclarin kesilmesine neden olan peyzaj projesini hazirlayan mimar Mustafa Yardim ise agac kesmeye devam edeceklerini söyledi.

 

Orman bölge Müdürlügü`nü ve Denizli Belediyesi`ni proje icin bilgilendirdiklerini savunan Yardim, " Karsidan bakildiginda cami meydana ciksin diye yaptik. Bu olayin neden bu kadar büyütüldügünü anlamadim ? Biz düzenlemeye devam edecegiz. Kötü görünüm iceren, kurumus birkac agac daha var, onlari da kesecegiz dedi.

 

Osman N. Boyaci-Ferah Isik/DHA 6 Nisan 2006

dortyuzseneue3.jpg

 

 

 

Dörtyüz Senelik Ömür

 

Kavağım nasıl koptun, cürüdümü köklerin

Cok genclikler gecirdin, eskidi yüreklerin

Cayelimin tarihi, boş kaldı senin yerin

Nezamanlar gecirdin, neler gördü gözlerin

Meydanı sen izlerdin, not ederdi ellerin.

Fenerciler kazmazlar, nerde naci beylerin.

Hükümetler kurardı, o mukaddes reylerin

Üzülmesin gidenler, cok boldur rahmetlerin.

Duyunca devrilmeni, yaş doldular gözlerim

Ne desek doldurulmaz, tarihe kaldı yerin

Osmanlıdan kalmasın, güclüydü bileklerin

Cennet olsun yerleri, o seni dikenlerin.

Cayelimin merkezi, seninle süslenirdi

Kavağın gölgesine, cay icelim denirdi.

Toplanır münevverler, birer birer gelirdi

Gökteki kuşak gibi, etrafını dönerdi.

Yaşın dörtyüzü gecti, duydun nice ezanlar

Herzaman yad edecek, seni seven insanlar

Senden helallık ister, gölgende oturanlar

Yükselmistin göklere, tanır seni dumanlar

Kalyoncu diyorki, sevin kavağımızı

Yıllarca süslemistir, güzel cayelimizi

Yurdumun her yanında, kavaklar dizi dizi

Yükseklerden gezerken, seyredin ülkemizi

 

MEHMET KALYONCU

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...
Fakat bu yakan, yikan, kesen bozuguncu zihniyetin bir iyi tarafi....! var ki elde kalanlara sükrettiriyorlar insani.

 

Mesela Istanbul`da sehir disindaki bos arazilere kurmayi akil ettiler yeni yerlesim yerlerini.

Maazallah misal Ayasofya Camii`ni, Dolmabahce Sarayi`ni yikip yerine site dikebilirlerdi.

Bu simdilik böyle tabii. Bugün basimizda agaci sevmeyenler var, yarin bakarsiniz tarihi sevmeyenler gelir , o da olur.

 

Pakize Suda

 

 

20 yıllık ağaçlar seçim afişi için kesildi

 

İstanbul Ataköy semtinde bulunan Atrium çarşısı önündeki yaklaşık 20 yıllık ağaçlar parti afişlerinin

 

asılması için kesildi.

AKP İl Başkanlığı'nın görevlendirdiği kişilerce afiş asmak için izinsiz olarak kesilen ağaçlar vatandaşların

tepkisine neden oldu.

 

Bakırköy zabıta memurlarınca konuyla ilgili zabıt tutuldu. Olaya büyük tepki veren sivil toplum

 

örgütleri yarın Atrium Çarşı önünde konuyla ilgili eylem yapacak.

 

Editör: Ebru Ekmekçi

 

 

 

~~~

 

Sayin Pakize Suda ne kadar da hakliymis..."sadece" Istanbul Ataköy semtinde deki agaclari bu defa

 

da kestikleri icin sükretdelim ...

 

ya daha baska köylerde ki agaclari da keseylerdi ... degilmi?

 

hem bakin ne kadar da önemli birsey icin onca agaclar kesliyor...............Parti afisleri icin

 

haftalardir onca Orman yangilarini izlemekteyiz...hemen hemen ard ardina olusan...ve söndürülsün

 

amaci ile halkimiz cabaliyor iken...

 

diyer taraftan... yapici olduklarini göstermektense

 

gördügüm... daha simdiden yok etikleri

 

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ormanlar her seçimde alev alev

 

Ekonomist Dergisi özellikle seçim dönemlerinde orman yangınlarının sıklaştığı iddiaları üzerine Orman

 

Bakanlığı’nın 70 yıllık kayıtlarını araştırdı.

 

Araştırmaya göre her seçim öncesi ve sonrası ormanlar alev alev yanıyor.

 

HAFTALIK ekonomi dergisi Ekonomist, son günlerde artan orman yangınlarını farklı bir açıdan araştırdı. Orman

 

yangınlarının seçim dönemlerinde arttığına dönük iddiaları baz alan dergi, Orman Bakanlığı’nin 70 yıldır düzenli

 

olarak tuttuğu istatistikleri inceledi. Sonuç olarak her seçim öncesi ve sonrası ormanların alev alev yandığı

 

doğrulandı.

 

 

 

 

BU SEÇİM ÖNCESİ YANGINLAR: Bu yıl 11 Temmuz itibariyle çıkan yangın ise şaşırtıcı sayıda artmış görünüyor.

 

Geçen yıl 11 Temmuz itibariyle çıkan yangın sayısı 779, yanan alan 832 hektar iken; bu yıl aynı tarih itibariyle bin

 

165 adet yangında 3 bin 32 hektar alan yandı. Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri, 15 yıl öncesine kadar seçimlerle

 

yangınların ilişkilendirilmesinin mümkün olabileceğini, ancak orman kadastrosunun büyük ölçüde tamamlandığını

 

1990’lardan itibaren bu tezin geçerliliğini yitirdiğini savunuyorlar.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 7 ay sonra...
  • 4 hafta sonra...

Büyük yangının son belgeleri

 

İzmir’in Yunan işgalinden kurtulduğu 9 Eylül 1922 tarihinden 4 gün sonra, 13 Eylül’de çıkan ve kentin önemli bir

 

bölümünü tahrip eden büyük yangınla ilgili önemli belgelere ulaşıldı.

 

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi, Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi’ndeki bazı belgeleri

İzmir’e getirdi. Müze yetkilileri, bu belgelerde dönemin Fransa Konsolosluğu ve kentteki Fransız askeri yetkililerinin

 

"yangının çıkış nedenlerine ilişkin raporları"nın yer aldığını açıkladı.

 

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın Fransız devlet arşivlerinde 2002 yılında başlattığı araştırma sonucunda, İzmir

Yangını’na ilişkin üç ayrı belgeye ulaşıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’ne

 

getirilen belgelerden ikisi,

 

19 Eylül 1922 ve 26 Eylül 1922 tarihlerinde İzmir’deki Fransız Konsolosluğu’ndan aynı ülkenin Washington

 

Maslahatgüzarlığı’na çekilen telgraf metinlerinden oluşuyor.

 

Üçüncü belge ise İzmir’de bulunan Fransız Yüksek Komiseri Amiral Dumesnil’in yangının sebeplerini inceleyen raporu.

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oktay Gökdemir, Dışişleri

 

Bakanlığı yetkilileri ile kurdukları temaslar sonrası, kente kazandırdıkları belgelerin araştırmacılar için büyük önem

 

taşıdığını ve İzmir Yangını üzerindeki tartışmalara ışık tutacak nitelikte olduğunu söyledi. Gökdemir, İzmir Büyükşehir

 

Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nin bugüne dek yaptığı çalışmalarla kent tarihine ilişkin önemli

 

bulgulara ulaştığını söyleyerek, "Son olarak müzemize kazandırdığımız Fransız belgeleri de bu anlamda son derece

 

ciddi birer kaynak olacaktır" dedi.

 

İzmir, I. Dünya Savaşı’nın ardından 15 Mayıs 1919’da Yunan Orduları’nın işgaline uğramıştı. Bu işgal 9 Eylül 1922’de

 

sona erdi.

 

Ancak İzmir, 13 Eylül sabahı tarihinin belki de en büyük felaketlerinden birini yaşamaktan kurtulamadı Kimler tarafından

çıkarıldığı günümüzde hala tartışılan bu büyük yangın, ne yazık ki İzmir’in dörtte üçünü tahrip etti.

 

17.04.2008

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
  • 1 ay sonra...

 

liveimages5cfoto20haberqh4.jpg...ÇANAKKALE 48 SAATTİR YANIYOR !

 

 

Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Yalova köyünde, ve Antalya’da Göynük Kanyonu’nda önceki gün başlayan orman

 

yangınları devam ediyor. Yangınlar dün bir ara kontrol altına alınmıştı. Ancak dün geceden itibaren yeniden rüzgarın da

 

etkisiyle büyüdü. Çanakkale’deki yangın kısmen kontrol altına alındı ancak Antalya’daki yangını söndürme çalışmaları

 

sürüyor.

 

Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Yalova köyünde iki gün başlayan orman yangınının kısmen kontrol altına alındığı, ilk

 

belirlemelere göre 100 hektarlık alanın zarar gördüğü bildirildi.

 

Çanakkale Orman Bölge Müdürü Mustafa Demirel, orman yangınının çıktığı bölgenin Gelibolu Yarımadası’nda

 

bulunduğunu hatırlattı.

 

Bölgede Çanakkale Savaşları döneminden kalan patlamamış mermilerin, alevlerin etkisiyle patlamalarının, söndürme

 

çalışmalarını zorlaştırdığına dikkati çeken Demirel, önceki gün başlayan ve rüzgarın etkisiyle genişleyen yangında, ilk

 

belirlemelere göre 100 hektar orman alanının zarar gördüğünü belirtti.

 

 

Yangının kısmen kontrol altına alındığını bildiren Demirel, şunları söyledi:

 

“Gelibolu Yarımadası’nda Çanakkale Savaşları döneminden kalan patlamamış mermiler, söndürme çalışmalarımızı

 

güçleştirdi.

 

Ancak yanan alanın çevresi ekiplerimizce çevrildi. İl ve ilçelerden takviye olarak istenen arozözlerin bölgeye gelmesiyle,

 

söndürme çalışmalarına katılan arozöz sayısı 75’e yükseldi.

 

Yangına Çanakkale’de konuşlanan 5 uçak ve 1 helikopterin yanı sıra İstanbul’dan gelen 2 yangın söndürme uçağı, Bursa

 

ve İzmir’den gelen 2 helikopterle de müdahale ediliyor.”

 

Bu arada, yangın nedeniyle dün akşam saatlerinde trafiğe kapatılan Eceabat-Gelibolu kara yolunun saat 09.45 itibariyle

 

ulaşıma açıldığı belirtildi.

 

 

 

Kanyon yangını 3- 4 gün daha sürecek...liveimages5cfoto20habermd2.jpg

 

Antalya’nın Kemer İlçesi’ne bağlı Göynük Beldesi yakınlarındaki Göynük Kanyonu’nda geçen çarşamba öğle saatlerinde

 

başlayan orman yangını devam ediyor. Milli Park olan bölgedeki ‘enkaz’ denilen çürümüş ve yaşlanmış ağaçların için için

 

yanmaya devam etmesi nedeniyle 3- 4 gün daha süreceği belirtilen yangının çevreye yayılma tehlikesinin bulunmadığı

 

bildirildi.

 

 

 

liveimages5cfoto20haberbm7.jpg...Antalya Orman Bölge Müdürü Recep Kaşan, Milli Park olan

 

 

kanyonda, daha önceden devrilen ve saha içerisinde bırakılan

 

ağaç gövdelerinin yanış sürelerinin uzun olması nedeniyle, iç kesimlerde yangının devam ettiğini açıkladı. Bu nedenle

 

yangının 3- 4 gün daha süreceğini vurgulayan Kaşan, “Bu farklı karakterde bir orman yangını. Yayılma tehlikesi

 

bulunmuyor, ama ‘enkaz’ diye tabir ettiğimiz ağaçların için için yanması nedeniyle de uzun sürecek bir yangın” dedi.

 

Yangın alanını çevirerek çevreye yayılmasını engellediklerini belirten Kaşan, 1 helikopter ile 4 arazözün söndürme ve

 

soğutma çalışmalarını yürüttüğünü, kara ekiplerinin de bölgede önlem aldığını kaydetti. Kaşan, 2 gündür süren yangında,

 

20 hektarlık alanın zarar gördüğünü, ancak bu alanın bir bölümünün kayalık alan olduğunu söyledi.

 

Kemer Kaymakamı Seddar Yavuz, yangının Göynük Beldesi’ne yayılmaması için gerekli tüm önlemlerin alındığını

 

belirterek, Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin özverili çalışmalarla sarp kayalıklarla dolu arazide söndürme ve soğutma

 

çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Yavuz, “Yangını kontrol altına aldık, ancak söndürülmesi şu an söz konusu değil”

 

dedi.

 

Yavuz, orman alanına turistik gezi yasağının devam ettiğini belirterek, paraşüt yasağının da sürdüğünü söyledi.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.