Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

VEKALETEN HACCA GİDİLİR Mİ?


halukgta

Önerilen İletiler

Günümüzde bizlere peygamberimizin hadisidir diye aktardıkları bazı hadisler vardır ki, biraz düşündüğünüzde ne kuran süzgecinden geçer, nede aklın mantığın süzgecinden. Sizlere bir örnekler vermek istiyorum, bizler ne yazık ki peygamberimizin sözüdür dediklerinde bu sözlerin gerçekten peygamberimizin sözü olup olmadığını, Kuran ile karşılaştırmadan kabul ediyoruz. Buda bizleri Allahın emrettiği İslam’dan uzaklaştırıyor, bazı hurafe hadisler adeta Kur’anın çizdiği yoldan bizleri saptırıyor.

 

Günümüzde öyle bir inanç var ki, Haç konusunda eğer paranız var fakat sağlığınız izin vermiyorsa, parasını vermek şartıyla bir başkasını kendi adınıza hac görevi yaptırabileceğinize inanılır. Bu konuda da yine her zaman olduğu gibi peygamberimiz üzerinden sözler sarf edilip, açıkça Allahın elçisine iftiralar atılmaktadır. Bakın buna inanan insanlar, bu konuda neler söylüyor?

 

Bedel yolu ile hac, üzerine hac farz olmuş bir kişinin bu ibadeti yerine getirmekten aciz olması ve bu acizliğinin de devamlı olması sebebi ile kendisi yerine başka birisini göndermesiyle olur.

 

Veda haccı sırasında bir kadın; Ya Resulullah babam haccın farz oluşuna yetişti, ihtiyar olduğu için deve üzerinde duramıyor, ona vekâleten ben haccetsem olur mu? Deyince resulullah(s.a.v) Evet olur diye buyurdu. (Buhari)

 

Ya Resulullah Annem hac etmeyi adamıştı, fakat bunu yapamadan öldü. Onun yerine ben haccedebilir miyim? Diye sorunca şöyle buyurdular; Evet onun yerine hac yap, ananın üzerinde bir kul borcu olsaydı, onu öderdin değil mi? Allah a olan borçlarınızı veriniz. Zira o ödenmeye daha layıktır. (Buhari)

 

Vekâleten hacca gidilebileceğini savunanların tek delilleri bu rivayetlerdir. İslam rivayetlere göre değil, Rabbin hükümlerine göre yaşanır. Bakalım kur'anın bütünlüğünde Allah buna müsaade ediyor mu?

 

Başkası adına hac görevini yapma konusunda çok daha detaylı bilgiler verilmiş, şimdi bu sözleri ve peygamberimizin söylediğini belirttikleri sözlerin, gerçekten Allahın resulüne ait olup olmadığını gelin önce kurana, daha sonrada akla mantığa uyup uymadığına bakalım.

 

Hac ibadeti tıpkı namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek gibi kuranın bizzat kulun bizzat yapmasını istediği ibadetlerdir. Allah hiç kimsenin bir başkasının yerine ibadet yapamayacağını söyler. Haç konusu da böyle bir ibadettir.

 

Aliimran 97: Açık-seçik deliller, İbrahim’in makamı vardır orada. Oraya giren, güvene ermiş olur. Yoluna gücü yetenin o evi ziyaret etmesi, insanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır. Kim nankörlük ederse hiç kuşkusuz, Allah bütün âlemlere muhtaç olmayacak bir Gani’dir.

 

Allah ayetinde açık bir şekilde gücü yeten hac görevini yerine getirsin diyor. Burada gücü yeten sözüyle hem maddi yönden, hem de sağlık yönünden gücü yeten anlamındadır. Eğer Rahman maddi gücü olup, sağlığı yetmeyen başkasını vekâletle gönderebilir deseydi, bunu kabul edebilirdik, demediğine göre bunu söylemek apaçık Rabbin vermediği bir ruhsatı, hükmü vermek demektir, bunun cezasını düşünmek bile istemiyorum.

 

 

Bir insan düşünün oruç tutamıyor rahatsız, Allah bu konuda nasıl bir yöntem uygulamış hatırlayalım. Eğer Ramazandan sonra iyi olursanız orucunuzu tutun. Yok, oruç tutmaya sağlığınız uzun süre elvermeyecekse maddi durumunuz iyiyse, bir kişiyi doyurunuz hayır yapınız diyor. Yine hastalığınız yüzünden namaz kılamayacak kadar hastaysanız, birisine para verip kendi adınıza namaz kıldırabilir misiniz? Eğer hayır kıldıramazsınız diyorsanız, hacca gitmekte aynı şeydir. Çünkü ayakta namaz kılamıyorsanız her konumda Rabbe yönelmenin yollarını Allah kuranda açıklamıştır. Hiç kimseye kendi ibadetinizi parayla yaptıramazsınız. Kuranı anlayan onun ipine sarılmış hiçbir Müslüman, bir başkasının yerine parayla hacca gidilebileceğine inanmaz. Birileri işin kolayını bulmuş ve İslam a öyle bir nifak sokmuş ki, çık çıkabilirsen işin içinden.

 

 

Allah hac ibadetini bizlere farz kılmasının önemli bir nedeni vardır. Orada mahşeri bir kalabalığın verdiği duyguyu tatmak ve rahmana benliğimizi, ruhumuzu teslim ederek, huşu içinde yüz binlerin secde etmesinin verdiği hazı, duyguyu tatmaktır amaç. Bizim yerimize bir başkasının bu duyguyu tatmasının bizlere ne faydası olabilir? Elbette oraya gidecek parası olmayan insanları para verip göndermenin mutluluğunu tatmak ve onun sevabından faydalanmak güzeldir, doğrudur ama kendi yerimize hac yaptırmak, rabbin verdiği bir ruhsat asla değildir. Nasıl kendi yerimize parasını verip namaz kıldıramıyor, oruç tutturamıyorsak, yine parasını verip kendi yerimize kimseyi hacca gönderemeyeceğimizi bilelim.

 

Ne yazık ki Diyanet İşleri Başkanlığı dahi, bu yanlışa onay vermekte, parası olup ta gidemeyen birisinin, kendi yerine vekâlet vererek, bir başkasını hacca gönderebileceğini söyleyebilmektedir. Rabbin vermediği bir yetkiyi, ruhsatı kimse veremez. Dini Rabbin Kitabına göre yaşamak istiyorsak, onun verdiği ruhsatın, iznin dışına asla çıkamayacağımızı unutmayalım. Bunun tersini söyleyenlere kanmakla ancak kendimizi kandırırız bunu bilelim.

 

Biz Müslümanların peygamberimize karşı sevgisini ve ona karşı aşırı duygusal zaafımızı anlayanlar, onun üzerinden sözlerle, bizleri asılsız bilgilerle ne hale sokmuşlar. Tüm bu yanlış inançlardan kurtulabilmemiz için, Kuranı anlayarak birçok kez okumalıyız ve kuranı bir bütün olarak düşünmeliyiz. Rahman bu kitabı bizler için bir rehber olsun diye gönderdim diyorsa, ona danışmadan hiçbir söze inanmamalıyız. Oruç ve namaz konusunda birçok detay veren Rabbim, eğer hastalığı yüzünden gücü yetmeyenin yerine vekâletle başkasını hacca gönderebilir diye bir açıklama yapmadıysa, bunları söyleyenlere asla inanmamalıyız. Her bilgi kuran süzgecinden geçirilmelidir, geçiyorsa başımızın tacıdır. Allah ne diyor?

 

( Enfal sur.22. Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır-dilsizlerdir.)

 

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Günümüzde bizlere peygamberimizin hadisidir diye aktardıkları bazı hadisler vardır ki, biraz düşündüğünüzde ne kuran süzgecinden geçer, nede aklın mantığın süzgecinden. Sizlere bir örnekler vermek istiyorum, bizler ne yazık ki peygamberimizin sözüdür dediklerinde bu sözlerin gerçekten peygamberimizin sözü olup olmadığını, Kuran ile karşılaştırmadan kabul ediyoruz. Buda bizleri Allahın emrettiği İslam’dan uzaklaştırıyor, bazı hurafe hadisler adeta Kur’anın çizdiği yoldan bizleri saptırıyor.

*

**

***

 

( Enfal sur.22. Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır-dilsizlerdir.)

 

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

 

Gerekli şartlar varken hacca gitmeyen, daha sonra da bu şartlar kaybolduğunda ne yapacak, bunun bir vebali olmayacak mı? Tamam bana göre de vekil hacılık yapılacağına sadaka verilsin, fakir fukaraya yardım edilsin. Biz kütübü sitteyi Kur'an dan sonraki ikinci kaynak olarak biliyoruz, eğer bu Buhari de varsa inanmamız gerekir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hüküm veren Rabbim yanlız benim diyor. Din ve iman adına hiç bir beşer, Rabbin vermediği bir hükmü veremez. Peygamberimiz Allah ın verdiği hükümler çerçevesinde, olaylar karşısında kararlar vermiş ve tüm insanlık alemini uyarmıştır. Bunun dışında ki konulara rehberin yani Kur'anın ışığında bakmalıyız, yoksa rabbin yolundan şeytanın yoluna doğru yol alırız. Allah korusun. Tabi birde bu işin farkındaysak, ya farkında değilsek. Şeytanın kucağında olduğumuzu ancak rabbin huzurunda öğreniriz ki, Rabbim cümlemizi bundan korusun.

 

Her insan istediğine inanmakta özgürdür. Çünkü herkez hesabını tek başına verecektir. SAYGILARIMLA Halukgta

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hüküm veren Rabbim yanlız benim diyor. Din ve iman adına hiç bir beşer, Rabbin vermediği bir hükmü veremez. Peygamberimiz Allah ın verdiği hükümler çerçevesinde, olaylar karşısında kararlar vermiş ve tüm insanlık alemini uyarmıştır. Bunun dışında ki konulara rehberin yani Kur'anın ışığında bakmalıyız, yoksa rabbin yolundan şeytanın yoluna doğru yol alırız. Allah korusun. Tabi birde bu işin farkındaysak, ya farkında değilsek. Şeytanın kucağında olduğumuzu ancak rabbin huzurunda öğreniriz ki, Rabbim cümlemizi bundan korusun.

 

Her insan istediğine inanmakta özgürdür. Çünkü herkez hesabını tek başına verecektir. SAYGILARIMLA Halukgta

 

Hadis kitapları hakkında düşünceleriniz nelerdir, delil olarak kabul edilebilir mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.