Neresini "kafan almiyor?"

 

"Kiz tavla" sini biliyor musun?

Kız tavlası öğrenmiştim bi aralar, oynamaya oynamaya onu da unuttum..

Yapma lutfen. Zeki birisi olduğunu senelerdir biliyoruz.

 

Bence kafanın almadığından değil. Öğrenmeye değer görmediğinden, o öğretiye odaklanmadığın içindir.

 

Aynı şey benim için de geçerli. Tavlayı bir çok kez öğretmeye çalıştılar ama öğrenemedim.

 

Ama tavladan onlarca kez daha zor olan, bir çok şey öğrendim. Mesela enstrüman çalmayı, web sitesi yapmayı, en önemlisi de bilimsel düşünmeyi vs. (evrensel-insan, öğreneMEmişsin diyebilir )

 

Başarı, öğreneceğin şeyi sevmene, çokça ilgi duymana bağlı.

 

Bir itiraf ta benden; sporla verdiğim kiloları tekrar alıyor, önüne geçemiyorum.  Ama taktım tabiki..

Haklısın ilgi duymadığım için olabilir.Hatta o oynanırken çıkan şakada-şukada sesi bile kafam götürmüyor..

 

Hangi enstrümanı çalıyorsun, sanki bir yerde bağlama diye okumuştum..doğru mu?

 

Ben kendime iki haftadır akordiyon çalmayı öğrenebileceğim bir kurs arıyorum, ancak kursların ücretleri çok yüksek.Birkaç arkadaşıma haber saldım belki birebir ders alabileceğim bir konservatuar öğrencisi bulabilirim.Hem bu şekilde bir öğrencinin de bütçesine yardım etmiş olurum.

 

Geçenlerde bir foto gördüm, akordiyon çalan yaşlı bir kadın fotosu.Zaten beni tetikleyende o foto oldu..Bilgisayarımda saklamışımdır belki varsa ekleyeyim buraya..

Kız tavlası öğrenmiştim bi aralar, oynamaya oynamaya onu da unuttum..

Sormamin nedeni, eger kiz tavlasini hatirlarsan, tavlayi ogrenmen daha bir kolay olurdu.

 

Herkes herseyi ogrenebilir, yeterki ogrenmek istesin.

Sormamin nedeni, eger kiz tavlasini hatirlarsan, tavlayi ogrenmen daha bir kolay olurdu.

 

Herkes herseyi ogrenebilir, yeterki ogrenmek istesin.

Bu aralar kafa dağıtmak için oyun oynamak iyi gelebilir aslında..Sudoku oynayayım ben, gerçi çok yavaşım ama olsun..

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.php?app=sudoku

Bu aralar kafa dağıtmak için oyun oynamak iyi gelebilir aslında..Sudoku oynayayım ben, gerçi çok yavaşım ama olsun..

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.php?app=sudoku

Bende hep bir yere gittigimde beklerken su doku oynarim. Gazeteden kesilmis sudoku kupurleri hep yanimda vardir.  

Haklısın ilgi duymadığım için olabilir.Hatta o oynanırken çıkan şakada-şukada sesi bile kafam götürmüyor..

 

Aynen

 

Hangi enstrümanı çalıyorsun, sanki bir yerde bağlama diye okumuştum..doğru mu?

 

Doğru. Bende senin gibi birilerine özenmiştim. Bilgisayar programı da var. Bir gün merak duyarsan yardımcı olurum. Çok öğretici program.

 

Ben kendime iki haftadır akordiyon çalmayı öğrenebileceğim bir kurs arıyorum, ancak kursların ücretleri çok yüksek.Birkaç arkadaşıma haber saldım belki birebir ders alabileceğim bir konservatuar öğrencisi bulabilirim.Hem bu şekilde bir öğrencinin de bütçesine yardım etmiş olurum.

 

Bence org öğrenmeye çalış onda akordiyon sesi de, diğer enstrüman sesleri de var. Bir taşla çokça kuş. Toplantıların gözdesi olursun.

 

Geçenlerde bir foto gördüm, akordiyon çalan yaşlı bir kadın fotosu.Zaten beni tetikleyende o foto oldu..Bilgisayarımda saklamışımdır belki varsa ekleyeyim buraya..

 

Beyoğlu rapsodisi madam Anahit mi idi?

 

Bu aralar kafa dağıtmak için

 

Evrensel-insanın felsefelerini oku.. İlaç gibi..

Evrensel-insanın felsefelerini oku.. İlaç gibi.. -meraba-

 

Hangilerini okuyabildin, simdiye kadar?

Beni en çok ilgilendiren, "varlık tartışması", "epistemolojik alternatifsizlik", "doğru, doğruluk, doğrulama" yı 3 er kere okudum. Güncel yazılarını ise sürekli okuyorum.

 

Bugün de "gerçek, hakikat, gerçeklik"i okuyacağım. Not aldım, yakında genel anlamda sorularım olacak..

 

Yazıların gerçekten ilaç gibi. Bir de zor anlaşılır olmasa..

Beni en çok ilgilendiren, "varlık tartışması", "epistemolojik alternatifsizlik", "doğru, doğruluk, doğrulama" yı 3 er kere okudum. Güncel yazılarını ise sürekli okuyorum.

 

Bugün de "gerçek, hakikat, gerçeklik"i okuyacağım. Not aldım, yakında genel anlamda sorularım olacak..

 

Yazıların gerçekten ilaç gibi. Bir de zor anlaşılır olmasa..

Bilgilendirme icin tesekkurler. Yazilarin "zor anlasilirligi" felsefi bilimsel bilissel ve bilgisel anlatimin kavramsal/ifadesel/cagdas anlatimi ve bu acidan kullanilan yazi dili ve uslubundan olabilir. 

Aynen

 

 

Doğru. Bende senin gibi birilerine özenmiştim. Bilgisayar programı da var. Bir gün merak duyarsan yardımcı olurum. Çok öğretici program.

 

 

Bence org öğrenmeye çalış onda akordiyon sesi de, diğer enstrüman sesleri de var. Bir taşla çokça kuş. Toplantıların gözdesi olursun.

 

 

Beyoğlu rapsodisi madam Anahit mi idi?

 

 

Evrensel-insanın felsefelerini oku.. İlaç gibi..

 

 

 

İşte fotograf buydu.. Akordiyon, bağlama yada org hepsi olabilir.Hayatta beni en çok iyi hissettiren ve yatıştıran şeylerden biri müzik, hiç olmazsa bir müzik aleti çalmayı öğrenmeliyim.Teşekkür ederim..

 

Sevgili Evrensel-insan'ın yazılarına gelince; biliyorum hepsi birbirinden değerli.Ama benim için uzun ve karmaşıklar şu an için.Onları kafamın daha boş olacağı, daha iyi odaklanabileceğim zamanlara saklıyorum..

 

 

İşte fotograf buydu.. Akordiyon, bağlama yada org hepsi olabilir.Hayatta beni en çok iyi hissettiren ve yatıştıran şeylerden biri müzik, hiç olmazsa bir müzik aleti çalmayı öğrenmeliyim.Teşekkür ederim..

 

Sevgili Evrensel-insan'ın yazılarına gelince; biliyorum hepsi birbirinden değerli.Ama benim için uzun ve karmaşıklar şu an için.Onları kafamın daha boş olacağı, daha iyi odaklanabileceğim zamanlara saklıyorum..

Neyse umarim sen okudugun ve yazilanlar ile ilgili bir aciklama v.s. istedigin zaman; ben yine buralarda olurum.

 

Sonucta bir yaziyi en iyi yanitlayacak olan yazarinin kendisidir.

Neyse umarim sen okudugun ve yazilanlar ile ilgili bir aciklama v.s. istedigin zaman; ben yine buralarda olurum.

 

Sonucta bir yaziyi en iyi yanitlayacak olan yazarinin kendisidir.

Her şeyi bir yoluna koyayım çok başını ağrıtacağım.. Bilgine emeğine sağlık, iyi ki bizlerlesin

Her şeyi bir yoluna koyayım çok başını ağrıtacağım.. Bilgine emeğine sağlık, iyi ki bizlerlesin

Benim basimin agriyamayacagi tek konu; bilgi vedusunce paylasmaktir.

 

Zinde dinc ve daimim olarak calisan beyinlerde de bas agrisi bulunmaz.

 

Bas agrisi sadece beynin bir olumsuzluk takintisi ve bunun cozumsuzlugudur.

 

Ben senelerdir bas agrisi nedir bilmem.

 

Ama maalesef istemeden de bilmeyerek te olsa bazan doju ve kisinin sinirini kacirip, bas agrisi verdigim olur. Bu durumdada tek samimi yanasim "tamam ben artik bu konuda simdilik bir sey duymak istemiyorum" yanitina duyulan saygidir. 

 

Eger bu yanit yok ise veben bir muneccim olmadigimdan, konunun devami adina, bas agrisina sebep olabilirim.

 

Bu en cok boyle kitlesel platformlarda okur ve yazarin yazilanlarin sadece kendisine yonelik oldugu algisi temelinde olabilir.

 

Bu da gecersizdir, cunku bu platform sadece iki kisi arasindaki degil; tum kitle onundeki birt yazismadir ve bas agrisini veren sinir sadece kisiserldir yani kitlesel degildir.

 

Bunu boyle algilamak bir yerde egosal bir yanasim ve sadece kendini dusunmek ve kitlenin okur ve yazarinin beyin duzeyini de sadece kendi beyin duzeyi ile olcmek yanlisligidir.

 

Sonucta kitlesel platformda beyin duzeyleri farklidir ve bir yazi bir beyine bas agrisi verebilirken, baska bir beyne bilgi verir ve isik tutar, sorgulatir ufkunu acar ya da yaziya katki ve anlam icerik gelisimi saglamada yardimci olur.

 

Son olarak bu yazilanlar sana yonelik degildir, o yuzden lutfen ustune alinma.

Trigeminal nevralji.. berbat bir ağrıdır.... ve ben böyle zamanlarda karanlıkta cidden başımı tülbentle sıkıyorumm çaresizlikten ... itiraf ediyorum...  

Geçenlerde 18 yaşındaki ilk erkek arkadaşım facebook'dan yolladığı mesajda şöyle demiş:

 

"Eskiden beri yufka yürekli, yumuşak huylu biriydin. Hala bozmadan devam edebilmen ne güzel"

 

itiraf ediyorumm, yıllar sonra böyle bir mesaj almak hoşuma gitti..

 

 

Sırf uraşmamak için açık yakalı tşörtler bluzlar giyemiyordum üşengeçlikten İTİRAF ediyorummm Neret ediyordum açılan yakalardan  ... bunu gördüm tüm tekstil firmaları  örnek alsın bizi  zorda.. elimiz yakamızda bırakmasınlar artık  

Kendimi pek iyi hissetmiyorum eve gitmek istiyorum ama sırf azıcık karnım agrıyo midem bulanıyor diye kimse bana rapor yazmaz, itiraf ediyorum ateşim mateşim çıksın diye şu an tebeşir tozu bile yutasım var... Mazaret izni istiyorsun mazeretin ne diye soruyorlar, var bir mazeretim ki izin alıyorum allaa alla sorma işte... adı üstünde mazeret izni... bir de mazeret mi uyduracağız.

itiraf ediyorum burayı özlemişim ama tadı kalmamış maalesef...

@Tinkerbell  hayat bile hep aynı tat da değil ki, mevsimler gibi sürekli değişmiyor mu? Hangimiz hep baharı yaşıyoruz..

Oysa ben hiç özleyecek kadar uzaklaşmadım forumdan, burada olmak hayatımın bir parçası... Buradaki insanları seviyorum.

Sinirlerime hakim olamıyorum. sindiremiyorum gördüklerimi... Gidip ellerimle boğasım var o kısım kesimi.... 

İtiraf ediyorum..glorya'yı geç tanıdığıma çok pişmanım...