Φ dominik Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Kürt halkinin hakli mücadelesini baltalamak amaciyla onlara kendi haklari iicn degilde asiretlerin cikarlari icin mücadele ettiklerine dair atifta bulunanlara, onlarin kendilerini biz Türk'ler gibi gelistirip ulusal mücadele yerine agalik ve asiret sisiteminin devami icin calistiklari hakkinda atifta bulunanlara asagidaki haber örnek olsun. Biz Türk'ler cok gelismisizde, ulus olmusuzda, cagdaslasmisizda,....... Asagidaki haberde bizim gercek halimiz ortada. Kimseye dil uzatmaya hakkimiz yok. Önce kendi halimizi dogru tesbit edip cözümler arayalim. CEMAATTEN HÜKÜMETE UYARI İsmailağa Cemaati'nin sözcüsü Sadettin Ustaosmanoğlu, "AK Parti'den mutlak manada memnun değiliz. Kendilerini toplasınlar! AK Parti İsmailağa cemaatini korumak zorundadır. Çünkü ondan oy aldı" dedi. Erzincan Cumhuriyet eski Başsavcısı İlhan Cihaner'in hakkında soruşturma başlattığı İsmailağa Cemaati, AKP hükümetini uyardı. İsmailağa Cemaat’i liderinin yeğeni ve kamuoyunda cemaatin sözcüsü olarak bilinen Sadettin Ustaosmanoğlu, CNNTürk'te Rıdvan Akar'ın programına katıldı. Hakkında açılan soruşturmayla gündeme gelen İsmailağa Cemaati'nin sözcüsü Ustaosmanoğlu, "AKP bizi korumak zorundadır, çünkü onlara oy verdik" dedi. Cemaatin sözcülüğünü yapan yeğen Ustaosmanoğlu cemaatin bazı üyelerinin bakanlarla ve Ankara'yla ticari ilişkilere girmiş olduğunu kabul ederek şöyle konuştu: "Tabii arayacaklar, oy vermişler, oy verdikleri kişilerden yardım isteyecekler. Bundan doğal ne var?" Parti'nin kendini korumak için İsmailağa olayına girdiğini söyleyen Ustaosmanoğlu şunları söyledi: "AK Parti İsmailağa cemaatini korumak zorundadır. Çünkü ondan oy aldı. Kimse riyakarlık yapmasın. Herkes yandaşını korumakla mükelleftir. Diğerlerine zulüm etmek manasına gelmez tabii." Oy verdikleri partilerin rollerini kabul etmesi gerektiğini söyleyen Ustaosmanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünkü hükümete de Saadet Partisi'ne de söylediğimiz budur. Size rol verildiğinde kabul edin, rol çalmayın. AK Parti'den mutlak manada memnun değiliz. Kendilerini toplasınlar!" Çiçek, Cihaner'i seçim dolayısıyla uyarmıştı Erzincan Cumhuriyet eski Başsavcısı İlhan Cihaner'in cemaatle ilgili yaptığı soruşturma sırasında Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in Cihaner'i arayarak soruşturmaya müdahale ettiği öne sürülmüştü. Çiçek, daha sonra yaptığı açıklamada Cihaner'i "seçim atmosferi dolayısıyla aradığını" kabul etmiş ve söz konusu müdahaleye ilişkin şunları söylemişti: "Küçücük bir yerde 50-60 çocuk gözaltına alınıyor. Bu durumu siz merak etmez misiniz? Seçim atmosferinde ne oluyor diye bir bakmaz mısınız? Bir müdahale söz konusu değil. Ne oluyor onu öğrenmek istedim." Öte yandan Cihaner'in cemaati soruşturduğu için tutuklandığı tartışılmıştı. Cihaner, CHP'li milletvekillerinin ziyareti sırasında "Cemaatle uğraşmasam bunlar olmazdı" demişti. Kaynak: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1267844363&year=2010&month=03&day=06- Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Kürt halkinin hakli mücadelesini baltalamak amaciyla onlara kendi haklari iicn degilde asiretlerin cikarlari icin mücadele ettiklerine dair atifta bulunanlara, onlarin kendilerini biz Türk'ler gibi gelistirip ulusal mücadele yerine agalik ve asiret sisiteminin devami icin calistiklari hakkinda atifta bulunanlara asagidaki haber örnek olsun. Biz Türk'ler cok gelismisizde, ulus olmusuzda, cagdaslasmisizda,....... Asagidaki haberde bizim gercek halimiz ortada. Kimseye dil uzatmaya hakkimiz yok. Önce kendi halimizi dogru tesbit edip cözümler arayalim. Bu asiretlere dokunsak kac tane dersim olayi cikar ders bir kere yeter herkes kendi evinin önünü temizlemeli is müritlerde biter !!! Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Bu asiretlere dokunsak kac tane dersim olayi cikar ders bir kere yeter herkes kendi evinin önünü temizlemeli is müritlerde biter !!! Ne anlatmak istediginiz anlasilmamistir. Lütfen biraz acar misiniz.? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 AKP'yi ayakta tutan gücün ne oldugunu biliyoruz.Yani kravat takma ile cemaatcilik olmuyormu?Efendim bize bunca okumus insan oy verdi demek cemaatcilikten kurtarmiyor,ben su anda bir cirpida 50 tane kravatli biyiksiz cemaat üyesi sayabilirim. AKP'nin yapmis oldugu siyasete bakan zaten AKP'nin kime hizmet icin secilmis oldugunuda görür.Simdi bu olayi Kürtlerle bagdastirmanin ne anlama geldigini cözemedim.Yani Kürtlerin cemaatcisi yokmu?Bence en cok cemaatcilik o bölgelerden cikiyor.Dogu ve Güneydogu'dan.Iste Erzurum özel yetkili savcisi Osman Sanal buna bir örnektir.Aksini ispat edebilen varmi?Nurculuk bir cemaatciliktir,aksini iddia edebilecek olan varmi?Basbakan eger Nurcu konferanslari tertip etmis ve bu konferanslarda konusmaci olarak konusmus ve SaidiKürdi'yi göklere cikarmissa Nurculardan oy almasida en dogal hakkidir.Böyle bir basbakanin ne Laik basbakan olmasi ne de Atatürkcü olmasi mümkünmüdür?HAYIR... Cemaatciler ne istiyorlar...seriatin gelmesini din devleti olusturulmasini daha da ileri giderek Osmanli'nin yeniden canlandirilmasini istiyorlar.Peki Erdogan neden yargiyi ve Anayasayi kendine göre yapma cabasi veriyor?Cünkü AKP sabikali bir partidir.ANAYASA MAHKEMESI TARAFINDAN YARGILANMISTIR.Neden yargilanmis ve hüküm giymistir;Laiklige aykiri davranmaktan.Simdi ne diyor Erdogan;Efendim bir partinin kapatilmasi bir kisinin iki dudagi arasindan cikan lafla oluyor.Peki Ergenekondan iceri alinanlar kac dudaktan cikan lafla iceri alindilar.Yani AKP olunca iki dudak yetmez fakat baskalari olunca iki dudak cok bile... Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi neden tutuklandi:Ismailaga ve Fetulah cemaatine karsi operasyon yaptirdigi icin.Kim buna engel olmak istemisti:CEMIL CICEK.Kim hicbir yetkisi kalmadigi halde Bassavcinin dosyasini Istanbul'a kacirtti:Cemaatci savci Osman Sanal...Kim 3.Ordu Komutani Saldiray Berk hakkinda ifade vermesi icin davet gönderdi:Cemaatci savci Osman Sanal,neydi Saldiray Berk'in sucu:Yukarida adi gecen cemaatlere yapilan baskinda jandarmaya görev vermesi.Peki Saldiray Berk neyle suclandi:Ergenekon'la.Dün hukukcu bilirkislerin verdigi bir rapor vardi ve o raporda Saldiray Berk'in ifade vermesini gerektirecek birsey olmadigi vurgulaniyordu. Ben AKP'li arkadaslarin siyasi tercihlerine saygi duyarim ama gözlerini acsinlar ve biraz gerceklere baksinlar.Dik durup diklenmeyecegiz diyenlerin pesine takilmasinlar cünkü onlar diklenmiyorlar ama takiyye yapiyorlar. saygilarla Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 6 Mart , 2010 Ne anlatmak istediginiz anlasilmamistir. Lütfen biraz acar misiniz.? Allah aşkına ; Şimdi bu konu ile kürtlerin aşiretinin ne alakası var ? Ak partinin cematinden Türk halkının ne alakası var? Ben türküm ama ne cemaatle ne de ak parti ila alakam var ne olacak şimdi ? Neyi anlatmaya çalışıyorsunuz siz pkk nın yaptığı terörün haklılığını mı ? Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 7 Mart , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 7 Mart , 2010 Allah aşkına ; Şimdi bu konu ile kürtlerin aşiretinin ne alakası var ? Ak partinin cematinden Türk halkının ne alakası var? Ben türküm ama ne cemaatle ne de ak parti ila alakam var ne olacak şimdi ? Neyi anlatmaya çalışıyorsunuz siz pkk nın yaptığı terörün haklılığını mı ? Sayin kaplan-200, uzun süredir bu Forumda yazan bir arkadassiniz ve bahis konusu basliklardaanda heberiniz oldugundan eminim. Alakayi sormussunuz. Demekki gerektigi gibi takip edememissiniz tartismalari ve basliklari. Bazi basliklar altinda gene bazio Forumdaslar Kürt'ler hakkinda onlarin kendilerini gelistirmediginden, kendi haklari icin degilde asiretlerin cikarlari dogrultusunda caba harcadiklarini. Ulusallasma yerine asiretlerin arkalarinda olduklarini iddaa etmislerdir ve halada ediyorlar. Tabii bunlarui söylerken biz Türkler icin sadece positif yönde yorumlar yapiyorlar ve bizim cagdas, özgür bir bicimde siyaset yaptigimizdan, sahislarin degil halkin ve ülkenin cikarlari dogrultusunda bir siyasi bilince sahip oldugumuzdan övönerek bahsederler. Benim Ismailaga cemaatinden evrdigim örnek iste yukarida bahsettigim Forumadslar icin gecerli. herkes kendisini biliyor. Siz olayi öyle görmüyorsaniz üzerinize alinmayin. Umarim anlatmak istedigim anlasilmistir. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 8 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2010 Kürt halkinin hakli mücadelesini baltalamak amaciyla onlara kendi haklari iicn degilde asiretlerin cikarlari icin mücadele ettiklerine dair atifta bulunanlara, onlarin kendilerini biz Türk'ler gibi gelistirip ulusal mücadele yerine agalik ve asiret sisiteminin devami icin calistiklari hakkinda atifta bulunanlara asagidaki haber örnek olsun. Biz Türk'ler cok gelismisizde, ulus olmusuzda, cagdaslasmisizda,....... Asagidaki haberde bizim gercek halimiz ortada. Kimseye dil uzatmaya hakkimiz yok. Önce kendi halimizi dogru tesbit edip cözümler arayalim. Ya hu ne alakası var Dominik? Biz "Feodalizm'e Karşıyız" derken "Tekkeciliğin, Tarikatçılığın Yanındayız" demedik ki? Espriye bakar mısın yaaa! "Konu Odağı" denen birşey vardır; Yani bir konu açılır ve süreç, o konu etrafında döner. Tartışma da böyle olur. Şimdiye kadar Tarikatler'e karşı oladuğumuzu yeterince tanımlayamadıysak; Bu, o konuya odağına almış bir tartışmanın olmamasından Ya da yeterince tartışılmamasından kaynaklanır. Tarikatleri desteklediğimizden ya da görmezden geldiğimizden değil. "Biz-biz" deyip de durmayın lütfen; Statükocular ile Devrimciler "Biz" değildirler, olamazlar. Siz, sizsiniz... Biz, biziz... Evet, biz Türkler, Türkiye Cumhuriyeti halkı gerçekten çok geliştik. Yüzyıl önceki Türk Halkı ile, Bugünkü arasında çok fark var. Mesela ağalıkla, paşalıkla, aşiretle yönetilmiyoruz! Ha ama arada çarık çürük çıkar mı? Çıkar... Ha bu arada, şunu da hatırlatayım: Tarikatler ve cemaatçilik, etnik unsur olarak en çok Kürtler arasında yayılmıştır. Örneğin Nakşibendilik... Kürtler kadar yayılmış başka bir etnik unsur bulamazsınız... Şeyh Said'de Türkmen değildi mesela! O da Kürt idi değil mi? Adı üzerinde; Şeyh Said... Said Nursi/Kürdi'de Türkmen değildi; Bugün Türkiye için en sağlam tehlikelerden olan Nurculuğun üstadı idi değil mi? O kadar çok şey biliyorsunuz; Bunu da biliyor olmalısınız... Bir çok Kürt sitesinde "Şex Said'in Torunları" diye sloganlar geçiyor... Facebook'ta da var sürüsüne bereket... Yani Dominik; Merak etmeyin, Tarikatçılığa, Feodalizme karşı olduğumuz kadar karşıyız... Ve yine aynı batağa batmış olan kesim de bellidir... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 8 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2010 Sayin kaplan-200, uzun süredir bu Forumda yazan bir arkadassiniz ve bahis konusu basliklardaanda heberiniz oldugundan eminim. Alakayi sormussunuz. Demekki gerektigi gibi takip edememissiniz tartismalari ve basliklari. Bazi basliklar altinda gene bazio Forumdaslar Kürt'ler hakkinda onlarin kendilerini gelistirmediginden, kendi haklari icin degilde asiretlerin cikarlari dogrultusunda caba harcadiklarini. Ulusallasma yerine asiretlerin arkalarinda olduklarini iddaa etmislerdir ve halada ediyorlar. Tabii bunlarui söylerken biz Türkler icin sadece positif yönde yorumlar yapiyorlar ve bizim cagdas, özgür bir bicimde siyaset yaptigimizdan, sahislarin degil halkin ve ülkenin cikarlari dogrultusunda bir siyasi bilince sahip oldugumuzdan övönerek bahsederler. Benim Ismailaga cemaatinden evrdigim örnek iste yukarida bahsettigim Forumadslar icin gecerli. herkes kendisini biliyor. Siz olayi öyle görmüyorsaniz üzerinize alinmayin. Umarim anlatmak istedigim anlasilmistir. Dominik, beni kastediyorsan eğer; Konu henüz ilgimi çekti... Ve bu güne kadar söylediğim ve yazdığım her kelimenin ve hatta noktalama işaretinin bile arkasındayım... Biz "Türk" derken, bir ırktan değil; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümünden söz ediyoruz. Bu Türkiye Vatandaşları arasında Kürt etnik kökeninden gelen ayrılıkçı/bölücüler de var; Başka bir etnik kökene sahip Tarikatçılar da var; Sağcısı da var; Solcusu da var; Devrimcisi de, aydını da var; Alakasız, ilgisizi de var! Neyi anlatmak istediğiniz hiç anlaşılmıyor; Zira bir şeyi anlatmak peşinde değilsiniz... Tek yaptığınız; "Ahanda bak Kürtlere böyle böyle diyordunuz; Türkler de tarikatçı çıktı" demek! Ki öyle değil... O tarikatler içerisinde TÜRKMEN'ler de var olabilir Ama her türlü etnik kökenden insanı da bulabilirsiniz. Bunun yanında, daha önce dediğim gibi Tarikatçılık en çok yine Kürt etnik kökeni arasında yayılmış durumdadır. Menzil denilen kişiler Urfa'da, Adıyaman'da bilmem nerede bulunurlar... Şeyh Said'den tut, Said Nursi/Kürdi'ye kadar da hepsi Kürttür. Yine o bırakamadıkları ilkel toplumsal aşiret yapısı ile ilgisi vardır bunun; Çünkü din ile kutsanmış ya da desteklenmiş durumdadır. Ayrıca söylediklerimi "İddia" olarak nitelemeniz gerçekten hoş olmuş... 1- Şimdiye kadar, sorduğum herhangi bir soruya kesin ve net bir yanıt verebildiniz ve görmezden gelmemezlik edebildiniz mi? 2- Kürtler hakkında söylediklerim eğer iddia ise; aksini kanıtlar mısınız? Kürtler'in aşiret kültürü ile yaşamadıklarını kanıtlar mısınız? Lütfen yaa; Daha önce sorup da yanıtlamadığınız; Yazmama rağmen görmezden geldiğiniz herşeyi bir kenarıya bırakıyorum... Dişe dokunur birşey bulmuş gibi hevesle yazdığınız bu yazınız çerçevesinde sorduğum soruları yanıtlayın yeter bana... Gerçekten daha fazlasını bekleyemiyorum zaten sizden... Onca şey soralım, onca yazı yazalım; hepsini görmezden gel... Sonra işine yarayacağını sandığın birşey bulduğunda habire laf söyle... Sanki İsmailağa tarikatındakilerin hepsinin etnik kökenlerini teker teker tespit etmişsin gibi!!! Oh ne güzel valla... Ha bu arada; Yukarıda saydığınız şeylerden hala övünerek bahsediyorum... 10 numara bir devrim gerçekleştirdik ve bununla da övünüyorum... Aşiretler, Tarikatler gibi ilkel düzenin kılıç artıklarına karşı da devam edeceğiz Devrim'i sahiplenmeye... İstediğiniz kadar da gücünüze gidebilir... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 8 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2010 Ben de Türk'üm diyenlere bakiyorum,Kürtler Türkler diye ayirim yaparak yaziyorlar.Örnegin "Türkler cok gelismiste,Kürtler gelismemis..."gibi.Ben bu yaklasimi etik disi buluyorum ve bunun adina gercek bölücülük diyorum.Evet, burada fikir tartismasi altinda resmen birileri bölücülük yapmaktadir.Bu bölücülük sadece etnik anlamda degil ayni zamanda mezhepsel anlamdada aynen yapilmaktadir.(Alevilik-müslümanlik)tarzi yaklasimlarla dinsel ayirimcilik yapilmaktadir.Bütün bunlarin isiginda ve bu ayrimciligi yapanlarin aymazliginida dikkate aldigimda ben burada birlik ve bütünlüge karsi bir anlayis sezinliyorum ve Türkiye'de böyle düsünen insanlarin olmasidir terörü bugünlere kadar tasiyan. saygilarla Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 8 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2010 Ben de Türk'üm diyenlere bakiyorum,Kürtler Türkler diye ayirim yaparak yaziyorlar.Örnegin "Türkler cok gelismiste,Kürtler gelismemis..."gibi.Ben bu yaklasimi etik disi buluyorum ve bunun adina gercek bölücülük diyorum.Evet, burada fikir tartismasi altinda resmen birileri bölücülük yapmaktadir.Bu bölücülük sadece etnik anlamda degil ayni zamanda mezhepsel anlamdada aynen yapilmaktadir.(Alevilik-müslümanlik)tarzi yaklasimlarla dinsel ayirimcilik yapilmaktadir.Bütün bunlarin isiginda ve bu ayrimciligi yapanlarin aymazliginida dikkate aldigimda ben burada birlik ve bütünlüge karsi bir anlayis sezinliyorum ve Türkiye'de böyle düsünen insanlarin olmasidir terörü bugünlere kadar tasiyan. saygilarla Politika, haklısın; Kim hangi sözcüğü ya da kavramı, gerçekten bir ayrımcılık yapmak için kullanıyor bilemem... Fakat "Türk" ve "Kürt" kavramlarının yanlış kullanıldığından adım gibi eminim. "Türkçü" olarak adlandırılan kesim de yanlış kullanıyor örneğin... Mesela "Türk-Kürt Kardeştir" diye bir slogan olmaz, olamaz... Bu sloganı atabilen kişi, bu kavramlar üzerine zerre kadar bilgi sahibi değildir demektir... Aynen "Türk Ulusu" ve "Kürt Ulusu" ayrımını yapan kişiler gibi... Türklük ile tanımlanan kitle bir Ulus'tur. Kürtlüğü tanımlanan kitle ise bir Etnik-Unsur'dur. Ve Kürt Etnik Unsuru, Türk Ulusu'nun bir parçasıdır. "Türk-Kürt Kardeştir" diyebilmeniz için, iki ayrı ama denk değerden söz ediyor olmanız gerekmektedir. Kavramlar böyle işlerler. Örneğin: "Hıristiyanlar ile Müslümanlar kardeştir" diyebilirsiniz. Fakat "Katolikler ile Hıristiyanlar kardeştir" diyemezsiniz. Çünkü Katolikler zaten Hıristiyandırlar. Veya "Şafiiler ile Müslümanlar kardeştir" diyemezsiniz. Çünkü Şaffiler zaten Müslümandırlar. "Şafiiler ile Hanbeliler kardeştir" veya "Katolikler ile Protestanlar kardeştir" diyebilirsiniz. Çünkü bunlar birbirinin dengi ama ayrı kavramlar ya da kesimlerdir. Sosyal Bilimler, matematik ile çok benzeşirler... Elmalar ile Armutları toplayamazsınız mesela... Ya da "Meyveler ile sebzeleri ayrı yerlere toplamak" gibi bir eyleme kalkıştığınızda; Tüm meyveleri bir araya, sebzeleri bir araya toplarken "Bunlar meyve, bunlar da elma; bunlar sebze, bunlar da marul" diyerek ayıramazsınız. Çünkü Elmalar da meyvedir; Marullar da sebzedir... Doğrusu meyve mi, meyva mı neyse işte, ondan... "Türklük" dediğimiz şey, Anadolu'da ya da Türkiye'de "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı"nı temsil eder. "Kürtlük" ise, Anadolu'da ya da Türkiye'de yaşan etnik bir unsurdan daha fazlası değildir. Yine Anadolu'da yaşayan en az nüfuslu başka bir etnik unsurdan bir nebze bile daha değerli ya da daha az değerli değildirler. "Kürtler ile Türkmenler kardeştirler" diyebilirsiniz; doğru bir tanımlama olur. "Çerkezler ile Kürtler kardeştirler" diyebilirsiniz; doğru bir tanımlama olur. "Türkmenler ile Lazlar kardeştirler" diyebilirsiniz; doğru bir tanımlama olur. Fakat; "Türkler ile Kürtler kardeştir" diyebilmeniz için; Ya Kürtlüğü de bir "Ulus adı" olarak tanımlamanız gerekir Ya da Türklüğü, "Etnik Unsur adı" olarak tanımlamanız gerekir. Fakat Türkiye'de, Türk adı ile bir etnik unsur bulunmamaktadır. Türkmenler/Yörükler/Manavlar falan bulunmaktadır fakat Türk Etnisitesi diye bir etnisite yoktur. Türkmenler/Yörükler/Manavlar, Türk Irkından gelmektedirler, doğru. Fakat Türklük adı ile bir etnisite oluşturmamaktadırlar. Kavramların toplumsal anlamlarını ve yansımalarını çok iyi bilmek gerekir sloganları da atarken. Neyse; Eğer iki unsur kardeş olabilecek eşitlikte iseler; Düşman olabilecek karşıtlıkta da olabilirler demektir... Oysa Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan Kürtler de Türk'türler. Zaten "Türk" oldukları için, aynı zamanda sanki ayrı bir kitleymiş gibi Türkler ile kardeş olmaları gibi bir mantık, çıkarsız olurdu. Ha ama Orta Asya'da yaşayan Türk ırkından gelen kitleyi kastediyorlarsa bu sloganı kullanırlarken; O zaman sorun yok; Fakat Anadolu için geçerli bir slogan değildir... O yüzden Türkiye'de "Türkmen/Yörük" ve "Türk" ayrımı yapıyoruz değil mi? Bunun yanında bir de "Türk Ulusu" ve "Türk Irkı" ayrımı da yapıyoruz mesela... Kürtler elbette ki Türkmen ya da Yörük değillerdir. Türkmenler ile aynı ırktan gelmiyor olabilirler; Nereden geldikleri de zerre umrumda değil... Fakat kesinlikle Türk Ulusu'ndandırlar... Bu yüzden ister "Türk-Kürt kardeştir" gibi romantik sloganlarla İster "Kürtçülüğün" klasik argümanları ile tartışmaya katılan kimseyi Bu konularda çok da ciddiye almıyorum. Bilen ile bilmeyen arasında fark olmalı değil mi? Lise de bir tartışmada hocamız şöyle demişti: "Daha elmalarla armutları ayrı ayrı toplayamayan kimseyle, boşu boşuna tartışmaya girme." Tamam tamam, dememişti ama deseydi cuk diye otururdu bence. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Doğrusu meyve mi, meyva mı İkisi de doğru. Meyve tekil, meyva çoğul... Dil ve sözcüklerin kökenleri üzerinde durmaya bayılırım. Lütfen bu konuda bilgisi olanlar bilgisini esirgemesinler... Örneğin Adana ile Aden sözcüklerinin Adn kökünden olduğunu öğrenmek, cehennem'in aslında belki de tarihin kendi çapında ilk metropolü olan Babil kentinin çöplüğüne verilen ad olduğunu öğrenmek gerçekten çok ilginçti... Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Meyve tekildir, meyveler de çoğu. Meyva ise tamamen yanlıştır, meyve kelimesinin çoğulunun meyva olduğunu daha önce hiç duymamıştım, bundan sonra da duymam sanırım... Kesinlikle katılmıyorum açıklamanıza... Adana isminin kökeniyle ilgili ise fazla vaktim olmadığından bir kopya yazı kullanacağım, baktıklarım içinde en geniş kapsamlı bilgiler burada vardı... Bir de bunları okumanızı tavsiye edeceğim Adana'ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa Anadolu'nun en köklü medeniyetlerinden olan Hititlerin Kava Kitabelerinde rastlanmaktadır. Bu kabilelerdeki bir yazıtta Adana ve çevresinden Uru Adania (Adana Beldesi) olarak bahsedilmektedir. Yöreye M.Ö. yaşayan kavimlere Danuna ismi verildiği kayıtlarda mevcuttur. Bir efsaneye göre gök tanrısı Uranüs'ün Adanus ve Sarus adında iki oğlu Adana civarına savaşarak gelmişler Adanus adını kendi kurdukları şehre vermiştir. Seyhan Nehri de Sarus adını almıştır. Hitit etkisinde kalan Fenikeliler tarım ve bitki tanrılarının ismi olan Adonis'i bereketli topraklarından dolayı Adana'ya isim olarak vermiştir. M.S. 7. y.y.'dan itibaren İslam ordularının bölgeye gelişi ile birlikte Arap tarihçileri Adana isminin eski peygamberlerden Yasef'in torunu Ezene'den geldiği fikrini ortaya atmışlardır. Türkler Torosları aşıp güneye indiklerinde buraya Çukurova adını vermişlerdir. Çukurova'nın tarihteki adı Kilikya'dır. Kilikya adını kireç yataklarından almıştır. Sümerlerden kalma Gılgamış Destanından itibaren sayısız kaynaklarda sayısız olaylarla açıklanmaya çalışan yöre adı çok renkli bir gelişim takip etmiştir. Adana için kullanılan isimlerin karışıklıklara sebep olması nedeniyle 1878 yılında Osmanlılar Döneminde yayınlanan bir fermanla yöre adının Adana olarak yazılmasına karar verilmiştir. Adana tarihinde ilk çağlara ait bilgiler azdır. Arkeolojik kazılarda elde edilen bilgilere göre yörede en az on değişik medeniyet ve yine en az on sekiz devlet beylik krallık gibi çeşitli siyasi kuruluşların hüküm sürdüğü belgelenmiştir. Bunun sebebi bölgenin konumu ve tabi zenginliklere sahip olmasıdır. Kaynak:-http://www.maxihayat.net/maxiforum/adana/69428-adana-isminin-kokeni-adana-ismi-nereden-geliyor-adananin-ismi-nerden-gelir.html- Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Meyve tekildir, meyveler de çoğu. Meyva ise tamamen yanlıştır, meyve kelimesinin çoğulunun meyva olduğunu daha önce hiç duymamıştım, bundan sonra da duymam sanırım... Kesinlikle katılmıyorum açıklamanıza... "Meyve" sözcüğü başka bir dilden geliyorsa işe değişir ama... Çünkü geldiği dilde "Meyva" onun çoğulu olarak kullanılıyor olabilir... Mesela Türkçe'de "ye/e" eki, kavramları dişileştirmek için kullanılmaz; öyle bir kullanımı yok. Ama Arapça'dan geçen adlar ve kavramlarda hala kullanılıyor: Ali-Aliye, Müdür-Müdüre gibi... Araştırmak lazım tabi ki... "Adana" konusunu ise hiç bilmiyorum valla... Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Yok artık Tengeriin Meyva kelimesi bir galat-ı meşhurdur. Yani kelimelerin veya deyimlerin yaygın bir şekilde yanlış kullanıla kullanıla zamanla doğrusunun yerini almış oma halidir. Ayrıca TDK da meyva diye bir kelime tanımıyor. Doğrusu MEYVEdir. Bu biraz sebzeye sebza demek gibi birşey olmuş aslında... Makine için de aynı hata yapılır, doğrusu makinedir, makina değildir. Neyse fazlasıyla konu dışına çıktık, buna daha fazla sebep olmak istemem. Sevgilerimle Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Veya,Balik mi Baluk mu?Hangisi dogru acaba? saygilarla Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Ben de Türk'üm diyenlere bakiyorum,Kürtler Türkler diye ayirim yaparak yaziyorlar.Örnegin "Türkler cok gelismiste,Kürtler gelismemis..."gibi.Ben bu yaklasimi etik disi buluyorum ve bunun adina gercek bölücülük diyorum.Evet, burada fikir tartismasi altinda resmen birileri bölücülük yapmaktadir.Bu bölücülük sadece etnik anlamda degil ayni zamanda mezhepsel anlamdada aynen yapilmaktadir.(Alevilik-müslümanlik)tarzi yaklasimlarla dinsel ayirimcilik yapilmaktadir.Bütün bunlarin isiginda ve bu ayrimciligi yapanlarin aymazliginida dikkate aldigimda ben burada birlik ve bütünlüge karsi bir anlayis sezinliyorum ve Türkiye'de böyle düsünen insanlarin olmasidir terörü bugünlere kadar tasiyan. saygilarla Sn.Politika, daha önceki tartışmalarda ben Türk kökenli Kürt ler demeye özen gösteriyordum. Ama baktım ki, onlar kendilerine Kürt diyor ben de onlara uydum. Dediğiniz gibi o tabiri kullananlar kendilerini Türk lerden ayırıyorlar. Yoksa bize göre bu ülkede yaşayan alevi, sünni, hıristiyan, ateist, putperest, mecusi, budist vs. hepsi TÜRKTÜR. saygılarla... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Sevgili y.yilmaz,bastan beri hep ayni seyleri söyledik;pkk bir terör örgütüdür,PKK Türkiye'nin bölünmesi icin organize edilmis,demokratik haklar paravanasi altinda Türk kani dökmeye yemin etmis bir örgüttür.Bu örgütün gerek Ermeni'lerle gereksede Türkiye icindeki komünist unsurlarla iliskileride tespit edilmistir.TIKKO-PKK isbirligi yillar önce ortaya cikarilmistir.Ermeni-TIKKO isbirligi,Ermeni-PKK isbirligi ortaya cikarilmistir bunlari inkar edenler bu örgütlerin üyeleri veya sempatizanlardir.Bunlara verilmis görevler vardir,bu görevlerin arkasinda emperyalistlerin Türkiye cografyasinin hayalleri vardir.1071'de Anadolu'ya gelip yerlesen Türkleri o topraklardan atabilmek icin nice savaslar verilmis,nice ittifaklar olusturulmustur.Kürt-Ingiliz.Ermeni-Rus-Fransiz ittifaki daha yenidir ve bunlar hakettikleri cevabi baslarinda ulu önder Mustafa Kemal'in oldugu Türk askerinden almislardir.Simdi yine canlandilar,havalarin isimmasiyla toprak altinda kivranmaya baslayan solucanlar hesabi onlarda yine uyanmaya basladilar.Ülkeyi yöneten emperyalist ortaklari ile yine ümitlendiler.30 yildir döktükleri kanin nedeni budur. Ingiltere Basbakani Winston Churchill'in "Türkiye'nin agirligi 35 kilogramda tutulmali,Türkiye'nin agirligi eger bu kilogramin üzerine cikarsa,basina gaileler acarak yeniden 35 kilograma indirilmeli"demesi gibi güc merkezleri bos durmayip mutlaka birseyler yapmaktadirlar.Amac Türkiye'nin gücsüzlestirilmesidir.elinin kolunun baglanmasidir,hareket edemez hale getirilmesidir.AKP hükümeti bu güc merkezlerinin amaclarini onlardan aldigi direktiflerle yerine getirmektedir.Tüm dinamik güclere karsi bir savas vermektedir AKP.Hemen hemen,yüksek yargi tam olmasa bile asker disinda tüm dinamik gücler sindirildi.Simdi ise yüksek yargi ve asker tamamen saf disi birakilmak istenmektedir.7 yildir iktidarda olup hicbir girisimde bulunmayan AKP hükümeti secime bir yil kala yargi reformu ve anayasa degisikligi diye bastirmaya basladi.Secim kanunu degismiyor,partiler yasasi degismiyor,secim baraji kalkmiyor,dokunulmazliklara dokunulmuyor ama basbakan yargi reformu istiyor,anaysayi degistirmek istiyor,ne komik degilmi bunun adina da Türkiye'nin demokratiklesmesi adimlari deniyor,sanki Erdogan disinda Demokrasinin ne oldugunu bilen kalmadi Türkiye'de! ***** saygilarla Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Ben de Türk'üm diyenlere bakiyorum,Kürtler Türkler diye ayirim yaparak yaziyorlar.Örnegin "Türkler cok gelismiste,Kürtler gelismemis..."gibi.Ben bu yaklasimi etik disi buluyorum ve bunun adina gercek bölücülük diyorum. Bu söylemlerinizin tümüne sonuna kadar katiliyorum. Dolayisiyla "Kürt'lre soruyorum" basligi altinda yapilan irkci söylemler bizim icin gercektende yüz kizartici. Neymis efendim Kürt'ler söyle yapiyormus, böyle yapiyormus, ama Türk'ler onlara göre dahada cagdasmis, falan filanhikayeleri. Daha dogrusu resmen irkcilik. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Bu söylemlerinizin tümüne sonuna kadar katiliyorum. Dolayisiyla "Kürt'lre soruyorum" basligi altinda yapilan irkci söylemler bizim icin gercektende yüz kizartici. Neymis efendim Kürt'ler söyle yapiyormus, böyle yapiyormus, ama Türk'ler onlara göre dahada cagdasmis, falan filanhikayeleri. Daha dogrusu resmen irkcilik. 1- Aşiret yapısı ilkel bir toplumsallaşma biçimidir; bunu söylemek Toplum Bilimsel bir gerçekliktir ve ırkçılık değildir; Kürtler'in çok büyük kısmının, bu Aşiret kültürü ile yaşamadıklarını ispatlayabiliyorsanız ispatlayın... 2- Günümüzün en modern toplumsallaşma biçimi Ulusallıktır; Türkiye Halkı'nın büyük kısmı -yani Türk'ler- bu yapıya uyum sağlamış durumdadırlar ve bunu söylemek ırkçılık değil, Toplum Bilimlerin bir gerçekliğidir; Sindiremiyorsanız, aksini ispatlayın... 3- Daha önce Kürtlerin genelinin sürdürdükleri toplumsal yaşama dair yaptığım eleştirilerin hala noktasına virgülüne kadar arkasındayım; Burada polemik yaratacağınıza, söylediklerimin gerçekliği yansıtmadıklarını ispatlayabiliyorsanız, ispatlayın... 4- İsteğiniz ve çağrınız üzerine konuya yanıt yazdım ve yine soru sordum; Yanıtlayabiliyorsanız, önce onları yanıtlayın... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Veya,Balik mi Baluk mu? Balik bilmezse halik bilir! Bu kadar konu dışına çıkılacağını bilsem hiç açmazdım. Sözcük kökenleri konusunun en güzel yanı bir çok rivayet olması. Tabii bu işte muziplik de var. Örneğin Seyyahı fakir Evliya Çelebi adlı bir uyarlamada trafik polislerine bu adın verilmesi otomobilleri durdurmak için "dur ya refik!(arkadaş)" demelerine, bir rivayete göre de beyaz şapka giymelerinden dürr (inci) refik diye lakap takılmasından kaynaklanır deniyordu... Adana ismine gelince, Arapça dünyanın en köklü dillerindendir, bir tezat yok. "Beyt" eski Mısır'da da, Arapça'da da "ev" dir. Meyva meselesinde, yine Arapçada sonda uzatan elif, çoğul anlam veriyor. Neyse gelelim konuya... Şimdi Osman Pamukoğlu da Kurtuluş Savaşında bölgelerin katılımı bilgilerini ortaya koyduğunda, aynı şekilde ırkçılıkla suçlandı. Ben boşig arkadaşı destekliyorum. Bilgi vermek ırkçılık olmaz. Örneğin: "Az gelişmiş Haiti, depremden çok büyük zarar görürken, gelişmişlik düzeyi görece daha yüksek olan Şili depremi az hasarla atlattı" dendiğinde ırkçılık, Haitilileri aşağılama yapılmış olmuyor... Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Canım ne farkeder meyve yada meyva, balık yada baluk sonuçta öle veya böle mideye gidiyor hepsi... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Ben boşig arkadaşı destekliyorum. Bilgi vermek ırkçılık olmaz. Örneğin: "Az gelişmiş Haiti, depremden çok büyük zarar görürken, gelişmişlik düzeyi görece daha yüksek olan Şili depremi az hasarla atlattı" dendiğinde ırkçılık, Haitilileri aşağılama yapılmış olmuyor... Sevgili DemirEfe... Aslında alıştım "Faşist" ve "Irkçı" olarak itham edilmeye ama hala garibime giden şey; Bu iki sözcüğün de anlamını bilmeyenler tarafından "Irkçı" ve "Faşist" ilan ediliyor oluşum... Her zaman verdiğim iki güzel örnek vardır: Afrika'da bir kabile, geçen seneydi sanıyorum, ilk defa bir helikopter gördüklerinde, Uçan bir hayvan sanıp, korkup, taş falan attılar... Neden? Çünkü henüz teknoloji ile ve uçan nesneler ile tanışmadıkları; Yani hala ilkel bir yaşam sürdükleri için. Bu insanlar hala giyisi olarak hayvan kürkü, av aleti olarak ok kullanan Ve hala totemlere inanan insanlar. Buradaki "İlkel" tanımı hakaret etmek için değildir. Bilimsel olarak da bu kavram kullanıldığı içindir. Günümüzde Din Toplumları yani cemaatler ya da tarikatler de ilkel toplumsallaşma biçimleri olarak kalmışlardır. Çünkü artık dinlerüstü toplumsallaşma biçimleri vardır. Şimdi illa ki "Din Düşmanı" ilan edilmeyelim diye Ümmetçiliğin, ilkel bir anlayış olduğunu söylemeyelim mi? Günümüzde kan bağına ve yerel otoriteye bağlı Aşiretçilik veya Feodalizm de ilkel bir toplumsallaşma biçimidir. Ya hu beni assanız da, kesseniz de, yaksanız da; Değil Hitler, Mussoloni ile de bir tutsanız bu böyledir. Bunu ben demiyorum; Toplum Bilimleri söylüyor... İstedikleri kadar Irkçı olarak ilan etsinler; Ya da istedikleri kadar Faşist ilan etsinler... Bu böyledir. Açıkçası daha Faşist ile Irkçılığın ne demek olduğunu bilmeyen insanların Irkçı ve Faşist itham etmelerini de zerre kadar sallamıyorum bile... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Balik bilmezse halik bilir! Bilgi vermek ırkçılık olmaz. Örneğin: "Az gelişmiş Haiti, depremden çok büyük zarar görürken, gelişmişlik düzeyi görece daha yüksek olan Şili depremi az hasarla atlattı" dendiğinde ırkçılık, Haitilileri aşağılama yapılmış olmuyor... Sayin demirefe, bizde sadece bilgi vermek amaciyla Türkiye'de biz Türk'lerinde cemaatlar ve tarikatlarin etkisinden kurtulamadigimiz ve hatta kurtulmak dahi istemedigimiz. Eger Kürt'ler icin genel olarak asiretlerin istekleri dogrultusunda siyaset ve mücadele yapiyorlar tezi dogru ve irkcilik degilse aynen biz Türk'lerinde genel olarak cemaat ve tarikatlarin cikarlari cercevesinde siyaset yaptigimiz ve mücadele ettigimizde o kadar dogru bir tesbittir. Türkiye gercegini siyasi ve sosyal acidan dogru degerlendirdigimizde cemaatlarin ve tarikatlarin etkisini asla inkar edemeyiz. Ehh nerede kaldi bizim Kürt'lere örnek olacak cagdasligimiz? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Sayin demirefe, bizde sadece bilgi vermek amaciyla Türkiye'de biz Türk'lerinde cemaatlar ve tarikatlarin etkisinden kurtulamadigimiz ve hatta kurtulmak dahi istemedigimiz. Eger Kürt'ler icin genel olarak asiretlerin istekleri dogrultusunda siyaset ve mücadele yapiyorlar tezi dogru ve irkcilik degilse aynen biz Türk'lerinde genel olarak cemaat ve tarikatlarin cikarlari cercevesinde siyaset yaptigimiz ve mücadele ettigimizde o kadar dogru bir tesbittir. Türkiye gercegini siyasi ve sosyal acidan dogru degerlendirdigimizde cemaatlarin ve tarikatlarin etkisini asla inkar edemeyiz. Ehh nerede kaldi bizim Kürt'lere örnek olacak cagdasligimiz? "Biz Türkler" dediğin toplumun içerisinde "Kürtler"de var, "Lazlar"da var, "Çerkezler"de var. Bunun neresini hala anlamak istemiyorsunuz? Bir ülkenin mensupları arasında geri kafalısı da olabilir; çağdaşı da olabilir; durumu hiç algılayamayanları da olabilir... Fakat biz "Kürtler Aşiret Yapısındadır" ya da "Nakşibendiler Tarikat Yapısındadır" dediğimizde Bir Ulus'tan yani "Türklüğün Tümünden" söz etmiyoruz. "Türk Ulusu"nun bünyesinde bulunan "İlkel Toplum Kesimleri"nden söz ediyoruz. Dolayısı ile kaygımız da, o ilkel modellerin modernleştirilmesi Ve toplumun geri kalanına uyum sağlamalarıdır... Ayrıca "Biz Türklerin genel olarak cemaat ve tarikatlerin etkisinde... bla bla bla..." demişsiniz... Pardon ama siz hangi tarikate mensubsunuz da kendinizi bu kadar net eleştirmeye başladınız? Veya pardon ama siz ne zamandan beridir "Ulus Kimliği"ni benimsediniz de "Biz Türkler" demeye başladınız? Kaldı ki, hadi sizin sandığınız gibi kabul edelim ve "Türklük"ü, "Kürtlük" gibi Etnik bir unsur olarak kabul edelim: "Tarikatçılık" dediğimiz oluşumu, nasıl oluyor da bir Etnik Unsura mal edebiliyorsunuz; Hangi mantıkla? Tarikat dediğiniz örgütlenmeler, Etnik Köken üstü dinsel bir örgütlenmedir. İçerisinde her Etnik Unsurdan insan bulabilirsiniz. Kaldı ki Tarikatler yine en çok Kürt Etnik Unsuru arasında yaygındır. Mesela Nakşibendiliğe en çok Kürtler mensuptur. Hayır yani "Acaba nerden tutsam da vursam" diye çabalıyorsunuz Ama nereden tutarsanız tutun, savlarınız elinizde kalıyor... Ayrıca güya ironi yapabilmek için "Biz Türkler" diyorsunuz Ama "Türklük" tanımının ne olduğunu da pek bilmiyor gibisiniz... Hayret... Bundan başka; "Nerede mi kaldı bizim Kürtlere örnek olacak çağdaşlığımız?" Bir kere soruyu soruş tarzınız bile, Daha önceki söylediklerimi zerre kadar anlamlandırmadığınızı ortaya koyuyor. Öncelikle "Kürtler, bu Ulusun bir parçasıdırlar". Ve bu yüzden onların Toplumsal sorunları ya da çağdışılıkları, aynı zamanda bizim de sorunumuzdur. Çünkü eğer onlar çağın gerisinde kalmışlar ise ve çağdaş bilgiye erişememişler ise Bu demektir ki biz de onları bu değerlere taşıma sorumluluğunu yerine getirememişizdir... Kaygımız da bu amaca birlikte ulaşmak ve bu kaygıyı birlikte taşımaktır. Bununla birlikte; Kürtlerin topuna birden de "İlkel" diyor değiliz. Bana bir çok insani değeri de emin olun ki Kürt arkadaşlarım öğretmişlerdir. Fakat bu Kürt arkadaşlarım da, çok açık ve net bir biçimde Aşiret Kültürünü ve Kafa Yapısını geride bırakabilmiş, çağdaşlaşabilmiş Kürt arkadaşlarımdır. Dolayısı ile Aşiret Yapısı, Kürtler'in genlerinden ya da DNA'larından kaynaklanan birşey değildir. Sanki öyle demişiz gibi yorumlar yapıp durmayın artık. Bu bir art niyetlilik göstergesidir. İsteyen ve çağdaş bilgiye erişebilen her Kürt, Kürtlüğünü koruyabilerek Aşiret Kültürünü reddedebilmektedir. Tarikatçılık ile Türkçülüğü nasıl bağdaştırabildiğinizi ise hala bilemiyorum... Zira bu konularla kaç zamandır aktif olarak ilgilenen ve araştıran birisiyim; Fakat ilk defa bu kadar kendini aşmış bir yorum gördüm; Kim bilir daha neler göreceğim bu fani dünyada... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 9 Mart , 2010 Nedense bazilari inadina yazilanlari tersten okuyorlar ve de öyle anliyorlar. Tabiiki her seyi ben bilirim matigiyla yapilan yorumlar sonunda bir kesim icin topyekün suclamalar getirilirken bir kesim icinde ehh tabiiki toplumda böyleleri var ama tümüne mal edemeyiz gibi iddaalar ortaya atiliyor. Konu Kürt'ler ise tümünü icerisine aliyor ama Türk olunca öyle olmuyor. Türkiye'nin siyasi yapisini tanimayanlar ancak tarikatlarin ve cemaatlarin etkilerini bilmezlikten gelebilirler. Veya islerine öyle geldigi icin görmemezlikten gelirler. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.