TSK, düşman ordusu mudur?

[Φ Siyah_Beyaz]

 

Hürriyet, Milliyet, Vatan gazetelerinin internet sitelerinde;

“Eşine iftira atılan albay canına kıydı” haberi yayınlanmıştı hatırlarsanız...

 

Aşağıda okuyacağınız satırlar, bu haberlerin altına yapılan yorumlardan bazı örnekler...

 

***

“Ne malum intihar ettiği?”

“Foyası meydana çıkınca tabii...”

“Amiral gözündeki kara gözlükleri çıkarsın da, öyle konuşsun, asıl kendi niye intihar etmiyor?”

“****** örtmeye çalışmış...”

“İddia doğru mu, sen onu söyle!”

“Albay sütten çıkmış ak kaşık!”

“Vah vah, Ergenekon'dan çıkmak için intihar etmekten başka çıkar yol bulamamış demek ki!”

***

Bunun Türkçesine hiç dokunmadım:

“serefle ne alkası var, herhalde birşey yaptı sonra foyalari ortaya çıkınca intar eddi ondan sonrada ittahar edti.”

***

“Müslüman olsa, intihar eder mi?”

***

“Tek tek olmaz, hepsi gidecek!”

“İktidara fitne sokanların haline bak.”

“Komutan katilleri savunuyor.”

“Deniz Feneri'ne iftira atanlar hiç ağlamasın şimdi, etme bulma dünyası.”

“Darbeci ordu bunalıma girdi.”

“Öldü diye mağdur mu oldu yani?”

“Peygamber ocağını vur patlasın çal oynasın yaptılar, örf adet yok,

TSK

'da maneviyat eksik.”

“Ölüm, gerçekleri örtemez.”

“Yayınlanan klipte, kocamı Ergenekon ilişkileriyle tehdit ederim diyordu, şimdi tabut başında Berkçiğim diye ağlıyor. Gözyaşları sahte. Silahların yerini söyle.”

***

Ne bunlar biliyor musunuz?

***

Hürriyet, Milliyet, Vatan gazetelerinin internet sitelerinde “Eşine iftira atılan albay canına kıydı” haberi yayınlandı...

 

Yukarıdaki satırlar, o haberin altına yapılan yorumlardan bazıları.

***

Gizli saklı değil, alenen.

***

Asimetrik psikolojik harekâtı filan geçmiştir iş...

TSK

, düşman ordusudur.

@hurriyet.com.tr

[Φ dominik]

Bu gelismeler TSK ve devletin diger birimlerinin kendi suclari. Kendileri bu hala getirdiler. 85 yili askin tek yaptiklari ülkedeki aydin, sosyalist ve devrimci genciligi sindirmek oldu. Her firsatta dincilere ve irkcilara destek oldular, onlarin gelismesinin önünü actilar. Türkiye tarihine baktigimiz zaman bunu cok acik görüyoruz.

 

Su an yasadigimiz gelismeler ülkedeki türkcüler ile seriatcilar arasindaki kiyasiya cekisme ve kavga. Her ikiside ülke icin yarar saglayacak akimlar degil. Devlet ve devletin önemli bir birimi olan TSK ancak aydinlasirsa ve gercek demokrasinin ve özgürlügün savunucusu olursa bu kaostan kurtulabilir.

 

Herkes ektigini bicer. Seriatcilarin gelismesini tohumlarini ektiler, kötü tohumlara karsi gelistirilmesi gereken aydin ve devrimci gencligi ve düsüncesini yok ettiler.

[Φ y.yılmaz]

Bir savaş çıktığında, deprem, sel hatta trafik kazası olduğunda, uçak düştüğünde yardıma koşan bu askerden, millet nasıl bu kadar nefret eder hale geldi? Bu adam ölmüş, eşi tabut başında göz yaşı döküyor; nereden biliyorsun göz yaşlarının sahte olduğunu?

[Φ GeceKuşu]

Bu gelismeler TSK ve devletin diger birimlerinin kendi suclari. Kendileri bu hala getirdiler. 85 yili askin tek yaptiklari ülkedeki aydin, sosyalist ve devrimci genciligi sindirmek oldu. Her firsatta dincilere ve irkcilara destek oldular, onlarin gelismesinin önünü actilar. Türkiye tarihine baktigimiz zaman bunu cok acik görüyoruz.

 

Su an yasadigimiz gelismeler ülkedeki türkcüler ile seriatcilar arasindaki kiyasiya cekisme ve kavga. Her ikiside ülke icin yarar saglayacak akimlar degil. Devlet ve devletin önemli bir birimi olan TSK ancak aydinlasirsa ve gercek demokrasinin ve özgürlügün savunucusu olursa bu kaostan kurtulabilir.

 

Herkes ektigini bicer. Seriatcilarin gelismesini tohumlarini ektiler, kötü tohumlara karsi gelistirilmesi gereken aydin ve devrimci gencligi ve düsüncesini yok ettiler.

 

Sayın Dominik İfade ettiklerinizde gerçek payı olan şeyler var elbette...

Ve -"Herkes Ektiğini biçer" diyerek "oh olsun onlara beter olsunlar"demeye getirmeye çalışmanız dışında- yazdıklarınıza katıldığım yerler de var..

 

Ama "Türk ordusu düşman ordusu mudur?" diye bir soru sorularak başlık açılmasındaki amaç yüzeysel bir yaklaşım değil...

Ve bu sorunun ardında duran gerçekler de sadece bulunduğumuz yerden değerlendirilecek kadar basit de değil.

Özetle olaylara birileri bir zamanlar şunları yapmıştı beter olsunlar mantığıyla bakmaya kalkmamız bir çok gerçeği ıskalamamıza neden olacaktır.

 

İsterseniz ne demek istediğimin daha iyi anlaşılması için sözleri işin içinde boğuşan insanlara bırakalım...

 

Aşağıda yazılanlarda anlatılmaya çalışılanları farklı bir pencereden de bakmaya çalışarak, "Perde arkasında neler döndüğünü" anlamaya çalışmakta yarar var sevgili Dominik...

 

***

 

Fatih Altaylı, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile yaptığı konuşmayı yazısında şöyle aktarıyor:

 

 

"'Sabrımızı taşırmayın' anlamında açıklamalarınız var. Bugün bize de benzer şeyler söylediniz. Ne demek bu. Sabır taşarsa ne olur? Ne kastediyorsunuz?

 

_Siz bunu yazınızda da sordunuz. Evet bizim de sabrımızın bir sınırı var.

 

Peki taşarsa ne olur? Aklımıza kötü şeyler geliyor.

 

_Fatih Bey, şunu bilin, biz her şeyimizi hukuk devleti sınırları içinde yaparız. Sabrımızı taşırmasından kastım şudur: 'Biz bütün bu olayların, bize karşı yapılanların arka planını biliyoruz.'

 

Eee, biliyor ve susuyor musunuz?

 

_Evet. Tam da öyle, biliyor ve susuyoruz. Birileri gerekeni yapar diye susuyoruz ve bekliyoruz. Hakkımızı arayacağız

 

Niye?

 

_Çünkü ben devlet adamıyım. Devlet adamı gibi davranmam lazım. Devlete ve hukuka saygımız var ama bunun da bir sınırı var?

 

İşte mesele burada. Bu sınır aşılırsa ne olur? Devlet adamı olmaktan vaz mı geçersiniz. Devlete saygınız mı kaybolur?

 

_Hayır asla!

 

Peki ne yapacaksınız o sınır aşılınca?

 

_Bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız. Bizim de elimizde pek çok bilgi var. Bunları açıklamak zorunda kalacağız. Biz de hukuk yoluna gideceğiz. Hakkımızı arayacağız.

 

Orgeneral İlker Başbuğ, konuşmanın bu noktasında masanın üzerindeki bir kitabı bize uzattı. İngilizce bir kitap. Adı 'Constructing Democratic Governance in Latin America'. Ben kitabı incelerken devam etti.

 

_Bakın çevremizdeki veya Latin Amerika'daki bazı ülkelerde olan olaylara. Hükümet değişikliklerine veya modellerle yapılan oynamalara. Şimdi Türkiye'de bazı kesimler bir ifade kullanıyorlar. 'Kendi halkını düşman gören ordu olur mu?' diye.

 

Kullanıyorlar mı?

 

_Evet, bir iki yazar kullandı. Şimdi o size verdiğim kitabı açın.

 

Kitabı karıştırıyorum. 45. sayfasında altı çizili bir bölüm var. Aynen şöyle yazıyor: 'The armed forces had long been accustomized to seeing their own citizen as the enemy.' Yani 'Silahlı Kuvvetler uzun süreden beri kendi halkını düşman görmeye alışmıştır.' Cümleyi okuyorum. 'Evet o cümle' diyor. (Kitap Johns Hopkins Üniversitesi yayını.)

 

Yani TSK'ya karşı kullanılan jargon ithal mi?

 

_Tabii ki, birileri böyle bir dil geliştiriyor ve bunu Türkiye'ye de getiriyor.

 

(Burada şunu hissediyorum. Genelkurmay Başkanı, hem bölgemizde, hem de dünyanın başka köşelerindeki renkli devrimleri kastediyor. Zannederim son dönemde sıkça konuşulan Soros vakıflarının çalışmaları Genelkurmay'ın merceği altında.)

 

Peki bunları paylaşmıyor musunuz? Hükümetle, ülkeyi yönetenlerle.

 

_Ben her şeyi hem Cumhurbaşkanı, hem de Başbakan'la paylaşıyorum.

 

Dikkate alınmıyor mu?

 

_Fatih Bey, yetkili makamlar şikâyet makamı değildir. Ben şikâyet ediyorum zannetmeyin. Ben sorunları paylaşıyorum. Şunu söyleyebilirim. Devlet bu konuda aynı fikri paylaşıyor.

 

Siz bunları niye açıklamıyorsunuz o zaman. Açıklayın.

 

_Ciddiyetimizden dolayı. Bizde de belge var, bilgi var. Hepsini derledik, derliyoruz. Biz lafla yapamayız başkaları gibi. Biz somut verileri koyarak yaparız bir şey yapacağımız, bir şey açıklayacağımız zaman. Gerek olursa açıklanır. O zaman bunu yapanlar düşünürler."

 

 

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ yaptığı bu açıklamalarda kullandığı ifadeler ve işaret etmeye çalıştığı şeylerden öyle anlaşılıyor ki;

Yakın gelecekte Genelkurmay'ın bazı açıklamalarına ve "suç duyurularına" tanık olacağız.

 

Ve bu gelişmeler mutlaka bir takım hukuksal ve siyasal sonuçlar da doğuracak.

Bu sonuçlar bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün ortaya çıkacaktır.

 

***

Okudunuz değil mi sevgili Dominik...

Umarım neyi kastettiğimi ifade edebilmişimdir.?

 

Saygılarımla...

 

 

[Φ dominik]

Sayın Dominik İfade ettiklerinizde gerçek payı olan şeyler var elbette...

Ve -"Herkes Ektiğini biçer" diyerek "oh olsun onlara beter olsunlar"demeye getirmeye çalışmanız dışında- yazdıklarınıza katıldığım yerler de var..

.

.

.

 

Okudunuz değil mi sevgili Dominik...

Umarım neyi kastettiğimi ifade edebilmişimdir.?

 

Saygılarımla...

Tabiiki okludum sayin GeceKusu ama, ben tabiiki sizin gibi düsünmüyorum bu konuda. Su an benim sahsi düsünceme güre ülkede türkcüler ile seriatcilar arasinda kiyasiya bir savas sürüyor ve her iki tarafta bu savasta bizlerle gercekleri paylasmiyor. Her iki taraf birbirlerine karsilikli santaj yapiyor ve ellerindeki delilleri deyim yerindeyse kendi acilarindan zamani gelince karsi tarafi yipratmak adina piyasaya sürüyorlar.

Bakiniz, size karsi birileri kötü niyetli ve siz bunu hissediyorsunuz ama baskalari bu kötü niyetlileri durduracak diye bildiklerinizi polise söylemiyorsunuz. Olurmu böyle bir sey sayin GeceKusu? Kimin hareket etmesini bekliyor sayin Basbug? Bana göre sayin Basbug kaos ortaminin cikmasini ve daha dogrusu cunta yapabilme ortaminin zamanini bekliyor ve darbe yapacak olursa bizlere aynen 12 eylüldeki anlatilan hikayeler gibi bakin sunlari yaptilar biz uyardik ama önlem almadilar vs gibi bildik hikayelerle cunta harekatini mesrulastirmak isteyecek. Günümüz cagindaki demokrasi anlayisina göre sayin Basbug'un bir devlet adami olarak devlete ve millete karsi görev bilincinde hic bir baska gücü beklemeden derhal bildiklerini yargiya sunmasi gerekli. Neden kendisi sunmuyorda baskasinin harekete gecmesini bekliyor anlasilir degil.

 

Her ülkede oldugu gibi bizim ülökemizde de güclü bir ordu gerekli. Bunun tartismasi dahi yapilmaz. Ama sadece güclü olmasi yeterli degil artik cagimizda, ordu siyasete karismamali, ikinci bir güc olmamali. Görevi sadece parlemento üzerinden halktan almali. 12 Eylülde yapilan gibi halki koruyoruz adi altinda binlerce halk cocuklarin zindanlarda cürütmemeli, yasini 18 yapip asmamali. TSK malesef kendi gecmisinde ve günümüzde yapilan bu tip anti demokratik davranislardan kendisini asla soyutlamadigi icin ben onlari halk icin var olduklarini kabul etmiyorum. Ben demokratik bir sistemde var olan demokratik ve güclü bir TSK arzuluyorum. Bu demek degildirki TSK fes edelim sil bastan kuralim. Hayir, kanunlari degistirip orduyu yeniden bicimlendirip gercek görevine yönlendirmemiz gerekli.

 

Günümüzdeki statükücüler yani irkcilar, konservatifler, sözde sosyal demokratlar, fasistler, milliyetciler, etnik milliyetciler kendi sistemlerinin ve koltuklarinin seriatci AKP tarafindan tehlikede oldugunu gördükleri icin TSK'ni de yanlarina alip son 7-8 yilda ülkeyi bu hale getirdiler.

 

AKP'ye iyi demiyoruz, asla demokrat dahi olamazlar. AKP'nin tek amaci cemaatlarin cikarlari dogrultusunda siyaset yapmak. Ama onlarij alternatifide asla sütatikocu TSK ve muhalefet olamaz. Gercek alternatif ancak özgürlükcü, cogulcu demokrasiyi savunan, herkese esit vatandaslik hakki taniyan bir sistemdir. ben bunun disindaki gelismelere asla taraf olmam!!!!

[Φ politika]

 

Hürriyet, Milliyet, Vatan gazetelerinin internet sitelerinde;

“Eşine iftira atılan albay canına kıydı” haberi yayınlanmıştı hatırlarsanız...

 

Aşağıda okuyacağınız satırlar, bu haberlerin altına yapılan yorumlardan bazı örnekler...

 

 

STAR TV.da her pazar yapilan bir tartisma programi vardir. "HER ACIDAN"adli bu programa AKP'liler disinda hemen herkes katildi. Bugüne kadar tek bir AKP siyasetcisi gazetecisi televizyoncusu katilmadi bu programa. TARAF'in yazarlarinin dahi katildigi bu tartisma programina AKP'den kimsenin ragbet etmemesi onlarin hangi kanallari tercih ettigi noktasinda bize bir fikir veriyor.Kanal 7, Samanyolu, ATV, TRT vs AKP'li milletvekillerinin tercihi olan kanallardir. Bigün cok vahim bir Mail geldi o programa...

 

Ben programlar ilgili detaylara girmek istemiyorum ama bircok bölgede tamda bz programin verilecegi saatlerde elektriklerin kesilmesi ile ilgili yüzlerce mail geliyor programa. Ben bunu secim gecesi elektrik kesintilerine benzetiyorum. Her neyse vahim dedigim MAIL, AKP KAHRAMANMARAS MILLETVEKILINDEN GELIYORDU VE AYNEN SÖYLEYDI: "Siz bizi türbanimi, kuran kurslarimiz nedeniyle fislediniz simdi sira bizde bizde sizi fisliyoruz. Tartismanin konusuda tutuklanan savci ve neden tutuklandigi ile ilgili ve de ülkemizin hukuk yönünden en taninan isimleride katilimcilardi.

 

Bu nedenle Yilmaz Özdil'in yazisinin altinda yorumlari olanlarin hangi cephede olduklarini ve ne icin CIHAD verdiklerini anlayabiliyoruz.

[Φ akıl]

Bu gelismeler TSK ve devletin diger birimlerinin kendi suclari. Kendileri bu hala getirdiler. 85 yili askin tek yaptiklari ülkedeki aydin, sosyalist ve devrimci genciligi sindirmek oldu. Her firsatta dincilere ve irkcilara destek oldular, onlarin gelismesinin önünü actilar. Türkiye tarihine baktigimiz zaman bunu cok acik görüyoruz.

 

Su an yasadigimiz gelismeler ülkedeki türkcüler ile seriatcilar arasindaki kiyasiya cekisme ve kavga. Her ikiside ülke icin yarar saglayacak akimlar degil. Devlet ve devletin önemli bir birimi olan TSK ancak aydinlasirsa ve gercek demokrasinin ve özgürlügün savunucusu olursa bu kaostan kurtulabilir.

 

Herkes ektigini bicer. Seriatcilarin gelismesini tohumlarini ektiler, kötü tohumlara karsi gelistirilmesi gereken aydin ve devrimci gencligi ve düsüncesini yok ettiler.

 

devrimci gençliğin önünü kestiler falan demişsiniz. yok canım daha neler.

 

 

kim inanır bu iddiaya.sorun bakalım ordudan atılanların çoğunluğunu kim oluşturuyor diye size cevabını versinler.

 

meydan da dinci kesime kalmış. siz dinci değilmisiniz .ateistmisiniz acaba .bilelimde cevabı onagöre verelim arkadaşım.

 

saygı ve muhabbetle.

[Φ akıl]

Sayın Dominik İfade ettiklerinizde gerçek payı olan şeyler var elbette...

Ve -"Herkes Ektiğini biçer" diyerek "oh olsun onlara beter olsunlar"demeye getirmeye çalışmanız dışında- yazdıklarınıza katıldığım yerler de var..

.

.

.

 

merakla bekliyoruz genelkurmayın açıklamalarını.ama habire ses kayıtları çıkıyor ortaya.

[Φ akıl]

Bir savaş çıktığında, deprem, sel hatta trafik kazası olduğunda, uçak düştüğünde yardıma koşan bu askerden, millet nasıl bu kadar nefret eder hale geldi? Bu adam ölmüş, eşi tabut başında göz yaşı döküyor; nereden biliyorsun göz yaşlarının sahte olduğunu?

 

sahte olmadığını nerden biliyorsanız oda ordan biliyordur heralde .albayın görüntülerini servis edenlerde gene ergenekoncu arkadaşları.onlara sormak lazım bu komployu arkadaşlarına nasıl hazırladıklarını.

[Φ dominik]

devrimci gençliğin önünü kestiler falan demişsiniz. yok canım daha neler.

 

 

kim inanır bu iddiaya.sorun bakalım ordudan atılanların çoğunluğunu kim oluşturuyor diye size cevabını versinler.

 

meydan da dinci kesime kalmış. siz dinci değilmisiniz .ateistmisiniz acaba .bilelimde cevabı onagöre verelim arkadaşım.

 

saygı ve muhabbetle.

Ben öncelikle "devrimcilerin önünü kestiler" demekle TSK icerisindeki görevlilerden bahsetmedim. bahis konuus ülkemizdeki yasananlar.

 

Diger taraftan siz herhalde kendilerini statükocu, devletci ve kemalist nitelendirenleri devrimci görüs ile karistiriyorsunuz.

[Φ Buckminster]

Ben öncelikle "devrimcilerin önünü kestiler" demekle TSK icerisindeki görevlilerden bahsetmedim. bahis konuus ülkemizdeki yasananlar.

 

Diger taraftan siz herhalde kendilerini statükocu, devletci ve kemalist nitelendirenleri devrimci görüs ile karistiriyorsunuz.

 

Tabiyki yaaaa pardon, Atatürk'ün ilkelerinden biri de Devrimcilik değildi, unutmuşum. Halkçılık da değildi, onu da unutmuşum. Cumhuriyetçilik hiç değildi zaten. Laiklik desen alakası yok Atatürk'ün ilkeleriyle. Ha bi Devletçilik kaldı, o da ekonomik bi programdan fazlası değil ama siz adına bakarak bizi faşist falan ilan edebilirsiniz, içiniz rahat olsun. Ulusçuluk kaldı bi tek, o zaten allerjik vakamız, olmaz olaymış. Hadi hayırlı olsun. Ali Desidero geliyo aklıma ya, çok güzel bi şarkıydı. Onun takıldığı hatunun felsefesi vardı ama neydi du bakiim! yok hatırlayamadım şimci.

[Φ Süzgeç!]

devrimci gençliğin önünü kestiler falan demişsiniz. yok canım daha neler.

 

 

Cuma aksami ana haber bülteninde, Ugur Dündarin konugu Zülfü Livaneli idi. Konu Atatürk hakkindaki yaptigi filmdi. Söz döndü dolasti 12 eylüle geldi. Erdal Öz ve Altan Öymenle birlikte THY ucagini Sofyaya kacirmakla suclanip, tutuklanmalari hakkinda bilgiler verdi. Ucak kacirma olayi bile duymadiklari halde, nasil iskenceler gördüklerini anlatti. Bir zaman sonra bizleri sorgulayan subayin degistigini, ve aralarinda su konusmanin gectigini söyledi.

 

- Subay: Ben özel olarak sizleri sorgulamak icin Erzurumdan geldim. Atatürkün kurdugu TC ordusunun serefli bir subayiyim.

- Z.Livaneli: Sen Atatürkün kurdugu Türkiye Cumhuriyeti ordusunun degil, olsan olsan Amerikanin ****** olursun.

 

Z.Livaneli: Ben bunlari yüzüne karsi söyleyemesemde, icimden söyleyip rahatladim enazindan.

 

- Subay : Anlat bakalim ucagi neden, nasil kacirdiniz?

- Livaneli : Vallaa nasil anlatsam, ucaga yetisemedik, kacirdik.

 

 

Simdi bunlara ek olarak Türkiyenin tüm bölgelerinde, buna benzer sudan sebeplerle binlerce devrimci insanlar tutuklanmis, iskencelerden gecirilmislerdir. Asil suclu olan dinci ve fasistler rant pesinde kosarlarken, halkin dirligi ve birligini, halklarin kardesligini ve beraber yasam icin mücadele verenleri, neden toplayip isgencelerden gecirip cogunu katlettiler? Amac belliydi iste; simdi gelinen noktada oldugu gibi insanlarin cahillesmesini,kültürsüzlesmesini, dilenci durumuna getirilip kömür ve erzak torbasina oy satilmasini saglayan temeller o günlerde atildi...

[Φ y.yılmaz]

sahte olmadığını nerden biliyorsanız oda ordan biliyordur heralde .albayın görüntülerini servis edenlerde gene ergenekoncu arkadaşları.onlara sormak lazım bu komployu arkadaşlarına nasıl hazırladıklarını.

 

Herhalde siz sahte olduğunu anladınız. Ben sahte olup olmadığını bilemem. Son yıllarda ülkemizde bir olgu ortaya çıktı. Bir kişinin suçlu olduğu ispatlanmıyor; bilakis kişi suçsuz olduğunu ispatlamak zorunda bırakılıyor. Albayın eşi de ağlayışının sahte olmadığını bize kanıtlaması gerekir değil mi?

[Φ politika]

Herhalde siz sahte olduğunu anladınız. Ben sahte olup olmadığını bilemem. Son yıllarda ülkemizde bir olgu ortaya çıktı. Bir kişinin suçlu olduğu ispatlanmıyor; bilakis kişi suçsuz olduğunu ispatlamak zorunda bırakılıyor. Albayın eşi de ağlayışının sahte olmadığını bize kanıtlaması gerekir değil mi?

 

Fetulah'in,Erdogan'in,Arinc'in, Erdogan'in esinin yani tüm müslüman olan AKP'lilerin hepsinin gözyaslari gercektir, Laik olanlarin ki ise sahte! Iste dinci görüs budur, dikkat edin dindar demiyorum DINCI, yani din piyasaciligi yapanlarin görüsü.

 

 

saygilarla

[Φ dominik]

Tabiyki yaaaa pardon, Atatürk'ün ilkelerinden biri de Devrimcilik değildi, unutmuşum. Halkçılık da değildi, onu da unutmuşum. Cumhuriyetçilik hiç değildi zaten. Laiklik desen alakası yok Atatürk'ün ilkeleriyle. Ha bi Devletçilik kaldı, o da ekonomik bi programdan fazlası değil ama siz adına bakarak bizi faşist falan ilan edebilirsiniz, içiniz rahat olsun. Ulusçuluk kaldı bi tek, o zaten allerjik vakamız, olmaz olaymış. Hadi hayırlı olsun. Ali Desidero geliyo aklıma ya, çok güzel bi şarkıydı. Onun takıldığı hatunun felsefesi vardı ama neydi du bakiim! yok hatırlayamadım şimci.

Bakin gene konu ile alakasiz yorumlar yapmissiniz. Atatürk'ü kendimize kalkan yapmadan bir yorum yapamayacagiz mi?

Atatürk halkci, devrimci ve laik ise demek ki TSK atatürkcü degil bunu neden anlamiyorsunuz.

 

ben burada ülkemde devrimci, halkci ve laik kesimlere yapilan sindirmelerden bahsediyorum ve sindirmelerden bahsederken AKP dönemindekinden degil sözde atatürkcülerin iktidarlarindaki zamandan ve TSK nin yaptiklarindan.

 

Ezberimizle bir adim ileri gidemeyiz.

 

Birakin Atatürk üzerinden konusmayida ülkemizde yasananlari irdeleyin.

[Φ akıl]

Ben öncelikle "devrimcilerin önünü kestiler" demekle TSK icerisindeki görevlilerden bahsetmedim. bahis konuus ülkemizdeki yasananlar.

 

Diger taraftan siz herhalde kendilerini statükocu, devletci ve kemalist nitelendirenleri devrimci görüs ile karistiriyorsunuz.

sanırım bir anlam karışıklığı olmuş .özürümün kabulüyle

 

aradaki farkı anlatmanızı rica ederim.

[Φ akıl]

Herhalde siz sahte olduğunu anladınız. Ben sahte olup olmadığını bilemem. Son yıllarda ülkemizde bir olgu ortaya çıktı. Bir kişinin suçlu olduğu ispatlanmıyor; bilakis kişi suçsuz olduğunu ispatlamak zorunda bırakılıyor. Albayın eşi de ağlayışının sahte olmadığını bize kanıtlaması gerekir değil mi?

albayın eşi üzerinden mevzuyu anlamaya çalışmak sanırım haksızlık olacaktır.

 

konu albaya yapılan komplo dur. eşide tasvip etmez bunu .

[Φ akıl]

Cuma aksami ana haber bülteninde, Ugur Dündarin konugu Zülfü Livaneli idi. Konu Atatürk hakkindaki yaptigi filmdi. Söz döndü dolasti 12 eylüle geldi. Erdal Öz ve Altan Öymenle birlikte THY ucagini Sofyaya kacirmakla suclanip, tutuklanmalari hakkinda bilgiler verdi. Ucak kacirma olayi bile duymadiklari halde, nasil iskenceler gördüklerini anlatti. Bir zaman sonra bizleri sorgulayan subayin degistigini, ve aralarinda su konusmanin gectigini söyledi.

 

- Subay: Ben özel olarak sizleri sorgulamak icin Erzurumdan geldim. Atatürkün kurdugu TC ordusunun serefli bir subayiyim.

- Z.Livaneli: Sen Atatürkün kurdugu Türkiye Cumhuriyeti ordusunun degil, olsan olsan Amerikanin ****** olursun.

 

Z.Livaneli: Ben bunlari yüzüne karsi söyleyemesemde, icimden söyleyip rahatladim enazindan.

 

- Subay : Anlat bakalim ucagi neden, nasil kacirdiniz?

- Livaneli : Vallaa nasil anlatsam, ucaga yetisemedik, kacirdik.

 

 

Simdi bunlara ek olarak Türkiyenin tüm bölgelerinde, buna benzer sudan sebeplerle binlerce devrimci insanlar tutuklanmis, iskencelerden gecirilmislerdir. Asil suclu olan dinci ve fasistler rant pesinde kosarlarken, halkin dirligi ve birligini, halklarin kardesligini ve beraber yasam icin mücadele verenleri, neden toplayip isgencelerden gecirip cogunu katlettiler? Amac belliydi iste; simdi gelinen noktada oldugu gibi insanlarin cahillesmesini,kültürsüzlesmesini, dilenci durumuna getirilip kömür ve erzak torbasina oy satilmasini saglayan temeller o günlerde atildi...

 

hala daha dincileri suçluyorsunuzya daha ne diyeyim size.

 

haa dinci den kastınız inanç istismarı yapan bazı hoca kılıklı şahıslar ise o konuda haklısınız.

saygı ve muhabbetle.

[Φ politika]

Tüm darbe iddialari, Ergenekon denilen henüz varligi bile ispatlanamamis davanin perde arkasini KAHRAMANMARAS AKP MILLETVEKILI AVNI DOGAN aydinlatti.

 

Türkiye'nin AVNI DOGAN'a bir tesekkür borcu vardir. Bu kadar acik bu kadar net bir itiraf olabilirmiydi. Kameralar karsisinda söyledigi bu sözler onun basbakanindan daha acik sözlü oldugunu göstermistir. 40 yil siz bizi fislediniz simdi sira bizde. Ve bu itirafin icersinde gizli olan bir itiraf daha var. Bunu ben gecenlerde bir yazimda dile getirmistim ve demistim ki "Erdogan'in tüm cabasi secimlere kadar bunlari basarmaktir. Secimde ne olur ne olmaz secilemez veya koalisyona gitmek gerekirse bütün bu cabalar suya düsecektir.

 

Avni Dogan itirafinda bir de sunu söylemisti: "Elimizi cabuk tutmazsak bu Ergenekoncular bunun intikamini bizden cok feci olarak alirlar "Iste, iki yildan fazla bir süredir, AKP'nin bütün gücüyle hukuku yok sayarak attigi adimlarin altinda biran önce ideolojilerinin gerceklestirilememesi korkusu yatmaktadir. Bu nedenle her kurumla kavgalidirlar. Bu nedenle Orduya ve Yüksek yargiyla kavgalidirlar, onlarin düsman olmadiklari tek kurum TRT'dir cünkü masaallah aynen AKP propaganda makinasi gibi calisiyor hem de vatandasin parasiyla. Anayasa mahkemesi AKP'yi suclu bulmus ve ona hazine yardimini yasaklamisti. Bu AKP'ye hic mi hic dokunmadi, Deniz Feneri, TRT, Özel AKP TELEVIZYON KANALLARI hazine yardimindan daha fazla is görüyorlar.

 

TSK'nin icinde hukuk disi davrananlar var ise bunlari ayiklamak önce askerin sonrada sivil yarginin görevidir. Ne var ki bu hukuk disi davrananlarin sirtindan tüm askere fatura cikarmak, önce bölücülerin yani Kürtcülerin en cok sevindigi bir keyfiyettir. Bunun disinda dinci kesimlerin nasil bayram ettigini görmek icin artik günesli havayi beklemeye gerek yok. AB-ABD zaten her cibanin basi onlar degil mi tabi ki sevinecekler. M.Kemal Atatürk ve silah arkadaslarinin karsisinda hezimete ugrayanlar onlar degil miydi. Kürtlere Kürdistan, Ermenilere Ermenistan diyen onlar degil miydi. Ermenileri bugün kimler el üstünde tutuyor, Kürtleri bugün kim semirtiyor. Iste dün yedikleri tokatin acisini bugün Kürtleri kullanarak cikartmaya calisanlarin karsisinda önce güclü bir Türk Ordusu vardi. Türk Ordusu Irak Ordusuna benzemiyordu. Irak'i böldüren ve bir milyon Irak insaninin hayatini söndüren Kürt-ABD isbirligi, Türkiye'de ise Kürt-Erdogan dayanismasi olarak gündeme cikti. Önce Ordunun halledilmesi gerekiyordu. Bunu eski komünistler, yerli isbirlikciler, karanlik aydinlarin AKP ile baslattiklari isbirligi ile gerceklestirmeye calisiyorlar. Bir ülkede eger birileri cikipta özerklik olacak diyebiliyorsa bunun adi DEMOKRASI degildir. Bunun adi aymazliktir. Bu ülkede böyle düşünenler hakettikleri cevabi genelde halktan almislardir.

 

Bir ülkenin icten yikilmasi veya fethedilmesi denilen olay budur iste. Türkiye'yi disardan yikamayanlar, icerden bulduklari taseronlarla bu hedefe yürüyorlar. Türk halki buna ne kadar müsaade edecek bu bilinmez. Ama sadece su kadarini söylemekte yarar görüyorum: Türk milleti cok devletler ve imparatorluklar kurmus aziz bir millettir. Türk milleti en zayif sanildigi zamanlarda basini kaldirdiginda etrafinda onu parcalamaya hazir bekleyenler kacacak yer aramislardir. Tarih bu örneklerle doludur. Türk milletinin icinden aymazlar cok cikmistir bu yeni degildir. Ben Türk'üm Kürtlere özerklik verilmelidir demenin demokrasiyle, insan haklariyla uzaktan yakindan bir iliskisi yoktur. Kimin yurdunu kimden istiyorsunuz?

 

Henüz bir tarihi bile yokken bilmem kimlerin tarihlerini calarak kendilerine tarih üreten, iddia ettikleri gibi bir devletin varliginin bile olmadigi bir topluma özerklik istemenin adi ne ola ki??

 

Iste Türk Ordusuna yapilan tüm saldirilar, iftiralar, düzen ve dolaplar bunun icindir. Cürük elmalar varsa ayiklansin buna kimse karsi degildir. Cürük elmalari ayikliyoruz diyerek kimsenin haddine düsmemistir orduya saldirmak.

 

 

saygilarla

[Φ dominik]

sanırım bir anlam karışıklığı olmuş .özürümün kabulüyle

 

aradaki farkı anlatmanızı rica ederim.

Sol ve devrimcilik ülkemizde asla yasadigimiz sistemin korunmasi anlamina gelmez. Oysa mesela CHP ve benzerleri bu sisitemin en keskin koruyucularidir. Gercek sol ve devrimcilik ülkedeki bozuk düzene, irkciliga, fasizme, ayrimciliga karsi durmaktir ve azinliklari zenginlik görüp onlari korumak ve kendilerini gelistirmelerine yardimci olmaktir.

[Φ y.yılmaz]

albayın eşi üzerinden mevzuyu anlamaya çalışmak sanırım haksızlık olacaktır.

 

konu albaya yapılan komplo dur. eşide tasvip etmez bunu .

 

Tamam şimdi oldu! Birileri hep komplo peşinde. Burada amaç ney önemli olan bu.