Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2007 18 yıl Sen sevdiklerimdensin.. Çünkü;Harika manilerin,kıvrak bir zekan ve güzel bir kalbin var..
Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2007 18 yıl Hocam öldük mü kaldık mı insan bi sorar yuh diorum sadece sana
Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2007 18 yıl İyi çocuk yahu bazı gıcıklıkları da olmasaa Severim oniiii da ne demiş orhan baba..."beni böyle sev seveceksen".... Hocam öldük mü kaldık mı insan bi sorar yuh diorum sadece sana uçan kuşlaramı sorsaydım çekirgem seni...
Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2007 18 yıl Gerekiosa sorsaydın yok abi yok bu kıza bi haller olmuş...yakında "natalia ile duygu seli" diye bir topic açarsa şaşırmam...
Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 18 yıl Biri belamı okudu ne anlayamadım yaw.. Bugün de gelemedim.. Ama eninde sonunda görüşeceğiz kardeşim..
Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 18 yıl Ben gelemiyeceğini tahmin etmiştim zaten... herşeyin hayırlısı olsun abi bakalım senmi daha önce gelicen yoksa bizmi...
Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2007 18 yıl heyy... açılın ben geldim.... abimm.....ya ben senii gerçekten çok seviyorum... kelebeği seviyorsun çünkü....hissediyorum... çok iyi...temiz...bi kalbin var..... hele şu tatlı maçların yok muu...ayağını...çeneni inciltmen.... hher ne kadar üzülsem de... şımarık çocuklara benziyon.... çok güzell.... iyisin demi....bi maç faciası daha yok.... aman olmasın da....sen facia yapp..ama onlar sana yapmasın... çok mu canii oldu bilmem de.... iyi bak kendine...inciltme...yorma kendini fazla....
Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2007 18 yıl yahu bu kız yazarken sanki kalbini kalem gibi eline alıpta yazıyor... güzel düşüncelerin için sağol böcüğüm...futbol konusuda gelince halı sahalar yetmezmiş gibi bide küçük kardeşim evin içinde top oynarken onu yalnız bırakmıyım dedim vede futbol hayatımı bitiren ters bi hareket yaptım kaç gündür topal geziyodum... ama şimdi ilk halinden çok daha iyiyim ve yarın maçım var... kimse beni durduramaz...
Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 18 yıl erbay nasılsın bakalım senin anı defterine pek bişeyler yazamadım kusura bakma artık fırsat bulur bulmaz yazdım sana ne zamandır giremeyince özlemişim sizleride arkadaşım kendine iyi bak ! görüşmek üzere........
Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2007 18 yıl helal süt emmiş ama fazla emmiş çok şişko,buna hala gülüyorum.anı olsun ıstedım
Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 18 yıl çekirdek babam.. bu mekanına ilk gelişim..elim boş gelmek istemedim ama senin çekirdek camiası eriklere olan hasetlerinden grevdelermiş.. hiçbirine ulaşamadım..bende bir şiir armağan ediyim dedim..çok sevdiğim bir şiir bu..umarım sende beğenirsin... sağ kolun ahu'dan çekirdek tadında ... MIRILDANDIKLARIM Kırdım mı.. incittim mi birilerini..? Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler? Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda? Yeniden düşünmeliyim Dostluklarımı, ilişkilerimi Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış, Giysilerim ütülü, odam düzenli mi? Geri verdim mi aldıklarımı: Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları, Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi? Yokladım mı duygularımı Hâlâ sevebiliyor muyum insanları? Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma Ovmalı umutları Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar Gece telefonları, ıssız konuşmalar Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey O kadar çok anlattım ki Kendime kaldım anlatmaktan... Bunaldım kendisiyle boğuşmasını Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan, Ofset duyarlılıklardan Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum 'İçtenliğin' ya da 'dünya görüşünün' kirletmediği Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar Hâlâ bir umut var mıdır Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim Senin ve benim , yani bizim için... Murathan MUNGAN
Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2007 18 yıl defterimin bi tozunu aliyim bari... erbay nasılsın bakalım senin anı defterine pek bişeyler yazamadım kusura bakma artık fırsat bulur bulmaz yazdım sana ne zamandır giremeyince özlemişim sizleride arkadaşım kendine iyi bak ! görüşmek üzere........ abi sağolasın defterimi şereflendirdin bizlerder seni özlemiştik fırsat buldukça yaz unutma bizleri... sende kendine iyi bak... helal süt emmiş ama fazla emmiş çok şişko,buna hala gülüyorum.anı olsun ıstedım evet 10 yaşına kadar emmiş maşşallah... çekirdek babam.. bu mekanına ilk gelişim..elim boş gelmek istemedim ama senin çekirdek camiası eriklere olan hasetlerinden grevdelermiş.. hiçbirine ulaşamadım..bende bir şiir armağan ediyim dedim..çok sevdiğim bir şiir bu..umarım sende beğenirsin... sağ kolun ahu'dan çekirdek tadında ... MIRILDANDIKLARIM Kırdım mı.. incittim mi birilerini..? Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler? Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda? Yeniden düşünmeliyim Dostluklarımı, ilişkilerimi Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış, Giysilerim ütülü, odam düzenli mi? Geri verdim mi aldıklarımı: Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları, Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi? Yokladım mı duygularımı Hâlâ sevebiliyor muyum insanları? Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma Ovmalı umutları Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar Gece telefonları, ıssız konuşmalar Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey O kadar çok anlattım ki Kendime kaldım anlatmaktan... Bunaldım kendisiyle boğuşmasını Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan, Ofset duyarlılıklardan Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum 'İçtenliğin' ya da 'dünya görüşünün' kirletmediği Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar Hâlâ bir umut var mıdır Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim Senin ve benim , yani bizim için... Murathan MUNGAN sağ kolum ahumda gelmiş.... söyle erik çekirdeklerine lokavt ilan ediyom... şiirini okuyunca derin bi nefes aldım, iyiki yaşıyorum dedim...çok güzel bir şiir teşekkür ettim...
Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2007 18 yıl Erbay doktorum sana benziyordu ha hem de çook ... benimde bi hemşirem vardı aynı sen...
Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2007 18 yıl dünyanın en asilzade..en babacan..en eristokrat çekirdek babası.. baba..gözlerime inanamadım o mübarek yüzünü dönmüşsün.. hep sırttan görmeye alışkın gözlerimiz erik kimin açıldı.. valla..ben böyle aristokrat bir çehre hayatımda görmedim desem yeridir.. biz çekirdek ailesini nasıl mutlu ettin anlatamam..sağol..varol.. BİN YIL DAHA ÜLKESİZ Nereye O uysal saçlarınla nereye, hem sen nereye Nereye ey gözleri gurbet Sınadım kendimi bir başka biçimlerle Her iklimde dondum, her aynada hiç Yüzünü dön Yüzünü dön Can aynam paramparça... Nereye O atlarla nereye, hem sen nereye Nereye hiç dönmeyecekmiş gibi böyle Ardından kanım akıtır kendini gittiğin yere Çeviremem önünü kırılmış ellerimle Yüzünü dön Yüzünü dön Düğüm at damarıma... Gidersen Bin yıl daha ülkesiz bir çocuk kalır Yıldızsız, pusulasız, mülteci, kanamalı Gidersen fırtınada en ince söğüt dalı O sabah kırılırım toprağıma düşemem Yüzünü dön Yüzünü dön Gülümse baharıma... Adnan SATICI
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.