Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

asıl marifet hayata sırtımı dönmüşken yüzümü çevirtende... :clover: siz aristokratiyelerim ve çekirdeklerim olmasanız bu hayat meyve vermeyen kuru bir dal gibi olurdu... :) şiirine gelince okuduğum en içten yazılmış şiirlerden biri hemen antolojime ekliyim...:) paylaştığın için teşekkür ederim ahucum... :clover::P:D

Gönderi tarihi:

Koca kelebek mii..hıh -_-

Bazı teknik nedenlerden dolayı uzun bi süre ayrı kaldım sizlerden ama artık burdayım..çok özlemişim hepiizi yaa..özellikle de senin esprilerini :) bütün yaz burdayım artıkk..;) şiir için tşkler :clover:

Gönderi tarihi:

Allah seni başımızdan etmesin -_-

Gönderi tarihi:

önde erik ağaçları arkasında Erbay.. :lol:

sene 2007,mevsim ilkbahar..

 

bilirmisin bu şarkıyı.."önde zeytin ağaçları..arkasında yar.." gerçi yaş 23, bilmen imkansız..bahriyeli kardeşimin ekolündensin..

Sevgili Erbay..nam-ı diğer çekirdek babam..sen çok özel,duygulu ve güzel bir insansın..insanları biraz olsun tanıyorsam eğer buna adım gibi eminim..ve seni tanımaktan çok ama çok mutluyum..

 

önemli not;bütün bu sözleri Pazartesi görev başında olmadığımdan söylediğimi sanıyorsan yanılıyorsun..

 

imza;ahucuğun.. :lol::P:clover:

Gönderi tarihi:
Allah seni başımızdan etmesin -_-

 

senide eksik etmesin şikerim... :D

 

önde erik ağaçları arkasında Erbay..

sene 2007,mevsim ilkbahar..

 

bilirmisin bu şarkıyı.."önde zeytin ağaçları..arkasında yar.." gerçi yaş 23, bilmen imkansız..bahriyeli kardeşimin ekolündensin..

Sevgili Erbay..nam-ı diğer çekirdek babam..sen çok özel,duygulu ve güzel bir insansın..insanları biraz olsun tanıyorsam eğer buna adım gibi eminim..ve seni tanımaktan çok ama çok mutluyum..

 

önemli not;bütün bu sözleri Pazartesi görev başında olmadığımdan söylediğimi sanıyorsan yanılıyorsun..

 

imza;ahucuğun.. :clover:

 

valla o zamanlara ben yetişemedim ama annem hatırlıyo gençliğimizin şarkısıydı diyo... :w00t: yoksam sen annemlemi yaşıtsın ahucum... :w00t::lol: sözlerine gelince teşekkür ederim ama bunlar karın doyurmuyo efladım :P işini çok boşverdin yeni çekirdekler yetişiyo senin koltugunu boş görüyorlar bilemiyom artıkın :D

Gönderi tarihi:
valla o zamanlara ben yetişemedim ama annem hatırlıyo gençliğimizin şarkısıydı diyo... :w00t: yoksam sen annemlemi yaşıtsın ahucum... :w00t::lol: sözlerine gelince teşekkür ederim ama bunlar karın doyurmuyo efladım :P işini çok boşverdin yeni çekirdekler yetişiyo senin koltugunu boş görüyorlar bilemiyom artıkın :D

 

basit bi matematik hesabıyla annenle aynı yaşta olmamız imkan dahilinde gözükmüyor.. :w00t: bununla beraber teyzen olabilirim.. :grin: ayriyetten benim koltuğuma layık başka bi çekirdek düşünüyosan çekirdek babam açık konuş :getlost: ben buna da katlanırım.. :crying:

Gönderi tarihi:

bilemiyom artıkın annem bizim sınıfta bi diloş vardı diyo ona çok benziyo onunda balonu uçmuş 4.sınıfta kalmış üzüntüden... :w00t::P:lol: senin koltuguna ben bile oturmaya kıyamıyorum efladım başkasını oturturmuyum hiç... :D bunu söylememin sebebi çalışma azmini şevklendirmek içindi.. :P:lol::clover:

Gönderi tarihi:
bilemiyom artıkın annem bizim sınıfta bi diloş vardı diyo ona çok benziyo onunda balonu uçmuş 4.sınıfta kalmış üzüntüden... senin koltuguna ben bile oturmaya kıyamıyorum efladım başkasını oturturmuyum hiç... bunu söylememin sebebi çalışma azmini şevklendirmek içindi..

 

tif tif tif..görüyomusun eşkalim çıktı meydane..o diloş bu diloş işte.. :w00t:

 

niyse.. herşeye rağmen o koltuğa halen beni layık görmen beni ziyadesiyle duygulandırdı.. :crying: 4.sınıfta kaybettiğim ve bu sebeple çaktığım balonumu bulmuş gibi sevinçliyim şimdi.. ^_^:huh::D bu gazla ben şimdi bütün çekirdekleri hizaya sokarım..erikler hariç tabii.. :shifty::whistling::laughing:

Gönderi tarihi:

evet hepsini güzelce hizaya sok karpuz çekirdekleri inat etti büyümüyolar zaten karpuza hasret kaldık çek şunların kulağını... :P:stuart: evet erikler takılsın kendi hallerinde.. :P:lol:

Gönderi tarihi:

çekirdek babam.. :sorcerer: bugün değişik bir çalışma yaptım bir Murathan Mungan'ın Yalnız Bir Opera adlı şiirini dört bölüme ayırarak siz arkadaşlarımın defterlerine serpiştirdim..1.2. ve 3.bölüm sırayla Sardunyam..Leylam ve Egzorsist'in defterinde..en son bölümü sana yazdım..eee finalin bi ağırlığı var doğal olarak..babama yakışır dedim..birleştirip oku bakalım sevicekmisin?

 

YALNIZ BİR OPERA'DAN...(IV)

 

Zamanla yerleşir yaşadıkların, yeniden konumlanır, çoğalır, anlamları

önemi kavranır. Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonra değerini

kazanır. Yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır.

 

Oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık

Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan

Herşeye iyi gelen Zaman sizi kanatır

 

 

ölmüş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla

günlerin dökümünü yap

benim senden, senin benden habersiz alıp verdiklerini

kim bilebilir ikimizden başka?

sözcüklerin ve sessizliklerin yeri iyi ayarlanmış

bir ilişkiyi, duyguların birliğini, bir aşkı beraberlik haline getiren

kendiliğindenliği

yani günlerimiz aydınlıkken kaçırdığımız her şeyi

bir düşün

emek ve aşkla güzelleştirilmiş bir dünya

şimdi ağır ağır batıyor ve yokluğa karışıyor orada

ölmüş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla

Bunlar da bir ise yaramadıysa

Demek yangında kurtarılacak hiçbir şey kalmamış aramızda..

 

 

Bu şiire başladığımda nerde,

şimdi nerdeyim?

solgun yollardan geçtim. Bakışımlı mevsimlerden

ikindi yağmurlarını bekleyen

yaz sonu hüzünlerinden

gün günden puslu pencerelere benzeyen gözlerim

geçti her çağın bitki örtüsünden

oysa şimdi içimin yıkanmış taşlığından

bakarken dünyaya

yangınlarda bayındır kentler gibiyim:

çiçek adlarını ezberlemekten geldim

eski şarkıları, sarhoşların ve suçluların

unuttuklarını hatırlamaktan

uzak uzak yolları tarif etmekten

haydutluktan ve melankoliden

giderken ya da dönerken atlanan eşiklerden

Duyarlığın gece mekteplerinden geldim

Bütünlemeli çocuklarla geçti

gençliğimin rüzgara verdiğim yılları

dokunmaların ve içdökmelerin vaktinden geldim.

 

Bu şiire başladığımda nerde,

şimdi nerdeyim?

yaram vardı.. bir de sözcükler..

sonra vaat edilmiş topraklar gibi

sayfalar ve günler

ışık istiyordu yalnızlığım

Kötülükler imparatorluğunda bir tek şiir yazmayı biliyordum

İlerledikçe... Kaybolup gittin bu şiirin derinliklerinde

Aşk ve Acı usul usul eriyen bir kandil gibi söndü

daha şiir bitmeden. Karardı dizeler.

Aşk... Bitti. Soldu şiir.

Büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden!

 

 

Daha önce de başka şiirlerde konaklamıştım

Ağır sınavlar vermiştim değişen ruh iklimlerinde

Aşk yalnız bir operadır, biliyordum: Operada bir gece

uyudum, hiç uyanmadım.

barbarların seyrettiği trapezlerden geçtim

her adımda boynumdan bir fular düşüyordu

el kadar gökyüzü mendil kadar ufuk

birlikte çıkılan yolların yazgısıdır:

eksiliyorduk

mataramda tuzlu suyla, oteller kentinden geldim

her otelde biraz eksilip, biraz artarak

yani çoğalarak

tahvil ve senetlerini intiharla değiştirenlerin

birahaneler ve bankalar üzerine kurulu hayatlarında

ağır ve acı tanıklıklardan

geçerek geldim. Terli ve kirliydim.

Sonra tımarhanelerde tımar edilen ruhum

maskeler ve çiçekler biriktiriyordu

linç edilerek öldürülenlerin hayat hikayelerini de...

korsan yazıları, kara şiirleri, gizli kitapları

ve açık hayatları seviyordu.

Buraya gelirken

uzun uzak yollar için her menzilde at değiştirdim

atlarla birlikte terledim yolları ve geceleri

ödünç almadım hiç kimseden hiçbir şeyi

çıplak ve sahici yaşayıp çıplak ve sahici ölmek için

panayır yerleri... panayır yerleri...

ölü kelebekler... ölü kelebekler...

sonra dünyanın bütün sinemalarında bütün filmleri seyrettim.

Adım onların adının yanına yazılmasın diye

acı çekecek yerlerimi yok etmeden

acıyla baş etmeyi öğrendim.

Yoksa bu kadar konuşabilir miydim?

 

ipek yollarında kuzey yıldızı

aşkın kuzey yıldızı

sanırsın durduğun yerde

ya da yol üstündedir

oysa çocukluktan kalma gökyüzünde hileli zar

ölü yanardağlar, ölü yıldızlar

ve toy yaşın bilmediği hesap: ışık hızı

 

AŞKIN BİR YOLU VARDIR

HER YAŞTA BAŞKA TÜRLÜ GEÇİLEN

AŞKIN BİR YOLU VARDIR

HER YAŞTA BİRAZ GECİKİLEN

gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler

gözlerim

aşkın kuzey yıldızıdır bu

yazları daha iyi görülen

Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler

ilerlerim

zamanla anlarsın bu bir yanılsama

ölü şairlerin imgelerinden kalma

Sen de değilsin. O da değil

Kuzey yıldızı daha uzakta

yeniden yollara düşerler

düşerim

bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda

ben yoluma devam ederim. Bitmemiş bir şiirin ortasında

Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler

yaşamsa yerli yerinde

yerli yerinde her şey

 

şimdi her şey doludizgin ve çoğul

şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi

şimdi her şey yeniden

yüreğim, o eski aşk kalesi

yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden

 

 

Dönüp ardıma bakıyorum

Yoksun sen

Ey sanat! Her şeyi hayata dönüştüren...

Gönderi tarihi:

Sırayla okududum ahucum sürükleyici bir yazı gerçekten,insan okuyunca sanki o olayları yaşamış gibi oluyor...paylaştığın için ve finali benimle yaptıgın için :P teşekkür ederim.. :clover:

Gönderi tarihi:

iyimisin uşağum görüşmeyeli... :unsure: sana bir şiirim var..umarım beğenirsin..

 

O Uzak Göçebeler Epeydir Göçebeler

 

 

 

“Say acı olanı, uyanık tutanı say

Beni de onlara kat...

-Paul Celan-

I

Nerdesin?

Beni anlamazsan duyulmaz sesim…

 

Masallar öldü,

o sevilen yüzler de.

Benim ömrüm ölü yüzlerle arkadaş;

yaslı sözlerle, yitik güzlerle,

benim ömrüm infazlarda o güllerle arkadaş...

 

Hey güller, martıları bilir misiniz?

Kaç metre küp ter,

kaç milyon megavat keder yüklenir otobüsler:

Sorsam... Sorsam anlatabilir misiniz?

 

O uzak göçebeler

epeydir göçebeler...

 

II

Masallar öldü,

öpülesi yüzler de!

Biz şu dağların buzulundayız.

El vurup yüz sürdükçe zamanın aynasına,

gördük ki tufanlar ortasındayız…

 

Masallar öldü,

yaralıdır düşler de;

biz aynı notalardayız,

köhne rüyalardayız…

 

İlkyazlar yağma,

esriktir gülüşler de,

hangi anılarla avunmadayız?

 

O uzak göçebeler

epeydir göçebeler...

 

 

III

Daha aşklarımız kuruyor, dağlar kuruyor;

hızla ölüyor her şey, hızla soluyor.

Bu yüzden kahrını dağlara salan uzak bir yıldız gibi,

yıldızını uzaklara salan kahırlı dağlar gibi,

yıldızsız dağ, dağsız yıldızlar gibi,

yaşamak bile bile:

Üstelik kuşlar gibi.

Üstelik kuşlar gibi...

 

IV

Yine geceyi bir kurşun sesi vurdu;

kimse görmedi, kimse!

Fail de beraat, meçhûl de.

Ölüm oyununda duraklardayız.

 

Şu yıkımlarda savrulan ömrümüzdür,

savruldukça küçülen, çürüyen ömrümüzdür;

biz külü, kül de bizi tanımlar, ağlar...

 

V

Büyük sevgiler büyük ölürler.

Papatyalar, akarsular ölürler.

Kan sıçrar, seherin göğsüne vurur:

masallar ölür, düşler ölürler!

 

Oysa kim bilir ki

yanağımda

yangınlardan çok önce

o yârin bıraktığı öpüş izi var;

yüreğimde oralardan kalan bir düş izi var...

 

VI

Kaç ömür eskittik şunca yaşamışlıkta.

Nerdesin?

Nerdesin?

Beni anlamazsan duyulmaz sesim...

 

Daha bizi soracak olursan,

burada her şey bilmediğin gibi.

Daha beni soracak olursan:

“Herkesin biraz faili olduğu meçhûl bir cinayetim şimdi! ”

 

 

Yılmaz Odabaşı

 

 

 

 

 

 

Gönderi tarihi:

sizin bu aristokraaasi kavramı oldukça geniş bi kavram anlaşılan.. :glare: madem arsitokraaasi bunu da gerektiriyosa ben burda niye çekirdeklerin nöbetini tutuyorum.. :ermm: tiz bana da yer ayırt havuzbaşından.. :whistling:

Gönderi tarihi:

gitargg2.gif

 

 

çekirdek babam her seferinde farklı bir yeteneğinle karşımıza çıkıp bizi şaşırtıyorsun..çekirdek camiası olarak şaşkınız.. :wassat: o elinizdeki alet neyin nesidir..? :unsure: biz tambura benzettik..doğrusunuz varın siz söyleyin..

ayriyetten bu kez hangi erik çekirdeğinin balkonun altındasınız..? :w00t:

 

şimdilik sorular bunlar uşağum.. :wassat:

 

kestane kebap..acele cevap.. :grin:

Gönderi tarihi:

hııım... :closedeyes: cahiliye zamanlarımdan kalma bi resim gençlik işte nerde bi erik ağacı varsa altında tambur çalardık... :P eriklerde pat pat yere düşerdi... :D bu kez öyle bi eriğin balkonunun altındayım ki hayatımı bu balkon altında geçirmeye razıyım... :blushing: yarın hayatımda bir günün bir ömüre bedel oldugu günlerden biri... :sweatingbullets: erik babana dua et :clover:

Gönderi tarihi:
hııım...cahiliye zamanlarımdan kalma bi resim gençlik işte nerde bi erik ağacı varsa altında tambur çalardık... eriklerde pat pat yere düşerdi...bu kez öyle bi eriğin balkonunun altındayım ki hayatımı bu balkon altında geçirmeye razıyım... yarın hayatımda bir günün bir ömüre bedel oldugu günlerden biri... erik babana dua et

 

erik babacığım dualarım seninle.. :) dimek hayallerinin eriğini buldun ha.. :sorcerer: bu harika bi haber..sağ kolun Ahu olarak mutluluğunu bütün kalbimle paylaşıyorum.. :flowers: eee şimdi durum nedir..? :wassat: bugün istemeye mi gideceksiniz yoksa..?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.