Φ ERBAY Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2007 asıl marifet hayata sırtımı dönmüşken yüzümü çevirtende... siz aristokratiyelerim ve çekirdeklerim olmasanız bu hayat meyve vermeyen kuru bir dal gibi olurdu... şiirine gelince okuduğum en içten yazılmış şiirlerden biri hemen antolojime ekliyim... paylaştığın için teşekkür ederim ahucum... Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 erbay buda sana teşekkür ederim kleo Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 tükkanı eriklerden birine bırakıp kaçtığım için umarım beni bağışlarsın ulu çekirdek babam.. nasıl mahcubum bilemezsin.. sanırım mevsime uydum.. affet.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 önemli değil ahucum...ara sıra mevsime uymak lazım... yalnız işler birazcık birikmiş pazartesi yoğun olucan galiba iyi tatil yap... Alıntı
Φ LilaC Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Koca kelebek mii..hıh Bazı teknik nedenlerden dolayı uzun bi süre ayrı kaldım sizlerden ama artık burdayım..çok özlemişim hepiizi yaa..özellikle de senin esprilerini bütün yaz burdayım artıkk.. şiir için tşkler Alıntı
Φ aysum Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Allah seni başımızdan etmesin Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 önde erik ağaçları arkasında Erbay.. sene 2007,mevsim ilkbahar.. bilirmisin bu şarkıyı.."önde zeytin ağaçları..arkasında yar.." gerçi yaş 23, bilmen imkansız..bahriyeli kardeşimin ekolündensin.. Sevgili Erbay..nam-ı diğer çekirdek babam..sen çok özel,duygulu ve güzel bir insansın..insanları biraz olsun tanıyorsam eğer buna adım gibi eminim..ve seni tanımaktan çok ama çok mutluyum.. önemli not;bütün bu sözleri Pazartesi görev başında olmadığımdan söylediğimi sanıyorsan yanılıyorsun.. imza;ahucuğun.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Allah seni başımızdan etmesin senide eksik etmesin şikerim... önde erik ağaçları arkasında Erbay.. sene 2007,mevsim ilkbahar.. bilirmisin bu şarkıyı.."önde zeytin ağaçları..arkasında yar.." gerçi yaş 23, bilmen imkansız..bahriyeli kardeşimin ekolündensin.. Sevgili Erbay..nam-ı diğer çekirdek babam..sen çok özel,duygulu ve güzel bir insansın..insanları biraz olsun tanıyorsam eğer buna adım gibi eminim..ve seni tanımaktan çok ama çok mutluyum.. önemli not;bütün bu sözleri Pazartesi görev başında olmadığımdan söylediğimi sanıyorsan yanılıyorsun.. imza;ahucuğun.. valla o zamanlara ben yetişemedim ama annem hatırlıyo gençliğimizin şarkısıydı diyo... yoksam sen annemlemi yaşıtsın ahucum... sözlerine gelince teşekkür ederim ama bunlar karın doyurmuyo efladım işini çok boşverdin yeni çekirdekler yetişiyo senin koltugunu boş görüyorlar bilemiyom artıkın Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 valla o zamanlara ben yetişemedim ama annem hatırlıyo gençliğimizin şarkısıydı diyo... yoksam sen annemlemi yaşıtsın ahucum... sözlerine gelince teşekkür ederim ama bunlar karın doyurmuyo efladım işini çok boşverdin yeni çekirdekler yetişiyo senin koltugunu boş görüyorlar bilemiyom artıkın basit bi matematik hesabıyla annenle aynı yaşta olmamız imkan dahilinde gözükmüyor.. bununla beraber teyzen olabilirim.. ayriyetten benim koltuğuma layık başka bi çekirdek düşünüyosan çekirdek babam açık konuş ben buna da katlanırım.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 bilemiyom artıkın annem bizim sınıfta bi diloş vardı diyo ona çok benziyo onunda balonu uçmuş 4.sınıfta kalmış üzüntüden... senin koltuguna ben bile oturmaya kıyamıyorum efladım başkasını oturturmuyum hiç... bunu söylememin sebebi çalışma azmini şevklendirmek içindi.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 bilemiyom artıkın annem bizim sınıfta bi diloş vardı diyo ona çok benziyo onunda balonu uçmuş 4.sınıfta kalmış üzüntüden... senin koltuguna ben bile oturmaya kıyamıyorum efladım başkasını oturturmuyum hiç... bunu söylememin sebebi çalışma azmini şevklendirmek içindi.. tif tif tif..görüyomusun eşkalim çıktı meydane..o diloş bu diloş işte.. niyse.. herşeye rağmen o koltuğa halen beni layık görmen beni ziyadesiyle duygulandırdı.. 4.sınıfta kaybettiğim ve bu sebeple çaktığım balonumu bulmuş gibi sevinçliyim şimdi.. bu gazla ben şimdi bütün çekirdekleri hizaya sokarım..erikler hariç tabii.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 evet hepsini güzelce hizaya sok karpuz çekirdekleri inat etti büyümüyolar zaten karpuza hasret kaldık çek şunların kulağını... evet erikler takılsın kendi hallerinde.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 çekirdek babam.. bugün değişik bir çalışma yaptım bir Murathan Mungan'ın Yalnız Bir Opera adlı şiirini dört bölüme ayırarak siz arkadaşlarımın defterlerine serpiştirdim..1.2. ve 3.bölüm sırayla Sardunyam..Leylam ve Egzorsist'in defterinde..en son bölümü sana yazdım..eee finalin bi ağırlığı var doğal olarak..babama yakışır dedim..birleştirip oku bakalım sevicekmisin? YALNIZ BİR OPERA'DAN...(IV) Zamanla yerleşir yaşadıkların, yeniden konumlanır, çoğalır, anlamları önemi kavranır. Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonra değerini kazanır. Yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır. Oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan Herşeye iyi gelen Zaman sizi kanatır ölmüş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla günlerin dökümünü yap benim senden, senin benden habersiz alıp verdiklerini kim bilebilir ikimizden başka? sözcüklerin ve sessizliklerin yeri iyi ayarlanmış bir ilişkiyi, duyguların birliğini, bir aşkı beraberlik haline getiren kendiliğindenliği yani günlerimiz aydınlıkken kaçırdığımız her şeyi bir düşün emek ve aşkla güzelleştirilmiş bir dünya şimdi ağır ağır batıyor ve yokluğa karışıyor orada ölmüş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla Bunlar da bir ise yaramadıysa Demek yangında kurtarılacak hiçbir şey kalmamış aramızda.. Bu şiire başladığımda nerde, şimdi nerdeyim? solgun yollardan geçtim. Bakışımlı mevsimlerden ikindi yağmurlarını bekleyen yaz sonu hüzünlerinden gün günden puslu pencerelere benzeyen gözlerim geçti her çağın bitki örtüsünden oysa şimdi içimin yıkanmış taşlığından bakarken dünyaya yangınlarda bayındır kentler gibiyim: çiçek adlarını ezberlemekten geldim eski şarkıları, sarhoşların ve suçluların unuttuklarını hatırlamaktan uzak uzak yolları tarif etmekten haydutluktan ve melankoliden giderken ya da dönerken atlanan eşiklerden Duyarlığın gece mekteplerinden geldim Bütünlemeli çocuklarla geçti gençliğimin rüzgara verdiğim yılları dokunmaların ve içdökmelerin vaktinden geldim. Bu şiire başladığımda nerde, şimdi nerdeyim? yaram vardı.. bir de sözcükler.. sonra vaat edilmiş topraklar gibi sayfalar ve günler ışık istiyordu yalnızlığım Kötülükler imparatorluğunda bir tek şiir yazmayı biliyordum İlerledikçe... Kaybolup gittin bu şiirin derinliklerinde Aşk ve Acı usul usul eriyen bir kandil gibi söndü daha şiir bitmeden. Karardı dizeler. Aşk... Bitti. Soldu şiir. Büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden! Daha önce de başka şiirlerde konaklamıştım Ağır sınavlar vermiştim değişen ruh iklimlerinde Aşk yalnız bir operadır, biliyordum: Operada bir gece uyudum, hiç uyanmadım. barbarların seyrettiği trapezlerden geçtim her adımda boynumdan bir fular düşüyordu el kadar gökyüzü mendil kadar ufuk birlikte çıkılan yolların yazgısıdır: eksiliyorduk mataramda tuzlu suyla, oteller kentinden geldim her otelde biraz eksilip, biraz artarak yani çoğalarak tahvil ve senetlerini intiharla değiştirenlerin birahaneler ve bankalar üzerine kurulu hayatlarında ağır ve acı tanıklıklardan geçerek geldim. Terli ve kirliydim. Sonra tımarhanelerde tımar edilen ruhum maskeler ve çiçekler biriktiriyordu linç edilerek öldürülenlerin hayat hikayelerini de... korsan yazıları, kara şiirleri, gizli kitapları ve açık hayatları seviyordu. Buraya gelirken uzun uzak yollar için her menzilde at değiştirdim atlarla birlikte terledim yolları ve geceleri ödünç almadım hiç kimseden hiçbir şeyi çıplak ve sahici yaşayıp çıplak ve sahici ölmek için panayır yerleri... panayır yerleri... ölü kelebekler... ölü kelebekler... sonra dünyanın bütün sinemalarında bütün filmleri seyrettim. Adım onların adının yanına yazılmasın diye acı çekecek yerlerimi yok etmeden acıyla baş etmeyi öğrendim. Yoksa bu kadar konuşabilir miydim? ipek yollarında kuzey yıldızı aşkın kuzey yıldızı sanırsın durduğun yerde ya da yol üstündedir oysa çocukluktan kalma gökyüzünde hileli zar ölü yanardağlar, ölü yıldızlar ve toy yaşın bilmediği hesap: ışık hızı AŞKIN BİR YOLU VARDIR HER YAŞTA BAŞKA TÜRLÜ GEÇİLEN AŞKIN BİR YOLU VARDIR HER YAŞTA BİRAZ GECİKİLEN gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler gözlerim aşkın kuzey yıldızıdır bu yazları daha iyi görülen Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler ilerlerim zamanla anlarsın bu bir yanılsama ölü şairlerin imgelerinden kalma Sen de değilsin. O da değil Kuzey yıldızı daha uzakta yeniden yollara düşerler düşerim bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda ben yoluma devam ederim. Bitmemiş bir şiirin ortasında Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler yaşamsa yerli yerinde yerli yerinde her şey şimdi her şey doludizgin ve çoğul şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi şimdi her şey yeniden yüreğim, o eski aşk kalesi yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden Dönüp ardıma bakıyorum Yoksun sen Ey sanat! Her şeyi hayata dönüştüren... Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Sırayla okududum ahucum sürükleyici bir yazı gerçekten,insan okuyunca sanki o olayları yaşamış gibi oluyor...paylaştığın için ve finali benimle yaptıgın için teşekkür ederim.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2007 iyimisin uşağum görüşmeyeli... sana bir şiirim var..umarım beğenirsin.. O Uzak Göçebeler Epeydir Göçebeler “Say acı olanı, uyanık tutanı say Beni de onlara kat... -Paul Celan- I Nerdesin? Beni anlamazsan duyulmaz sesim… Masallar öldü, o sevilen yüzler de. Benim ömrüm ölü yüzlerle arkadaş; yaslı sözlerle, yitik güzlerle, benim ömrüm infazlarda o güllerle arkadaş... Hey güller, martıları bilir misiniz? Kaç metre küp ter, kaç milyon megavat keder yüklenir otobüsler: Sorsam... Sorsam anlatabilir misiniz? O uzak göçebeler epeydir göçebeler... II Masallar öldü, öpülesi yüzler de! Biz şu dağların buzulundayız. El vurup yüz sürdükçe zamanın aynasına, gördük ki tufanlar ortasındayız… Masallar öldü, yaralıdır düşler de; biz aynı notalardayız, köhne rüyalardayız… İlkyazlar yağma, esriktir gülüşler de, hangi anılarla avunmadayız? O uzak göçebeler epeydir göçebeler... III Daha aşklarımız kuruyor, dağlar kuruyor; hızla ölüyor her şey, hızla soluyor. Bu yüzden kahrını dağlara salan uzak bir yıldız gibi, yıldızını uzaklara salan kahırlı dağlar gibi, yıldızsız dağ, dağsız yıldızlar gibi, yaşamak bile bile: Üstelik kuşlar gibi. Üstelik kuşlar gibi... IV Yine geceyi bir kurşun sesi vurdu; kimse görmedi, kimse! Fail de beraat, meçhûl de. Ölüm oyununda duraklardayız. Şu yıkımlarda savrulan ömrümüzdür, savruldukça küçülen, çürüyen ömrümüzdür; biz külü, kül de bizi tanımlar, ağlar... V Büyük sevgiler büyük ölürler. Papatyalar, akarsular ölürler. Kan sıçrar, seherin göğsüne vurur: masallar ölür, düşler ölürler! Oysa kim bilir ki yanağımda yangınlardan çok önce o yârin bıraktığı öpüş izi var; yüreğimde oralardan kalan bir düş izi var... VI Kaç ömür eskittik şunca yaşamışlıkta. Nerdesin? Nerdesin? Beni anlamazsan duyulmaz sesim... Daha bizi soracak olursan, burada her şey bilmediğin gibi. Daha beni soracak olursan: “Herkesin biraz faili olduğu meçhûl bir cinayetim şimdi! ” Yılmaz Odabaşı Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 seni havuzbaşında güneşlenirken yakalamışlar uşağum..ni diyeceksin bakalum bu duruma.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 aristokrasiye uygun bi durum ahucum bunda bişi yokki... güneşleniyom sadece hep bu gazetecilerin abartması işte nolcak... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 sizin bu aristokraaasi kavramı oldukça geniş bi kavram anlaşılan.. madem arsitokraaasi bunu da gerektiriyosa ben burda niye çekirdeklerin nöbetini tutuyorum.. tiz bana da yer ayırt havuzbaşından.. Alıntı
Φ Bayan_Pipo Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2007 unut beni UNUT BENİ IHLAMURLAR altında slayt IHLAMURLAR ALTINDA SEVGİLERLE... TIKLAMANIZ YETERLİ Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2007 çekirdek babam her seferinde farklı bir yeteneğinle karşımıza çıkıp bizi şaşırtıyorsun..çekirdek camiası olarak şaşkınız.. o elinizdeki alet neyin nesidir..? biz tambura benzettik..doğrusunuz varın siz söyleyin.. ayriyetten bu kez hangi erik çekirdeğinin balkonun altındasınız..? şimdilik sorular bunlar uşağum.. kestane kebap..acele cevap.. Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2007 hııım... cahiliye zamanlarımdan kalma bi resim gençlik işte nerde bi erik ağacı varsa altında tambur çalardık... eriklerde pat pat yere düşerdi... bu kez öyle bi eriğin balkonunun altındayım ki hayatımı bu balkon altında geçirmeye razıyım... yarın hayatımda bir günün bir ömüre bedel oldugu günlerden biri... erik babana dua et Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2007 Allah Allah Erbay uşağım bende dua edeyim de neye dua edeyim onu anlamadım... Seni istemeyemi geliyorlar? Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 et ablacım sende et anaların duası kabul olur evet beni istemeye gelcekler Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2007 hııım...cahiliye zamanlarımdan kalma bi resim gençlik işte nerde bi erik ağacı varsa altında tambur çalardık... eriklerde pat pat yere düşerdi...bu kez öyle bi eriğin balkonunun altındayım ki hayatımı bu balkon altında geçirmeye razıyım... yarın hayatımda bir günün bir ömüre bedel oldugu günlerden biri... erik babana dua et erik babacığım dualarım seninle.. dimek hayallerinin eriğini buldun ha.. bu harika bi haber..sağ kolun Ahu olarak mutluluğunu bütün kalbimle paylaşıyorum.. eee şimdi durum nedir..? bugün istemeye mi gideceksiniz yoksa..? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.