Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Alın Verin Ekonomiye Can Verin Palavrası!


Odris

Önerilen İletiler

Geçtiğimiz yıl forumda bir başlık açmıştım. Bu başlığı aradım fakat bulamadım. Ama kısaca bu başlıkta ne anlattığımı size tekrar anlatayım.

2008 yılı ekonomisi kötüye gidiyor, yine vatandaşlar açlıktan, parasızlıktan şikayet ediyorlardı. Ben sorunun hükümetin uyguladığı mali politikayla ilgili olduğunu savunmuş ve şunu anlatmaya çalışmıştım: Mevcut mali ve ekonomik politika daraltıcı mali politikadır. Daraltıcı mali politikada diğer adıyla sıkı para politikasında piyasaya olan para arzı kısılır, dolaylı vergiler arttırılır. Bilindiği gibi ülkemizde de dolaylı vergiler almış başını gitmiş durumda. Piyasa olan para arzı kısılıyor. Bunun sonucu olarak da piyasalardaki nakit kıtlığı kendini açıkça gösteriyor, yani piyasada sıcak para dönmüyor. Karşılıksız çekler, bankalara olan kredi borçları bunun açık bir göstergesidir. Borçluluk oranı çok yüksek. Alacaklı alacağını alamadığı gibi borcunu da ödeyemiyor. Bu mali politikanın doğal sonucu zaten para kıtlığıdır.

Peki bu ekonomik politikanın amacı nedir? Enflasyonu düşürmenin iki yolu var: ya mal ve hizmetlere olan talebi aşağıya çekeceksin (yani tüketimi azaltacaksın) ya da mal ve hizmet arzını yukarı çekeceksin (yani üretimi arttıracaksın). Anlaşılacağı üzere hükümet (ki sağ hükümetlerin tipik ekonomi politikası budur) talebi azaltma yoluna gitmektedir. Yani insanlar daha az tüketirse daha az yer içer, daha az giyim kuşam alır, daha fazla aç kalırsa tüketim azalmış olur ve fiyatlar genel düzeyindeki hareket yukarıya doğru olmaz, yani enflasyon yavaşlar.

Bütün bunlardan yola çıkarak 2008 yılı ekonomisini 2009 yılında çok arayacaksınız, herkes hazırlığını yapsın daha büyük bir kriz gelecek demiştim. Yanılmamışım.

Şimdi, Tayyip Erdoğan aslında bir şeyi doğru söylüyor: dünyadaki kriz Türkiye’yi teğet geçti, doğru. Çünkü zaten bizim ülkemizde dünya ekonomik bunalımından etkilenecek büyüklükte şirketler çok yok. Hatta hiç yok. Reel sektör daha çok kobi işletmeleriyle ayakta duruyor. dolayısıyla böylesine zayıf bir ekonomik ortam büyük ekonomik bunalımlardan çok fazla etkilenmez. Türkiye’deki ekonomik krizin sorumlusu AKP Hükümeti’nin uyguladığı mali politikalardır, sorumlu hükümettir.

Çoğu vatandaşın cebinde sadece acil ihtiyaçlarını karşılayacak kadar para ya var ya yok. Böyle bir ortamda “alalım verelim, ekonomiye can verelim” palavrasıyla ekonomiyi canlandırmaya çalışmak açıkça bu ülkenin insanıyla dalga geçmektir. Hangi parayla alıp verilecek. Kemer sıkma politikasını uygulayan bu hükümet değil mi? Sıkı para politikasıyla vatandaşın cebindeki tek kuruş paraya bile göz dikip açlığa terk eden bu hükümet bu yetmezmiş gibi şimdide vatandaşı alış-verişe özendirip ekonomiyi canlandırmaya çalışıyor.

Hükümet ekonomiyi canlandırmak istiyorsa ciddi, tutarlı ekonomik politikalar üretmeli, üretimi arttırmalıdır. Çalışan ve işleyen bir ekonomide tüketim olur. Stagflasyonist bir ekonomik ortamda insanların gözüne baka baka utanmadan “alın verin ekonomiye can verin, simit alın, çiçek alın” gibi ciddiyet dışı reklam çabaları sadece “bakın biz ekonomi için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz” şeklinde bir imaj oluşturma amacıyla ortaya konan göz boyama çalışmalarıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ağır konuşmuşsun abiiiii

 

saygıyla eğiliyorum önünde

 

 

dur ya şunu da ekleyeyim : :D

 

zaten bizim millet artık gaza gelmiyor.Zaten gaza gelecek para yok.

 

o alın verin piyasa canlansın benim dedemin 20 sene önce anlattığı şey bee hemm :D

 

sen berbere saçını kestireceksin ki berber kazandığı parayla makas alsın makasçı çelik alsın

gibi yav bu daha farklıysı sonunda konuyu bizim sattığımız şeye getiriyodu da ben unuttum .. :D

 

yani türlü türlü örneği olabilir aslında

 

manukyan yaşasaydı bu reklam nasıl olurdu... "siz buraya geleceksiniz ki zevk alacaksınız ...neyse devam etmeyeyim" :lol: benim ekonomi iyidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Geçtiğimiz yıl forumda bir başlık açmıştım. Bu başlığı aradım fakat bulamadım. Ama kısaca bu başlıkta ne anlattığımı size tekrar anlatayım.

.

.

.

şeklinde bir imaj oluşturma amacıyla ortaya konan göz boyama çalışmalarıdır.

 

Rua,bu millet sence dalga gecilmeyi hak etmiyormu biraz?Yarabbi sükür,Allah büyüktür diyerek her kahri sinesine cekenlerle sanrim dalga gecmekten öte yapilacak fazlada birsey kalmiyor.Bakin "Alalim verelim,ekonomiye can verelim"sloganina bile siz ve birkac kisi yanit verdi.hani halk nerede?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

adszgnu.jpg

 

Başbakan Erdoğan'ın Üsküdar'daki vilası ve buna benzer diğer evler,çocukları yurt dışında, askerlikleri deseniz bedelli...Şimdi kalkıp da halkın halinden anlamalarını beklemek biraz güç bence.Ama bu ne tepkisizlik bu insanlarda ben ona şaşırıyorum.İnşallahlar,allahın izniler demekle işler yolunda gitmiyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sakız alacak para nerede?

 

 

EKONOMİST Deniz Gökçe diyor ki: “Bu sakız satılırsa, bakkal kazanır. Bakkal kazanırsa, toptancı kazanır. Toptancı kazanırsa, üretici kazanır. Üretici vergilerini öder, devlet kazanır, ekonomi kazanır. Krizin son kalan etkileri de ortadan kalkar. İyisi mi ekonomik krizi sakinleştirmek için, siz de bir sakız satın alın. Çekinmeyin; alın, verin, ekonomiye can verin.”

 

 

Bu sözler ekonomiyi canlandırmak için hazırlanmış bir kampanyanın ilanlarından birinde yer alıyor. Başka ilanlar da var, hepsinde aynı şey öneriliyor: Alın, verin, ekonomiye can verin!

 

Kriz dönemlerinde, insanların olağan harcamalarını bile erteledikleri, bunun da krizi derinleştirdiği bir sır değil. Bu açıdan bakınca, krizden çıkışın belirtilerinin göründüğü bir dönemde bu tür kampanyaların işe yarayabilmesi elbette mümkün.

 

Ama önemli bir-iki sorun var:

 

Üretici, toptancı, bakkal vergilerini ödemediği için “devlet” kazanamıyor!

 

Devlet “Param yok” diyerek, memurlarına ancak yüzde 2.5 zam yapmak istiyor. Bu zam ile sakız alabilmek mümkün ama başka bir şey alabilmenin olanağı yok!

 

İşçilerin durumu da kamuda olsun, özel sektörde olsun farklı değil.

 

Bu kadar insan bu kadar kredi kartı borcunun altına keyfinden girmedi, harcayacak parası olmadığı için girdi.

 

Ve tarihi zirvesine ulaşan işsizliği de unutmayalım.

 

Kimse yatırım yapamıyor, kredi faizleri yüksek. Devletin istihdamı artırmak için hiçbir politikası yok. Ne tarımda, ne hizmet sektöründe, ne de sanayide böyle bir plan var!

 

Bu olmayınca da “sakız” işe yaramıyor, çiğniyorsun, çiğniyorsun bir şey olmuyor!

 

Mehmet Y.Yılmaz
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benden sana bir rep puan Rua :)

 

Şu an İktisat çalışıyorum ve konu da para ve maliye politikaları. Pratik oldu benim için.

 

:) teşekkür ederim. yazım sonunda bir işe yaramış demek ki. bir de kırpılmasa daha iyi olacak diye düşünüyorum sevgili Mouchette.

 

Rua,bu millet sence dalga gecilmeyi hak etmiyormu biraz?Yarabbi sükür,Allah büyüktür diyerek her kahri sinesine cekenlerle sanrim dalga gecmekten öte yapilacak fazlada birsey kalmiyor.Bakin "Alalim verelim,ekonomiye can verelim"sloganina bile siz ve birkac kisi yanit verdi.hani halk nerede?

 

 

saygilarla

 

valla politika kimse duymasın ama haksız değilsin galiba. ben bu kadar bile ilgi beklemiyordum bu yazıya. buradaki arkadaşlar -fikirlerine katılalım,katılmayalım- çoğunlukla belli bir birikimi olan insanlar. bu tür meseleler onların bile ilgisini çekmiyorsa okuma yazmayı bile beceremeyen vatandaşın halini düşünmek bile istemiyoruz. bu vahim bir tablo, haklısın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Oğlum bugün sesleniyor salondan..

 

-Anne koşşşş...!Bak oyuncak almak faydalı bişeymiş gördün mü..Haydi hemen oyuncakçıya...!

 

:unsure::pinch:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir alıp vermeye çalışalım bakalım nasıl görünüyor.

 

TUİK'in 1 kişilik aylık geçim harcaması net 720 TL. (Hacettepe Üniversitesi'nden alınan beslenme planına göre 1 kişinin günlük ortalama 3500 kaloriye ihtiyaç duyacağı hesaplanmıştır)

Hep 4 kişilik aileden bahsedilir, çarp 4'le ne etti? 2880 TL.

Ortalama memur maaşı ne? 1400 TL. (bekar memurlar, toplam memurların %18'i kadardır)

Emeklilerin maaşı ne?

SSK emeklisi 621.18 TL, BağKur emeklisi (esnaf) 459.84 TL, Bağkur emeklisi (çiftçi) 302.80 TL.

Asgari ücret ne?

Net 496.53 TL.

 

5 büyük ilde ev kiraları nerelerde?

Sağlık harcamaları?

Giyim-kuşam?

Eğitim giderleri?

Sosyal giderler?

 

Hala diyorlar ki al-ver!

Kaşıkla verip, kepçeyle istemek budur arkadaşlar. Utanmadan sıkılmadan bu olan biteni bir kriz politikasıymış gibi satmaya çalışıyorlar televizyonlarda.

 

Bir vatandaş olarak hala verebileceğin varsa, sen al-ver, ekonomiye de can ver.

Bizim verecek bir tek canımız kaldı, sana engel olmayalım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yalnız bu reklamlardan birinde simitçi rolünde oynayan zat-ı muhterem'in acı itirafına dikkat ettiniz mi bilmiyorum...

 

1 simit almakla kimlerin para kazanacağından bahsettikten sonra "... bu sıcak para sayesinde ekonomi canlanacak" diyor...

 

asrın itirafı... devletin ekonomik sıkıntılar karşısındaki acizliğini gösteren inanılmaz bir tablo... devletin halkın yaşam seviyesini yükseltecek yatırımları yapacak gücü olmadığının, yıllar önce köylerde yaygın olarak uygulanan, günümüzde pek rastlanmayan İMECE usulünün bir benzeri uygulanmaya çalışılıyor...

 

bari parayı kaldırıp takasa girsek?? para olmayınca sıkıntı da olmayacak...

 

diyaloglar da hazır??

 

-hacı şurdan 1 kilo domates versene

-tamam... sen ne veriyosun?

-az kullanılmış defter var bende senin çocuk okula gidiyo kullanır yavrucak...

 

ve bunun gibi bir çoğu... daha sağlam olur yaw... bence hemen bu uygulamaya geçelim oldu olacak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

EKONOMİDEN İYİ HABER YOK

 

2010 yılı bütçesi TBMM'ye sunuldu. Hükümet bütçeyi denkleştirebilmek için dolaylı vergilerde yüzde 25 artış hedefi koydu. Ancak bunu yeni vergiler yerine akaryakıt, otomotiv, tütün, içki gibi kalemlerin vergilerini artırarak sağlamayı amaçlıyor. Emlak vergisine de zam yolda.

 

TBMM'ye sunulan 2010 bütçesinin hedeflerine ulaşması vergilere bağlı. Çünkü bütçenin en büyük gelir kalemi vergi. Yıllardır eleştirilen dolaylı vergilerde hedeflenen yüzde 25'lik artışla yıl sonunda tahsilatın 107.1 milyar liraya ulaşması umuluyor. Doğrudan vergilerde öngörülen artış ise yüzde 9.

 

Genel görüş hükümetin gelir hedefine ulaşabilmesi için akaryakıt, alkol ve tütüne yükleneceği yönünde. Son yaşananlar da bunun habercisi olarak gösteriliyor.

 

İlk zam haberi geçen hafta benzinden gelmişti. "Benzinde rekor zam" manşetleri süslerken kurşunsuz benzinin litre fiyatı 3 lira 36 kuruş oldu ve rekor kırdı. Üstelik bu 3.36'nın 2.2 lirası sadece vergi.

 

Zam furyası daha sonra motorine de sirayet etti. Motorinin litre fiyatı da yüzde 2,46 artışla 2 lira 70 kuruştan, 2 lira 76 kuruşa ulaştı. Kırsal motorinin fiyatı da yüzde 2,91'lik artışla 2,66 liraya yükseldi.

 

Emlak vergisine zam

 

Akaryakıt zamlarıyla beli bükülen vatandaşlara ikinci kötü haber de emlak vergisinden geldi. Hükümet emlak vergisine esas inşaat maliyet bedellerini yüzde 12 ila 25 arasında artırdı.

 

Tebliğe göre emlak vergisine esas alınacak fabrika, otel binalarının metrekare inşaat maliyetleri yüzde 12, sinema ve tiyatro binaları ile meskenlerinki ise yüzde 25 zamlanacak.

 

Bütçede 2010 yılında 50 milyar lira açık öngörülüyor. Bütçeyi olumsuz etkileyen ve seçim öncesi harcamaları en çok eleştirilen yerel yönetimlerin ise 2010 yılında gelirlerinin yüzde 18 giderlerinin ise 17 artması bekleniyor. Gelir hedefi ise 40 milyar lira.

 

VERGİ ARTIŞ HEDEFLERİ (milyon TL) 2009 (revize) 2010 hedef Artış (%)

Petrol ve doğalgaz 24.300 30.695 26,15

Motorlu taşıt araçları 2.364 3.803 60,85

Alkollü içkiler 2.028 2.166 6,8

Tütün mamulleri 11.599 16.417 41,54

Kolalı gazozlar 204 222 8,64

Dayanıklı tüketim 1.056 1.405 32,98

ÖTV (toplam) 41.513 54.631 31,6

 

 

(CNN TÜRK)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu yoklukta insanlarda alım gücü kaldımı ki alıp verip ekonomiye can versin.Gözümüzün içine baka baka dalga geçiyorlar.Ama benim asıl anlamadığım bizimle resmen dalga geçenleri nasıl oluyorda halkımız iktidara taşıyor.Halkımızın iktidara destek veren kesimiyle konuştuğumda genelde hep aynı cevabı alıyorum.''buna da şükür''diyorlar.Tamam şükretmek çok güzel birşey ama şükretmekle haksızlığa ses çıkarmamak arasındaki o çizgiyi görmüyorlar ya da görmezden geliyorlar.Unutmayalımki haksızlığı görüpte ses çıkarmayan dilsiz şeytandır denilir.Haksızlık karşısında halk mutlaka demokratik tepkisini ortaya koymalı.Tabiki şu anki iktidara oy veren halkımızı eleştirme gibi bi hakkı kendimde görmüyorum.Elbette herkes istediği partiye oy verir ama ortada haksızlıklar varsa bir kere de olsa sandık başında tepkilerini göstermeliler,sandık başında bi uyarıda bulunmalılar.Bu yapılanlar resmen halkla dalga geçmektir.Ücretler ortada gelir dağılımındaki uçurum ortada,insanların hali ortada.Siyasiler bu halkın sorunlarını azaltma vaadiyle iktidara geliyorlar.Peki durum değiştimi?hayır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Yapilan arastirmalar ülkeler icersinde gelir dagilimin en adaletsiz oldugu ülkelerin basinda Meksika ve Türkiye gelmektedir.Bir avuc mutlu azinlik disinda tüm toplum katmanlari yoksulluk icersindedir.Toplumu sistematik olarak yoksullastirip bu yoksulluktan siyasi rant elde etmeye calisanlarin yalakaligini yapan kesimlerin 'ALIN VERIN EKONOMIYE CAN VERIN'slogani kadar ahlak disi bir yaklasim olamazdi.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.