Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

TÜRK GENÇLİĞİ BUMU ŞİMDİ?... YAKIŞIYOR MU?... (Gazi Üniversitesinde kendisini ÜLKÜCÜ olarak tanımlayan Üniversitelilern davranış ve örgütlenme biçimi)


OBJEKTİVİST

Önerilen İletiler

  • Cevaplar 309
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Dün ırkçı Alman sitelerini dolandım, acaba ne demekteler, ne yapmaktalar diye arada da olsa bakarım. Çünkü onlardaki gelişmeyi de izlemek gerekli, ırkçılık şimdilerde biçim değiştirse de sonuçta yakıcı ve yıkıcıdır.

 

Alman ırkçı sitelerinin ortak konusun İslam düşmanlığı üzerine oturmuş olması. Geçenlerde başını açan eski milli görüş teşkilatının liderlerinden birisinin kızı ilk haber olarak yerini almış. Eskiden daha öne çıkan Türk düşmanlığı yerini İslam düşmanlığı almış. Türklerde İslam’ın bir parçası olduğu için doğal olarak Türk düşmanlığı da devam ediyor.

 

Almanya da ırkçılık tarihi sürecinde hep dini temelli olmuştur. İlk ırkçı saldırlar Protestan mezhebini kuran Luther zamanından başlar. Protestan mezhebinin temelinde her ne kadar roma merkezli Katolik inanç gözükmüş olsa da arka fonda bir Yahudi düşmanlığı göze ilk etapta çarpmakta ve bu savaş sırasında oluşmuş olan gettolar ve o gettolara karşı yapılan saldırlar tarihteki yerlerini almıştır.

 

Ülkemizin geçmişinde var olan çok kültürlü toplum anlayışı yeniden bu ülkede kurulabilir. Bu yeniden kurulan devlet yapısı laik ve daha çağdaş olmak zorundadır. Ülkemizde her iki sitemde yaşamıştır ve görülmüştür ki, sonuç hep kanlı ve acı ile sonuçlanmıştır. Geçmişten elde edilen tecrübeler ışığı altında, bu ülke çok kültürlü laik bir devlet yapısına dönmelidir. Aksi halde sokaklar hiçbir zaman tekin olmayacak ve her an bir yerden gelen saldırılar altında masum insanlar ölmeye devam edecektir. Bu kısır döngüden çıkış yolumuz vardır, o yolu kullanmak bizim ellerimizdedir!..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen bunları kime söylediğinin farkında mısın??

 

üstüne üstük Alperensin, sen kime dinsiz dediğinin farkında mısın?? Lafını geri al, ülkücü falan dinlemem..hadi bilmiyorsun diyelim, ya imzamdan ya da avartarımdan da mı belli olmuyor..ne kadar dindar olduğunu göreceğiz bakalım Nizam-ı Alem'e yakışan bir kişiliğin var mı??

ben neyi eleştireceğimi senden daha iyi bilirim herhalde.. :angry:

Evet dilku gercekten dinine sahip cıkmana çok sevindim.hata yapmışım ben seni karıştırmışım ve yine haklısın ki lafımı geri alıyorum.ama şunuda bilki;benim ne giyeceğime eleştirmeye hakkın yok,ne kadar dindar olduğumu ve nizam-ı alem'e yakışan kişilğimin olup olmadığını saptamaya hiç hakkın yok ve yine neyi eleştireceğini benden daha iyi bildiğine dair bir yargıda bulunmana hiç gerek yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet dilku gercekten dinine sahip cıkmana çok sevindim.hata yapmışım ben seni karıştırmışım ve yine haklısın ki lafımı geri alıyorum.ama şunuda bilki;benim ne giyeceğime eleştirmeye hakkın yok,ne kadar dindar olduğumu ve nizam-ı alem'e yakışan kişilğimin olup olmadığını saptamaya hiç hakkın yok ve yine neyi eleştireceğini benden daha iyi bildiğine dair bir yargıda bulunmana hiç gerek yok.

 

evet baya sinirlenmiştim, özellikle son cümlem çok kötü...

Zaten kişiliğini sorgulayacak kadar kalmayacağım..

 

Ama emin olmadan bir kişi hakkında tesbitte bulunma..Kötü sonuçlar doğurabiliyor.. -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevgili dilku sana haddim olmayarak şunu demek istiyorum. sen milletin özeline giyimine kuşamına karışırsan onlar da senin kutsalına dil uzatırlar. Kimse kimsenin ne dinine karışabilir ne özel hayatına bu noktalarda biraz daha duyarlı olmamız gerekiyor. Lütfen kutsalımıza özelimize laf atmayalım attırmayalım.Sevgiler saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Vatan Size Minnettardır!..

 

Hep öyle yaparlar

Vatan, millet Sakarya!..

Kimi zaman ellerinde pala, bıçak, muşta olur, kimi zaman döner bıçağı.

On- on beş kişidirler!..

Sürü gibi!..

Birey olamadıkları için tek başına dolaşamazlar...

Korkarlar...

Pusu kurarlar bir akşam vakti, köşe başını tutarlar, tetiği çekerler...

Sadece onlar severler vatanı!..

Başkalarının sevmesini istemezler.

Katıksız ''milliyetçi'' dirler, mayolu kadın fotoğraflarını tesettüre sokarlar, din pazarlamacılarıyla birlikte ''Ya Allah bismillah'' deyip kafetarya, şenlik, sinema, tiyatro basarlar.

Polis sadece seyreder onları...

Kıllarına bile dokunmazlar, dokunamazlar...

Bugünlerde üniversite bahçesinde görülüyorlar sık sık. Uzun saçlı, küpeli öğretim üyelerini dövüyorlar, Ankara Ziraat Fakültesi'nde boy gösteriyorlar...

Aslanlarım, koçlarım benim!..

Fotoğraflara baktım, koçlar gibi kafa tokuşturuyorlar.

Ankara 'yı ve İstanbul 'u mesken tutmuşlar...

Gazi , Marmara ve Ankara Üniversitesi 'nde terör estiriyorlar...

Ellerinde döner bıçakları, sopalar, demir çubuklar...

IMF'ye, Dünya Bankası'na teslim olmuş, Arap sermayesinin kucağına oturmuş bir neslin kahraman vatansever tosuncukları bunlar...

Bekir Coşkun 'un dediği gibi ''siyasi ve ekonomik bağımsızlık olmadan vatan olmayacağınının'' da farkında bile değiller.

Vuruyorlar, kırıyorlar...

Marmara Üniversitesi'nin resim atölyesinde çıplak resimlere palto giydiriyorlar...

Canım, din pazarlamacıları da Atatürk Havalimanı'ndaki Zeki Triko'nun mayolu kadın reklamlarını kaldırmamışlar mıydı?

Din bezirgânlarıyla bu milliyetçi esnafın arasında hiçbir fark yoktur...

Biri ''vatan elden gidiyor'' deyip döner bıçağını kapar, öteki ''din elden gidiyor'' deyip Sıvas Madımak Oteli'ni yakar.

Bir zamanlar el ele kol kola yürürlerdi.

Orhan Yavuz 'u Erzurum'da muştayla vurdular, Ahmet Taner Kışlalı 'yı bombayla öldürdüler...

Daha 10 yıl önce Batman'da, Diyarbakır'da yüzlerce faili meçhul cinayete imza attılar, Gaffar Okan 'ı Diyarbakır'ın göbeğinde katlettiler...

Tam bu sırada biri çıktı ortaya...

''Ben de Hizbullah'ım!..''

Rizeliydi, dinibütündü.

Mezar evler ortaya döküldü bir bir...

Domuz bağı işkenceden geçirilmişlerdi ölenler.

Halkımız bu olup bitenleri izliyordu yakından...

Ben de izliyordum herkes gibi.

Yağmurlu bir İzmir akşamında, Alsancak'ta ''Can Yücel Sokağı'' nda, yaşadığımız günleri tartışıyoruz bir masada.

Nedir bu, yükselen milliyetçilik mi, yoksa yurtseverlik mi?

İşte o gün yazdı Yılmaz Özdil Sabah'ta:

''Bana sorarsanız milliyetçilik değildir, yurtseverliktir tırmanan...''

Aynen öyledir! Yükselen kör milliyetçilik değildir...

Çünkü yurtsever ulusal bağımsızlıktan yanadır, çünkü yurtsever ulusal sermayeden yanadır, çünkü yurtsever Atatürk devrim ve ilkelerinin, aydınlanma devriminin, laikliğin ve demokrasinin yanındadır.

 

Eli muştalı döner bıçaklı 10-15 kişilik sürülerin, Madımak Oteli'ni yakanlardan hiçbir farkı yoktur.

Yurtsever olmak öyle hiç de kolay değildir.

Dubai Kuleleri, ABD emperyalizmi, İrak'a giren, çoluk çocuğu öldüren işgalciler, din pazarlamacıları, tarikat sermayesi...

Onlara karşı sesleri solukları çıkmaz.

Kuzu kuzu otururlar...

Ellerini ovuştururlar...

Vatan elden mi gidiyor?

Uzun saçlılara, küpe takan gençlere saldırırlar...

Evet! Evet!..

Vatan size minnettardır!..

Ben de size göre vatan hainiyim!..

Ne dersiniz Nâzım Hikmet 'in ''Vatan Haini'' şiirine?

Alın okumadıysanız okuyun:

''Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ/ Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet/ Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ./ Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,/ bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un/ 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali/ Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira./ Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet/ Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ./ Evet, vatan hainiyim, siz vatanperversiniz, siz yurtseversiniz...''

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vatan Size Minnettardır!..

 

Hep öyle yaparlar

Vatan, millet Sakarya!..

Kimi zaman ellerinde pala, bıçak, muşta olur, kimi zaman döner bıçağı.

On- on beş kişidirler!..

Sürü gibi!..

Birey olamadıkları için tek başına dolaşamazlar...

Korkarlar...

Pusu kurarlar bir akşam vakti, köşe başını tutarlar, tetiği çekerler...

Sadece onlar severler vatanı!..

Başkalarının sevmesini istemezler.

Katıksız ''milliyetçi'' dirler, mayolu kadın fotoğraflarını tesettüre sokarlar, din pazarlamacılarıyla birlikte ''Ya Allah bismillah'' deyip kafetarya, şenlik, sinema, tiyatro basarlar.

Polis sadece seyreder onları...

Kıllarına bile dokunmazlar, dokunamazlar...

Bugünlerde üniversite bahçesinde görülüyorlar sık sık. Uzun saçlı, küpeli öğretim üyelerini dövüyorlar, Ankara Ziraat Fakültesi'nde boy gösteriyorlar...

Aslanlarım, koçlarım benim!..

Fotoğraflara baktım, koçlar gibi kafa tokuşturuyorlar.

Ankara 'yı ve İstanbul 'u mesken tutmuşlar...

Gazi , Marmara ve Ankara Üniversitesi 'nde terör estiriyorlar...

Ellerinde döner bıçakları, sopalar, demir çubuklar...

IMF'ye, Dünya Bankası'na teslim olmuş, Arap sermayesinin kucağına oturmuş bir neslin kahraman vatansever tosuncukları bunlar...

Bekir Coşkun 'un dediği gibi ''siyasi ve ekonomik bağımsızlık olmadan vatan olmayacağınının'' da farkında bile değiller.

Vuruyorlar, kırıyorlar...

Marmara Üniversitesi'nin resim atölyesinde çıplak resimlere palto giydiriyorlar...

Canım, din pazarlamacıları da Atatürk Havalimanı'ndaki Zeki Triko'nun mayolu kadın reklamlarını kaldırmamışlar mıydı?

Din bezirgânlarıyla bu milliyetçi esnafın arasında hiçbir fark yoktur...

Biri ''vatan elden gidiyor'' deyip döner bıçağını kapar, öteki ''din elden gidiyor'' deyip Sıvas Madımak Oteli'ni yakar.

Bir zamanlar el ele kol kola yürürlerdi.

Orhan Yavuz 'u Erzurum'da muştayla vurdular, Ahmet Taner Kışlalı 'yı bombayla öldürdüler...

Daha 10 yıl önce Batman'da, Diyarbakır'da yüzlerce faili meçhul cinayete imza attılar, Gaffar Okan 'ı Diyarbakır'ın göbeğinde katlettiler...

Tam bu sırada biri çıktı ortaya...

''Ben de Hizbullah'ım!..''

Rizeliydi, dinibütündü.

Mezar evler ortaya döküldü bir bir...

Domuz bağı işkenceden geçirilmişlerdi ölenler.

Halkımız bu olup bitenleri izliyordu yakından...

Ben de izliyordum herkes gibi.

Yağmurlu bir İzmir akşamında, Alsancak'ta ''Can Yücel Sokağı'' nda, yaşadığımız günleri tartışıyoruz bir masada.

Nedir bu, yükselen milliyetçilik mi, yoksa yurtseverlik mi?

İşte o gün yazdı Yılmaz Özdil Sabah'ta:

''Bana sorarsanız milliyetçilik değildir, yurtseverliktir tırmanan...''

Aynen öyledir! Yükselen kör milliyetçilik değildir...

Çünkü yurtsever ulusal bağımsızlıktan yanadır, çünkü yurtsever ulusal sermayeden yanadır, çünkü yurtsever Atatürk devrim ve ilkelerinin, aydınlanma devriminin, laikliğin ve demokrasinin yanındadır.

 

Eli muştalı döner bıçaklı 10-15 kişilik sürülerin, Madımak Oteli'ni yakanlardan hiçbir farkı yoktur.

Yurtsever olmak öyle hiç de kolay değildir.

Dubai Kuleleri, ABD emperyalizmi, İrak'a giren, çoluk çocuğu öldüren işgalciler, din pazarlamacıları, tarikat sermayesi...

Onlara karşı sesleri solukları çıkmaz.

Kuzu kuzu otururlar...

Ellerini ovuştururlar...

Vatan elden mi gidiyor?

Uzun saçlılara, küpe takan gençlere saldırırlar...

Evet! Evet!..

Vatan size minnettardır!..

Ben de size göre vatan hainiyim!..

Ne dersiniz Nâzım Hikmet 'in ''Vatan Haini'' şiirine?

Alın okumadıysanız okuyun:

''Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ/ Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet/ Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ./ Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,/ bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un/ 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali/ Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira./ Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet/ Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ./ Evet, vatan hainiyim, siz vatanperversiniz, siz yurtseversiniz...''

 

Ankara Ülkü Ocakları İl Başkanlığı'ndan Açıklama(!)

"Üniversitelerdeki olayları tasvip etmiyoruz"...

 

 

Gazi ve Ankara Üniversitesinde meydana gelen üzücü olaylarla ilgili olarak Ankara Ülkü Ocakları İl Başkanlığı�nca yapılan açıklama aşağıda yer almaktadır:

 

Üniversitelerimizde son günlerde yaşanan tasvip etmediğimiz bazı olaylar, bilerek ve istenerek Ülkü Ocaklarına mal edilmek istenmektedir. Ülkü Ocakları kuruluş itibariyle Yunus Emre�nin �Yaratılanı severiz yaratandan ötürü� sözünü, referans alarak temeline insan sevgisini yerleştirmiştir. Türk Milletinin her şekilde yücelmesini ve bu devletin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkması için canla başla çalışmaktadır.

 

Ülkü Ocaklarında gençlere verilen eğitimlerde, komandoluk, ramboluk vb şeyler yoktur. Ülkü Ocaklarında gençler, vatan millet şuuruyla donatılıp, eğitim gördükleri alanda en iyi hizmeti verebilmeleri için telkin edilmektedirler. Gençlerimiz, Türkiye�nin onurlu geleceğinde yönetici kadro olacakları şuuruyla tamamen Türk Milliyetçiliği doğrultusunda yetiştirilmektedirler. Türk Milliyetçiliği; anlam itibariyle millete duyulan derin sevgi, saygı, hoşgörünün ifadesidir. Şahsın menfaatlerinin köreltilip, Milletin menfaatlerinin ön planda tutulmasıdır. Türk Milliyetçiliğini ideoloji yapmış bir kurumun mensupları da Türk Milletinin her ne şartta olursa olsun menfaatini düşünür ve iyiliğini ister.

 

 

Maalesef bugün bir takım medyamız, bütün bu gerçeklere gözünü, kulağını kapayıp, milletimizi yanlış yönlendirmek gafletine düşmüştür. Gazi Üniversitesinin Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesinin önünde bir araştırma görevlisinin saldırıya uğraması, Ülkücülere mal edilmek istenmektedir. Olaydan bir gün sonra Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde bir grup kimliği belirsiz kişilerin fakültede satırlı, sopalı saldırısı yine Ülkücülere ve Ülkü Ocaklarına mal edilmektedir.

 

 

Bölücü hareketlerin yoğunlaştığı bu günlerde toplumun duyarlılıkları artmaktadır. Haberler körüklenerek milletimizin nabzı yoklanmak istenmektedir. Bir yandan terör olayları meydana gelirken, diğer yandan bu ve bunun gibi olaylarla toplumun dikkati Ülkücülere ve Ülkü Ocaklarına çekilmek istenmektedir. Bölücülerin karşısına Ülkücüleri çıkartmak, bunun devamında Türkiye�deki huzur ortamının ortadan kalkması ve anarşinin doğması amaçlanmaktadır. Ülkücüler kurallarını kendisinin koymadığı hiçbir oyunun içinde bulunmayacaktır. Tarih insanlara ders alma fırsatını fazlasıyla vermektedir. Ülkü Ocakları bu durumu iyi değerlendirip, 1980 öncesi yaşananları unutmayacaktır. Türkiye�nin geçirdiği o buhranlı döneme kesinlikle geri dönülmeyecektir. Ülkü Ocaklarını topluma, doğal polismiş gibi tanıtmaya çalışan zihniyet, Türkiye�nin geleceğini karartmak isteyen dış güçlerden başka bir şey değildir. Bizim sokaklarda harcayacak gençliğimiz yoktur. Gençlerin yeri okullardır, eğitim kurumlarıdır. İlimin irfanın olduğu yerlerde Ülkücü Gençlik de vardır. Bunların dışında hiçbir yerde olmayacağız.

 

 

Ülkücü Gençliğin bu ve benzeri olaylarla ne geçmişte ne de gelecekte ilişkisi olmamış, olamayacaktır. Basının böylesine acımasız bir şekilde Ülkücü Harekete ve Ülkü Ocaklarına saldırması bizim açımızdan çok düşündürücüdür. Ülkü Ocakları sistemli bir şekilde yıpratılmak istenmektedir. Her ne şekilde olursa olsun yapılan karalamalar Ülkü Ocakların �Kutlu Yürüyüşünü� engelleyemeyecektir. Ankara Ülkü Ocakları ve Genel Merkezimizin talimatları doğrultusunda tüm teşkilatlarımızın ve mensuplarımızın ülkücü şahsiyete yakışır sorumluluk içinde hareket edeceğini, provokasyonlara gelmeyeceğini ve olayların içerisinde bulunmayacağını tekrar vurguluyoruz. Böyle kritik bir süreçte de, tüm Milletimizi sağduyulu davranmaya davet ediyoruz.

 

__________________________________________________

Kaynak:http://www.digimedya.com/default.asp?nid=116723

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

valla artık ben ciddiye almıyorum bu "tasvip etmiyoruz" şeklindeki açıklamaları. tasvip etmiyen adam kendi üyelerinin bunu yapmasını engeller.

 

ha yok benim üyem değil diyorsa mhp adının kullanılmasınıda engeller.

 

samimide bulmuyorum. en son ankara üniversitesi ziraat fakultesinde etkinlikte kendi halinde eğlenen öğrenciler ve hocaların üstüne satırlarla bıçaklarla okulun bahçe duvarından atlayıp saldıranların, üye oldukları kuruluş "aa benle alakası yok diyorsa" bununda ciddiye alınacak bir yanı yoktur.

 

tekrar söylüyorum bir okulda birilerinin yaptıkları için bizimle alakası yok diyenler. samimiyse adlarını kullananlarıda uyarır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • 2 hafta sonra...

Vatan Size Minnettardır!..

 

Hep öyle yaparlar

Vatan, millet Sakarya!..

Kimi zaman ellerinde pala, bıçak, muşta olur, kimi zaman döner bıçağı.

.

.

.

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperversiniz, siz yurtseversiniz...''[/b]

1920'lerin milliyetçilik anlayışı: İrredantizm...

 

İlginçtir, irredantizm sözcüğü gördüğümüz kadarıyla Almanca dışındaki dillerde bulunmadığı gibi, örneğin İngilizce veya Fransızcada kavramın bir başka karşılığı da yoktur. Salt bu olgu bile, bu yeni milliyetçilik anlayışının düşüncemize işçi ve öğrencilerimiz aracılığıyla Mütareke yıllarında getirildiğini yeterince kanıtlasa gerektir sanırız. Sevgili dostumuz Yüksel Pazarkaya 'nın yaptığı incelemelere göre, kavram Almancaya da ''soy, budun'' demek olan Latince ''race'' sözcüğünün İtalyancası ''razza'' ile birlikte Birinci Dünya Savaşı sırasında İtalyancadan girmiştir zaten. İtalyanca ''razza'' sözcüğü ''rasse'' şeklinde Almancalaştırılırken ''irredenta'' kavramı da ''irredentismus'' yapılmış ve ''rasse'' sözcüğünden ''rassismus'' şeklinde insanlığın dil dağarcığına ilk kez ırkçılık kavramı girdirilmiştir.

Gene Yüksel Pazarkaya'nın belirlemelerine göre, ''irredenta'' kavramı İtalya'da da topu topu yarım yüzyıl önce 1870'lerde kullanılmıştır ilk kez. Kent devletlerini birleştirmek amacıyla 1850'lerde ortaya çıkan yeni milliyetçilik akımının hızla güçlenmesi üzerine İtalyan milliyetçileri, Avusturyalıların 1814 yılında işgal ettiği Kuzey İtalya'daki Trentino, İstria, Trieste, Venezia bölgesindeki soydaşlarının kurtarılması ve o toprakların yeniden anavatana bağlanması için 1870'lerde başlattıkları savaşıma, ''anavatan dışındaki soydaşların kurtarılması ve yaşadıkları toprakların anavatana bağlaması'' anlamındaki ''irredenta'' sözcüğünü ad olarak kullanmışlardır. Böylece ''nation'' kavramı da ilk kez halkların budunsal kökeni, ırk ve soy (etnik) kimliğiyle ilgili bir anlam yüklenmiştir. Bilindiği gibi, Birinci Dünya Savaşı sonrasında da Hitler ''anavatan dışında kalmış Almanların kurtarılması ve yaşadıkları toprakların anavatana katılması'' anlamındaki bu yeni milliyetçilik anlayışı ''ırredentismus'' u Nazizmin temel ilkesi haline getirmiştir.

İlginçtir, Abidin Nesimi'nin yazdığına göre, bu irredantist milliyetçilik anlayışının ülkemizde de bir an önce etkin hale gelebilmesi için, daha Birinci Dünya Savaşı yıllarında ''Almanya'dan uzmanlar'' getirtilmiş ve bu uzmanların hazırladığı raporlar, ''Emniyet'in Aşiretler Masası Türkmenler Bölümü'nde Habil Adem takma adıyla çalıştırılan Arnavut asıllı Naci Pelister adında birine'' çevirtilerek dağıtılmıştır.

 

1920'LERDEN İTİBAREN IRK KÖKENLİ MİLLİYETÇİLİK

Türkçülerimiz de 1920'lerden itibaren bu irredantist milliyetçilik anlayışına dört elle sarılıp dil ve tarihe dayalı milliyetçilik anlayışını terk ederek Orta Asya üzerine ırk kökenli düşler kurmağa başlamışlardır hemen. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından 1919 yılında Mussolini' nin İtalya'da ilk faşist örgütü kurup 1921 yılında meclise girmesi, Hitler'in de Almanya'da, Bavyera'da Bolşevikliğe karşı ırkçı bir savaşım başlatıp 1921 yılında Nasyonal Sosyalist Parti'nin başına geçmesi Türkçülerimizin bu irredantist Orta Asya düşlerini daha da renklendirmiştir kuşkusuz. Örneğin, Türk Ocağı başkanı ünlü Türkçü Hamdullah Suphi Tanrıöver , söz konusu yıllarda Türk Yurdu dergisinde Mussolini'nin bu faşist girişimi için, ''Faşizm nam altında tanıtılan bir milliyetperverlik hareketidir. Biz, bu tarikatla mensup olduğumuz ictimaî ve siyasî fikrin bazı noktalarda müşterek olduğunu tespit edebiliriz. Faşist milliyetperverliğin galeyanında biz hem mazimizi, hem de istikbalimizi görürüz'' diye yazmaktadır.

Arada bir ''Turancılık Osmanlı emperyalizmidir, Türkçülük halkçılık demektir'' ya da ''Faşizm irticadır, Ocaklılık ise gelişme ve devrimciliktir'' gibisinden Mustafa Kemal'e duyuracak şekilde demeçler verseler bile, gene Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak' ın belirttiğine göre, üye yapılmaları için Mustafa Kemal'in gönderdiği Kurtuluş Savaşı'ndan silah arkadaşı üç subayın başvurusunu, Türk Ocağı yöneticileri ''ırk bakımından soy araştırması'' yapıldığı gerekçesiyle uzun süre yanıtlamamışlardır aynı günlerde.

Mustafa Kemal'in kendilerini daha ilk günden Ankara'ya çağırıp milletvekili seçtirerek hükümetlerde görev vermesinin, Cumhuriyetin ilanından sonra da hemen her konuşmasına ''Büyük Türk milleti'' diye başlayıp sürekli Türklüğü övgülemesinin, hele hele Türk Ocağı'nı Ankara'ya taşıtıp özel binalar yaptırmasının yanı sıra Almanya ve İtalya'daki ırkçı gelişmelerden de iyice şımarıp yüreklenen Türkçülerimiz, anımsanacağı gibi giderek yalnız milliyetçiliği ırksal kökenli bir kavram olarak yorumlamakla da kalmayıp 1930'larda ''bir halkın etnik kimliğinin fiziksel antropoloji ilkelerine göre kafa ölçüsü, cilt, saç, göz renkleri ve kan grubuyla da belirlenebileceğini'' savlayarak ellerinde antropoloji cetvelleri, işi insanların kafataslarını ölçmeye kadar vardırmışlardır.

 

TURAN ÜLKESİ KURMA DÜŞÜ

Çünkü, Turan düşü peşinde koşan Türkçülerimiz için artık ana amaç kesinlikle Anadolu'daki Türklerin sorunları değil, soy ve kan bakımından daha saf olduğuna inandıkları Orta Asya'daki, Bulgaristan'daki, Batı Trakya'daki, Kerkük'teki Türklerin kurtarılmasıdır, ''Esir Türkler'' in kurtarılmasıdır. Ancak, Misak-ı Milli'yi anımsayıp arada bir Kerkük için gösteriler düzenleseler de, Bulgaristan ve Batı Trakya'daki soydaşların yaşadığı toprakların anavatana bağlanmasından pek söz edilmese de, Sovyet işgalinden kurtarılacak atalarımızın anavatan Orta Asya'da büyük bir ''Turan Ülkesi'' kurma düşleri görülmektedir sürekli.

Hitler'in, İkinci Dünya Savaşı'nda Kafkasya'ya doğru hızla ilerlemesi Turancılarımızın Türk irredantizmi adlı bu düşlerini daha coşkulu hale getirmiştir, anımsanacağı gibi.

Gerçi Hitler'in savaşı yitirmesi üzerine Türkçülerimiz bu düşlerle birlikte irredantizm sözcüğünü de hemen unutmuşlardır, ama ne var ki bu kez de Amerika'nın kanatları altında Soğuk Savaş'ın daha ilk günlerinden itibaren ''Komünizmle Mücadele'' nin en hızlı silahşoru kesilip o sözcüğü kesinlikle ağza almadan, bu kez ''Türk-İslam Sentezi'' yaftası altında yeniden Orta Asya düşleri kurmaya başlamamış da değillerdir doğrusu...

.

_____________________________________

Kaynak: Cumhuriyet 07.05.2006

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vatan Size Minnettardır!..

 

Evet bu vatan bize minettardır.çanakkalede şehid olan benim kardeşlerim,babalarım,dedelerim bize minnettardır.çünki ihtilal zamanında onlara gösterdik ki komunizm bu ülkeye adımın atamaz.siz rahat uyuyun çanakkale şehidleri ne deniz gezmişlere ne nazım hikmetlere nede bunların türevlerine(örnek:dipnot) göz açtırmayacağız.Eğer onlar bizim kumaş pantulonumuza karışmaya kalkarlarsa onların küpesini kulaklarından sökeceğiz.eğer onlar caminin önünde bekleyip namaz kılanlara pusu kurarlarsa bizde o camiden cıkan insanları korumayı kendimize borç bileceğiz.onlar bizim oruç tuttuğumuza karışırlarsa bizde onların oruç tutmadığına karışacağız.onlar üniversitelerdeki perukkuklu bacılarımızın kafasındaki peruğu ellerini uzatırlarsa biz onların ellerini kıracağız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vatan Size Minnettardır!..

 

Evet bu vatan bize minettardır.çanakkalede şehid olan benim kardeşlerim,babalarım,dedelerim bize minnettardır.çünki ihtilal zamanında onlara gösterdik ki komunizm bu ülkeye adımın atamaz.siz rahat uyuyun çanakkale şehidleri ne deniz gezmişlere ne nazım hikmetlere nede bunların türevlerine(örnek:dipnot) göz açtırmayacağız.Eğer onlar bizim kumaş pantulonumuza karışmaya kalkarlarsa onların küpesini kulaklarından sökeceğiz.eğer onlar caminin önünde bekleyip namaz kılanlara pusu kurarlarsa bizde o camiden cıkan insanları korumayı kendimize borç bileceğiz.onlar bizim oruç tuttuğumuza karışırlarsa bizde onların oruç tutmadığına karışacağız.onlar üniversitelerdeki perukkuklu bacılarımızın kafasındaki peruğu ellerini uzatırlarsa biz onların ellerini kıracağız.

Caminiz de, Medresenizde sizin olsun... Ama Mustafa Kemal bizimdir... O camilerde yobazın, gericinin, imamın sözünden öte gerçekçi, varoluşçu, toplumcu, halkçı, devrimci, laik ve çağdaş bir Türkiyenin baş mimarıdır... Bunu kimse görmezlikten gelemez ve ondan da öte kimsa farklı birşey söylemeye cesaret edemez...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Caminiz de, Medresenizde sizin olsun... Ama Mustafa Kemal bizimdir... O camilerde yobazın, gericinin, imamın sözünden öte gerçekçi, varoluşçu, toplumcu, halkçı, devrimci, laik ve çağdaş bir Türkiyenin baş mimarıdır... Bunu kimse görmezlikten gelemez...

Hangi Atatürk'ünüzden bahsediyorsun.Atatürk'ün komünizme bakış açısı nedir,onu öğren sonra gel buraya laf salatana devam et.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hangi Atatürk'ünüzden bahsediyorsun.Atatürk'ün komünizme bakış açısı nedir,onu öğren sonra gel buraya laf salatana devam et.

 

Ben kominist falan değilim ve sizi muhatap almıyorum...

Fakat düşüncelerinizi açıklama gibi bir özgürlüğünüz olduğundan size saygılarımı sunuyorum...

Lütfen gereksiz, anlamsız bir tavır ve düşünce içinde olmayın... En az sizin kadar ülkemi seviyor ve hiç olmayacağınız kadar vatanseverim...

Sevgi ve saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben kominist falan değilim ve sizi muhatap almıyorum...

Fakat düşüncelerinizi açıklama gibi bir özgürlüğünüz olduğundan size saygılarımı sunuyorum...

Lütfen gereksiz, anlamsız bir tavır ve düşünce içinde olmayın... En az sizin kadar ülkemi seviyor ve hiç olmayacağınız kadar vatanseverim...

Sevgi ve saygılarımla...

Bak canım komunist olmayan bir adamın deniz gezmişe,sevgisi olması normal değildir.hakeza deniz gezmişi seven bir insanın,benim ülkemi sevdiğim kadar bu ülkeyi sevmesi mümkün değildir.bak canım yaşın kaç bilmiyorum ama kendi özbenliğini oluşturamamışın.herşeyden öte ne yaptığını tam bildiğine emin değilim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak canım komunist olmayan bir adamın deniz gezmişe,sevgisi olması normal değildir.hakeza deniz gezmişi seven bir insanın,benim ülkemi sevdiğim kadar bu ülkeyi sevmesi mümkün değildir.bak canım yaşın kaç bilmiyorum ama kendi özbenliğini oluşturamamışın.herşeyden öte ne yaptığını tam bildiğine emin değilim.

 

Canım benim... :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Dipnot yazdıklarının elle tutulur hiçbir tarafı yok da ülkücülere korkak demen cahilliğinin tam belgesi oldu.rusya dışişleri bakanının1980 olaylarıyla ilgili o dönem bir yorumu var:güneydeki sivil direnişi kıramadık.evet bu korkak ülkücüler keleşlerle devrim yapmaya çalışan rusya destekli komünizmi bu ülkeye sokmadı.her zaman devletinin yanında oldu.ama o dönem devletinden üvey evlat muamelesi gördü ve vatan sağolsun diyerek ipe gitti.işte sizin bayraklaştırdığınız yürekli şair ise nasıl vatanından kaçtı ve orada kalabilmek için nasıl yalakalık yaptı.

 

Biz erkekçesine öldük,yiğitçesine öldük,ipe giderken satmadık sevdiklerimizi,kaldırdık hilal sancağını yaşadık bozkurt töresini......

 

 

Üniv deki olaylar hep sizin pencerenizden doğru değil mi?yaşamayan anlayamaz.ankara dil tarihte yaşananlardan haberiniz yok değil mi?siz hiç canınızdan çok sevdiğinizi yüzü gözü morarmış,sırtında mazgal izleriyle gördünüz mü?okulda iftar yemeği veriyorlar diye ezanla birlikte kantinleri basılanlar kimler?kafasına yediği taşla kafatası çöken,bir hafta yoğun bakımda kalan ve okulu bırakmak zorunda kalan kim?sınavlara polis nezaretinde girenler kim?en ağır küfürlere maruz kalan tek dolaştığı görüldüğü zaman 30 kişi tarafından dövülenler kim?türkiye kaşkoluyla okula gidip faşist damgası yiyenler kim?işte ben bunları yaşayarak öğrendim.solcular okul yönetimini de almışlar arkasına eğer solcular ülkücülere saldırırsa okuldaki bütün kameralar kapalı tam tersi olursa anında görüntülerden yakalanıp okuldan uzaklaştırma cezası

 

Peki aynı okulda fakülte dekanının odasını basarak eğr bu faşistlere bir çare bulmazsanız dağdakileri aşağıya indiririz diyenler kim?istiklal marşı okunduğunda yuhalayanlar kim?olaylar olduğu sırada ne diye burda oturuyorsunuz gidip davanızı savunsanıza diyen hoca hangi tarafta?

 

 

İşte dostlar herşey sizin gördüğünüz gibi değil.medyanın aktardığı gibi de değil.ama olsun biz yine it,kopuk,serseri olalım.biz bu vatanı böldürmemek adına bu vatanın iti de, kopuğu da, serserisi de seve seve oluruz.

 

 

Ağladık düşmana göstermeden.kayaların yosun tutan tarafında.hıçkırıklarımızı rüzgara vermedikki,namertler duyup da sevinmesin diye...........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Dipnot yazdıklarının elle tutulur hiçbir tarafı yok da ülkücülere korkak demen cahilliğinin tam belgesi oldu.rusya dışişleri bakanının1980 olaylarıyla ilgili o dönem bir yorumu var:güneydeki sivil direnişi kıramadık.evet bu korkak ülkücüler keleşlerle devrim yapmaya çalışan rusya destekli komünizmi bu ülkeye sokmadı.her zaman devletinin yanında oldu.ama o dönem devletinden üvey evlat muamelesi gördü ve vatan sağolsun diyerek ipe gitti.işte sizin bayraklaştırdığınız yürekli şair ise nasıl vatanından kaçtı ve orada kalabilmek için nasıl yalakalık yaptı.

 

Biz erkekçesine öldük,yiğitçesine öldük,ipe giderken satmadık sevdiklerimizi,kaldırdık hilal sancağını yaşadık bozkurt töresini......

Üniv deki olaylar hep sizin pencerenizden doğru değil mi?yaşamayan anlayamaz.ankara dil tarihte yaşananlardan haberiniz yok değil mi?siz hiç canınızdan çok sevdiğinizi yüzü gözü morarmış,sırtında mazgal izleriyle gördünüz mü?okulda iftar yemeği veriyorlar diye ezanla birlikte kantinleri basılanlar kimler?kafasına yediği taşla kafatası çöken,bir hafta yoğun bakımda kalan ve okulu bırakmak zorunda kalan kim?sınavlara polis nezaretinde girenler kim?en ağır küfürlere maruz kalan tek dolaştığı görüldüğü zaman 30 kişi tarafından dövülenler kim?türkiye kaşkoluyla okula gidip faşist damgası yiyenler kim?işte ben bunları yaşayarak öğrendim.solcular okul yönetimini de almışlar arkasına eğer solcular ülkücülere saldırırsa okuldaki bütün kameralar kapalı tam tersi olursa anında görüntülerden yakalanıp okuldan uzaklaştırma cezası

 

Peki aynı okulda fakülte dekanının odasını basarak eğr bu faşistlere bir çare bulmazsanız dağdakileri aşağıya indiririz diyenler kim?istiklal marşı okunduğunda yuhalayanlar kim?olaylar olduğu sırada ne diye burda oturuyorsunuz gidip davanızı savunsanıza diyen hoca hangi tarafta?

İşte dostlar herşey sizin gördüğünüz gibi değil.medyanın aktardığı gibi de değil.ama olsun biz yine it,kopuk,serseri olalım.biz bu vatanı böldürmemek adına bu vatanın iti de, kopuğu da, serserisi de seve seve oluruz.

Ağladık düşmana göstermeden.kayaların yosun tutan tarafında.hıçkırıklarımızı rüzgara vermedikki,namertler duyup da sevinmesin diye...........

 

Bak sevgili dostum...

bu düşüncelerle olsa olsa iyi bir mafya babası ve tahsilatçısı olunur...

Bugün senin o bahsettiklerin bu ülkede tezgah kurup az haraç toplamadı, az mafya ile iç içe yaşamadı, araçlar karşısında ezilmiş az iş şahibi ve işveren işyerleri ellerinden zorla devralınıp dükkan kapatmadı...

Diğer taraftan kürt milliyetçiliğine hizmet eden de bu dar görüşlülüktür.

Bir şekli ile de gittikç keskinleştirilen bir zemin ile Ülkemizin bölünmesine katkı sağlamaktadır...

Lütfen artık bilip bilmeden birilerine dalaşmayı bırakın...

Yerli ve yabancı işbirlikçileri ile bugün ülkemizin içinde bulunduğu koşullara, zorluklara, kumpaslara, makaslara, dayatmalara bir bak ta on göre tavır takın...

Hiç merak etme ben ülkücü değilim (ki olmam ve olamam) fakat uğrunda herşeyi feda etmeye hazır çok ama çok iyi bir vatansever olduğumdah hiç şüphem yok...

Bu vatan bölünmez ise bizlerin sayesinde olacaktır bunu da Lütfen ama lütfen unutmayın...

 

(Size tavsiyem lütfen yazılarımı, düşüncelerimi ve paylaşımlarımı gözden geçirmeniz olacaktır...)

 

Sevgiyle kalın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SEVGİLİ DİPNOT

 

Yazımdaki anlatım biraz daha ilgi çekici olsun diye sorular sorarak yazdım.ama senin algılama probleminin bu kadar yüksek olacağını tahmin etmemiştim.bu yüzden hakikaten kusura bakma.bundan sonraki yazılarımı daha açık yazmaya çalışacağım.

 

Allahını seversen yazımdaki hangi düşünce mafyayla alakalı.ama olsun mafya babası da biz olalım.ben sana ülkücülerin mağduriyetinden söz ediyorum. anlaşılan sen buna yazacak birşey bulamamışsınki solcu edebiyatını devam ettirerek ülkücülere çamur atıyorsun.yine emperyalizmin kucağına düşen de biz oluyoruz hatta ülkeyi bölen de.ne diyeyim bilmiyorum ki?birşey söyleyememin sebebi cevap alamama kaygısıdır.sen bana yine siz canisiniz,ırkçınız,faşistsiniz diyerek yazımla alakası olmayan bir cevap vereceksin.harcadığım zamana yazık.bir söz vardır:ne kadar anlatırsan anlat anlattığın karşıdakinin anladığı kadardır.

 

 

Sizden ülkücü olmanızı beklemiyorum.zaten siz de belirtmişsiniz olamam diye.bir şeyin farkına varmışsınız.tebrikler....ülkücü olmak iman ister,yürek ister,biraz da çap ister.vatanseverliğinizi ise sorgulayacak değilim.bu ülkenin her evladının vatanın bölünmez bütünlüğünü savunduğunu görmek bize gurur verir.

 

Benim de sizden tavsiyem bana yapmış olduğunuz tavsiyeyi gözden geçirmenizdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vatan Size Minnettardır!..

 

Evet bu vatan bize minettardır.çanakkalede şehid olan benim kardeşlerim,babalarım,dedelerim bize minnettardır.çünki ihtilal zamanında onlara gösterdik ki komunizm bu ülkeye adımın atamaz.siz rahat uyuyun çanakkale şehidleri ne deniz gezmişlere ne nazım hikmetlere nede bunların türevlerine(örnek:dipnot) göz açtırmayacağız.Eğer onlar bizim kumaş pantulonumuza karışmaya kalkarlarsa onların küpesini kulaklarından sökeceğiz.eğer onlar caminin önünde bekleyip namaz kılanlara pusu kurarlarsa bizde o camiden cıkan insanları korumayı kendimize borç bileceğiz.onlar bizim oruç tuttuğumuza karışırlarsa bizde onların oruç tutmadığına karışacağız.onlar üniversitelerdeki perukkuklu bacılarımızın kafasındaki peruğu ellerini uzatırlarsa biz onların ellerini kıracağız.

 

 

Bak sevgili dostum...

bu düşüncelerle olsa olsa iyi bir mafya babası ve tahsilatçısı olunur...

Bugün senin o bahsettiklerin bu ülkede tezgah kurup az haraç toplamadı, az mafya ile iç içe yaşamadı, araçlar karşısında ezilmiş az iş şahibi ve işveren işyerleri ellerinden zorla devralınıp dükkan kapatmadı...

Diğer taraftan kürt milliyetçiliğine hizmet eden de bu dar görüşlülüktür.

Bir şekli ile de gittikç keskinleştirilen bir zemin ile Ülkemizin bölünmesine katkı sağlamaktadır...

Lütfen artık bilip bilmeden birilerine dalaşmayı bırakın...

Yerli ve yabancı işbirlikçileri ile bugün ülkemizin içinde bulunduğu koşullara, zorluklara, kumpaslara, makaslara, dayatmalara bir bak ta on göre tavır takın...

Hiç merak etme ben ülkücü değilim (ki olmam ve olamam) fakat uğrunda herşeyi feda etmeye hazır çok ama çok iyi bir vatansever olduğumdah hiç şüphem yok...

Bu vatan bölünmez ise bizlerin sayesinde olacaktır bunu da Lütfen ama lütfen unutmayın...

 

(Size tavsiyem lütfen yazılarımı, düşüncelerimi ve paylaşımlarımı gözden geçirmeniz olacaktır...)

 

Sevgiyle kalın...

Umarım Anlamışsınızdır...

Sevgiyle kalın...

.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.