Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Son günlerde herkes duymus olmali. Almanya ABD'den Nazi suclusu gardiyani Nazi döneminde gardiyanlik yaparken binlerce Yahudi'nin öldürülmesinde yardimci olmasindan dolayi yargilamak icin ülkesine getirdi ve su an zanli yasi ne kadarda ilerlemis olsa yaptigi suc en az 60 yili bile gecmis olmasina ragmen hapishaneye atildi ve mahkeme önünde yargilanacak. Ülkemizde ise bir cok kanli katillerin yaptiklari yanlarina kar kaliyor ve zaman asimi nedeniyle yargi önüne bile getirilemiyor. Bu tip örnekleri saymakla bitiremeyiz. 1 Mayis 1977 katlimi mesela zaman asimina ugradi. Bakin herkes demokrasiden ve hukuktan bahsederken 12 Eylül cuntasinin basi ve yardimcilar binlerce insanin ölümüne, iskencelerden gecirilmesine, vatandasliktan cikartilmasina, hapishanelerde ömürlerini bitirmelerine,..... sebeb olmalarina ragmen kanundaki zaman asimi nedeniyle yargilnamiyor. Ve hatta asagida yapmis oldugum alintiya göre bazi kanunlarin zaman asimina ugradiktan sonra cikartilacagi iddaa ediliyor. Nerede sözde Atatürkcüler, cumhuriyet hayranlari, demokrasi hayranlari, hukuk hayranlari? Hadin hodri meydan hep bir agizdan tüm fasist cuntacilarin yapmis olduklari insanlik sucundan derhal yargilanmasi icin haykiralim, ülkemizin gelecegi icin, demokrasi ve hukuk icin hic bir insanlik sucu ve cinayet zaman asmina ugramamali diyelim. Ben buradan yüregimle Kenan Evren ve onun tüm destekcilerinin 12 eylül insanlik sucundan yargilanmalarini istiyorum!!!! Binlerce akan kanin ve aglayan analarin, kadinlarin ve cocuklarimizin hesabi sorulmali!!!! "20 YILLIK ZAMANAŞIMI DOLDU, EVREN ARTIK YARGILANABİLİR 18:02 15 Mayıs 2009 12 Eylül Darbesi'nin mimarlarından Kenan Evren hakkında iddianame hazırladıktan sonra meslekten ihraç edilen eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, " Bu suçların zaman aşımı 20 yıldır. 2000 yılında zaman aşımı doldu. Artık yargılanabilirler" dedi. MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu ile birlikte derneğin Ankara'daki genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, "darbe suçunun mahkum edilmesini ve darbecilerin yargılanmasını" istedi. 12 Eylül döneminin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in yargılanması talebiyle iddianame hazırladığı için mesleğinden alındığını ifade eden Kayasu, “12 Eylül 1980 darbecilerinin yargılanamayacağını söylüyorlar. Bunu da Anayasa’nın geçici 15’inci maddesine dayandırıyorlar. Bu suçların zaman aşımı 20 yıldır. O halde 2000 yılında zaman aşımı doldu. Bu da geçici 15’inci maddenin fonksiyonu kalmadığını gösterir. Bu madde kalksa da darbecilerin yargılanamayacağı söyleniyor. Bu sefer de zaman aşımı doldu diyorlar. Geçici 15. maddeyi kaldırmıyorlar. Bugün isteseler parlamentoda bulunanlar rahatlıkla bu maddeyi kaldırabilirler. Ancak 2010 yılının 13 Eylül’ünde bu maddeye kaldıracaklar. Bunun nedeni de benim zaman aşımı dolmadan tanzim ettiğim iddianamedir” şeklinde konuştu. Geçici 15’inci maddenin darbecileri korumayacağını ifade eden Kayasu, zaman aşımı doldu gerekçesiyle yargılama yapılamaz diye bir şeyin de mümkün olmadığını belirtti. 'HER VATANDAŞ DİLEKÇE VEREBİLİR' Eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu milleti aldatmaktır. Ben savcı olarak yetkimi kullanmaya çalıştım beni engellediler. Hiçbir savcının iddianamesine takipsizlik kararı verilmez ama verdiler. Bu hukuken yok hükmünde sayılır. AHİM’de 2 ayrı davam görüldü. AHİM’in kararı ise darbecilere açtığım davayı haklı buldu. Her savcı darbecilere dava açabilir her vatandaş da darbecilerin yargılanması yönünde dilekçe verebilir denildi.” 'TSK ANAYASA'YI İHLAL ETTİ' Ülkemizde ordu müdahalesinin gerekçesi olarak TSK İç Hizmet Kanunu’nun gösterildiğini öne süren Gergerlioğlu ise, “Silahlı kuvvetlerin vazifesi yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve kollamaktır. Oysa Anayasayı ortadan kaldırarak, anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve kollamak terstir. Halkın seçtiği Meclis’i kapatarak, demokrasiyi ve Cumhuriyetini korumak ve kollamak da terstir. Cumhuriyetin temelinde yatan hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” diye konuştu. Gergerlioğlu, şu talepte bulundu: “5271 sayılı Ceza Muhakeme Kanunu’nun 250. maddesinin 3. fıkrasının son bölümündeki ‘Savaş ve sıkıyönetim hali dahil askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır’ ibaresinin yerine ‘Savaş ve sıkıyönetim halinde askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır’ ibaresinin getirilmesini teklif ediyoruz.”" Alinti: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1242399725&year=2009&month=05&day=15- Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Darbecilerin yargilanmalari tabiiki gerekir,buna karsi olan kimse varmidir bilmem.Ne var ki Gergerlioglu'nun iddiasi tam degildir,yani gerceklerin carpitilmis halidir.Ordunun görevi evet Anayasa ile kurulmus olan Türkiye Cumhuriyeti devletini korumaktir.Gergerlioglu, hakli oldugunu ileri sürerek Ordunun Anayasayi cignedigini söylüyor yanlis olan da budur.Anayasayi cigneyen Ordu degil siyasi iktidarlardir.Nedense Gergerlioglu bu gercegi carpitiyor heralde TSK onu pek acmiyor,örnegin ISK veya KSK olsa belki fikri degisebilir. Ordu,anayasayi cigneyen iktidara karsi darbe yapmistir.Anayasa cignendigine göre buna birisinin sahip cikmasi da dogaldir,siyasi iktidarin anayasayi cignemesi diye bir hak varmidir bilmiyorum,anayasayi cigneyen iktidara karsi ne yapilabilir bunu bende merak etmekteyim. saygilarla Alıntı
Φ asaf-ı sahaf Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Darbecilerin yargilanmalari tabiiki gerekir,buna karsi olan kimse varmidir bilmem.Ne var ki Gergerlioglu'nun iddiasi tam degildir,yani gerceklerin carpitilmis halidir.Ordunun görevi evet Anayasa ile kurulmus olan Türkiye Cumhuriyeti devletini korumaktir.Gergerlioglu, hakli oldugunu ileri sürerek Ordunun Anayasayi cignedigini söylüyor yanlis olan da budur.Anayasayi cigneyen Ordu degil siyasi iktidarlardir.Nedense Gergerlioglu bu gercegi carpitiyor heralde TSK onu pek acmiyor,örnegin ISK veya KSK olsa belki fikri degisebilir. Ordu,anayasayi cigneyen iktidara karsi darbe yapmistir.Anayasa cignendigine göre buna birisinin sahip cikmasi da dogaldir,siyasi iktidarin anayasayi cignemesi diye bir hak varmidir bilmiyorum,anayasayi cigneyen iktidara karsi ne yapilabilir bunu bende merak etmekteyim. saygilarla yani diyorsunki asker anayasayı çiğnediği için darbe yaptı peki sorarım o yüzden mi çiğnendiğini düşündüğü anaysayı değiştirdi? yani koruduğu anayasayı değiştirdi. bunu izahı var mı sayın arkadaşım? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Anayasa cignendigi zaman,müdahaleye acik bir kapi birakiliyor demektir,müdahale edenlerin iyi niyetli oldugunu kim iddia edebilir ki? Bunun izahi;Siyasi iktidarlar kendilerine verilen görevi suistimal ediyor ve kendilerinde bu hakki görebiliyorlarsa müdahale edenlerinde kendilerinde benzer haklari görmelerini neden yadirgiyoruz.Eger yargilanacaklarsa o zaman anayasayi ihlal eden o günkü siyasi iktidarin üyeleride birlikte yargilanmalidirlar. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Darbecilerin yargilanmalari tabiiki gerekir,buna karsi olan kimse varmidir bilmem.Ne var ki Gergerlioglu'nun iddiasi tam degildir,yani gerceklerin carpitilmis halidir.Ordunun görevi evet Anayasa ile kurulmus olan Türkiye Cumhuriyeti devletini korumaktir.Gergerlioglu, hakli oldugunu ileri sürerek Ordunun Anayasayi cignedigini söylüyor yanlis olan da budur.Anayasayi cigneyen Ordu degil siyasi iktidarlardir.Nedense Gergerlioglu bu gercegi carpitiyor heralde TSK onu pek acmiyor,örnegin ISK veya KSK olsa belki fikri degisebilir. Ordu,anayasayi cigneyen iktidara karsi darbe yapmistir.Anayasa cignendigine göre buna birisinin sahip cikmasi da dogaldir,siyasi iktidarin anayasayi cignemesi diye bir hak varmidir bilmiyorum,anayasayi cigneyen iktidara karsi ne yapilabilir bunu bende merak etmekteyim. saygilarla Sn politika cunta rejiminin bir aciklmasi olamaz. Madem ordu devleti korumak icin cuntacilik yaptiysa neden darbeciler yargilansin diyorsunuz? Diger taraftan ordu anayasaya saygili diyorsunuz ama darbenin arifesinde anayasayi degistirdi. Siyasiler anayasaya aykiri davrandiklari icin darbe yapildi diyorsunuz, darbeden anayasayi cigneyen siyasiler degil bilhassa yüzbinlerce insan nasibini aldi. Darbe döneminin tüm siyasoleri belirli bir zaman sonra tekrar iktidara geldiler ve hatta birisi cumhurbaskani bile oldu. Birbiriyle celisen ifadeler kullanmisiniz ve sonuc olarak anladigim sizin darbeyi dogru bulmaniz ve dolayisiyla hangi darbecilerin yargilanmasini isdeginizde belli degil Acaba baska ülkelerin darbecilerindenmi bahsediyoruz, yargilansinlar derken. Türkiye'ninkinde söz edilmis olamaz, cünki onlar sadece anayasayi korumak icin gelmisler, yani bizlerin kurtaricisi olarak. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2009 Anayasa cignendigi zaman,müdahaleye acik bir kapi birakiliyor demektir,müdahale edenlerin iyi niyetli oldugunu kim iddia edebilir ki? Bunun izahi;Siyasi iktidarlar kendilerine verilen görevi suistimal ediyor ve kendilerinde bu hakki görebiliyorlarsa müdahale edenlerinde kendilerinde benzer haklari görmelerini neden yadirgiyoruz.Eger yargilanacaklarsa o zaman anayasayi ihlal eden o günkü siyasi iktidarin üyeleride birlikte yargilanmalidirlar. saygilarla Bu yorumunuzdan anlamamiz gereken, ordu anayasyi korumak icin darbe yapiyor ama darbe yapanlar kötü niyetliydi. Bunumu anlamamiz gerekli bu yorumunuzdan? Eger öyleyse neden ordu bu kötü niyetlileri icinde barindiriyor ve hatta darbe yapacak kadar en üst düzeye getiriyor? Alıntı
Φ asaf-ı sahaf Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Anayasa cignendigi zaman,müdahaleye acik bir kapi birakiliyor demektir,müdahale edenlerin iyi niyetli oldugunu kim iddia edebilir ki? Bunun izahi;Siyasi iktidarlar kendilerine verilen görevi suistimal ediyor ve kendilerinde bu hakki görebiliyorlarsa müdahale edenlerinde kendilerinde benzer haklari görmelerini neden yadirgiyoruz.Eger yargilanacaklarsa o zaman anayasayi ihlal eden o günkü siyasi iktidarin üyeleride birlikte yargilanmalidirlar. saygilarla Dostum üzüntüyle soylemem gerekiyorki baı şeylerde ciddi manada yanılıyorsun. 1. Anaysayı çiğnediğnin soylediğin hükümet anaysayı çiğnemedi. o zamnki anaysa ( 24 anaysası) modern bir anaysa olmayıp sadece tek partili hükümet için hzrlnmış bir anaysa ve dolayısıyla DP hükümeti anaysaya aykırı herhangi bir şey yapmadı,yani o zamn yapılanlar şmdi son derece antidemokratik olsalarda o zaman için anaysaya uygundu. 2.o zamnki anaysada anaysaya aykırı eylemler için herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir.dolayısıyla o zamn için suç olmayan bir işten dolayı onları ŞİMDİ yargılamak hukuk la bağdaşmaz.Ancak darbe yapmak herzamn suçtu. 3.demokratik bir seçimle başa gelen bir hükümet sadece seçimle gider.her ne olursa olsun. 4.anaysa çiğnendiği zaman mudahaleye açık bir kapı bırakılıyor demişsin,ole olsaydı her yanlış şeye mudahele gerekirdi,türbanda darbe,dtp açılımda darbe,telekomun satılmasında darbe vs. .Ki bu iyi mi sence? 5.DP Dönemimde anayasada seçim sistemi şimdi ki gibi değildi.bir ilde en çok oyu alan tüm milletvekillerini alıyordu dolayısıyla DP %50 oy almakla beraber meclisin yarısından fazlasına sahip olumştur. ve bu onlar kibirlenmeye ülkenin tek sahibi olduklarını düşünmeye başlamış ve istediklerini yaptırmaya çalışmıştırlar. bu büyük bir yanlıştır ancal İnönü ne kadar darbeye karşı olsada bu onun işine geldiği için -ki istese durdururdu zira o asker kökenli biri- ses çıkarmamıştır. Darbe yapanlar yargılansın demiyorum adamlar öldü nerdeyse.. bence onları yargılamak yerine hala aynı zihniyette olan insanları yargılamak lazım. nasıl irtica istemek suçsa darbe leyhtarı olanlarda yargılanmalı. zira ikiside t.c anaysal şeklini değiştirmek istiyorlar. SAYGILAR ve SEVGİLER Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Son günlerde herkes duymus olmali. Almanya ABD'den Nazi suclusu gardiyani Nazi döneminde gardiyanlik yaparken binlerce Yahudi'nin öldürülmesinde yardimci olmasindan dolayi yargilamak icin ülkesine getirdi ve su an zanli yasi ne kadarda ilerlemis olsa yaptigi suc en az 60 yili bile gecmis olmasina ragmen hapishaneye atildi ve mahkeme önünde yargilanacak. Şöyle konularda Almanya ve ABD'yi örnek vermek kadar saçma birşey var mı ? Almanya (o günki adıyla Batı Almanya) ve ABD, Nazi savaş suçularını kıytırık hapis cezalarıyla (1-5 yıl arası) cezalandırıp. Ardından Batı Almanya emniyet ve istihbarat teşkilatında görevlendirdi. Nazi savaş suçluları ABD tarafından NATO içinde , NASA'da ve daha ismini bilmediğimiz bir çok kurumda görevlendirildi. Blogumda yeraldığı gibi Nazi savaş suçlularının yargılandığı Nurnberg duruşmalarında görev almak ABD'li hakimler için bir ceza gibiydi. Nazi suçlulara ağır cezalar vermemeleri için Washington'dan baskı gören hakimler resmen azap çektiler duruşmalarda. Nazi döneminin en üst düzey yöneticileri hariç, onlarca insanlık suçuna imza atmış katillerinin hepsi beş yıl içerisinde Batı Almanya hapishanelerinden tahliye edildiler. Diğer bir deyişle; 1951 yılında bir kaç üst düzey yönetici dışında Batı Almanya hapishanelerinde yatan nazi suçlu kalmamıştı. o yüzden 60 yaşını geçmiş eski bir naziyi hapse atarak ucuz propaganda yapmalarının bir anlamı yoktur. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Dostum üzüntüyle soylemem gerekiyorki baı şeylerde ciddi manada yanılıyorsun.1. Anaysayı çiğnediğnin soylediğin hükümet anaysayı çiğnemedi. o zamnki anaysa ( 24 anaysası) modern bir anaysa olmayıp sadece tek partili hükümet için hzrlnmış bir anaysa ve dolayısıyla DP hükümeti anaysaya aykırı herhangi bir şey yapmadı,yani o zamn yapılanlar şmdi son derece antidemokratik olsalarda o zaman için anaysaya uygundu. 2.o zamnki anaysada anaysaya aykırı eylemler için herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir.dolayısıyla o zamn için suç olmayan bir işten dolayı onları ŞİMDİ yargılamak hukuk la bağdaşmaz.Ancak darbe yapmak herzamn suçtu. 3.demokratik bir seçimle başa gelen bir hükümet sadece seçimle gider.her ne olursa olsun. 4.anaysa çiğnendiği zaman mudahaleye açık bir kapı bırakılıyor demişsin,ole olsaydı her yanlış şeye mudahele gerekirdi,türbanda darbe,dtp açılımda darbe,telekomun satılmasında darbe vs. .Ki bu iyi mi sence? 5.DP Dönemimde anayasada seçim sistemi şimdi ki gibi değildi.bir ilde en çok oyu alan tüm milletvekillerini alıyordu dolayısıyla DP %50 oy almakla beraber meclisin yarısından fazlasına sahip olumştur. ve bu onlar kibirlenmeye ülkenin tek sahibi olduklarını düşünmeye başlamış ve istediklerini yaptırmaya çalışmıştırlar. bu büyük bir yanlıştır ancal İnönü ne kadar darbeye karşı olsada bu onun işine geldiği için -ki istese durdururdu zira o asker kökenli biri- ses çıkarmamıştır. Darbe yapanlar yargılansın demiyorum adamlar öldü nerdeyse.. bence onları yargılamak yerine hala aynı zihniyette olan insanları yargılamak lazım. nasıl irtica istemek suçsa darbe leyhtarı olanlarda yargılanmalı. zira ikiside t.c anaysal şeklini değiştirmek istiyorlar. SAYGILAR ve SEVGİLER Yanilmak insanlar icindir,ama dikkat ederseniz siz Devrim anayasasini reddetmekte ve Atatürk dönemini yargilamaktasiniz.Yani,Atatürk döneminde yapilmis olan anayasa normal bir anayasa degildi bu nedenle DP'nin onu ihlal etmesi anayasayi cignemek anlamina gelmez demek istiyorsunuz. Önce su konuda anlasalim eger anlasmak isterseniz;Anayasa normal veya degil herkesin buna uyma mecburiyeti vardir bu nedenle adina ANAYASA denmistir. DP'nin Anayasa sucu islemedigini inkar etmek ise baslibasina bir olay. DP veya sonrakiler darbeye hep acik kapi birakmis iktidarlardir.Cünkü mevcut anayasa onlarin siyasi ideolojilerini önleyici maddelerle doluydu.Özal'in "ANAYASA BIR DEFA DELINMEKLE BIRSEY OLMAZ"demesi hala akillardadir.Bir iktidar anayasayi cigniyorsa hukuk disi yönetiyor demektir.Hukuk disi yönetimler ise bir sekilde karsi hukuk disi müdahaleyi dogurmus hele ki bizim gibi egitimden yoksun ülkelerde daha bir müsait ortam bulmustur.Darbeciler kadar darbeyi davet edenler de sucludur. Ben yine yanilmis olayim ama yine ayni seyi tekrar ediyorum,eger yargilanmalari gerekenler var ise halkin verdigi oyu suistimal ederek kafalarinda sakladiklari art niyetli siyasetleri uygulamaya koyanlarin da yargilanmalari gerekir. Ismet Inönü'ye gelince,ölmüs adamlarin arkasindan hele de Ismet Inönü gibi bir insanin arkasindan bu tarz ifadeler kullanmayi ben dogru bulmuyorum.Ismet Inönü yeterince darbe olmamasi icin calismis bir büyüktür.Ismet Inönü'nün söylemis oldugu bir söz cok önemlidir:"Eger sartlar olusmussa darbe olur"bu söz cok ciddi bir uyariydi iktidar icin.DP halkin güvenini kendi siyasi amaclari dogrultusunda kullanmaya baslamis,mecliste muhalefet hakkinda "TAHKIKAT KOMISYONLARI"kurdurmus,ve Ismet Inönü'ye karsi cirkin komplolar hazirlatmis,6-7 Eylül olaylarini organize ederek azinlik yurttaslarimizin can ve mal güvenligini tehlikeye atmistir.Bir dönemi irdelerken gercek anlamda irdelemek gerekir. Darbelerin akliselim olanlar tarafindan kabul görmesi olanak disidir,ama ayni sekilde yönetmekten aciz devlet kademelerini babalarinin ciftligi gibi kullananlarinda hizaya getirilmesi sarttir.Ha bunun yöntemi üzerinde tartisilabilir. saygilarla Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Sn politika cunta rejiminin bir aciklmasi olamaz. Madem ordu devleti korumak icin cuntacilik yaptiysa neden darbeciler yargilansin diyorsunuz? Diger taraftan ordu anayasaya saygili diyorsunuz ama darbenin arifesinde anayasayi degistirdi. Siyasiler anayasaya aykiri davrandiklari icin darbe yapildi diyorsunuz, darbeden anayasayi cigneyen siyasiler degil bilhassa yüzbinlerce insan nasibini aldi. Darbe döneminin tüm siyasoleri belirli bir zaman sonra tekrar iktidara geldiler ve hatta birisi cumhurbaskani bile oldu. Birbiriyle celisen ifadeler kullanmisiniz ve sonuc olarak anladigim sizin darbeyi dogru bulmaniz ve dolayisiyla hangi darbecilerin yargilanmasini isdeginizde belli degil Acaba baska ülkelerin darbecilerindenmi bahsediyoruz, yargilansinlar derken. Türkiye'ninkinde söz edilmis olamaz, cünki onlar sadece anayasayi korumak icin gelmisler, yani bizlerin kurtaricisi olarak. *******. Bakin ben iletimde acik acik sordum;"Anayasayi cigneyen bir iktidara karsi ne yapilmalidir bilimiyorum"dedim.Siz buna cevap vermeden daha dogrusu veremeden beni celiski ile elestirmissiniz.Benim yazdiklarim cok acik ve net.Anayasayi cigneyen bir iktidar darbeye acik kapi birakiyor demektir,bunun anlami illede darbe olsun degildir ki siz bu anlami cikarmissiniz demekki öyle anlamak istediniz.Anayasanin ihlali cok agir bir suctur.Bu sucu yargilamak icin yüksek mahkeme görevlidir.Yüksek mahkemenin bu yargilama kararini verebilmesi prosedürlere baglidir.Iktidar düsürülür ve yargiya götürülür.Peki ya iktidar düsürülemezse ne olacak,varsin anayasayi cignemeye devam etsin mi denecek,bende bunu size soruyorum. Darbeye karsi olmakla hersey bitmiyor,siyasi partilere de ceki düzen verilmesi sarttir,bir siyasi parti sunu cok iyi bilmelidir ki;iktidar olmak hersey olmak demek degildir. Iktidar olmak anayasaya göre hükmetmek demektir. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 *******. Bakin ben iletimde acik acik sordum;"Anayasayi cigneyen bir iktidara karsi ne yapilmalidir bilimiyorum"dedim.Siz buna cevap vermeden daha dogrusu veremeden beni celiski ile elestirmissiniz.Benim yazdiklarim cok acik ve net.Anayasayi cigneyen bir iktidar darbeye acik kapi birakiyor demektir,bunun anlami illede darbe olsun degildir ki siz bu anlami cikarmissiniz demekki öyle anlamak istediniz.Anayasanin ihlali cok agir bir suctur.Bu sucu yargilamak icin yüksek mahkeme görevlidir.Yüksek mahkemenin bu yargilama kararini verebilmesi prosedürlere baglidir.Iktidar düsürülür ve yargiya götürülür.Peki ya iktidar düsürülemezse ne olacak,varsin anayasayi cignemeye devam etsin mi denecek,bende bunu size soruyorum. Darbeye karsi olmakla hersey bitmiyor,siyasi partilere de ceki düzen verilmesi sarttir,bir siyasi parti sunu cok iyi bilmelidir ki;iktidar olmak hersey olmak demek degildir. Iktidar olmak anayasaya göre hükmetmek demektir. saygilarla Sn politika lütfen konuyu degisik alanlara cekmemize hic gerek yok. Konu anayasa cignenmesine karsi neler yapilir degilki. Konu basligi insanlik sucu isleyen darbecilerin yargilanmasi. Hic bir sebeb demokratik bir ülkede ne orduya nede baska bir kuvvete darbe yapma hakki vermez. Birakin ordunun darbeyi anayasayi korumak icin geldigini, herkesin bildigi gibi anayasayi cigneyen hic bir politikaci ne iskenceden gecirilmistir ne de sallandirilmistir, onlar kendilerinin de söylendigi gibi misafir olarak tutuldular ve sonradan gene hepimizin yasadigi gibi basbakan ve hatta cumhurbaskani bile oldular. Darbeciler diger taraftan yüzlerce insani, iyi okuyalim bunlar anayasayi cigneyen politikacilar degil, asip kestiler, binlercesini iskenceden gecirdiler, gene binlercesini vatandasliktan cikarttilar ve daha bir cok saymakla bitmeyecek suclar islediler. Ne icin ve kimlerin nedeniyle geldiler ve kimleri bundan sorumlu yaptilar gercekten cok celiskili bir durum. Bir taraftan yargilansin diyorsunuz, yani suclu olduklarini kabul ediyorsunuz ve sonrasindan ama geliyor. Bu ama celiskili bir durus. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Şöyle konularda Almanya ve ABD'yi örnek vermek kadar saçma birşey var mı ? Aktüel bir olay oldugu nicin sadece bir örnek olsun diye yazdik. Siz daha da iyi bir örnek verebilirsiniz, bu bizi sevindirir. Ama keske konu basligi hakkindaki görüsünüzüde yazsaydiniz daha daha da cok sevinirdik. Alıntı
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Atatürk, ordudan istifa edip, alternatif milli orduyu kurmuş ve bir yandan da Osmanlı hükümetine karşı bir şekilde darbe yapmıştır. Atatürk yargılanmalı mıydı bu başlığa göre? Alıntı
Φ asaf-ı sahaf Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Atatürk, ordudan istifa edip, alternatif milli orduyu kurmuş ve bir yandan da Osmanlı hükümetine karşı bir şekilde darbe yapmıştır. Atatürk yargılanmalı mıydı bu başlığa göre? Dostum, o zaman bağımsızlık mücadelesi veriliyordu,millet için hayat-memat meselesi idi,şimdi sen kalkıp hükümetin yaptıklarını kendilerine göre yanlış bulan kişilerin yaptıkları darbeleri atatürk inkilaplarıyla,atatürk ve türk milletinin istiklal mücadelesiyle bir mi tutuyorsun? Ayrıca,Darbeden sonra Türkiye'de neler oldu ne değişti, Atatürk'ün darbesinden (!) sonra neler oldu bi karşılaştır. ayrıca atatürk arkasına milleti aldı darbeciler gibi milletine karşısına almadı. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Atatürk, ordudan istifa edip, alternatif milli orduyu kurmuş ve bir yandan da Osmanlı hükümetine karşı bir şekilde darbe yapmıştır. Atatürk yargılanmalı mıydı bu başlığa göre? Arkadasim böyle bir kiyaslama yapilamaz. Alakasi olmayan bir kiyaslama. 12 eylül ve önceki cuntacilar Türkiye'de bagimsizlik mücadelesimi veriyorlardi dersiniz? ***** Alıntı
Φ asaf-ı sahaf Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 *******. Bakin ben iletimde acik acik sordum;"Anayasayi cigneyen bir iktidara karsi ne yapilmalidir bilimiyorum"dedim.Siz buna cevap vermeden daha dogrusu veremeden beni celiski ile elestirmissiniz.Benim yazdiklarim cok acik ve net.Anayasayi cigneyen bir iktidar darbeye acik kapi birakiyor demektir,bunun anlami illede darbe olsun degildir ki siz bu anlami cikarmissiniz demekki öyle anlamak istediniz.Anayasanin ihlali cok agir bir suctur.Bu sucu yargilamak icin yüksek mahkeme görevlidir.Yüksek mahkemenin bu yargilama kararini verebilmesi prosedürlere baglidir.Iktidar düsürülür ve yargiya götürülür.Peki ya iktidar düsürülemezse ne olacak,varsin anayasayi cignemeye devam etsin mi denecek,bende bunu size soruyorum. Darbeye karsi olmakla hersey bitmiyor,siyasi partilere de ceki düzen verilmesi sarttir,bir siyasi parti sunu cok iyi bilmelidir ki;iktidar olmak hersey olmak demek degildir. Iktidar olmak anayasaya göre hükmetmek demektir. saygilarla Soruna cevap vereyim o zaman. Kanun değişikleri ,kanun hükmünde kararnameler ,kanun veya anayasada değişkilk için mecliste oylama yapılır. ve oylamada kabul edilse bile henüz resmileşmez.önce .c başkanının onayı gerekir. ancak,bu oylamalarda anayasanın belirttiği şekillere uyulmazsa ( toplantı yeter sayısı,karar yeter sayısı vs.) ve ya bu sözkonusu kanundaki herhangi bir hüküm anayasaya aykırı ise veya iddia ediliyorsa 1. C.Başkanı 2.Hükümet 3.Anamuhalefet partisi 4.Mecliste bulunan milletvekillerinin 1/5 i nin isteğiyle ANAYASA MAHKEMESİ'ne Dava açılabilir. ( anayasa madde 148, 150 ) Bu 61 anayasasından beri ülkemizde uygulanmaktadır. dolayısıyla 61 den sonraki yıllarda eğer bir hükümet anayasaya aykırı bir eylemde bulunursa, bu, saydığım bu kurumlar tarafından anayasa mahkemesine başvurarak bu eylemin iptalini isteyebilir. Dolayısıyla Asker Kendisini Anayasa koruyucusu olarak göremez.Görüyorlar ama.. Ayrıca, Koruduklarını sandıkları anayasada DARBE yapmak suçtur. Alıntı
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Dostum, o zaman bağımsızlık mücadelesi veriliyordu,millet için hayat-memat meselesi idi,şimdi sen kalkıp hükümetin yaptıklarını kendilerine göre yanlış bulan kişilerin yaptıkları darbeleri atatürk inkilaplarıyla,atatürk ve türk milletinin istiklal mücadelesiyle bir mi tutuyorsun?Ayrıca,Darbeden sonra Türkiye'de neler oldu ne değişti, Atatürk'ün darbesinden (!) sonra neler oldu bi karşılaştır. ayrıca atatürk arkasına milleti aldı darbeciler gibi milletine karşısına almadı. Arkadasim böyle bir kiyaslama yapilamaz. Alakasi olmayan bir kiyaslama. 12 eylül ve önceki cuntacilar Türkiye'de bagimsizlik mücadelesimi veriyorlardi dersiniz?***** Bilmem gazeteci Ali Kemal'i bilir misiniz. Atatürk'ü ve Kuva-i Milliye'yi Osmanlı'ya karşı çıkan hainler olarak gösteriyordu. O devirde de halkın büyük bir çoğunluğu Kuva-i Milliye'den yana değildi. Osmanlının İttifak kuvvetlerinin istediklerini yaparak, saltanatın devamı ile işlerin yolunda gideceğini düşünen çok kişi vardı. Hatta Kuvayi inzibatiye Osmanlının ordusunun adıydı ve kuvayı milliyeyi bastırmakla yükümlüydü. Hatta İstanbul'da hem Yunanlıları hem de milli orduyu yok etmek üzere bir de din ordusu kurulmuştu. O devire göre Kuvayi milliye ayrılıkçı darbeci bir ordu olarak görülüyordu. Darbeler ne kadar tasvip edilmese de, istenmese de demokrasinin tıkandığı işlemez olduğu dönemlerde, ayrıca ülkenin yönetiminin çeşitli yollarla yabancı güçlerin kontrolüne geçtiği zamanlarda da yapılmıştır. Darbeye kim olursa olsun ya karşı durmak, ya da hep desteklemek gerekir. İyi darbe, kötü darbe yoktur. Gerçekten darbeye karşı görüş Atatürk'ün ne olursa olsun Osmanlı Mebusan meclisinde hakkını arayarak, çözüme ulaşmasını ister ve darbeye sırf darbe olduğu için karşı dururdu. Bazen ülke bütünlüğünü veya geleceğini tehdit eden durumlarda yapılagelmiştir. Bazen ise bu bahane olarak görülmüştür. Yorum meselesidir. Yargılanmanın oup olmayacağını ise sonraki konjonktür belirler. Her darbenin aynı savaşlar gibi bir takım iyi, bir takım kötü sonuçları olur. 12 Eylül terör üzerine etki ederken, demokrasi üzerine daha kötü etki etmiştir örneğin. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Bilmem gazeteci Ali Kemal'i bilir misiniz. Atatürk'ü ve Kuva-i Milliye'yi Osmanlı'ya karşı çıkan hainler olarak gösteriyordu. O devirde de halkın büyük bir çoğunluğu Kuva-i Milliye'den yana değildi. Osmanlının İttifak kuvvetlerinin istediklerini yaparak, saltanatın devamı ile işlerin yolunda gideceğini düşünen çok kişi vardı. Hatta Kuvayi inzibatiye Osmanlının ordusunun adıydı ve kuvayı milliyeyi bastırmakla yükümlüydü. Hatta İstanbul'da hem Yunanlıları hem de milli orduyu yok etmek üzere bir de din ordusu kurulmuştu. O devire göre Kuvayi milliye ayrılıkçı darbeci bir ordu olarak görülüyordu. Darbeler ne kadar tasvip edilmese de, istenmese de demokrasinin tıkandığı işlemez olduğu dönemlerde, ayrıca ülkenin yönetiminin çeşitli yollarla yabancı güçlerin kontrolüne geçtiği zamanlarda da yapılmıştır. Darbeye kim olursa olsun ya karşı durmak, ya da hep desteklemek gerekir. İyi darbe, kötü darbe yoktur. Gerçekten darbeye karşı görüş Atatürk'ün ne olursa olsun Osmanlı Mebusan meclisinde hakkını arayarak, çözüme ulaşmasını ister ve darbeye sırf darbe olduğu için karşı dururdu. Bazen ülke bütünlüğünü veya geleceğini tehdit eden durumlarda yapılagelmiştir. Bazen ise bu bahane olarak görülmüştür. Yorum meselesidir. Konumuz darbeciligin iyimi kötümü oldugu degil, ülkemizde darbecilerin vatan ve anayasayi koruma adi altinda islemis olduklari sayisiz sucu konusmak, yani yüzlerce gencin asilmasi, binlercesinin iskencelerden gecirilmesi, hapishanelere tikilmasi, vatandasliktan atilmasi. Ne hikmetse kim ne yaparsa yapsin herkes vatan ve Atatürk adina yapiyorlar. Insanlarin hayatiyla oynamak bu kadar basit olmamali. Demokrasiyi ve vatanseverliligi insanlik sucu isleyenlerden, yani darbecilerden ögremek hic dogru olmaz. Alıntı
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Konumuz darbeciligin iyimi kötümü oldugu degil, ülkemizde darbecilerin vatan ve anayasayi koruma adi altinda islemis olduklari sayisiz sucu konusmak, yani yüzlerce gencin asilmasi, binlercesinin iskencelerden gecirilmesi, hapishanelere tikilmasi, vatandasliktan atilmasi. Ne hikmetse kim ne yaparsa yapsin herkes vatan ve Atatürk adina yapiyorlar. Insanlarin hayatiyla oynamak bu kadar basit olmamali. Demokrasiyi ve vatanseverliligi insanlik sucu isleyenlerden, yani darbecilerden ögremek hic dogru olmaz. Elbette, bunun için yeterli kamu oyu desteği oluşturmak gerekir. Sivil toplum örgütlerine düşer öncelikli olarak kamuoyu hassasiyetini oluşturmak. Ya da bu yönde vaatte bulunan partileri seçmemiz gerekir. Bunu yapacak olan bizleriz. Birisi sırf 3-5 kişi istedi diye bunu yapmaz. Çünkü örneğin 12 Eylül sonrası yapılan oylamadaki halk desteği ortadadır. Sadece darbecilerin değil, her türlü kamusal mevkinin de yargılanması ve dokunulmazlıkların da bir an önce kaldırılması gerekir. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2009 Sadece darbecilerin değil, her türlü kamusal mevkinin de yargılanması ve dokunulmazlıkların da bir an önce kaldırılması gerekir. Derhal!!! Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Sn politika lütfen konuyu degisik alanlara cekmemize hic gerek yok. Konu anayasa cignenmesine karsi neler yapilir degilki. Konu basligi insanlik sucu isleyen darbecilerin yargilanmasi. Hic bir sebeb demokratik bir ülkede ne orduya nede baska bir kuvvete darbe yapma hakki vermez. Birakin ordunun darbeyi anayasayi korumak icin geldigini, herkesin bildigi gibi anayasayi cigneyen hic bir politikaci ne iskenceden gecirilmistir ne de sallandirilmistir, onlar kendilerinin de söylendigi gibi misafir olarak tutuldular ve sonradan gene hepimizin yasadigi gibi basbakan ve hatta cumhurbaskani bile oldular. Darbeciler diger taraftan yüzlerce insani, iyi okuyalim bunlar anayasayi cigneyen politikacilar degil, asip kestiler, binlercesini iskenceden gecirdiler, gene binlercesini vatandasliktan cikarttilar ve daha bir cok saymakla bitmeyecek suclar islediler. Ne icin ve kimlerin nedeniyle geldiler ve kimleri bundan sorumlu yaptilar gercekten cok celiskili bir durum. Bir taraftan yargilansin diyorsunuz, yani suclu olduklarini kabul ediyorsunuz ve sonrasindan ama geliyor. Bu ama celiskili bir durus. Madalyonun iki yüzü vardir,ya ikisinede bakacaksiniz veya hicbirine. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, Abdullah Gül'ün kayıp trilyon davasında yargılanması gerektiğine karar verdi. "Kimse dokunulmaz değildir, profesörler sabaha karşı adi eroin kaçakçısı gibi baskın yapılıp tutuklanabilir, normal bir şey..." Ha, ama cumhurbaşkanı oldun muydu ya, iş değişir! Kutsanıverir, manyetik kalkanlı uzaylı oluverirsin tabii... "Höt! Ne dokunması? Gidin ergenekonculara darbecilere dokunun!" Hey gözünü sevdiğimin nalıncı keseri... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, Abdullah Gül'ün kayıp trilyon davasında yargılanması gerektiğine karar verdi. "Kimse dokunulmaz değildir, profesörler sabaha karşı adi eroin kaçakçısı gibi baskın yapılıp tutuklanabilir, normal bir şey..." Ha, ama cumhurbaşkanı oldun muydu ya, iş değişir! Kutsanıverir, manyetik kalkanlı uzaylı oluverirsin tabii... "Höt! Ne dokunması? Gidin ergenekonculara darbecilere dokunun!" Hey gözünü sevdiğimin nalıncı keseri... Kimse dokunulmaz degildir! RTÜK Baskani,Kanal 7 yöneticileri,Sorozun gazetecileri,Cumhurbaskani ve basbakan haric... saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 George Orwell, "Hayvan Çiftliği" adlı eserinde domuzları ayaklandırıp insan egemenliğine son verdirir ve egemenliği domuzların eline geçirtir. Domuzlar ilk iş çiftliğin duvarına "BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR" yazarlar. Aradan çok zaman geçmez. Bir sabah hayvanlar kalktıklarında, yazının altına bir ilave yapılmış olduğunu görürler: "BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR AMA DOMUZLAR DAHA EŞİTTİR" Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2009 Türkiye.- 1982 Türk Anayasasının 83’üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, “seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hâli ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır”. Yine aynı maddeye göre “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçimden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımını işlemez” (m.83/3). “Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır (m.83/4). “Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasî parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz” (m.83/4). Amacı.- Yasama sorumsuzluğunun amacı, parlâmento üyelerinin söz ve düşünce hürriyetlerini korumak olduğu halde, yasama dokunulmazlığının amacı, parlâmento üyelerinin parlâmento çalışmalarına istedikleri her zaman katılabilmelerini sağlamaktır. Yasama dokunulmazlığı olmazsa, parlâmento üyesi iktidar tarafından bir suç soruşturması bahanesiyle tutulabilir; mahkemeler tarafından tutuklanabilir. Bu durumda ise millî irade tam olarak parlâmentoda oluşamaz. Örneğin hükûmet aleyhine yapılan kritik bir güvensizlik oylamasında, birkaç muhalefet partisi üyesinin tutulma ve tutuklanma nedeniyle parlâmentoya gelip oy kullanamazsa, normalde düşmesi gereken hükûmet görevde kalabilir ki, bu demokrasiyle bağdaşmaz. İşte bu nedenle parlâmento üyelerine yasama dokunulmazlığı tanınmıştır. O halde yasama dokunulmazlığının amacı, parlâmento üyelerini iktidar tarafından tahrik edilebilecek keyfi, zamansız ve esassız ceza kovuşturmalarıyla, geçici bir süre için de olsa, yasama çalışmalarından alıkonulmasını önlemektir (ARSEL, 1965: 258; ÖZBUDUN, 2000: 279; LAFERRİÈRE, 1947: 714-715; VEDEL, 1949: 403). (Alıntı) Yasayı AKP çıkartmamış AKP bundan faydalanıyor mu Meclis'teki herkes gibi.Dokunulmazlıklar tümden kalkarsa nolur?550 milletvekilinin büyük bir kısmı için şimdiden dava açılırdı herhalde Meclis'e gelecek zamanı pek bulabileceklerini zannetmiyorum bu durumda.Ayrıca CHP'nin yeni Anayasa çalışmalarında eski Anayasa'da değiştirilmesinde rahatsız olmayacağı tek yer galiba. Kendini dokunulmaz zannedenlere gün geliyor birileri dokunuyor.Dokunanlara gün geliyor dokunulanlar dokunuyor e bu işte böyle tekerrür edip gidiyor... MUHABBETLE... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.