Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Herhalde biz de "nerde bir mayıs kutlayan varsa olmaz, kutlamaz olsun" diye bir söylem geliştirmiş değiliz. Hemen seneye insan gibi kutlansın, biz de hemen seneye öpüp başımıza koyalım yani... Sakıncası yok bence... İnsan gibi sevinmesini bilmeyenler milli maç sonrası sağa sola ateş açtıklarında da "olmaz olsun böyle maç" demeye hak kazanırız. Futbol yasaklansın demeye getirdiğimizi kimse iddia edemez. Demirefe dostum, Sanada anlatamazsak biz kime anlatacağız? Sen ki aydın, bize örnek bir insansın. "Böyle bayram olmaz olsun." nitelemesini, "Hemen seneye insan gibi kutlanması" şartıyla mı sonlandıralım? Emperyalist zihniyet, geri kalmış ülkelerde böyle bir şeye ne zaman izin verdi? 1977 den beri insanlar ne olup bittiğinin farkında değilmi? Yani, şimdi, sence, insanca bayram kutlamayanlar, on binlerce işçiler, emekçilermi? Senin bunu benden daha iyi bildiğini düşünüyorum. Milli maç misalini nasıl veriyorsun? "Olmaz olsun böyle maç" nitelemesi ne derece gerçekçi? Suç milli maçtamı, yoksa milli maçı proveke eden 5-10 fanatiktemi? Bu yüzden maçlar iptal edilemeyecekse, maçlara mı lanet okunmalı yoksa fanatikleremi? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 İnsan gibi kutlayan emekçilere tabii ki lafım olamaz. Ama onca emekçi kalabalığı bir kaç provakatör vandal zihniyetli hasta ruhlunun aralarına karışmasına engel olamıyorsa, yine de bu işte bir yanlışlık vardır. Yani gerekirse kutlamadan da önce, kutlamayı savaşa çeviren bu kişilere bir karşı durmak, kesin tavır almak gerek... Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 "Aralarına karışmasına engel olamıyorsa "demişsiniz ancak gördüğüm kadarıyla İstanbulda ki kutlamalarda , işçi platformlarının kutlamalarında herhangi bir problem çıkmadı. Ara sokaklardan bu olaya dahil olmak isteyenler sorun çıkardı ve zaten sorun için ordaydılar .Çünkü hepsi tedbirli gelmişler görünen o ki. Demir bilyeler, sapanlar, gaz maskeleri vs. Polis her zaman ki gibi tabi yüzüne gözüne bulaştırdı bu olayı . Bir mescite isabet eden gaz bombası yüzünden galeyana gelen cemaatin, sokaklardaki çocukları sopalarla dövmesi esnasında hiç bir polisin olmaması ve olaya müdahale etmemesi , savunmasız yakaladıkları çocukları , 5-6 polisin birden tekme tokat dövmesi de polisin zihniyetini göstermesi açısından ilginç görüntülerdi. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 İnsan gibi kutlayan emekçilere tabii ki lafım olamaz. Ama onca emekçi kalabalığı bir kaç provakatör vandal zihniyetli hasta ruhlunun aralarına karışmasına engel olamıyorsa, yine de bu işte bir yanlışlık vardır. Yani gerekirse kutlamadan da önce, kutlamayı savaşa çeviren bu kişilere bir karşı durmak, kesin tavır almak gerek... Sevgili Demirefe, düşüncelerinizi az çok biliyorum,onun için demek istediğiniz anlayabiliyorum.Ama yine de birkaç kendini bilmez yüzünden mi dersiniz,farklı düşünenler mi dersiniz;sırf bunun gibi nedenlerle alanların yasaklanması kesinlikle çözüm değil.Kaldı ki,egemen güçler için de bu bir kalkan.Gerekçe,sadece korkular olursa...işte o zaman çıkar istediği gibi hesaplarını yapar. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Emeğin ve emekçinin bayramı kutlu olsun... Dedikten sonra...... Bir 1 Mayıs'ta daha yine kendimizi tekrarladık, yine devrimi slogana indirgedik,yine halk için halk derken meydanları savaş alanına çevirenleri izledik, antiemperyalist olduğunu iddia edip, öyle sanıp ya da tamamen maksatlı olarak, bankaları taşlayanların popüler kültürün onlara biçtiği marka kıyafetlerle ne kadar çelişkili göründüklerini izledik... Bu ülkede bir şeyi doğru anlayan ve olayları bütünsel alabilen kaç kişi kaldı? Gerçekten merak ediyorum! Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Emeğin ve emekçinin bayramı kutlu olsun... Dedikten sonra...... Bir 1 Mayıs'ta daha yine kendimizi tekrarladık, yine devrimi slogana indirgedik,yine halk için halk derken meydanları savaş alanına çevirenleri izledik, antiemperyalist olduğunu iddia edip, öyle sanıp ya da tamamen maksatlı olarak, bankaları taşlayanların popüler kültürün onlara biçtiği marka kıyafetlerle ne kadar çelişkili göründüklerini izledik... Bu ülkede bir şeyi doğru anlayan ve olayları bütünsel alabilen kaç kişi kaldı? Gerçekten merak ediyorum! Emek nedir,emekçi kimdir? Emek alınteridir.Emekçi bu teri dökendir.Biçlen etiket onu "ötekileştirendir" Çok yakın bir tarih,çok tanıdık bir örnek vereyim isterseniz...Tuzla Tersaneleri. Tuzla'da bir işçi daha öldü,bir işçi daha,bir işçi daha...derken cinayetler sıradanlaştı.Emekçinin döktüğü alınteri de sadece ekmek vardı,kavgasa yaşamdı. Şimdi sorun bakalım çevrenize;Tuzla'da neler oluyor, diye.Kaç kişi size yanıt verecek?Yine sorun aynı çevreye;Deniz Seki ne yaptı diye,kaç kişi sizi yanıtsız bırakacak? Çelişkiler,çelişenler...Aynı ekmeğin kavgasını verenler,o kavgada yitirenlerden çoğu zaman habersiz,duyarsız. Çünkü yapılmak istenen bu! Emperyalizm araçlarıyla bireyselleşmeyi,politikası ile ötekileştitmeyi,düzeni ile köleleştirmeyi kadere dönüştürdü.Köleleşen,ötekileşen,bireyselleşen bir insandan neyi bekleyebiliriz ki? Tuzla Tersanesinde yaşamını yitirenler için,insanlar alanlardayken;işçiler çalışıyordu."vay be,biz onlar için burdayken,onlar düzenle el ele..." bile dendi.Bunun mantığı emperyalizmdir,yaşam mücadalesidir...ihanet değil. ... Çok sevdiğim sağ görüşlü bir ablamı yoğun ısrarlar sonucu Grup Yorum'un konserine götürdüm.İlk ifade ettiği;"Bunlar emperyalizmi yerden yere vururken,nasıl ...... ayakkabı giyiyorlar(herhangi bir marka)?" Çok zekiceydi,ama gerçekçi değil. Etiketler değil bizi ilgilendiren;sadece düşünceler. ... "Bu ülkede bir şeyi doğru anlayan ve olayları bütünsel alabilen kaç kişi kaldı?" diyorsunuz Sardunyam. Ben çok merak etmiyorum,onlar yığınlar.Beni ilgilendiren o yığınlardan olmayanlar. Ve... Birileri Nazım Hikmet okuduğunda vatan haini ialn edenlere susanlar da örtüsü yüzünden okuldan atılanların yakarışlarına suskun kalanlarda..tatlı su demokratlığın alası. Biz,bizim olmayanlara bu şekilde yaklaştıkça çok kaybedeceğiz. Saygılar. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Hiç değişmemiş burası ben uğramayalı: Bir tane daha TATLI SU DEMOKRATI Bu ülkeyi bu hale getiren yegane zihniyet AKP'ye kızacağınıza bu zihniyete kızın çünkü yarı demokrat yarı emperyalist ikisi arasında gidip gelen bu zihniyet bu ülkenin gelişememesinin ana nedenidir. İşçileri hep emperyalistlerin gözlükleri ile eleştiren zihniyet. Gücün kimde olduğunu unutup ortalığı karıştırmanın ne kadar kolay ve izin verilen birşey olduğunu unutan zihniyet. Oturdukları yerden birilerinin savaşımı, idamı ve ölümü üzerine kazandıkları bütün hakları kullanan ve ardından o insanları sırtından vurmayı adet edinmiş bu zihniyet. Emperyalistler, böl-yönet taktiğini öğretmiştir bunlara. Sanki demokrat gibi görünüp emperyalistlerin çıkardıkları bu karışıklıkları işçi sınıfının üstüne yıkmaya çalışan bu zihniyete çok dikkat etmeniz gerek. Sorun burada yatıyor, ne olduklarını kendileride bir türlü çözemedikleri için olay böyle sürüp gidiyor. Dipnot: Türk aydını mutlaka ama mutlaka kendisi ile yüzleşmelidir. İyi günler Size tümüyle katiliyorum. Malesef bende sizin gibi ayni tesbitleri yapiyorum, sadece 1 Mayis konusunda degil hemen hemen tüm konularda aynisi. Bakin sayayim isterseniz. Türkiye'deki demokrasi konusunda sadece AKP elestirilir, Türkiye devletinin zihniyeti degil, PKK konusunda gene ayni sadece AKP, sanki PKK yeni piyasaya cikti ve AKP ona karsi yanlis mücadele yapiyor, ülkemizdeki azinliklar konusu keza aynisi, AB konusuna bakiyorsunuz gene ayni, sanki diger hükümetler hep dogru davranmislar ve sadece AKP yanlis yapmis, secimlerde hile konusuna bakin gene ayni, sadece AKP hileye basvuruyormuscasina burada diger AKP gibi hileye basvuran tüm siyasi partiler ve onlarin zihniyeti savunulmakta ve korunmakta, ekonomi olsun, dis politika olsun, ABD ile iliskiler olsun devletin zihniyeti yerine sadece AKP elestiriliyor. Bizler buradan bunlarin yanlis oldugunu, sorun sadece AKP degil zihniyet ve niyet oldugunu söylerken ya AKP'yi savunuyoruz oluyoruz ya da vatanhaini. Hayir efendim bizler buradan ne AKP'yi destekliyoruz ne de Türkiye karsitiyiz. Biz sadece ülkemize gercek demokrasinin gelmesini istiyoruz. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Birileri Nazım Hikmet okuduğunda vatan haini ialn edenlere susanlar da örtüsü yüzünden okuldan atılanların yakarışlarına suskun kalanlarda..tatlı su demokratlığın alası. Biz,bizim olmayanlara bu şekilde yaklaştıkça çok kaybedeceğiz. Saygılar. Bir başlıkta kaç değişik fikirler çıkıyor görüyoruz sayın mavi... Şimdi bir şeyi açıklığa kavuşturalım. "Demokrat, demokrasiye sahip çıkan, demokratik ilkeler çerçevesinde duruş ve çözüm sergileyen kişidir" anlamını tanıdığımıza göre; Demokrasiye karşı çıkışlara, onu yok etmeye çalışanlara, demokratik duruş sergilemek demokratik duruşmudur sence? Buna cevap alayım, "tatlı su demokratlığı"na da bir tanım yaparız. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 ... "Demokrat, demokrasiye sahip çıkan, demokratik ilkeler çerçevesinde duruş ve çözüm sergileyen kişidir" anlamını tanıdığımıza göre; Demokrasiye karşı çıkışlara, onu yok etmeye çalışanlara, demokratik duruş sergilemek demokratik duruşmudur sence? Buna cevap alayım, "tatlı su demokratlığı"na da bir tanım yaparız. Demokrasiye karşı çıkan , onu yok etmeye çalışanlara gösterilen tepki yada duruş,demokratik olduğu sürece olması gerekendir.Yani demokratik duruştur. Bu soruyu,yanlış yorumlamadıysam;türban ile ilgili cümleme bakarak sordunuz. Öyle değilse,şimdiden özür dilerim. Öyleyse de...demokrasi anlayışınız da ki türbanı açıklamanızı bekliyorum. Tatlı su demokratlığını çok sevdim "demokrat olduğunu zanneden beyhudeler" desem kendi bakışımla...saygılar. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Demokrasiye karşı çıkışlara, onu yok etmeye çalışanlara, demokratik duruş sergilemek demokratik duruşmudur sence? Bence her anti - demokratik tutuma karsi gelmek kisinin demokrat oldugunu göstermez. Mesela bir seriatcinin fasist bir rejime karsi gelisinin sebebi onun demokrat oldugundan degil, sadece kendi anti - demokratik tutumuna ve görüsüne uymadigindandir. Demokratik durus demek bana göre evrensel anlamda olan bir anlayisdir. Demokratik durus kendi anti-demokratik anlayisini iktidara getirmek icin yapilan eylemler degildir. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Demokrasiye karşı çıkan , onu yok etmeye çalışanlara gösterilen tepki yada duruş,demokratik olduğu sürece olması gerekendir.Yani demokratik duruştur. Bu soruyu,yanlış yorumlamadıysam;türban ile ilgili cümleme bakarak sordunuz. Öyle değilse,şimdiden özür dilerim. Öyleyse de...demokrasi anlayışınız da ki türbanı açıklamanızı bekliyorum. Tatlı su demokratlığını çok sevdim "demokrat olduğunu zanneden beyhudeler" desem kendi bakışımla...saygılar. Sayın mavi, Demokrasi zamanımızın en doğru sosyal yaşam olgusudur. Buradan hareketle... Sadece demokrat köklü kelimeleri değiştirerek...Şöyle bir eşdeğer cümle kurabilirmiyiz? "Doğruya karşı çıkmak, onu yok etmeye çalışmak demokratik olduğu sürece olması gerekendir.Yani doğru duruştur." Bunu da onaylıyormusun? Burada bilinmesi gereken demokratik tavrın ne olduğu...Genel doğruların ne olduğu... Demokratik tavır, hiç şaşmaksızın, yanlışta olsa, her eyleme sonuna kadar özgürce izin vermekmidir? Gelelim demokratik tavırdaki türban yorumuma. Buna yine soruyla cevap vereyim. Evrensel eğtim için alınmış insan hakları kurallarıylamı, yoksa, yerel "türbanlı eğitim istemi" paralelindemi hareket edelim? Görüşün eğer türbandan yana ise... Demekki türbanlı eğitim istemine karşı, insan hakları hukukuyla duruş sergileyen, tüm dünya hukukçularının karması olan evrensel bir kurum yanlış demokratik duruş sergiliyor. Kısa zamanda türban tartışmasından 1 mayıs'a dönmek dileğiyle... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2009 Demokrasiye karsi gelen,Demokrasiyi yok etmeye calisanlarin cogunlukta olduklari bir varsayimdan hareket edildiginde,bu cogunluga nasil bir demokratik durusla karsi koyabileceksiniz yoksa cogunluk öye istiyor o zaman onlarin isteklerine boyun egmek demokratik bir durustur mu diyecegiz? saygilarla Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2009 by x man ve mavi... size bir kaç sorum olacak arkadaşlar, gerçi elbette yanıtlarınızı tahmin ediyorum ama teyit edelim... demokrasi dediğiniz şey sokaklara molotof kokteyli atmanın neresine düşüyor? bu başlık altında Akp'yi eleştirmeye gerek görmemiş olmak, tatlı su demokratlığı mı oluyor? Akp'ye karşı olmak, Taksim'in arka sokaklarını savaş alanına çevirerek, HALK'ın dükkanlarına, evlerine, arabalarına ve hatta canlarına kast etmek mi oluyor? Yoksa siz buna HALKÇILIK mı diyorsunuz? Halk kim? Hangi halk? Emek ve emekçilikten söz etmiş sevgili mavi arkadaşım... sen bilmezsin ama Tuzla tersaneleri için orada pankart açarak işçilere destek olan insanlar arasındayken ben, sen sanırım çiçek suluyordun... emek nedir sevgili mavi? Alınteri nedir? gerçekten biliyor musun? ben bilirim bu tuzlu su devrimcilerini, tuzlu konserve emekçilerini... sevgili by x man... onların ki salt slogandır ve her daim tek taraflıdır... örneğin, barış için derken yüzleri maskeler ardına saklı ellerinde taşlar, sopalar aslında taşladıkları gerçek emeğin, gerçek alınterinin, gerçek işçinin ve emekçinin bayramıdır... sırtlarında Amerikan malı, ayaklarında İtalyan ayakkabı... isimleri antiemperyalist!!! bu ne yaman çelişki anne? güvercinlerin kanadını kıran barış elçileridir onlar! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2009 Boşver be sayın sardunyam, varsın biz tatlı su demokratı olalım. Onlar da "tuzlu su demokratı" Bizler levrek ya da somon değiliz be yahu! Tatlı ya da tuzlu suda yaşama tercihi yapmak zorunda olduklarını hissedenler düşünsün, bize ne... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2009 Doğru diyorsun Demirefe, Esasen biz su'dan laflarla konuşmuyoruz, konserveden çıkan sloganlar atmıyoruz... Üstelik Su'dan karaya çıkalı milyarlaca yıl oldu, halen su'dan çıkamayanlar tatlı su ile tuzlu su nerede karışmaz onu da düşünsün... Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2009 "POLİS, FAŞİSTLERE GAZ BOMBASI DAĞITTI 12:47 06 Mayıs 2009 ZEYNEP KURAY 1 Mayıs kutlamalarına katılmak için Taksim Meydanı’na çıkan tüm ara sokaklardan gözaltına alınan ve polis şiddetine maruz kalan demokratik kitle örgütü ve siyasi parti yöneticileri İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde bir basın toplantısı düzenledi. Yetkililer yaşanan şiddetin sorumlusu olarak gördükleri İstanbul Valisi Muammer Güler ile İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın “istifa” etmesini istedi. 1 Mayıs’ı kutlamak istedikleri için polis tarafından dövüldükleri ve gözaltına alındıklarını belirten Mehmet Aydoğdu, Erhan Çalparmak ve Çetin Mordeniz’in açıklamada hazır bulundu ve yaşadıklarını anlattı. AYDOĞAN: PLASTİK MERMİ ATTILAR Tekstil işçisi olduğunu belirten Mehmet Aydoğan, DİSK ve KESK kortejlerine katılmak için ara sokaklarda 150 kişilik bir grupla çıkmak isterken Çevik Kuvvet tarafından durdurduklarını anlattı. Polislerin ilk önce hepsine kortej oluşturmalarını söyleyerek alana alacaklarını söylemelerine rağmen birden kalabalığın üzerine acımazıca gaz ve plastik mermi yağmuruna tutuğunu dile getiren Aydoğan, polisin hedef alarak attığı gaz bombalarının kovanının tam burnuna isabet ettiğini belirti. Aydoğan, tüm bu yaşadıklarına rağmen önümüzdeki 2010 1 Mayıs’ına katılacağını söyledi. KARADENİZLİSİN NE İŞİN VAR BURADA’ Pangaltı'da işçi ve emekçilerle yürürken polis panzerlerin önlerinin kestiğini anlatan Karadeniz Kültürünü Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Çalparmak, “Birden kalabalığı su sıkmaya başladılar. Seçtikleri bir kişiyi gözaltına alırken o kadar ağır küfürler ettiler ki dayanamadım ve onlara ‘gözaltına alacaksanız alın ama bu şekilde kimseye küfür edemezsiniz' dediğimde gözaltına aldıkları kişiyi bırakıp bu sefer bana yöneldiler ve beni döve döve polis otosuna bindirdiler. Elimde Karadeniz Kültürünü Yaşatma Derneği pankartını gördüklerinde ise, polislerden bir tanesi bana dönerek, ‘Siz de mi çıktınız başımıza Karadenizlilere ne oldu’ diye ayrımcı sözlerde bulundu” dedi. Dayaktan gözü morardığı için gözaltı tutanağı tutmadıklarına dikkat çeken Çalparmak, polis otosunda 2 saat bekletildikten sonra serbest bıraktıklarını anlattı. MORDENİZ: DİNCİLERDE SALDIRDI Pangaltı tarafından Şişli'ye işçilerle yürürken polis müdahalesiyle karşılaştıklarını belirten Fabrika İşçisi Çetin Mordeniz, hiç karşılık vermedikleri halde polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldıklarını belirti. Üst pencerelerden ülkücü-faşistlerin kendilerine gaz attığına dikkat çeken Mordeniz, “Demek ki polis daha önceden onlara gaz bombası dağıtmış” iddiasında bulundu. Şişli camisinin yanında bu seferde dincilerin kendilerini taşlamaya başladığını anlatan Mordeniz, “Birden polis, ülkücü, dinci kuşatması altında bulduk kendimizi bu terör değilse denir?” diye sordu. DTP: DEVLETİN ZİHNİYETİ YASAKÇI Devletin Newroz ve 1 Mayıs kutlamalarına yasakçı bir zihniyetle yaklaştıkça bu ülkenin hiç bir zaman demokrasiden söz edilemeyeceğini belirten DTP İl Başkanı Yardımcısı Dursun Yıldız, 2009'da işçi sınıfın, yurtseverlerin, Kürtlerin, ezilenlerin, sosyalistlerin 2009 1 Mayıs'ında binler olarak Taksim alanına girdiğini ama 2010 yılında bu rakamın 100 binleri ulaşacağını duyurdu." Alinti: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1241603268&year=2009&month=05&day=06- Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2009 ...Emek ve emekçilikten söz etmiş sevgili mavi arkadaşım... sen bilmezsin ama Tuzla tersaneleri için orada pankart açarak işçilere destek olan insanlar arasındayken ben, sen sanırım çiçek suluyordun... .. Sardunyam, Benim kim olduğumu bilmiyorsunuz.Neler yaptığım hakkında hiçbir fikriniz yok.Bilmediğim,sizin o alanlarda olup olmadığınız;sizin,benim o alanda olup olmadığımı bilmediğiniz gibi...Lütfen,şu yukarda ki cümlelerinize bir daha dönün. Çiçek de sularım,çiçeği anlamlı kılan "insan" için can feda da derim. Ve sevgili forumdaşım;ben Tuzla için alanlarda olanlardan biri de benim.Çiçek suladığım günün hemen ertesinde,Diyarbakır'dan İstanbul'a koştum. Ne kadar gülünç,ben burada ne(ler) yaptığımı yazıyorum.Ne(ler) yapmadığımı değil! Zamanım olmadığı için diğer ifadelerinize yanıt yazamadım.Sevgili Bilimselci,sizin sorunuz beni oldukça meşgul etti.İşteyken,o soruları yeniden yazdım ki,bağlantı gitti. En kısa zamanda...tatlı su demokratlığından sıyrılıp,tuzlu su demokratlığını aşıp;değer verdiğim düşüncelere ben de yanıt vereceğim. Sardunyam ve Bilimselci...sevgiler. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 .... "Demokrat, demokrasiye sahip çıkan, demokratik ilkeler çerçevesinde duruş ve çözüm sergileyen kişidir" anlamını tanıdığımıza göre; Demokrasiye karşı çıkışlara, onu yok etmeye çalışanlara, demokratik duruş sergilemek demokratik duruşmudur sence? Değerli Bilimselci, Yukarıda altını çizdiğim sorunuza "evet" yanıtını vermiştim.Hem de hiç düşünmeden.Çünkü cevabım da kendi demokrasi anlayışım ve bu anlayış çerçevesinde çizdiğim "demokratik duruş ... Sadece demokrat köklü kelimeleri değiştirerek...Şöyle bir eşdeğer cümle kurabilirmiyiz? "Doğruya karşı çıkmak, onu yok etmeye çalışmak demokratik olduğu sürece olması gerekendir.Yani doğru duruştur." Bu sorunuza ne "evet" ne de "hayır" diyebildim.Çünkü söz konusu "doğrular" oldu mu,kavramlar "ben" olmaktan çıkar! "Hangi doğru,kim için doğru..." şeklinde başlayan,"genel geçer doğrular var mıdır" ile özetlenen bir sorular dalgası...Sosyal Bilimlerde "doğru" olanı belirlemek,"doğru" ile "yanlış" arasında sınırlar çizmek bana pek olanaklı gibi gelmiyor. Herkes kendi doğrularıyla yaşar.Benim doğrum,sizin yanlışınız olur. Söz konusu kavramlar oldu mu,ben temkinli davranma taraftarıyım.Biliyorum ki;kavramlar insan,coğrafya ve zaman ile başka suretlere bürünür. Örneğin demokrasi... Şimdi dönün kavramın kendisine.Hepimizce bilinen tanımı,"halkın iktidarlığıdır."Bu "demokrasinin" kendisini ifade etmesidir.lBir lise öğrencisi de bir üniversite öğrencisi de "demokrasi nedir?" sorusuna bu yanıtı verir.Peki,demokrasi sadece bu tanımdan mı ibaretdir?Tanımlanan bir demokrasiye rağmen,dünya hala demokrasinin ne olduğu konusunda hemfikir değil. Demokrasi de hangi demokrasi,Liberal olan mı Anayasal olan mı;halkın olanı mı,halkı maşa misali kullananın mı...?Bakınız en son ABD'de "liberal faşizm" diye bir kavram gündemi altüst etti.Tabi ya,liberal faşist olabilir miydi? Buyrun beraber yeni dünya düzenine bakalım.Bugün dünya tarafından belirlenen,ortak değer haline gelen genel geçerd oğrular yok mudur yada evrensel yasalar?Olmaz mı,tabi ki var.Ama bunun yanında,genel geçer doğruların "yanlış" olarak ifade bir dünya da var. Benim için demokrasi,herşeyden önce en insani hak ve taleplerdir.Kişisel hak ve özgürlüklerdir.Azınlığın kullandığı en büyük silahtır.Bireyin,egemen güç karşısında ki zaferidir. Demokrasi benim için yukarda sıraladıklarım.Demokratik duruş ise,benim için bu şekilde sıralanan demokrasinin insana kazandırdığı değerlerle ortaya koyduğu tepkidir. Sevgili Bilimselci, İnsan çok farklı bir varlıktır.Düşünendir herşeyden önce.Tüm düşünceler benim düşündüklerimden ibaret değilken,zaman ve coğrafyalar herkese farklı kaderler sunarken;ben ikinci sorunuz da demokrasi yerine eklediğinzi doğrularla vardığınız çıkarıma,hiçbirşey diyemedim.Bu,beni aşar. İnsan gerçeğinin farkındayım.Halkın iradesi benim için kutsaldır.Kutsal olanı düşünürken,şu da aklımdan geçmedi değil;ya halkın iradesi yanlış ise...? Örneğin,demokrasi kendini İran'da fanatizm ile ifade ederse,ne olacak? İşte o zaman,ben de "doğru"larımı yok sayan demokrasinin karşısında yer alırım. Evet sevgili dostum, Demokrasi benim doğrum.Doğrumda yanlış yok.Bu,benim düşündüklerim. ÖLÇÜTÜM DEMOKRASİ OLDUĞUNDA DEĞİL,İŞLEYEN DEMOKRASİ OLDUĞUNDA;DOĞRU VE YANLIŞLARI DEMOKRASİ İLE AÇIKLAYABİLİRİM. .... Demokrasi de sınırsız özgürlük yokdur.Kavramın kendisinde halkın iktidarlığı vardır.Halk farklılıkdır aynı zamanda.Burada bize düşen,demokrasi de ki araçları,amaçlar ile bütünleştirmektir. Çok klasik bir cümle olacak,ama oldukça doğru olduğundan ben de kullanacağım; "benim özgürlüğüm,başka özgürlüklerin başladığı yerde biter." Ve türban...Bunu sizinle çok tartıştık.Dün ne düşünüyorsam,bugün de aynı düşünüyorum.DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ HİÇBİR ŞEKİLDE KISITLANAMAZ.Bu,bireyin sahip olduğu en temel haktır.Diyeceksiniz ki hesaplar,çözüm yine demokrasinin kendisinde. "Demekki türbanlı eğitim istemine karşı, insan hakları hukukuyla duruş sergileyen, tüm dünya hukukçularının karması olan evrensel bir kurum yanlış demokratik duruş sergiliyor. " demişsiniz ayrıca...neden olmasın ki,ABD'de de IRAK'ı demokrasi ile işgal etti.Hem de tüm dünyanın gözü önünde. Ben egemenler tarafından yazılan yasalara güvenmiyorum.Hele ki bu egemenler emperyalist ise...saygılar. " Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Değerli Bilimselci, Yukarıda altını çizdiğim sorunuza "evet" yanıtını vermiştim.Hem de hiç düşünmeden.Çünkü cevabım da kendi demokrasi anlayışım ve bu anlayış çerçevesinde çizdiğim "demokratik duruş İnsanlar kalkıp demokrasiyi yok etmeye çalışacak, doğruları yok etmeye çalışacak, sen de demokratik olmak adına bunlara gel geç diyeceksin öylemi? Bunu nasıl söyleyebiliyorsun? Peki, demokrasinin ve doğruların yok olduğunda, sen halen demokratlığını koruyabilecekmisin? Senin demokratlığın da yok olmuyormu? Demokrasi aynı zamanda insanların demokratik haklarının elinden alınması, yok edilmesi rejimimidir? Buradaki çelişkiyi ne yapacağız? Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2009 İnsanlar kalkıp demokrasiyi yok etmeye çalışacak, doğruları yok etmeye çalışacak, sen de demokratik olmak adına bunlara gel geç diyeceksin öylemi? Bunu nasıl söyleyebiliyorsun? Peki, demokrasinin ve doğruların yok olduğunda, sen halen demokratlığını koruyabilecekmisin? Senin demokratlığın da yok olmuyormu? Demokrasi aynı zamanda insanların demokratik haklarının elinden alınması, yok edilmesi rejimimidir? Buradaki çelişkiyi ne yapacağız? Sevgili dostum, zamanaşımına kurban gittim ...önce onu okumanızı rica etsem...saygılar. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Mavi kardeş, Tartışmaları laf kalabalığına boğmamak gerekir. Diğer başlıkta da yazdım bunu. Amaç, konuyu netleştirerek uzlaşıya varmak değilse; tartışmayı bırakmak gerekir. Zira zaman kayıbı olmaktadır. Bu, nette biraz değişik boyutlarda. Forumu diğer okuyanlar da olduğundan değerlendirmelerden faydalanılmakta. Bu yüzden belki biraz uzatılabilir. Uzlaşıya varmak gerekir dedimde; Önce uzlaşıya varmak için uzlaşalım. Nasıl yapacağız bunu? Genel geçerlerlemi, yoksa senin benim doğrularımlamı? İki alternatif var. Genel geçerler de farklı değerlendiriliyor diyorsun. Eeee şimdi ne yapacağız? Onun bunun geçerleriylemi tartışalım? Örneğin; kadını tartışırken, kadınla erkek eşittir mi diyelim, yoksa filancanın, "kadın ikinci sınıf vatadandaştır" görüşünü mü referans alalım. Hangisini yapalım? Yapma lutfen. Demokrasinin de herkesçe tanımı farklı olur demişsin. Şimdi bu da mı cevap yani? Demokrasinin ne olduğunu bilecek kadar genel geçer bilgimiz yokmu? Seninle şimdi burda demokrasinin tanımınımı yapalım? Bana göre demokrasilerin tanımları hiç birbiriyle çelişmiyor. Senin, "Liberal, anayasal, halkın, maşa demokrasi" tanımıyla mı yola çıkalım? Böyle tanım olurmu? "Doğrular" konusunu da laf kalabalığına boğmuşsun maalesef. Yine biz şimdi burada herkesin doğrularıylamı ölçümleme yapacağız, yoksa genel geçer bilimsel doğrularlamı? Sosyal bilimler farklı doğrular içerir diyorsun. Nerede görülmüş böyle bir şey. Hiç çelişki olurmu? Sosyal bilimler de, doğa bilimleri kadar pozitiftir. Deneye, gözleme, ispata, bulguya dayanır. Tartışırken bunları bilmemiz gerek. Evrensel hukuk deyimimi de, Irak işgalindeki ABD hukuku olarak gösterip, tartışmayı çıkmaza çekmen başka bir olumsuzluk. Hangi birisini söyleyeyim? Neyse kusura bakma biraz sert oldu galiba. Tartışma şekli bana biraz garip geldi. Sanki uzlaşı değilde uzlaşıdan kaçış gibi. Sen ki konuları bilen bir insansın. Aşağıdaki sorum cevapsız kaldı. Netlik olmazsa tartışmanın anlamı kalmıyor. Selamlar. Peki, demokrasinin ve doğruların yok olduğunda, sen halen demokratlığını koruyabilecekmisin? Senin demokratlığın da yok olmuyormu? Demokrasi aynı zamanda insanların demokratik haklarının elinden alınması, yok edilmesi rejimimidir? Buradaki çelişkiyi ne yapacağız? Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 .... Peki, demokrasinin ve doğruların yok olduğunda, sen halen demokratlığını koruyabilecekmisin? Senin demokratlığın da yok olmuyormu? Demokrasi aynı zamanda insanların demokratik haklarının elinden alınması, yok edilmesi rejimimidir? Buradaki çelişkiyi ne yapacağız? Hemen cevap vereyim, Demokrasi,insanların demokratik haklarının elinden alıması değildir,olamaz.Demokrasi,demokrasiye karşı kullanılan bir silah değil.Demokrasi benim doğrumsa,benim doğrumu yok etmeye çalışanlara ben dur derim;ama demokratik bir çerçevede. Çelişki,bakın bence de bu.Çünkü demokrasi derken bile,demokrasiyi yok sayanlarla hangi yolarla mücadale edeceğimiz,kırılacağımız ince bir çizgi.Demokrasi halkın iktidarlığı.Halk,yanlış bir zihniyetin ürünleri ile o iktidarlığı,yine kendi yoluyle değiştirirse ne olacak?Yani,demokrasiyi demokrasi ile yok edecekse,demokrasi bunun karşısında nerede yer alacak_ Ben de size soruyorum?Bundan önce ki iletimde size cevap veremedim,bakınız ne "evet" ne de "hayır" dedim.Çünkü,bu çelişkiyi ben de gördüm.Liberal demokrasi,Anayasal yada ...kimi özgürlüğü,kimi sosyal devlet anlayışını,kimi dünden gelen demokratik değerleri demokrasi anlayışında öncelikli kılar. Sevgili Bilimselci, Ben değerlerden bahsettim.Bazı toplumlarda çıplaklık herhangi bir durumdayken,bazı toplumlarda bir ayıp,çoğu zaman günah olarak algılanır. Genel geçer doğruları,kim belirleyecek?Değerler,bu genel geçer doğruların neresinde yer alır? 2.2=4.Bu kadar basit.Ya diyelim ki,Sudan'da ki etik değerleri bu kadar basit ifade edebilir miyiz?Etik değerler de sosyal bilimler alanında yer alır,değil mi? Sevgili Bilimselci, Karşınız da bir öğrenciniz olduğunu varsayın,sizi dinliyorum Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Şimdi sorun bakalım çevrenize;Tuzla'da neler oluyor, diye.Kaç kişi size yanıt verecek?Yine sorun aynı çevreye;Deniz Seki ne yaptı diye,kaç kişi sizi yanıtsız bırakacak?... Tuzla Tersanesinde yaşamını yitirenler için,insanlar alanlardayken;işçiler çalışıyordu."vay be,biz onlar için burdayken,onlar düzenle el ele..." bile dendi.Bunun mantığı emperyalizmdir,yaşam mücadalesidir...ihanet değil. ... Birileri Nazım Hikmet okuduğunda vatan haini ialn edenlere susanlar da örtüsü yüzünden okuldan atılanların yakarışlarına suskun kalanlarda..tatlı su demokratlığın alası. Neyi Bildirir Sayılar... Sayılar bebelerin kundakları sayılar tabutları şehirlerin öldürülmüş öldürülebilecek olan sayılar yaklaşan bir şeyleri bildirir sayılar bildirir uzaklaşan bir şeyleri nedir yaklaşan bize bizden uzaklaşan nedir… ___________________________ Nazım Hikmet... Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 8 Mayıs , 2009 Sevgili mavi, Demokrasiyi korumak mutlaka ama mutlaka bir şekilde elzemdir. Demokratik usüllerle, o da olmadı damarlarımızdaki asil kanla. Demokrasiyi yok etmeye çalışanlara her zaman, "lütfen yapmayın" demekle olmuyor biliyorsun. Sonuç: demokrasiyi ne pahasına olursa olsun halk korusun şeklinde düşünmüyorum. Sağlıklı ortamda, demokrasiyi dış ve iç güçlerden koruyacak, elbette devlet ve onun güçleridir. Atatürkün gençliğe hitabesine önem ve uyum çok önemli. Genel doğrulara gelince. Elbette herkesin göreli doğruları farklı. Bunlar toplumsaldır, yöreseldir. Ancak genel doğruların toplumsal ahlakın üzerinde olduğunu, insan haklarınca da temsil edildiğini kabullenmek gerekir. Sosyal bilimlerce de doğrulanmış, "Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma" özünden türetilmiş genel doğrular vardır. Burada bunları saymanın gereği varmı? Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2009 Neyi Bildirir Sayılar...Sayılar bebelerin kundakları sayılar tabutları şehirlerin öldürülmüş öldürülebilecek olan sayılar yaklaşan bir şeyleri bildirir sayılar bildirir uzaklaşan bir şeyleri nedir yaklaşan bize bizden uzaklaşan nedir… ___________________________ Nazım Hikmet... "Olacak O Kadar" adlı diziydi yanlış hatırlamıyorsam.Program sunucusu,elinde mikrofonu sokakta 101 sayısının anlamını insanlara soruyordu.Kimi "almak istediğim mantonun fiyatı",kimi "en sevdiğim sayı",kimi de "büyük ikramiye" diye cevaplıyordu.Ben de TV'nin karşısında "acaba ne 101"in hikmetini arıyordum.Alınmayan cevap,hepimizin duyarsızlığını gözler önüne seriyordu. Açlık grevinde ölen insanlarımızın sayısı,o gün ki ölümlerle 101'i bulmuştu.Ve bizler hala,bırakın bu sayıyı;bu açlık ölümlerini göremeyecek kadar duyarsız kalmaya devam ediyoruz. Yığınlar ölürken suskun kalan biz,sadece bir'lerin ölümünde "ah,yazık oldu" deme zahmetini gösteriyoruz. İşte Sevgili Dipnot, Biz ve sayılar... Sevgili mavi, Demokrasiyi korumak mutlaka ama mutlaka bir şekilde elzemdir. Demokratik usüllerle, o da olmadı damarlarımızdaki asil kanla. Demokrasiyi yok etmeye çalışanlara her zaman, "lütfen yapmayın" demekle olmuyor biliyorsun. Sonuç: demokrasiyi ne pahasına olursa olsun halk korusun şeklinde düşünmüyorum. Sağlıklı ortamda, demokrasiyi dış ve iç güçlerden koruyacak, elbette devlet ve onun güçleridir. Atatürkün gençliğe hitabesine önem ve uyum çok önemli. Genel doğrulara gelince. Elbette herkesin göreli doğruları farklı. Bunlar toplumsaldır, yöreseldir. Ancak genel doğruların toplumsal ahlakın üzerinde olduğunu, insan haklarınca da temsil edildiğini kabullenmek gerekir. Sosyal bilimlerce de doğrulanmış, "Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma" özünden türetilmiş genel doğrular vardır. Burada bunları saymanın gereği varmı? O zaman Sevgili Bilimselci, Söz konusu demokrasi oldu mu,onu korumak için herşey mübah mı oluyor? Mesela darbe yapmak...? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.