Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ŞEYTANIN FISILDADIKLARI.....................................


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Çok merak ediyorum kendimi

Başıma birşey mi geldi

Öldüm mü kaldım mı

Hiçbir haber yok kendimden

 

Bu sabah kapımı çaldım

Kapıyı açan kendim

Bir süre kendime baktım

Bu güleç yüz bendim

 

Oh ne güzel bir sabah

Bugün de yaşıyorum demek

Benden başka yok kimsem

Beni merak edecek.

  • Cevaplar 155
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

"Ne var ki müzik sözle konuşmaz.İçimizde yarattığı şey de yeni

bir kaostur.Sözcükler ! Basit, sıradan sözcükler ! Nasıl da

korkunçturlar ! Nasıl duru, canlı ve acımasız ! İnsan onlardan

kaçamıyordu.Gene de nasıl elle tutulmaz bir büyüleri vardı !

Maddesiz şeylere esnek bir form verme yeteneğine sahiptirler

sanki, sanki kendilerine özgü bir müzikleri vardı, viyola gibi,

flüt gibi tatlı.Gündelik sözler ha ! Sözden daha gerçek bir şey

var mıydı ? "

 

usta oscar wild den

Gönderi tarihi:

aRkadaşlar ben burdayım (siz eminim ordasınız) eeeeeeeeeee şeytanla münasebet nsl gidiyo

yine bi şeyler fısıldıyo sonra fısıltılar kiminin sinirlerini kimininde bağırsaklarnı hala bozmakta mı sorumu

mazur görün ya da mazur görmeyi bi deneyiverin cemiyetten uzak kaldık

bilgi verin bana

dogville bu cemiyetin gülü(şu an yanımda onu pohpohluyorum ) özellikle senden bekliyorum

:P

Gönderi tarihi:

aRkadaşlar ben burdayım (siz eminim ordasınız) eeeeeeeeeee şeytanla münasebet nsl gidiyo

yine bi şeyler fısıldıyo sonra fısıltılar kiminin sinirlerini kimininde bağırsaklarnı hala bozmakta mı sorumu

mazur görün ya da mazur görmeyi bi deneyiverin cemiyetten uzak kaldık

bilgi verin bana

dogville bu cemiyetin gülü(şu an yanımda onu pohpohluyorum ) özellikle senden bekliyorum

:P

 

önce admin e selamlar :blushing:

aynurum ben yazdırıyorum sanacaklar ya

yaza yaza bunu mu yazdın sayfanın tüm ağırlığı gitti :lol:

beni biraz daha anlatsana :blushing:

evrensel bir topic oldu burası

sen bu forumda pek gezme ben sana bazı şeyleri sansürleyip anlatıyodum :blushing:

Gönderi tarihi:

birdirbir oynardık

 

çocuktuk

 

bir bir birbirimizin üzerinden atlardık

 

yük olmadan

 

hatta bazen ellerimizi sırtına değdirmeden ötekinin

 

şimdi

 

büyüdük

 

birbirimizin üzerine atlıyoruz

 

sırtına yükleniyoruz

 

bütün ağırlığımızla

 

bir ötekinin

 

uzun eşek oynuyoruz

 

uzun eşek oluyoruz

 

altta kalanın can çıksın......

 

 

(K.Polat)

Gönderi tarihi:

10 Kasımda Pinecrest Otelinde bir kadın cesedi bulundu. Öldürülen kadının ismi Frances Brown’du. Boynuna bir bıçak saplanmıştı. Bıçak boğazın bir tarafından girmiş öbür taraftan çıkmıştı. Herkesi şaşırtan şey ise katilin kırmızı rujla duvara yazdığı yazıydı.

 

TANRI AŞKINA

"DAHA FAZLA ÖLDÜRMEDEN

YAKALAYIN BENİ

KENDİMİ ARTIK KONTROL EDEMİYORUM"

 

 

seri katil WILLIAM HEIRENS

 

 

idamı tartıştığımız bu günlerde dünyada en çok idamı gerçekleştirdiği halde en fazla seri katillere sahip olan ülke amerikadır...

 

ne kadar insan asarlarsa ***ınlar,bu düzen değişmedikçe yeni katiller yoldadır...

Gönderi tarihi:

"Her şeye başkaldırıyorum. Başka insanların kendilerini üzerimde yetke

 

saymalarına, başkaları tarafından eğitilmeye, başkalarının bildiklerini bana kabul ettirmeye çalışmalarına

 

başkaldırıyorum. Kendim bulmadıkça hiçbir şeyi doğru kabul etmiyorum. Başkalarının benden farklı

 

düşünmesine karşı değilim, ama onların bana düşüncelerini, yaşamla ilgili görüşlerini zorla kabul ettirmeye

 

çalışmalarına katlanamıyorum. Daha küçük bir çocukken de başkaldırıyordum. Dinliyor, izliyor, ama bir

 

yandan da sözlerin yanılsamasının ardındaki hakikati arıyordum."

 

JİDDU KRİSHNAMURTİ

Gönderi tarihi:

KIR TANRISININ BAŞI

 

 

İçinde öpücükler uyuyan

Görkemli çiçeklerle donanmış,

Yaprakları nakış gibi oyan

Mücevher kutusu, altın bir baş

 

Beyaz dişleriyle, Kır Tanrısı

Kırmızı çiçekleri otluyor

Ağzında şarap ve kan tortusu

Bakıp bakıp gülmekten çatlıyor.

 

Kaçtı arasından yaprakların,

Yüreğinde korkunç kahkahanın

Ürpertisi, düşünüyor, şaşkın

Altın öpücüğü ormanın.

 

 

 

Nerde bir şeref var, iğreti.

Nerde bir mutluluk var, yama.

......................................................Tevfik Fikret

Gönderi tarihi:

1) Ucuz araba kullan ama, alabileceğin en güzel evi al.

 

2) Adam gibi üç fıkra öğren.

 

3) Sevinçlerini sakın erteleme.

 

4) Eşini çok iyi seç. Çünkü bu seçim mutluluğunun veya bedbahtlığının % 90'nını oluşturur.

 

5) Her gün 30 dakika yürüyüş yap..

 

6) Her yemekten önce şükret.

 

7) Bir arkadaşının sırrını açıklamadan önce iki kere düşün.

 

8) Maaş çekini imzalayan kişileri asla eleştirme.

 

9) Kaybedecek şeyleri olmayan insanlardan kork.

 

10) Gözünün önünde hep güzel şeyler bulundur.

 

11) Çocukların, adet kelimesini duyduklarında seni hatırlayacak şekilde yaşa.

 

12) Dinine ait kitabı tam anlamıyla okumak için kendine bir yıl süre tanı.

 

13) Kendini ve başkalarını affetmesini bil.

 

14) İlkyardımı öğren.

 

15) Biri seni kucakladığında ilk bırakan sen olma.

 

16) Her gün altı bardak suyunu içmeyi unutma.

 

17) Seni seven insanları koru.

 

18) Zorda olsa ailenle tatil yapmak için her şeyi dene. Bu tatildeki anlar, hayatının en değerli anlarından biri olacak.

 

19) Kendine yapılması istemediğin hiçbir şeyi başkalarına yapma.

 

20) Başarıya, iç huzura kavuştuğun, sağlıklı olduğun ve sevildiğin zamanı değerlendir.

 

21) Başarılı ve iyi bir evliliğin iki şeye bağlı olduğunu unutma. a) Doğru insanı bulmak. B) Doğru insan olmak.

 

22) Ebeveynlerini, eşini ve çocuklarını eleştirmek istediğin zaman dilini ısır.

 

23) Sevimsiz olmayacak şekilde ayrı fikirde olmayı öğren.

 

24) Cesaretli ol, hayatına geri baktığında yaptıkların için değil yapmadıkların için üzüleceksin.

 

25) Çok mükemmel bulduğun bir fikri başkasının engellemesine izin verme.

 

26) Keyifsizliklerini açığa vurma.

 

27) Nasıl bir duygu olduğunu öğrenmek için 24 saat kimseyi ve bir şeyi eleştirme.

 

28) Evliliğini güzelleştirmek için her gün bir şeyler yap.

 

29) İyilik dolu bir sözü ve iyiliğin etkisini asla küçümseme.

 

30) Çocukların hakkında başkalarına iyi bir şeyler söylerken, bırak onlarda duysun.

 

31) Güç, sahip olduğun mallarla ilgili değildir. Unutma.

 

32) Çocuklarını anlamaya çalış, yargılamaya değil.

 

33) Kalem ve not defterini daima yanında taşı.

 

34) Zaman ve kelimeleri boş yere harcama. İkisi de çok değerli.

 

35) İnsanların yaptıkları olumsuz şeyleri değil, ileride yapacaklarını düşün.

 

36) Senden az ya da çok parası olanlarla, paran hakkında konuşma.

 

37) Bir şeyi elde etmek çok çaba sarf ettiysen, tadını çıkarmak için zaman ayır.

 

38) Birisinin kahramanı ol.

 

39) Neyi ve kimi desteklediğini insanlara söyle.

 

40) Sadece aşk için evlen.

 

 

 

 

disipline verilmemden önce daha doğrusu bu tehdit yapıldıktan sonra

okulun bir yandan da benim psikolojimi sağlam tutmaya çalışan rehber öğretmeni vermişti bunu

o gün midem bulanmıştı

bugün dönüp okudum....

 

 

 

 

SİZE YEMİN EDERİM EN KIYMETLİM ÜZERİNE

BU YAZIDA HİÇ MİMİK YANİ SMİLEY KULLANMAMIŞTIM

ELİM YANLIŞLIKLAMI GELDİ NE OLDU

O TEK MİMİK YUKARIDAKİ

BEN DE SİLMEDİM

MADEM KENDİLİĞİNDEN GELMİŞ

CLOVER

HIZLI DÜZENLEME YAPIYORUM DA SMİLEY YOK ŞİMDİ.

Gönderi tarihi:

Ağlayacağınız kaç omuz var?

 

İnsan tek başına her şeyin üstesinden gelemez, diğerleriyle yaşamak zorundadır.

Sizi anlayacak,

sırlarını açabileceğiniz kaç kişi var?

"Dostum" diyebileceğiniz kaç kişi var?

 

 

dostum diyebileceğin kaç kişi....

Gönderi tarihi:

Road.jpg

Yol umuttur çocuğum

Kars'a gitsen, Kars'ın

Haritada adı görünmeyen Hoçuvan'ına

Kanasa'da için bugünkü gibi

Dostlarından, kavga arkadaşlarından ayrılışına

Yol umuttur...

 

Yol umuttur

Çünkü nereye giderse gitsin insan

Yeni kavgaların içinde

Yeni dostlar bulunur...................................İ.DUYAROĞLU

Gönderi tarihi:

O KAPIYI KAPA

 

O kapıyı kapa.

Gayret kemerini kuşan.

Bize can şarabını sun.

Bu meyhaneye aşık kişileriz biz,

hem çok uzaklardan geliyoruz bak,

çok uzaklardan.

 

O kapıyı kapa.

gel sen asıl bizi gör,

gör halimizi, acı.

Bir başka kapı aç,

işte na şurda,

bir gizli kapı.

Bir büyük sağrak bul getir bize.

Sonra doldur şarabı

eski dostluğumuzun şerefine.

O kapıyı kapa.

Gel bizi yıka, arıt.

 

Hani bir gün, bilmem unuttun mu,

biz hepimiz uykudaydık.

Sen bir tekme atmıştın bize,

derken bir, bir daha.

Sıçramış uyanmıştık uykudan.

Oturup şarap içmiştik sonra.

Şarap başımıza vurmuştu

O zaman olmuştu işte ne olduysa.

 

Denizleri yüksük gibi gören timsahlarız artık,

tirit, mercimek, aş erleri değil.

Haydi inadı falan bırak,

inadı bırak da kendine gel,

bize şarap ver, şarap.

 

 

 

Mevlana Celaleddin Rumi

Gönderi tarihi:

Bugünlerde herkes gitmek istiyor.

Küçük bir sahil kasabasına,

Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

 

 

Hayatından memnun olan yok.

Kiminle konuşsam aynı şey...

Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

 

Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.

Bir kendisi.

Bu yeter zaten.

Herşeyi, herkesi götürdün demektir.

Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.

Ama olmuyor.

 

Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.

Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

 

Böyle gidiyoruz işte.

Bir yanımız "kalk gidelim",

öbür yanımız "otur" diyor.

 

"Otur" diyen kazanıyor.

O yan kalabalık zira...

İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,

Güvende olma duygusu...

En kötüsü alışkanlık.

Alışkanlığın verdiği rahatlık,

Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.

Kalıyoruz...

Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.

 

Evlenmeler...

Bir çocuk daha doğurmalar...

Borçlara girmeler...

İşi büyütmeler...

Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.

 

Misal ben...

Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.

Değil bu şehirden gitmek,

İki sokak öteye taşınamıyorum.

Alıp götürsem gelmez ki...

Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,

Herkes onu, o herkesi seviyor.

Hangi birimizle gitsin?

 

"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;

Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,

Kendi imalatımız küfeler.

 

Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.

Ölüm var zira.

Ölüme inat tutunmak lazım,

İnadına kök salmak lazım.

 

Bari ufak kaçışlar yapabilsek.

Var tabii yapanlar, ama az.

Sadece kaymak tabakası.

Hepimiz kaçabilsek...

Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.

Gün içinde mesela...

Küçücük gitmeler yapabilsek.

 

Ne mümkün.

Sabah 9, akşam 18

Sonra başka mecburiyetler

Sıkışıp kaldık.

Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli

Bu kadar ağır olmamalı.

 

Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.

Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.

Ne saçma...

Bahar mıdır bizi bu hale getiren?

Galiba.

 

Ben her bahar aşık olmam ama

Her bahar gitmek isterim.

Gittiğim olmadı hiç,

Ama olsun... İstemek de güzel

 

CAN YUCEL

Gönderi tarihi:

Bugün Ahmet benim,

ama dünkü Ahmet değil.

Bugün Anka benim,

ama yemle beslenen kuşcağız değil.

 

Enelhak kadehiyle

bir yudum içen sızdı

Tanrılık şarabından.

Şişelerle, küplerle içtim ben, sızmadım,

ben, sultanların aradığı sultan.

 

Ben hâcetler kıblesiyim.

Gönlün kıblesiyim ben.

Ben cuma mescidi değilim,

insanlık mescidiyim ben.

 

Ben saf aynayım,

sırım dökülmemiş, paslanmamışım.

Ben kin dolu bir gönül değilim,

Turu Sinâ Dağı'nın gönlüyüm ben.

 

Üzüm sarhoşluğu değil benim sarhoşluğum,

benim sarhoşluğumun sonu yok.

Tarhana çorbası içmem ben,

can yemeği yerim, içerim can şerbeti.

 

İşte sararttı seni

bir gümüş bedenlinin özlemi.

Altın haline geldin artık.

Sen altına âşıksın,

altın benim rengime âşık.

 

Gönlü saf sûfiyim ben,

benim tekkem âlem,

medresem dünya benim.

Değilim abalı sûfilerden.

 

İster yakarış eri ol sen,

meyhane eri istersen,

bundan sanki ne çıkar?

Yok Cumartesiymiş, yok Cumaymış,

bence ne farkı var?

 

Gerçeğin tadını alan er

ne altına aldırış eder,

ne kalendar tacına bakar.

Ne tasası vardır, ne kini.

 

Ey Tebriz'li hak Şems'i,

yüzünü göstermeseydin sen,

yoksul çaresiz kalırdı kulun;

ne gönlü olurdu, ne dini.

Mevlana Celaleddin Rumi

Gönderi tarihi:

Gözlerim kapanmalı uyusam da uyumasam da

Olan olmuş bir kez sönmüş ışıklar

Karanlık kurtlarca aç

Uykulardan artakalan aşklar

Çıplak.....

t.ildeniz

 

 

eğer üç noktayı susmak zannetmemeliysek

şiirin devamını ben tamamlıyorum kendime.

Gönderi tarihi:

Would you dance if I asked you to dance?

Would you run and never look back

Would you cry if you saw me crying

Would you save my soul tonight?

 

Would you tremble if I touched your lips?

Would you laugh oh please tell me these

Now would you die for the one you love?

Hold me in your arms tonight?

 

 

I can be you hero baby

I can kiss away the pain

I will stand by you forever

You can take my breath away

 

Would you swear that you'll always be mine?

Would you lie would you run away

Am I in to deep?

Have I lost my mind?

I don't care you're here tonight

 

 

I just want to hold you

Am I in too deep?

Have I lost my mind?

Well I don't care you're here tonight

 

 

 

You can take my breath my breath away

I can be your hero

 

...............................................................

Gönderi tarihi:

Bir gün anlayacaksın neden sessizce gittiğimi

Senden vazgeçmek uğruna nasıl bir savaş verdiğimi

Mevsim kış olur hani bir yudum güneş bulamazsın

Sonsuz uçurumlardaki çiçeklere dokunamazsın

 

Her sabah bir sayfa daha eksilip gidiyor ömrümden

Ömrümün yıkıntılarında can çekişiyor umutlarım

Ellerimde acılar ellerini tutamam kıyamam kıyamam sana

Yollarımda ayaz var yaklaşma yollarıma kıyamam kıyamam sana

Karanlık gecelere ortak edemem seni kıyamam kıyamam sana

 

 

bir hayat kadınının kızına yazdığı şarkı...

aynurum ve ben çok severiz....

Gönderi tarihi:

Alev alev yanıyorum

Buzlarım çözülüyor aşka

Gardım düşüyor, tutamıyorum

Korkuyorum bakışların çarpınca bana

 

Birbirimize birkaç aşk kadar geç kalmış olmasaydık

Hep yanlış gidenlerin ardından yorulmasaydık

.....

 

Sen ışığını arayan güzel günebakan

Ben tozuna dumanına hasret bir enkaz

 

Alev alev yandığım doğru

Küllerinden doğar mıyım sana doğru

Kendimi arıyorken olmaktan korktuğum Yerdeyim

Sendeyim

Al beni

Ne

Yaparsan

Yap!..

 

 

şarkı sayfasına dönmş değil..

bunlar öyle böyle şarkılar değil..

Gönderi tarihi:

ey cilveli gül..................................

 

 

 

 

Gör de solgun yüzümü ey cilveli..gül

 

Yüzünde Hakkın ışığını göster de gül!

 

Dünya zevkinden bana pay aldır da gül!

 

Ben güçsüz aşığını mutlu kıl da gül!

 

 

 

Güldür garibini ey çok parlak gül!.. Gül!

 

 

 

Gönlünün şenliğini sürdürmektir gönlün dileği;

 

Artar üzüntün ile ile gönlün yağmalanması,

 

Parlar sevincin ile gönül cenneti,

 

Bağlıdır gülüşüne gönlün gülümsemesi;

 

 

Güldür garibini ey çok parlak gül!.. Gül!

 

 

Güldükçe yanağının gülü, ey cana bolluk veren,

 

Hakka evrenin bolluk ışığından işaret verir.

 

Gönlümce bir evrene döner evren o zaman,

 

Başlar gülümsemeye gönül yavrusu o an;

 

 

Güldür garibini ey çok parlak gül!.. Gül!

 

Tevfik Fikret

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.