Φ ERBAY Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2007 KİMİ SEVSEM SENSİN kimi sevsem sensin / hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret senden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırmızı jilet bir belaya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı mı zaman deliniyor kimi sevsem sensin / hayret kapıların kapalı girilemiyor kimi sevsem sensin / senden ibaret hepsini senin adınla çağırıyorum arkamdan şımarık gülüşüyorlar getirdikleri yağmur / sende unuttuğum hani o sımsıcak iri çekirdekli senin gibi vahşi öpüşüyorlar kimi sevsem sensin / hayret in misin cin misin anlamıyorum ATTİLA İLHAN Alıntı
Φ sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2007 Saçların Saçların omuzlarından aksın Mermer üzerinden geçen su gibi. İçimde bir ezgin his duyacaksın Yaz vaktinin gündüz uykusu gibi Saç tel tel, örtüler hep tül tül düşer; Gözün değdiği yere gül düşer; Sonunda sana da bir gönül düşer; Gönlümün şimdiki duygusu gibi. Dillerde dökülüp sayılır saçın, Sıcak nefeslerle bayılır saçın, Bir tütsüdür, kalbe yayılır saçın Kararan gözlerin buğusu gibi Necip Fazıl Kısakürek... Sakla Yamalarını Kalbim ne gül ne yarın! gül, küle karılmış günlerin tortusunda yarın, vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda sakla yamalarını kalbim. insanlar büyüdükçe günler kısalır günlerimiz gibi aşklarımız da yittikleri duraklarda kalırlar sakla yamalarını kalbim. kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla yürü, arkana bakma, ama umursa bazen anılara en çok yakışan elbise birkaç damla gözyaşıdır unutma Yılmaz Odabaşı Saklarım Gözümde Güzelliğini Saklarım gözümde güzelliğini Her neye bakarsam sen varsın orda Kalbimde gizlerim muhabbetini Koymam yabancıyı sen varsın orda Aşkımın temeli sen bir alemsin Sevgi muhabbetsin dilde kelamsın Merhabasın dosttan gelen selamsın Duyarak alırım sen varsın orda Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar Renklerin içinde nakşını saklar Karanlık geceler aydın şafaklar Uyanır cüml'alem sen varsın orda Mevcudatta olan kudreti kuvvet Senden hasıl oldu sen verdin hayat Yoktur senden başka ilanihayet İnanıp kanmışım sen varsın orda Hu çeker iniler çalınan sazlar Kükremiş dalgalar coşar denizler Güneş doğar perdelenir yıldızlar Saçar kıvılcımlar sen varsın orda Veysel'i söyleten sen oldun mutlak Gezer daldan dala yorulur ahmak Sen ağaç misali biz dalda yaprak Meyva çekirdeksin sen varsın orda Aşık Veysel Şatıroğlu Sanatkârın Ölümü Gitti gelmez bahar yeli; Şarkılar yarıda kaldı. Bütün bahçeler kilitli; Anahtar Tanrıda kaldı. Geldi çattı en son ölmek. Ne bir yemiş, ne bir çiçek; Yanıyor güneşte petek; Bütün bal arıda kaldı. Cahit Sıtkı Tarancı Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 16 Mart , 2007 Meşgale Kimi insan derbeder Ömrünü heba edip gider Kimisi maişet derdine düşmüş Rahattan bihaber Olmayacak işler peşinde Kimisi taban teper Kimisi dul kimisi yetimdir Alınyazısı kahreder Aklından zoru var kiminin Merhamet ister Ben sevda çekerim Hepsinden beter.... Cahit Sıtkı Tarancı Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 20 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 20 Mart , 2007 Kendime Sarıldım Geçemezsin kalbimin sokaklarından artık sana geldiğim yollardan döndürdün beni kendime sarılacağım yeniden seni hiç sevmemiş gibi kimsesiz bir vedanın busesini söküp dudaklarımdan gökyüzüne fırlatacağım varsın söz dinlemesin gözlerim varsın ağlasın isterse yağmurlarla seni unutacağım Vuramayacak artık anıların da beni gönlümün arka sokaklarında dolaşmak yok korkmuyorum şarkılardaki veda makamından korkmuyorum kalbimle buluşmaktan beni benden başkası vuramaz artık inan seni unutacağım en yorgun yerindeyim hayatın en yoğun acısındayım sevdanın hüznün karanlığını aydınlatacağım her sabah biraz daha kendime sarılıp seni unutacağım Naşide Göktürk Alıntı
Φ zeyynepp Gönderi tarihi: 23 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 23 Mart , 2007 Acaba? aşkları da devralır mı kalp nakli yaptıranlar? Yılmaz Erdoğan Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 23 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 23 Mart , 2007 Gönlümde akşamları karşılıyorum bugün... Sevdiğim ! gözyaşına yeminlim... Sen ağlıyorsunya, Sen sahte sevdalara intizarsınya... Kalamam sende,bırak gideyim... Sen mutlu ol... Bekleyenim bir kara haberse,durma önümde... Bırak ! kurşunlara geleyim.... Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2007 Sen olmasan da, hayalin vardı, Sen olmasan da, şarkılar vardı, Seni hatırlatan... Sen olmasan da, her dakika aklımdaydın. Ben seni sensiz sevdim... Ben seni severken Sen yanımda yoktun ki! Ben seni özlerken Sen bilmiyordun ki! Ben seni sensiz sevdim... Sen yokken bakışların vardı Beynime kazınmış Nereye baksam oradaydılar, Ben seni sensiz sevdim.. Göremesem de, rüyamdaydın, Sevmesen de, kalbimin derinliklerindeydin Ve kimse seni oradan çıkaramayacak. Sen bile! Ben seni sensiz sevdim... Sen olmasan da, hayalin vardı, Sen olmasan da, şarkılar vardı; Seni hatırlatan... Sen olmasan da, her dakika aklımdaydın. Ben seni sensiz sevdim... Sen olmasan da,yıldızlar vardı, Sen olmasan da,bulutlar vardı, Sen olmasan da,günbatımları vardı, Sen olmasan da,denizler vardı... Ben seni sensiz sevdim... Aslında sen hep vardın, Aynı şehirde,aynı sokakta, “Ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum”ama; Ben seni sensiz sevdim... Ne olurdu sende beni sevseydin? Ne olurdu bu kadar gözyaşı dökmeseydim? Ama inanıyorum ki sen uyandıracaksın beni, Hani kıyamet koptuğunda... Ben seni sensiz sevdim... Neden sevdim bilmiyorum ama çok sevdim!!! 07-10-2000 M.Ahsen SAKAREİSOĞLU Alıntı
Φ gizemnur29 Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2007 Kendime verdiğim sözü tutmakta zorlanıyorum. Ben neden bu kadar zayıfım. Aşk mı yaşadığım ve ben aşık mıyım. Bu bağımlılık niye? Bildiğim tek şey karşımdaki insan için sadece bir insanım belki de. O sevebilecek bağlanabilecek biri değil. Bu nasıl bir sevda beni her gün eritiyor anlamıyorum. Ruhumda bir fırtına engel olamadığım. Kasvetli bir ıstırap acıtıyor küçük bir kuş gibi köşeye sıkışmış bir haldeyim. Ellerim telefonun tuşlarına gidiyor ama gururum engeller koyuyor önüme. Yapma diye haykırıyor ve onu dinliyorum. Niçin ona doğru aktı duygularım. Bir anda gözlerinde buldum kendimi. Defalarca unutmak için kendimi zorlasamda başaramadım. Beni benliğimden koparan neydi söylese birileri diyorum. Yalnızlığımdan başka bana cevap veren olmayacak biliyorum. Ayrıca şunu da çok iyi biliyorum her şey ikimiz arasında yaşandı ve bitti. Bizden başka bu ilişkinin varlığına şahitlik edecek dağlar ve birlikte dolaştığımız sahiller var. Onların şahitliğiyle yaşanmıştı o sıcak duygular… Ay ışığı altında yaşanan ve hayattan uzaklaştıran anlar gerilerde… Resimlerine bakıp bakıp ağlıyorum şimdi. Sevmiştim sevmemek mümkün değildi. Uzun bir süreçti benim için… Şimdi kaçıyorum ama neden. Korkularımdan… Korkularım öylesine çok ki… Kimseye anlatamam… beni yeren bakışları görebiliyorum. Ama ben aşık oldum…Aşkına karşılık bulamayan bir beden olarak matemler adasındayım. Birgün bitecekti diyerek kendimi avutmaya çalışıyorum. Ne çare ki avunmuyor yüreğim… Onun iki cümlesini duyabilmek için ölmeye bile razıyım. Keşke bu hislerimi anlatabilsem ona… Duygularımı önemser mi diye düşünüyorum. Biliyorum onun önemsizdim… çok fazla mı geldi isteklerim… Unutmak için zorluyorum kendimi.. Olmuyor sevgili seni unutmak… geçen güzel günleri anımsamamak yok saymak benim için kolay değil… Bu deneme kitabından bir bölüm. Etkileyici olduğunu düşünüyorum. Beklentilerin sonunda kaçışı seçen bir bedenin yaşadığı ıstırap Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2007 İçinden Doğru Sevdim Seni İçinden doğru sevdim seni Bakışlarından doğru sevdim de Ağzındaki ıslaklığın buğusundan Sesini yapan sözcüklerinden sevdim bir de Beni sevdiğin gibi sevdim seni Kar bırakılmış karanlığından. Yerleştir bu sevdayı her yerine Yüzünde ter olan su damlacıklarının Kaynağına yerleştir Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına Gül taşıyan çocuğuna yerleştir Ve omuzlarına, daracık omuzlarına Üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın Tam oraya işte, uçsuz bucakksız bir düzlükten Bir papatya tarlasıyla ayrılmış gögüslerine yerleştir Ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde Saçlarının yana düşüşüne, önleri bölen ikiliğe Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran Yani senin olmatan, seni bir boşluk gibi saran hüzne yerleştir Yerleştir onu bir kentin parça parça alında tutuğun Kar taneleri gibi uçuşan Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine Yerleştir bu sevdayı her yerine. Ekledim ben tattığım her seyi denizlere Bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden Sen de bir deniz gibi yerleştir onu istersen Sevdayı Ve köpüklendir Ve yaşlandır ki işte kaderi anlamasın Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten Öğrenmez ama öğretir mutluluğu Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi Biraz da herkes içindir. Ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli Var eden kendini birincisinden Yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren. Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen Tanımadığın bir ülke gibi İçinde yamadığın bir zaman gibi Tam kendisi gibi mutluluğun Beni bekliyorsun Ve onu bekliyorsun beni beklerken... Edip Cansever Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2007 HOŞÇAKAL Seninle hep kaçak zamanları yaşadık. Ya biz aşkı yaşamak için çok büyüktük ya da aşk bizi içinde barındıramayacak kadar küçüktü... Temmuzun bir cilvesi miydi gözlerimi gözlerinle buluşturan, yoksa gözlerinin hilesi miydi? Aşka seninle yeniden “merhaba” demek ve hemen sonra gidişine boyun eğmek… Fatih’in şehrini gözlerinde keşfetmek, Süleymaniye’nin avlusunda durup öylece seni dinlemek. Ve sonrasında, “her şey bir rüyaydı uyandım” demek… Yok, artık kahverengi eteği bir daha giyinmek, ince belli bardakta tesettürlü bir çay ve yanında bir de sigara tüttürmek ve de arta kalan şekerleri cebe indirmek… Ağırdır sevmelerim her yürek kaldıramaz(!) demiştim sana, ama sen ille de macera diye direterek, avuttun hep beni “gülüm” diyerek… Gülünün yaprakları teker teker dökülmekte, her rüzgârla başka bir yöne yol almakta, yanlış bahçelerde “su” diye yakarmakta… Sen yeni güller peşinde ömür sürmekte, ben “su” diye tükenmekte… Aklım buna itiraz etse de, gönlüm sen diye direnmekte… Hoşça kal, başka bir mevsimde, başka bir gecenin sabahında, başka bir mekânda buluşuncaya dek… Kim bilir, belki bir gün… Alıntı
Φ uchmus Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2007 Ben bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Ayten üstüne Saatim her zaman Ayten'e beş var Ya da Ayten'i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz Günlerden Aytenertesidir Odur gün gün beni yaşatan Onun kokusu sarmıştır sokakları Onun gözleridir şafakta gördüğüm Akşam kızıllığında onun dudakları Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz Onu siz de seversiniz benim gibi Ama yağma yok Ayten'i size bırakmam Alın tek kat elbisemi size vereyim Cebimde bir on liram var Onu da alın gerekirse Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar Parasızlık da bir şey mi Ölüm bile kötü değil Aytensizlik kadar Ona uğramayan gemiler batsın Ondan geçmeyen trenler devrilsin Onu sevmeyen yürek taş kesilsin Kapansın onu görmeyen gözler Onu övmeyen diller kurusun İki kere iki dört elde var Ayten Bundan böyle dünyada Aşkın adı Ayten olsun İsmin ne önemi var ki,ha Ayten,ha Zehra, ha Hülya ...... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 13 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 13 Ağustos , 2007 Gel Biliyorum, konuşucak birşeyimiz yok Ama yine de gözlerini al gel Elindeki yarayı, suskunluğunu, acemiliğini Beni biri severse inanmam Seni biri severse utanırsın Bilmediğin bir hastalığa acımak gibi bile olsa gel Biliyorum konuşacak bir şeyimiz yok Ama ıstırabım sende, mutlaka al da gel karşılıksız aşklar için...... sewipte kavuşamayanlar için........aşkta dumur olupta hep kaybedenler için....(bu benim işte.... ) Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 5 Mart , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 5 Mart , 2008 Avucumda Sevda Var Rüzgar dudaklarıma iki damla yağmur vurdu. Bir çocuk aşkı ki, koca insanlar böyle sevmemiştir. Akşamüstü Arnavutköy'deydim. ''Sevda'' diyorum, ''Sevda'' dedin mi gizli olacak ve çulsuz olacaksın ki değerini bileceksin, hissedeceksin. O zaman acısına da saygın olur. İki damla yağmur, ardını bilmediğim karanlıktan dudaklarıma rüzgarın hediyesi. Cebimde yumruk elim. Yanıyor avucumda, yanıyor verdiğin mektup. Bütün bulutları seviyorum. Bütün insanları seviyorum. Yaşamayı seviyorum. Erhan Güleryüz Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2008 Yuregim bu neyin direnisi?? Bir zorlugun celiskisi yetti,cesur saydigim yuregim Ofkeyle kirdigim kalemimin kirik ucuyla, yine yalnizligimi bekleyen satirlar karaliyorum burusmus sayfalara… Ah yuregim ! bu neyin direnisi… Bak!...Olu turnalar dusuyor,mavisi yontulmus gokyuzunden… hukumsuz yargilaniyorum yar’in durusmalarinda… Oysa karmasIk bir bulmacadan dusurmustum bu sevdayi… Belki de yaralarimin en kabuklu zamanindan… Ama Yanildim !... Hayin karanlik bu sevda…Sonu ilmek…Yolu sungu… Tadi dilime zehir gecelerin ,uykularima batan hanceri.. Yeter yuregim!.. Bu neyin direnisi… Kac yagiz at catladi kosarken icimde… ve kac kez alnimdan vurdu beni zehir zemberek sozler… Uykusuz gecelerin koynunda agrilarla kapanmaya calisiyor goz kapaklarim. yankisi kalmamis bir sesi bekleme sendromlarinda buyumenin ne anlami var ki ? Soyle deli yuregim ,Bu neyin direnisi… Derin bir nester yarasinin altindan damla damla sizarak terk ediyor beni tutundugum umutlarim… Dumanalti bir odanin en kederli yerinde , azarlanmis hayallerimin kusatmasinda , cogul acilar ,tekil yalnizliklar ve catisma sonrasi sancilarla kalakaliyorum kanli meydanlar ortasinda… “Kurtulursam ,bu ask’la kurtulurum” dedigim icin baskada bir planim kalmadi artik… Zaten berbat bir cumleydi, kalemimi Ask’a kanattigim gunler… Basaramadim… Hircin dalgalarin dovdugu bir kiyinin haykirislari icinde duruyorum… Ama yasamak zorundayim ucurumlarin ucunda… Olasi bir tufan zorluyor kapilarimi… Yeni bir gemi insa ediyorum gogsumdeki kemiklerden… Rehin birakiyorum duslerimi durgun sahillere… Kalin kislik paltomu giyip ustume, cikiyorum buz gibi yolculuklara… Omuz vermeyin tabutuma, kendi ellerimle tasiyacagim cesedimi… Okyanus dalgalarinda geride biraktigim tum asklari selamliyorum olumbaz bakislarimla… Gidisimi Yâr hazirladi ,ben tetigi cekiyorum… Olurken bile masum degil yuzumun rengi… Sucluyum…Gidiyorum…. YAZAR* Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2008 Yüreğime Hoşgeldin Ey Güzel Yalnızlığın anlamsız adımlarını atabilmenin derin sıkıntısı içindeyken, ruhumun derinliklerine parlayan bir güneş gibi çıkıverdin karşıma sen. Ve ben, O an şaşkınlığımı kelimelerle ifade edememenin sarhoşluğunu yaşadım İnsafsızca. Hani derler ya, Gözlerin, Bir tabanca mermisi gibi saplandı beynime de, Başımın içinde gül ağaçları kokularını salıverdi sanki. İnanılmaz bir zamanda, Tarifsiz sıkıntılarımı yok edercesine çıktın sen Tüm güzelliğinle. Beni böyle, Tüm benliğinle bağlamaya hakkın varmıydı ey sevgili. Genede, Yüreğime hoş geldin. Adnan Çakır Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2008 Karşılıksız Aşk Aşk, bir gün benimde mi, hakkımdan gelecekti Bende mi dermansız, dertlere düşecektim Bir hasret benimde mi, canıma yetecekti Kim derdi yıkılıp, darmadağın olacaktım Bende mi sokaklarda sersefil gezecektim Aşk uğruna bende mi yolumdan olacaktım Bende mi bir aşk için canımdan bezecektim Sevilmeden, sevmeyi bende mi tadacaktım Sabahlara bağlayıp, kör kütük geceleri Aşk için, oluk oluk yaşlar mı dökecektim Hasretin şerefine, kaldırıp kadehleri Bağrıma yar diye, taşlar mı basacaktım Bende mi, aynalarda başka yüz görecektim Baharlara, yazlara bende mi güz diyecektim Bende mi sevmeyeni, canımdan öz bilecektim Karşılıksız aşk neymiş, böyle mi öğrenecektim Aşk, bir gün benide mi aklımdan edecekti Bende mi zehir-zıkkım şiirler yazacaktım Bir zalimde benim mi, canıma okuyacak Bende onun için mi, cayır cayır yanacaktım Bende mi çaresiz boynumu bükecektim Solacaktım, zamansız yaprak mı dökecektim Bende mi ömrüme kırılıp, küsecektim Bende mi gül yerine, dikeni derecektim Aşk, bir gün benimde mi hakkımdan gelecekti... Metin Özturan Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2008 HOŞ GELDİN KADINIM Hoş geldin kadınım benim hoş geldin Yorulmuşsundur Nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını Ne gül suyum ne gümüş leğenim var Susamışsındır Buzlu şerbetim yokki ikram edeyim Acıkmışsındır Beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam Memleket gibi yoksuldur odam Hoş geldin kadınım benim hoşgeldin Ayağını bastın odama Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi Güldün Güller açtı penceremin demirlerinde Ağladın Avuçlarıma döküldü inciler Gönlüm gibi zengin Hürriyet gibi aydınlık oldu odam Hoş geldin KADINIM. Nazım Hikmet Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2008 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2008 Yağmur Kaçağı elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni geceleri bir çarpıntı duyarsan telâş telâş yağmurdan kaçıyorum sarayburnu'ndan geçiyorum akşamsa eylül'se ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni Attila İlhan Alıntı
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 Acaba? aşkları da devralır mı kalp nakli yaptıranlar? Yılmaz Erdoğan bana önerdiğin "en son yürekler ölür" adlı romanda denizin beyin ölümü gerçekleştikten sonra kalbini alan Arda devralmıştı aşkını ne sinir olmuştum... İSTANBUL Sensiz dar bana bu İstanbul Gülüşün okyanus,üstelik en mavisi Kollarımı açtığım kadar unuttuğum açamadığım kadar özlemim benim unuttuğum kadarını sen özlermisin...? Ceyhun YILMAZ Alıntı
Φ ELiFLE Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2009 SENSİZ Sensiz de denizi seyredebiliyorum. Hem dalgaların dili seninkinden açık. Ne kadar hatırlatsan kendini boş. Sensiz de seni sevebiliyorum. Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula, Karşılaştığımız zamanlarda. Sen, sevgiden şımaran çocuk, Ben şaşıran budala. Özdemir Asaf Alıntı
Misafir Batuhan aşkı Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2015 Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2015 Karşılıksız Aşk Üzerine / . . . Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu yalvarırım onu okuma carşamba günleri Cemal Süreya Çok güzel.... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.