Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KARŞILIKSIZ AŞKLARA...


ERBAY

Önerilen İletiler

Bende Olmasaydın

 

 

Unuturdum aşkı, takvim bilmezdim,

Anınla gözüme, yaşlar dolmasa.

Yerlere serer de, seni övmezdim,

Goncalı gönlümde, özün olmasa.

 

Başka yar mı yok der, seni atardım,

Bahçeme ektiğin, gülü satardım,

Cefanı yanına, kolay katardım,

Küllü ocağımda, közün olmasa.

 

Urganı asardım yorgun boynuma,

Gözümü kapardım, o son uykuma,

Cismin doğmasaydı düşlü ufkuma,

Hayalimde her an, yüzün olmasa.

 

Günahla vuslatı, bulursun sanma,

Baharın da kışı vardır, hiç kanma,

Seni bir kalemde silerdim amma,

Yürek kitabımda, sözün olmasa.

 

 

Nigar Yıldız

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 221
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sevmekte yürek ister

 

Sevmekte yürek ister yüreksiz sevemezsin

Sevmek ruhun gıdası sevemem diyemezsin

Dünya yalan sen fani görmeden bilemezsin

Çok cefalar çekmeden vuslata eremezsin

 

Tanyeri ağarırken Güneş ufuktan doğar

Kocamış yaşlı kurdu uyuz köpekler boğar

Herkes ağa olursa ineği kimler sağar

İnsan sabır küpüdür gün doğmadan kim doğar

 

Evrenin tek hakimi Yüce Rabbim Allah var

Gönül gözü kör ise ahu göz neye yarar

Hoşgörüyü bilenler kimseye vermez zarar

Çoğu kâr gören insan azda kılmalı karar.

 

 

Mustafa Alpaydın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Bu gün bendeki resimlerini ve mektuplarını yakıyorum.

Küllerini sana göndereceğim. İşte! Hepsi önümde

duruyor. Şu resim çekilirken karşında ben vardım,

hatırladın mı? Üzerini diyerek

imzalamışsın. Bu seni en çok anlatan resimdi

biliyorum. Bana en yakın olduğun resimdi... Karşında

ben vardım, gözlerin gözlerimdeydi... İçin benimle

doluydu, bakışların gibi. Önce bu resmini yakacağım,

bu en çok sen olan resmini. Sonra da diğerlerini

yakacağım. Hepsi birer birer kıvrılıp kül olacak

sonunda. Ya mektupların? Herbirini çok çok öptüğüm

mektupların...Satır satır içimde çakılı duran mektupların.

Onlarda yanacak. Senden madde olan hiçbir şey kalmasın

istemiyorum bende. İçimde bıraktığın eziklik yeter artık.

 

Artık seninle değil, verdiğin acılarla avunacağım. Seni bütün

arzuların üzerinde, bütün özlemlerin ötesinde

seveceğim artık. Sensiz bir dünya yaratacağım senden.

Dünya duracak ama sen durmayacaksın. Zaman bitecek,

ama sen bitmeyeceksin. Bir gün bütün çiçekleri solacak

bahçelerin, yıldızlar ışık vermeyecek, güneş

doğmayacak hiç. Ama sen solmayacaksın, sen

eksilmeyeceksin. Seni maddenin dışına çıkarıyorum.

Ölümsüzlüğün kapılarını açıyorum sana... Anlamıyor

musun?

 

Daha düne kadar her yerini ayrı ayrı seviyordum.

Ellerini tuttuğum zamanlar ürperirdim, başım dönerdi

gözlerine bakınca. Dudakların her öpüşte yeniden

dünyaya getirirdi beni. Al işte, hepsini sana

bırakıyorum. Güzelliğinde senin olsun dişiliğinde..

 

Göreceksin, bir gün her yerin şu mektuplar, şu

resimler gibi kül olup dağılacak.

Bir tel bile kalmayacak saçlarından. Niceleri gibi sen

de göçüp gideceksin bir gün... Önce güzeliğin terk

edecek seni. Ellerin buruşacak, belin bükülecek,

ak pak olacak saçların. Boş bir çuvala döneceksin.

Gözlerinde o vahşi pırıltı kalmayacak, bütün ateşi sönecek dudaklarının...

 

Ama ben o halinle bile seni terketmeyeceğim. Çünkü

benim içimde hep bugünkü gibi kalacaksın. Taptaze,

sımsıcak ve korkunç güzel! Yalnız benim gözlerimde

bir manası olacak bakışlarının. Ben yok olduğum zaman

da satırlarımda yaşayacaksın. Hiç ihtiyarlamadan,

hiç değişmeden, hiç tükenmeden... Adım adınla anılacak,

adın adımla...

 

Mektuplarınla resimlerini yakacak gücü kendimde

bulamasam, o zaman da kendimi yakardım. Şu herkeste

seni gören gözlerimi, şu her yerde sana koşan

ayaklarımı ve şu her zaman sana yazan ellerimi

yakardım. Tenimden yükselen alevler ta Allaha kadar

uzanır, ona çaresizliğimi anlatırdı.

 

Seni güçsüz, zayıf bir insan tarafından sevilmenin

hayal kırıklığına uğratmamak için, şimdi benim yerime,

senden kalanları yakacağım. Ben yaşadıkça, varlığım

bütün çaresizliklere meydan okuyacak. Unutma; seni sevdiğim

için ölebilirdim, seni sevdiğim için yaşayacağım.

Biraz sonra mektuplarınla resimlerni tutuşturacak bir

kibrit çöpü gibi çekiliyorum hayatından. Her şeyiyle

onu sana bırakıyorum. Hayatın senin olsun. İstersen

hayatım da.. Ama sen kendinin bile olamayacaksın

artık. Ben yaşadıkca, adım söylendikçe...

 

Seni bensizliğe ve kendimi sana mahkum ediyorum..

 

 

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KARANLIĞIN GÖZLERİ

 

Şimdi yoksun

Seni dilediğim gibi düşünebilirim artık

Tutar ellerini öpebilirim uzun uzun

Kimseler ayıplayamaz beni

Yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar

İşte gözlerin işte dudakların

Senin olan ne varsa karşımda duruyor

Ayaklarını dilediğim yere götürebiliyorum artık

Sevdiğim şarkıları söyletiyorum dudaklarına

Ve hoyrat ellerimle seni

Her gün biraz daha güzelleştiriyorum....

 

Ümit Yaşar OĞUZCAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kimse yokluğunda bunca sevilmedi

Kimse yokluğunda ilahlaşmadı bu kadar

Saçların böyle daha güzel

Sen daha güzelsin

Gelecek mutlu günlerin ışığında

Her şey daha güzel

Ne varki ayrılığın adı kötüye çıkmış

Yoksa bin yıl daha yaşamak isterdim

Ve seni bin yıl daha

Ayrılıklar içinde sevmek isterdim.......

 

Ümit Yaşar OĞUZCAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

AKŞAM YİNE TOPLANDI DERİNDE

 

 

Canan gülüyor eski yerinde

Canan ki gündüzleri gelmez

Akşam görünür havuz üzerinde,

 

 

Mehtab, kemer taze belinde

Üstünde sema, gizli bir örtü

Yıldızlar, onun gülüdür elinde...

 

Ahmet HAŞİM

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uzun Yağmurlardan Sonra / Gülten Akın

 

Sen yağmurlu günlere yakışırsın

Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler

Islanan yapraklar gibi yüzün ışır

Işırsa beni unutma

 

Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün

Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün

Bir yer sızlar yanar içimde büsbütün

Her şeye rağmen ellerin üşür

Üşürse beni unutma

 

Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer

Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular

Kahredersin başın önüne düşer

Düşerse beni unutma.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BİR AYRILIŞ HİKAYESİ

 

Erkek kadına dedi ki:

-Seni seviyorum,

ama nasıl,

avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp

parmaklarımı kanatarak

kırasıya

çıldırasıya...

Erkek kadına dedi ki:

-Seni seviyorum,

ama nasıl,

kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,

yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,

yüzde hudutsuz kere yüz...

Kadın erkeğe dedi ki:

-Baktım

dudağımla, yüreğimle, kafamla;

severek, korkarak, eğilerek,

dudağına, yüreğine, kafana.

Şimdi ne söylüyorsam

karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..

Ve ben artık

biliyorum:

Toprağın -

yüzü güneşli bir ana gibi -

en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..

Fakat neyleyim

saçlarım dolanmış

ölmekte olan parmaklarına

başımı kurtarmam kabil

değil!

Sen

yürümelisin,

yeni doğan çocuğun

gözlerine bakarak..

Sen

yürümelisin,

beni bırakarak...

Kadın sustu.

SARILDILAR

Bir kitap düştü yere...

Kapandı bir pencere...

AYRILDILAR...

 

nazım hikmet ran...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arabesk Fantezi 2

 

 

Taş zindanlarına hapset beni yüreğinin

Küreğe mahkum

Taş kırmaya zincirlenmiş gibi

Seveyim seni gardiyanım ol

Ölmeden salıverme

Kanat sırtımda cezaların en acımasızını

Kanat takıp uçmak mümkünsüz olsun

Voltalarda söyleyeyim yanık şarkılarını

Kır sazımı

Kes sesimi

Avuçlarım kan, dudaklarım kan dolsun

Kızılcık şerbetlerindir senin, gül rengidir dünyamı saran

Her uzandığımda sana

Kır hevesimi

Bense köreltmeden nefsimi

Tüketeyim nefesimi

Çiçek açtı yaram...

 

Oğuzkan Bölükbaşı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Bazı duygular vardır anlatılamaz, anlaşılır sadece.

Sevenin sevdiğini bilmesi kadar ;

Sevilen de anlar sevildiğini.

Sevgi her zaman belirli kelimelerle söylenmez.

Çoğu defa bir bakış yeter de artar bile...

Yeryüzünde hiçbir kuvvet insanoğlunu sevme hakkından alıkoyamaz.

Sevmek çoğu zaman var olmaktır.

Sonunda bizi yok olmaya götürse bile.

 

 

 

Ben şimdi varım ve seni sevmek hakkımı kullanıyorum.

Sen bile buna karşı koyamazsın.

Sana gelinceye kadar sonu gelmez bir arayıştı sevgilerim.

Bir zaman başkalarında aradım seni,

Başka yüzlerde, başka ellerde aradım.

Aldandım , fakat bir gün seni bulmak ümidini kaybetmedim .

Nasıl olsa gelecektin bir gün.

Ve işte geldin de !

 

Bana tatmadığım hüzünleri tattırmaya, bilmediğim kederleri öğretmeye geldin.

Acıdan yana ne kalmışsa yaşamadığım hepsini bir bir sen yaşatacaksın bana .

Bir gün yaşamanın gereksizliğini de senden öğreneceğim.

Bu selin akışını hiç bir şey durduramaz artık .

Ummadığım ve ummadığın bir anda çıktın karşıma.

Coşkun ırmaklar gibi, amansız seller gibi geldin, mutlaka yıkarak ve benden birçok şeyleri beraberinde sürükleyerek gideceksin.

İşte o zaman yoklukların en dayanılmazı ile karşı karşıya kalacağım . Er geç gideceksin; beni anlayamadan, beni sevemeden gideceksin .

Yalnız bir iç kırıklığı kalacak senden, tesellisiz bir hüzün kalacak .

 

 

 

 

Yıllardır aradığım sendin, ama sen gittikten sonra başkasını aramayacağım .

Gelmeyecek bile olsan, ömrümün sonuna kadar arardım seni.

Ama geldin bir kere; ister bilerek gelmiş ol, ister bilmeden ...

Geldin ya ! Şimdi her şey güzel seninle.

Yürümenin konuşmanın, nefes almanın bir başka anlamı var artık.

Sen varsın ya her şey bambaşka gözlerimde...

 

Alıntı...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SEN YAŞAMANA BAK

 

 

Boşver seni sevdigi mi

Sen yaşamana bak

Kendince bildigin tarzda

Kahkahalar atarak

 

Aşkımla sevdamla

Dalga geçerek

Gününü gün

Etmeye bak

 

Efkarlandığında

Bir sigara yak

Ve dumanını üfle

Bulutlara doğru

 

Boşver seni seven mi var

Senin için ölen mi var

Umurunda mı

Sen yaşamana bak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Tam seni soruyordum";deyişini duymuştum ilk benim olduğunu sandığımda.

Kalbim ağzıma geldi,yutkundum!

Seni algılamaya başladı beynim;

Karşımdaydın,tüm görkemin ışıl ışıl gözlerin ve bana sonuna kadar açtığın kalbinle.;Buydu;dedim içimden yıllardır aradığım.

Yıldızlarda aramıştım gözlerini;ay;dan başka bir şey yoktu gökte yüzünü benzeteceğim,bir bakıma o kadar da uzaktın bana.

Oysa şimdi uzansam dokunacaktım sana.

Uzandım;Bilmem kaç bin wolt elektrik yayıldı vücuduma.

İşte o an vermiştim ellerine kalbimi.

Defalarca gelmeler,gitmeler,hayaller,öpücükler,kahkahalar,ha sretler yaşadım seninle;.

Bir kandil gecesi yeminler savurduk rüzgara;Allaha ulaştı ruhumuz.

Onun önünde döküldü dudaklarımdan o iki kelime;benimle evlenir misin?

Çılgın bir evet sonrası benimdin artık!Ölmek ne güzel olacaktı seninle.

Dudaklarımın değmediği yer kalmamıştı yüzünde,kollarımdaydın bütün senliliğinle.

Söz vermiştik ilk çocuğumuzun adını sen ikincisininkini ben koyacaktım.

Şimdi benim ilk kız çocuğumun adı senin adın olacak.

Evimin hiçbir yerinde şark köşesi hiçbir köşesinde abajurlar olmayacak;

yerlerde puf puf minderlerde.

Duvarlarımın rengi hiçbir zaman siyah beyaz olmayacak mesela.

Annenin ellerini hiç öpemeyeceğim,babanla rakı içemeyeceğim,kardeşinle fenerin maçlarına gidemeyeceğimde.

Hatırlarmısın?

Pırıl pırıl bir Pazar sabahı kıpır kıpır bir kalp elinde bir çiçekle merhaba dedin anneme;nasılsınız teyzeciğim anne demeye çoktan razıydın belki ama dil varmıyor bazen bilirim.

Anacığımı ilk kez böyle içten sarılır gördüm bir kıza,onun sana kızım dememesi için bir neden yoktu;dedi de istedi de seni biliyorsun

Kalbinin tüm renklerini taşıyan bir çiçek yumağı getirmiştin,halâ duruyor masanın üzerinde.Daha ne kadar dayanırım bilmiyorum onu görmeye.

Nefes aldığın her yerinde yaşıyorsun evin.Ben daha ne kadar yaşarım bilemiyorum.

Odamda;resimlerinin önünde gerçeğe dönüşmüştü hayâller.

Şeker olmuştum sana;sonra tepsi,öyle pişmişti işte kahveler.

Üç vakte kadar görüşmek dileğiyle ayrıldık evden,ilk kez kollarımda dolaştırıyordum seni,ilk kez eleleydik sokaklarında eylülün;

son olduğunu nereden bileyim..

Sarıya boyanmış bir aracın camıydı aramıza giren,o iri iri,siyah siyah gözlerin küçüldü yavaş yavaş,kayboldun gözlerimde.

Yokluğuna duyduğum ağlamaklı bir isyandı kalbimde varolan.

 

İki elim cebimde boynum bükük tuttum evimin yolunu,akşamı senle ettik evde bıraktıklarınla..

Bir yada birkaç hafta kat üstüne kat çıktık gönül arsamıza;gözlerin temeli, sözlerin yıkılmaz duvarları oldu kuracağımız(ı sandığım)yuvanın..

Yine bir kandil gecesi;Allahın huzurundayım;

beni bıraktığın yerde,

seni beklediğim yerde;

Sen!yoksun.

Ben!yalnızlığımla birlikte,yalnızlığını yaşıyorum!

Bir kez daha yemin ediyorum seni seviyorum;canım yanıyor!

Efkar dağıtmak için o malum yere bir ömrü bir çırpıda bitirdiğimiz terasımıza çıktım.

Bir dolu efkar alaşağı etti beni.

Boş sandalyeler,solmuş çiçekler,üzerine oturup Bakırköyü seyrettiğimiz minderler seni sordu gitti diyemedim;küçüldüm.

Ardımda bıraktığım bir damla göz yaşına sormuşlar seni,kurumadan az önce anlatmış bir daha asla gelmeyeceğini;oturup birlikte ağlamışlar

Seni en çok terasımızda özleyeceğim biliyor musun!

Saat geç oldu beklememin bir amacı yok, günlerin çok öncesiydi gelmeyeceğini söylediğinde.

Şimdi aşkımızın mumlarından yak bir tane.

Bak o yanan benim!

Titreyen kalbim,

Alevi değil mumun,

Eriyip akansa göz yaşlarım;

Üzülme çok kalmayacağım,

Birazdan biterim..

Akılda sen,yürekte acı olunca,ne kalem rahat duruyor ne sayfa.Bak gördün mü

sevişip aşkı doğurdular yine

Bir şiirle başlamıştın sen yine öyle bitiyorsun işte,satır satır.

Eve nasıl geldim hatırlamıyorum desem yalan değil.Kapıyı anacığım açtı yüzüme baktı,anladı her hal seni sordu iyidir dedim inanmadı,bir daha sordu

ağladım;ağladı.

Göz yaşlarımı sildi,bende onunkini.

Sen yalnız beni değil anamı da ağlattın!

Sarıldık ne zaman ayrıldık bilmiyorum..

Yazdı geldin;

Kıştı gittin!

Kalbime kar yağdı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

biliyorum sende seviyorsun

yanarım yanarım

haylaz bir çocuk gibisin

seni sevmeye doyamamki

bir çiçek gibi beslerim sevgini

sensizik yakar yakar kalbimi

 

hırçın dalgalar gibi olsanda

yinede gel gecelerin prensi

ben halen bıraktığın yerdeyim

olmadı olmadı yapamıyorum

 

hayallerimizi unutamıyorum

aşkmı bu sensiz yapamıyorum

seni elimden aldı asi geceler

biliyorum sende seviyorsun

 

duyulmaz sesin sedan yar

seni aldı elimden imkansızlık

yanarım yanarım yar yanarım

kaderin elinde küle dönerim

 

yaşamakmı ölmekmi sensizlikmi

hangisi daha beter rüzgar olsa

savursa beni dört bir diyarlara

bir parçam kavuşurmu sana yar.........

 

 

 

yaşıyorsam elbet bir nedeni var

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aşk,İş İlişkileri ve Modern Zamanlar

''Hoşçakal sakin kafam

 

Hoşçakal kanaatkâr ruhum...”

 

Bilin bakalım Shakespeare ne zaman söyletir bu sözleri Othello’ya?

 

Ülke yönetmeye kalkışmadan biraz önce mi?

 

Ticarete girip hesapları karıştırdığında mı?

 

En yakın dostlarının ihanet ettiğini anladığında mı?

 

Hayır! Hayır!

 

***

Aşk kapıyı çaldığında böyle seslenir Othello.

 

Çünkü bilir; aşk hem çok ateşli hem çok kırılgandır.

 

Sanıldığının aksine huzurla değil, huzursuzlukla kardeştir.

 

Ve aşk mutluluk değildir; âşık olunanın varlığından mutlu olmaktır.

 

Peki modern insan nasıl?

 

Biliyoruz... Onca “kendiyle barışık olma” arayışına; parayla saadet satın alma kültürüne; Ferrarisini satıp bilge olma gevezeliğine karşın modern insanın ne kafası sakin, ne de ruhu kanaatkâr!

 

Ne zihni durmak biliyor modern insanın, ne de ruhu doymak!

 

O halde... Shakespeare’in ünlü kahramanı gibi hepimiz âşık mıyız?

 

Kalplerimizdeki bu bitmek tükenmek bilmeyen kımıltı, aşk yüzünden mi?

 

Bir bakıma, evet!

 

Ama durun, durun...

 

Öyle değil. Othello gibi değil yani...

 

Modern insan âşık ama işine âşık!

 

Şunları bir düşünün bakalım.

 

Yoğun arzu, tutku ve bağlılık, kalp kırıklıkları, mutluluk ve mutsuzluk med cezirleri, kuşku nöbetleri, ateşli sayıklamalar...

 

Bütün bunları modern insan nerede yaşıyor?

 

Çalışma hayatında yaşıyor daha çok.

 

Sevdiği tarafından terk edilmeyi kaldırabiliyor ama iki yıldır beklediği terfi gelmeyince kendini “terk edilmiş” hissedip yataklara düşüyor.

 

Geceleri uyuyamıyor; aklı hep işinde oluyor; işiyle sevişiyor.

 

Tatminsizlik bütün ruhunu sarıyor, bütün eylemlerini yönetiyor.

 

Kıskançlıklar, kuşkular, hayal kırıklıkları deseniz... Neredeyse hepsi işiyle, işyerindekilerle ilgili.

 

***

O halde gerçek aşka ne kalıyor?

 

Hadi aşkı da geçtik ama aşka benzer flörtlere; içinde bir parça aşk olsun diye adaklar adadığımız ilişkilere ne kalıyor?

 

Pek bir şey kalmıyor.

 

O durumda kimse kimsenin kafasını bozmasın; çok “arıza” çıkmasın isteniyor. (Oysa aşk başlıbaşına “arıza”dır, bu dünyaya başka bir dünyadan “emanet” ciddi bir uyumsuzdur; tersini söyleyen yalancıdır.)

 

Acaba aşk şarkılarına, aşk şiirlerine vurgun fakat kendini üstünkörü flörtlerin; akılcı beraberliklerin; “seviyeli” evliliklerin sakin denizlerine bırakmayı tercih eden insanlar olmamızın nedeni bu mu?

 

Enerjimizin başka bir alanda tükenip gitmesi mi sebep?

 

***

Aşk meşk denilen şey, kabul edelim ki çoktan işten arta kalan zamanlarımızda hoşnutluk-haz-kafa dinleme-eğlenme kaynağımız olup çıktı.

 

Ağır rekabete dayalı iş hayatı ve başarı kültürü içimizdeki binlerce yıllık “ateşi” yavaş yavaş kendi alanına çekiyor.

 

Şiirler direniyor bir tek!

 

Ama dikkat edin; şiir sevgisiyle dalga geçen “akılcı”lar da çoğalıyor.

 

Şarkılar direniyor bazen.

 

Ama damardan şarkıları hor gören; müziği oyalanma vasıtası olarak değerlendirenlerin alaycılığı baskın çıkmaya başlıyor.

 

***

Tablo açık.

 

Ekonomi global, aşk git gide yerel.

 

Arzular zengin ve dizginlerinden kopmuş, aşk yoksul ve zincirlenmiş.

 

Hayat genel, aşk istisna.

 

Herkes yalandan bilge, aşk hâlâ deli divane.

 

Göreceğiz bakalım, ne olacak sonu(muz)?

 

Alıntı

Haşmet Babaoğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Baharda Başlayan (4 )

 

 

Meleklerin uçtuğu saatlerde gel

Azrail yola çıkmamış olsun

Aşkın varsa eğer bir meleği

Kabul ederse sadece bir dileği

Ne zor durumlara gireceksin

Sana bağışladığımda ne istediğini

 

Şimşek çakıyor, ve gök gürültüsü

Bana aynadır gözlerin

Sırdır dudakların

Uzakların sesini getirmeni bekliyorum

İki karşı kıyıda buluşamayan ellerimizi sesimiz birleştiriyor

Bana doğru gelmeyi denesen

Korkularını dinlemesen

Çünkü baharda günah yazılmıyor hanene

Aşk serbest düzen

Seni üzen her şeyi bahar saklıyor

Bahara güven

 

 

Uzaktaki bir kentin akşamında saklanıyorsun

Gecelerinde hiç yalnızlığı tatmıyorsun

Lakin içmek geliyor içinden bir damla da olsa sarhoş olup

Aşkın getirdiği lezzeti anlatmak

Sen hiç unutmadın ki aşkı

Aşka boyanmış ne varsa ruhunda

Aşka aşık olan bir kızla yaşadığında

Daima canlı olmalı gözlerin

Ve heyecanlı yüreğin

Kikir kikir kikirdeyen sen

Ne mümkün rüzgarına yetişmek

Daha dün tırmandığın dalların tepesinden inememişken

Nasıl tutabilirim o kadar yüksekteki saçlarını

 

Söylenecek o kadar çok söz var ki

O kadar an var ki yaşanacak

Hayallerime insan ömrü yetmez

Geciken hayallerim mi ömrüme yetmeyen

Yoksa sen misin

Beklenmeyen bir anda çıkıp geliveren

Yediveren güllerin arasından

Her mevsim taze bakan gözlerinden dökülen ümidi topluyorum

Senden istediğim anları verecek gibi sözlerin

Sonra vazgeçecek gibi gülüşün

 

Bahar başımın tatlı belası

Baharda başlayan ne varsa hayal

Yarın yine kendime uyanacağım

Hiç olmazsa anılarımda kal…

 

Oğuzkan Bölükbaşı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yanmak Donmaktır

 

Artık resimlerin yetmiyor

Özleminin hayalini kurmaya

Yaşanmamışlıkları bırakıp gittiğin günden beri

Ne çok zamanım varmış uyumaya dedim yokluğunda

Gizlice söylediğim aşk dolu sözleri de boşalttığım ruhunu anlamadan

Geldiğin yollarda gözümü bıraktın

Issız

Sessiz

Ve sensiz artık rüzgârları kentin

Ben biliyorum

Gittiğin yeri de kendine benzettin

Hep bahar

Bilseler bıraktığında hep hazan

Sen olmasan

Hayalini kurduğum başka bir an

Bu kadar içimi yakar mıydı?

 

 

Yanmanın donmak olduğunu sen öğrettin bana

 

 

Oğuzkan Bölükbaşı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öyle

 

 

Sanma ki

Sana baktığımda

Aklımdan aşklar gelip geçiyor...

Sana bakınca

Kendimi soyut bir aynada

Seyrediyor gibiyim...

Nasıl ki karşılıklı iki ayna

Çoğalıp gider...

Öyle...

Sırtımda bir şüphe küfesi

Sürüyorum...

Tam ıssızlığımın kavşağına gelince

Sanma ki aklımdan

Aşklar geçiyor.

Kendimi kendimden sıyırıp

Sarılıp

Doyasıya öpmek istiyorum

Nasıl ki karşılıklı iki ayna

Çoğalıp gider

Öyle...

 

Fikret KIZILOK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
Öyle

Sanma ki

Sana baktığımda

Aklımdan aşklar gelip geçiyor...

Sana bakınca

Kendimi soyut bir aynada

Seyrediyor gibiyim...

Nasıl ki karşılıklı iki ayna

Çoğalıp gider...

Öyle...

Sırtımda bir şüphe küfesi

Sürüyorum...

Tam ıssızlığımın kavşağına gelince

Sanma ki aklımdan

Aşklar geçiyor.

Kendimi kendimden sıyırıp

Sarılıp

Doyasıya öpmek istiyorum

Nasıl ki karşılıklı iki ayna

Çoğalıp gider

Öyle...

 

Fikret KIZILOK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

önce özür..... karçiçeği_m..tabi yalnışlıkla oldu bu .acemilik .şiirler beni kopardı ... .sonrası malum.

 

 

" senden uzakta hep bir şeyler eksik

gönlümde derman yok,inan bir nefeslik

ne bir avuntu nede biraz ümit

ne yaptın bana, nedir bu sezsizlik.

içimde bir şey acıyor sen gelince aklıma herşeyi

yerine sevemem

razıyım yapayalnız tükensin yıllarım ama

yerine sevemem

olmuyor denedim yine de yerine sevemedim herşeyi"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşte gidiyorsun

Merdivenlerde bir ölüm sessizliği

Kül rengi yağmurlar sokaklarda

Üzerinde en çok sevdiğim ceketin

En acısı

Unut gitsin der gibi ıpıslak kirpiklerin

Ve ilk defa

Bu kadar aceleci

Ellerin ayakların gözlerin

Söylenecek ne varsa bitti -doğrudur-

Artık bu saatler

Kanadı kesik bir sevdanın

Kalemi kırık bir aşkın

Ve sayfaları yanık bir romanın sonudur….

 

İşte gidiyorsun

Ellerinle açtığın bütün kapıları kapayarak

Hayat verdiğin odalardan gölgeni de alarak

Ve sürgüne verip bütün düşlerimi

Dağ gibi bir adamı yakarak

Anlıyorum bu suskunluk

Bir aşkın açılmamış son mektubudur

Geride bıraktığın

Saksıda bir gelin çiçeği

Masada küskün bir anahtar

Yüreğimde parmak izlerin

Ve cevapsız yüzlerce sorudur

 

İşte gidiyorsun

Dikerek gözlerime o mağrur bakışlarını

Yıllardır düşlediğin zaferi kutlayarak

Ve masum bir veda gibi sokulup

Ellerinle yüreğimi parçalayarak

Tarihte bugün

Aylardan Eylül

Günlerden hüzün

Saatlerden ondur

Sen kazanmayı

Ben kaybetmeyi seçtim

Anlıyorum

Bu ikimiz için artık sondur

 

İşte gidiyorsun

Ve biliyorsun

Birazdan sol yanıma düşeceğim

Yaramın olduğu yana

Vurduğun yere yani

Ne de olsa ayrılık acıdır zordur

İşte karşında

Ağır yaralı bir adam

Bir avuç gözyaşı

Ve ihanet makamında bir şarkı

Suç mahallinde

Senden kalan son delil budur

Git hadi git vazgeçilmezim

Şunu bil ki

Dünyada bütün mezarlıklar

Senin gibi vazgeçilmezlerle doludur…

 

Ahmet Selçuk İLKAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MEçHULLERDEYİM

BAZEN SENİ UZAKTAN SEYREDİYORUMDA

SORUYORUM KENDİME

EVET NEYDİ BENİ SANA BAĞLAYAN

NEYDİ GECELERİ AĞLAMAMA SEBEP OLAN

İçİMDE TARİFSİZ AMA GARİP ACI

ACI AMA BAZENDE ZEVK VEREN

BENİ KENDİ DÜNYAMA MECNUN EDEN

VARMIYDI ACABA SENİ BENİM KADAR SEVEN

NOLURDU Kİ SENDE BENİ SEVSEN

SANA GÜLÜMSEDİĞİMDE EN AZINDAN TEBESSÜM ETSEN

SANA GÜNÜMÜZÜN MANEVİ OLAN EN DEĞERLİ DUYGUSUNU BIRAKIYORUM

KARŞILIKSIZ SEVMEYİ

BU DUYGU HERKESE BESLENMEZ

BESLENEN KİŞİ DEĞER BİLMEZ

GİTTİĞİM YER SANA UZAK KALIYO

MEçHULLERDEYİM ADRESİ KİMSE BİLEMEZ

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Yangın Yangın bakışların

Saçların rüzgar rüzgar

Savur alevini yansın

Gözlerime konan turnalar

 

Sen hiç mi bahar görmedin

Yüreği aşka boyun eğmedin

Beni kovsan gitmem derdin

Yavan; kokusuz yalancı !

Şehirde ezgimiz yandı gittin

Deva bulmam, gözlerime değdin

Şimdi kupkuru bir çöl gibi sözlerin

Yaban Kokusuz yalancı!

 

Sana geldim Sona

Sen de yeryüzüdür gökte bulan

Ey Suların sonsuzluğu

Bakışlarım demir atsın gözlerinin limanına

Fırtınalara yorgun yüreğim ; Sana

Bütün Sabahlarım sesinde ağarsin

Keder tırmanmasın yüzüme bir daha;Sarmaşık gibi;

Öpüşlerin damlasın çöl dudaklarıma

Biliyorum; Yüreğim durgun sudur; dindiğim

Korku kıyılarımı sildiğim

Sana geldim

Sustum ve yumdum

İki damla ateş düşürdün gözlerime

Al uslandır korsan bedenimi

Gece kanat çırpsın parmaklarımda

Birbirimizden kaçıracak yerimiz kalmasın

Birleşsin yağmur soylu ellerimiz

Bırak öpüşlerim ağzını kapatsın

Uzun uzadıya susarak kalalım birbirimizde

Sabaha söyleceyek Söz bırakmayalım

Köpekler gibi havlayan acılarımız sussun

Sevda çözmesin kendini bizden

Sularca gülüşelim

Yüreğim alıkoysun gitmelerimi

Sona geldim Sana !!

 

 

En Kaynar su bile olsan

Ateşimi söndürürdün

Yüreğine bir sorabilseydin

Bu zulümü bitirirdin!

 

Yangına el olalın

Umutları od olur

Bir ömür yangınsız sevda

Yanar yanar kül olur

 

Sen hiç mi bahar görmedin

Yüreği aşka boyun eğmedin

Beni kovsan gitmem derdin

Yaban kokusuz yalancı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Acı Şiir

 

 

Bir yerleriniz yaralanmıştır mutlaka, ya düşmüşünüzdür çocukken, ya da incinmişinizdir aşıkken

 

Kapanmaz sandığınız ne yaralar kapanmıştır

Durmaz sandığınız ne kanlar pıhtılaşmıştır kabuk bağlayıp

Hani efkar bir sis gibi çöktüğünde başınıza

Bir yüz ararsınız

Tüm yüzlerle yerdeğiştiren gözlerinizde

Yaranızı kanatan

Hep ağrıyan yerinize değmek istercesine

Mazoist bir duygu çöreklenir beyninize

İşte o zaman

Yalnızlığın atlıları

Boşanıp dizginlerinden

Karanlıkları getirirler doludizgin

Bir dönülmez sefere çıkar düşünceler

Tozduman içinde göz gözü görmez

Ve anlaşılmaz sesler

Çıkararak

Bağırarak

Haykırarak

Duyulmak istersiniz

Duyulmazsınız

Kanayan yerleriniz görünmez karanlıkta

Yalnızsınızdır yalnızlıkla

Yüzler silinir

Acılar diner

Gün ışır

Yorgun bir gecenin sabahına

 

Yaşananlar zamana karışır

Ve insan yeni acılar için

Geçmiş acılara alışır.....

 

Oğuzkan Bölükbaşı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.