Φ YARASA Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 İyi de ben burada "İsrail ne iyi yapıyor, Filistinlileri ne güzel öldürüyor" diyen, Süheyla da dahil hiç kimse görmedim. Onun ve benim yaptığımız, yaşanan vahşetin nedenlerini görmeye çalışmak. Sevgili demirefe, bir vahşetin nedenlerini ortaya koymak o vahşeti haklı yada masum kılmaz, kılamaz. Kaldı ki, nedenlerini araştırdığımızda elle tutulacak hiç bir tarafları yoktur... Bu bir insanlık suçudur ve ispatlanmmıştır. İsrail bunu daha doğru dürüst yalanlayamaktadır bile. En fazla "hatalı vurduk" derler... Bence bu konuda tartışırken "kutsalların" da tartışılması gerekmektedir: kutsal topraklar... Ve bu "kutsalların" getirilerinin, ABD gibi bir güç tarafından karakol şeklinde kullanılabilecek bir pozisyon yaratmasını: büyük proje... Bence olay ne Filistin ne de İsrail'in güvenlik sorunu değildir. Bu işin bahanesidir. Hamas gibi taşlı sopalı bir örgüt, güçlü İsrail'i tehdit edemez... Etse bile İsrail'in yaptıklarını haklı çıkarmaz... Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Bayılmasanız da ayılsanız daha iyi olur. Dünyada kabul edilmesi çok zor, hazmedilmesi daha da zor çok acıtıcı gerçekler var ne yazık ki... Fakat bu dünyayı bu şekilde ne biz yarattık, ne böyle yaratılsın diye sipariş verdik... Nedensellikler bizim burada olmamızı gerektirdiği için buradayız, siz, ben, onlar ve hepimiz... Yapma yahu, Hiç bir nedensellik hiç bir mazeret beşikteki,okuldaki ambulanstaki çocuğu vurma hakkını vermez kimseye.. Bizmi anlatamıyoruz yoksa sizmi anlamıyorsunuz?Yada işinize geldiği gibimi davranıyorsunuz? Arkadaşım,mevzu ne olursa olsun şu an orada Filistin'de tüm dünyanın gözü önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor. Tüm bu yaşananların yanında kalkıpta bana/bize akıl verir gibi işin diğer tarafını göstermeye çalışmakta neyin nesi ben/biz emin olun neyin ne olduğunu sizden daha iyi biliyoruz... Sahi çok merak ettim küçücük masum çocukların ölümünden daha zor ve acıtıcı olan gerçekler neymiş? Alıntı
Φ bekir Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Selamlar... Uzun zamandır kendimde olmadığım için forumda da bulunmuyordum. Kendime geldim mi? Yok, sanırım biraz biraz daha da uzaklaşıyorum ama bu forumda bulunmamızın en önemli nedenlerinden birinin de kendimizde olmamak olduğunu farkettim dersem herhalde kimseye veya en azından bazılarımıza haksızlık etmiş olmam herhalde... Demek ki neymiş; bazen bir şeyi savunmak için katılıyorsanız foruma kendinizde olmamak hiç de sorun değilmiş... Doğudaki toprak satışıyla işgale uğrayacağımız çünkü İsrail'in de Filistin topraklarını satın alarak ülke kurduğu paralelinde mailler almaktayım bugünlerde. İşgaller, zulümler, haince saldırılar, ölümler kol gezmiyordu değil mi? Filistinliler topraklarını 3 kuruşa sattılar değil mi? Her ne ise; bu vahşetten herkes sorumlu. Şu yukardaki saç.malığı bilgi olarak alanlarda sorumlu. Bugünlerde Filistin'e hareket eden Hakan ALBAYRAK, geçenlerde SKYTürk'te bir programa telefonla bağlandı ve hatırladığım kadarıyla şunları söyledi. Arap Devletlerinden bazılarını suçluyoruz. Pekiyi biz ne yaptık. İsrail o kadar küçük bir toprak parçasına sahip ki; pilotları gelip Konya'da uçuş eğitimi alıyorlar. Savaş silahı satıyorlar bozuk çıkıyor tamiratları için ihaleyi de İsrail'e veriyoruz. Ve en son; Suriye-Türkiye arasındaki mayınlı bölgelerin temizlenmesi ve karşılığında 49 veya 99 yıllığına bu alanların İsrail'in kullanımına verilmesi anlaşması yapılıyor. İğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batıralım (sözü yanlış söylediğini düşündüm ancak bu sözü iki kere tekrarlayınca bu söze özel bir önem atfettiğini düşündüm). Ve daha birçok şey söyledi. Bugünlerde ise bu savaş ve Türkiye'nin bu savaşta takındığı tutumu olumlayan şeyler söylemektedir. Aynı gazeteden İbrahim KARAGÜL'ün bugünkü yazısı da gerçekten okunmaya değerdi. İkisinin de Ortadoğu hakkındaki bilgileri gerçekten onlara özel bir önem vermemizi gerektiriyor. Ey İsrail silahlarının gölgesine sığınanlar! Önce Güney Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine füze atıldı. İsrail hemen karşılık verdi ve bölgeyi top ateşine tuttu. Ancak füzelere kimse sahip çıkmadı. Hizbullah, Lübnan yönetimi ve Hamas reddetti. Lübnan içindeki İran/Suriye istihbarat hücrelerine dikkat çekildi. Ama oyun tutmadı. Ardından Golan Tepeleri'ndeki sınırdan İsrail tarafına ateş açıldığı iddia edildi. Ateş açıldığı söylenen yer, İsrail'in işgal altında tuttuğu topraklardı. Suriye olayı yalanladı. Bu oyun da tutmadı. Dün, Ürdün'den İsrail tarafına iki roket atıldığı öne sürüldü. Bu da doğrulanmadı. Belki bir sonraki aşamada Güney Lübnan'dan yine füze atılır. Golan'dan tekrar taciz ateşi açıldığı iddia edilir… İsrail, bir yandan Gazze'de etnik temizlik yaparken, tehcir hazırlıklarına girişirken diğer yandan sınırlarından kendine saldırı olduğu konusunda ısrarlı bir çaba içinde. Neden? Akla ilk gelen, İsrail'in saldırı altında olduğu, tehdit altında olduğu kanaatini yayarak Gazze'deki vahşeti kanıksatmak. Ama akla gelen sadece bu değil.. İsrail savaşı yaymak istiyor. Hedef sadece Gazze değil. Çünkü böyle bir saldırı için görünürde hiçbir ciddi sebep yok. Altı aylık ateşkese uymayan, süre bitince ateşkesi bozan da o. Bir çok hedefe aynı anda ulaşmak istiyor: Hamas'ı sindirmek ya da zayıflatmak, Gazze'yi yaşanmaz hale getirip insansızlaştırmak ve ciddi bir nüfus hareketliliğinin alt yapısını hazırlamak, savaşı yayarak ABD'yi istemediği bir savaşa mecbur etmek. Önümüzdeki günlerde ateşkes bile bu yönde kullanılacak. Gazze sınırları uluslararası güç tarafından korunacak, Hamas bu güç tarafından denetim altında tutulacak. İsrail ise kendi yoluna gidecek. Tüylerimiz ürpererek, nefretle, acıyla izlediğimiz, avuç içi kadar bir yerin toptan imhası şeklinde devam eden saldırıların, bölgesel bir çatışmaya evrilebileceğini düşünmek hiç de abartı olmayacaktır. Bunu anlamak için bütün ayrıntıları tek tek ele almak gerekiyor. Eğer başarılı olurlarsa, tahminlerimiz de doğruysa ne yapıp edip çatışmaları Lübnan'a sıçratacaklar. Bunda da başarılı olurlarsa Suriye ve İran'a kadar uzatabilecekler. Başaramazlarsa bile amaçları bu. Peki bölge ülkeleri ne yapıyor? Mısır ve bazı bölge ülkelerinin amacı ile İsrail'in bu savaştaki hedefleri ne kadar da örtüşüyor. Onlar Hamas tehdidinin İsrail eliyle ortadan kaldırılmasını istiyor. Kendileri yapamaz, başaramazlar da.. Kendileri bu işe girişirse kitleleri kontrol edemezler. Nasılsa İsrail düşman, nasılsa kitlelerin öfkesini İsrail öfkesiyle bastırıyorlar, nasılsa İsrail de Hamas'ı yok etmek istiyor… Neden olmasın! Alçakça ama son derece zekice bir politika bu. Bir taraftan ağıtlar yakarken, yardım toplarken diğer yandan İsrail'le gizli ortaklık! Bu bölge, yüz yıldır bu yöntemle yönetiliyor. Bu kadar mı? Elbette Hayır… İran İsrail'in en büyük düşmanı. Nükleer güç olursa yapacak bir şey kalmıyor. ABD de İran'la açık bir savaşa ikna edilemedi. Ama bir yıldan kısa bir süre kaldı İran'ın nükleer güç olmasına. Ne yapmalı… Peki İran sadece İsrail'in mi düşmanı? En az o kadar Mısır'ın da, S. Arabistan'ın da düşmanı. Bakın işte bir ortak nokta daha çıktı. Hamas'la başlayıp İran'la devam etmek. Tahran'ın Akdeniz'e uzanan kolunu kesmek. Kimin eliyle, elbette İsrail'in. Bugün bazı Arap rejimleri İsrail'in silahlarının gölgesine sığınmış görünüyor! Ey Ortadoğu'nun insanları, ey sokakları dolduran yüz binler, bunu görmez misiniz! Ey İsrail silahlarının gölgesine sığınanlar! Gazze'deki çocukların kanı üzerinden nasıl bir siyasettir bu?.. İşte bu yüzden Gazze'ye yönelik yıkım, büyük savaşın provası gibi. Bu yüzden İsrailli general “Gazze'de edindiğimiz deneyimi İran'a yöneltmeliyiz” diyor. Bu yüzden aslında ateşkes çabalarının aslı yok. Tam tersine ateşkes olmaması için çalışıyorlar. Mısır'ın ateşkes istediğini kim söyleyebilir? Mısır da İsrail kadar ikili oynuyor ve gerçek anlamda ateşkes istemiyor. Kahire, sadece Hamas'a karşı değil, İran'a karşı da İsrail silahının gölgesine sığındı. İran ve Suriye kilitlenmiş durumda. Bir oyuna getirilmek istendiklerini biliyorlar. Filistin halkı üzerinde bir soykırım uygulanıyor, soykırım üzerinden de bölgesel kriz hesapları yapılıyor. Sabırlar zorlanıyor şu an. Sinir harbi yaşanıyor. Bakalım kim daha sabırlı çıkacak. Her durumda Filistinliler kobay olarak kullanılıyor. Ateşkes pazarlıkları İsrail'in saldırıları durdurmasına değil Hamas'ın Gazze yönetiminin sona erdirilmesine endekslenmiş. Kahire Hamas'a şunu söylüyor: Ya istediğimiz türden ateşkesi kabul et ya da yok ol… Oysa önerinin içeriğine bakınca, ateşkesin kabulünün Hamas'ın yok oluşu anlamına geldiği ortada. Saldırıya onay hatta işbirliği yetmezmiş gibi, ateşkes formülüyle Filistin'i bir kez daha vuruyorlar. Bütün bunlar güne kadar olanlardı, hazırlanan planlardı. Ama 2006'da tutmadı bu hesaplar, bugün de tutmayacak. İsrail, ateş gücüne, binlerce askerine rağmen Gazze'yi teslim alamadı. Almak bir tarafa, merkezine giremedi. Büyük hesaplar tersine dönecek gibi. “Sınırlardan taciz ateşi iddiası” önceleri savaşı yayma planlarıyla bağlantılıyken şimdi geri çekilme bahanesi oldu. Birkaç gün içinde İsrail'in çekilmek için bahaneler ürettiğini görebiliriz. Bakalım bu askeri başarısızlığı nasıl örtecekler? Bakalım yaptıkları katliam ve yıkımı askeri başarı olarak pazarlayabilecekler mi? Batının ahlakı kendinden olana çalışıyor. Öyle sanıyorum ki; Araplar insan olarak görülmüyor. Özellikle askerlerin gözünde insan olarak gösterilmemek için çaba sarfediliyor. Basit hareketli hedefler. Tavşan avlıyorlar sanki. Tavşan avlamanın dahi bir ahlakı vardır. Birilerinin, bu ölenlerin insan olduğunu hatırlatması gerekiyor tüm insanlığa. BUNLAR İNSAN... Hiç bir insan ellerinizde can çekişirken birşey yapamamanın verdiği ezikliği hissetiniz mi? Hergün Analar, çocuklar, kadınlar, erkekler can çekişiyor. Yavaş yavaş ve bazen bir anda ölüyorlar. Bu zulmün içinde ölümü bekleyen kurbanlık koçlar gibi geçip karşısına piknik yapıp fotograf çektiren insanları kim/hangi saikle savunmaya çalışıyor. Yok edilmeye çalışılıyormuş İsrail'de...Bakın bakalım kim yok edilmeye çalışılıyor... ORADA ÖLENLER İNSANDIR...TEK FARKI ANNENİZ/KARDEŞİNİZ OLMAMASI...AMA ORADAKİLERİN HEPSİNİN ANNESİ/BABASI/KARDEŞİ ÖLÜYOR...BU ÖLÜMLER ELBETTE BİR ŞEKİLDE GERİ DÖNECEKTİR... İNNE LİLLAHİ VE İNNE İLEYHİ RACİUN...KİMSE HESAP SORMAYACAKSA DA HESAP SORACAK OLAN VAR... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 vahşetin nedenlerini ortaya koymak o vahşeti haklı yada masum kılmaz Kılar diyen? Şimdi ben burada laf niye illa kuyruğundan anlaşılmak istenmekte ısrar ediliyor anlamış değilim. suheda_ sanki "çocukların ölmesi de neymiş, daha ne acılar var, çocuklar varsın ölsün, ne çıkar ki?" demişim gibi konuşuyor. Öbür suçlamalara elli kere yanıt verecek halim yok da, yalnız konu ile pek önemli bir ilişkisi olmasa bile şu nizami-gayri nizami harp konusuna değinsem iyi olacak galiba. Yani bunda bu kadar abartacak, kurmay bilgisine başvuracak kadar filan bir durum yok. Siz futbol maçı yapmak niyetindesinizdir ama, karşı taraf topu taç çizgisinin dışından çevirip oyunu sürdürmekte, kasıtlı tekmeler atmakta ve topu eliyle düzeltmektedir. Siz nizami oynamak isteseniz de oyun nizami gitmemektedir. Benim söylediğim sadece buydu. Bu konuda askeri teknik bir tartışma başlatmayı hiç düşünmemiştim doğrusu... Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Kılar diyen? Elbette ki demiyorsun ve demezsin de... Ancak burada yazılanlar (özellikle önceki yazılanlar) bunun gayretindeymiş gibi geliyor. Her neyse... ben şunu sormak istiyorum buradaki arkadaşlara: Bu ve benzeri katliamları, dini amaçları ya da korunma güdüleri sonucunda müslüman kesimler yapmış olsalar idi tepkileri ve yazacakları ne olurdu acaba? Örneğin bu olaya karşı müslümanlar bir cihad çağrısı yapıp (ki Ladin yapmış) gayrimüslim toplumlara saldırsalar ve katliamlar gerçekleştirseler ne gibi bir tepki yazısı okuyacaktım merak ediyorum. Bu sorularım, düşüncelerini iyi bildiğim sana değil demirefe. Ben kendi adıma fikrimi söyleyeyim yinede: Her ne adına olursa olsun, sebebi ne olursa olsun tartışmaya gerek kalmadan kınanması ve engellenmesi gereken olaylardır... Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Elbette ki demiyorsun ve demezsin de...Ancak burada yazılanlar (özellikle önceki yazılanlar) bunun gayretindeymiş gibi geliyor. Her neyse... ben şunu sormak istiyorum buradaki arkadaşlara: Bu ve benzeri katliamları, dini amaçları ya da korunma güdüleri sonucunda müslüman kesimler yapmış olsalar idi tepkileri ve yazacakları ne olurdu acaba? Örneğin bu olaya karşı müslümanlar bir cihad çağrısı yapıp (ki Ladin yapmış) gayrimüslim toplumlara saldırsalar ve katliamlar gerçekleştirseler ne gibi bir tepki yazısı okuyacaktım merak ediyorum. Bu sorularım, düşüncelerini iyi bildiğim sana değil demirefe. Ben kendi adıma fikrimi söyleyeyim yinede: Her ne adına olursa olsun, sebebi ne olursa olsun tartışmaya gerek kalmadan kınanması ve engellenmesi gereken olaylardır... Ben kendi adima, dünyanin neresinde olursa olsun Türkiye'de bile benzeri olsa insanlarin rengine, dinine ve milliyetine bakmadan zulme karsi olurum ve öylede davramdim bu güne kadar. O yüzden de buradaki bazi arkadaslar yerine göre beni vatanhaini bile ilan etmislerdir, ama etsinler, tin demez. Israil'de bile ufakta olsa bir muhalefet var ve bu muhalefet aciktan Israil devletini ve ordusunu hem elestiriyor hemde derhal Gazze'den cikmasini istiyor. Eminimki o Israil'lli vatandaslarda aynen bizler gibi digerleri tarafindan vatanhaini ilan edilmislerdir. Diger taraftan burada Israil'in Filistin'lilere karsi yapmis oldugu zulme karsi oldugunu yazan arkadaslarin büyük cogunlugu Filistin'lilerin müslüman olusundan Israil zulmüne karsi olduklarina inaniyorum. Filistin'liler müslüman olmamis olsalardi ne Arap ülkelerinde nede Türkiye'de böyle büyük tepkiler gelirdi. En basit örnegi, Amerika Güney Amarika ülkelerinde cuntalari destekleyerek halka zulüm yaptiginda veya Vietman savasi döneminde ve hatta Güney Afrika'da siyahlarin vermis oldugu bagimsizlik mücadelesinde yasadiklari insanlik disi zulmlere ülkemizde sadece bir kesimden tepki gelmistir. O tepkiyi yapanlarda her zaman oldugu gibi devrimci ve demokrat insanlardir, cünki onlar icin zulmün dini, rengi ve milliyeti olmaz. Dini ön planda tutanlar sadece kendileri icin önemli olan müslüman toplumlara destek vermislerdir. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Dünyanın neresinde, kimle kim arasında geçiyorsa, tüm savaşların bir an önce durması gerekir. Bunun dışında hiç kimsenin farklı bir söylemi olamaz. Hiç bir savaş bitmesin, sürsün diye bir söylem olamaz. Ancak bu söylemler savaşı durdurmaz. Savaşların nedenleri vardır ve bitmesinin de nedenleri olacaktır. Fakat bitirecek nedenler, başlatan nedenlerden kesinlikle çok daha karmaşıktır. O yüzden başlatmak kolay, ama bitirmek zor... Öyle ki bazen savaşı bitirecek tek neden, ancak savaşacak kimsenin kalmaması olabilir... Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Savaşların nedenleri vardır ve bitmesinin de nedenleri olacaktır. Sevgili demirefe, Düşündüm de, savaşların nedenselliğini (sonuçlarından ya da bitme nedenselliklerinden ayrı olarak) düşündüğümüzde başlamalarını engellemek için çözüm üretmek neredeyse koca bir "0". Bu olsa olsa yeni ve farklı türde ya da farklı sebeplerden kaynaklı savaşlara neden olmaktan başka bir işe yaramayabilir. Savaş terimini canlılar dünyası ölçeğinde düşündüğümüzde canlıların gelişmesinde (örneğin toplulukların büyüme ve yayıması) olmazsa olmaz bir durak gibi görünüyor. Evet, savaşlar olmasın demek ayrı birşey ve buna karşı çıkmak da. Ama ne kadar gerçekçi? Bırakın toplulukların büyümesini, insanlar için düşünce sistemlerinin bile yayılması savaşları kaçınılmaz kılmış. Ne yapmalı? "Deniz yıldızı toplayıp fırlatmalı mı"? Acımasız ca eleştirmek mi lazım yoksa? Ütopik isteklerin kıyısında gerçekliğin penceresinden "savaş olmasın" demek ne kadar gerçekçi? İslamiyet savaşla büyümedi mi? Evet... Hıristiyanlık? ve diğerleri? Ekonomik bunalımlar savaş getirmedi mi? Yeni düşünce sistemleri? Peki teknolojik keşifler? Her bir adım, aynı toplum içinde ufak dereceli çatışmalar bile olsa "savaş" ı getirmedi mi? Her neyse. Anlamsız (en azından şimdilik ve şimdinin psikolojisinin doğurduğu) cümlelerle ne kendi kafamı ne başkalarınınkini karıştırmayım. Doğa mahvoluyor, ama kendi kendini yenileyecektir. Kendi kendine yetiyor ve yetecek de. Şimdilik insanlar da... Ölenlerin, yananların ve parçalananların acısı elbet unutulacak; Sırp ve nazi katliamlarındaki gibi örneğin... Bugün yahudiler, yarın müslümanlar... Ama ateş düştüğü yeri yakıyor işte. Yanan ve yıkılan bir odada alevler arasında korku dolu gözlerin can vermesinin acısını hiç birimiz bilemiyoruz. Bilenler de anlatamıyor, aktaramıyor. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Devletler,cikarlar cercevesinde cifte standartli olmaktalar,eger bu cifte standart ortadan kalkarsa dünyada savas olmaz,kalkmayacagina göre savaslar da hep olacaktir. Savaslara,katliamlara,zulme karsi olabilmek icin önce insan olabilmek gerekir.Rusyada Lenin devrim adi altinda yüzbinlerce Rus insanini katletti,eger devrimcilik bu ise ben bu devrimcilige karsiyim.Simdi belki birileri cikip diyecek ki efendim Türkiye devleti kurulurkende kan döküldü,Yok eger derseniz ki devrimin özünde kan vardir o da baska bir tartisma konusu olur. eger Türkiyede olanlarla Rusyada olanlari nitelik yönünden ayiramiyorsak iki tarih olayinida ayni kategoriye aliriz.Demek ki devrimci demokrat falan bunlar hikayedir önce insan oldugumuzu bilmemiz gerekir. Yani vatanina sahip cikan bir insan ben devrimciyim diyenden daha mi kalitesizdir yoksa devrimciligin iceriginde vatan kavrami önemli olmuyormu. Bir haksizliga tepki koyabilmek icin önce o bilince erismek gerekir.Buda egitimden gecer.Israil'de ki o insancil azinlik yillardir filistin halkina yapilan zulmü ve bu zulmün gerekcelerini bilen azinliktir.Yillardir caresiz Filistin halki dünya kamuoyunun gözleri önünde Israil ugruna katledildi,ve bu katliamlarin sucu yine onlara yüklendi. Gazze'de yasanan katliamlara konulan tepkiyi onlarin müslüman olmalarina endeksleyen zihniyet yanilgi icindedir,önce sunu bilelim,Filistin halkinin hepsi müslüman degildir,iclerinde baska inanclara sahip olanlarda vardir.Insan olan icin, zulme ugrayan birisinin müslüman veya baska bir inanca sahip olmasi degildir terazi.Insan, insanin zulme ugratilmasina karsi olana denir.Savasta yaralanan düsmanini sirtlayip onu biran önce doktora yetistirmek icin cirpinan asker insandi. Daglarda kendisine pusu kuran teröristi yarali diye sefkatle kucaklayip yarasini saran asker insandi.Camiye girerek yarali insana silah atanin insanligindan bahsedebilirmisiniz. Gazze'de veya baska bir yerde ayni sartlarda yasanan her katliam tepkiyi hakeder.Katliamin haklisi haksizi olmaz.Savas ve katliam bunlar ayri seylerdir. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Devletler,cikarlar cercevesinde cifte standartli olmaktalar,eger bu cifte standart ortadan kalkarsa dünyada savas olmaz,kalkmayacagina göre savaslar da hep olacaktir.. . saygilarla Konulari birbirine karistirmayalim lütfen. Sizin anlayisiniza göre Israil devrimcileride vatanhaini oluyor, cünki onlar cogunlugun görüsüne katilmayarak sözüm ona vatanlarini savunmuyorlar. Devrimcilerin tirnagi kadar olamayiz!!!!! Devrimcilik öyle herkesin olacagi bir davranis degil. Devrimcilik insanliktir, kardesliktir, irkciliga ve zulme karsi olmaktir, yoksa ülkemizdekiler gibi vatan kurtarma adina irkcilik , mafyacilik ve cetecilik degildir. Rus carligi size göre daha iyi olabilir ve o yüzden devrimcilere karsi olabilirsiniz. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Konulari birbirine karistirmayalim lütfen. Sizin anlayisiniza göre Israil devrimcileride vatanhaini oluyor, cünki onlar cogunlugun görüsüne katilmayarak sözüm ona vatanlarini savunmuyorlar. Devrimcilerin tirnagi kadar olamayiz!!!!! Devrimcilik öyle herkesin olacagi bir davranis degil. Devrimcilik insanliktir, kardesliktir, irkciliga ve zulme karsi olmaktir, yoksa ülkemizdekiler gibi vatan kurtarma adina irkcilik , mafyacilik ve cetecilik degildir. Rus carligi size göre daha iyi olabilir ve o yüzden devrimcilere karsi olabilirsiniz. Teşekkür ederim dünyahepimizin. İlave edeyim; Devrimcilik insan yararına olmayanın insan yararına değiştirilmesi, karşı çıkılmasınına da en somut bir şekilde, insanca müdahalesi demektir. Bu somutluk'un anlamı; kimi devrimlerin demokratik, kimisinin de sertlikle olabileceği anlamındadır. Örneğin; feodal düzenin, köleciliğin kaldırılması ve karşı çıkanlarla devrimcilerin silahlı mücadelesi gibi. Devrimcilerin önerdiği sosyal düzende ne Filistin ne de İsrail çocukları zarar görmezler. Devrimcilerin mücadelesi bütün dünya insanlarının kardeşliğidir. 1 Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Peki ya Filistinliler? Onlar bir şeyleri değiştirerek bu trajediye bir son verebilir mi?. . (Mustafa Akyol, 31 Aralik, Star Gazetesi) Sürekli çelişkiye düşüyorsunuz. Hem sizde kabilecilik var, çoğulculuk yok diyorsunuz, hem de kendi fikirlerinizi savunmak için o çok karşı olduğunuz dine inanan yani Müslüman olan ve hatta ideolojik anlamda İslamcı olan bir yazardan alıntı yapıyorsunuz. Bu tavrınızdan çıkan sonuç şunlar olmalıdır mantıken: 1-Müslümanların çoğunlukta olduğu Türkiyede kabileciliğin olmadığını, çoğulculuğun olduğunu kabul ediyorsunuz. 2-Müslümanların da mantıklı düşünebileceğini kabul ediyorsunuz. Demek ki, bu iki iddianızdan vazgeçmişsiniz, öyle kabul ediyorum. Aksi halde, tutarsız olursunuz, seçim sizin. Sizden beklediğimiz, BM'nin raporları ile 'İnsanlık suçu' işlediği resmen açıklanmış İsrail faşizmini kınamanız... Yani, anlamıyorum, insan olarak vicdanınızın sesini dinlemek bu kadar mı zor ? Tarih, dinsizlerle dine inananların yada dinlerin kendi aralarındaki mücadelesi değildir. Tarih böyle bir diyalektikle okunmaz. Sn.Suheyla, 'güçlü Yahudi' , 'aptal, zayıf, akıl dışı Müslüman' imajları ile Filistin davasını bir Müslüman-Yahudi çelişkisi gibi göstermek, size Siyonizmin bir hediyesi, bu formattan sıyrılıp objektif ve özgür düşünmelisiniz. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Sürekli çelişkiye düşüyorsunuz. Hem sizde kabilecilik var, çoğulculuk yok diyorsunuz, hem de kendi fikirlerinizi savunmak için o çok karşı olduğunuz dine inanan yani Müslüman olan ve hatta ideolojik anlamda İslamcı olan bir yazardan alıntı yapıyorsunuz. Bu tavrınızdan çıkan sonuç şunlar olmalıdır mantıken: 1-Müslümanların çoğunlukta olduğu Türkiyede kabileciliğin olmadığını, çoğulculuğun olduğunu kabul ediyorsunuz. 2-Müslümanların da mantıklı düşünebileceğini kabul ediyorsunuz. Demek ki, bu iki iddianızdan vazgeçmişsiniz, öyle kabul ediyorum. Aksi halde, tutarsız olursunuz, seçim sizin. Sizden beklediğimiz, BM'nin raporları ile 'İnsanlık suçu' işlediği resmen açıklanmış İsrail faşizmini kınamanız... Yani, anlamıyorum, insan olarak vicdanınızın sesini dinlemek bu kadar mı zor ? Tarih, dinsizlerle dine inananların yada dinlerin kendi aralarındaki mücadelesi değildir. Tarih böyle bir diyalektikle okunmaz. Sn.Suheyla, 'güçlü Yahudi' , 'aptal, zayıf, akıl dışı Müslüman' imajları ile Filistin davasını bir Müslüman-Yahudi çelişkisi gibi göstermek, size Siyonizmin bir hediyesi, bu formattan sıyrılıp objektif ve özgür düşünmelisiniz. Sizin, yaptiginiz yorum mantiksiz. Cunku, ben Islam dinini tenkit ederken hic bir zaman "Tum Muslumanlari" tenkit etmis bir yazim yoktur. Bu sizin cikardiginiz bir netice, benim degil. Sebep... cunku Mustafa Akyolun yazisina cevap vermesini bilmiyorsunuz, bunun yerine beni tenkit ederek, sanki cevap bulmus gibi kendinizi kandiriyorsunuz. Beni degil. Kabileci konusunda, ben sayisiz sebepler verdim. Sebepsiz bu neticeye ulasmadim. Buna mantikla vardim. Kardesim, Ben Musluman Yazarlarin yazilarini okumazsam, nasil bilirim onlarin dusuncelerini? Niye bir insan (Mustafa Akyol) yorum yaparsa, onun ne dedigini red ederim, cunku Musluman diye? Bu ne bicim bir mantik? Iste benim "kabileci konusunda" yazilarim bunu soyluyor. Sizin benden beklediginiz, ben Islami red ediyorum diye, butun Muslumanlari red etmem lazim.... Bu sizin mantiginiz. Iste bu kabilecilik zihniyeti. Benim zihniyet degil! Bu mantiksiz Kabilecilik zihniyeti ile, Alevi, Kurt meseleride devam eder. Cunku birisi Kurtleri destekleyen bir yazi yazarsa, onlara "kurtmusun"? derler... birisi Ermeni meselesi uzerinde ermeni tarafini tutarsa, vatan hayini olur. Sizde gelip "Mustafa Akyol"un yazisini begendigimden dolayi beni ne ilan ettiniz? Bu ne bicim bir zihniyet. Nerden geliyor? Bence Islamdan geliyor. Cunku Islam dini mantiksiz. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Tüm yaşananları İslam dini açıklamak sadece aldatmacadır;tüm yaşananları bir dine mal etmek,haksızlıktır. Aldatmaca ve haksızlığı bir tarafa bırakalım;burada tartışalana gelin beraber bir daha bakalım. Kim,neyi savunuyor?Cevabını verebilecek olan varsa,buyursun... Bırakın geçmişi sorgulamayı,kimin,ne yaptığı bu kadar açık iken. İşgal var kardeşim,yoktur bunun ötesi. Zulüm vardır,çocuklar ölüyor,kadınlar ölüyor...hepimiz alçalıyoruz o ölümlerde. Orada yaşananlar soykırım;nasıl birşey bu Allah'ım...insanlar öldürülüyor,dünya buna seyirci kalıyor.Lanet olsun. Kuran mı öldür diyor...İncil mi,Tevrat mı...? İnsaf ya,ölen de öldürülen insan! Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Devrimciyim diyenlerin Rusyadaki katliamlari DEVRIM ADINA savunanarak Carlik tarafi olanlari insan yerine koymamalari ile baslayan carpik devrimcilik,70 yil insanlara kan kusturdular o savundugunuz devrimciler.Cekoslovakya,Macaristan,Dogu Almanya,Romanya,Polonya,inim inim inletilen insanlar sibirya cöllerinde devrim karsitlarinin cürütülmesi..Stalinin kanli elleri,yani Leninin devrimini savunurken bari insanliktan bahsetmeyin.Proletarya denerek esirlestirilen kölelestirilen makinelestirilen insanlar,Car zamaninda dahami iyidiler tabii ki degil ama devrim yapanlar baska seyler sözvermistiler,sadece kan döktüler.Eger Rusya daki devrim insancil olsaydi insanlar özgürlüge kosmazlardi. Devrimci degil insan olmaktir önemli olan.Benim zevkime uymadi yapalim bir devrim,filancinin rengini sevmedim yapalim bir devrim. Hicbir devirde parti üyesi olmadigindan Sartre,diger yeminli Stalinciler gibi Sovyetler rejimini elestirmek zorunlulugu duymamistir,Daniel Martinet'e verdigi karsilikta,1950 tarihli "Les Temps Modernes"de söyle yaziyor: "Ne partinin üyesi ne de ün yapmis taraftarlarindan olmadigimizdan,Sovyet is kamplari konusunda yazi yazmak bizim görevimiz degildi.Toplumsal önem tasiyan olaylar olmadikca,bu sistemin yapisi üzerinde ki kavgadan uzak kalmakta serbesttik."diyor Sartre! Devrimcilikte muhalefet yoktur,muhalefet ihanet sayilmakta ve ihanet cezasiz kalmamaktadir.Dolayisiyla eger devrim ugruna insanlar öldürülecekse öldürüleceklerdir,bundan kacis yoktur,öldürmem diyemez devrimci.Bunlarin örneklerini ülkemiz cok aci bir sekilde yasadi.Devrimciligin nasil insana karsi kullanildigini bana verilen yanitlarda bulmak mümkündür.Ilk saldiri Irkci olarak yapiliyor,Iste devrimciligi elestirmeye verilen cevaplar bu kadar basitcedir. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Yani şimdi bakın, yine olmadı... Sayın Davut da şöyle bir mantık yürüttü: "Bu Suheyla İsrail'i desteklediğine göre bunun bir açığını bulup eleştirmemiz lazım. Çünkü karşı kampın savunucusu. O halde eleştirilmesi gerekiyor. Dur bakalım ne açığı var, hmmm. Hah, buldum!" Ben bunu daha Suheyla yanıt vermeden söyleyecektim ama, benim savunmama muhtaç olmadığını bildiğim için karışmadım. Yani şimdi siz yaratılan şu ortamı rasyonel buluyor musunuz? Bence çılgınlık! Ellerine oyuncak kaleşnikof verilmiş, yüzleri kar maskeleriyle örtülmüş altı yaşında çocuklar gece vakitleri kanlı bebek maketleri ile ne anlama geldiğini bilmedikleri sloganlar attırılıyor. Bu insanlar çıldırmış! Çocuk psikolojisi diye bir şey rafa kalkmış, resmen kabile zihniyeti ile kin ve nefret dolduruşu yapılıp hasta ruhlar yetiştiriliyor. Savaşlar çok olumsuzdur, insanlık dışıdır, korkunçtur. Çocuklar bundan uzak tutulmaya çalışılır. Toplumsal bir delilik yaşanıyor. Bayraklar parçalayarak, yerlerde çiğneyerek ne elde edilmeye çalışılıyor? Sadece hastalıklı ruhlar tatmin buluyor. Nerede kaldı Atatürk'ün mağlup ettiği düşmanının bayrağını yerden kaldırtması? Bu bir savaş ve her savaş gibi korkunç, acımasız, vahşi. Savaşın iyisi olmaz. savaş bir kez başladı mı korkunç şeyler olur. Bir silahı doğrulturken üç kez değil, beş kez düşünmek gerek. İsrail tarih başlamadan önce varolduğu, insanlık yazılı tarihinden önce kültür yarattığı, devletler kurduğu bir bölgede var olma savaşı veriyor ve bunda kararlı. Bu devlet pılı pırtıyı toplayıp Alaska'ya gitsin diyen, bu amaç için her türlü saldırıyı yapan örgütlerle savaşması çok doğal. Savaş da kötü bir şeydir, savaş bir kez başladı mı, kazanmak için, en az kayıpla bir an önce kazanmak için çok olumsuz şeyler yapılır. Şaka değil bu, iki taraftan biri ölecek. Ölen taraf olmamak için elinde ne varsa kullanırsın. Hamas mı yaman, İsrail mi yaman ortaya çıkması gerekir artık, bundan kaçış yoktur. Hamas elinden geleni yapacak, İsrail elinden geleni yapacak. Savaş böyle bir şeydir... İsrail bu bölgeyi uzun süre kalıcı işgal edecek değildir, çünkü rahat edemez. Sürekli intihar saldırıları olur. İşgal etmek istese zamanında çıkmazdı. O yüzden yine çıkıp gitmeden önce, büyük tahribat ve yıkım yapmaya çalışacaktır. Güney Lübnan gibi. Güney Lübnan'ı çok büyük yıkıma uğrattı, depremden bin beter etti ve bakın bu sayede Hizbullah'tan kardeş dedikleri Hamas'a cılız bir kaç saldırıdan başka destek gelmedi. Halbuki fırsat bu fırsattı. İsrail yine altyapı, üstyapı, ne varsa yerle bir etmeye ve böylece uzun bir süre rahat etmeye çalışacaktır. Ne yazık ki durum böyle ve çok canlar yanacak, çok sivil ölecek daha. Çok üzgünüm ama durum böyle... Bir kaç söz de bacaklarını kaybetmiş Filistinli için ideolojik gözyaşları döken kabile şefi için söylemek isterim. Bizim ne fidanlarımızın bacakları kalleş mayınlarla koptu. Ama kendisi, "sayın" dediği adamın neden olduğu bu kayıpların sayısını "kelle adedi" ile hesaplıyordu! Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Sizin, yaptiginiz yorum mantiksiz. Cunku, ben Islam dinini tenkit ederken hic bir zaman "Tum Muslumanlari" tenkit etmis bir yazim yoktur. Bu sizin cikardiginiz bir netice, benim degil. Sebep... cunku Mustafa Akyolun yazisina cevap vermesini bilmiyorsunuz, bunun yerine beni tenkit ederek, sanki cevap bulmus gibi kendinizi kandiriyorsunuz. Beni degil. :)Güzel kıvırma ama dğru değil. Hiçbir yazınızda 'bazı Müslümanlar', 'bir kısım Müslümanlar' şeklinde bir tamlamanıza rastlamadım. Mustafa Akyol'un yazısını ben daha yeni okudum ve gördüm ki diğer arkadaşlar tarafından çürütülmüş. Şimdi, bir de benim mi çürütmemi istiyorsanız, hay hay! Ama çelişkiniz sürüyor haberiniz olsun. Kabileci konusunda, ben sayisiz sebepler verdim. Sebepsiz bu neticeye ulasmadim. Buna mantikla vardim. Kabileciliğin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Kabilecilikte kan bağı vardır, ortak dinsel inanış vardır. Oysa ki, sizi ve temsil ettiğiniz düşünceyi eleştirenlerin tek ortak özelliği insan olmak, vicdanlı olmak! Yine çelişkili ve mantıksızsınız. Evet, kabilecilikse, biz insanlık kabilesindeniz, siz hangi kabiledensiniz ? Kardesim, Ben Musluman Yazarlarin yazilarini okumazsam, nasil bilirim onlarin dusuncelerini? Niye bir insan (Mustafa Akyol) yorum yaparsa, onun ne dedigini red ederim, cunku Musluman diye? Bu ne bicim bir mantik? Iste benim "kabileci konusunda" yazilarim bunu soyluyor. Sizin benden beklediginiz, ben Islami red ediyorum diye, butun Muslumanlari red etmem lazim.... Bu sizin mantiginiz. Iste bu kabilecilik zihniyeti. Benim zihniyet degil! Ben size reddetmeniz gerekir dedim mi ? Tekrarlıyorum yazdıklarımı, siz o alıntıyı yaparak görüşlerinizi savunma yoluna gitmekle: 1-Müslümanların çoğunlukta olduğu Türkiyede kabileciliğin olmadığını, çoğulculuğun olduğunu kabul ediyorsunuz. 2-Müslümanların da mantıklı düşünebileceğini kabul ediyorsunuz. Bu mantiksiz Kabilecilik zihniyeti ile, Alevi, Kurt meseleride devam eder. Cunku birisi Kurtleri destekleyen bir yazi yazarsa, onlara "kurtmusun"? derler... birisi Ermeni meselesi uzerinde ermeni tarafini tutarsa, vatan hayini olur. Sizde gelip "Mustafa Akyol"un yazisini begendigimden dolayi beni ne ilan ettiniz? Bu ne bicim bir zihniyet. Nerden geliyor? Bence Islamdan geliyor. Cunku Islam dini mantiksiz. İslam dini mantıksız ama İslamcılar mantıklı, öyle mi ? Burdan tutturamadık, Alevi, Kürt, Ermeni meselelerinden vuralım mantığıda güzel olmuş. Ben size İsraili savunduğunuz için Yahudi misiniz dedim mi ? İlla ki, sizi bir şey mi ilan etmemiz gerekiyor yani, bunu mu istiyorsunuz, dediklerinizin doğru olması için ? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Bir de şunu eklemek isterim: İslamcı olarak nitelenen yazarlar İsrail ve Hamas konusunda bazı doğruları mecburen görmek zorunda kalıyorlar. Fakat bu zorunlu doğruyu görmelerinin asıl nedeni, AKP'nin has savunucusu olmaları. İsrail hava sahası çok dar ve eğitim için yetersiz olduğundan, iyi eğitim yapamayan İsrail pilotlarının Konya'da eğitim yapmasının sıkıntısından mecburen doğruları görmek zorunda kalıyor ve yazıyorlar. Fakat asıl dertleri doğruları görmek ve göstermek değil, Filistinliler'e fosfor bombaları atan İsrail pilotlarının Konya'da eğitim yapıyor olmasına mazeret üretmek. Bundan çıkarılacak bir şey daha var: İsrail'in güvenliğinin ne kadar tehdit altında olduğu. Koca bir yarımadada acemi pilotlarınızın güvenli manevra yapacağı kadar bir hava sahasına sahip değilsiniz ve dört yanınız sizi oradan sürmek, yok etmek isteyen, size diş bileyen düşmanlarla çevrili. Bu psikolojiyi anlamaya biraz çabalamak lazım. Eminim bir çok fanatik İsrail askeri, kasıtlı olarak sivil hedef de gözetiyordur, inanırım buna. Kediyi bile köşeye sıkıştırıp tehdit ederseniz, inanamayacağınız kadar canavarlaşabilir. İnsandan tüm hayvanlar tedirgin olur ve tam net bir tepki veremezler. İnsanın nasıl davranacağını kestirmekten acizdirler. Çok iyi davranan ve çok kötü davranan örnekler görmüşlerdir. İnsan tüm hayvanları çelişkiye düşüren ve tedirgin eden bir türdür. Ama ben bir köpeğin köşeye sıkıştırdığı bir kedi gördüm ve kedinin koskoca köpeğe saldırışına inanamadım. Tek kelimeyle korkunçtu. Saldıran artık bir kedi değil, tam bir canavardı. Çünkü köpek, onun için ne yapacağı kestirilebilir ve net bir düşmandı. Ona ne yapabileceğini, onun ne yapabileceğini çok iyi biliyordu. Elinden geleni yaptı ve yaptığı fazlasıyla yetti, köpeği burnundan ciddi biçimde yaralayarak saldırısını püskürttü, canını kurtardı. Gözlerimle gördüğüm bu sahneyi hiç unutmamışımdır. Yine söyleyeyim, bu dünyayı böyle ne biz yarattık, ne böyle yaratılmasını ısmarladık... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 1946 dan bu yana süren işgali gösteren bu haritalar fazla söylenecek söz bırakmıyor. Allah nasip ederse bu konu başlığında yazılanları tek tek okumaya çalışıyorum şu an ancak bu noktada yine duramadım,buraya bir de 1946 dan önce ki haritaları eklemeniz gerekirdi diye düşünüyorum. Tek taraflı bakış olmaz ,olmamalı, tek taraflı tek yanlı İsrail düşmanlığından dehşete kapılmaya başladım.Medyamız, gündemimiz hep tek taraflı. Çocuklar çocuklar,herkes ölen çocuklara inliyor, peki ellerinde silahlar alınlarında bantlar ,vucütlarında bombalarla boy boy fotolarını izlediğimiz çocuklar.. bu çocukları sürekli kullanan, sürekli gündeme getiren, sürekli onları nasıl eğittiğinin kanıtlarını boy boy foto ile gösterenler. Peki onlar?Nazi işaretleri ile ,nazi selamları ile boy boy orduları bu insanların. Bi ağızlara dolanmış İslam düşmanlığı falan.. Peki lanetli kavim diye İsraili,yahudileri yok etmeye ant içenler.. İsraile saldıra saldıra topraklarının %90 ını elinden alanlar, onları çöllere sürenler.O çölleri bereketli topraklara yok olmamak adına çeviren çalışan didinen bir halkın mücadelesi peki.Soykırım kavramının alasını yaşamış bir milletin, bi daha aynı şeye asla tahammül edememek adına ,geçmişini unutmadan güçlenmesi ve mücadelesi peki . Hatta şöyle bir örnek vereyim, ailenizle evinizdesiniz,bir X şahıs geldi ve zorla evinize girdi. Karşınızda X şahıs günlerce size ve ailenize işkence etti.. Ailenizdeki herkes hatta güzel çocuğunuz öldü ama son anda sizi bıraktı gönderdi. Yıllar geçti yaralarınızı sardınız,yeniden bir aile kurdunuz,güçlendiniz,değiştiniz. Derken o adam gibi bir Y şahıs evinizin dibinde bitti. Birebir aynı hal hareketler.Bu kez ilkinden daha başka bir davranışla yaşanabileceklerin önünü kesmek olacaktır ilk işiniz. Hatta gerekirse, o Y kişisini sn ye yok edebilirsiniz.Çünkü bu kez yeni çocuğunuzu kaybedemezsiniz.İşte bu hesap. Adamlar her fırsatta, her tarafta, İslama karşı olmadığını, bunun bir din savaşı olmadığını, bunun hamas a karşı olduğunu vurguluyorlar. Biz ne yapıyoruz, füzeyi ilk kimin nereye gönderdiğini unutup, İsrail in bu savaşını,bir oy mevzusuna bile indirgeyebiliyoruz. Cesareti olan birazda İsrail lilerin sayfalarında dolaşsın, onların kayıtlarından haması bir izlesin.. Youtube olsun face olsun ,her yerde sürü sürü video.. Buyrun bi de onları izleyin. . Peki bu , bu savaşı desteklemek anlamına mı gelir, asla ,dünya üzerinde hangi savaş hangi ölüm olursa olsun, yanlıştır, olmamalıdır. İnsanlar artık bu vahşilikten kurtulmalıdır. ama olmalı meli laflarıyla olmuyor işte. hamas kendi halkını yok ediyor, hoş bunu normalde de bi kaç silahlı kontrol ile yapıyordu, şimdi kendi eliyle değil İsrail eliyle yapıyor. Kısacası,tarihsel yapılanlara ve yaşananlara bakılırsa, koca bir bölge gelişimden uzak tutuluyor, maddi kısıtlılıklarla birlikte gelişimin yerini tamamen gericilik alıyor, o geri zihniyetlerden harıl harıl öfkeli ve saldırgan guruplar oluşturuluyor,böylece onların öyle olmasına destek olanlar,gün gelip onları yok etmeye kalktıklarında, tüm dünya haklılıklarını düşünür pozisyonda oluyor. Bu tanımlama, bana aynadan bildiğimiz başka bir ülkenin gidişatını hatırlattı.Bakarsınız, bi 40-50 seneye kalmaz, bizde birileriyle büyük savaşımıza başlarız.Bakarsınız, bizim içinde haklılık payı kalmaz böyle apar topar öfkeyle kalkıp zararla oturtmalı hallerde.Dış ülkelerde bişey vardır, atıyorum kavga esnasında ağzınıza gelenleri yarıştırıyorsunuz karşınızdakiyle. Bi laf söyledi, pat en sonunda dayanamayıp vurdunuz. Karşınızdaki artık istediği kadar vursun size, ilk dokunan olarak her zaman haksızsınızdır. İşte sanılanların tersine, çoğu ülkeyi susturan bir noktadır belki bu...olamaz mı? son yazdıklarıma istinaden, sırf gün geldiğinde İsrail haklı çıkmasın diye, ben bir İsrail yanlısıyım.. İşte sırf bu savaş bitsin diye, İsrailin içinden çıkan azınlık bir gurup ya da Filistin içinden çıkan bir hamas karşıtı gibiyim. Çünkü onlar çok olsaydı, bu savaş olmazdı. Ve yine yine, bizler PKK yı vurmak için bile Amerikadan aldığımız uçakların beynini İsrail den almak durumundayız. Bunda bile bu adamlara bağımlı olmuşuz. Kendi başına üretimin tamamen yok edildiği ya da edilmesine az kaldığı bu ülkede,bu kadar bağımlılaştığımızı bırakıp, bağımlı olduğumuz ülkelere bi de veryansın etmek, acaba ne kadar mantıklıca geliyor. Hadi yapabiliyorsak bişeyler üretelim, ama artık yapamayacağımız hatta yaptırmayacakları hallerdeyiz. Ve işte bu yüzden ,Gazze nin şimdiki halleri, geleceğimizin aynası pozisyonunda.Ve böyle gidersek, günü geldiğinde kimse bize destek olmayacak zaten. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 İslam dini mantıksız ama İslamcılar mantıklı, öyle mi ? Burdan tutturamadık, Alevi, Kürt, Ermeni meselelerinden vuralım mantığıda güzel olmuş. Ben size İsraili savunduğunuz için Yahudi misiniz dedim mi ? İlla ki, sizi bir şey mi ilan etmemiz gerekiyor yani, bunu mu istiyorsunuz, dediklerinizin doğru olması için ? Islam dinini tenkit etmekle Muslumanlari tenkit etmeyi eşit buluyorsunuz! Bu kabul edilemez... ISLAM: Bildiginiz gibi Islamiyet genel olarak dort esasa dayanir 1 Kur'an 2. Sunnet". Yani "hadisler". 3. "Icma". 4. "Kiyas" Muslumanlar: Benim kanaatimde, Muslumanlar cogunlukla yukardaki esaslari bilmezler. Cogu Kurani bile bilmezler, okumazlar. Okuduklari dualari anlamazlar. Hadisleri de dahada az bilirler .... Bazi bilen olsalarda, yinede kendi "insaniyetlerini" Kurandaki goruslere daha ustun tutup, gayri-Muslimleri hor gormezler. Yani genellikle ben Muslumanlardan hoslanirim, severim. Genellikle insanlari sevdigim gibi, hangi dine mensup olurlarsa olsunlar! Farketmez. Bence, Islam demekle kendisine Musluman diyeni kast etmek buyuk bir hatadir. Dolayisiyle, ben Islami tenkit ederken, Muslumanlari tenkit etmiyorum. Cunku aradaki farki biliyorum. Demekki siz bilmiyorsunuz! Umarim size yardimim oldu! Ayni sekilde, hic bir dinde, Hristiyanlik, Musevilikte ... O dinlerden olanlar ekseriyetle dinleri hakkinda bilgili degillerdir. Dolayisiyle, onlarida Hristiyan ve Yahudi olduklarindan dolayi onyargi yapmak yanlistir! Not: Kabileciginde ne oldugunu bilmiyorsunuz. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Yani şimdi bakın, yine olmadı... Sayın Davut da şöyle bir mantık yürüttü: "Bu Suheyla İsrail'i desteklediğine göre bunun bir açığını bulup eleştirmemiz lazım. Çünkü karşı kampın savunucusu. O halde eleştirilmesi gerekiyor. Dur bakalım ne açığı var, hmmm. Hah, buldum!" Ben bunu daha Suheyla yanıt vermeden söyleyecektim ama, benim savunmama muhtaç olmadığını bildiğim için karışmadım. Sen de karşı kampın savunucusu olarak desteklerini esirgememişsin bakıyorum. Bakalım neymiş: Yani şimdi siz yaratılan şu ortamı rasyonel buluyor musunuz? Bence çılgınlık! Ellerine oyuncak kaleşnikof verilmiş, yüzleri kar maskeleriyle örtülmüş altı yaşında çocuklar gece vakitleri kanlı bebek maketleri ile ne anlama geldiğini bilmedikleri sloganlar attırılıyor. Bu insanlar çıldırmış! Çocuk psikolojisi diye bir şey rafa kalkmış, resmen kabile zihniyeti ile kin ve nefret dolduruşu yapılıp hasta ruhlar yetiştiriliyor. Savaşlar çok olumsuzdur, insanlık dışıdır, korkunçtur. Çocuklar bundan uzak tutulmaya çalışılır. Toplumsal bir delilik yaşanıyor. Bayraklar parçalayarak, yerlerde çiğneyerek ne elde edilmeye çalışılıyor? Sadece hastalıklı ruhlar tatmin buluyor. Nerede kaldı Atatürk'ün mağlup ettiği düşmanının bayrağını yerden kaldırtması? Evet ya, bunların yaptıkları İsrailin yaptıklarını geçmiş, bayrak yakmışlar ( insanlık suçu ), slogan atmışlar ( insanlık suçu ), oyuncak kaleşinkof vermişler ( insanlık suçu )! Şimdiye kadar niye göremedik bunları, valla hiç düşünmemiştik. Bu bir savaş ve her savaş gibi korkunç, acımasız, vahşi. Savaşın iyisi olmaz. savaş bir kez başladı mı korkunç şeyler olur. Bir silahı doğrulturken üç kez değil, beş kez düşünmek gerek. İsrail tarih başlamadan önce varolduğu, insanlık yazılı tarihinden önce kültür yarattığı, devletler kurduğu bir bölgede var olma savaşı veriyor ve bunda kararlı. Bu devlet pılı pırtıyı toplayıp Alaska'ya gitsin diyen, bu amaç için her türlü saldırıyı yapan örgütlerle savaşması çok doğal. Tabii, Hamastan önceki örgütler de İsraili taşla yok edeceklerdi, Hamas da bunu yapacak güçte, anlıyorum. Savaş da kötü bir şeydir, savaş bir kez başladı mı, kazanmak için, en az kayıpla bir an önce kazanmak için çok olumsuz şeyler yapılır. Şaka değil bu, iki taraftan biri ölecek. Ölen taraf olmamak için elinde ne varsa kullanırsın. Hamas mı yaman, İsrail mi yaman ortaya çıkması gerekir artık, bundan kaçış yoktur. Hamas elinden geleni yapacak, İsrail elinden geleni yapacak. Savaş böyle bir şeydir... Savaşı da bilmiyorduk öğrenmiş olduk sayende. İsrail bu bölgeyi uzun süre kalıcı işgal edecek değildir, çünkü rahat edemez. Sürekli intihar saldırıları olur. İşgal etmek istese zamanında çıkmazdı. O yüzden yine çıkıp gitmeden önce, büyük tahribat ve yıkım yapmaya çalışacaktır. Güney Lübnan gibi. Güney Lübnan'ı çok büyük yıkıma uğrattı, depremden bin beter etti ve bakın bu sayede Hizbullah'tan kardeş dedikleri Hamas'a cılız bir kaç saldırıdan başka destek gelmedi. Halbuki fırsat bu fırsattı. İsrail yine altyapı, üstyapı, ne varsa yerle bir etmeye ve böylece uzun bir süre rahat etmeye çalışacaktır. Ne yazık ki durum böyle ve çok canlar yanacak, çok sivil ölecek daha. Çok üzgünüm ama durum böyle... Onun için, kurulduğu günden beri sürekli genişliyor değil mi, 'rahat etmek için' ? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Ayrıca bir yanıt vermeye gerek duymuyorum, Süheyla'ya karşı yürüttüğünüz suçlama mantığı çok temelsiz, bana karşı olanlarda ise "söylediklerini beğenmedim" tarzı var. Bunu bir görüş olarak kabul edemiyorum... Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Islam dinini tenkit etmekle Muslumanlari tenkit etmeyi eşit buluyorsunuz! Bu kabul edilemez...ISLAM: Bildiginiz gibi Islamiyet genel olarak dort esasa dayanir 1 Kur'an 2. Sunnet". Yani "hadisler". 3. "Icma". 4. "Kiyas" Muslumanlar: Benim kanaatimde, Muslumanlar cogunlukla yukardaki esaslari bilmezler. Cogu Kurani bile bilmezler, okumazlar. Okuduklari dualari anlamazlar. Hadisleri de dahada az bilirler .... Bazi bilen olsalarda, yinede kendi "insaniyetlerini" Kurandaki goruslere daha ustun tutup, gayri-Muslimleri hor gormezler. Yani genellikle ben Muslumanlardan hoslanirim, severim. Genellikle insanlari sevdigim gibi, hangi dine mensup olurlarsa olsunlar! Farketmez. Bence, Islam demekle kendisine Musluman diyeni kast ettmek buyuk bir hatadir. Dolayisiyle, ben Islami tenkit ederken, Muslumanlari tenkit etmiyorum. Cunku aradaki farki biliyorum. Demekki siz bilmiyorsunuz! Umarim size yardimim oldu! Ayni sekilde, hic bir dinde, Hristiyanlik, Musevilikte ... O dinlerden olanlar ekseriyetle dinleri hakkinda bilgili degillerdir. Dolayisiyle, onlarida Hristiyan ve Yahudi olduklarindan dolayi onyargi yapmak yanlistir! Benim cevabım, İslamiyeti bu dediğiniz esaslara göre anlayan, kendisine İslamcı denen, Mustafa Akyol ile ilgili, siz yine benim söylediğimi genellleştirirek bana cevap vermişsiniz, olmadı! Not: Kabileciginde ne oldugunu bilmiyorsunuz. Eee, neymiş, söyleyin de, öğrenelim. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Benim birkac arkadasin yazdiklarindan cikardigim anlam,Hamas'in hicbir hakli tarafi olmadigi noktasinda odaklaniyor.Yani Hamas'i secenler ve tüm Filistinliler rahat durmazlarsa,Israil'e tas atmaz veya Kassam raketi atip duvarlari delmezlerse,Israil de onlara saldirmaz. Nasil ki tüm dünya Amerikanin sömürgesiyse,Filistinlilerde Israilin mandasi altina girmelidirler,aksi oldugu toprak istendigi takdirde Israil gazaba gelebilir. Ben böyle anladim,ve ben bu mantigin altinda ne insan hakki,ne cocuk hakki görmekteyim. O zaman daha nicin burada zalimle zulmü tartisiyoruz ki,Yahudiler soykirim yasamis bir toplum olarak soykirim yapma hakkina sahiptir diyinde olsun bitsin.Cocuklar kafalarina kurdele takmis,ellerine odundan tüfek almis elleriyle isaretler yapmis o nedenle ölümüde hak etmisler demeye gelir bu ifadeler.O zaman biz neden Amerikanin Iraki kan gölüne cevirmesine karsi cikiyoruz Amerika oldugu icinmi,ne farki var,Irakta dökülen kanla Gazzede dökülen kanin,ikisindede zorba is basinda degilmi.Yani Saddam Iraki yönetiyorduysa Irak halkinin ölmesimi gerekiyordu? saygilarla saygilarla Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2009 Bir de şunu eklemek isterim: İslamcı olarak nitelenen yazarlar İsrail ve Hamas konusunda bazı doğruları mecburen görmek zorunda kalıyorlar. Fakat bu zorunlu doğruyu görmelerinin asıl nedeni, AKP'nin has savunucusu olmaları. İsrail hava sahası çok dar ve eğitim için yetersiz olduğundan, iyi eğitim yapamayan İsrail pilotlarının Konya'da eğitim yapmasının sıkıntısından mecburen doğruları görmek zorunda kalıyor ve yazıyorlar. Fakat asıl dertleri doğruları görmek ve göstermek değil, Filistinliler'e fosfor bombaları atan İsrail pilotlarının Konya'da eğitim yapıyor olmasına mazeret üretmek. Eh, Mustafa Akyoldan alıntı yapmak bir mantığa oturmuş bu yazdıklarınla, demek ki onun yazdıkları ideolojikmiş. ABD çıkarlarını savunmaya yönelik bir çarpıtma. Bundan çıkarılacak bir şey daha var: İsrail'in güvenliğinin ne kadar tehdit altında olduğu. Koca bir yarımadada acemi pilotlarınızın güvenli manevra yapacağı kadar bir hava sahasına sahip değilsiniz ve dört yanınız sizi oradan sürmek, yok etmek isteyen, size diş bileyen düşmanlarla çevrili. Bu psikolojiyi anlamaya biraz çabalamak lazım. Eminim bir çok fanatik İsrail askeri, kasıtlı olarak sivil hedef de gözetiyordur, inanırım buna. Kediyi bile köşeye sıkıştırıp tehdit ederseniz, inanamayacağınız kadar canavarlaşabilir. İnsandan tüm hayvanlar tedirgin olur ve tam net bir tepki veremezler. İnsanın nasıl davranacağını kestirmekten acizdirler. Çok iyi davranan ve çok kötü davranan örnekler görmüşlerdir. İnsan tüm hayvanları çelişkiye düşüren ve tedirgin eden bir türdür. Ama ben bir köpeğin köşeye sıkıştırdığı bir kedi gördüm ve kedinin koskoca köpeğe saldırışına inanamadım. Tek kelimeyle korkunçtu. Saldıran artık bir kedi değil, tam bir canavardı. Çünkü köpek, onun için ne yapacağı kestirilebilir ve net bir düşmandı. Ona ne yapabileceğini, onun ne yapabileceğini çok iyi biliyordu. Elinden geleni yaptı ve yaptığı fazlasıyla yetti, köpeği burnundan ciddi biçimde yaralayarak saldırısını püskürttü, canını kurtardı. Gözlerimle gördüğüm bu sahneyi hiç unutmamışımdır. Yine söyleyeyim, bu dünyayı böyle ne biz yarattık, ne böyle yaratılmasını ısmarladık... Kardeşim, bana büyük balık-küçük balık hikayesi anlatma. Siyonizm, bir ideolojidir, Yahidilikle aynı şey değildir, Nazizmin eşdeğeridir. Aynı şekilde, Anti-Siyonizm de, Anti-Semitizm ile aynı şey değildir. Anti-Siyonizm de ideolojik bir tavırdır. Bu forumda Hamas iyidir diyen var mı ? Sebepsiz sonuç olur mu ? Şimdi, sen burda Haması köpeğe mi benzettin ? Kedi de İsrail öyle mi ? Öyle görüyorsan, sana başka sorum yok. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.