Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Eee, neymiş, söyleyin de, öğrenelim.

 

“kabilecilik” demek "sizden" saymadığınız olanlarin hakkını göz ardı etmektir. Dahası bu haklara belirli ahlaki ilkeler gereği sahip çıkanlar da "gizlice onlardan biri olmak" gibi suclamaktir. Kurtleri savunana "kürtmüsün" diye sormak, Yahudileri savunanlara "Yahudi Dostu" demek. Iste bu zihniyetle, hakiki bir demokrasi kuramazsiniz!

 

"Insan Haklari" kavramini anlamaniz lazim. Musluman, Yahudi, Hristiyan haklarini ben tanimam. Yalniz insan haklarini ben tanirim. Turkiyede bu cumleyi cogunlukla soylebilirlermi?

 

"Musluman, Yahudi, Hristiyan haklarini ben tanimam. Yalniz insan haklarini ben tanirim."

 

Eger bunu soylemek zor geliyorsa, siz kabileciniz! Bu kadar kolay!

Gönderi tarihi:
O zaman biz neden Amerikanin Iraki kan gölüne cevirmesine karsi cikiyoruz Amerika oldugu icinmi,ne farki var,Irakta dökülen kanla Gazzede dökülen kanin,ikisindede zorba is basinda degilmi.Yani Saddam Iraki yönetiyorduysa Irak halkinin ölmesimi gerekiyordu?

 

Sn.Politika, bu arkadaşlar zaten ABD'nin Irak işgalini de savunmuştu. Bunun tek açıklaması var:

 

'Bazı insanlar için haklı olan değil, güçlü olan haklıdır'

Gönderi tarihi:
"Musluman, Yahudi, Hristiyan haklarini ben tanimam. Yalniz insan haklarini ben tanirim."

 

Eger bunu soylemek zor geliyorsa, siz kabileciniz! Bu kadar kolay!

 

Evet, tüm insanlar için olduğu gibi, 'Filistinli çocukların da en temel insan hakkı olan yaşama hakkını tanırım'

 

Eger bunu soylemek size zor geliyorsa, siz kabileciniz! Bu kadar kolay!

Gönderi tarihi:
Evet, tüm insanlar için olduğu gibi, 'Filistinli çocukların da en temel insan hakkı olan yaşama hakkını tanırım'

 

Eger bunu soylemek size zor geliyorsa, siz kabileciniz! Bu kadar kolay!

 

Niye zor olsunki? Tabii ki

 

"Filistinli çocukların da en temel insan hakkı olan yaşama hakkını tanırım"

 

 

Bu cocuklarin Anneleri ve Babalarida onlarin haklarini biliyorlarmi, onlara "Intihar Ceketlerini" giydirip, lokantalara ve otobuslere binip kendilerini patlattiginda?

Gönderi tarihi:
Niye zor olsunki? Tabii ki

 

"Filistinli çocukların da en temel insan hakkı olan yaşama hakkını tanırım"

 

 

Bu cocuklarin Anneleri ve Babalarida onlarin haklarini biliyorlarmi, onlara "Intihar Ceketlerini" giydirip, lokantalara ve otobuslere binip kendilerini patlattiginda?

 

O çocuklardan biri babasının arkasında saklandığı yerde israil askeri tarafından yaylım ateşi ile öldürüldüğü günü iyi biliyor Filistinli Anne ve Baba lar.

Bu çocuk binlerce öldürülen filistinli çocuktan sadece biri idi.

Ve yine sayıne suheyla Filistinli çocukların yaşama hakkını tanıyor ama İsrail perest'likle...

İntihar bombacılarının yarattığı tahribatı görüyor ama İsrailin öldürdüğü insanları görmüyor ama onlar ta amerika,Almanya,İngiltere,Polonya, vs vs Ülkelerden gelip İsraili zorla vatan yapmak istiyorlar olurmu böyle,değilmi nede olsa Filistinli denilen İnsanlar başka ülkelerden gelmişler ve dinleri,renkleri bizede benzemiyor "GOYİM" canım goyim işte varsın ölsünler,ya İsrailin dediği olacak,Ya yine İsrailin dediği olacak başka yolu yok nede olsa en iyi Arap ölü Araptır,Aynı Amerikalıların yerlilere dediği gibi...

Gönderi tarihi:
Savaslara,katliamlara,zulme karsi olabilmek icin önce insan olabilmek gerekir.Rusyada Lenin devrim adi altinda yüzbinlerce Rus insanini katletti,eger devrimcilik bu ise ben bu devrimcilige karsiyim.Simdi belki birileri cikip diyecek ki efendim Türkiye devleti kurulurkende kan döküldü,Yok eger derseniz ki devrimin özünde kan vardir o da baska bir tartisma konusu olur. eger Türkiyede olanlarla Rusyada olanlari nitelik yönünden ayiramiyorsak iki tarih olayinida ayni kategoriye aliriz.Demek ki devrimci demokrat falan bunlar hikayedir önce insan oldugumuzu bilmemiz gerekir.

 

Lenin ile Stalin'i karıştırmışsın sanırım.

 

Lenin'in ihtilali çarlık rusyası hakimiyeti altında bulunan tüm halkların bir arada yaşıyabileceği umut dolu bir ülke kurdu. Fakat 30'larla birlikte Stalin kliğinin öne çıkmasıyla devrim yön değiştirmiştir. Lenin döneminde yüzbinlerce rus insanının katledildiği ise asılsızdır. Evet Lenin döneminde çok insan ölmüştür. Ancak bu bilimselci'nin söylediği gibi. Yeni düzeni ortadan kaldırıp tekrar çarlık düzenine dönmek isteyen beyaz ordu ile verilen savaşta olmuştur. Yani Cumhuriyet'e karşı, şeyh sait, menemen gibi isyanlardan farkı yoktur.

 

Bakın bugün kafkasyada sovyetleri temsil etmiş ne varsa yok edilmiştir, tüm anıtlar, simgeler. Fakat, Sovyetler yıkıldıktan sonra, rus şehirlerinde, ukraynada, moldovada bile yıkılan lenin heykelleri. Kırgızistan, Moğolistan, Türkmenistan, gibi türki cumhuriyetlerde hala durmaktadır. Çünkü Lenin'in yeri ayrıdır. Bu insanlar Rusya'nın tarihi boyunca sadece Lenin döneminde eşit yurttaşlar olarak yaşama şansı bulabilmişlerdir.

Gönderi tarihi:

atılan bombalar nedeniyle çocukların delirme noktasına geldi

'Gazze'de çocuklar delirme noktasına geldi'

 

Gazze'de çocuklar donuyor!

 

Gazze'de ısınma imkanı yok. Gece hava 1 dereceye düşüyor. Çocuklar donma tehlikesiyle karşı karşıya.

 

 

?BOP ORTADOĞU BARIŞI İÇİN KURULDU?

 

Başbakan Erdoğan, Büyük Orta Doğu Projesi'nin (BOP) amaçları ve bu amaçlar içinde Türkiye'nin üstlendiği görevin belli olduğunu belirterek, BOP?un Ortadoğu barışına yönelik kurulduğunu,

Gönderi tarihi:
Bir de şunu eklemek isterim: İslamcı olarak nitelenen yazarlar İsrail ve Hamas konusunda bazı doğruları mecburen görmek zorunda kalıyorlar. Fakat bu zorunlu doğruyu görmelerinin asıl nedeni, AKP'nin has savunucusu olmaları. İsrail hava sahası çok dar ve eğitim için yetersiz olduğundan, iyi eğitim yapamayan İsrail pilotlarının Konya'da eğitim yapmasının sıkıntısından mecburen doğruları görmek zorunda kalıyor ve yazıyorlar. Fakat asıl dertleri doğruları görmek ve göstermek değil, Filistinliler'e fosfor bombaları atan İsrail pilotlarının Konya'da eğitim yapıyor olmasına mazeret üretmek.

 

Bundan çıkarılacak bir şey daha var: İsrail'in güvenliğinin ne kadar tehdit altında olduğu. Koca bir yarımadada acemi pilotlarınızın güvenli manevra yapacağı kadar bir hava sahasına sahip değilsiniz ve dört yanınız sizi oradan sürmek, yok etmek isteyen, size diş bileyen düşmanlarla çevrili. Bu psikolojiyi anlamaya biraz çabalamak lazım. Eminim bir çok fanatik İsrail askeri, kasıtlı olarak sivil hedef de gözetiyordur, inanırım buna. Kediyi bile köşeye sıkıştırıp tehdit ederseniz, inanamayacağınız kadar canavarlaşabilir. İnsandan tüm hayvanlar tedirgin olur ve tam net bir tepki veremezler. İnsanın nasıl davranacağını kestirmekten acizdirler. Çok iyi davranan ve çok kötü davranan örnekler görmüşlerdir. İnsan tüm hayvanları çelişkiye düşüren ve tedirgin eden bir türdür. Ama ben bir köpeğin köşeye sıkıştırdığı bir kedi gördüm ve kedinin koskoca köpeğe saldırışına inanamadım. Tek kelimeyle korkunçtu. Saldıran artık bir kedi değil, tam bir canavardı. Çünkü köpek, onun için ne yapacağı kestirilebilir ve net bir düşmandı. Ona ne yapabileceğini, onun ne yapabileceğini çok iyi biliyordu. Elinden geleni yaptı ve yaptığı fazlasıyla yetti, köpeği burnundan ciddi biçimde yaralayarak saldırısını püskürttü, canını kurtardı. Gözlerimle gördüğüm bu sahneyi hiç unutmamışımdır.

 

Yine söyleyeyim, bu dünyayı böyle ne biz yarattık, ne böyle yaratılmasını ısmarladık...

 

 

Evvela insanların, haklarında hiçbir malumat sahibi olmadıkları adamlar hakkında konuşmaması gerekir. Bir insan bir gazetede yazı yazıyor diye AKP'li filan gibi düşüncelere sahip olmak da süper...

 

Hakan ALBAYRAK ve İbrahim KARAGÜL'ün belki sayemde birer yazısını okumuş oldunuz. Biri açıklamanın yorumlanmasıydı biri de yazının kendisi. Hasılı; dileyenler ikisinin de yazılarını okuyabilirler. Ancak özellikle Hakan ALBAYRAK'ın yazıları büyük bir önemi hakediyor. Çünkü yazdıklarını yüreğinden yazan bir adamdır. Ve AKP'yi belki herkesten daha çok ve herkesten daha gerçekci eleştiren bir adamdır...Bir daha bilir bilmez yorum yapılmasın lütfen...

 

Gelelim it-püsü meselesine. Kim/kimi köşeye sıkıştırıyor anlamıyorum. Tüm dünyayı tehdit eden bir adam İsrail'in yok edilmeye çalışılması durumunda tüm dünyanın başkentlerine nükleer füze göndermekten çekinmeyeceklerini söyleyen bir adama sahip olan bir ülke mi köşeye sıkışmış. O topraklar nükleer füzeye sahip olan tek ülke mi köşeye sıkışmış. Deir Yasin katliamını yapan bir ülke mi köşeye sıkışmış. Birleşmiş Milletlerin tonlarca kararını şeyine takmayan ülke mi köşeye sıkışmış. Köşeye sıkışmışta sanki bu onun suçu değilmiş de o yüzden sıkışmış.

 

Siz hergün birilerinin analarını, kardeşlerini, bacılarını, babalarını ve tüm dünyaya göstere göstere bir babayı, bir oğulu kurşunlayın, tüm dünyaya göstere göstere bir göstericinin üstünden buldozerle geçin ve ondan sonra da köşeye sıkışmış edebiyatı yapın. Köşeye sıkışmış olan acaba HAMAS olmasın. O topraklar niye HAMAS'ı yarattı. HAMAS'ı doğuran sebep ne...Allah'ın kasabını (bunu anlamayacaklar olabilir/ Şaron'un diğer adıdır İslam coğrafyasında kasap) başbakan yapanları savunmak nasıl bir tutulmadır. Uzlaşmacı olduğu için öldürülen bir başbakana sahip bir ülkeyi köşeye sıkışmış olarak nasıl adlandırıyorsunuz.

 

Köşeye sıkışmışmış. Bölgenin en büyük gücü sayılabilecek İran'a savaş açmak için hergün Amerika'nın kapısını aşındıran bir İsrail'den bahsetmiyoruz sanki. Daha önce ortada hiçbir saldırı yokken böylesi saldırıları gerçekleştirmemiş bir İsrail'den bahsetmiyoruz sanki. Ve dahası o toprakları işgal suretiyle egemenliğine katmamış bir İsrail'den bahsetmiyoruz sanki. Aloooo, İsrail dağdan gelip bağdakini kovandır. Siz diyorsunuz ki; örneğin Amerika gelip Irak'ı işgal etti ve kendi halkını buraya yerleştirdi. Ve bunu yaparken binlerce insanı hunharca katletti ama Irak halkı niye bunlara diş biliyor. Irakta yaşayan (diyelim ki oraya da yeni verilen ad Nabukatnazar olsun) Nabukatnazarlılar yaptıklarında haklıdırlar çünkü sevenleri yok, köşeye sıkışmıştırlar.

 

Hangi köşe, ne köşesi...Yaz köşesi mi; adamlar şortla tavşan avlayıp birde üstüne piknik yapıyorlar. Tavşan dedim kusura bakılmasın. İnsanları tavşan sanıyoruz galiba. Bunun adı düğme yamyamlığıdır. Tek farkı yakıp kül ettiğiniz insanları yemiyorsunuz. Düğmeye bas ve ortalıktı onlarca yanıp/kavrulup/siyahlaşmış şeyler olsun. O yanıp, kavrulanlara insan gözüyle bakmıyorlar çünkü onlar şey...İki bacağı belinin altından kesilmiş bir adam sanki arap değildi de İsrailliydi...O yüzleri kavrulmuş çocuklar İsrailliydi değil mi? O babasının korumaya çalışarak kucağına bastırtığı ve hem babanın ve hemde o çocuğun hunharca silahlara kameraların önünde hedef tahtası yapıldığı sanki Araplar değildi de İsraillilerdi...

 

Neyse, sabah sabah yine asabım bozuluyor...

Gönderi tarihi:

Yürütülen mantıklara hayranım! Arkadaşlar nedensellik böyle araştırılmaz! :) Havanın kapandığını söyleyen, lakabı ördek olan kişiye yağmurun yağacağını, göller oluşacağını ve göllerde ördeklerin yüzeceğini ima etmeye çalışıyor denmez!

 

Ya da daha iyisi daha açıklayıcı bir fıkra anlatayım:

 

Temel'e bir yarışmada bir kitap hediye etmişler. Temel bakmış, kitabın adı "Düz Mantık."

 

"Ne oliyir ki ha bu düz mantuk?" diye sormuş. Kısaca açıklamışlar:

 

"Bak şimdi, senin evinde akvaryum var mı?"

 

"Var."

 

"Demek hayvanları seviyorsun. O halde insanları da seversin. O halde bir karın da vardır. O halde gay değilsin. İşte bu düz mantıktır."

 

"Haa, anladum" demiş Temel. Kitabı alıp çıkmış. Karşısına Dursun gelmiş.

 

"Ula Temel ha o elundeki kitap da nedur?" diye sormuş.

 

"Düz mantuktur."

 

"O nasıl bir şeydur?"

 

"Şoyledur: Senun evunde akvaryum var midur?"

 

"Yoktur." :lol:

 

Temel'in Dursun hakkında vardığı yargıyı artık söylemeyeyim...

Gönderi tarihi:
Gelelim it-püsü meselesine. Kim/kimi köşeye sıkıştırıyor anlamıyorum. Tüm dünyayı tehdit eden bir adam İsrail'in yok edilmeye çalışılması durumunda tüm dünyanın başkentlerine nükleer füze göndermekten çekinmeyeceklerini söyleyen bir adama sahip olan bir ülke mi köşeye sıkışmış. O topraklar nükleer füzeye sahip olan tek ülke mi köşeye sıkışmış. Deir Yasin katliamını yapan bir ülke mi köşeye sıkışmış. Birleşmiş Milletlerin tonlarca kararını şeyine takmayan ülke mi köşeye sıkışmış. Köşeye sıkışmışta sanki bu onun suçu değilmiş de o yüzden sıkışmış.

Sayin bekir'bütün dünya israil´den dünya başkentlerine nükleer füze göndermesinden mi çekiniyor? dünya başkentlerin füzesi yok mu.. yoksa yürürsün..

 

yürüyemiyorsanda Tanri göreve dersin..

 

 

bilmem yaniliyormuyum.

Gönderi tarihi:
Yürütülen mantıklara hayranım! Arkadaşlar nedensellik böyle araştırılmaz! :) Havanın kapandığını söyleyen, lakabı ördek olan kişiye yağmurun yağacağını, göller oluşacağını ve göllerde ördeklerin yüzeceğini ima etmeye çalışıyor denmez!

 

......

 

Hani bize felsefi derslerinde tümdengelim ve tümevarım şeklinde öğretilen mantık kuralları vardır ya.İşte verdiğiniz fıkrayı okuyunca mantık çerçevesinde süzgeçten geçirilen düşüncelere bir daha baktım.

 

Mesela eleştiri getirilen bir Hamas.

 

Tümdengelim veya tümevarım mantıkla "Hamas terördür" gibi bir çıkarıma varabilirsiniz.

 

Ama o çıkarımın mantığında yatan nedenselliği görmemezlikten gelirseniz,yani sadece düz mantık derseniz,işte o zaman mantık içerisinde insanı yok saymış olursunuz.

 

Devrimcler de konu başlığında eleştirilmiş,ama şunu kendi adıma belirteyim;Sosyalizm.öncesinde Komünizm...yanlış yada eksik olan yönleri ile eleştirme hakkı verebilir size.Yalnız şunu tüm yüreğimle söylüyorum;devrimcilerin olduğu bir dünya,kapitalistlerin olduğu bir dünyadan çok daha güzeldir.

Gönderi tarihi:

Yok canım, ne dağdan gelip bağdakini kovması... Dağdan gelseler gene iyi! Bu Yahudilerin Mars'tan geldiğine dair ciddi bilimsel bulgular vardır. İbrahim'in iki oğlundan birinin Arapların atası İsmail, diğerinin Yahudilerin atası İsrail olduğu filan efsane! Yok tabii böyle şeyler... Yahudilerin de Araplar kadar Arabistan halkı olduğu büyük bir yalan. Amerika bu sırrı yıllardır saklıyor. Mars'tan gelen kolonistlerle anlaştı, "bakın yapmayın etmeyin, bizden toprak istemeyin, size biz güzel bir sahil kenarı verelim" dedi, Arabistan'a getirdi. Marslılar da kabul etti. Yahudilerin Mısır'a göç ettiği, oradan kaçıp tekrar anayurtlarına geldiği filan külliyen yalan. Arabistan'da hiç Yahudi devleti olmadı, Süleyman filan külliyen efsane, ne Süleymanı ne Kudüs mabedi, bunlar hep ABD yalanları. Marslıları başlarından atmak için tarihi yeniden yazmışlar.

 

Sallanan zincirli saate dikkatle bakın... Yahudiler yok... Hiç olmadılar... Dünyaya uçan dairelerle indiler... Tekrar Mars'a dönmeliler... Yoklar... Yoklar... Yoklar...

Gönderi tarihi:
Mesela eleştiri getirilen bir Hamas.

Konu Hamas ile kesinlikle sınırlı değil. Hamas daha dünkü olgu. Sözünü etmeye bile değmez. Biri çıkıyor Hamas mı kediye saldıran köpek diyor, biri çıkıyor Hamas'ın elindeki taşlar mı savaş açtı... İşte düz mantık bunlar. Konuyu basit, düz bir iki boyutlu, göz önüne yerleştirilmiş çerçeve içinde ele almalar... Çerçevenin içinde donuk bir kare, yüzüne kan bulaşmış bir masum bebek. Katil İsrail, Filistinden defol...

 

"Hava bulutlandı, galiba yağacak. Sahi, senin evinde akvaryum var mıydı?" (Özellikle tırnak içinde, kimseye değil hitap, sadece atama!)

 

Ha, bir de devrim de karşı devrimleri doğurur. Devrimcilerin dünyası diye bir şey yoktur, dünün devrimi bugünün statükosu olur, değişim hiç durmaz...

Gönderi tarihi:
Konu Hamas ile kesinlikle sınırlı değil. Hamas daha dünkü olgu. Sözünü etmeye bile değmez. Biri çıkıyor Hamas mı kediye saldıran köpek diyor, biri çıkıyor Hamas'ın elindeki taşlar mı savaş açtı... İşte düz mantık bunlar. Konuyu basit, düz bir iki boyutlu, göz önüne yerleştirilmiş çerçeve içinde ele almalar... Çerçevenin içinde donuk bir kare, yüzüne kan bulaşmış bir masum bebek. Katil İsrail, Filistinden defol...

 

"Hava bulutlandı, galiba yağacak. Sahi, senin evinde akvaryum var mıydı?" (Özellikle tırnak içinde, kimseye değil hitap, sadece atama!)

 

Ha, bir de devrim de karşı devrimleri doğurur. Devrimcilerin dünyası diye bir şey yoktur, dünün devrimi bugünün statükosu olur, değişim hiç durmaz...

 

demirefe,

 

işte bu.konumuz yada sorunumuz Hamas değil.Daha öncesinde yaşananlar.İngiltere mandasında ki topraklarda,Nazi Almanyasının kırdığı Yahudilerde.çözüm arayışlarında...

 

 

tüm bunları bilmeden,emperyalizmi anlamadan(emperyalizm,emperyalizm,emperyalizm...lütfen herkes bu olgunun farkında olsun) nasıl sağlıklı sonuçlara varabiliriz ki.

 

bugüne baktığımızda,inanıyorum ki kimse bu yaşananları onaylıyor değil,kimse ölümlere duyarsız kalacak kadar kendini yitirmiş değil.

 

bunu anlamaya çalışmak,tarihte yaşananları doğru okumak...çözüm burada.

 

ama bugün orada insanlar katledilmekte.gerekçesi ne olursa olsun,sivil vatandaş ölmekte.bu saldırıyı olağan göstermek,savunma adı altında haklılaştırmak,orantılı-orantısız güç ile açıklamaya çalışmak;şu an yanan ateşe odun taşıyanlara seyirci kalmak...

 

işte tüm "mak" talarda aranan insanlığı sorgulamak...

 

bugünün özeti..."dün Ali,Veli tarafından öldürüldü;şimdi Veli,Ali tarafından öldürülüyor",daha açık yazayım;ölen de öldürülende insan!

 

Devrimcilerin dünyası değildi kastım;devrimcilerin olduğu bir dünya.

 

Bunları,iki saat içinde ancak yazabildim.devrimci diye başladım;iş yerinde eyleme giriştim.İş arkadaşlarım daha işin ciddiyetinde olmasa bile,halay çekmeye hazır :lol:

Gönderi tarihi:
Devrimciyim diyenlerin Rusyadaki katliamlari DEVRIM ADINA savunanarak Carlik tarafi olanlari insan yerine koymamalari ile baslayan carpik devrimcilik,70 yil insanlara kan kusturdular o savundugunuz devrimciler.Cekoslovakya,Macaristan,Dogu Almanya,Romanya,Polonya,inim inim inletilen insanlar sibirya cöllerinde devrim karsitlarinin cürütülmesi..Stalinin kanli elleri,yani Leninin devrimini savunurken bari insanliktan bahsetmeyin.Proletarya denerek esirlestirilen kölelestirilen makinelestirilen insanlar,Car zamaninda dahami iyidiler tabii ki degil ama devrim yapanlar baska seyler sözvermistiler,sadece kan döktüler.Eger Rusya daki devrim insancil olsaydi insanlar özgürlüge kosmazlardi.

 

Devrimci degil insan olmaktir önemli olan.Benim zevkime uymadi yapalim bir devrim,filancinin rengini sevmedim yapalim bir devrim.

 

Hicbir devirde parti üyesi olmadigindan Sartre,diger yeminli Stalinciler gibi Sovyetler rejimini elestirmek zorunlulugu duymamistir,Daniel Martinet'e verdigi karsilikta,1950 tarihli "Les Temps Modernes"de söyle yaziyor:

 

"Ne partinin üyesi ne de ün yapmis taraftarlarindan olmadigimizdan,Sovyet is kamplari konusunda yazi yazmak bizim görevimiz degildi.Toplumsal önem tasiyan olaylar olmadikca,bu sistemin yapisi üzerinde ki kavgadan uzak kalmakta serbesttik."diyor Sartre!

 

Devrimcilikte muhalefet yoktur,muhalefet ihanet sayilmakta ve ihanet cezasiz kalmamaktadir.Dolayisiyla eger devrim ugruna insanlar öldürülecekse öldürüleceklerdir,bundan kacis yoktur,öldürmem diyemez devrimci.Bunlarin örneklerini ülkemiz cok aci bir sekilde yasadi.Devrimciligin nasil insana karsi kullanildigini bana verilen yanitlarda bulmak mümkündür.Ilk saldiri Irkci olarak yapiliyor,Iste devrimciligi elestirmeye verilen cevaplar bu kadar basitcedir.

 

 

saygilarla

Balon!!!!!!

Istediginiz kadar ugrasin devrimcileri karalyamzsiniz. Onlar ne cetecileri ne derin devleti nede irkciligi desteklerler Türkcüler gibi. Türkcülerin Türkiye devrimcilerini vatanhaini gösterdikleri gibi israilcilerinde Israil devrimcilerini Israil'in Filistin halkina karsi yapmis oldugu zulme karsi durduklari icin vatanhaini ilan ediyorlar. Türkcülerin Filistin halkinin yanindayiz demeleri samimi bir durus degil, cünki onlar genel anlamda zulme karsi degillerdir, olsalardi ülkemizdeki zulme karsida bir durus gösterirlerdi. Oysa Türkcüler ülkemizdeki bir cok sucsuz insanin katledilmesini mesela Hrant Dink'in katledilmesini güya Türk düsmani diyerek onaylamislardi. Bazilari aciktan bir Türk düsmani eksildi diye sevincinden ucuyorlardi. Bir taraftan israil zulmüne karsi geceksin diger taraftan kendi ülkemizde olanlara destek vereceksin. Ne kadar paradoks bir davranis bu Türkcülerinkisi.

Gönderi tarihi:
kesinlikle dostum...devrimcilerin safları belli.

 

:angry: Devrimci aşağı devrimci yukarı!

Nedir bu devrimci? Neyi deviriyosunuz?

Mustafa Kemal bir devrimciydi,

Lenin bir devrimciydi,

Şu an dağda gezen PKK teröristleri de devrimci, Apdullah Öcalan da devrimci,

Karşı devrimciler de devrimci,

Ya İran'da? Sayalım mı daha?

Akşamları bir 35 lik devirenler de devrimci...

Hangi devrimci nin hangi safı belli?

 

Bu kadar yuvarlak ve geniş bir kelime üzerinden tartışma yapılırsa olacağı budur...

 

Size tavsiyem, Mustafa Kemalin devrimlerine sahip çıkın ve onları yenileyip geliştirin.

 

Başka devrime gerek yoktur bu ülkede!

 

Devrimci demekle olmuyor işte... Neyin devrimi?

 

Bu arada kalkıp bana kötülüklerin ayıklanacağı pembe bir dünya tabosu çizen klasik lafları da cevap olarak yazmayı lütfen... Elinizde olabilecek en güzel devrimin ürünü var. Bu ülkeye sahip çıkın geliştirin. Bunun için devrime mevrime gerek yoktur!

İlle de devirecem derseniz ondan da olursunuz sonra... :angry:

Gönderi tarihi:

Bu ne şiddet -_- arkadaşım galiba çok sinirlendiniz -_-

 

devrim düşünce de başlar;benim de ülkemde de ciddi anlamda bir düşünce bağnazlığı var.Devrime zihniyetler de başlayıp,orada biter...sahip çıkılacak devrimde baş tacı bizde :) ben devrimci değilim falan demiyecem,devrim her insanda vardır.

Gönderi tarihi:

Bu konuda polemiğin uzaması benim vicdanımı rahatsız ediyor. Sonuçta üzerinde polemik yaptığımız şey, insanların acıları... Bunun üzerinde polemik olmaması gerekiyor. Fakat bu polemik ne yazık ki biteceğe benzemiyor. Herkes dogmaların kullanılararak insanların acılarının katlanmamasını, en kısa zamanda bu savaşın bitmesini ve insanların barış içinde yaşamalarını, birbirlerinin varlığına saygılı olmalarını dilememiz gerekiyor. Dilemekle bu işin olmayacağı çok belli, ama niyet bir şeylerin başlangıcıdır daima.

 

Yani ben şahsen caddede yürürken binaların, çocukların arasına bir bomba, bir füze düşmesinin ve ortalığın cehenneme dönmesinin ne kadar korkunç bir şey olduğunu aklıma getiriyorum, hayalimde canlandırıyorum. Bunun hiç kimselere olmaması gerekiyor. İnsanlık mutlaka uzlaşmalı, birbirine ve doğaya saygıyı öğrenmeli. Sonsuz uzay boşluğundaki tek evimiz ve sığınağımız bu küçük mavi bilye... Onu daha iyi yapmak için bizden başka kimsenin iradesi harekete geçemez. Deniz yıldızlarını kızgın güneşin altından alıp denize atmanın ötesinde de bir şeyler yapılması gerekiyor. Çünkü artık denizyıldızlarına denizde de pek rahat olmayacak bu gidişle... Deniz de tüm atıklarımızı sonsuza kadar öğütüp yok edecek uçsuz bucaksız bir depo değil sonuçta. İnsan türünün dünyayı istila etmek, tüm kaynaklarını sınırsızmışcasına sahiplenmek tutkusunun bir yerde durması gerekiyor... Bu gezegene başka gezegenden gelmiş istilacı bir tür gibi davranmaya nereye kadar devam edeceğiz?

 

Buradan devrim tartışmasına geçeceksek, YARASA haklı... Bu çok ucu açık bir kavram... "Devrimci olsun da çamurdan olsun, hiç bir şey deviremezsek akşama rakıları devirelim" anlayışı da çıkabilir bundan...

Gönderi tarihi:

GAZZE SAVAŞTA

 

Israel Shamir *

 

Tel Aviv’de soğuk bir kış akşamı. Kara harekâtının başlangıcı. Daha büyük bir savaşa dönüşebilecek gerginlikte yeni bir adım. Çoğunluğu genç yüzlerce gösterici, çocuklarıyla birçok aile, İsrailli ve Filistinli, kırmızı bayraklar altında Gazze’deki savaşın durdurulmasını istiyor. Kudüs’ü, Eski Şehrin surları hariç her yeri ağır bir sis kaplamış.

 

Ancak savaşın sisi daha ağır. Geleceğin neler getireceğini kestirmek için erken. İsrail işgalinin amaçlarını bilmiyoruz ve Filistin direnişinin gücü konusunda bir fikrimiz yok. Bugün geleceği savaşçılar belirliyor bilgeler değil. Bu savaş İran’la karşılaşmaya kadar varabilir; Hüsnü Mübarek’in fazla uzun hükümdarlığını ani bir sona taşıyabilir, yeni bir intifadayı başlatabilir, Orta Doğu’yu yeniden şekillendirebilir.

 

Savaşın ilk haftası İsrail’e çok fazla bir başarı getirmedi. Saldırı bir öfke kasırgası olarak başladı ancak tek “başarısı” Gazze polis okulunu sürpriz şekilde bombalayarak çoğunluğu genç mezun 300 kişiyi öldürmesiydi. Bir dahaki sefere, 1 Eylül’de okulları bombalayarak daha iyi sonuçlar alabilirler. Bunun yanında Uluslara-Işık-Veren-İnsanlar üniversiteyi ve birkaç camiyi bombaladı ve Masum Şehitler Günü’nde Kral Herod’a sunmak için birkaç bebek öldürdü. Kesinlikle savaş suçuydu, hiç şüphesiz kitle katliamıydı ancak söz verdikleri soykırımdan daha çok uzaktı.

 

İsrailli travesti Savunma Bakanı Ehud Barak, derecesini yükseltti: Yahudilerin yüzde 53’ü muamelesinden memnun kaldı (Ne kadar da kolay tatmin oluyorlar). Altı ay önce bu oran yüzde 34’tü. Ran ha-Cohen’den: “Kamuoyu araştırmaları Şubat’taki genel seçimlerde İşçi Partisi için Knesset’te beş ek sandalye öngörüyor. Yani her sandalye için 40 Filistinli ceset. Barak’ın sadece başlangıç demesine şaşmamak gerek; bu hızla giderse İşçi partisinin, ölmüş bir siyasi partiden eski güzel günlerde olduğu gibi mecliste çoğunluk olduğu günlere varması için yaklaşık 2 bin ceset gerekecek. “

 

Barak’ın yuvarlak Pickwick-imsi (Charles Dickens) endamı, PR’cıları tarafından halkının Der Fuhrer’i olarak tanımlanıyor, “kibar olmayabilir ancak o bir lider”. Tel Aviv’deki gösterilerde, “Kibar değil; O bir katil” diye yankılandı. Kadınsı yüzüyle Barak, fuhrer olmaktan çok uzak olsa olsa “diğer bir Fuhrer” olarak tanımlanan erkeksi sevici Tsipi Livni’ye mükemmel bir eş olur. Arkadaşımız ve Livni’nin kuzeni Gilad Atzmon Yahudi devletinin başındaki bu cinsiyet-karışık karakterleri yazdı: “Livni ve Barak’ın her ikisi de İsrail seçmenine etkileyici gerçek bir katliam gösterisi sunmak zorundaydı böyle İsrailliler liderlerine güvenebilsin”.

 

Bu arada çok da fazla ilerleyemiyorlar. Günlük bombardımanlarına rağmen, Gazzeliler karşılık veriyor. Silahlarını ve isabetlerini artırıyor, Beer Sheba’ya kadar ulaşıyorlar. Daha da ötesi, şartsız ateşkes için yalvarmıyorlar. İsrail’in ateşkes şartları istek listesi iki yıl önce Hizbullah’la olduğu kadar umutsuz görünüyor. Bugüne kadar girişim açıkça Hamas’ın işine yaradı.

 

Gazze liderliği, sona eren ateşkes anlaşmasını Yahudiler Şerit’ten ablukayı kaldırmadıkça ve aynısını Batı Şeria’ya uygulamadan uzatmayı reddettiklerinde büyük risk aldılar. Bu istekler savaş ve barışın sorularını tek başlarına karar veren führerimsileri deli etmeye ve harekete geçirmeye yetti.

 

İsrail hükümetinin hesabı tutmadı: eylemleri tüm dünyadan haklı olarak hasmane bir tepki aldı. İsrail saldırısına karşı bazı çok iyi yazılar Batı büyük medyasında yer aldı: Mark Steel ve Independent’ın diğer yazarları. Başkan Bush yönetiminin beklenen istisnası dışında Batı işgale karşı çıktı ve protesto etti. Muhakkak sinagog duvarındaki bir grafiti bir caminin ve içinde ibadet edenlerin katledilmesinden daha fazla gösterici toplardı, yine de bu müdahalenin sonucu olarak Batı kamuoyundaki Yahudi boyunduruğunun kırıldığını söylemek mümkün. Beklenmedik olan, genelde güçlü olarak Yahudi-destekçisi olan Rus medyasının İsrail saldırganlığına karşı tek sesle konuşması.

 

Zaman, İsrail’in dışlanması ve Mübarek’in istifası için gösteri yapma zamanıdır. Zaman Gazze’nin meşru hükümetini destekleme zamanıdır.

 

*Israel Shamir: Önde gelen İsrailli yazarlardan. İsrail ve Filistin’in tek bir demokratik devlet altında yaşaması gerektiğini savunuyor.

Haber Merkezi / TIMETURK

 

Uzun bir alıntı fakat olaya birde bu gözle bakmak gerek.

Gönderi tarihi:
****

 

Birleşmiş Milletler'e göre İsrail Filistin'de insanlık suçu işlemektedir. Sen bir insan olarak İsrail'in Filistin'de işlediği insanlık suçlarına karşı çıkıyor musun çıkmıyor musun ? Bunları kınıyor musun kınamıyor musun ?

 

Elli yıl önce ne olmuş, ne bitmiş. Bu akşam bu konuyla ilgili bir başlık açıp tek tek, İsrail nasıl kurulmuş. o günlerde ne olmuş, neler yaşanmış hepsini dosya olarak, ansiklopedik bilgilerle koyucam ortaya. Orada tartışırız isteyenle.

 

Şimdi, bugün gözümüzün önünde İsrail İnsanlık suçu işlemektedir. Sen insanlık suçu işlediği için İsrail'i kınıyor musun? Yoksa haklı mı buluyorsun ?

 

Sayın Cyrano,

 

Işte bu benim soylemek istedigim "Kabilecilik" orneklerinden en guzel biri. Siz "Birleşmiş Milletlerin" , 1948 deki Israil devlet kurulmasindaki kararı begenmiyorsunuz. Birleşmiş Milletlere saygı gostermiyorsunuz. Bu fikrinizi desteklemek icin bir sürü cambazlık yapılıyor...

 

Ondan sonra bugün gelip "Birleşmiş Milletlerin" insanlık suçu hakkındaki rapora saygı gosteriyorsunuz! "Birleşmiş Milletler" yalnız sizinle aynı fikirde oldugu zamanmı doğru yapıyor?

 

Bu şekildeki tutarsız düşüncelerle problem çözülmez. Ben bunu sayfalar önce anlamıştım. Siz devam edin!

Gönderi tarihi:
Sayın Cyrano,

 

Işte bu benim soylemek istedigim "Kabilecilik" orneklerinden en guzel biri. Siz "Birleşmiş Milletlerin" , 1948 deki Israil devlet kurulmasindaki kararı begenmiyorsunuz. Birleşmiş Milletlere saygı gostermiyorsunuz. Bu fikrinizi desteklemek icin bir sürü cambazlık yapılıyor...

 

Ondan sonra bugün gelip "Birleşmiş Milletlerin" insanlık suçu hakkındaki rapora saygı gosteriyorsunuz! "Birleşmiş Milletler" yalnız sizinle aynı fikirde oldugu zamanmı doğru yapıyor?

 

Bu şekildeki tutarsız düşüncelerle problem çözülmez. Ben bunu sayfalar önce anlamıştım. Siz devam edin!

 

Şimdi cambazlığın bundan daniskası olmaz.

 

Biz burada Birleşmiş Milletler'in verdiği siyasi bir karardan bahsetmiyoruz. Biz burada herşeyden önce bir karardan bahsetmiyoruz. Bir uygulamasından bahsetmiyoruz. Bir tespitten, rapordan bahsediyoruz.

 

Birleşmiş Milletler İsrail'in gazzede insanlık suçu işlediğine dair raporlar yayınlamıştır. Bu raporlarda İsrail'in kullanımı insanlık suçu olarak kabul edilen Fosfor bombalarını kullandığı, sivilleri bilinçli ve kasıtlı bir şekilde öldürdüğünden bahsediyoruz.

 

Ne Fosfor bombası kullandıkları, ne Birleşmiş Milletler'e ait okulun vurulduğu, ne de sivillerin bir eve toplanıp sonra evde topluca katledildiği İsrail tarafındanda yalanlanmamıştır.

Ben laf cambazlığı yapmadan bir cevap bekliyorum. İsrail'in Gazze'de işlediği insanlık suçlarına karşımısınız, kınıyor musunuz ? Yoksa destekliyor musunuz ?

 

Bu kadar basit.

Gönderi tarihi:
Bir de şunu eklemek isterim: İslamcı olarak nitelenen yazarlar İsrail ve Hamas konusunda bazı doğruları mecburen görmek zorunda kalıyorlar. Fakat bu zorunlu doğruyu görmelerinin asıl nedeni, AKP'nin has savunucusu olmaları. İsrail hava sahası çok dar ve eğitim için yetersiz olduğundan, iyi eğitim yapamayan İsrail pilotlarının Konya'da eğitim yapmasının sıkıntısından mecburen doğruları görmek zorunda kalıyor ve yazıyorlar. Fakat asıl dertleri doğruları görmek ve göstermek değil, Filistinliler'e fosfor bombaları atan İsrail pilotlarının Konya'da eğitim yapıyor olmasına mazeret üretmek.

 

Bundan çıkarılacak bir şey daha var: İsrail'in güvenliğinin ne kadar tehdit altında olduğu. Koca bir yarımadada acemi pilotlarınızın güvenli manevra yapacağı kadar bir hava sahasına sahip değilsiniz ve dört yanınız sizi oradan sürmek, yok etmek isteyen, size diş bileyen düşmanlarla çevrili. Bu psikolojiyi anlamaya biraz çabalamak lazım. Eminim bir çok fanatik İsrail askeri, kasıtlı olarak sivil hedef de gözetiyordur, inanırım buna. Kediyi bile köşeye sıkıştırıp tehdit ederseniz, inanamayacağınız kadar canavarlaşabilir. İnsandan tüm hayvanlar tedirgin olur ve tam net bir tepki veremezler. İnsanın nasıl davranacağını kestirmekten acizdirler. Çok iyi davranan ve çok kötü davranan örnekler görmüşlerdir. İnsan tüm hayvanları çelişkiye düşüren ve tedirgin eden bir türdür. Ama ben bir köpeğin köşeye sıkıştırdığı bir kedi gördüm ve kedinin koskoca köpeğe saldırışına inanamadım. Tek kelimeyle korkunçtu. Saldıran artık bir kedi değil, tam bir canavardı. Çünkü köpek, onun için ne yapacağı kestirilebilir ve net bir düşmandı. Ona ne yapabileceğini, onun ne yapabileceğini çok iyi biliyordu. Elinden geleni yaptı ve yaptığı fazlasıyla yetti, köpeği burnundan ciddi biçimde yaralayarak saldırısını püskürttü, canını kurtardı. Gözlerimle gördüğüm bu sahneyi hiç unutmamışımdır.

 

Yine söyleyeyim, bu dünyayı böyle ne biz yarattık, ne böyle yaratılmasını ısmarladık...

 

bunlar faşist propagandanın argümanları. Birebir hemde. Açın Hitler'in kavgam kitabını. Ünlü meydan konuşmalarını, Fanatik Sırp liderlerin konuşmalarını, Mussolini'nin makalelerini aynı söylemleri bulursunuz. Ana fikir aynıdır. Etrafımız düşmanlarla çevrili, varlığımıza kastediyorlar, kendimizi korumak için yok edelim. Bütün ünlü soykırımlar bu argümanlarla gerçekleştirilmiştir.

 

İsrail'in etrafının kendisini yok etmeyen isteyen düşmanlarla çevrili olduğu faraziyeside gerçeklikten yoksun olduğu kadar masaldır. 35 yıl önce savaştığı düşmanları Mısır ve Ürdün'le gayet iyi dosttur. Arkasında ABD gibi bir devlet vardır. Ülkesi kimyasal ve nükleer silahlarla doludur. Ordusu bölgenin en güçlü ordusudur. Filistin'lilerin tüm gücü, İsrail'in varlığını tehdit etmekten binlerce katre uzaktır.

 

İsrail'li ırkçı partilerin İsrail toplumunu saldırgan politikalara yönlendirmek için sürekli tekrarladıkları propagandadır sadece. Tıpkı bugüne kadar var olan bütün faşist devletlerin yaptığı gibi.

Gönderi tarihi:

Ben laf cambazlığı yapmadan bir cevap bekliyorum. İsrail'in Gazze'de işlediği insanlık suçlarına karşımısınız, kınıyor musunuz ? Yoksa destekliyor musunuz ?

 

Bu kadar basit.

 

Sayın Cyrano,

 

Ben, Filistin Savasi dahil, her yerde masumlarin oldurulmesini kinarim. Ne olursa olsun cocuklari masum sayarim. Onlarin olmelerini kinarim.

 

Aramizda buyuk bir zihniyet farki var. Ben "Kınamayı" boş söz olarak tanirim. Kınama çözüm doğurmaz. Peki, bende sana katilip, Israile bir ton KINAMA gonderelim. Bu nasil masum çocuklarin olmesini engeller?

 

Zihniyet farki:

 

Bizim evde yagmur yagarken, halılarımıza damla damla su gelirse, sizin uslubunuz gidip tencereler, kova bulup suyu toplamak icin. Benim zihniyetim de bu hemen yapilir ama, çatıdaki arızayı tamir etmek lazım diye dusunurum, bunu onlemek için gelecek sefere. Siz yalnız tencere ve kovalarla uğrasıyorsunuz, 60 sene sonra. Tencerelerin zamani çoktan geçti!!!!

 

Bu yüzden ben Mustafa Akyol gibi yazarlarin makalesini isabetli buldum. Onun gibi insanlar, bence, bu masum cocuklarin olmesini engellemek icin hakikaten dusunuyorlar. Siz, halan tencere ve kovalardan bahsediyorsunuz!

 

Mustafa Akyolun yazisi bir defa daha okuyun:

 

Gazzede Ne Yapmali?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.