Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Prof. Dr. Mualla SELÇUK

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölümü Din Eğitimi Tarihi Ana Bilim Dalı

 

 

Kur'an okunurken başımı örtmeyi hiç düşünmedim

041120080131181320785.jpg

Kur'an-ı Kerim'i başörütüsüz dinlediği için çok eleştirilen Prof. Dr. Mualla Selçuk konuştu

 

Din İşleri Yüksek Kurulu toplantısında okunan Kur'an-ı Kerim'i başörütüsüz dinlediği için çok eleştirilen eski Din İşleri Yüksek Üyesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mualla Selçuk, Balçiçek Pamir'e çok önemli açıklamalar yaptı.

 

B.P : Nasıl bir aileydi sizin ki?

 

M.S : Çeşitliliği, farklılığı önemseyen, zenginlik olarak gören bir aile. Muhafazarkarlık tanımı çok değişkendir ama eğer söylemek istediğiniz açık bir aile miydi ise.. Temel değerlerine çok bağlı, çocuklarına karşı da bir adanmışlık ruhu olan bir aile. Kendinize özgü isteklerinizin, çok saygı ile karşılandığı bir aile.

 

B.P : Ne kadar şanslısınız.

 

M.S : Evet, bende böyle bir ailede büyüdüğüm için çok mutluyum.

 

B.P : Din İşleri Yüksek Kurulu'nun tek kadın üyesi dedik sizin için. Niye önemli orada bir kadının olması?

 

M.S : İlk ve tek kadın olmam, benim çok onur verici bir durum ve bu kolay olmaz. Din konusu daha çok erkek egemen bir kültürün sonucu oluşan bir olgu veya bir kültür. Bu kültürün etrafında erkekler daha egemen. Ve erkek yorumuna daha açık bir olgu. Bu sadece Türkiye'de değil, dünyada da çok rastlanan bir durum değil. Belli üst karar mekanizmalarına kadınların gelmeleri bütün dinler için kolay değil. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Din İşleri Yüksek Kurulu'nda bana böyle bir görev verildiğinde bunu Türkiye Cumhuriyeti'nin çok büyük bir kazanımı olarak şerefle taşıdım.

 

B.P : Nasıl oldu da aldılar bir kadını?

 

M.S : Sonuçta siz bir bilim insanısınız. Bunun belli ölçütleri var, alanınızla ilgili birikime ihtiyaç duyulabilir. Burada statü budur. Üniversiteden giden hocaların alanlarıyla ilgili birikimlerine verilen değerdir. Bir kadın olarak bu bana gurur verdi. Yurtdışında bunu öğretim üyeliğimin yanında bunu mutlulukla söyledim. Şaşkınlıkla da karşılanıyordu zaten bir kadının böyle bir karar mekanizmasına gelmesi.

 

B.P : Peki etkili olabiliyor muydunuz?

 

M.S : Kurulda saygıya dayanan, açık iletişime dayanan bir ilişkimiz vardı. Bu yüzden o 7 yılda, daha önceki başkanımız Mehmet Nuri Yılmaz döneminde atandım ben, şimdiki başkanımız Ali Bardakoğlu ve kurul üyeleri ile saygıya dayalı bir ilişki içerisindeydik. Ama etkin olmak koşulların çerçevesinde olabilecek birşey.

 

B.P : İlk biz sizi nasıl duyduk, Kur'an'ı başı açık dinleyince. O nasıl oldu, doğru mu yansıdı gazetelere, gerçekten öyle birşey olunca kriz mi çıktı kurulda?

 

M.S : Bu bir kere çok doğal bir şeydi. Çünkü ben bir kadınım ama bana aynı zamanda bir sorumluluk verilmiş, bir görev verilmiş. O gün kurul görevine başladı. Törenle başladı, önce İstiklal Marşı okundu, ardından da bir geleneğin yaşatılmasıdır bu, Kur'an-ı Kerim okundu. Ben onu başı açık dinledim. Orada ben kişisel bir ritüel gerçekleştiren bir kadın değildim. Orada ben aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı'nda Din Öğretimi Genel Müdürlüğü görevi yapıyordum. Orada bir bürokrat olarak ve kurula atanmış bir bilim kadını olarak bulunuyordum.

 

B.P : Yani hiç aklınıza gelmedi bile?

 

M.S : Orada başörtüsünü olması gereken bir olgu olarak hiç hatırlamadım. Çünkü ben bürokratım, bilim insanıyım. Cenab-ı Hakkın sözleri söyleniyor, okuyan da çok çok anlamlı dizeler seçmişti o gün. aynı zamanda 24 Nisan'da başlamıştık biz, insanın, tarihin kendisini kurgulamasına yönelik çok anlamlı pasajlar seçmişti. Odaklandım ve oradaki o şekil eksikliği veya fazlalığı benim düşündüğüm bir şey değildi.

 

B.P : Peki, sonrasında tepkileri duyduğunuz zaman?

 

M.S : Şaşırdım ama böyleyim ben.

 

B.P : Sizi de zaten bilerek kurula davet ettiler. Sonrasında da kadınlar başı açık namaz kılamazlara muhalefet şerhi koydunuz. Sizden dinleyelim. Çünkü Diyanet'in dergisinde o bölümler yırtıldı değil mi? 70.000 adet dergiyi yırttılar yani.

 

M.S : O karar aslında namaz için alınması gereken bir karardı. Komisyon bir metin getirdi, biz onu okuduk, tartıştık, sonuçta benim bir cümle vardı, benim sonuç kısmına itirazım vardı şekil açısından da ama içerik açısından da söyleyeceklerim var. Orada beni önce şekil düşündürdü. Bu namaz için alınmış bir kararsa bunun namazın dışına taşmaması gerekirdi. Oysa karar kısmının sonuç bölümünde kadının namazda ve namaz dışında kadının yüzünün, ellerinin, ve ayaklarının dışında hiçbir yerinin görünmemesi, örtünmesi gibi bir yorum vardı. Bunu şekil açısından uygun görmedim. Kıldığınız namaz size aittir. Başınızı örtebilirsiniz, bu geleneğin bize gösterdiği bir örnektir. Bunu namazın dışına taşırmak doğru değildir. İçerik olarakta oraya bir örnek düşmüştüm, tarih bir örnek insanlarla dolu değil, gelenek sadece bir yönüyle gelmez. Kabul edebilirsiniz başörtüüsünü, standardı yoktur ama o kadar farklı başörtü şekilleri vardır ki. Geleneğimizde bunun farklı uygulamaları var. Peygamber döneminde cariyeler ile hür kadınların örtünme biçimi çok farklı hatta cariyelerin örtünmesi istenmemiş dinen.

 

B.P : Nasılmış örtünme biçimleri mesela?

 

M.S : Şöyle bir rivayet vardır, namaz kılmaya yanaşan, başına bir örtü almış bir cariyeye sahabiden biri sen hür kadınlara mı öykünüyorsun demiş. O bir sosyal statü şeklinde belirlenmiştir. Kaynaklarda farklı rivayetler var, dekoltesini örtmesi şeklinde.

 

B.P : Peki, siz muhalefet şerhini koydunuz, sonra ne oldu?

 

M.S : Hiç. Çok doğaldı arkadaşlar, bunu gayet doğal karşıladılar. Bir bilim kuruluysa bu, olması gereken bu. Önce bizim saygılı olmamaız lazım, tarihten gelen farklı fikirlere de. Önce o saygıyı kendimiz oluşturmamız gerekir. Kararın dergiye basılması sırasında, Diyanet İşleri Başkanlığı editöryal hata olarak anlattı, basın açıklaması yaptı, belki muhalefet şerhi olmazsa olmaz diye düşünmüş olabilirler çünkü şerh olmadan konmuş. Yanlış anlaşılmalar olur diyerek bazı tasarruflarda bulunuldu.

 

B.P : Daha sonrasında 70.000 adet dergi yırtıldı. Dinci basın sizi hedef aldı. Sıkıntılı günler yaşadınız diye düşünüyorum o günlerde.

 

M.S : Eğer bir fikriniz varsa ve onun için çalışıyorsanız yaşadıklarınızı yaşamışsınızdır. o acılarda sizi siz yapanlar arasına katılıyor.

Gönderi tarihi:

Din tek Kitaptan yani sadece Kuran dan anlaşılınca böyle oluyor demek ki...

İncil açık ve nettir.. Normalde dolaşırken falan değil, bütün hayatınızda sıradan anlarınızda değil, ibadet esnasında kapanmak esastır. Tanrıya ibadette(her Kitap ehli anlamında konuştuğumdan Tanrımız kelimesini kullanıyorum),kadının başının açık olması düşünülemez. Kuran okunurken, bunu sıradan bir ders konusu gibi algılıyorlarsa varsın başlarını açsınlar. Ama aynı zamanda Allah kelamı olduğuna inanıp, imanla ibadet esasında saygıyla dinliyorlarsa, başlarının açık olması düşünülemez.

Gönderi tarihi:
Din tek Kitaptan yani sadece Kuran dan anlaşılınca böyle oluyor demek ki...

İncil açık ve nettir.. Normalde dolaşırken falan değil, bütün hayatınızda sıradan anlarınızda değil, ibadet esnasında kapanmak esastır. Tanrıya ibadette(her Kitap ehli anlamında konuştuğumdan Tanrımız kelimesini kullanıyorum),kadının başının açık olması düşünülemez. Kuran okunurken, bunu sıradan bir ders konusu gibi algılıyorlarsa varsın başlarını açsınlar. Ama aynı zamanda Allah kelamı olduğuna inanıp, imanla ibadet esasında saygıyla dinliyorlarsa, başlarının açık olması düşünülemez.

Sayin ftoyd' Kur'an okurken veya okunurken kadının başının açık olması neden düşünülemez cokmu itici oluyor? başı açıkken ne gibi zarar verebiliyor etrafindakilere, Kur'an a ilgimi azaliyor...yoksa ne bileyim degerinimi azaltiyor! birazdaha detayli bilgi verirsen sevinirim.. böyle hassas konularda bile sekilci olmak zorundamiyiz? dogallik yokmudur dogallıgı hep bozmak zorundamiyiz...

Gönderi tarihi:

 

Her şeyi bilen GÖREN Allah senin örtünün altını bilmiyor ve görmüyor sanki..tam aksine..Kuran okunurken yada okurken en güzel elbise ve makyaj ile okumalı yada dinlemeli..kimden ne saklıyoruz..Allahın başlarımıza koyduğu o mükemmel süsü yine Allahtan saklıyoruz..böyle bir anlayış Kuran değil ne okursa okusun anlayamamıştır.. :)

 

İnançlı bir kişi neye inandığını,kime inandığını,kimin emrini yerine getirdiğini BİLECEK..gerisi TAKLİT..başını ört..şuranı sakla,yada aç..bunu ye bunları içme..vs..vs..bu gezegen her şeyin tadına bakılmak için hazırlanmış harikulade bir sofra..bakın azcıkta bu gezegendeki sofranın güzelliklerine..bak Cennet ile ilgili bütün örneklemeler bu gezegende olanlardan..buda size ufak bi şifre.. :D

Gönderi tarihi:

 

Her şeyi bilen GÖREN Allah senin örtünün altını bilmiyor ve görmüyor sanki..tam aksine..Kuran okunurken yada okurken en güzel elbise ve makyaj ile okumalı yada dinlemeli..kimden ne saklıyoruz..Allahın başlarımıza koyduğu o mükemmel süsü yine Allahtan saklıyoruz..böyle bir anlayış Kuran değil ne okursa okusun anlayamamıştır.. :)

 

İnançlı bir kişi neye inandığını,kime inandığını,kimin emrini yerine getirdiğini BİLECEK..gerisi TAKLİT..başını ört..şuranı sakla,yada aç..bunu ye bunları içme..vs..vs..bu gezegen her şeyin tadına bakılmak için hazırlanmış harikulade bir sofra..bakın azcıkta bu gezegendeki sofranın güzelliklerine..bak Cennet ile ilgili bütün örneklemeler bu gezegende olanlardan..buda size ufak bi şifre.. :D

sözlerimin yanlis anlasilmasini istemem tabiiki bunda arti niyet yok demek istedigim dogalliktan kacamazsin? bakin disari ciktigimda kapali bayanlarlada her daim göz göze geliyoruz.. gözlerden istedigin kadarda kapansan kacamazsin.. o zaman bu noktada kimden kaciliyor?

Gönderi tarihi:
Din tek Kitaptan yani sadece Kuran dan anlaşılınca böyle oluyor demek ki...

İncil açık ve nettir.. Normalde dolaşırken falan değil, bütün hayatınızda sıradan anlarınızda değil, ibadet esnasında kapanmak esastır. Tanrıya ibadette(her Kitap ehli anlamında konuştuğumdan Tanrımız kelimesini kullanıyorum),kadının başının açık olması düşünülemez. Kuran okunurken, bunu sıradan bir ders konusu gibi algılıyorlarsa varsın başlarını açsınlar. Ama aynı zamanda Allah kelamı olduğuna inanıp, imanla ibadet esasında saygıyla dinliyorlarsa, başlarının açık olması düşünülemez.

 

Bu düsünceleriniz Kuran içi ayetlerin niye anlaşılmadığının ispatıdır.

 

Adetlere gore Kurana o kadar bir hürmetle yaklaşmalıdır ki; Müslümanlara oğretilmiş, o kitaba el vurmadan once abdestli olmali, öpmeli onun kaldığı yüksek yerden indirilmeden evvel. Bu gibi sınırli kurallar, şartlar Müslümanların bu kitabın okuma hevesini kırar. Simdi birde (bayanlar için) baş ortu şartları var. Incil Kitap okumasında böyle kurallar yoktur. Aşaği yukarı 10 kilo olan, gavurlar tarafından icat edilmis bir matbaa makinasinda basılan bu Kitap niye boyle düşünülüyor. Anlaşılması içinmi, anlaşılmaması için mi? Allah bu kitapta çok apacık dediği ayetlerin anlaşılmasını niye zorluyor?

 

Bana kalırsa, Kuranı okurken "başörtü" giymek peşin hükümlü, meyilli olarak, etkilenmis şekilde okumaktır, "anlamak için" değil. Baş örtü bayanın kafasını gerçekten ve aynı zamanda mecazi bir şekilde kapatır.

Gönderi tarihi:
sözlerimin yanlis anlasilmasini istemem tabiiki bunda arti niyet yok demek istedigim dogalliktan kacamazsin? bakin disari ciktigimda kapali bayanlarlada her daim göz göze geliyoruz.. gözlerden istedigin kadarda kapansan kacamazsin.. o zaman bu noktada kimden kaciliyor?

 

 

Kendinden.. :D başka açıklaması yok.. :D

 

Göze tesettür olmaz..yapamazlar onu.. :D birde düşünceye.. :D

 

Konu Kuran okunurken yada ibadet yaparken örtünmek..bu saygı ise saygıdan bir örtünme ise..iş değişik boyutlara gider..ne yani..yaratan Allah..sonra aman görmesin ayıp olur vallah.. :D eşim namaz kılacak..odada benden başkada kimse yok..aylardan yaz..kollar kısa :D

..mekan yazlık ortamı..namaza durmadan önce bi güzel hırka örtü falan örtünüyor..namazdan sonrada ter sucuk.. :D dedim ya hu hatun..aha namaz bitti..açtın kolunu başını..yani şimdi Allah görmüyormu..şaşkın şaşkın baktı..verdiği cevap şu..

 

Hadi be ....otuz yıllık eşim.. :D

Gönderi tarihi:

Peki bir soru sorayım size: Oryantal sanatı ile hayatını kazanan bir sanatçı sahnede sanatını icra ettikten sonra soyunma odasına girse, az sonra yeniden sahneye çıkacak olsa, "yatsı namazım geçmesin, şurda kimsecikler yok" deyip sahne kıyafetiyle namaza dursa ve bitirip tekrar sahneye çıksa...

 

Bana bu hanımefendinin namazının kabul olacağını söyleyen tek bir hoca bulun, ben de "pes artık" diyeyim. O zaman bu dinin hakkaten reforme olacağına inanırım!

 

Başı açık Kurân dinleyen kadının yer aldığı dergi sayfalarını yırtanlar, namaz kılan dansözü duyunca R. Nuri Güntekin'in romanı derhal devreye girerdi herhalde... "Vurun kahveye" Yok, neskafeye miydi? (Yani şu moderasyonun yıldızlaması korkusu da insanı ne hallere getiriyor ha!)

Gönderi tarihi:

Demirefe..sahnede kılmıştır o namazı..yada sahnede devam edecektir..namaz sadece yatıp kalkmak değildir..işin ve gücünde namazdır..amelleriniz güzel olsun diyor..namazı dosdoğru kılın diyor..namazdan kastı yaptığınız işiniz gücünüzdür..fakat gelde anlat.. :D

 

Hemen diyecekler dansöz sahnede kıvırırkenmi namaz kılıyor yani..evet..kılıyor..ne olmuş ki..işini yapıyor..çıkıyor..seyredenler beğensin diye bütün hünerlerini ortaya döküyor..terinide döktümü alıp ücretini gidiyor..işte günlük namazın bir bölümü bitti..aynen bankada çalışırken kazanan bir bayan memur gibi.. :) dayının kendisine özel görüşü..genelin nasıl baktığı hiç umurumda bile değil sevgili demirefe.. :)

 

sahnede ara verip namaz kılan dansözde dayıya göre biraz sahtekarlık vardır.. :D yada namazın ne olduğunu henüz kavrayamamıştır..olsun kılsın madem oda o iş kıyafetleri ile.. :D temiz ise mesele yoktur bizce.. :D Allah kabul etsin.. :D

Gönderi tarihi:
Sayin ftoyd' Kur'an okurken veya okunurken kadının başının açık olması neden düşünülemez cokmu itici oluyor? başı açıkken ne gibi zarar verebiliyor etrafindakilere, Kur'an a ilgimi azaliyor...yoksa ne bileyim degerinimi azaltiyor! birazdaha detayli bilgi verirsen sevinirim.. böyle hassas konularda bile sekilci olmak zorundamiyiz? dogallik yokmudur dogallıgı hep bozmak zorundamiyiz...

Sevgili Efendi Türkler, Bu konunun iticilik ile ilgisi yoktur .. Bu başım üzerindeki yetkimin sembolüdür. Seçimimin imgesidir. Özellikle de evli kadınlara dair bir farktır hatta.. Sürekli örtünme mevzusu, erkekten sakınma ya da başka duygu uyandırma gibi anlamlarda kullanıldığından, bir cevabında bayanlarla gözgöze geldiğinden bahsetmişsin.Eee ne olursa olsun, karşındaki bayan başı örtsün örtmesin ,bu biz bayanlarda içgüdüsel fazla olan bir kavramdır. Ayetler bunu örtü ile kapatmaya kalkmaz, ayetler gözümüzü haramdan sakınmamız konusunda hem bizi hem erkeği uyarır,ayrım yapmaz. Yani art niyetle ya da bedensel bazı isteklerimizle biyolojik zaaflarımız farklı mevzudur, bir şeyi sırf Allahın emri olduğu için ve başımız üzerinde ki yetkinin dışa vurumu olarak yapmak başkadır. Doğal olan kabilelere bakacak olursak daha iyi kavramak anlamında,genellikle kadınların başını kazıdığını görebiliriz ve gariptir örtünme yoksa tavsiye edilen başın traş edilmesidir. Baş ve sinenin kapatılmasında, bırakın sakınılmayı,kadını daha merak edilesi posizyona düşüren bir erkek yapısı vardır. Yani karşınızda tüm gün çıplak dolaşan kadın bence bütün çekiciliğini kaybedecektir . Ama farklı giysileri ile arada farklı görünen bir gerdan, çok şey ifade edebilir bir erkek için.. Bunlarda olaya farklı bir bakış açıkcası..

Öyle ya da böyle şu an kapanma mevzusuna ,işte sebebi bu diyemeyiz(sadece Kitabımızda yazdığı içindir çünkü,Rabbimizin bunu isteme nedenini anlatamayız haşa bilemeyiz zaten).Bu da bir gerçeklik, yani cevaplar kaçamak kalıyor anlamlandırmada. Ancak konunun özü yaratılış,erkeğin başı,melekler ile aramızdaki kavramlara kadar uzanan bir inceliği var..Ama o ayetlerden anlamak için bence gerçekten Rabbimizin nasip edeceği ilime ihtiyaç var. Nice ayet vardır ki, gerek Kuran,gerek İncil ya da Tevrat olsun,anlamların anlamına varmak sadece sezgiselleşir. Yani kavramak üzeresinizdir gibi hissedersiniz, sanki ucundan yakalarsınız,ama şahitliğiniz yoktur, eminliğiniz yoktur.. Zanda olup olmamak arasında sıkışırsınız. Korkarsınız zanda olmaktan,çünkü çokları için uyarılmışsınızdır bi kere.. Ama en azından , Demirefe nin oryantel örneğinden hareketle, dışarıdan bakan bir insan gözüyle, ortada bir ibadet olacaksa,yani bir eylem Allah için yapılacaksa, bunu tutup bikini ile sahilde yapan insanları gözünüzde canlandırın ya da gece birlikte olan evli bir çiftin, rahatlatıyor diye Kuran dinlediğini düşünün ..Yani olayı abartalım ve abartalım örneklerimizle.. Sorun bu nokta işte.. Bir imge olması gerekiyor, bir fark olması gerekiyor. Bir davranışı belkide normalde hiç yapmazken, sırf Allahın emri olduğu için bir eylemi Allah için yapmak gerekiyor. Mesela neden biz Kabe ye dönüyoruz. Rabbim söylüyor, her yönün kendisine ait olduğunu söylüyor, ne yana baksak yüzünün olduğunu söylüyor,bir anlamda her yerde. Ben Adanaya da dönsem yüzümü ya da tersine Samsun a dönsem, yine ibadetimi sadece Allaha has kılabilirim. Yollarda yapıldığı gibi. Ama Allah emretmiştir, nerden yola çıkarsan çık, nerde ibadet edeceksen et, yüzünü Kabe ye çevir, yön Kabe..Bu benim dışsal görüntüde imgemdir. Bana bakana ,ahada bir müslüman dedirtir belki.Yani hindistanda olduğu gibi güneşe doğru namaz kılmıyorumdur, Kabe ye doğru namaz kılıyorumdur.. Ve bana bakan, benim hangi inançta olduğumu bilir. Bizi her halimizle bilen Allahımız için,elbette konu bizim anlamaya çalıştığımız gibi bişey olmayacaktır. Kim bilebilir altından daha neler çıkacak. Hangimizin aklı yeter yollarına..?? Neyse, yıllarca açık dolaşmış ve sonradan kapanmış biri olarak,kapanmanın zararını görmedim,faydasındayım. Saçıma bile iyi geldi :) insanlar güneşte pişerken,ben rahat dolaşıyorum, hatunlar özel günlerde hele hele düğünlerde kuaför sıralarında sıkıntı yaşarken, ben ütümü yapıp evde onları bekliyorum :) Hayatım boyunca muzur giyimimle, sırtımda çantamla, şapkamla hep rahatıma düşkündüm.. Şimdi de rahatım demek ki.. Rahat olmayan zaten yapmasın.. İmanla bile o kadarına tahammül edemeyen ,yapmasın. Allah kuluna zulmetmez,insan kendine zulmeder. Rabbim bizi önemser,tenezzül edip ilgilenir. Ve merhametlidir şüphesiz. Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.. İş hayatımda, vakit zamanı gidip abdest almam bile, bütün vücuduma bir moladır, bir esenliktir, bir rahatlamadır diğer arkadaşlarımdan farklı olarak . Günümün nefesleridir namazlar.. Hiç bir emir boşa değildir ve o emirlerde mutlaka bizlere fayda vardır.

Gönderi tarihi:
Peki bir soru sorayım size: Oryantal sanatı ile hayatını kazanan bir sanatçı sahnede sanatını icra ettikten sonra soyunma odasına girse, az sonra yeniden sahneye çıkacak olsa, "yatsı namazım geçmesin, şurda kimsecikler yok" deyip sahne kıyafetiyle namaza dursa

 

O esnada bizim Şaban içeri girse.... Siz yetişirsiniz artık durdurmaya. Dinde herşeyden evvel,insan kadar bi de cinler,şunlar bunlar gibi görmediğimiz ama aslında etrafımızda olan varlıklar da vardır. Acayip farklı olur heralde. Düşünün , etrafımızdaki herkes çıplak, herşey doğal mı doğal.. Hani Cem Yılmaz ın bu konuda ki bütün güzel fikirlerini onaylarcasına.. Dansöz düşünün, etrafında sallanan ipler falan yok, göğsünü tutan kumaş ve püsküller yok, sallıyor her yerini.. Ne çok meslek ortadan kalkardı aslında..Tek bir ufak bez parçası bile çok şey değiştirirken, ben almayım bu kadar ileri hayat hayallerini .. Siz Tanrı bilir altındakini deyip soyunun isterseniz.. Yeniden söyleyim, her tavsiye insan içindir ve her tavsiyede insan için fayda vardır. Allah,Tanrı ,bunlardan ayrıdır.Bu Allahı etkilemez,sadece bizi etkiler. Yap yapma,etki ve sonuç bizedir.

Gönderi tarihi:
Bana bakana ,ahada bir müslüman dedirtir belki.Yani hindistanda olduğu gibi güneşe doğru namaz kılmıyorumdur, Kabe ye doğru namaz kılıyorumdur.. Ve bana bakan, benim hangi inançta olduğumu bilir.

 

alıntı..ftoyd..

 

Ahada bir müslüman..demesin..hangi inançta olduğumu..kimsecikler bilmesin.. :) ölüncede kimsecikler gömmesin.. :D

 

Ftoyd.. :)

 

Ört örtünü,kıl namazını dayıcığım..bir gün yaptığın hareketlerin ve giyindiğin kıyafetlerinin MANASI sanada ayan beyan gösterilir..Allah selamet versin.. :)

Gönderi tarihi:
Bu benim dışsal görüntüde imgemdir. Bana bakana ,ahada bir müslüman dedirtir belki.

 

İnanç işini şekilciliğe dökmek buna derler herhalde... Bana bakan bilsin benim müslüman olduğumu! Başı açık gezen nice müslüman hanımlar müslüman değil, ne de olsa onların müslüman olduğunu kanıtlayacak neyduğu belirsiz kıyafetleri yok.

Gönderi tarihi:
Sevgili Efendi Türkler, Bu konunun iticilik ile ilgisi yoktur .. .

.

.

.

Hiç bir emir boşa değildir ve o emirlerde mutlaka bizlere fayda vardır.

Sayin ftoyd' cevabinizi bastan asagiya okudum üsenmedim iki üc defa okudum yazilariniz herzaman düsündürücü ve ciddiye alinacak vede ben sahsen cok ciddiye aliyorum.. ve en azindan güzel fikirleriniz haric bize güzel kiymetli tartisma ortami sunuyorsunuz.. bakin kisa bir özet cikarmak istiyorum cevabiniz üzerine! belki konu farkli tarafa kayabilir ama biz sonra gene toparlariz önemli olan acilim yaratmak böylede olmali bir pergelin acisini ne kadar acarsak bilakis din konusunda oksijenimiz o kadar fazla olur rahat soluk aliriz... simdi gelelim yazdiklariniza benim cevapım.. Neden bizim Dinimizde bayanlara Rahibe olma imkani taninmaz bence böyle bir reform´a ihtiyac var cünkü bu sekilde erkek olsun kadin olsun ülkemizde Dinimizi bu sekilde yasamak isteyen insanlarimiz var. bu sekilde yasamak isteyenler kendi yasayacaklari ortami bulamadigi zamanda ortada hakli tezat olusturuyorlar!!!

Gönderi tarihi:

Dünya'ya bizi çırılçıplak gönderen Yaradan,Kuran okurken niye örtünmemizi istesin :unsure:

Gönderi tarihi:
Peki bir soru sorayım size: Oryantal sanatı ile hayatını kazanan bir sanatçı sahnede sanatını icra ettikten sonra soyunma odasına girse, az sonra yeniden sahneye çıkacak olsa, "yatsı namazım geçmesin, şurda kimsecikler yok" deyip sahne kıyafetiyle namaza dursa ve bitirip tekrar sahneye çıksa...

 

Kendini Yaratıcının huzurunda hissedenin aklı başında olmalı, huzuruna nasıl çıkılması gerekiyorsa öyle çıkılmalı.

 

Ne yani; Cumhurbaşkanı bir davet hazırlıyacak ve kural olarak smokin, vs. ile gelmeni isteyecek.

Diyebilir misin ki ben rastgele(aşırı özgürce) giyinerek o davete giderim, falan Cumhurbaşkanı da kim oluyor ?

Yani onun makamına biraz olsun saygın varsa elbette kuraldaki giysileri giymek makbuldur.

 

Kaldı ki Allah öyle kesin kararlı olarak şu giysileri giyin demiyor. Sadece giyim kuşamdaki ölçüyü belirliyor, seçimi bize bırakıyor.

 

"Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri Bizim yanımızda olmasın. Herşeyi Biz belirli bir miktarla indiririz." Hicr Sûresi, 15:21.

 

Allah dilemez, emreder.

Gönderi tarihi:
Niye istesin? Sevgili Radya aciklarsaniz sevinirim.. soralim niye

 

Ben böle birşey istediğini sanmıyorum Sevgili Efendi...

 

Kuran niye gönderilmiş?İnsanlar okusunlar müslümanlığı öğrensinler diye değil mi.

 

Ben eğer normalde başımı örtmüyorsam,onu okurken niye örtünüyorum.

 

Ona ibadet ederken de sadece ben ve o varım.Anadan doğma Dünya'ya yolladığı kulu.Kimden neyi saklıyorum :)

 

Gönderi tarihi:
Ben böle birşey istediğini sanmıyorum Sevgili Efendi...

 

Kuran niye gönderilmiş?İnsanlar okusunlar müslümanlığı öğrensinler diye değil mi.

 

Ben eğer normalde başımı örtmüyorsam,onu okurken niye örtünüyorum.

 

Ona ibadet ederken de sadece ben ve o varım.Anadan doğma Dünya'ya yolladığı kulu.Kimden neyi saklıyorum :)

 

parmak izi´ni sakliyorsun? saçın izi olmadigina göre cünkü onun kökü var.. milyarlarca insan gelip gidiyor hepsinin parmak izi ayri? sence beyinlerde de birazcik farklilik varmidir sevgili Radya

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar ben ne dansöz adına fetva istedim, ne yaptığı yanlış mı doğru mu diye değerlendirme istedim.

 

Bu sorduğum, biraz entel tabiriyle "oximoron" dur. İki tür oximoron vardır. Biri "ıslak su" örneğindeki gibi koşut olan, diğeri "kuru su" örneğinde olduğu gibi tezat olan...

 

Neyse entelliği bırakırsak, din anlayışı ile şekilciliği ayrımsamak olanaksızdır. Din deyip şekilciliği reddetmek, "kuru su" yaratmaya benzer. Dansöz örneğini bu yüzden verdim.

 

Dindar için dansözün namazı "kuru su" oximoronudur, bir araya gelmez. Benim için ise "ıslak su" oximoronudur. Su ile ıslak kavramları zaten ayrımsanamaz ki?

Gönderi tarihi:
Sayin ftoyd' cevabinizi bastan asagiya okudum üsenmedim iki üc defa okudum yazilariniz herzaman düsündürücü ve ciddiye alinacak vede ben sahsen cok ciddiye aliyorum.. ve en azindan güzel fikirleriniz haric bize güzel kiymetli tartisma ortami sunuyorsunuz.. bakin kisa bir özet cikarmak istiyorum cevabiniz üzerine! belki konu farkli tarafa kayabilir ama biz sonra gene toparlariz önemli olan acilim yaratmak böylede olmali bir pergelin acisini ne kadar acarsak bilakis din konusunda oksijenimiz o kadar fazla olur rahat soluk aliriz... simdi gelelim yazdiklariniza benim cevapım.. Neden bizim Dinimizde bayanlara Rahibe olma imkani taninmaz bence böyle bir reform´a ihtiyac var cünkü bu sekilde erkek olsun kadin olsun ülkemizde Dinimizi bu sekilde yasamak isteyen insanlarimiz var. bu sekilde yasamak isteyenler kendi yasayacaklari ortami bulamadigi zamanda ortada hakli tezat olusturuyorlar!!!

Biliyor musun Sevgili Efendi Türkler, tamda, derler ya,bam telime bastın. Bazen arkadaşlarıma şakayla karışık söylerim hep, dini olgularımın başladığı içsel dönemlerimi düşününce, eğer bir müslüman ülkede değilde ,bir hristiyan ülkede İncil ehlinden biri olsaydım, mutlaka soluğu klisede alır ve tam bir adanmışlıkla Rahibe olurdum sanırım. Kendimi tamamen bu yola adardım. Böylece iş güç günlük hayatta, yarım dinli gibi olmazdım. " Duydum, itaat ettim " kelimesinin hazzına varırdım bütün benliğimle..

Gönderi tarihi:
Biliyor musun Sevgili Efendi Türkler, tamda, derler ya,bam telime bastın. Bazen arkadaşlarıma şakayla karışık söylerim hep, dini olgularımın başladığı içsel dönemlerimi düşününce, eğer bir müslüman ülkede değilde ,bir hristiyan ülkede İncil ehlinden biri olsaydım, mutlaka soluğu klisede alır ve tam bir adanmışlıkla Rahibe olurdum sanırım. Kendimi tamamen bu yola adardım. Böylece iş güç günlük hayatta, yarım dinli gibi olmazdım. " Duydum, itaat ettim " kelimesinin hazzına varırdım bütün benliğimle..

Sayin ftoyd bütün ictenligimle cevapladim ayni sekilde karsilik verdiginiz icin tesekkürler :clover:

Gönderi tarihi:
İnanç işini şekilciliğe dökmek buna derler herhalde... Bana bakan bilsin benim müslüman olduğumu! Başı açık gezen nice müslüman hanımlar müslüman değil, ne de olsa onların müslüman olduğunu kanıtlayacak neyduğu belirsiz kıyafetleri yok.

 

Güneşe tapanla aramdaki farka değinmek istemiştim ama, geceleri üç ihlas bir fatiha okumadan yatmayan kız kardeşim bikinisi ile denize giriyorsa, ben kalbine hüküm biçmem.. Özünü bilmem, ben anlamam. Hiç bir bayanın iman boyutunu tam anlamıyla bir şekilcilikle sınırlandırmam.Ama benim örtümden nefret eden insanların, nefret sebebinin şekilcilik olduğunu atlamıyorum.. Biz müslüman kapalı bayanlardan daha daha şiddetli şekilci olabilen , dinle alakasız nice insan tanıyorum .Ama bu demek değil ki,şekilciliğimiz hiç olmasın.. Elbette yerine göre şekilci olacağız,olmak zorundayız.

Bir Rahibe gitsin bikini giyip denize girsin, ben müslümanım diyen eline Kuran almasın,bi emri yerine getirmesin,umursamasın..

Ya din konusunu geçtim, ben ayağımda spor ayakkabım , sportif giysimle makyajsız süssüz olayım,,, yanımda da apartman topuk, ağzında sakız,bol makyajlı,saçı kafasının iki katı kabartılmış bir kız olsun.. Yani bize dair izlenim ,ön bir genel önyargı edinmeniz, çok mu doğamıza aykırı anlamadım.. Müslümansam müslümanım,insanlarda bana bu önyargı ile yaklaşırsa biraz(kötü anlamda bir önyargı kastım yok örneğimde) ortak paydada ne kaybederim.Ne kaybederiz.. Guruplaşmadan ortak anlamda en azından temkin ve ön hazırlık olmaz mı bişeyin açık net şekilde belli olması.. Şimdi napalım anlamadım, ortadan metalci gurupları, hip-hop çu gurupları, takımının giysisi ile dolaşanını,şusunu busunu ortadan mı kaldıralım.. İnsan biraz içgüdüsel, etrafında yalnızlığından kopmak ve bir noktada en çok kendi gibi insanlarla takılmak ister.. Ben İbrahim Tatlıses ten nefret ederken, kalkar bana onun müziğini dinletirseniz, aramızda biraz paylaşım sorunu başlar.Ama kalkar bana Feridun Düzağaç dinletirseniz, bu mevzu üzerine dinleti sohbet uzar gider.. Şekilcilik,yandaşlıkta eşlikte belirleyicidir doğamızda ve bence gereksinimizdir en doğal.Önemli olan şekilciliğimiz, biz gibi gurup değildir oluşturduğumuz,.. biz gibi gurubun, biz gibi olmayan gurubla ortak paydalar yakalamasıdır güzel olan.. Mutlaka vardır, mutlaka çoktur, görmek isteyene..

Gönderi tarihi:
kız kardeşim bikinisi ile denize giriyorsa, ben kalbine hüküm biçmem..

Ona biçmediniz ama, başı açık Kurân okuyana biçtiniz. Biçtiğiniz hüküm de hiç bir başka açık kapı bırakmadı, "düşünülemez" diye kesin bir hüküm oldu.

 

Diyebilirsiniz ki, "hüküm biçmediğim, kalbi. Bikinisi değil." Ama "düşünülemez" dediğiniz zaman durum böyle olmuyor. Düşünme birimi olan beynine hüküm biçiyor, düşünce kalıbı oluşturuyorsunuz.

 

Bunu yaptığınız zaman, "nasıl düşünülemez? Düşünülürse ne olur? Faraza ben düşündüm. Başıma ne gelir?" soruları gündeme gelir. Bu soruların yanıtları ise "İslam ahlakı polisi tutuklar"dan "Allah cehenneminde saç teli adedince yıl yakar"a varan bir yelpazede değişir.

 

Bakın anlatabiliyor muyum, Kurânda saç teli adedince yıl, ahlak polisi önermelerinin bulunmayışı bir şey değiştirmiyor. Bunu iyi düşünmemiz gerekiyor. Siz bu zemini hazırlıyor, her şeyi kudretinde tutan bir sonsuz gücün emrine karşı gelindiği varsayımını ortaya atıyorsunuz. Bu varsayımdan sonra cehennem, şeriat polisi varsayımları otomatiğe bağlanıyor, önerilmeleri zaten gerekmiyor. O dilemeden yaprak kımıldayamadığına inandığınız, dalından düşen yaprak onun izni ile düşen bir sonsuz gücün emrine lakayd kalınıyor. Tüm konu burda. Siz de bu gücün buyruklarını duyuruyorsunuz.

 

Bir de üstelik elinizde erk var olduğunu düşünün. Bir şekilde insanlar size güvenip işleri yola koyacağınızı düşünmüşler. Büyük çoğunluğu da cehennem alevlerinde kızdırılmış demir bukağılardan, dikenli zakkum meyvesinden, kaynamış lav içmekten, zebanilerden oldukça tırsıyorlar. Oluşacak toplum manzarasını sizin hayal gücünüze bırakıyorum...

 

Tam da bu yüzden Muhammed Kurân'da bol kıssa anlatmış, fakat recm uygulamış olduğu halde, Kurân'da recm yok! Bu size tuhaf gelmiyor mu? Çünkü gerek yok. İnsanları bir kere korkutmuş, hükmün altına almışsan, amaç yerine gelmiş. Gerisi kolay. Bu kadar önemli bir konunun, insanların hem de acılar çekerek infaz edilmesine yol açacak bir konunun açıkça belirtilmesine bile gerek duymamış! Ama zemin hazır olmadan, değil taşlamak, cımbız işkencesi yapın desen kim dinler? İstersen saç teline yıl değil, yüzyıl cehennem biç. İstersen bin yıl biç.

 

Tam da bu yüzden başı açık olan sizden nefret etmiyor ama, tedirginlik hissediyor. Siz ona ağzınızı açıp bir şey demeden, örtüyü bu kadar vazgeçilmez göstermekle, hal dilinizle "yanacaksın, kavrulacaksın, inleyeceksin, mahvolacaksın" diyorsunuz. Ağzınızdan sözcükler çıkmıyor ama, o bunları duyar gibi oluyor. Anlatabildim sanırım...

Gönderi tarihi:

 

 

 

Neden ayrılmak..neden belli etmek..neden illaki ben bu dine inanıyorum,aloooo bakarmısınız havaları var..neden.. :unsure:

 

Kendi kafasını bağlamış(esir etmiş)diğerlerinin kafasınıda bağlamak için sokaklarda bağırılıyor..neden..neden dininin mensublarının çokluğu ile övünüyor ve işareti olan kıyafeti dayatıyor..belli olsun..neden..

 

Güç bende..diyebilmek için..bunları ortaya atanların iktidarlarının sembolüde ondan..sokaktaki sembollü sayısı onların ar-ge çalışması..dayı sevgi der,sever fakat asla UYUMAZ..uyumayın..açın gözünüzü..Allah AKILLI olanlar ile Muhatabtır..muhabbet içinde Muhatab şarttır.. :)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.