Φ politika Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Levent Ersözle sanki ocaklari söndürürken berabermisler gibi iddialar yapilmaktadir,fazla uzatmadan sadece su kadarini yazacagim;Suclu oldugu sabit olana kadar hickimse suclu degildir ve kimseye bunu yapti sunu yapti diyemeyiz.Ideolojik saplantilar insanlarda maalesef önyargilara neden olmaktadir. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Mesut Yilmaz'in basbakanligi döneminde cetelerin neden temizlenmedigine dair aciklamasi: "M.Yılmaz ;Genelkurmay ve MİT bize yardımcı olmadı 18 Jan, 2009 12:52:00 Nasname - : Yazı boyutu Mesut Yılmaz, kendi döneminde çetelerin neden temizlenmediğini anlattı: Genelkurmay ve MİT bize yardımcı olmadı, Yargı üzerine düşeni yapmadı Muhammet KAÇAR RİZE - Eski Başbakan ve Bağımsız Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Başbakanlığı döneminde, devlet kurumları içindeki çete olaylarına karışmış unsurların yeterince temizlenemediğini söyledi. Yılmaz, “O günkü kurumların kafa yapısı, o kurumların başında olan kişiler, bize maalesef yeterince yardımcı olmamıştır. Bunun içinde o zaman ki Genelkurmay da var, Genelkurmay Başkanı da var, MİT de var” dedi. Yerel seçim için AKP adaylarına alternatif adaylar blirlemek için seçim bölgesi Rize'ye gelen Mesut Yılmaz, geceyi geçirdiği otelde basın toplantısı yaptı. Yerel seçimde önemli bir görevi yerine getirmek için Rize'ye geldiğini anlatan Yılmaz, “Türkiye geçtiğimiz 1.5 yılda sanal sorunlarla uğraşmıştır. Bugün ağır bir ekonomik kriz var. Başbakan’ın dediği gibi teğet geçmemiştir. Böyle bir dönemde yerel seçimlere gidiyoruz. Benim seçmenlerime borcum var. AKP adaylarına alternatif olacak adaylar tespit etmeye çalışıyorum. Tespit edeceğimiz adayların büyük bir bölümü Anavatan Partisi’nden, bir bölümü de bağımsız olacak” dedi. Mesut Yılmaz, AKP’nin arkasındaki büyük desteğe güvenerek devamlı yanlış yaptığını belirterek, “Diğer partilerde vatandaşa umut verecek alternatif olma gücüne kavuşamıyor. Şimdi ülkede farklı kalıpları bir araya getirecek, sağda ve solda her türlü aşırılıklardan uzak, vatandaşın çoğunluğunu temsil eden, güçlü bir merkez partisine ihtiyaç var” diye konuştu. AKP'nin iktidar avantajı ile vatandaşı bedava kömür, yiyecek gibi seçim rüşvetine bağlamasına rağmen oylarında gerileme olursa, bu eksikliğin fgark edileceğini kaydeden Yılmaz, “Bizim içinde bu işi harekete geçirme zamanı gelmiş demektir. Dolayısıyla bu seçimler bunun bir işareti olacaktır” dedi. -TÜRKİYE BU URLA YAŞAYAMAZ- Mesut Yılmaz, gazetcilerin “Bir raporla Susurluk’u kapattığınız yönünde iddialara ne diyorsunuz’ sorusunu yanıtlarken, “O gün eğer kapanmış olsaydı, bugün Susurluk meselesi yeniden gündeme gelemezdi. Rapor yayınlandığı zaman Türkiye’de bütün kurumların kendi bünyesinde bir özeleştiri yapması gerekirdi. Çete olaylarına karışmış unsurları kurumların kendi içinden ayıklamaları ve temizlemeleri gerekirdi” dedi. Kurumların kendi içlerinde bu temizliği yapmadığını, yargının da bu konuda üzerine düşeni yapmadığını söyleyen Yılmaz, şöyle dedi: “Ama Türkiye’nin uzun süre bu urla birlikte yaşaması mümkün değildi. Şimdi bunun temizlenmesi için konjonktür ortaya çıktı. Avrupa Birliği perspektifi bu konuda önemli bir araç olmuştur. Ama endişem bugünkü iktidarın bu işi iç politika amaçları içerisinde istismar etmesidir. Bu mesele dış politika meselesi gibi Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren bir devlet meselesidir. Her türlü iç politika tartışmalarının üstünde ve dışında tutulması gerekir. İktidarın meseleyi bu titizlik içinde götürdüğünden çok ciddi şüphem var." -GENELKURMAY DA MİT DE YARDIMCI OLMADI- Türkiye’nin gerçek bir hukuk devleti olabilmesi için günün şartlarının uygun olduğunu dile getiren Mesut Yılmaz, “Ancak iktidarın tavrı yüzünden bu fırsat heba edilmektedir” dedi. Kendi dönemlerinde kurumların yardımcı olmadığını söyleyen Mesut Yılmaz, bu görüşünü de şöyle anlattı: “Geçmişe yönelik bize yöneltilen eleştiriler, haksız ve o günkü şartları dikkate almayan eleştirilerdir. O günkü kurumların kafa yapısı, o kurumların başında olan kişiler, bize maalesef yeterince yardımcı olmamıştır. Bunun içinde o zaman ki Genelkurmay da var, Genelkurmay Başkanı da var, MİT de var. Zaman içinde Türkiye’nin geldiği nokta bu meselede kesin çözüme ulaşmak için daha müsait bir noktadır. Bugün netice alınmasındaki en büyük engel ise AKP’nin meseleye iç politika meselesi olarak bakmasıdır ve ayrımcı yaklaşmasıdır. Bizden olanlar, bize karşı olanlar, muhalifleri sindirmek için bunu fırsat olarak değerlendirmeye çalışmasıdır. Bu anlayış ve bu kafayla bu mesele çözülmez.” (dha)" Alinti:-http://www.nasname.com/tr/2746.html- Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 merakla ve üzntüyle takipçiyim...umarım işin sonu aydınlık olur. Alıntı
Φ taypa Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Tansu Çiller döneminde PKK ile mücadele için kilit bir isim ortaya çıkarıldı.Mehmet Ağar.GÜneydoğuda da değişik bir taktik izlendi ve bu taktiğin kurlmasındaki o masumca zihniyetin devam edeceği düşünülüyordu.Neydi bu masumca zihniyet Vatanseverlik. Tarihimizin eski dönemlerine bakarsanız MİT tarzı yada bu şekilde içten kurulan özel durumlara binayen kurulan ekipler tutulan adamlar Cumhuriyyet dönemine kadar gider.Atatürk'e karşı suikast düzenlendiği sıralarda ortaya çıkan bazı özel teşkilatmalar gibi. Gelelim konumuza Mehmet Ağarın kurmuş olduğu sistem ilk zamanlarda çok iyi işledi her gün bir PKK operasyon haberi ölü ele geçirildi haberi geliyordu.Ancak unutulmaması gereken ise Türkiyenin doğusu her zaman ki bu benim görüşüm bil hassa er meydanıdır yada akıllı olanın gücü elinde olanın ayakta kalabileceği yaşayabileceği bir yerdir.Orda da güç iki elde bulunmakta.Aşiretler ve Devlet.Devlet aşireti yıkamıyor aşirette devletsiz yapamıyor ve ortaya böyle azotlu bir görüntü çıkıyor.İşbirliği!!! O zaman mehmet ağarın kurmuş olduğu ekip aşiretlerle sağlam iş birliğine girmiş hatta ve hatta ABD nin müdahelesi olmasa APO taa ozaman lar yakalnıp getiriliyordu.Her şey hazırdı yeri tespit edilmiş ve her şey bir emre bakıyordu.Ama beklendi yapılmadı yakından izlendi.Sonra bu kurulan özel ekip ordaki aşiretlerle girdiği işbirliği sonucu bazı şahsi menfaatler gördü ve kendi ekseninde büyüyen bazı kutuplar meydana getirdi ve ne mehmet ağar nede devlet bununla baş edemedi.ANcak kabul gören bir gerçek var ki devlet kendi elleri ile bir canavar yaratmış oldu. Şimdi devlet bu canavarı etkisiz hale getirmek için adına ergenekon dediği bir karmaşa ile hareket etmekte.Susurluk olayı patlak verdiğinde 3 şey göze çarptı.Bir milletvekili-bir mit ajanı-bir emniyet üst düzeyi.İşte bu bermuda üçgeni her şeyi açıklıyor.Artık göreviniz sona ermiştir dendi ve sona erdirildi. Bir yanlışlığı temizlemek istiyorsanız çivi çiviyi söker mantığını uygulaycaksınız.Yani yılan çukuruna fare değil kendi yılanını göndereceksin ama yılanı iyi kontrol etmen lazımdır lakin yeri geldimi yılan aç kaldığında boyundan büyük ava bile saldırır.Tutturabildiği sürece tabi Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Levent Ersözle sanki ocaklari söndürürken berabermisler gibi iddialar yapilmaktadir,fazla uzatmadan sadece su kadarini yazacagim;Suclu oldugu sabit olana kadar hickimse suclu degildir ve kimseye bunu yapti sunu yapti diyemeyiz.Ideolojik saplantilar insanlarda maalesef önyargilara neden olmaktadir. saygilarla Ülkemizde yillardan beri binlerce insan söyle veya böyle sekilde öldürülürken ve bunlarin ölümleri, kayiplari süpheliyken Levent ersöz gibi bir sahsi ve diger saniklari sucsuzluguna 100% emin gibi onlari savunmak ne anlama geliyor acaba??? Biz gercekten faili mechulleri cözmek istiyormuyuz? konturgerillayi teshir etmek istiyormuyuz? ülkeyi terörden ve cetelerden kurtarmak istiyormuyuz? Atatürkcülük ve vatanseverlik adina antidemokratik uygulamalari savunmuyormuyuz? AKP ile Ergenekoncularin derin devlet olayini laik antilaik, cumhuriyetci seriatci catismasi anlami vermeye calismalari bunlarin aslinda her ikisininde antidemokratik sisteme ve uygulamalari destekledigini gösteriyor. Umarim yargi tavizsiz ve hukuku´n üstünlügüne deger vererek Ergenekon denilen bas belasini aydinlatir ve türm sorumlularin cesasini verir. Ucu nereye kadar giderse gitsin korkmadan, yilmadan devam edilmeli. Eregenekon cözülürse terörü de cözeriz diye inaniyorum. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 AVUKAT CEYHAN MUMCU'DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR Çarşamba, 17 Aralık 2008 İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatlarından Ceyhan Mumcu, Ergenekon davasının dünkü duruşmasında Müdahil Şebnem Korur Fincancı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Fincancı'nın Ergenekon tertipcileriyle kolkola olduğunu belirten Mumcu, "Umut Operasyonu" davasına ait bazı belgeleri mahkemeye sundu ve ekledi: "Fincancı sanıkları görmeden, muayene etmeden rapor hazırladı. Davayı çözümsüzlüğe sürükledi. " İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer İşçi Partili yöneticilerin avukatı, öldürülen gazeteci Uğur Mumcu'nun ağabeyi ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ceyhan Mumcu, Ergenekon davasının dünkü duruşmasında önemli açıklamalanda bulundu. Mumcu, Ergenekon davasının müdahili Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın Ergenekon tertipcileriyle nasıl kolkola olduğunu ortaya koydu. Avukat Mumcu; Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin görüldüğü Umut Operasyonu davasına ait bazı belgeleri mahkemeye sundu. Davanın sanıklarının emniyette suçlarını kabul ettiğini ve işkenceye uğramadıklarını söylediğini hatırlatan Mumcu yaşananları şöyle anlattı: "sanıklar yakalanmalarından 5 ay sonra baskı gördüklerine dair beyanları Şebnem Korur Fincancı'ya iletirler. Fincancı sanıkları görmeden, muayene etmeden böyle bir sanık var mı, yok mu diye araştırmadan rapor hazırlar." Fincancı'nın hazırladığı raporun bilimsel niteliklerden uzak olduğunu belirten Mumcu, "Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerini kimin işlediği konusunda toplum elde ettiği bir fırsatı kaçırdı. Dava çözümsüzlüğe sürüklendi" dedi. Fincancı'nın marifetleri sadece bununla sınırlı değil. Avukat Mumcu; Fincancı'nın, Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu Kongresi'ne davet edildiğini belirterek, kongrenin sonuç bildirgesinde Türkiye'nin faşist bir devlet olarak tanımlandığını ve ülkemize hakaretler edildiğini belirtti. Ergenekon savcılarını da eleştiren Mumcu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne "faşist, paronayak" diyenlerin vatanseverleri yargılayamayacağını söyledi. "Mumcu-Aksoy-Üçok cinayetleri davasında müdahil olmaya gerek duymayan Cumhuriyet Gazetesi, Ergenekon davasına müdahil olmalarının nedenini açıklasın" diyen Mumcu, “Kardeşimin katili İlhan Selçuk mudur? Cumhuriyet gazetesini Selçuk, Balbay ve Çapan mı bombalatmıştır?” diye sordu. Mahkeme, Mumcu'nun talepleri hakkında, sunduğu dosyalar ve emsal Yargıtay kararlarını inceledikten sonra önümüzdeki oturumda karar vereceğini açıkladı. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 AVUKAT CEYHAN MUMCU'DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR Çarşamba, 17 Aralık 2008 İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatlarından Ceyhan Mumcu, Ergenekon davasının dünkü duruşmasında Müdahil Şebnem Korur Fincancı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Fincancı'nın Ergenekon tertipcileriyle kolkola olduğunu belirten Mumcu, "Umut Operasyonu" davasına ait bazı belgeleri mahkemeye sundu ve ekledi: "Fincancı sanıkları görmeden, muayene etmeden rapor hazırladı. Davayı çözümsüzlüğe sürükledi. " İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer İşçi Partili yöneticilerin avukatı, öldürülen gazeteci Uğur Mumcu'nun ağabeyi ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ceyhan Mumcu, Ergenekon davasının dünkü duruşmasında önemli açıklamalanda bulundu. . . . Mahkeme, Mumcu'nun talepleri hakkında, sunduğu dosyalar ve emsal Yargıtay kararlarını inceledikten sonra önümüzdeki oturumda karar vereceğini açıkladı. Kimmis vatansever? Isci parti genel baskani Dogu Perincek'mi vatansever? Nasil hala Perincek gibi ajan olarak görev yapan birini vatansever olarak gösterebiliyoruz? Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Kimmis vatansever? Isci parti genel baskani Dogu Perincek'mi vatansever? Nasil hala Perincek gibi ajan olarak görev yapan birini vatansever olarak gösterebiliyoruz? Sizce, ajan olmak kötü bir şey mi ? Yoksa, James Bond gibi ajanları mı tercih edersiniz ? Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Sizce, ajan olmak kötü bir şey mi ? Yoksa, James Bond gibi ajanları mı tercih edersiniz ? Sn Dogrucudavut, siz hala ne demek istedigimi anlamadiysaniz yapacak bir sey yok derim. Perincek isci partisi genel baskani sifatiyla hareket ettigini söylerken aslinda ajanlik ve provekatörlük yapiyorsa ve bu sizin icin de normal ise ne diyeyimki daha. O sahis Amerika ajanimi, MIT ajanimi, PKK ajanimi tam olarak hele bir artaya cikartalim sonra siz o sorunuzu tekrar sorun derim. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Türkiye'de hukukun üstünlügü sadece Ergenekon saniklari icinmi gecerli acaba? Binlerce insan sucu mahkemelerce tesbit edilmedigi halde, hatta bazilari mahkeme tarafindan sucsuz bulundugu halde, yargisiz infaz yapilarak öldürülürken kimse onlar icin suclari mahkeme tarafindan tesbit edilene kadar sucsuzdurlar demedi ve halada demiyorlar. Ama simdi kalkip Ergenekon mensuplari konu olunca akillarina hemen insan haklari ve hukukun üstünlügü geliyor. Ben buradan hukuk kuralarinin Ergenekon cetesi mensuplarinada sonuna kadar uygulanmasini istiyorum ve yapilmadigi taktirde elestiriyorum, ama hukukun üstünlügünü burada en son tlep etmesi gerekenlerde Ergenekon tutuklulari ve onlarin destekcileri. Cünki asagidaki haberde cok acikca görüldügü gibi kendileri binlerce defa hukuku ayaklarinin altina almislardir. "Komutanın intiharındaki müthiş sırlar 19 Ocak 2009 ürkiye’de inanılmaz olaylar yaşanıyor. Son olarak JİTEM Diyarbakır Grup Komutanının şüpheli ölümüyle müthiş iddialar ortaya çıktı. İnanılmaz bir tesadüfle komutanın ölümündeki müthiş sırlar ortaya döküldü. Star gazetesi üç gündür JİTEM grup komutanı Kırca’nın PKK’lılara yaptığı infazları tek tek yazdı. Şimdi, Devlet Övünç Madalyalı Abdülkerim Kırca’nın ölümü ile bu itiraflar arasındaki bağlantı konuşuluyor. Açıklanan ilk raporda da Aygan'ın kafasına bitişik atışla ateşlenmiş tek kurşun sıktığı belirlendi. PKK ve JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın ‘JİTEM’in 16 ölüm kuyusunu biliyorum’ diyerek kuyuların adreslerini ve kuyulara atılan kişilerin isimlerini vermesi üzerine yakınları kuyuların açılması için Silopi Savcılığı’na başvuru yapmaya hazırlanıyor. Tuncay Güney de Ergenekon’un öldürdüğü kişileri ‘asit kuyularına attığını’ iddia etmiş ve kuyuların bulunduğu bölgeyi Silopi BOTAŞ tesisleri yakınlarındaki petrol kuyularının çevresi olarak tarif etmişti. KAFALARINA SIKTI Star Gazetesi'ndeki habere göre, Binbaşı Cem Ersever’in Ankara’ya tayin olmasından sonra JİTEM’in başına atanan Abdulkerim Kırca döneminde cinayetlerin arttığını iddia eden Aygan, ''JİTEM Diyarbakır Grup Komutanı Binbaşı Abdulkerim Kırca’nın üç kişiyi infaz ettiğini gözlerimle gördüm. Bu kişiler Sağlık- Sen Diyarbakır Şubesi’nden Necati Aydın, Mehmet Ay ve Ramazan Keskin’di. Bu kişiler mahkemece serbest bıraktığı için Kırca infaz etti. Sonra Silvan yolunda Kağıtlı Karakolu’nu geçince gündüz gözüyle bunlar dizüstü çöktürüldü. Kırca, yakın mesafeden kafalarına sıktı. Daha sonra bunları toprağa gömdük.'' dedi. İşte Star gazetesinde yer alan o korkunç infazlar: Murat Aslan: 1994 yılında oğlunu kaybeden Diyarbakırlı bir baba şok iddialarda bulundu. Oğlu Murat'ı öldürdüğü iddia edilen ve hakkında savcılığa şikayette bulunduğu JİTEM Diyarbakır Grup Komutanı Abdülkerim Kırca'ya 23 Aralık 2004 günü Cumhurbaşkanı Sezer tarafından 'Devlet Övünç Madalyası' verildiğini söyleyen İzzettin Aslan, oğlu Murat'ın 10 Haziran 1994 günü elektrik faturası yatırmak için evden çıktıktan sonra bir daha dönmediğini anlattı. Görgü tanıklarının "evinizin iki sokak ötesinde beyaz bir otomobile zorla bindirilip götürüldü" dediği oğlunun izini 10 yıl sonra bir televizyon programında bulduklarını belirten baba İzzettin Aslan şöyle konuştu: 11 Mart 2004'te bir televizyon kanalında eski bir PKK itirafçısı anılarını anlatırken ‘Diyarbakır'da Murat Aslan isimli bir genci Binbaşı Abdülkerim Kırca'nın emriyle aldık. JİTEM merkezinde işkenceyle sorgulandı. Silopi'ye bağlı Çukurca köyünün yakınındaki mezarlığın altında bir dere yatağında yakılarak öldürüldü’ dedi. Evde herkes şok içindeydi. Hemen şikáyetçi olduk ancak 4 yılda Kırca'nın ifadesi bile alınamadı. İtirafçının tarif ettiği yere gittim, köylülerle konuştum. Olayı doğrulayanlar cesedin mezarlığın hemen dibine gömüldüğünü söylediler. Silopi Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdum. Mezar açılırken başında durdum. Yapılan DNA testinde sonuç yüzde 99.99 oğlum olduğunu söyledi. Necati Aydın: Necati Aydın’ın akrabası Bismil Belediye Başkanı Şükran Aydın, Necat Aydın’ın amcasının oğlu olduğunu söyledi. Şükran Aydın, ‘Daha çocuğu annesinin karnındayken Necati öldürüldü. Amcaoğlumun cesedini çok aradık ama bulamadık. Necati’nin ölümünden iki yıl sonra acıya dayanamayıp Türkiye’yi terkettiler. Şimdi Necati’nin cesedinin bulunması için ben harekete geçeceğim. Ergenekon soruşturmasıyla birlikte yaşanan olayların yarısı ortaya çıktı. Fırat’ın bu tarafında çok cinayet işlendi. Faillerin cezasız kalmaması gerekiyor’ dedi. İdris Yıldırım: Silopi'den alınıp Elazığ timine götürüldü, orada boğularak öldürüldü ve çuvala konuldu. Elazığ-Baskil yolu kenarında bir ufak dere içerisinde yakıldı. Bu olayda Grup Komutanı, Kemal Emlük, ben ve Elazığ timi vardı. Servet Aslan: Siirt'in Eruh ilçesinden olan Servet Aslan'ın babası Diyarbakır'daki Kredi Yurtlar Kurumu'nda bekçiydi. Bu kişi de yine aynı yöntemle alınarak infaz edildi. Edip Aksoy - Sıdık Etyemez: Bunlar infaz edildiler. Öldürüldükten sonra Silopi ile Cizre arasında bir dere yatağında gömüldüler. Ahmet Ceylan: Diyarbakır'da Yenişehir içerisinden alındı. İşkenceyle bilgi alındıktan sonra infaz edildi. Şahabettin Latifeci: JİTEM'e getirildi. Orada Şehmus kod adlı uzman çavuş tarafından boğularak öldürüldü. Bu şahsın cenazesi de çuval içinde Silvan-Diyarbakır yolu üzerindeki bir süt fabrikası veya yoğurt fabrikasının arkasına atılmıştı. Mehmet Salim Dönen: JİTEM'e getirildi. JİTEM'de üzerinden 7 bin Mark çıktı. Bu Marklar tabi Abdulkerim Kırca tarafından alındı. JİTEM'e televizyon alındı. Bu kişi de işkenceyle öldürüldükten sonra cesedi atıldı. İhsan Haran: JİTEM'de sorgulandı ve infaz edildi. Hakkı Kaya: 18 Kasım 1996’da Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi civarında yürüyen Hakkı Kaya JİTEM tarafından alındı. Kaya, Gülüstan adlı bir PKK’lının babasıydı. Muhsin Gül adlı itirafçı Kaya’nın kızının dağda olduğunu ve kendisinin de irtibata girdiğini, yardım yataklık yaptığını söylemişti. Kaya, JİTEM’de sorgulanarak öldürüldü. Cenazesi çuval içerisinde Diyarbakır’dan Silvan’a giderken Karaçalı köyünü geçince sol taraftaki toprak yolun 5 ile 10. km arasındaki Han Köyü’ne doğru gidilirken virajda atıldı ve üzeri toprakla örtüldü. DEP’Lİ Fethi Yıldırım: 1 Ocak 1994 günü Viranşehir Özal Mahallesi Yükseller Tesisleri arkasında bulunan evden alındı. Diyarbakır’da JİTEM’e getirilen Fethi Yıldırım, Saraykapı’da sorgulandıktan sonra kaybedildi. Karaçalı Köyü’nden Hani İlçesi’ne giden toprak yoldan 2-3 kilometre gidince yol hafif tepelik bir yerden geçiyor. Orada yolun sol yanı batı tarafına (yolun 2-3 metre yakınına) gömüldü. 14 YILDIR KEMİKLERİ SIZLIYOR Fethi Yıldırım’ın ağabeyi Süleyman Yıldırım, Aygan’ın açıklamaları üzerine hemen savcılığa başvuracağını kaydetti. Ağabey Yıldırım ‘’Kardeşim kaybolduktan sonra hemen savcılığa gittim. Savcı ‘iki gün sonra haber vereceğim’ dedi, daha sonra kardeşimin gözaltına alınmadığını söyledi. Gece evini basarak resmi kimlikli 4 kişi kardeşimi aldı. 14 yıldır kardeşimin kemikleri sızlıyor. Cesedi nereye atıldı bilmiyoruz. Bu insanlık mıdır? Canımız gitmiş. Hiç olmazsa kemiklerini bulalım. Bu bile bizim için yeterli. İstiyoruz ki mezarına çiçek koyalım’ dedi. Abdülkadir Çelikbilek: Abdulkadir Çelikbilek'i PKK'ye yardım, kaçakçılık yapıyor ve PKK'yı finanse sağlıyor suçlamasıyla Diyarbakır Postanesi civarında ben, Kemal Emlük, Apo kod adlı Uzman Çavuş Abdulkadir Uğur, Şehmuz kod adlı Uzman Çavuş Uğur Yüksel, onu alarak Toros arabaya bindirdik. JİTEM'e götürdük. Buradaki sorgusunda üzerinden hiç para çıkmadı, yoksul bir adamdı, bizde de şüphe olmuştu; ama bir defa almıştık. JİTEM alınca sağ bırakmaz. Şehmuz Uzman Çavuş, onu boğarak öldürdü. Beyaz Station arabasının arka kısmına Çelikbilek'in cesedi atıldı. Abdulkerim Zoğurlu - Zana Zoğurlu: Abdülkerim Kırca zamanında gerçekleştirilen bir diğer operasyon ise Abdulkerim ve Zana Zoğurlu olayı. Bir pastaneye yapılan saldırının ardından misilleme olarak Abdulkerim ve Zana Zoğurlu alındı. İtirafçı Muhsin Gül ve itirafçı Saniye (Alataş) Emlük kullanılarak ikisinin evi öğrenildi. şeyhmus kod adlı Uzman Çavuş Uğur Yüksel, Muhsin Gül ile isimlerini hatırlayamadığım bir iki rütbeli daha vardı. Onları araziye götürüp infaz ettiler. Hasan.....: 'Hasan' isimli Silopili bir şahıs Kortik köyünden olması gerekir. JİTEM'de çalışan ve maddi durumu iyi olan, soyismi 'Acut' ya da 'Acet' olarak bilinen Koçer lakaplı kişi, Hasan adlı kişiyi alarak Silopi Timi'ne götürdü. Ardından da Diyarbakır Timi'ne, sonra da Elazığ Timi'ne götürülen Hasan öldürüldü. Burada da cesedi çuval içine konularak Hazar Gölü'ne atıldı. Memduh Ökmen: 1994 yılında gözaltında kayıp edilen Memduh Ökmen’in ağabeyi Fikri Öktem, 15 yıl sonra bir umut ışığının doğduğunu söyledi. Öktem, ‘16 gün boyunca gözaltında kalmıştı. Mahkemede serbest bırakıldıktan sonra çıkışta tekrar gözaltına alınmıştı. O günden beri kendisinden haber alamıyoruz. Kuyuların açılabileceğini duyduk. İçimize bir ışık doğdu. Nereye başvurmak gerekiyorsa başvuracağız. Ne zaman kardeşimin evine gidip çocuklarını görsem gözlerim doluyor. Onu görmeyen belki hiç hatırlamayan çocukları var dedi." Alinti: -http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10808196.asp?gid=229- Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Sn Dogrucudavut, siz hala ne demek istedigimi anlamadiysaniz yapacak bir sey yok derim. Perincek isci partisi genel baskani sifatiyla hareket ettigini söylerken aslinda ajanlik ve provekatörlük yapiyorsa ve bu sizin icin de normal ise ne diyeyimki daha. O sahis Amerika ajanimi, MIT ajanimi, PKK ajanimi tam olarak hele bir artaya cikartalim sonra siz o sorunuzu tekrar sorun derim. Güzel cevap, tamam anlaştık Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Eşref Bitlis'i Katleden Gladyo Erdoğan'ı İktidara Getirdi Derin Haber 28.01.2008 Gladyo, Org. Eşref Bitlis ve Uğur Mumcu gibi Atatürkçü aydınlarımızı ABD'nin Ortadoğu stratejisi önünde engel oluşturduğu için öldürdü. Bugün de ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ni uygulamak için Türk Ordusu'na ve milli güçlere karşı operasyon yürütmektedir. 1996 yılında Eşref Bitlis'i ABD güdümlü Gladyo'nun katlettiğini Aydınlık dergisine açıklayan general, tutuklanmıştır. Tutukladıkları güçsüz, etkisiz ve dağınık kimseler, ABD ve BOP Eşbaşkanlığı için bir tehdit oluşturmuyor. Asıl korktukları tehdit, "darbeci" ilan ettikleri Türk Ordusu ve milli kuvvetler. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün (27 Ocak 2008, Pazar) saat 15.00'te İstanbul Kadıköy Eysan Oteli'nde Uğur Mumcu'nun Anısına düzenlenen, "Milli Anayasa ve Kemalist Devrim" konulu açık oturumda konuştu. E. General Sörvet Cömert'in başkanlığında yapılan oturuma E. Turizm ve Tanıtma Bakanı Alev Coşkun, İP Genel Başkan Yardımcısı Ceyhan Mumcu da konuşmacı olarak katıldılar. Perinçek, konuşmasında Gen. Veli Küçük'ün henüz görevdeyken, 1996 yılında Aydınlık'a Org. Eşref Bitlis'in uçağını ABD güdümlü Gladyo'nun düşürdüğü bilgisini verdiğini açıkladı. 25 Ağustos 1996 tarihli Aydınlık'ta "Yetkili generalin açıklaması" üst başlığıyla yayınlanan haberde, Veli Küçük ABD'ye bağlı Gladyo'nun Eşref Bitlis suikastini niçin yaptığını da açıklıyor. Perinçek'in konuşmasının ilgili bölümleri özetle şöyle: GLADYO'NUN "SİVİL ANAYASA" TASLAĞI Tayyip Erdoğan'ların "Sivil Anayasa" diye topluma sundukları metin, Gladyo'nun Anayasa Taslağıdır. Buradaki "Sivil"lik, millî devlete ve Türk Ordusuna düşmanlığın Amerikanca şifresidir. GLADYO'NUN EN BÜYÜK CİNAYETİ Gladyo'nun en büyük cinayeti, Jandarma Genel Komutanımız Org. Eşref Bitlis'in 17 Şubat 1993 günü uçağının düşürülmesi yoluyla katledilmesidir. ORG. EŞREF BİTLİS VE UĞUR MUMCU NİÇİN KATLEDİLDİ Cinayet nedeni, Org. Eşref Bitlis'in ABD'nin Ortadoğu planına, özellikle İkinci İsrail'in kurulmasına kararlılıkla ve başarıyla karşı koymasıdır. Org Eşref Bitlis ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında şehit edildi. Uğur Mumcu da, ABD'nin Ortadoğu planlarına çomak soktuğu için öldürüldü. Uğur Mumcu, PKK'yı MİT'in kurduğu gerçeğinin peşine düşmüştü ve kanıtlarını topluyordu. GEN. VELİ KÜÇÜK 1996 YILINDA GLADYO'NUN EŞREF BİTLİS SUİKASTİNİ DUYURDU Dün tutuklanmış bulunan E. Gen. Veli Küçük, 1996 yılında orduda general olarak görevliyken, Org. Eşref Bitlis'i ABD'nin öldürttüğünü Aydınlık dergisine açıklamıştı. Aydınlık'ta "Yetkili generalin açıklaması" üst başlığıyla yayınlanan açıklamada, General Veli Küçük, Aydınlık'ta belirtildiği gibi, iki kurmay albayın da bulunduğu bir görüşmede Aydınlık muhabirinin yazılı sorularına verdiği cevapta özetle şunları belirtti: • Org. Eşref Bitlis'in katilleri Çiller'in özel örgütü'nde. Öldürülmesi ABD'nin işi. • Org. Eşref Bitlis Özel Harpçi ABD subaylarını karargahtan attı. JUSSMAT Komutanı ve Çekiç Güç'teki subaylar Eşref Paşa'yı Washington'a iki kez şikayet ettiler. ORG. EŞREF BİTLİS'İ KATLETTİREN GLADYO TAYYİP ERDOĞAN'I İKTİDARA GETİRDİ 17 Şubat 1993 günü Ortadoğu'daki stratejik hedefi önünde engel gördüğü için Org. Eşref Bitlis'i öldürten SüperNATO, 1996 sonbaharında Tayip Erdoğan'ı başbakan koltuğuna oturtmak için düğmeye bastı. 21 Ekim 1996 tarihli Aydınlık dergisinin kapağında şu başlık var: "Abramowitz Tayyip'i Erbakan'ın yerine hazırlıyor" Gladyo'nun Tayip Erdoğan'ı başbakan koltuğuna oturtma planı, ABD kaynaklarında açıkça yayınlandı. 16 Şubat 1997 günü Leyla Tavşanoğlu'nun benimle yaptığı Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan görüşmede şunu belirtiyorum: "1997 Ocak ayında CIA'nın yan kuruluşu Rand Corporation'un ABD Hükümeti'ne verdiği raporda, (…) 'Artık Refah Partisi'ni iktidar seçeneğimiz olarak destekleyelim' deniyor. (…) Tayip Erdoğan'a veliaht ve geleceğin başbakanı gözüyle bakılıyor. ABD kaynakları Abdullah Gül'den de geleceğin dışişleri bakanı olarak söz ediyorlar. Geleceğin iktidar formülü de böylece belirmiş oluyor." (Cumhuriyet, 16 Şubat 1997) Apaçık ortada, 1996-1997 yılında ABD kaynakları açıklamış: Tayip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisi, bir Gladyo operasyonuyla Türkiye'nin tepesine oturtulmuştur. Org. Eşref Bitlis'in katledilmesi ve Tayip Erdoğan'ın iktidar koltuklarına oturtulması, ABD'nin aynı Büyük Ortadoğu Stratejisi içinde alt başlıklardır. GLADYO'NUN STRATEJİK HEDEFİ: BOP Gladyo Anayasasıyla amaçlanan stratejik hedef, Büyük Ortadoğu Projesi'dir. Anayasa taslağı, bütünüyle ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ne göre kurgulanmış ve kodlanmıştır. BOP EŞBAŞKANLIĞI'NIN GLADYO ÖRGÜTLENMESİNDEKİ ÖZEL YERİ Gladyo, bilindiği gibi Atlantik İttifakı'nın tepelerinde SüperNATO diye anılan örgütün İtalya'daki adıdır. SüperNATO, NATO ülkelerinin içine yerleştirilmiş gizli hükümetlerden oluşmaktadır. ABD mafyası, NATO ülkelerini SüperNATO aracılığıyla kontrol altında tutmaktadır. SüperNATO'nun Ortadoğu örgütlenmesinde BOP Eşbaşkanlığı'nın özel bir yeri bulunmaktadır. TAYYİP BEY'İN BOP EŞBAŞKANLIĞI: SÜPERNATO (GLADYO) GÖREVİ Tayyip Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesi'nde görev aldığını yedi ayrı konuşmasında itiraf etmektedir. Bu konuşmaların bazıları görüntülüdür. Hepsini sık sık açıklıyoruz ve gösteriyoruz. BOP Eşbaşkanlığı, bir SüperNATO görevidir. GLADYO'NUN GÜNCEL GÖREVİ: DİYARBAKIR'I MERKEZ YAPMAK SüperNATO'nun şu andaki güncel görevi, Diyarbakır'ı Büyük Ortadoğu Projesi içinde merkez yapmaktır. Tayip Erdoğan da, kendi ağzıyla "ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır'ı merkez yapma görevini" üstlendiğini, 15 Şubat 2004 akşamı Kanal D beyazcamından ilan etmiştir. GLADYO'NUN BOP HARİTASI ABD yönetimi, Ortadoğu'ya ve Kuzey Afrika'ya vermek istediği düzeni, hem Dışişleri Bakanı Condoleza Rice'ın ağzından hem de haritalarla ilan etmiştir. O haritalarda Diyarbakır, ABD Ordusunun Kuzey Irak'ta kurduğu İkinci İsrail devletinin merkezi olarak gösterilmektedir. GLADYO TARİHİNİN DÖNÜM NOKTASI Eşref Bitlis'in katledilmesi, Gladyo'nun Türkiye tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bu cinayet, NATO'nun en güçlü ordularından biri olan Türk Ordusu'nun SüperNATO kontrolünden çıkmakta olduğunun bütün dünyaya ilanıdır. Türk Ordusu, ABD'nin stratejik emelleri önünde artık engel oluşturmaya başladığı için Eşref Bitlis, Gladyo tarafından öldürtülmüştür. Daha sonra Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu'nu hedef alan suikast girişimleri de olmuştur. Org. Karadayı ve Org. Kıvrıkoğlu'nun genelkurmay başkanlığı yaptığı dönemlerde, ABD kaynakları, açıkça "Türk generalleri denetimden çıktı" saptamasında bulunmuşlardır. E. Tümg. Alaettin Parmaksız'ın yeni yayınlanan "Türk-Amerikan savaşı" adlı kitabı, bu sürecin vardığı yeri işaretlemektedir. GLADYO'NUN OPERASYON MERKEZİNDE FETHULLAHÇI POLİS ŞEFLERİ VAR Türk Ordusu'nun cephesini ABD'ye dönmesiyle Türkiye'deki Gladyo örgütlenmesi çok önemli bir değişim geçirdi. Örgütün karargâhı, Haçlı irticaya kaydı ve operasyon merkezine de Fethullahçı polis şefleri oturtuldu. FETHULLAH SİCİLLİ AKYÜREK TAYYİP ERDOĞAN'A BAĞLI Emniyet İstihbarat Dairesi Genel Müdürü Ramazan Akyürek'in siciline, İstanbul Valisi Erol Çakır, "Emniyetteki hizipleşme içinde irticaî akıma (Fethullah) yakın, dikkat edilmeli" diye yazmıştır. Ramazan Akyürek, Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı Tayip Erdoğan'a bağlıdır. GLADYO'NUN SON OPERASYONU Beş-altı gündür yürütülen operasyon, Gladyo'ya karşı operasyon değil, Gladyo'nun yaptığı operasyondur. HEDEF TUTUKLANANLAR DEĞİL, MİLLİ GÜÇLER VE TÜRK ORDUSU Gözaltına alınanlar ve tutuklananlar, genellikle dağınık, örgütsüz, bir kısmı başıbozuk, bazıları tertiplere çanak tutan ve birkaç tanesi de kışkırtıcı ajan olduğu daha önce saptanmış kimselerdir. Bu güçsüz insanların, ABD ve Tayip Erdoğan iktidarı için bir tehdit oluşturmadığı açıktır. Hedefin onlar olmadığını Gladyo'nun basındaki değnekçileri de ilan ediyorlar. Ordu'ya karşı nifak hareketleri ve psikolojik savaş şidetlenmiştir. Türk Ordusu'nun birliğini bozmak için, "2009'da Org. İlker Başbuğ'a karşı darbe yapılacaktı" türünden uydurmalar piyasaya sürülmekte ve yayınlanmaktadır. Hedef, milli güçlerdir. Hedef, "darbe tehdidi" başlıklarında ilan edildiği gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. PKK DA OPERASYONU DESTEKLİYOR PKK da, operasyonu desteklediğini ilan etmekte, ancak hedefe ilerlenmesi için, millî kuvvetlere yönelinmesini talep etmektedir. ABD, BOP Eşbaşkanlığı, Fethullahçı Gladyo, basındaki psikolojik savaş elemanları ve PKK, bu operasyonun da gösterdiği gibi aynı ast-üst ilişkileri içinde hareket etmektedirler. GLADYO İLE TÜRK MİLLETİNİN SAVAŞI Derinleşen krizlerin de zorladığı koşullarda Türkiye, bir hesaplaşma dönemine girmiştir. ABD'nin BOP Eşbaşkanı Tayip Erdoğan'ın başlattığı bu operasyon, hesaplaşmanın bir cephesidir. BOP ANAYASASI Yaptıkları anayasa taslağı, Türk milletinin değil, BOP'un anayasasıdır. Bu anayasa taslağı; - Devlet egemenliğini dış cephede yabancılara devretmektedir. - Milli egemenliği, iç cephede mafyayla, tarikatlarla, cemaatlerle paylaşmaktadır. - Milleti etnikleştirmektedir. - Vatanı yerelleştirmekte ve parçalamaktadır. - Kamuyu özelleştirmektedir. - Yurttaşı kullaştırmaktadır. KALDIRDIKLARI TAŞIN ALTINDA KALACAKLAR Ekonomileri çökmektedir. BOP yürümüyor. Milli devleti ortadan kaldırmak, Atatürk Cumhuriyeti'ni yıkmak gibi büyük suçlara batmışlardır. Kaldırdıkları taşın altında kalacaklardır. Kaynak: Doğu Perinçek - İşçi Partisi Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Kimmis vatansever? Isci parti genel baskani Dogu Perincek'mi vatansever? Nasil hala Perincek gibi ajan olarak görev yapan birini vatansever olarak gösterebiliyoruz? Ajanıymış! kimin ajanı? kimlere ajanlik yapiyor? görev yerini biliyormusun? SAKIN ERMENILERIN DEVLET AJANI OLMASIN Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Anlatamiyoruz galiba?Ben ne yazmisim,insanlarin suclari sabit omadan suclu ilan edilemezler,mahkemenin verecegi kararla bir insanin suclu veya sucsuz oldugu ortaya cikar.Yani bunun anlami;BIR INSAN BIR MILYON KISIYIDE ÖLDÜRSE ISPAT EDEMEDIGINIZ SÜRECE SUCSUZDUR KANUNLAR NAZARINDA Bana yöneltilen elestiride Levent Ersöz'ün yüzdeyüz sucsuz oldugunu savunur gibiymisim deniyor,alah alah nereden cikti simdi bu,varmi benim yazimda öyle birsey?Kimse kimseyi suclayamaz eger sucu sabit olmamissa.Bir takim ivir zivirlardan esnlenerek falanca sunu yapmis filanca bunu yapmis demek insanlari karalamaktir,eger bunu ideolojik duygularla yapiyorsaniz yapmayin dogru degildir.Ergenekon birilerince vardir birilerince de yoktur.Bunun varligi yoklugu mahkeme sonunda belli olacaktir. Kimse varsa suclularin cezalandirilmasina karsi degil,ama adam gibi yargilamakla hukuka uymakla yapilmalidir hersey. Ayrica hukukun üstünlügü sadece Ergenekon saniklari icin degil herkes icin gecerli olmalidir.Ahmet Mehmet farketmiyor,ayirim yapilmamalidir,maalesef bizim ülkemizde yargi hep bagimli olmus birileri tarafindan yönlendirilmistir,simdiki durumda AKP tarafindan yönlendiriliyor.Ergenekon savciligini üslenen Erdogan ülkede ki ekonomik krizin derinligini Türk milletinin gözünden kacirma telasindadir.Cünkü dün TOKI Baskani;BIZI TEGET GECECEK DENDI AMA COK DERINDEN VURDU diyerek Erdogan'in yanlis siyasetini halka söyledigi yalani itiraf etmis oldu.Olaylara biraz da bu yönlerden bakmak gerekir. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Anlatamiyoruz galiba?Ben ne yazmisim,insanlarin suclari sabit omadan suclu ilan edilemezler,mahkemenin verecegi kararla bir insanin suclu veya sucsuz oldugu ortaya cikar.Yani bunun anlami;BIR INSAN BIR MILYON KISIYIDE ÖLDÜRSE ISPAT EDEMEDIGINIZ SÜRECE SUCSUZDUR KANUNLAR NAZARINDA Bana yöneltilen elestiride Levent Ersöz'ün yüzdeyüz sucsuz oldugunu savunur gibiymisim deniyor,alah alah nereden cikti simdi bu,varmi benim yazimda öyle birsey?Kimse kimseyi suclayamaz eger sucu sabit olmamissa.Bir takim ivir zivirlardan esnlenerek falanca sunu yapmis filanca bunu yapmis demek insanlari karalamaktir,eger bunu ideolojik duygularla yapiyorsaniz yapmayin dogru degildir.Ergenekon birilerince vardir birilerince de yoktur.Bunun varligi yoklugu mahkeme sonunda belli olacaktir. Kimse varsa suclularin cezalandirilmasina karsi degil,ama adam gibi yargilamakla hukuka uymakla yapilmalidir hersey. Ayrica hukukun üstünlügü sadece Ergenekon saniklari icin degil herkes icin gecerli olmalidir.Ahmet Mehmet farketmiyor,ayirim yapilmamalidir,maalesef bizim ülkemizde yargi hep bagimli olmus birileri tarafindan yönlendirilmistir,simdiki durumda AKP tarafindan yönlendiriliyor.Ergenekon savciligini üslenen Erdogan ülkede ki ekonomik krizin derinligini Türk milletinin gözünden kacirma telasindadir.Cünkü dün TOKI Baskani;BIZI TEGET GECECEK DENDI AMA COK DERINDEN VURDU diyerek Erdogan'in yanlis siyasetini halka söyledigi yalani itiraf etmis oldu.Olaylara biraz da bu yönlerden bakmak gerekir. saygilarla Biz burada ne Erdogan politikasi yapiyoruz ne onu destekliyoruz nede digerleri gibi olaylari Erdogan'a göre endeksliyoruz. Türkiye'de derindevlet, yani kontur gerilla, yani baska ismiyla Susurluk ve su an Ergenekon Erdogan önceside vardi. Ergenekoncularin ve onlarin destekcilerinin Ergenekon'u sanki Erdogan uydurmus gibi bahanelr uydurmasi hicte inandirici degil. Ergenekonun varligini herkes biliyordu, sorulmasi gereken neden yeni tasfiye edilmeye calisiliyor. Diger taraftan mademki hukuk devletini sonuna kadar savunuyorsunuz ve herkes icin gecerlidir diyorsaunuz, o anlamda ülkemizdeki tüm yargisiz infazlarida kiniyorsunuzdur ve bu infazlari yapanlarin bulunup cezalandirilmasini arzu edersiniz diye düsünüyorum. Yoksa yaniliyormuyum? Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Ajanıymış! kimin ajanı? kimlere ajanlik yapiyor? görev yerini biliyormusun? SAKIN ERMENILERIN DEVLET AJANI OLMASIN Dogu Perincek'in ajan ve provekatör oldugunu dünyada bilmeyen kalmadi, sagir sultan bile biliyor artik. Siz hala görmek istemiyorsaniz sizin bileceginiz is derim. Sordugunuz gibi Ermeni'lerin devlet ajanida olma ihtimali var cünki, ajan icin önemli olan kisilik degerleri degildir ve hatta vatani bile o kadar önemli degildir. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Eşref Bitlis'i Katleden Gladyo Erdoğan'ı İktidara Getirdi Derin Haber 28.01.2008 Gladyo, Org. Eşref Bitlis ve Uğur Mumcu gibi Atatürkçü aydınlarımızı ABD'nin Ortadoğu stratejisi önünde engel oluşturduğu için öldürdü. Bugün de ABD'nin Büyük Ortadoğu . . . Ekonomileri çökmektedir. BOP yürümüyor. Milli devleti ortadan kaldırmak, Atatürk Cumhuriyeti'ni yıkmak gibi büyük suçlara batmışlardır. Kaldırdıkları taşın altında kalacaklardır. Kaynak: Doğu Perinçek - İşçi Partisi Sn Dogrucudavut, Dogu Perincek yillardan beri ülkemizde bilgi kargasaligi yapmaktadir. O sahsi iyi arastirisaniz cok yakin zamana kadar bugün savundugunun tam tersini söyleyerek o dönemler de de bugünki gibi bilgi kargasaligi yaparak sadece insanlarin kafasini bulandirmistri. Onun görevi zaten dönem dönem kendisine verilenli uygun bir sekilde piyasaya sunmaktir. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Sn Dogrucudavut, Dogu Perincek yillardan beri ülkemizde bilgi kargasaligi yapmaktadir. O sahsi iyi arastirisaniz cok yakin zamana kadar bugün savundugunun tam tersini söyleyerek o dönemler de de bugünki gibi bilgi kargasaligi yaparak sadece insanlarin kafasini bulandirmistri. Onun görevi zaten dönem dönem kendisine verilenli uygun bir sekilde piyasaya sunmaktir. İyi de, bakın sizin alıntıladığınız yazıda da aynı şeyler yazıyor. Türkiye’deki bütün yapılanmalardan ABD’nin haberi vardır. Gladio, Ergenekon örgütlenmelerinden ABD’nin haberinin olmaması imkânsız. Hatta soğuk savaş döneminde bütün bunların kurucusu Amerika’dır. TRT Şeş’in de, Ergenekon Davası’nın da Erdoğan ve Bush’un 5 Kasım görüşmesindeki kağıtlarda notları vardır. Bunu bilmek hiç de zor değil. Erdoğan’ın Ergenekon’un üzerine gidecek iradesi yoktu ve bu konularda ABD’den yardım istedi. Bilirsiniz ABD bütün dünyada gözü ve kulağı vardır. Eğer isterse Ergenekon meselesinde elindeki bilgi ve belgeleri Aktütün’de olduğu gibi Taraf’a servis eder ki kimse altından kalkamaz. Yine de kamuoyunun haklı olarak bu davada sonuca gidilemiyeceği konusunda bir şüphesi var. Çünkü Şemdinli ve Susurluk’un hazin sonunu hepimiz biliyoruz. Ama Ergenekon Davası’nı başlatan irade bu işi sonuna kadar götürebilirse Türkiye yüzyıl sonra –çünkü bu ceberrut sistemin kaynağı 1908’dir- demokrasiyi yakalamak yolunda çok önemli bir yere gelmiş demektir. . Daha da önemlisi bu gibi örgütlenmeler Anti-Ameriancı olmakla kendi ayaklarına sıkmışlardır. Bu konuda ben epey iyimserim. Çünkü TC tarihinde ilk defa generallere dokunuluyor, ilk defa söylenmeyen şeyler söyleniyor, ilk defa asker ve bürokratların güvenirliliği konuşuluyor, ilk defa sistem bu kadar ciddi sorgulanıyor ve ilk defa devletin resmi televizyonu Kürd dilinden yayın yapıyor Anlayacağınız; Ergenekon Davası ile Türkiye, ABD ve Avrupa’nın istediği yeni bir sürece götürülmüştür. Bunun içinde PKK nin de hizaya getirilmesi veya tasfiyesi sözkonusudur. Bu değişimlerin arkasında hangi irade olursa olsun, benim için farketmez. Karasu bilmiyorsa söyleyeyim: Bunun adı BOP’tur, yani Amerikan-Avrupa çözümü. İster sevelim, ister sevmeyelim; buna uymak, beraber yürümek durumundayız. Bundan PKK de dahil bölgenin bütün demokrasi isteyen güçlerinin faydası vardır. Suriye’yi Ortadoğu’nun devrimcisi, Saddam’ı dost bilen PKK nin bu sürece ne diyeceğini bilemem ama her halükârda Amerikancı çözüm Suriyeci çözümden elzemdir. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Yine yanlis yorumlamalar,Türkiye Cumhuriyetinde ilk defa generallere dokunuluyormus!Evet dogru ama darbecilere kimse dokunmuyor hala,yanlis insanlar toplaniyor,bunda ki amac nedir,Amac Atatürkcülerin sindirilmesi oldugunu hala kavrayamadik mi,darbeci generallere dokunalar ya?Heralde onun icin de Erdogan'in Obamayi ziyaret etmesi gerekiyor. Siyasi konularda konusup yazarken kendi dogrularimizla degil olaylarin akisina göre yazilir veya konusulur.80 yasinda bir gazeteciyi ihtilal yapacak diye sabahin 4'ünde yatagindan kaldiracaksin ama darbe yapan general ressamlik yapmaya devam edecek,neresi inandirici bunun.Derin devlet yoktur,AKP kendi derin devletini kurmakta ve Türkiye'yi kendi hedefledigi noktaya götürmektedir ve hepimizde bunu seyredip Ergenekon yargicligi yapiyoruz. Hedef Türkiye'nin Batidan uzaklastirilmasi ve Islamci bir hüviyete sokulmasidir,Bu hem AMERIKANIN HEM AB'nin hemde Araplarin özledigi bir seydir.Baska türlü Türkiye'yi yutamazlar.Siz Ergenekonla avunmaya devam edin yine. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 İyi de, bakın sizin alıntıladığınız yazıda da aynı şeyler yazıyor. Iyi okuyalim lütfen. Ikincisi siz Dogu perincek'ten bir tesbit alintilamissiniz, bende sadece Dogu Perincek'in sayisiz tesbitleri vardir ve aslinda sadece bilgi kirliligi yapar dedim. Ama siz onu iyi tanimadiginizi ve hakkinda tam net bir görüs sunamayacaginizi baska bir baslik altinda yazmistiniz, yanilmiyorsam. O yüzden ne olduklari net olmayan kisilerin tesbitleride kedileri gibi bulaniktir derim. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Iyi okuyalim lütfen. Ikincisi siz Dogu perincek'ten bir tesbit alintilamissiniz, bende sadece Dogu Perincek'in sayisiz tesbitleri vardir ve aslinda sadece bilgi kirliligi yapar dedim. Ama siz onu iyi tanimadiginizi ve hakkinda tam net bir görüs sunamayacaginizi baska bir baslik altinda yazmistiniz, yanilmiyorsam. O yüzden ne olduklari net olmayan kisilerin tesbitleride kedileri gibi bulaniktir derim. Sn.Dünyahepimizin, bu başlıkta tartıştığımız konu ne ? Ergenekon değil mi ? Perinçekin tespitleri ile sizin alıntıladıklarınız örtüşüyor, demek ki aynı görüşte buluşuyoruz, önemli olan bu... Perinçek değil çünkü konu, onun ne olduğu önemli değil. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Sn.Dünyahepimizin, bu başlıkta tartıştığımız konu ne ? Ergenekon değil mi ? Perinçekin tespitleri ile sizin alıntıladıklarınız örtüşüyor, demek ki aynı görüşte buluşuyoruz, önemli olan bu... Perinçek değil çünkü konu, onun ne olduğu önemli değil. Perincek Ergenekon'un icinde oldugu icin ve ABD'in de ajanligini yaptigi icin herseyi biliyorya. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Mehmet Ağar,Doğu Perinçek.Veli KÜçük gibi isimler bana sadece mafyayı,çeteleri hatırlatıyor.O kadar ********* ilişkiler ki Helal be kardeşim,helal bunları koruyan zihniyetlere. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Perincek Ergenekon'un icinde oldugu icin ve ABD'in de ajanligini yaptigi icin herseyi biliyorya. ABD'nin ajanlığını yapsa içerde olurmuydu ? Bu hiç inandırıcı değil. Ayrıca, ısrarla konuyu Perinçek çevresinde dolandırmak istiyorsunuz. Sizin alıntınızla benim alıntım örtüşüyor diyorum. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2009 Mehmet Ağar,Doğu Perinçek.Veli KÜçük gibi isimler bana sadece mafyayı,çeteleri hatırlatıyor.O kadar ********* ilişkiler ki Helal be kardeşim,helal bunları koruyan zihniyetlere. Mehmet Ağar neden içerde değil. Bunlara sahip çıkan Tansu-Özer Çiller nerede ? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.