Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2009 Yeryüzünde bunca müslüman şuanda halen mirası nasıl paylaşıyor? Kadınlar neden daha azını almak zorunda kalıyor? İslam (Hristiyanlık/Yahudilikte aynı) kadını genel anlamda erkekten her açıdan geride neden tutuyor? Nerede Allah'ın adaleti? Şimdi burada konu o değil, bu bir... ALLAH c.c. Adaleti sonsuzdur,bu iki... Seküler bir Dünya kadının ın Din sahibi bir kadından ileri olduğunu ima ediyorsunuz zannedersem, ne güzel,hayatlarını yaşasınlar,varsa kadına eziyet "ÖRNEK" olsunlar, eğer sizde buradan bir öğüt verirseniz çok büyük iyilik yapmış olursunuz Müslüman,Hristiyan,Yahudi KADINLARINA ve tarihe adınız yazdırmış olursunuz.. İnsanın var olduğundan beri? hangi devirde,hangi yönetimde,günümüzde dahil KADIN, ERKEKTEN daha ileri olmuş,bir örnek verirmisiniz,istisna olmadan. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2009 Şimdi burada konu o değil, bu bir... ALLAH c.c. Adaleti sonsuzdur,bu iki... Seküler bir Dünya kadının ın Din sahibi bir kadından ileri olduğunu ima ediyorsunuz zannedersem, ne güzel,hayatlarını yaşasınlar,varsa kadına eziyet "ÖRNEK" olsunlar, eğer sizde buradan bir öğüt verirseniz çok büyük iyilik yapmış olursunuz Müslüman,Hristiyan,Yahudi KADINLARINA ve tarihe adınız yazdırmış olursunuz.. İnsanın var olduğundan beri? hangi devirde,hangi yönetimde,günümüzde dahil KADIN, ERKEKTEN daha ileri olmuş,bir örnek verirmisiniz,istisna olmadan. Konu ne? Allah'ın adaletini bir örnekle anlatabilir misiniz? Kimin kimden ileri olduğundan bahsetmiyorum diyorum ki, dinler erkek egemenliğinde, peygamberler, halifeler, şunlar bunlar hep erkeklerden oluşuyor, kadınları erkekler öyle ya da böyle ama genelde dini arkalarına alarak arka plana itiyor... Yahudilerin kadınlara nasıl bir gözle baktıklarını, geçmişte mabetlere dahi sokmadıklarını, kadınların muayyen günlerinde onları yataklarından uzaklaştırdıklarını, ibadet ettirmediklerini, biliyorsunuzdur. bugün bunu müslümanlarda yapmaktalar... Peki bu izni onlara kim veriyor, Allah mı? Değilse ne? Ben olayı kendi içimde çözdümde burada paylaşsam sanırım okuyanlar günaha girerler sebep olmak istemem... Şaka bir yana kadın erkekten ileri olamamıştır, erkek kadını daima arkasına, öteye itmiştir bunuda dinle, kültürle şunla bunla yapmıştır... Ne zaman ki insanlar din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımından kurtulur ve herşey gerçekten eşitlenir (önce zihinlerde) işte o zaman bu sorun çözülür... Konu uzamasın istiyorum ama hani şu nefs olayı varya insanlar yedikleri her haltı ona yüklerler ki kadınlar bu konuda günah keçisidir erkeklerin işte o nefs denilen şey insanların zaaflarıdır ve insanlar onları kendi elleri ile, zihinleri ile şişirirler... Bir erkek sadece erkek olduğu için benden önde tutuluyorsa hele din buna izin veriyorsa ben bir kadın olarak onu reddederim... sonra da derim ki Allah'ın kendisi insanları katagorize ediyorsa insanlar haydi haydi ederler... Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2009 Konu uzamasın istiyorum ama hani şu nefs olayı varya insanlar yedikleri her haltı ona yüklerler ki kadınlar bu konuda günah keçisidir erkeklerin işte o nefs denilen şey insanların zaaflarıdır ve insanlar onları kendi elleri ile, zihinleri ile şişirirler... Bir erkek sadece erkek olduğu için benden önde tutuluyorsa hele din buna izin veriyorsa ben bir kadın olarak onu reddederim... sonra da derim ki Allah'ın kendisi insanları katagorize ediyorsa insanlar haydi haydi ederler... Size yaşamınızda mutluluklar dilerim,dilerimki istediğiniz gibi "NEFSİNİZ" istikametinde yaşar ve hemcinslerinizede örnek olursunuz. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2009 Konu ne? Allah'ın adaletini bir örnekle anlatabilir misiniz? Kimin kimden ileri olduğundan bahsetmiyorum diyorum ki, dinler erkek egemenliğinde, peygamberler, halifeler, şunlar bunlar hep erkeklerden oluşuyor, kadınları erkekler öyle ya da böyle ama genelde dini arkalarına alarak arka plana itiyor... Yahudilerin kadınlara nasıl bir gözle baktıklarını, geçmişte mabetlere dahi sokmadıklarını, kadınların muayyen günlerinde onları yataklarından uzaklaştırdıklarını, ibadet ettirmediklerini, biliyorsunuzdur. bugün bunu müslümanlarda yapmaktalar... Peki bu izni onlara kim veriyor, Allah mı? Değilse ne? Ben olayı kendi içimde çözdümde burada paylaşsam sanırım okuyanlar günaha girerler sebep olmak istemem... Şaka bir yana kadın erkekten ileri olamamıştır, erkek kadını daima arkasına, öteye itmiştir bunuda dinle, kültürle şunla bunla yapmıştır... Ne zaman ki insanlar din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımından kurtulur ve herşey gerçekten eşitlenir (önce zihinlerde) işte o zaman bu sorun çözülür... Konu uzamasın istiyorum ama hani şu nefs olayı varya insanlar yedikleri her haltı ona yüklerler ki kadınlar bu konuda günah keçisidir erkeklerin işte o nefs denilen şey insanların zaaflarıdır ve insanlar onları kendi elleri ile, zihinleri ile şişirirler... Bir erkek sadece erkek olduğu için benden önde tutuluyorsa hele din buna izin veriyorsa ben bir kadın olarak onu reddederim... sonra da derim ki Allah'ın kendisi insanları katagorize ediyorsa insanlar haydi haydi ederler... Sevgili Sardunyam, bu noktadaki bütün problemin dinden değil ,insan ve yaşadığı bölge kültüründen kaynaklandığını Movitanya örneğiyle ortaya koyabilirim.Movitanya gibi bir İslam ülkesinde, kadınlar kucaklarında çocukları rahat rahat dolaşırken, sokaklarda leğenler içinde çamaşırlarını erkekler yıkıyor.Peygamberimize has olan 6. namazı bile camilerde kılıp ,daha sonra sabah namazını bekleyen erkeklerin olduğu bu ülkede, kadınların cuma namazına gidişi ve rahatlıkları bile bizim ülkeden çok çok öte.Bunu sağlayan bence en güzel yönü,ülkedeki televizyon kurumunun tamamen asker denetiminde olması.Bu sayede kültürleri bozulmuyor. Olayı dine ve günümüz çalışan kadınına getirecek olursam, kadınlar öyle bir erkeksel haklara soyundu ki, erkekler, karşısındakinin nazik narin yapılı bir kadın olduğunu unutmaya başlayıp,eskinin bütün inceliklerinden sıyrılmaya başladılar.Erkekler ile aynı ağır koşullarda çalışan ve hatta bazen erkek gibi bir rahat düşünce yapısı olmadığından, aynı anda çocuk ve ev işlerinde de erkekten çok daha fazla yüklenilen kadınları,pardon ama benim onaylamam imkansız. dinim anlamında baktığımda, erkeği gerçekten de kadına doğru dürüst bakmakla zorunlu olarak algılıyorum. Kadın daha hafif işlerde, daha narinlik gerektiren işlerde,isteğine bağlı olarak çalışabilmeli ve çalışsın çalışmasın,erkek her zaman kadının yemek ve giyim ihtiyacını karşılamalıdır.Peki,bu durum,tutup erkeği kadının efendisi mi yapar, hayır, kimse annesinden doğmadan önce bu seçimi yapmadı.Kadına ,narin yapısından dolayı eziyet eden erkek, Allahın yaratmada ki tercihine isyan etmiş sayılır benim gözümde.İnsanın her alanda taşıdığı güçlü ol güçsüzü ez zihniyeti, malesef hangi kavim hangi ırk hangi kültür olursa olsun ,erkek egemenliğinde kadına işkenceye dönüşmüştür(dünyayı kadınlar yönetseydi,tarih boyunca o kadar savaşta görmezdi bence insanoğlu).Oysa ben dinlerde,Allahın bunu istediğini asla ve asla algılayamam.Zaten, bir kız çocuğu doğduğunda nefretinden şekilden şekile giren erkekler için çokta yerinde ve güzel ayetler vardır ve bence bu insanların nasıl böyle hükmettiğine dair çok güzel hesap sormaktadır Allah.Kurandan bu ayeti aktarayım hatta NAHL Suresi 57.Onlar, kızları Allah’a nispet ediyorlar -ki O bundan uzaktır- kendilerine ise, canlarının istediğini. 58.Onlardan biri, kız ile müjdelendiği zaman içi öfke ile dolarak yüzü simsiyah kesilir! 59.Kendisine verilen kötü müjde (!) yüzünden halktan gizlenir. Şimdi onu, aşağılanmış olarak yanında tutacak mı, yoksa toprağa mı gömecek? Bak, ne kötü hüküm veriyorlar! 60.Kötü sıfatlar ahirete inanmayanlara aittir. En yüce sıfatlar ise Allah’ındır. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. ve sadece Kuran da değil, İncilde bir erkeğin ,eşini nasıl sevmesi gerektiğine dair çok hoş ayetler vardır. Tarih boyunca hangi hristiyan erkek bunu yeterince dikkate almıştır, gerçekten çok az kanımca. Ve Tevrat.Tevrat bile Adem ve ardından Havva nın yaratılış hikayesini, daha Kitabın en başında anlatırken, kadın(işsa) ve erkeğ(iş)in nasıl anne babasını bırakıp tek beden olacağı(İncil de de var şüphesiz),bir bütün olacağı bence çok güzel anlatılmıştır.Ne kadın erkeksiz, ne erkek kadınsız olamayacağı halde, sırf bedensel ve hesapsal yönlerden üstün özellikli olan erkek, kadınsız olmaya olmaya olamaya olamaya ,hayatı kadına çoğunlukla çekilmez hale getirmiştir.O erkekleride yetiştiren kadınlar olduğu için, bu yanlışlık karşılıklı hakedişlerle devam etmektedir.Ama benim gibi bir müslüman kadın, her gün Kitabını okuyan bir kadın, her hangi bir eşya torba taşıma dahi olsa, erkeğine,"Allah sizdeki kası boşuna mı yarattı" deyip poşetleri eline tutuşturabilmekte ve dinsel anlamda hiçte kendini rahatsız hissetmemektedir. Kaslarının ne işe yaradığını,Allahın ona bütün bu vasıfları neden verdiğini kavrayaman erkeklerin,o kası yanlış yerde kullanması şüphesiz dinin ya da Allahın suçu olamaz. Toparlayacak olursam, bakım ile yükümlü olan,gerek yeri geldiğinde anne babasına, gerek eşine ve çocuklarına bakmak zorunda tekrar yazayım zorunda olan erkeğe, mirasta daha fazla pay verilmesi kadar doğal birşey yoktur.Şimdi diyeceksiniz ki şahitlik mevzusu, biz bayanların kafasındaki o ince ince erkeğin kuruntu dediği güzellikler o kadar çok dolaşıyor ki, kafası gayet basit,yüzeysel çalışmaktan ,hafızası matematikçe hesapça güçlü olan erkeğin,kadına oranla güçlü ticaret şahidi olması, onu yine kadına efendi yapmamalıdır kanımca.O kadar çok efendilik derdine düşülmüş kü, her sözden kadının efendisi olmaya koşullanmış erkeklerimizi, yaratılışımıza saygıya çağırıyorum.Erkek olmak onların seçimi değildi.Doğuştan bir özellik için,bu kadar kibir affedilemez kanımca. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Kuranı mükemmel, ve icinde hic bir zaman aykırılık, çelişme, yalanlama olmadigini iddia edip bu Kitabin Tanri tarafindan bizlere daimi, rehberlik, yol gösterme klavuzu oldugu dusunurler. Oysa, miras konusundaki hatalar 1400 yildir , Islam dininde alimler tarafindan duzenlenen kurallar dolayisiyle, kurandaki hatalari tamir etmislerdir. Bu bilim "Al-Fara’id" olarak bilinir. "Al-Fara’id" içerisinde "Awl" ve "Usbah" kurallari vardir. Ayni zamanda Hajb ve Hirman kanunlari vardir bu miras konusunda ki problemlerini cozmek icindir. Bilhassa, "Awl" kanunlari toplam miras haklari miras butununu aşarsa kullanilir. Yani, bu "hatasiz", "kusursuz", "eksiksiz" mukemmel kitabi gonderen Allahin hatalarini, Islam alimleri 1400 yillardir tamir edilmistir. Bu forumda tartisilan miras problemin "Islam" Kaninlarina gore bir cozumu vardir. Bu kanunlarin islam dininde bulunmasi, Kuranin Tanri tarafindan gonderilmediginin Ispatidir. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Kuranı mükemmel, ve icinde hic bir zaman aykırılık, çelişme, yalanlama olmadigini iddia edip bu Kitabin Tanri tarafindan bizlere daimi, rehberlik, yol gösterme klavuzu oldugu dusunurler. Oysa, miras konusundaki hatalar 1400 yildir , Islam dininde alimler tarafindan duzenlenen kurallar dolayisiyle, kurandaki hatalari tamir etmislerdir. Bu bilim "Al-Fara’id" olarak bilinir. "Al-Fara’id" içerisinde "Awl" ve "Usbah" kurallari vardir. Ayni zamanda Hajb ve Hirman kanunlari vardir bu miras konusunda ki problemlerini cozmek icindir. Bilhassa, "Awl" kanunlari toplam miras haklari miras butununu aşarsa kullanilir. Yani, bu "hatasiz", "kusursuz", "eksiksiz" mukemmel kitabi gonderen Allahin hatalarini, Islam alimleri 1400 yillardir tamir edilmistir. Bu forumda tartisilan miras problemin "Islam" Kaninlarina gore bir cozumu vardir. Bu kanunlarin islam dininde bulunmasi, Kuranin Tanri tarafindan gonderilmediginin Ispatidir. Bilimsel düşüncenin ürünü olan "KESİRLERDE" BİLEŞİK KESİR ne demektir. Seküler yaşamda "MİRAS" nasıl olur. İslam da miras a karşı olan "AVL" olayını bahane eder, peki AVL veya BİLEŞİK KESİR arasında fark varmıdır. Payda,"PAY" dan fazla olduğunda şu anki medeni kanun paylaştırmayı nasıl yapar... Misal; bir arsa var, 9 tane hissedar var, bu hissedarlardan bir tanesi üvey,yani baba üzerine kayıtlı ama,anne üzerinde kaydı yok, bu durumda hisse oranı eksiliyor (payda), ve arazinin cadde tarafı daha değerli,paylaşım esnasında herkes,cadde tarafını istiyor, tamamı satılıp,para olarak bölüşülse,bu sefer orada oturanlar (cadde kenarı) burası bizim hakkımız diyor, arsanın şatışında (para olarak) anlaşmazlık var,şimdi burada seküler hukuk ne yapar mirası nasıl pay eder... Muhabbetle. Not. Yahudi ve Hıristiyan şeri kanunlarında miras nasıldır. Veya; Yahudi ve Hıristiyan şeri kanunlarında "KADININ" durumu nasıldır. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Bilimsel düşüncenin ürünü olan "KESİRLERDE" BİLEŞİK KESİR ne demektir. Seküler yaşamda "MİRAS" nasıl olur. İslam da miras a karşı olan "AVL" olayını bahane eder, peki AVL veya BİLEŞİK KESİR arasında fark varmıdır. Payda,"PAY" dan fazla olduğunda şu anki medeni kanun paylaştırmayı nasıl yapar... Misal; bir arsa var, 9 tane hissedar var, bu hissedarlardan bir tanesi üvey,yani baba üzerine kayıtlı ama,anne üzerinde kaydı yok, bu durumda hisse oranı eksiliyor (payda), ve arazinin cadde tarafı daha değerli,paylaşım esnasında herkes,cadde tarafını istiyor, tamamı satılıp,para olarak bölüşülse,bu sefer orada oturanlar (cadde kenarı) burası bizim hakkımız diyor, arsanın şatışında (para olarak) anlaşmazlık var,şimdi burada seküler hukuk ne yapar mirası nasıl pay eder... Muhabbetle. Not. Yahudi ve Hıristiyan şeri kanunlarında miras nasıldır. Veya; Yahudi ve Hıristiyan şeri kanunlarında "KADININ" durumu nasıldır. Yukarda ispat edildigi gibi, kusursuz olmus olsa idi, Miras hatalarini duzeltmek icin insanlar tarafindan yazilan kanunlar gerekmezdi. Not:Yahudi ve Hiristiyan seri Kanunlarindan bahsetmekle konuyu Kurandaki hatalardan uzaklastirmaktir. Hristiyan ulkeleri "sekuler"dir. Dinden bagimsizdir. Anayasalari dine bagli degildir. Mamafih, Islam ulkeleride şeriat kanunlari Kuran'daki miras emirlerini, uygulamaya cabalarlar. Ve miraslari 1/3 bolmelere devam ederler. 1/3 matematik'te tam olarak bolmek imkansizdir.... cunku bu bolum ebedi devam eder. Demek, bu emri yazan matematik dersleri almamis biri idi. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Size yaşamınızda mutluluklar dilerim,dilerimki istediğiniz gibi "NEFSİNİZ" istikametinde yaşar ve hemcinslerinizede örnek olursunuz. Örnek olma çabasında değilim hiç olmadım aksine bu düşünce beni rahatsız eder, kendimi kısıtlanmış hissederim... Mutluluk dilekleriniz için teşekkür ederim ben de size mutluluklar dilerim... Benim nefsim kör, sağır ve dilsizdir arada sırada kendini belli eder ama genelde dünyanın şehvetinden hırsından saltanatından uzak dururum örnek olma çabasıyla değil tamamen insani düşüncelerle... Bana göre ne seks, ne para, ne de şöhret peşinde koşulaşı şeyler değil seks denilen şeyi hayvanlar insanlardan daha fazla yapıyor ve onları daha kaliteli yapmıyor, para ve şöhret peşinde koşanlarınsa bu dünyada pek çok güzelliği gözden kaçırarak kendilerine büyük haksızlık ediyorlar olarak görüyorum... Yani özetle, ne bir erkek bedeni görünce sapıtan bir aklım var ne de bir kadın bedeni görünce sapıtan erkeği anlayacak düşüncem... Bütün bunlar insanı insanlıktan uzaklaştıran şeyler işte o yüzden nefsine yenik düştüğünü iddia edip topu taca atanlara inanmıyorum onlar meyilli oldukları yolda yürüyorlar sadece... ayrıca seks, para ve şöhrete karşı değilim Fakat insanı insan yapan başka özellikler var keşke bedenlerinin kölesi olmasalar bu kadar... üstelik ben peygamber falan değilim Sevgili Ftoyd, Kadınların bedenleri narin olabilir ama akılları son derece sağlam işte asıl bu sebeple erkek egemen toplumlar özellikle dinide arkalarına alarak kadını sindirmeye çabalarlar... Kadının aklı ile mücadele edecek aklı olmayanlar bedeni ile mücadele etmeyi tercih ederler... Keşke kadınları bu kadar hafife almasaydın... Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2010 Yukarda ispat edildigi gibi, kusursuz olmus olsa idi, Miras hatalarini duzeltmek icin insanlar tarafindan yazilan kanunlar gerekmezdi. Not:Yahudi ve Hiristiyan seri Kanunlarindan bahsetmekle konuyu Kurandaki hatalardan uzaklastirmaktir. Hristiyan ulkeleri "sekuler"dir. Dinden bagimsizdir. Anayasalari dine bagli degildir. Mamafih, Islam ulkeleride şeriat kanunlari Kuran'daki miras emirlerini, uygulamaya cabalarlar. Ve miraslari 1/3 bolmelere devam ederler. 1/3 matematik'te tam olarak bolmek imkansizdir.... cunku bu bolum ebedi devam eder. Demek, bu emri yazan matematik dersleri almamis biri idi. Hangi şey ispat edilmiş? "AVL" ve "BİLEŞİK KESİR" cevabı nedir. Miras hataları yok,mirasta pay var, ve adil dağıtım yapılmış. Yahudi ve hıristiyan şeri kanunlarından bahsetmekle "Kur'an" dan uzaklaşmak değil maksadım, karşılıklı bir kıyas yapmak. Yahudi devleti İsrail anayasası "SEKÜLERMİDİR"... Yunanistan (AB üyesi) anayasası sekülermidir. Vatikan DEVLETMİDİR. iNGİLTERE de anayasa varmıdır. ABD anayasa sı "DİNE" karşımıdır. 1/3 bölme veya pay etme işi "BİLEŞİK KESİRDE" varmıdır. İslam,Hıristiyan,Yahudi ŞERİATINDAKİ MİRAS HUKUKU nasıldır,bu durum niye kaldırılmış batı Hiristiyan devletlerinde ve anayasaları na NİYE koymamışlar yoksa Tevrat ve İncil in tahrif olduğundan olmasın, bak İslam devletleri kaldırmaya bile gerek görmemiş. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Örnek olma çabasında değilim hiç olmadım aksine bu düşünce beni rahatsız eder, kendimi kısıtlanmış hissederim... Mutluluk dilekleriniz için teşekkür ederim ben de size mutluluklar dilerim... Benim nefsim kör, sağır ve dilsizdir arada sırada kendini belli eder ama genelde dünyanın şehvetinden hırsından saltanatından uzak dururum örnek olma çabasıyla değil tamamen insani düşüncelerle... Bana göre ne seks, ne para, ne de şöhret peşinde koşulaşı şeyler değil seks denilen şeyi hayvanlar insanlardan daha fazla yapıyor ve onları daha kaliteli yapmıyor, para ve şöhret peşinde koşanlarınsa bu dünyada pek çok güzelliği gözden kaçırarak kendilerine büyük haksızlık ediyorlar olarak görüyorum... Yani özetle, ne bir erkek bedeni görünce sapıtan bir aklım var ne de bir kadın bedeni görünce sapıtan erkeği anlayacak düşüncem... Bütün bunlar insanı insanlıktan uzaklaştıran şeyler işte o yüzden nefsine yenik düştüğünü iddia edip topu taca atanlara inanmıyorum onlar meyilli oldukları yolda yürüyorlar sadece... ayrıca seks, para ve şöhrete karşı değilim Fakat insanı insan yapan başka özellikler var keşke bedenlerinin kölesi olmasalar bu kadar... üstelik ben peygamber falan değilim Sevgili Ftoyd, Kadınların bedenleri narin olabilir ama akılları son derece sağlam işte asıl bu sebeple erkek egemen toplumlar özellikle dinide arkalarına alarak kadını sindirmeye çabalarlar... Kadının aklı ile mücadele edecek aklı olmayanlar bedeni ile mücadele etmeyi tercih ederler... Keşke kadınları bu kadar hafife almasaydın... Ben neden sana son derece saygı duyuyorum..? Yaşamı hep aynı algılayıp yorumladığımız için mi? Yanıtım çok net... Hayır. Çünkü çoğu kez tam ters düşündüğümüz bir çok şey var... Hep doğruları ve aklı başında şeyler yazdığın için mi..? Çoğunlukla evet... Çünkü doğru bildiklerini çok net ve dürüstce, kararlılıkla dile getiriyorsun... Peki senin bu doğruların her zaman benim doğrularım mı..? Yanıtım çok net hayır.. Çok söze gerek yok... Seni taltif etmekte değil amacım... Ama taktir ediyor muyum... Evet... Belirlediğim satırlar herşeyi anlatmaya yeter aslında... Saygı ve Sevgilerimle Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Örnek olma çabasında değilim hiç olmadım aksine bu düşünce beni rahatsız eder, kendimi kısıtlanmış hissederim... Mutluluk dilekleriniz için teşekkür ederim ben de size mutluluklar dilerim... Benim nefsim kör, sağır ve dilsizdir arada sırada kendini belli eder ama genelde dünyanın şehvetinden hırsından saltanatından uzak dururum örnek olma çabasıyla değil tamamen insani düşüncelerle... Farketmemişim, şimdi farkettim. Düşüncelerin ve ideallerin istikametinde yaşamanı ve mutlu olmanı diler, başarmanı isterim. Nede olsa "İnsanız" İnsan hatalar zinciridir,eğer yaptığı hatada "ısrar" ederse,kötü,hatasından dönüp "İNSANİ" boyutunu " nefs hakimiyetı" kazanırsa ne mutlu. Dolayısı ile, başarman ve yaşaman. Olay bu. Muhabbetle. Not. "ayrıca seks, para ve şöhrete karşı değilim,"yazmışsın, iyi burada da nefsin egemen olsun ve mutlu ol. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Sayın "sarıgöl"; Size sadece şu soruları yönlendirmek istiyorum... Kuran da ifade edilenler Allah tarafından Hz.Muhammed'e indirilmiş midir.? Kuranı Kerim, İçeriğinde aykırılık, çelişki olmayan Allahın sözleri olan bir kitap mıdır.? Kuranda miras konusu; Nisâ(*) Sûresinin, aşağıda yazılı ayetlerinde bahsedilmiş midir?... "11 - "Allah size, çocuklarınız (ın alacağı miras) hakkında, erkeğe iki dişinin payı kadarını emreder. (Çocuklar sadece) ikiden fazla kız iseler, (ölenin geriye) bıraktığının üçte ikisi onlarındır.4 Eğer kız bir ise (mirasın) yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığı maldan, ana babasından her birinin altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da (yalnız) ana babası ona varis oluyorsa, anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa anasının hissesi altıda birdir. (Bu paylaştırma, ölenin) yapacağı vasiyetten ya da borcundan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan, hangisinin size daha faydalı olduğunu bilemezsiniz. Bunlar, Allah tarafından farz kılınmıştır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." "12 -" Eğer çocukları yoksa, karılarınızın geriye bıraktıklarının yarısı sizindir. Eğer çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. (Bu paylaştırma, ölen karılarınızın) yaptıkları vasiyetlerin yerine getirilmesi, yahut borçlarının ödenmesinden sonradır. Eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Eğer çocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. (Yine bu paylaştırma) yaptığınız vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borçlarınızın ödenmesinden sonradır. Eğer kendisine varis olunan bir erkek veya bir kadının evladı ve babası olmaz ve bir erkek veya bir kız kardeşi bulunursa ona altıda bir düşer.5 Eğer (kardeşler) birden fazla olurlarsa, üçte birde ortaktırlar. (Bu paylaştırma varislere) zarar vermeksizin6 yapılan vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borcun ödenmesinden sonra yapılır. (Bütün bunlar) Allah’ın emridir. Allah hakkıyla bilendir, halimdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)" "13 -" İşte bu (hükümler) Allah’ın koyduğu sınırlarıdır. Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük başarıdır." *** Sadece soracağım şu soruyu yanıtlayın yeter... Çünkü diğer hepsine hayır deme şansınız yok.( ! ) _ Islam ulkelerinde 1400 yıldır şeriat kanunları Kuran'daki miras emirlerini uygulamaya çabalarlar. Çabalarlar diyorum çünkü yukarıdaki sûre ve ayetlere göre miras paylaşımı ne yazık ki net matematiksel bir yöntemle çözümlenemiyor. Ve size açık ve net olarak belirtiyorum " Hiç birimizi "AVL" ve "BİLEŞİK KESİR" ile ilgili açılamalar ilgilendirmiyor... Yanıtınızı işi bu tarafa çevirip vermeyin... Soru şu: Yüz yıllardır miras paylaşımı için oluşan sorunları çözümlemek için islam alimleri bir takım düzenlemeler ve kurallar yapıp uygulamışlar mıdır? saygılarımla ... Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Yüz yıllardır miras paylaşımı için oluşan sorunları çözümlemek için islam alimleri bir takım düzenlemeler ve kurallar yapıp uygulamışlar mıdır? saygılarımla ... Sayın GeceKuşu, Eğer yanlış anlaşılırsam özür dilerim,fakat başka türlü anlatmak zor,Şimdi;yazdığınızdan İslam da miras sorunu varda ve halledilmemiş gibi,soru soruldumu bende derimki yahu,yanlız topigte ki benim yazdıklarımı oku yeter, benki acizane İslam alimlerinin değil eline su dökmek,yanlarına bile gelemem,bu itibarla size bir tavsiye,yine acizane; "AVL" ve "KESİRLERİ (BİLEŞİK KESİR)" bir karşılaştırın,bakalım sonuç ne olacak, (her bilimsel düşünen gibi matematikte iyisinizdir)dolayısı ile bu sonuçtan sonra birdaha yazışırız. Not. 1400 sene evvel kesirler varmıydı "BİLMEDİĞİMDEN SORUYORUM" yanıtlarsanız memnun olurum. Muhabbetle. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Sayın GeceKuşu, Eğer yanlış anlaşılırsam özür dilerim,fakat başka türlü anlatmak zor,Şimdi;yazdığınızdan İslam da miras sorunu varda ve halledilmemiş gibi,soru soruldumu bende derimki yahu,yanlız topigte ki benim yazdıklarımı oku yeter, benki acizane İslam alimlerinin değil eline su dökmek,yanlarına bile gelemem,bu itibarla size bir tavsiye,yine acizane; "AVL" ve "KESİRLERİ (BİLEŞİK KESİR)" bir karşılaştırın,bakalım sonuç ne olacak, (her bilimsel düşünen gibi matematikte iyisinizdir)dolayısı ile bu sonuçtan sonra birdaha yazışırız. Not. 1400 sene evvel kesirler varmıydı "BİLMEDİĞİMDEN SORUYORUM" yanıtlarsanız memnun olurum. İslamda miras sorunu yoktur mu demek istiyorsunuz? İslamda miras paylaşım sorunu yok mu? *** Siz yine işi kesirlere çevirdiniz... Neyse yok varsaymıyalım yine de... Siz nisa sûresini okudunuz mu? Sûrenin 11. ayetini okuduğunuzda "üçte ikisi onlarındır( 2/3)" ; "her birinin altıda bir hissesi vardır (1/6)" ; "anasına üçte bir düşer (1/3)" ifadelerini farkettiniz mi? Bu ifadeler kuranda hangi yüz yılda indi?... İnsanlar üçte ikisi, altıda biri, üçte bir gibi ifade ve kavramları bilmiyordular da okuyunca bunları ne anladılar acaba. Hikmetinden sual olunmaz diye mi düşündüler. Şimdi sorduğunuz soruya gelelim. 1400 yıl önce kesirler varmıydı diye sormuşsunuz... Büyük ihtimalle bilmediğinizden değil, olmadığını anlatmaya çalışıyorsunuz. Olmadığını farzedelim. Dünyada böyle bir kavram yokken "Allah" kuranda içinde kesirleri içeren ayetleri indiriyor. Ve 13. ayette deniyor ki "İşte bu (hükümler) Allah’ın koyduğu sınırlarıdır." Allahın hükümlerine göre mirası paylaştırmak zorunda olan müslümanlar "kesirlerin" bilinmediğini öne sürdüğünüze göre bu işin içinden nasıl çıktılar.? Çıkamadılarsa ve hala günümüze kadar süregelen sorunları çözümlemek için islam alimleri bir takım düzenlemeler ve kurallar koyarak çözüm üretmeye çabalarken, siz hala islamda bir miras sorunu yoktur mu demek istiyorsunuz? *** Mısırlıların kesirli sayıları kullandığını, paydasını 1 olarak kullanarak çözümlemelere gitiklerini, pi sayısını bulanlarında mısırlılar olduğunu hatırlatalım o zaman size, hatta yunan helenistik dönemde ve roma döneminde de kesirli sayılar kullanılmıştır. Adı geçen medeniyetler M.Ö. yani kuranın inmesinden çok önceleri var olduğunu da parantez içinde belirtmekte yarar var. Hadi diyelim ki yine siz haklı olun. O zaman şu soru akla geliyor... Kesirli sayılar bilinmiyordu ve ayetlerde kesirli sayılar olduğuna göre bu hesaplamaları bilmeyen insanlar, miras paylaşımında sorun yaşamadılar mı sizce. Hani "İslam da miras sorunu varda ve halledilmemiş gibi,soru soruldu mu " diye bir cümle kurmuşsunuz ondan soruyorum... İyi de kesirleri bilmeyen insanlar bu sorunu nasıl çözmüşler peki? *** Merak ettiğim bir şey daha var... Allah neden kulları arasında kadın erkek ayrımı yapmadan eşitliği sağlamak varken neden ona inananlar arasında ayrım yapmış onları paydalı, kesirli hesaplamalarla zora sokmak gibi bir yolu seçmiş ki? Hikmetinden sual olunmaz deyip geçiştirelim mi yoksa işin üstüne gidip var olan bu sorunu sorgulayalım mı? saygılarımla... Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 İslamda miras sorunu yoktur mu demek istiyorsunuz? İslamda miras paylaşım sorunu yok mu? Evet yok,iki kere yazmaya ne gerek var. Siz yine işi kesirlere çevirdiniz... Neyse yok varsaymıyalım yine de... Varsaymayın ne olacak bakalım... Siz nisa sûresini okudunuz mu? Sûrenin 11. ayetini okuduğunuzda "üçte ikisi onlarındır( 2/3)" ; "her birinin altıda bir hissesi vardır (1/6)" ; "anasına üçte bir düşer (1/3)" ifadelerini farkettiniz mi? Bu ifadeler kuranda hangi yüz yılda indi?... Ne olmuş,klasik İslam karşıtı düşüncenin,ısıtıp,ısıtıp ortaya sürdüğü bir varyasyon. Cevabı binlerce defa verildiği halde. Yüz yılı yazarsam ne olacak, yazmazsam ne olacak,zaten Kâinat biliyor. şimdi sorduğunuz soruya gelelim. 1400 yıl önce kesirler varmıydı diye sormuşsunuz... Büyük ihtimalle bilmediğinizden değil, olmadığını anlatmaya çalışıyorsunuz. Burada bile "ÖNYARGILISINIZ" gerçekten bilmiyordum,bak yazdınız şimdi araştıracağım. Olmadığını farzedelim. Dünyada böyle bir kavram yokken "Allah" kuranda içinde kesirleri içeren ayetleri indiriyor. Ve 13. ayette deniyor ki "İşte bu (hükümler) Allah’ın koyduğu sınırlarıdır." Allahın hükümlerine göre mirası paylaştırmak zorunda olan müslümanlar "kesirlerin" bilinmediğini öne sürdüğünüze göre bu işin içinden nasıl çıktılar.? EVET. Burada kesirlerin veya kesir'in bilindiğini mi ima ediyorsunuz Müslümanlar tarafından, yoksa benim ileri sürdüğümden hareketle işin,içinde ne var değilmi... DÜNYA DA BÖYLE BİR KAVRAM YOK DİYEN SENSİN, GeceKuşu, ben öyle bir şey yazmadım. Çıkamadılarsa ve hala günümüze kadar süregelen sorunları çözümlemek için islam alimleri bir takım düzenlemeler ve kurallar koyarak çözüm üretmeye çabalarken, siz hala islamda bir miras sorunu yoktur mu demek istiyorsunuz? Siz öyle yazmışsınız sayın GeceKuşu, "çıkamadılarsa diye " sorun sizin,İslam da Miras sorunu yok. Mısırlıların kesirli sayıları kullandığını, paydasını 1 olarak kullanarak çözümlemelere gitiklerini, pi sayısını bulanlarında mısırlılar olduğunu hatırlatalım o zaman size, hatta yunan helenistik dönemde ve roma döneminde de kesirli sayılar kullanılmıştır. Adı geçen medeniyetler M.Ö. yani kuranın inmesinden çok önceleri var olduğunu da parantez içinde belirtmekte yarar var. Hadi diyelim ki yine siz haklı olun. O zaman şu soru akla geliyor... Kesirli sayılar bilinmiyordu ve ayetlerde kesirli sayılar olduğuna göre bu hesaplamaları bilmeyen insanlar, miras paylaşımında sorun yaşamadılar mı sizce. Hani "İslam da miras sorunu varda ve halledilmemiş gibi,soru soruldu mu " diye bir cümle kurmuşsunuz ondan soruyorum... Kesirli sayılar biliniyor idiyse "MÜSLÜMANLAR" tarafından,bu durumda "BİLEŞİK KESİRİN" ( Payı paydasına eşit veya payı paydasından büyük olan kesir.Payı paydasından küçük olmayan kesir.) KUR'AN da Miras probleminin daha kolay çözüleceğini de bilirsin,parantez içersinde verdim. Yaşamadılar,sebebi de "AVL" devreye girdi Payların,hesap gereği olarak Payda dan büyük olması,aynı bileşik kesirde ki gibi çözüldü. Merak ettiğim bir şey daha var... Allah neden kulları arasında kadın erkek ayrımı yapmadan eşitliği sağlamak varken neden ona inananlar arasında ayrım yapmış onları paydalı, kesirli hesaplamalarla zora sokmak gibi bir yolu seçmiş ki? Hikmetinden sual olunmaz deyip geçiştirelim mi yoksa işin üstüne gidip var olan bu sorunu sorgulayalım mı? saygılarımla... Bak, paydalı,AVL lı kesirli olmadan hangi "SEKÜLER" medeni kanun miras hukukunu çözebilir,burada "HİKMETİNDEN SUAL OLUNMAZ RABBİM" yine mucizesini göstermiş ve aynı kurallar 21. yüz yılda da geçerli eski yunanda da Mısırda da, değilmi, yoksa işin üstüne gidipte sanki mal bulmuş mağribi gibi yeni bir şeymi keşfettiğini zannedecek kişi. Muhabbetle. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Burada bile "ÖNYARGILISINIZ" gerçekten bilmiyordum,bak yazdınız şimdi araştıracağım. Eski Mısır medeniyeti kesirleri MO 1800 yillarinda Mısır hiyeroglifleri ile kullanmaya basladi. Romalilar "kesirleri" kelime ile ifade ettiler Babil imparatorluğunda kesirleri kullandilar Hindistanda Kesirleri, Muhammed'ten 200 sene evvel, kullandilar. Hintli kesirler bugunku kesirlere cok benzerdi. Mamafih Pay/payda ayirtan cizgi yoktu. Araplar, Ticaret dolayisle, hintlilerden kesir kullanmayi ogrendiler. Araplar Pay/payda ayirtan cizgiyi eklediler. 7inci yuzyilda bu kadar kesir kullanma tarihi olmasina ragmen, Allah kesir hatalari yapti. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 İnsanoğlu; itirazı sever,bazıları da (İnsan) kör gözüne parmağım misali,yaptığı yapacağı itirazın (her kime ise) haksız yere olduğunu dahi bilse,yapacağı itiraz,suçlama ya devam eder, Bu itibarla tartışma esnasında bilerek yapılan hatalara karşı yazı yazmayacağımı deklare etmiştim,sebebi de tartıştığım kişi (her kimse) eğer yaptığı hata da bilerek ısrar ediyorsa,zaten amaç hasıl olmuştur "KİŞİ" inat uğruna yaptığını yapıyor,ve kendi durumu da ortada, (haksız)yok eğer bilmiyor da yapıyorsa (itiraz) zaten o kişi (her kimse) hakkında yapılacak başka bir şey yok, durum bu, bir başka şey de yazılanları okuyanların sağduyusu işi halleder... Şimdi İslam alimi Hayrettin Karaman dan bir alıntı yapacağım; Bu Amerika'yı yeniden keşfettiğini zanneden ************, ortaya koyduğu mesele İslâm'ın ilk devrinden beri bilinmektedir; maksat anlaşılmış, çözüm oluşturulmuş, buna göre uygulama yapılmış ve hiçbir mirasçı mahrûm bırakılmamıştır. "Payların mirastan fazla geldiği" ifade ve düşüncesi *********** aittir, doğrusu ise payların, mirastan değil, hesap gereği olarak paydalar eşitlenince paydadan fazla olabildiğidir. Böyle bir "mirasçılar tablosu" karşımıza çıktığında çözüm, paylar toplamının payda olarak alınmasından ibarettir, çok eski zamanlardan beri bilinen bu hesaplama usûlüne "avl" denmektedir. Verilen birinci örneğe göre uygulama şöyle olacaktır: Paylar toplamı 27 olduğuna göre payda da 27'ye çıkarılacak, miras 24'e değil, 27'ye bölünecek ve her bir mirasçı, Kur'ân'da belirtilen payını, 27'de 16, 4, 4, 3 olarak (bu oranlarda) alacaktır. Bazen de payda, paylar toplamından fazla olabilir, bu duruma "reddiyye" denir, çözümü de artan payın, karı ve koca dışındaki mirasçılara yine âyetlerde bildirilen oranlarda paylaştırılması şeklindedir. Bu çözümler kısmen hadîslere, kısmen de ictihada dayanmaktadır. İslâm'ın kaynağı da yalnızca Kur'ân değil, aynı zamanda -ona aykırı olmayan, onun maksadını ve delâletini esas alan- sünnet ve ictihaddır. (Prof. Dr. Hayrettin Karaman) Yıldızlama yı ben yaptım yanlış anlaşılma olsun istemedim isteyen araştırıp kaynağına bakabilir. Muhabbetle. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Olmadığını farzedelim. Dünyada böyle bir kavram yokken "Allah" kuranda içinde kesirleri içeren ayetleri indiriyor. Ve 13. ayette deniyor ki "İşte bu (hükümler) Allah’ın koyduğu sınırlarıdır." Allahın hükümlerine göre mirası paylaştırmak zorunda olan müslümanlar "kesirlerin" bilinmediğini öne sürdüğünüze göre bu işin içinden nasıl çıktılar.? EVET. Burada kesirlerin veya kesir'in bilindiğini mi ima ediyorsunuz Müslümanlar tarafından, yoksa benim ileri sürdüğümden hareketle işin,içinde ne var değilmi... DÜNYA DA BÖYLE BİR KAVRAM YOK DİYEN SENSİN, GeceKuşu, ben öyle bir şey yazmadım. Allahın hikmetinden sual sorulamadığı gibi sizin algılamalarınızdan da aynı sonuç çıkıyor sayın "sarıgöl"... "DİYEN SENSİN" diyorsun; Ben nerede böyle bir kavram yok demişim alıntılayarak işte burada diyebilir misin? Siz öyle yazmışsınız sayın GeceKuşu, "çıkamadılarsa diye " sorun sizin, İslam da Miras sorunu yok. Aşağıdaki Alıntıyı siz yazdınız değili mi? Demek ki miras paylaşımında Allahın hükümleri öyle kullarının pek içinden çıkabileceği netlikte değilmiş, alimler bu yüzden düzenlemeler yapmışlar öyle değil mi? Koyulaştırılmış yerlerde ne diyor? Allahın hükümleri için "İslâm'ın kaynağı da yalnızca Kur'ân değil," diyor... Miras meselesini Nisâ(*) Sûresini ele alır düşünürsek Yüce Allah'a hata yapmış muamelesi yapan birileri diyorki, "İslâm'ın kaynağı da yalnızca Kur'ân değil," sünnet ictihattır.. Kılıflar her zaman hazır "-ona aykırı olmayan, onun maksadını ve delâletini esas alan-" ... Çevir kazı yanmasın... Allahın hikmetinden sual mi olur kardeşim, sen kalk değişmez hükümlere sünnet ve ictihadlarla ekleme yap... Bu Amerika'yı yeniden keşfettiğini zannedenlerin, ortaya koyduğu mesele İslâm'ın ilk devrinden beri bilinmektedir; maksat anlaşılmış, çözüm oluşturulmuş, buna göre uygulama yapılmış ve hiçbir mirasçı mahrûm bırakılmamıştır. "Payların mirastan fazla geldiği" ifade ve düşüncesi onlara aittir, doğrusu ise payların, mirastan değil, hesap gereği olarak paydalar eşitlenince paydadan fazla olabildiğidir. Böyle bir "mirasçılar tablosu" karşımıza çıktığında çözüm, paylar toplamının payda olarak alınmasından ibarettir, çok eski zamanlardan beri bilinen bu hesaplama usûlüne "avl" denmektedir. Verilen birinci örneğe göre uygulama şöyle olacaktır: Paylar toplamı 27 olduğuna göre payda da 27'ye çıkarılacak, miras 24'e değil, 27'ye bölünecek ve her bir mirasçı, Kur'ân'da belirtilen payını, 27'de 16, 4, 4, 3 olarak (bu oranlarda) alacaktır. Bazen de payda, paylar toplamından fazla olabilir, bu duruma "reddiyye" denir, çözümü de artan payın, karı ve koca dışındaki mirasçılara yine âyetlerde bildirilen oranlarda paylaştırılması şeklindedir. Bu çözümler kısmen hadîslere, kısmen de ictihada dayanmaktadır. İslâm'ın kaynağı da yalnızca Kur'ân değil, aynı zamanda -ona aykırı olmayan, onun maksadını ve delâletini esas alan- sünnet ve ictihaddır. (Prof. Dr. Hayrettin Karaman) Alıntıdaki metni okuyunca şu da geliyor aklına insanın... Kulağınızı tersten göstermenin alemi nedir ki? Hatırlatmakta yine yarar var... Allah neden kulları arasında kadın erkek ayrımı yapmadan eşitliği sağlamak varken, neden ona inananlar arasında ayrım yapmış onları paydalı, kesirli hesaplamalarla zora sokmak gibi bir yolu seçmiş ki? Hikmetinden sual olunmaz deyip geçiştirelim mi yoksa işin üstüne gidip var olan bu sorunu sorgulayalım mı? Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 GeceKuşu, 06 Ocak 2010 - 05:38 tarihinde, dedi ki: Olmadığını farzedelim. Dünyada böyle bir kavram yokken "Allah" kuranda içinde kesirleri içeren ayetleri indiriyor. EVET. Burada kesirlerin veya kesir'in bilindiğini mi ima ediyorsunuz Müslümanlar tarafından, yoksa benim ileri sürdüğümden hareketle işin,içinde ne var değilmi... DÜNYA DA BÖYLE BİR KAVRAM YOK DİYEN SENSİN, GeceKuşu, ben öyle bir şey yazmadım. Allahın hikmetinden sual sorulamadığı gibi sizin algılamalarınızdan da aynı sonuç çıkıyor sayın "sarıgöl"... "DİYEN SENSİN" diyorsun; Ben nerede böyle bir kavram yok demişim alıntılayarak işte burada diyebilir misin? KANITI; Olmadığını farzedelim. Dünyada böyle bir kavram yokken "Allah" kuranda içinde kesirleri içeren ayetleri indiriyor. AŞAĞIDAKİ; "CEMŞİD" ALINTISI BELKİ BİR ŞEY İFADE EDER DEĞİLMİ SAYIN GECEKUŞU,İLİM BİLİM İLERLESİN. Cemşid;On dördüncü ve 15. yy'da yaşamış, ondalık kesirleri ilk defa kullanan büyük Müslüman Türk matematik ve astronomi alimi. CEMŞİD VE MATEMATİK;Günlük hayatımızda önemsiz gibi görünen bazı küçük şeyler olmasa,çağdaş teknoloji bugün bulunduğu noktadan yüzyıllarca gerilerde, belki de solda sıfır" olurdu. Dilimizde "değersizliğin ifadesi" olan "solda sıfır deyimi", ondalık kesirlerde virgülün solunda kalan sıfır için kullanılır.Ondalık kesirin icat edilmediği bu dünyada; en küçük kesirli alış verişlerden uzay teknolojisine kadar hemen hemen her alanda korkunç çetrefilli durumlar yaşanırdı.Hele bu işlemlerin Roma rakamları veya bayağı kesirlerle yapıldığını düşünmek bile istemiyoruz. "Virgül", yazıda da önemlidir ama, bazen olmasa da olur. Gelgelelim matematikte virgülü kaldırmak, neredeyse matematiği ortadan kaldırmak demektir. ONDALIK KESİR SİSTEMİNİ BULAN BİLGİN;Aritmetikte ilk defa ondalık kesir sistemini keşfeden ve bu konuda eser veren odur.Ondalık kesir kuralını ilk defa o kullanmış,bunlar üzerinde toplama, çıkarma, çarpma ve bölmeler yapmıştır. Halbuki, ondalık kesirlerin keşfi,Simon Stefan'a atfediliyordu. 1948 senesinde Alman bilim tarihçisi Pouluckey,yaptığı araştırmalar sonucu, ondalık kesirlerin asıl Cemşid'in bulduğunu ispatladı ve ilim alemine kabul ettirdi. Cemşid, Simon Stefan'dan yüz altmış sene önce yaşamıştır.Avrupâ da ise, bu sistem ancak 16.asırdan sonra kullanılabildi. ESERLERİ;Gıyaseddin Cemşid, matematik ve astronomi alanında birçok eser yazdı.Yazdığı kitaplar, bilhassa 16 ve 17. asırda devrin ünlü ilim adamları tarafından uzun seneler temel müracaat kitabı olarak kullanıldı. Eserlerinden bilinenleri şunlardır:Risalet-ül Muhitiyye: Ondalık sayılarla ilgili kurallara ve Pi sayısının değerine bu eserde yer verdi.Kitabu Miftah-il-Hisab (Hesap Anahtarı): Bir mukaddime ile beş bölümden meydana gelen eserin, birinci bölümünde tam sayılarla hesaplama,ikinci bölümünde kesirli sayılarla hesaplar, üçüncü bölümünde astronomi de kullanılan hesaplar, dördüncü bölümünde topografik alan hesapları,beşinci bölümünde ise bilinmeyenli hesaplar anlatılmaktadır. ALINTI. Muhabbetler. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Ben neden sana son derece saygı duyuyorum..? Yaşamı hep aynı algılayıp yorumladığımız için mi? Yanıtım çok net... Hayır. Çünkü çoğu kez tam ters düşündüğümüz bir çok şey var... Hep doğruları ve aklı başında şeyler yazdığın için mi..? Çoğunlukla evet... Çünkü doğru bildiklerini çok net ve dürüstce, kararlılıkla dile getiriyorsun... Peki senin bu doğruların her zaman benim doğrularım mı..? Yanıtım çok net hayır.. Çok söze gerek yok... Seni taltif etmekte değil amacım... Ama taktir ediyor muyum... Evet... Belirlediğim satırlar herşeyi anlatmaya yeter aslında... Saygı ve Sevgilerimle Benzer duyguları ben de senin için hissediyorum... Benim için cazip olan benimle aynı düşüncelere sahip olması değildir kişinin aksine farklı düşünmesini isterim ve onun farklılığını, bakış açısını, dünya görüşünü öğrenmek daha cazip geliyor... İşte bu yüzden kendimi ateist ya da deist arkadaşlarımda daha rahat hissediyorum, çünkü onlar özgürler, düşünsel tabuları yok, yıllarca bastırılmış nefisleri ve korkuları olmadığı içinde bedensel açlıkları yok, yani tokalaşırken tahrik olurum, namahremdir nefsim uyanır düşünceleri olmadığı içinde kendimi "tahrik etme potansiyeli yüksek bir suçlu" gibi hissetmediğim için rahat olurum... O yüzden neye inanıyor olursa olsun önce tok gözlü bir insan olsun yeter... Ama mutlaka beyninin içi dolu olsun... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Farketmemişim, şimdi farkettim. Düşüncelerin ve ideallerin istikametinde yaşamanı ve mutlu olmanı diler, başarmanı isterim. Nede olsa "İnsanız" İnsan hatalar zinciridir,eğer yaptığı hatada "ısrar" ederse,kötü,hatasından dönüp "İNSANİ" boyutunu " nefs hakimiyetı" kazanırsa ne mutlu. Dolayısı ile, başarman ve yaşaman. Olay bu. Muhabbetle. Not. "ayrıca seks, para ve şöhrete karşı değilim,"yazmışsın, iyi burada da nefsin egemen olsun ve mutlu ol. Umarım dostum, umarım... Düşüncelerin insanı yüzde yüz doğruya ulaştıracağının garantisi yok fakat insan illaki içinde barındırdığı ve büyüttüğü düşüncelerle olgunlaşıyor, sizinle tartışırken şöyle bir geçmişe yolculuk yaptım nereden nereye gelmiş düşüncelerim heyecanlandım... Herşey tek bir açıdan bakmamaya çalışmakla başlıyor, empatiyle gelişiyor, bu durumda Allah'ın bunca çeşitliliği yaratmasını, insanın düşüncesindeki çeşitliliğide gördükçe daha iyi anlıyorum... Zaten böyle olması gerekiyor bana göre düşüncelerdeki çeşitlilik ve zenginliğin buluştuğu ortak noktada müthiş bir ahenk barınıyor fakat insanlar detaylara takılıp bütünü göremediklerinde bu ahengi gözden kaçırıyorlar... İnsanların karnı doyar ama gözü doymazmış... Gözü denilen şey egodur işte... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 EVET. Burada kesirlerin veya kesir'in bilindiğini mi ima ediyorsunuz Müslümanlar tarafından, yoksa benim ileri sürdüğümden hareketle işin,içinde ne var değilmi... DÜNYA DA BÖYLE BİR KAVRAM YOK DİYEN SENSİN, GeceKuşu, ben öyle bir şey yazmadım. Olmadığını farzedelim. Dünyada böyle bir kavram yokken "Allah" kuranda içinde kesirleri içeren ayetleri indiriyor. Sadece şunu sormak yeterli sanırım... "Olmadığını farzedelim. " Türkçede ne anlam ifade ediyor? Cümlelerin içindeki bazı kelimelerin anlamlarını göz ardı ederseniz, yukarıdaki yazdıklarınızı algılamanız normaldir... Önce polemik yaptığınızı düşünmüştüm, anlaşılıyor ki, siz ifade edilenleri anlamlandıramamışsınız. Söylenecek söz kalmadı, kavramak anlamında hikmetinizden sual sorulamayacağını iyice anladım artık... *** Ancak yine de hatırlatmakta yarar var... Allah neden kulları arasında kadın erkek ayrımı yapmadan eşitliği sağlamak varken, Neden ona inananlar arasında ayrım yapmış onları paydalı, kesirli hesaplamalarla zora sokmak gibi bir yolu seçmiş ki? Hikmetinden sual olunmaz deyip geçiştirelim mi yoksa işin üstüne gidip var olan bu sorunu sorgulayalım mı? Saygı ve sevgilerimle... Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 bizi en sert eleştiren kimdir? ümitsizlige ugramış bir meraklı. Goethe. şunu sormak yeterli sanırım... "Olmadığını farzedelim. " Türkçede ne anlam ifade ediyor?[/ Şunu;Olmadığını "FARZETMEKLE" tartıştığın kişiye, " olsada olur,olmasada olur" ne "FARKEDER" demektir. Ama kazın ayağı nın öyle olmadığı yazışmalarda belli oldu,bu itibarla "ARTIK" bu konuda ciddi eleştiriler ve polemik olmayan yazılar haricinde yazmayacağım. Avara kasnak bile bu nakaratlara karşı yeter der. Muhabbetle. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 bizi en sert eleştiren kimdir? ümitsizlige ugramış bir meraklı. Goethe. Şunu; Olmadığını "FARZETMEKLE" tartıştığın kişiye, " olsada olur,olmasada olur" ne "FARKEDER" demektir. Ama kazın ayağı nın öyle olmadığı yazışmalarda belli oldu,bu itibarla "ARTIK" bu konuda ciddi eleştiriler ve polemik olmayan yazılar haricinde yazmayacağım. Avara kasnak bile bu nakaratlara karşı yeter der. Ne denebilir ki siz bu kadar yazılanları anlamakta ya da kavramakta zorluk çekiyorsanız... Yani şu yazdıklarımdan bu çıkarımda bulunuyorsanız size söylenecek bir şey bulamaz hiç kimse... Tabiki kendi ümütsizliğimizi bu durumda başkalarının düştüğü bir durum olarak değerlendirmek çok doğaldır... *** Siz yine işi kesirlere çevirdiniz... Neyse yok varsaymıyalım yine de... * ** *** Şimdi sorduğunuz soruya gelelim. 1400 yıl önce kesirler varmıydı diye sormuşsunuz... Büyük ihtimalle bilmediğinizden değil, olmadığını anlatmaya çalışıyorsunuz. Olmadığını farzedelim. Dünyada böyle bir kavram yokken "Allah" kuranda içinde kesirleri içeren ayetleri indiriyor. Ve 13. ayette deniyor ki "İşte bu (hükümler) Allah’ın koyduğu sınırlarıdır." Allahın hükümlerine göre mirası paylaştırmak zorunda olan müslümanlar "kesirlerin" bilinmediğini öne sürdüğünüze göre bu işin içinden nasıl çıktılar.? Çıkamadılarsa ve hala günümüze kadar süregelen sorunları çözümlemek için islam alimleri bir takım düzenlemeler ve kurallar koyarak çözüm üretmeye çabalarken, siz hala islamda bir miras sorunu yoktur mu demek istiyorsunuz? Bakın yazılanlarda bir arada değerlendirmeniz gereken sözcükleri kalınlaştırdım... .... Anlamak .... Ve kastedileni Kavramak için Okuyun lütfen.... Okudunuz mu sayın "Sarıgöl"..? Hala mı yorumlayıp kastedileni kavrayamadınız?.. *** Siz ısrarla görmemezlikten gelmeye devam ediyorsunuz... Ancak; Ben yine de hatırlatmakta yarar görüyorum... Allah neden kulları arasında kadın erkek ayrımı yapmadan eşitliği sağlamak varken, Neden ona inananlar arasında ayrım yapmış onları paydalı, kesirli hesaplamalarla zora sokmak gibi bir yolu seçmiş ki? Hikmetinden sual olunmaz deyip geçiştirelim mi yoksa işin üstüne gidip var olan bu sorunu sorgulayalım mı? Saygı ve sevgilerimle... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2010 Örnek olma çabasında değilim hiç olmadım aksine bu düşünce beni rahatsız eder, kendimi kısıtlanmış hissederim... Mutluluk dilekleriniz için teşekkür ederim ben de size mutluluklar dilerim... Benim nefsim kör, sağır ve dilsizdir arada sırada kendini belli eder ama genelde dünyanın şehvetinden hırsından saltanatından uzak dururum örnek olma çabasıyla değil tamamen insani düşüncelerle... Bana göre ne seks, ne para, ne de şöhret peşinde koşulaşı şeyler değil seks denilen şeyi hayvanlar insanlardan daha fazla yapıyor ve onları daha kaliteli yapmıyor, para ve şöhret peşinde koşanlarınsa bu dünyada pek çok güzelliği gözden kaçırarak kendilerine büyük haksızlık ediyorlar olarak görüyorum... Yani özetle, ne bir erkek bedeni görünce sapıtan bir aklım var ne de bir kadın bedeni görünce sapıtan erkeği anlayacak düşüncem... Bütün bunlar insanı insanlıktan uzaklaştıran şeyler işte o yüzden nefsine yenik düştüğünü iddia edip topu taca atanlara inanmıyorum onlar meyilli oldukları yolda yürüyorlar sadece... ayrıca seks, para ve şöhrete karşı değilim Fakat insanı insan yapan başka özellikler var keşke bedenlerinin kölesi olmasalar bu kadar... üstelik ben peygamber falan değilim Sevgili Ftoyd, Kadınların bedenleri narin olabilir ama akılları son derece sağlam işte asıl bu sebeple erkek egemen toplumlar özellikle dinide arkalarına alarak kadını sindirmeye çabalarlar... Kadının aklı ile mücadele edecek aklı olmayanlar bedeni ile mücadele etmeyi tercih ederler... Keşke kadınları bu kadar hafife almasaydın... Onca yazımdan kadınları hafife aldığımı çıkardıysan ve çıkarılmasına sebep olduysam üzüldüm. Sadece yaratılış özelliklerimizin farklı olduğuna ve erkek ile kadının birbirini tamamlayıcı rolleri olduğuna dikkat çekmek istemiştim.Onlarda ki eksik taraflar bizde artı iken, bizdeki eksik taraflar onlarda artı diye gördüğümden, erkekleri yaratılış özelliklerimize saygıya davet etmiştim. Kadının evde olma ya da çalışmama kavramı, gün gün dolaşan dedikodu yapan genel kadınlar ile karıştırılınca, böyle önyargılı anlamlar çıkması çok çok doğal. Halbu ki benim gibi bir kadın, erkeğine neler yapıyor gerçek hayatta aklınız şaşar.Bazen gerçekten bir erkek için zor bir kadınım.Bu benimle dinimin arasını açmıyor ya da aykırı davrandığımı düşünmüyorum.İşte çözemediğimiz ve uygulamalardan dolayı önyargılı olunan tek ayrım noktamız bu.Tekrar etmeden duramayacağım tek bir konuya daha dikkat çekeyim, dini arkasına alıp kadını sindiren erkeği yetiştirende bir anne var her zaman.Demek ki bazen kadın aklını o kadar da verimli kullanmıyor.Kullansalardı,hiç bir erkek bu derece tarihler boyunca şımaramazdı. Kadınlarda iç güdüsel bir affetme, yaşadığı işkenceye katlanma sabretme gibi yanlış bişeyler var.Bu da herşeyi mahvediyor.Örneğin siz aldatan her erkeği aldatıp, herşeyi göze alıp ayrılsaydınız, toplumda her kadın bu dik başlılığı gösterebilse, aldatan kocasını affetmese kadın ,bi erkek kendinde o cesareti göremezdi.Dayak yiyen bir kadın çekmese bunu, ölümüne tepkisini koysa,değiştirirdi kadınlar her koşulu. Kadınlarımız genel olarak kendilerini sindirme eğiliminde zaten, erkeklerde direk bundan faydalanmakta.Tekrar ediyorum, bu dinin suçu değil. Din asla onlara bu hakkı vermedi.Din yaratılış özelliklerimize göre olması gerekeni ,uygun olan kuralı barındırdı.Ama insan bunu kendine göre şekillendirdi.Mesela buradaki dindar erkeklere soralım, 2 şer 3 er 4 er eş ya da cariye iznini ,tamamen Kurana dayandırarak nasıl çıkarıyorlar? Yani bir erkeğin kendisine bakması için kalan yetim kız çocukları olduğunda,bakmakta sıkıntı yaşadığı takdirde 2 şer 3 er 4 er cariye yani hizmetli alması, neden cariyelerin hepsini o erkeğin eşi yapıyor,Kuranın o ayetinden bu anlamı neye dayanarak çıkarıyorlar bi anlatsınlar erkekler.Kuranda farklı nice ayette başka başka geçen darb kelimesini, illa ve illa kadınla ilgili konuda dövmek olarak çevirenler bi anlatsınlar diğer anlamlar üzerine düşünmüşler mi düşünmemişler mi?Bi anlatsınlar erkek dindarlar huri nin dişi olduğunu,Kuranın diğer uyarıcı ayetlerine göre nasıl iddaa ettiklerini.Alimmleri alimleri alimleri...Kuran hariç bütün alim sözlerini destek olarak getirirler ama Kurandan en ufak destek bulamazlar. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.