Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Anneler günüymüş bu gün..iyide..


Dayı

Önerilen İletiler

 

 

 

 

 

Bu gün Anneler günü.. rose..kutlu olsun..iyide.. :D

 

 

Anayol var..baba hala yolsuzmu..

 

Anamal var..baba hala çulsuzmu..

 

Anapara var..baba parasızmı..

 

Anavatan var..baba vatansızmı..

 

Ana konu var..babanın kafası boşmu..

 

Ana gibi yar var..baba vefasız düşmanmı..

 

Anadolu var..baba bomboşmu..

 

Toprak ana var..babalar taşmı..

 

Ana kucağı var..baba kucağına almazmı..

 

 

yani..uzarda gider dimi.. :D

 

 

Bütün anaların ellerinden öper bu fakir..sadece bir gün değil her zaman hatırlamamız gerekir.. :wub:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

.

.

.

Bütün anaların ellerinden öper bu fakir..sadece bir gün değil her zaman hatırlamamız gerekir.. :wub:

 

Ana(dan)doğma değilde, Baba(dan)doğma denilebilseydi belki de bu liste bu kadar uzayıp gitmezdi :unsure::)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet.. :)

 

 

Ana sütü değilde baba sütü ile beslenseydi..Babadandoğma olunca.. :D

 

Babalar emzirme sütyeni takardı heralde :blink:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkes olduğu gibi o kadar saftır ki aslında,saf olduğunun farkına bile varmaz.Ana olmayan analığı,baba olmayan babalığı anlar mı?İnsan doğuran ve doğurtan organlarından dahi utanmış.Saftır aslında,kolay inanır,kolay utanır.

Doğanın güzelliği topluca görüldüğünde kimse kimin doğurduğuna değil kimin doğduğuna bakar.Yoksa doğuran doğurana.Keşke her doğurandan anne,her sakallıdan da baba olabilse.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarih 13 Mart 1980

 

 

Mustafa o sabah geç kaldığı için kahvaltı etmeden aceleyle giyinip evden çıkmak üzereyken Emine Ana oğlunu kapıda

 

yakaladı:

 

-Kahvaltı hazır, kurban olayım gel bi lokma ye öyle git!

 

-Yok anne geç kaldım, gitmem lazım.

 

Emine Ana anladı ki oğlunu kahvaltı sofrasına oturtamayacak, "bari şunu al da yolda giderken yersin" diye bir haşlanmış

 

yumurta ve çeyrek ekmeği eline tutuşturdu.

 

Mustafa, koşar adım DİSK"e bağlı Maden-İş Sendikası"nın Ümraniye Temsilciliği"ne geldi. Görevi yakalamıştı! Koç

 

Holding"in Otosan fabrikasında örgütlenme çalışması yapan Netaş işçileri ve sendika görevlilerinin bildiri ekibi hareket

 

etmek üzereydi.

 

Mustafa hem geç kaldığı için hem de görünümü yüzünden Netaş Baştemsilcisinden sabah fırçasını yedi:

 

-Mustafa sakal tıraşlı adam istemiyorum demedi mi? Çık sendikaya otur, bugün bildiriye gelmiyorsun!

 

-Abi aceleyle çıktım, n"olur geleyim!

 

Mustafa"nın masum ısrarına dayanmak kolay değildi:

 

-Peki geç minibüse…

 

-Ben hep Aykut Abi"nin arabasıyla gidiyorum, yine öyle yapsam…

 

Baştemsilci otomobilin ön koltuğundan inip, yerini Mustafa"ya verdi kendisi de arkada bekleyen küçük minibüse geçti.

 

Minibüsteki Maden-İş ekibi E-5"in üzerinde, otomobildekiler ise E-5"in altından gelen Otosan servis araçlarına bildiri

 

dağıtıyorlardı.

 

Görev bitmek üzereyken bir haber geldi:

 

-Sizden birisi vuruldu!

 

Minibüstekiler hemen Haydarpaşa Numune Hastanesi"nin Acil Servisi"ne gittiler. Mustafa"nın bindiği aracın sahibi Netaş

 

işçisi Aykut Koç kapıdan kireç gibi yüzle çıktı:

 

-Benlioğlu öldü!

 

Tarih 13 Mart 1980"di. O yıllarda vurularak ölme haberleri "sıradan" olaylar arısındaydı. Ama Netaş işçilerinin başına ilk

 

kez geliyordu! Haberi alanlar, sanki kötü bir rüyanın içindeymiş gibi başlarını iki yana sallayıp uyunmak istediler, hayır bu

 

rüya değildi. Şimdi önlerinde çok daha zor bir görev vardı. Benlioğlu ailesine gidilecekti:

 

-Oğlunuz bildiri dağıtırken vuruldu, öldü! denilecekti.

 

Önce küçük ağabey İbrahim Benlioğlu bulundu. Acı haber "hastanede yaralı" şeklinde bildirildi. Mustafa"nın ölümü çok

 

hızlı biçimde yayıldı. En sonunda da sabah onu kahvaltı sofrasına oturtamayan Emine Ana"ya…

 

Emine Ana"nın beline kadar inen sarı saçları, 14 Mart sabahı bir gecede bembeyaz oldu!

 

Aile ölümü vakur biçimde kabul etti. Büyük ağabey Erdoğan, cenaze günü fabrikanın önünde şöyle dedi:

 

-Bir buradan bir cenaze almıyoruz, bir anıt dikiyoruz!

 

Güzel sözdü ama Emine Ana"nın yüreğindeki acıyı dindirmeye yetmiyordu. Aradan bunca zaman geçti Emine Ana 13

 

Mart 1980"de yürek yarasını hâlâ aynı yakıcılığıyla yaşıyor. O gün beyazlayan ak saçlarını hiçbir zaman boyatmadı. Her

 

13 Mart"ta Mustafa"nın sevdiği yemekleri yapıp Netaş işçilerini bekler. Bir de Anneler Gününü…

 

Emine Ana oğlunu kaybettiği gün sadece Netaş işçilerinin değil, bütün işçi sınıfının annesi haline geldi. Nerede bir grev,

 

direniş, işçi eylemi varsa hepsine ziyaretçi olarak gitti. Gidemeyecek kadar uzaktakilere başarmaları için dua etti. Grevi

 

başarıyla bitirip toplu sözleşme imzalayan işçilerin haberlerini izlerken, dualarının kabul olduğuna inandı.

 

Emine Ana duvarındaki pos bıyıklı kara yağız oğlu Mustafa"nın 1980"de çekilmiş fotoğrafına bakıp, ziyaretine gelen eski

 

Netaş işçileriyle 12 Eylül öncesinin sendikal mücadelelerini konuşur.

 

Bugün Anneler Günü"ydü. Emine Ana sabah erkeden yumurtaları haşlayıp Mustafalarıyla buluşma anını bekliyor.

 

 

Allah kimseye evlat acisi göstermesin...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SANA DEMOKRASİ ARMAĞAN EDEMEDİM!

 

Senin ninnilerin ağıttı.

Gülüşlerin yarım.

Öykülerin küçücük…

Doğduğun coğrafyanın kültürüyle yürüdün.

O acılı coğrafyanın acılarına tanık oldun.

Ve o törelerin çizdiği kadere isyanla yürüdün.

Göçebe gibi…

Senin çağında dillerde gezgin sözcüğü yoktu.

Bir göçebe gibi köylere, kentlere göçtün.

Her yerde bir göçebe öyküsü bıraktın.

Her yerde yaşayarak, gözleyerek, çoğalarak ayrıldın.

Torunlarına ninnilerin yine ağıttı.

Gülüşlerin yarım…

Yine öykülerin küçük...

Sende büyük olan tek şey sevgi dolu yürekti.

O hep bir çağlayan gibi çağıldayarak aktı.

Kendi çocuğuna olan sevginin sınırlılığını aşarak, gün geldi taşarak, gün oldu çoğalarak tüm çocuklara akan coşkun bir suydun…

 

Sende hiç ‘ Size saçımı süpürge ettim’ sözünü duymadım. O nedenle o sözü söyleyen, o söze sığınan anneleri hiç sevmedim.

O anlamsız sözü hiç söylemedim.

‘Size saçımı süpürge ettim.’ Sözü yerine; çocuğumla büyüdüm, öğrendim, çoğaldım ve yaşadım diyebildim…

Göçebe bir kadının kızı olarak gezgin oldum.

Dünya anneleriyle buluştum.

Konuştum…

‘Dert bir değil elvan elvan’ türküsündeki gibi dertler dinledim. Sorunların dili farklı olsa da annelik dili ortaktı. Anneleri acılardan kurtaran, soluklandıran, yüzlerini güldüren; yaşadıkları ülkedeki çağdaş demokrasi, hukuk anlayışı, birey hak ve özgürlüklerinin varlığıydı…

 

Sen, çağdaş demokrasiyi tanımadın ki…

O nedenle ninnilerin ağıt, gülüşlerin yarım, öykülerin küçük ve göçebe yaşadın.

 

Sen, çocukları darağacında anneler tanıdın…

Onlara yandın…

Senden sonra acılarımız büyüdü…

Öykülerimiz de…

 

Darağaçlarının ardından sessiz ağlayan annelere; çocuklarının acılarından doğan anneler katıldı…

 

Emine Ocak ve Fadime Göktepe, çocuklarının acılarından doğan anneler oldu… Onları yüzlerce anne izledi…

 

Demokrasi mücadelesi içinde yer alsalar da hala demokrasi ile tanışamadılar…

Onların demokrasi umudu acılı yüreklerinde saklı…

Oysa sen bir darbenin karanlık günleri içinde göçüp gittin.

Ben, sana demokrasi armağan edemedim…

Bize öğrettiğin sevgiyle sorunlara duyarlı, toplumsal mücadele içinde demokrat, sözünü yutkunmadan söyleyen, bilgisayarın tuşlarında kalem parmaklarını korkak alıştırmayan biri olarak yazıyorum…

 

Ve annelere verilecek en büyük armağan sevgidir! Onların karşılıksız sevgisine; sevgimizi göstermeliyiz.

 

Bir de demokrasi armağan edebilsek…

Ninnileri ninni,

Gülüşleri gülüş…

Öyküleri büyük,

Yaşamları renkli olur… :excl::excl::clover:

 

YAŞAR SEYMAN

 

 

 

 

Geçte olsa tüm annelerin,anne adaylarının ANNELER GÜNÜNÜ rötaylı kutluyorum...........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.