Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 14 Nisan , 2009 Sabahtandır aklımda olan can dostum,kendime çok kızıyorum.Bu aralar kendime takılı kaldım,seni,Sercanımı,Angelimi unuttum.Beni affedebilecek misiniz? Sercan'a misafir oldum,saatlerce Yayamazı ve Angeli konuştuk,seni aradık ama sesini duyamadık Can dost,şimdi sana mesaj çekeceğim.Ama bak az önce okuduğum çok değerli bir arkadaşımın yazdığı bu yazıyı sayfana ekleyeceğim.Gelmiyorsan da sıcaklığınla buradasın canım benim.Kocaman öpüyorummmmmmmmmm! "Merhaba sevgi !Gönül yurduma hoşgeldin !Gözlerimin şafağa teslim olmaya ramak kaldığı bir anda, kuvvetle çaldın kapımı ! Ay-ışığında serenat yaptığım geceler, yıldızlarla haşir- neşir olduğum, o yosun kokan,nazlı varlığını hissetmek ne güzel bir duygu! Gönül dağlarımda nöbet tuttuğum o buzdan geceleri, yüreğimi şiir gibi kıvrım kıvrım,bir dantel gibi işleyen heceleri getirdin bana.Çiçeklerin has kokusunda senin güzel adını sayıklarken, kaç kez özlem ve tutkuyla sarsıldı bu deli yürek !Sen bilmezsin katran gecelerin nasıl boy saldığını, gönül ormanlarımda.!. Sen bilemezsin, bir çiğ tanesi gibi, gözlerimden yanak vâdilerime süzülen gözyaşlarımın o efsûnlu gel-gitlerini ! Hoşgeldin, sevgili sevgi !Sensiz kalan gönlümün her gece,nasıl yanıp, tutuştuğunu bilemezsin. Gönlümü, kalbimi, ruhumu, tüm neşe ve huzurumu sana endeksledim..Hadi, ver ellerini bana sevgi ! Bu son ayrılık olsun artık.Gönül bahçemdeki güllere, her sabah doğan günlere adını verdim.Beni unutma,terk-etme sakın ! Hoşgeldin sevgi..!" Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Merhabalar.........................hepinizi çokkkkkkk ösledimmmmmmm ama özelikle olanlar kendilerini biliyorlar ben olmasamda karalmayı unutmıyan arkadaşlar bakın saati gene kaç yaptım hemen çıkmam gerekiyor ama hepinize tek tek yazıcagım....elim boş gelmedim pek güldügünü görmesemde ifadelerinden bile sevgili adminimizde alabilir bu çiçekten ...... yüregimdeki dostlarıma...................... çocuğluğumun saklambacındayım, saklandığım yerde kendimi bulamıyorum. ip atlamalarındayım masum günlerimin ve kendi ipime dolanıyorum. Arkadaşıma bakıyorum, ''sen atla diyeceğim'' yutkunuyorum. bir bacağı olmayan arkadaşıma niye bastı o mayına diye kızıyorum. günahsızlığımıza çare olacak bir barış diliyorum yarınlardan. yaralanıyorum, ağlıyorum. Tüm atılan mermilerden kaçabilecek **yarış ayakkabıları icat etmek istiyorum. Yıkılmış sinema duvarlarının kan ile yazılmış yazıları var ama ben başka renkler verin bana istiyorum.. Verin ki üzerine hayal resimleri yapabileyim istiyorum. Bu sinamada oynayan, **kurşunla öldürülmüş bir anne nasıl geri gelir? filmine gitmek istiyorum. bacağı olmayan bir çocukluğumun arkadaşı ile mayın tarlasında değil, papatya kırında koşmak istiyorum. ben barış diliyorum yarınlardan.. Evlerin bombalanma gürültüsü ile sıçradığım uykumda, ölüm değil, yaşam rüyaları görmek istiyorum. dostu tanımalıydım, düşmanı değil,.. nehirlerde berrak bir su istiyorum yüzebilmek için.. kan akan, ceset sürükleyen bir dereye bakamıyorum. uyuyorum, kapatıyorum gözlerimi --açıyorum-- bir başka korkuyla irkiliyorum. ***yanımda çok ölü, çok kan, çok savaş var.. ben ölüm ile oynamak istemiyorum. başımı kaldırdığımda gökyüzüne üzerime mermi yağdıran bir ucak değil, ucurduğum uçurtmanın dansını görmek istiyorum. ben savaşla oynamak istemiyorum. Ne anne bıraktınız bana, ne memleket, ne arkadaş, ne de oyuncak.. Siz oyunbozanlık yaptınız. Ben oynamıyorum. ben ölümün arkadaşlığını sevmiyorum.. Agape Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Yayamazım bu forumda özlediklerimden birisin. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Sevgili dostuma,canıma,arkadaşıma... BABA BANA BAĞIRMA yol ıslanmasın diye şemsiye açanlara... baba bana bağırma bülbülleri kaçırdın ormanlarımdan kulaklarımın kapılarını havalara uçurdun kapılar baba kapılar pencereleri alıp gittiler tenorlar kaçtı ses tellerinden çevreye saçıldı yavru diktatörler seni ne sopranolar istedi de vermedik baba baba bana bağırma bayrak direklerine konan kartalları anlat uzun uzadıya nasıl da göremediler avcıları o keskin gözleriyle vah hah ha şans yıldızlara özgü bir yalan baba yıldızlara tükürüp tükürüp onları gezegen yaptınız savaşan halklar taktınız dünyanın boynuna yalanları yazdım defterime hiç unutmadım radyasyonu radyo istasyonu sanan Bakanları çiğleri, Meclis tavanını çiğ köftelerle çiğneyen doğum sonrası acılarını cüce ülkeler doğuran kadınların hiç unutmadım sakallarını yüzlerinde yüzlerini sakallarında unutan adamları ve ısırgan tarlalarındaki parçalarını Uğur Mumcu'yu biz yapan bombanın hiç unutmadım uzak yakın tüm tuzakları baba yolun ezdiği oyuncak bir kamyonsun sen bir gam ağacısın kar yüküne dayanamayıp kırılan ilkbaharı gerzeklere ödünç verdin geri getirmediler güneşin başına gelenleri biz ilkbaharsız nasıl anlarız baba baba bana bağırma bir kulağımdan giriyor sözlerin öbür kulağımı tıkıyor Buenos Aires'te olsaydım diyorum içimden Eva'nın peronunda karanlıktan kuşlar çalan bir tren bir bıçak kaçağı tangonun bacaklarını havaya kaldırdığı kentte ama iyi ki buradayım, burada hiçbir şeyi unutmadan burada bilginin bilgisizlikten daha çok acı verdiği yerde burada, tam karşında hapisanelerde hintyağı gibi bir şeydi zaman hastanelerde pıhtılaşmış kan gemisi gibi yol alırdı saatler karılarının namuslarını dillerinde saklayan adamlar vardı bir taraflarda televizyon kanallarında yitirilen çocuklar gökyüzüne düşmemek için denize yapışan balıklar ve depolara indirilen Lenin heykelleri vardı Sovyet Rusya'da kafandaki duvarları niye cebine koymuyorsun sen baba baba bana bağırma farkında değilsin arkasını ezilenlerin yaladığı bir posta puludur dünya bir karadelik yutana kadar uzayda bizi asansör boşluğuna itilen bir kedisin sen söylemenin tam sırası ülkeyi bu duruma senin oy verdiğin partiler getirdi baba ama ben buradayım, burada hiçbir şeyi unutmadan bir yaşamlık kaygı duruşundayım yakın tarihimiz için baba bana bağırma bacağından vurulursa bir şiir nereye kadar gidebilir bana bağırma baba kendine bağır yoksa her şey bitebilir Akgün Akova 1 Alıntı
Φ nyx-fallen angel Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2009 Forumun guzel insanina sevdigim cicegi armagan etmek istedim Alıntı
Φ bursercan Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Ya bak angel sen çok yanaşmaya başladın benim yayamazıma.Bozuşuruz ha diyim sana. OOOOO benimmm men men menimmmm. Maviyide salla gitsin ona lolipop alırım kandırırım :D Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Ya bak angel sen çok yanaşmaya başladın benim yayamazıma.Bozuşuruz ha diyim sana. OOOOO benimmm men men menimmmm. Maviyide salla gitsin ona lolipop alırım kandırırım :D Hahahahaha,Erzurumda pastayla kandırdın yaf Sercan,ben yine oraya gelecem olar mı hem yine bilmediğimiz pastaları yeriz,hem de gezeriz bana ne,geliyorum leyn Alıntı
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Sonunda yayamaz kayınca iki yanında iki arkadaşıyla yakalandı...FLAŞ...FLAŞ...FLAŞŞŞŞŞ Alıntı
Misafir cloud Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Sonunda yayamaz kayınca iki yanında iki arkadaşıyla yakalandı...FLAŞ...FLAŞ...FLAŞŞŞŞŞ Haklısınız sonun da yakalandı, kendisi özlenmişdi Alıntı
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Özlenmez mi hiç, öyle nadir geliyor ki? üstelik forumda düşünceleriyle emek veren insanları unutmaması da onu özel kılıyor... Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Sonunda yayamaz kayınca iki yanında iki arkadaşıyla yakalandı...FLAŞ...FLAŞ...FLAŞŞŞŞŞ Sağolasın yaaaa bende bu fotografı arıyordum demek sen çalmışsın Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Haklısınız sonun da yakalandı, kendisi özlenmişdi Bende sizleri(onlar kendilerini biliyorlar ama gerçekten sizde varsınız aralarında )ama şu soguk nevale asla yok Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Düşündüğün için tşk ederim. Benim için daha güzel bir hediye olamazdı. Benim de sana süprizim var... Biraz merak et tabiki veeeee..... Çok sevdiğin bir kişiye çok kızgınsız, seni çok kırmış ama; o kadar çok da seviyorsun ki içinden bağırmak geçse de bir türlü yapamıyorsun. Sırf o kırılmasın diye... İkilem içindesin, tam olarak da affedemiyorsun.Sanki senin için özel birşey yapsa özüre bile gerek kalmayacak senin için... Hala bir bekleyişin var bu konuda. Terk ettiğin geride bıraktığın bir kişiyle karşılaşıyorsun böyle birden bire. Biraz için burkuluyor. Ama derinlemesine bir burkulma değil bu. Öyle görünce o an için olup geçiyor sanki hafif bir geri sorgulama bir iç hesaplaşma mı diyim bilmiyorum... İki kişinin arasında kalıyorsun. Sevdiğin kişiler her ikisi de. Barıştırma çabası diyebilirim. Ama üzgünüm çabaların işe yaramıyor çünkü; birbirlerini derinden kırmışlar. bakalım tabak altında ne var. Umutsuz olduğun bir konuda seni mutlu edecek bir haberin var. Çok şasırıyorsun ve acayip mutlu oluyorsun. Bir de son olarak, gidince çok mutlu olacağını düşündüğün bir yer ve o yerde bir kişi var ama; bu defa istediğin olmuyor bu gidişin... Umarımm hoşuna gider... hoşuma gitti ama baneneee üserinden çok zaman geçti dur şunu yaptım kendime içiyim sen gene bak tamamı Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Çok guzelmiş tamam kıskandım ben de istiyorum bana da bak Yayamazcığım, bu arada sana bir şiir sunmaya gelmiştim ama bu delikızın fal baktıgını gorunce dayanamadım bi mevzuya balıklama dalayım dedim.. Bu şiir Atilla İlhan'ın güzelim şiirlerinden birisi, ben çok sevdim, sen de seversin diye düşündüm İyi düşünmüşümdür umarım canım aydınlık neyin oluyor senin gökyüzü akraban filan mı beni bulur bulmaz gözlerin şimşek çakıyorum yalan mı yüzünde yalazını gezdirdiğin saçlarından tutuşmuş orman mı akla ziyan bir şey elektriğin ayışığı mavisi dudaklarından mı o ışık zenginliği mi giyindiğin uzay tozları mı yıldızlardan mı elime dokunduğu an elin güneşler açıyorum sahi ondan mı aydınlık neyin oluyor senin ATTİLA İLHAN Sağolasın begenmemi?ben şiiri çok seviyorum ama bak begendigim bir şiiri seninle paylaşmak istedim...... AYNI YALINLIKLA ÖLMEK İSTERİM Aynı yalınlıkla ölmek isterim Kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz. Mum yerine yıldızlar parlasın üstümde Yeryüzü uzansın altımda sessiz. Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim Varsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altında Dürüstçe yaşadım ben, karşılığında Yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim. Jose Marti .............................................................................. bunuda unutmayayım da bu çiçegin sende çok şık durdugu söylentiler arasında Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 az önce fark ettim.. kapımı calmışsin ben yoktum, şimdi de sen yoksun... bakalım artık ne zaman denk gelecez.. Olsun iyi olalım da mutlaka biryerlerde karşılaşırız Birce diyince ne aklına geliyor deseler ...kızmadıgını ve hatta yüzünde bir tebessüm oluştuguu görüyorum sanki ama ben sevgili Birce'yi seviyorum uzun süreçlerde gelemedigimde acaba nasıl diye düşünenler arasında oldugunu bilmek yetiyor.......sevginle kal... Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Yayamazım bu forumda özlediklerimden birisin. Neden bazen aynen bende öyle düşünmüştüm gibi ifadeler çakışır işte tam şuandaki gibi biryerlere koydugum kişiler oratada görünmesede benim bir yanımda hep kalırlar düşünceleri degerleri ile.................hoşgelmişsin sevgili GELİNCİK...begenecegini umuyorum sana özel.... GELİNCİK ŞURUBU Şu ölen çocuklar var ya Sana bana dünyaya ... İlikleriniz donduğunda kışın Bir kaşık umut gerektiğinde O şişe gelecek aklınıza Pencerenin önünde duran Güneşte Gelincik ... Can Yücel............................................... ................ Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Sabahtandır aklımda olan can dostum,kendime çok kızıyorum.Bu aralar kendime takılı kaldım,seni,Sercanımı,Angelimi unuttum.Beni affedebilecek misiniz? Sercan'a misafir oldum,saatlerce Yayamazı ve Angeli konuştuk,seni aradık ama sesini duyamadık Can dost,şimdi sana mesaj çekeceğim.Ama bak az önce okuduğum çok değerli bir arkadaşımın yazdığı bu yazıyı sayfana ekleyeceğim.Gelmiyorsan da sıcaklığınla buradasın canım benim.Kocaman öpüyorummmmmmmmmm! "Merhaba sevgi !Gönül yurduma hoşgeldin !Gözlerimin şafağa teslim olmaya ramak kaldığı bir anda, kuvvetle çaldın kapımı ! Ay-ışığında serenat yaptığım geceler, yıldızlarla haşir- neşir olduğum, o yosun kokan,nazlı varlığını hissetmek ne güzel bir duygu! Gönül dağlarımda nöbet tuttuğum o buzdan geceleri, yüreğimi şiir gibi kıvrım kıvrım,bir dantel gibi işleyen heceleri getirdin bana.Çiçeklerin has kokusunda senin güzel adını sayıklarken, kaç kez özlem ve tutkuyla sarsıldı bu deli yürek !Sen bilmezsin katran gecelerin nasıl boy saldığını, gönül ormanlarımda.!. Sen bilemezsin, bir çiğ tanesi gibi, gözlerimden yanak vâdilerime süzülen gözyaşlarımın o efsûnlu gel-gitlerini ! Hoşgeldin, sevgili sevgi !Sensiz kalan gönlümün her gece,nasıl yanıp, tutuştuğunu bilemezsin. Gönlümü, kalbimi, ruhumu, tüm neşe ve huzurumu sana endeksledim..Hadi, ver ellerini bana sevgi ! Bu son ayrılık olsun artık.Gönül bahçemdeki güllere, her sabah doğan günlere adını verdim.Beni unutma,terk-etme sakın ! Hoşgeldin sevgi..!" Sevgili dostuma,canıma,arkadaşıma... BABA BANA BAĞIRMA yol ıslanmasın diye şemsiye açanlara... baba bana bağırma bülbülleri kaçırdın ormanlarımdan kulaklarımın kapılarını havalara uçurdun kapılar baba kapılar pencereleri alıp gittiler tenorlar kaçtı ses tellerinden çevreye saçıldı yavru diktatörler seni ne sopranolar istedi de vermedik baba baba bana bağırma bayrak direklerine konan kartalları anlat uzun uzadıya nasıl da göremediler avcıları o keskin gözleriyle vah hah ha şans yıldızlara özgü bir yalan baba yıldızlara tükürüp tükürüp onları gezegen yaptınız savaşan halklar taktınız dünyanın boynuna yalanları yazdım defterime hiç unutmadım radyasyonu radyo istasyonu sanan Bakanları çiğleri, Meclis tavanını çiğ köftelerle çiğneyen doğum sonrası acılarını cüce ülkeler doğuran kadınların hiç unutmadım sakallarını yüzlerinde yüzlerini sakallarında unutan adamları ve ısırgan tarlalarındaki parçalarını Uğur Mumcu'yu biz yapan bombanın hiç unutmadım uzak yakın tüm tuzakları baba yolun ezdiği oyuncak bir kamyonsun sen bir gam ağacısın kar yüküne dayanamayıp kırılan ilkbaharı gerzeklere ödünç verdin geri getirmediler güneşin başına gelenleri biz ilkbaharsız nasıl anlarız baba baba bana bağırma bir kulağımdan giriyor sözlerin öbür kulağımı tıkıyor Buenos Aires'te olsaydım diyorum içimden Eva'nın peronunda karanlıktan kuşlar çalan bir tren bir bıçak kaçağı tangonun bacaklarını havaya kaldırdığı kentte ama iyi ki buradayım, burada hiçbir şeyi unutmadan burada bilginin bilgisizlikten daha çok acı verdiği yerde burada, tam karşında hapisanelerde hintyağı gibi bir şeydi zaman hastanelerde pıhtılaşmış kan gemisi gibi yol alırdı saatler karılarının namuslarını dillerinde saklayan adamlar vardı bir taraflarda televizyon kanallarında yitirilen çocuklar gökyüzüne düşmemek için denize yapışan balıklar ve depolara indirilen Lenin heykelleri vardı Sovyet Rusya'da kafandaki duvarları niye cebine koymuyorsun sen baba baba bana bağırma farkında değilsin arkasını ezilenlerin yaladığı bir posta puludur dünya bir karadelik yutana kadar uzayda bizi asansör boşluğuna itilen bir kedisin sen söylemenin tam sırası ülkeyi bu duruma senin oy verdiğin partiler getirdi baba ama ben buradayım, burada hiçbir şeyi unutmadan bir yaşamlık kaygı duruşundayım yakın tarihimiz için baba bana bağırma bacağından vurulursa bir şiir nereye kadar gidebilir bana bağırma baba kendine bağır yoksa her şey bitebilir Akgün Akova Yaza az kaldı sen ve Bursercan bana geldiginizde bakalım kim daha çok sefiyor beni ispatlıyacaksınız hımm nasılımı derseniz mesela denizde suyunaltında kim daha çok kalabilecek,kim ben çok sefiyorum diye midye ayıklıyacak,kim daha çok rakı içecek,kim daha çok sarma yapacak gibilerinden bilemicem artık sayfalarda bunu sen ben diye yinelemek iddalaşmak kolay görücez buralarda karşılaşmasakda mesajlarda buluşuyoruz gönül dostları biz tipler aslında sen ve Bursercan sepiklerim neolucak...ama ben sizi çokkkkkkkkkkkkk seviyorum siz devam edin tartışmaya yazı ve şiir çok güzel sağolasın asim.. Tahta, beton, teneke, toprak, saman damlarımızla iki milyardan artığız, kadın, erkek, çoluk çocuk. Ekmek hepimize yetmiyor, kitap da yetmiyor, ama keder dilediğin kadar, yorgunluk da göz alabildiğine. Hürriyet hepimize yetmiyor. Hürriyet hepimize yetebilir ve sevda kederi, hastalık kederi, ayrılık kederi, kocalmak kederinden gayrısı aşmayabilir eşiğimizi. Kitap hepimize yetebilir. Ormanlarınki kadar uzun olabilir ömrümüz. Yeter ki bırakmayalım, yaşanmamış günlerimiz yok olmasın çocukların avuçlarıyla birlikte, boşluğun karanlığına çıkmasın negatif resimcikler, yeter ki ekmek ve hürriyet yolunda dövüşebilmek için yaşayabilelim. Nazım Hikmet Ran Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Forumun guzel insanina sevdigim cicegi armagan etmek istedim Teşekkür ederim angel demek ki emek sarfetmişimki güzel insanların arasına girebilmişim(tabi ama dimi sana az sofralara hazırlamadım ) şaka bir yana sağol düşüncen için....bak ben çiçeklerin koparılmasına aslında karşıyım bunu buraya gelene kadar sana emanet ediyorum iyi bak tamamı angel..... buda senin sevmiyordun hiç degilmi :P ..... Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Ya bak angel sen çok yanaşmaya başladın benim yayamazıma.Bozuşuruz ha diyim sana. OOOOO benimmm men men menimmmm. Maviyide salla gitsin ona lolipop alırım kandırırım :D İşte dostu için yüregini gövdesini ortaya koyan benim gibi manyag biri kim olucak Bursercan bak sen arama diye ben gelirken aldım hani asiye vericekmişsin ya hemde hediye paketi gibi yaptırdım kansın diye bunlarda angel ın kafga etmesinler diye onada aldım Sercan dostuma.... Okyanus Yürekli Dostlar Su, kendine sirdas ariyordu.Önce buluta verdi sirrini. Agir geldi sir buluta.Saganak saganak döktü suyun tüm sirlarini. Sonra göle gitti su. Ona anlatti derdini. Bu arada bulut suyun sirrini yagmur yapip, dolu yapip, kar yapip savurdugu icin, zaman zaman tasiyordu göl ve cikiyordu suyun sirri iyice aciga. Sonra nehre verdi su sirrini.Nehir de aldi suyun sirrini cekti gitti. Dereye verdi.Dere biraz daha yavas olsa da nehirden, o da götürdü suyun sirrini bir baska bilinmeze... Caglayanlar, selaleler, akarsular...Hepsi kayboluyordu bir anda. Sonra bir gün su takip etti dereyi.Dere okyanusa kavusunca fark etti su, bütün sirlarinin akarsularla, caglayanlarla, irmaklarla..okayanusa tasindigini. Karar verdi su. Sirrini okyanusa verecekti. öylede yapti zaten. Tüm sirlarini okyanusa verdi.Artik suyun sirrini okyanustan baskasi bilmiyordu.Ne tasti okyanus, ne bir baskasina tasidi suyun sirrini, nede kurudu... Gecenlerde karsilastik suyla.Bir bardaktaydi. Suskundu. Cok ugrastim konusturamadim. Ben tam giderken "Dur !" dedi su. Durdum ! Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakin konusma! Tasiyamazlar, kaldiramazlar senin yükünü, canini yakarlar, utandirirlar dedi. Umarım benim çevremdeki gibi dostlara sahip olursunuz.............................. Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2009 Yaramazımm canım tşk ederim makinem süper benim gibi güzel kız için harika bir hediye birlikte harikalar yaratıyoruz tadına bak hak verirsin benim kadar güzel oldu Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 UZUN YAĞMURLARDAN SONRA Sen yağmurlu günlere yakışırsın Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler Islanan yapraklar gibi yüzün ışır Işırsa beni unutma Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün Her şeye rağmen ellerin üşür Üşürse beni unutma Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular Kahredersin başın önüne düşer Düşerse beni unutma Gülten AKIN 1 Alıntı
Φ bursercan Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 Ben yok yayamaz yok mavi yok adamın birisi tatilde du bakalım bizi ne zaman toparlayabilirler Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2009 Aşk Lazım Partisi van kedisi'ne karardı geceme sarkan o pırıltılı ay! ben yoktum! bir vakit yaratsam bir vakte düşsem çırılçıplak bir vaktin karaltısında kalsam öyle masum ve paramparça, darmadağın makam, kalbimdeki kasabanın şefi, mutlaka kaymış bir yıldız takardı yakasına! yürümezdi içimdeki haydut gölgenin dengeli uyuşturucusu parlatmazdı kalbimi bela eyy nerdesin sevgili sultan kıç kırığı cinayet tutkusu! biliyorum bundan sonrası yatağın yatağa omuz attığı papağanın papağana silah çektiği cesedin cesetle çılgınca raksettiği o uppuuzun cerahatle lal vakti! masmavi yemyeşil bir ihtilal vakti! bir ihtimal, ihtişam ve mutluluk sorgusu! çıkarıp attığım gözlerim kadar uzak bakışlarım bakışlarım, birbirini seven iki akşamın arasına girmiş gün gibi kıskanç, tıpkı o gün gibi flu suçlu! inan zavallı öğrencim! sevgilim! derin denizdeki vurgun uçsuz bucaksız yalınlıktaki muhteşem soygun gençlikle yaşlılık arasına giren o buz gibi nifak diriltmez artık çiçeklerin tanışıp tokalaştıkları iklimi! inan! bu bir nadas değil, bir veda birikimi! saat tam onikiyi vurduğunda terkederken herzamanki gibi o harikulade partiyi düşürdüm duru tenindeki parlak merdivende bütün taşları er olan satranç takımımı! ve anladım ki bir kez daha hatamı ve anladım ki bir kez daha talihsizliğimi: bulanık boktan bir sudur aşk insanın kendisini görmek için eğildiği! Küçük İskender beğeninize açık, şuncağız yere bıraktım.. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2009 Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2009 Ben yok yayamaz yok mavi yok adamın birisi tatilde du bakalım bizi ne zaman toparlayabilirler Yav senin yokluğun beni heç ilgilendirmiyor tatilde olan Angeldi demi,Yyamazımız nerede?Ha bu arada benim Diyarda ki misafirlerim İstanbuldan ayrılır ayrılmaz ben de tatile kaçıyorum,yani Sercancım şu sınavı hemen ver yoksa heç görüşemeyeceğiz Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2009 Canım,gelmişsin...adını burada görmek çok güzel.Vefasız asim diyeceksin değil mi?Bak bugün oldukça yoruldum,evde dinlenirim dedim pc dondu,elbise dolabı devrildi...kızma bana,zaten ağlamak için neden arıyorum,ağlarım ha. Güzel insan,seni çok seviyorum.Sen geldin,ben gidiyorum,malum yarın iş var...kocaman öptüm:) Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.