Artık Yüzünüz Kızarsın!

[Φ Odris]

Tuzla’da eylem yapan işçiler gözaltında

Ölümleri protesto için Tuzla’da eylem yapan işçileri, polis zor kullanarak gözaltına aldı. Bu arada inanılmaz bir kaza oldu; otomobilini eylemcilerin arasına süren sürücü, bir işçiye çarpıp kaçtı. Bakan Çelik de işçilere çıkıştı.

 

18’i son 8 ayda olmak üzere, 15 yılda toplam 82 işçinin ölümüyle gündeme gelen Tuzla’da işçiler, bugün seslerini duyurmak için “oturma eylemi” yaparak, yolu trafiğe kapattılar. Ancak polis, eyleme katılan 120 işçiye zorla müdahale edip, gözaltına aldı. Bu arada, çıkan kargaşa, işçilerin arasına otomobilini süren bir sürücü, bir işçiye çarptı ve kargaşadan yararlanıp kaçtı. Gözaltına tepki gösteren DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile başkanlar kurulu üyeleri aynı yerde oturma eylemini sürdürme kararı aldı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik ise, sorunu çözmek için çalışmalara başladıklarını belirterek, “Hala ne eylemi yapıyorsunuz?” diyerek eylemcilere çıkıştı. Eylem yapan sendikanın ‘yetkili’ olmadığını da belirten Çelik, “Yatıyoruz Tuzla, kalkıyoruz Tuzla” dedi ve eylemcileri “kamuoyuna havale ettiğini” söyledi.

(Alıntıdır)

 

 

demek bizlere havale ediyorsunuz sayın bakan. ben de sizi ve hükümetinizi artık allah'a havale ediyorum. eleştiriye katlanamayıp demokrasiden bahseden, özgürlüklerden haberi olmayıp ne idüğü belirsiz sembolleri bu halka özgürlük diye yutturmaya çalışan, ölümlere tepki gösteren bir avuç işçiyi azarlayıp küfür etmekten çekinmeyen ve buna rağmen kendini halkın hükümeti olarak yutturma başarısı gösteren sizi ve hükümetinizi daha önce türk halkına havale etmiş ve hüsrana uğramıştık.

 

bu halk sizi çok sevdi, aynen devam edin sayın bakan. ağzınıza geleni söylemekten çekinmeyin. asla endişelenmeyin. polisinizi, hak arama mücadelesi veren insanların üzerine sürün. jopla dövdürün, işkence yaptırın, hakaret edin... basın sizi seviyor sayın bakan. siz bakmaya devam edin. asla eleştirilmeyeceksiniz, korkmayın. ben bir garip Rua'yım, yazsam ne olur yazmasam ne olur.

 

gizli kapaklı ilişklerle kararmış zihniyetinizi hala algılayamıyorsak, en büyük suçlu biziz, sizler masumsunuz; devam edin...

[Φ godzilla]

“Yatıyoruz Tuzla, kalkıyoruz Tuzla”

 

demek öyle...... bence artık birilerini TUZLAmak lazım kokmaya başlıyorlar çünkü.

[Φ politika]

AKP nin kanali KANAL 7 de dünkü haberlerde hükümetin Tüzladaki ölümlere el attigini ballandira ballandira anlatirken Erdogan'in medyadaki kolu Fehmi Koruda sekilden sekile giriyordu keyfinden

 

 

 

saygilarla

[Φ gloria]

Tuzla Tersanelerindeki Ölümler:

 

1992-2004 : 12 yılda 41 işçi ölümü

2004-2008: 4 yılda 41 işçi ölümü

 

 

Son 4 Yılı, Yıl Yıl İnceleyecek Olursak;

 

2004: 5 işçi ölümü

2005: 8 işçi ölümü

2006: 10 işçi ölümü

2007: 12 işçi ölümü

2008'in ilk 1,5 ayı: 6 işçi ölümü + "kan parası" ödenmek suretiyle gizlenen 2 işçi ölümü daha...

 

 

Çalışma Bakanlığı Konuyla İlgili Ne Yapmış?

 

2 adet rapor hazırlamış

 

 

Hazırladıkları Raporun Sonucu:

 

"tersaneler kusur dolu"

 

43 işverenden 41'i kusurlu

(Vergi kaçırmaktan kaçak işçi çalıştırmaya, iş yeri güvenlik önlemlerini almamaya kadar bir dizi kusur nedeniyle)

 

* İstanbul Denizcilik Gemi İnşa Sanayi A.Ş. % 40 kusurlu

(Cengiz Tatlı'nın 30 Ağustos 2007'de geçirmiş olduğu ölümlü iş kazası ile ilgili gerekli önlemleri almadığından dolayı)

 

* Umut Gemi İnşa % 30 oranında kusurlu

(Kazaya sebebiyet veren elektrik ve bakım, onarım kaynaklı riskleri ortadan kaldırmaya yönelik denetimleri yapmadıklarından)

 

* Torgem A.Ş. % 50 kusurlu

(Cabbar Ongun'un 2007'de hayatını kaybetmesine sebep olan kazayla ilgili önlemleri almadığından)

 

* Bora Elektronik % 75 kusurlu

(Güney Akarsu'nun hayatını kaybetmesine sebep olan kazayla ilgili önlemleri almadığından dolayı)

 

* Desan Deniz İnşa A.Ş.'ye 844 lira idari para cezası

(İşçi ölümünü iki günlük yasal süre içinde bildirmediği için- Bu arada bu şirketin sahibi Eski AKP Milletvekili Cengiz Kaptanoğlu'dur)

 

(Takside bağlamamışlarsa çok yazık olmuş Cengiz Kaptanoğlu'na, nasıl ödeyecek şimdi bu miktarı, hay Allah)

 

ve son olarak hayatını kaybeden işçilerden;

 

* Cengiz Tatlı % 30 kusurlu

* Güney Akarsu % 25 kusurlu

* Cabbar Ongun % 20 oranında kusurlu

(Açıkça görülebilir bir elektrik temas riskine rağmen kendi can emniyetleri için gerekli hassasiyetleri göstermedikleri, dikkatsiz davrandıkları için)

 

 

Rapor Sonuçları Etkili Olmuş mu?, İşçi Ölümlerini Bitirmiş ya da Azaltmış mı?

 

Hayır

 

 

Neden?

 

Çünkü, 21 ağustos - 3 eylül 2007 arasındaki 2 haftada 5 işçinin ölümü üzerine, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, 7 eylül günü tersaneleri ziyaret etmiş ve "Alınan önlemleri beğendim" demiş.

 

 

Bir Yorum:

 

Tuzla’daki Kaptanoğlu Holding'e ait Desan Tersanesi'nin sahibi, AKP eski Milletvekili Cengiz Kaptanoğlu: " Tersanelerde işçilerin ölmesini tabii ki istemeyiz, ama altın yumurtlayan tavuk da kesilmemeli. Gemi inşa gibi Türkiye'nin parlayan bir yıldızını söndürmek isteyenler var"

 

 

Bir Yorum'a Yorum:

 

Bu ülkede son dönemlerde, kesilmiş altın yumurtlayan tavukların, söndürülmüş yıldızların haddi hesabı yok... Eski miletvekili ya sanırım yenilerden haberi yok.... Birisi bu ülkede neler olduğunu eski milletvekiline anlatırsa hayra geçer gibime geliyor...

[Φ gloria]

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA,

 

Aşağıdaki sorumun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk ÇELİK tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla arz ederim.

13.02.2008

 

 

Ufuk URAS

ÖDP Genel Başkanı

İstanbul Milletvekili

 

 

1. Adeta ‘işçi mezarlığı' haline gelen Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde, 2004 yılından beri ölümlü iş kazaları katlanarak artırmıştır. 2005'de 8, 2006'de 10, 2007'den bugüne 15 işçi hayatını kaybetmiştir. Yasaya göre işverenler işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamının sağlanması için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Bakanlığınız bu yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini denetlemekte midir? Yapıldıysa, bu denetimlerin sonuçları nasıl çıkmıştır?

 

2. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın verilerine göre tersanelerdeki 16 173 işçiden 12 427'si taşerona bağlı çalışmaktadır. Yapıldıysa, denetimlerde bu işçilerin sosyal haklarını ve özlük haklarını kullanıp kullanamadıklarına yönelik hangi sonuçlar elde edilmiştir?

 

3. İş güvenliği tedbirlerinin ana işverenler tarafından alınmaması, yasaca mecburi işlemlere uyulmaması veya iş güvenliği tedbirlerinden tasarruf yapılması iş kazalarında hangi paya sahiptir?

 

4. İş kazalarında sorumluluğu olan ana işverenlere sembolik para cezaları dışında bir yaptırım uygulanmış mıdır? Tersanelerdeki iş güvencesizliği, hukuk dışı taşeronlaştırma, parçalı sigortalılık, sendikal örgütlenme önündeki engeller gibi hususların üzerine gidilmiş midir?

 

5. İşyerlerinde ‘Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği'ne uygun davranılıp davranılmadığı tespit edilmiş midir? ‘Sağlık kuralları bakımından günde ancak 7.5 saat veya daha az çalışılması gereken işler hakkındaki yönetmeliğin 7. Maddesi' Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde uygulanmakta mıdır?

 

6. Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde kayıt dışı işçi çalıştırma konusunda Bakanlık teftişleri hangi sonuçları vermiştir? Kayıt dışılığın önüne geçebilmek için Bakanlık hangi önlemleri almayı düşünmektedir? Kayıt dışı emek kullananlara yönelik hangi yaptırımlar uygulanmıştır?

 

7. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Tersaneler Bölgesi'ndeki sağlık birimlerini ve hizmetlerini yeterli bulmakta mıdır? Bu konuda bir iyileştirme çalışması planlanmış mıdır?

 

-http://www.odp.org.tr'den alıntıdır.-

[Φ halkalıyıldız]

Birkaç gün önce, sabah programında bir tersane işçisi konuşuyordu. 89 kişinin öldüğünü söyledi. İstedikleri 3 şey vardı:

 

İşyeri koşullarının düzeltilmesi,

Sigortalarının yapılması,

Maaşlarının yeterli olması.

 

Programı izlerken içim acıdı.

 

Bu resmi cinayete bir son verilmeli artık.

 

Ne zaman insan hayatı değerli olacak bu ülkede çok merak ediyorum. Gerçekten....

[Φ ucansahin]

Arkadaslar sizde artik anlayis gösterin, AKP'nin Tuzla ile ne isi olabilirki. Onlar bildiginiz gibi büyük özgürlük savascilari ve o yüzden ülkemize Üniversitelere türbanli girilmesine izin vererek en büyük özgürlügü getirdi ve bu sayede dünyadaki gelmis gecmis tüm özgürlük savascilarini geride birakti. Türban disinda zaten ülkemizde baska baski yoktu ve böylece Türkiye avrupanin bile özgürlükler konusunda önüne gecti. Bu yüzden AKP öyle Tuzla gibi kücük capta insanlarla ugrasmaz, onlar kimki basit birer isci, dindarmi onlar? Tuzlada'ki is yerlerinde orucmu tutamiyorlar veya camiye mi gidemiyorlar??? Bu durumlar olsaydi tabiiki özgürlükcü AKP orayada yardim icin kosardi. Dikkatinizi cekerim, MHP de gitmez oralara. ugrasmaz grevcilerle ve hak isteyenlerle. Grev ve hak isteyen vatanhainidir. Gecmise bakarsaniz MHP' li militanlar patron tesaranlogu yaparak grev yapan, haklarini arayan iscilere saldiriyorlardi. Onlar su an yök'ün 17. maddesi icin AKP'den kuyuya düsürüldügünü anladiklari icin, kizginliklarindan gene kaybettikleri oyun hesabini yapiyorlar.

[Φ muki]

Arkadaslar sizde artik anlayis gösterin, AKP'nin Tuzla ile ne isi olabilirki. Onlar bildiginiz gibi büyük özgürlük savascilari ve o yüzden ülkemize Üniversitelere türbanli girilmesine izin vererek en büyük özgürlügü getirdi ve bu sayede dünyadaki gelmis gecmis tüm özgürlük savascilarini geride birakti. Türban disinda zaten ülkemizde baska baski yoktu ve böylece Türkiye avrupanin bile özgürlükler konusunda önüne gecti. Bu yüzden AKP öyle Tuzla gibi kücük capta insanlarla ugrasmaz, onlar kimki basit birer isci, dindarmi onlar? Tuzlada'ki is yerlerinde orucmu tutamiyorlar veya camiye mi gidemiyorlar??? Bu durumlar olsaydi tabiiki özgürlükcü AKP orayada yardim icin kosardi. Dikkatinizi cekerim, MHP de gitmez oralara. ugrasmaz grevcilerle ve hak isteyenlerle. Grev ve hak isteyen vatanhainidir. Gecmise bakarsaniz MHP' li militanlar patron tesaranlogu yaparak grev yapan, haklarini arayan iscilere saldiriyorlardi. Onlar su an yök'ün 17. maddesi icin AKP'den kuyuya düsürüldügünü anladiklari icin, kizginliklarindan gene kaybettikleri oyun hesabini yapiyorlar.

 

Oraya hangi parti olursa olsun gitmezdi. Çünkü Türkiye'de insana değer verilmiyor. Hasbelkader doğduk, hasbelkader yaşıyoruz, hasbelkader öleceğiz.

[Φ Odris]

Birkaç gün önce, sabah programında bir tersane işçisi konuşuyordu. 89 kişinin öldüğünü söyledi. İstedikleri 3 şey vardı:

 

İşyeri koşullarının düzeltilmesi,

Sigortalarının yapılması,

Maaşlarının yeterli olması.

 

Programı izlerken içim acıdı.

 

Bu resmi cinayete bir son verilmeli artık.

 

Ne zaman insan hayatı değerli olacak bu ülkede çok merak ediyorum. Gerçekten....

 

çok mu ağır talepler bunlar; hayır! bunlar her çalışanın yasal hakkı. peki iktadar ne yapıyor? tepki gösterenlere hakaret ediyor, gözdağı veriyor, polisi kullanarak bu işçilerin üzerine panzerlerle ve joplarla gidiyor. ben de dün bir tv kanalında izledim. disk başkanı mikrafona konuşurken arkasındaki işçilerin birinin boynunda boyunluk vardı birinin kolu askıdaydı vs. bu nasıl bir rezalet. bugüne kadar türkiye'yi yöneten sağ iktidarlar bu ülkeyi çok büyük bir beceriksizlikle yönettiler. ama bu kadar arsızca ve aymazlıkla ortaya çıkan bir yönetime hiç şahit olmamıştım.

 

akp bu ülkenin bir arap ülkesi olmadığını, demokratik bir sosyal devlet olduğunu artık iyice kavrasa iyi eder. türbanla her türlü ayıbı örtmeye çalışıyorlar. bu densizliğe artık bir son verilmelidir. rr.t. erdoğan'ın ve mevcut iktidarın halk yanlısı olduğunu iddia eden taraftarları neden bu olup bitenler karşısında, hükümetin avukatlığına bürünüp (her zaman yaptıkları gibi) çıkıp bir yanıt vermiyorlar. verecek hiçbir yanıtları yok mu?

 

 

 

 

 

Arkadaslar sizde artik anlayis gösterin, AKP'nin Tuzla ile ne isi olabilirki. Onlar bildiginiz gibi büyük özgürlük savascilari ve o yüzden ülkemize Üniversitelere türbanli girilmesine izin vererek en büyük özgürlügü getirdi ve bu sayede dünyadaki gelmis gecmis tüm özgürlük savascilarini geride birakti. Türban disinda zaten ülkemizde baska baski yoktu ve böylece Türkiye avrupanin bile özgürlükler konusunda önüne gecti. Bu yüzden AKP öyle Tuzla gibi kücük capta insanlarla ugrasmaz, onlar kimki basit birer isci, dindarmi onlar? Tuzlada'ki is yerlerinde orucmu tutamiyorlar veya camiye mi gidemiyorlar??? Bu durumlar olsaydi tabiiki özgürlükcü AKP orayada yardim icin kosardi. Dikkatinizi cekerim, MHP de gitmez oralara. ugrasmaz grevcilerle ve hak isteyenlerle. Grev ve hak isteyen vatanhainidir. Gecmise bakarsaniz MHP' li militanlar patron tesaranlogu yaparak grev yapan, haklarini arayan iscilere saldiriyorlardi. Onlar su an yök'ün 17. maddesi icin AKP'den kuyuya düsürüldügünü anladiklari icin, kizginliklarindan gene kaybettikleri oyun hesabini yapiyorlar.

 

 

özgürlüğü neresinden anladıkları ya da anlamak istedikleri ortada. yeri gelmişken hemen söylemek isterim. saçları örtmek bir özgürlük meselesi değildir. özgürlük konusu olan saçları örtmemek açmaktır. bunlar siyaset tarihi bilmiyor. özgürlükler ve özgürlük anlayışı (kavramı) geriye doğru işlemez. saçlarını kapama özgürlüğü olmaz, ancak açma özgürlüğü olabilir. türban meselesi bir kandırmacadır ve karanlık odakların ayıplarını örtmeye yarar.

mhp'ye gelince, bu partide siyasal yaşamı boyunca siyasal islamı yoğun bağlantı içinde olduğu ülkü ocakları ve nizami alem gruplarıyla her zaman destekledi. bu işten hasat elde etme çabası sonucunda çıkar sağlayamayınca, şimdi ortalığı birbirine katıyor.

eğer bu partiler gerçek anlamda özgürlük, çağdaşlık, uygarlık istiyorlarsa işte meydan. özgürlüğün ne olduğu tartışmalı bir konu değildir. insanlar yasal haklarını arıyor. yasal özgürlük, siyasal özgürlük, karnını doyurma özgürlüğü, sokakta rahatlıkla yürüme özgürlüğü, çocuğunun cebine karnını doyuracak kadar harçlık koyup okula gönderme özgürlüğü...vs. bu özgürlükleri onlara verebiliyorsan, o ülkenin hükümetisin. veremiyorsan, sular kaynayınca kazan yere çalınacaktır.