Misafir YARASA Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 yapmayın yersoy, Ne yapmayım? Düştüğünüz o korkunç yanılgıları ortaya koymak mı? Yapmayalım tabi yaa bunca şeyi kaldırabilsem,savunacak olsam ,rahat rahat herkes gibi oturur tv de haberleri izlerim. Bir taraftan işkenceyi izleyememek, bir taraftan da "yapmasaymış" demek, üstüne de işkenceye maruz kalan insanı akıl hastası ilan etmek ne kadar sağlıklı bir akıl yürütme sence??? Ben her türlü insanların suçuna ,başkasına zarar verişine karşıyım. Biraz daha düşünün neye karşı olduğunuzu! El kesmek ne ise,hırsızlık yapmakta aynı derecede üzer beni. Açlıktan dolayı hırsızlık yapmaya itilmiş bir çocuğun elini kestiklerinde "ay çok üzüldüm ama hırsızlığına da üzüldüm; yapmasaymış" diyeceksiniz! Yok artııık! İnsanların recme uğraması da, birbirlerini aldatacak kadar duyguları hiçe sayışları da üzer beni.. Aldatan erkeğe bir şey olmuyor! Kadın? Recm ediliyor! Üzerine iftira atılan bir hanımefendiyi düşün! "ay çok üzüldüm ama aldatmasına da üzüldüm; yapmasaymış" diyeceksiniz! Yok artııık! Bir de bunlar aynı derecede ha? Keşke herkes dürüst olsa.. Ayyy keşkeeee. Ama ne yapalım? Değiller işte Ne yapacaz o zaman Recm edin gitsin, çok üzüldüm ama.... Kesin elini gitsin... Biraz üzüldüm ama...." mı diyeceksiniz? Yok artıııık! Bu arada çok ilginçtir son zamanlarda sayenizde bu kelimeyi çok kullanır oldum... Sayın Muki, insanız,hata yaparız demiş,evet,hepimiz hata yaparız.Ama siz tutup hırsızlık yapar mısınız?kocanızı aldatır mısınız? Aman haa akli dengeniz mi bozuk? Sizi neyin beklediğini bilmiyormusunuz canım? Cıkcıkcıkcık! yani hata sınırlarımızı nelere göre belirliyoruz.İnsanca yaşamak lazım,bütün bu cezaların da hiç uygulanmadan rafa kalkması lazım,hatta ve hatta bütün hapisler her kötü işlem kalkmalı..Ama bunun için iyi insanlar lazım,birin,ikinin,yüzün değil,tüm insanların insan olması lazım. Dedim ya; Ayyy keşkeeee. Ama ne yapalım? Değiller işte Ne yapacaz o zaman Recm edin gitsin, çok üzüldüm ama.... Kesin elini gitsin... Biraz üzüldüm ama...." Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Sakalın sünnet oluşu, müslüman olup olmamanın kriteri olmadığını falan bir kenara bıraktım. Yahu hiçmi içinizde mantıklı birisi yok ta. Bu arkadaşımıza sen bu ırkların köse olduğunu nereden çıkardın diye sormamış. Hiçmi bilmezsiniz bu arkadaşımızın saydığı ırkların kültüründe bu yüzyıla kadar sakalın çok önemli olduğunu. Adamların, ejderhalarını bile sakallı bıyıklı tasvir ettiğini. Onuda geçtim, hiçmi bir samuray, filmi izlemediniz. Bu milletlerin ince uzun sakalları ve bıyıklarınıda mı hatırlayamadınız? Birde resim koymuş bakın bu ırklar sakalsız diye. Yahu bu kadar mı mantıksızlaştınız. ? ünlü Asahara, japon sakal desen maşallah. hiç mi bir konfiçyus tasfiri görmediniz ya da ? hiçmi zihninizde resimler canlanmadı ? Aslında en güzel ********* şeylere cevap dahi yazmamak. Bir süre birbirlerini onaylayıp sıkılıyorlar. Ama bazen pes diyor insan. Ne gibi bir saik bu kadar mantıksızlaştırır insanları ? Sorsan bilimselliklerinden yanlarına yaklaşılmaz. Ama saçma sapan varsayımların peşinden aynı şeyleri tekrarlayabilirler sıkılmadan. Sakal bırakmak müslüman olmanın şartı falan değil. O saydığın milletler de köse falanda değil dersin. Bu kadar basit. Sayin CYRANO, beni guldurdunuz yani, tesekkurler! Tabii ki benim soylemek istedigim noktayi gormemezlikten gelip, sakalli resimler bulmak kolay bir sey. Ama herkez bilirki irk olarak bazi ulkelerde insanlar diger ulkelerdeki insanlardan daha az KILLI. Bunu herkes biliyor sanmistim. Eger Dunyada her irkin sakal uzatabilecegini iddia ediyorsaniz belki bir Amerikali kizilderilinin sakalli olacagini iddia edebilirsiniz. Ama bu resmi bulmak icin sizin bir photoshop programina ihtiyaciniz olacak. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Bu insanlar dine yönelerek mi iyi olacaklar? Dine yönelen kişilerin suçlara ceza veriş tarzını görüyoruz işte! Peki o halde ne yapalım sayın Muki, buradaki bütün arkadaşlar, peki o halde ne yapalım... herkes herkesle savaşırken,kan dökülürken,huydan nem nemden huy herkes birbirine dalmışken,söyleyin ne yapalım.. tüm dünyanın ateist olması kurtaracak mı herşeyi.. ya da tüm dünyada din.. ne yapalım..?? ortak bir ütopya dünyası mı yaratalım.. En sonunda gerçeğine en uygun bir model oluşturup insanları küme küme toplu toplu eğitime mi tabi tutalım. Doğan her bebeğe el koyup,bizler mi yetiştirelim.. ya ağzını açan barış dedi şimdiye kadar,ama biz hiç dünyada kalıcı bir barış tarihi yaşadık mı?? Ya o kadar hayal boyutunda ki bişeyler,biz şimdi neyi konuşuyoruz onu bile anlamıyorum..neyin çabasını veriyoruz.Ateistler de dünya da işkence düşüncesi olmadan güzel,mükemmel bir hayat peşinde,aslında dindarlarda(en azından biz ,yani bu ortamda yazışanlar kötü insanlar değiliz.) Napalım arkadaşlar,lafla peynir ekmek gemsi yürümez gibilerden bir laf vardı.. Ancak ve ancak konuşuyor muyuz(Sayın Muki ,özellikle sizin sadece konuşmadığınızı biliyorum) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Peki o halde ne yapalım sayın Muki,buradaki bütün arkadaşlar, Aman gözünü seveyim sen bişe yapma Milletin elini filan kesersin, recm edersin Şaka bir yana; herkes herkesle savaşırken,kan dökülürken,huydan nem nemden huy herkes birbirine dalmışken,söyleyin ne yapalım.. Şimdi bu nereden çıktı? Bu biiir... tüm dünyanın ateist olması kurtaracak mı herşeyi.. Şimdi bu nereden çıktı? Bu ikiii... ya da tüm dünyada din.. Şimdi bu nereden çıktı? Bu üüçççç... ya ağzını açan barış dedi şimdiye kadar,ama biz hiç dünyada kalıcı bir barış tarihi yaşadık mı?? Şimdi bu nereden çıktı? Bu dööörrrrt... Ya o kadar hayal boyutunda ki bişeyler,biz şimdi neyi konuşuyoruz onu bile anlamıyorum..neyin çabasını veriyoruz. Yoruldum vallahi Neyse şimdi acilen çıkmam gerekiyor sonra devam edeceğiz... Ateistler de dünya da işkence düşüncesi olmadan güzel,mükemmel bir hayat peşinde,aslında dindarlarda(en azından biz ,yani bu ortamda yazışanlar kötü insanlar değiliz.) Bunu tartışırız. İşkence göreni akıl hastası yapan biz değildik... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Çünkü şayet cennete giderseniz cehennemdekilerin işkencesini sonsuza dek izleyeceksiniz. Tabi cehnnemde yanan insanların işkencelerini sürekli seyrederken cennette nasıl rahat rahat zevki sefa süreceksiniz orasını bilemem. Gaybı ancak Allah bilir. Cennet ile cehennemin iç içe yaratıldığını nereden biliyorsun ? Kaldı ki siz bunların yaratıldığına bile inanmıyorken nasıl oluyor da bunlar hakkında kesin bilgi veriyorsunuz ? Hani deliliniz nerede ? A'râf Suresi; 46. İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur A’râf üzerinde de bir takım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, "Selam olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu ummaktadırlar. 47. Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiği zaman, ?Ey Rabbimiz! Bizi zalim toplumla beraber kılma? derler. 48. A’râftakiler simalarından tanıdıkları bir takım adamlara da seslenir ve şöyle derler: "Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı! " 49. Sizin, Allah bunları rahmete erdirmez diye yemin ettikleriniz şunlar mı? (Sonra cennetliklere dönerek) "Haydi, girin cennete. Size korku yok. Siz üzülecek de değilsiniz" derler. Hatta öyle ki o insanlar sizden su istediğinde geri çevireceksiniz. Araf 50- Cehennemdekiler, cennettekilere: "Bize biraz su akıtın veya Allah'ın size verdiği rızıktan bize de verin." diye seslenirler. Cennettekiler de: "Allah, bunların ikisini de kâfirlere haram kıldı." derler. Cehennemdekiler en acınacak bir durumda olduğu hâlde, zarara rızasıyla(kendi isteğiyle) girene merhamet edilmez ve lâyık değildir. sırrıyla, hiç acınmaya müstehak olamaz. "Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez" ifadesi hukuku, adaleti ve cezanın uygulanacağı şahsı, müesseseyi ve hükmü vereni ilgilendiren bir kaidedir. Yoksa günahlara, sefahate, isyana ve dalalete girmiş insanlara acımak, şefkat etmek ve hikmet dairesinde kurtulmalarına çalışmak dinimizin ve insanlığın icabıdır. Ayrıca dinimizde " küfre rıza küfürdür, zulme rıza ise zulümdür. " İfadesi de mazlumların ve ehli dalaletin vaziyetine; bırakın memnun olmayı, bilakis o hallerine razı olmayı yasakladığı gibi, şefkatle onları kurtarmayı da dolayısıyla nazara vermektedir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ hoppa Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Gaybı ancak Allah bilir. Cennet ile cehennemin iç içe yaratıldığını nereden biliyorsun ? Kaldı ki siz bunların yaratıldığına bile inanmıyorken nasıl oluyor da bunlar hakkında kesin bilgi veriyorsunuz ? Hani deliliniz nerede ? Cennet ve cehennem iç içedir diye bir ifade kullanmadım.İç içemidir,yan yanamıdır,üst üstemidir,yada cennetten cehennemi gözlemleme odalarımı vardır orası beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Delilini yazdım. Araf 50- Cehennemdekiler, cennettekilere: "Bize biraz su akıtın veya Allah'ın size verdiği rızıktan bize de verin." diye seslenirler. Cennettekiler de: "Allah, bunların ikisini de kâfirlere haram kıldı." derler. Bu insanlar karşılıklı konuşuyorlarmı, mesele bitmiştir.Nasııl olacağı önemli değil. Cehennemdekiler en acınacak bir durumda olduğu hâlde, zarara rızasıyla(kendi isteğiyle) girene merhamet edilmez ve lâyık değildir.sırrıyla, hiç acınmaya müstehak olamaz. "Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez" ifadesi hukuku, adaleti ve cezanın uygulanacağı şahsı, müesseseyi ve hükmü vereni ilgilendiren bir kaidedir. Yoksa günahlara, sefahate, isyana ve dalalete girmiş insanlara acımak, şefkat etmek ve hikmet dairesinde kurtulmalarına çalışmak dinimizin ve insanlığın icabıdır. Ayrıca dinimizde " küfre rıza küfürdür, zulme rıza ise zulümdür. " İfadesi de mazlumların ve ehli dalaletin vaziyetine; bırakın memnun olmayı, bilakis o hallerine razı olmayı yasakladığı gibi, şefkatle onları kurtarmayı da dolayısıyla nazara vermektedir. Yok canım size illa acıyın,merhamet edin diyen olmadı.Öyle bir şey beklediğim filan yok. Zaten acımasız olduğunuzu biliyoruz. Ama içinizden tek tükte olsa ftoyd hanım giibi merhametli,işkencelere dayanamayan insanlar çıkabiliyor. Oda zaten kendi ağıyla itiraf etmiş. Bende ona bu tür işkenceleri görmeye alışın çünkü cennette bundan daha korkunç işkenceleri göreceksiniz dedim.Siz niye üstünüze alındınız ki ?Cehennemdekilerin işkencesine tahammül edip edemeyeceğine bırakında kendisi cevap versin. Sanmıyorum ama. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Ya hoppa, farkettin mi bilmiyorum. Şu "siz bunlara inanmıyorsunuz ki, niye tartışıyorsunuz?" mantığından bir türlü çıkamıyoruz. Yani ters mantık geliştirmekte özel bir yetenek kazandırıyor din bağlamına saplanmak insanlara. "Biz kafanızda canlandırdığınız hayalin çarpıklığını göstermeye çalışıyoruz, yoksa gerçek olarak algıladığımız bir şeyi eleştirmiyoruz. Bir rüya görmüşsün, anlatıyorsun diyelim. Biz de rüyandaki olayların abuk olduğunu söylesek, rüyanı gerçek olarak algıladığımızı düşünebilir misin?" desek, anlaşılır mı dersin? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Ya hoppa, farkettin mi bilmiyorum. Şu "siz bunlara inanmıyorsunuz ki, niye tartışıyorsunuz?" Kurandaki bilgiyi göstererek tartışmak ile kuranda o konu hakkındaki bilgilere bakmadan bu dininizde var dercesine bir tabir arasında fark var dimi. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 Ya Muallim, bu şekilde nereye varabiliriz ki? Adam sana cehennemdekilerin cennettekilerden su istediğini, cennettekilerin de vermediğini ayetle, numarasını vererek gösteriyor, sen hala "bu dininizde var" diyor diye savunma yapıyorsun. Yoksa bu ayet, eklemişler, diyanet yanlış çevirmiş de, bir şeyler de yani, biz mi yok edelim ayeti, ne istiyorsun? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Ya Muallim, bu şekilde nereye varabiliriz ki? Adam sana cehennemdekilerin cennettekilerden su istediğini, cennettekilerin de vermediğini ayetle, numarasını vererek gösteriyor, sen hala "bu dininizde var" diyor diye savunma yapıyorsun. Yoksa bu ayet, eklemişler, diyanet yanlış çevirmiş de, bir şeyler de yani, biz mi yok edelim ayeti, ne istiyorsun? Hayır, yukarıdaki yazı ve onlara savunma babındaki ayetlere bakarsanız neyi savunduğumu görebilirsiniz. Çünkü şayet cennete giderseniz cehennemdekilerin işkencesini sonsuza dek izleyeceksiniz. Tabi cehnnemde yanan insanların işkencelerini sürekli seyrederken cennette nasıl rahat rahat zevki sefa süreceksiniz orasını bilemem. Bilmem şimdi o ayetlere bakıp bu sözün ku'ran'dan alınmayan bilgilerle bize dini anlatmaya çalıştığını görebildiniz mi. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Bilmem şimdi o ayetlere bakıp bu sözün ku'ran'dan alınmayan bilgilerle bize dini anlatmaya çalıştığını görebildiniz mi. Bakış açıları nasıl bu kadar ters olabiliyor bilmem ama, ben hoppa'nın tam da "ayetlere bakıp bu sözün ku'ran'dan alınan bilgilerle bize dini anlatmaya çalıştığını" görüyorum. Nasıl oluyorsa? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Ya millet, harbiden bakın, konu çok ciddi. Bakın şimdi din konusunda ak ile kara kadar birbirinin tam tersi durumları iki kişi kalkıp karşılıklı savunabiliyoruz ve hiç bir uzlaşı olamıyor. Bu, dinin toplumsal hayattan uzak tutulması gerektiğini, yani laikliğin şart olduğunu açıkça gösteriyor. Siz hiç yerçekimi üzerine zıt inançların birbirini ikna edemediğini gördünüz mü? Ya da mahkemede katilin " o şahitlerin gördüğü katil ben değilim efendim, benim görüntüme girmiş bir cin öldürdü" deyip beraat edebileceğini düşünebilir misiniz? Atarsın içeri, kodeste bol bol cinleriyle muhabbet eder. Soyuta atama öyle bir beladır ki, dipsiz bir kuyudur. Elli kere söyledim, şu kuyuya taş atıp durmayın, çıkarılamıyor, soyut bilimle, akılla mantıkla uğraşalım. Soyut dünyanın halisünasyon ürünü iblisleri ile savaşarak kendi kendimizi yok etmeyelim... Bilim, ille de bilim... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ hoppa Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Soyuta atama öyle bir beladır ki, dipsiz bir kuyudur. Elli kere söyledim, şu kuyuya taş atıp durmayın, çıkarılamıyor, soyut bilimle, akılla mantıkla uğraşalım. Soyut dünyanın halisünasyon ürünü iblisleri ile savaşarak kendi kendimizi yok etmeyelim... Bilim, ille de bilim... Ne yapsınlar sevgili demirefe, Başka seçenekleri yok,elleri mahkum.Ancak o şekilde arap dinini savunmak mümkün. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Sinek Vale Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Ya millet, harbiden bakın, konu çok ciddi. Bakın şimdi din konusunda ak ile kara kadar birbirinin tam tersi durumları iki kişi kalkıp karşılıklı savunabiliyoruz ve hiç bir uzlaşı olamıyor. Bu, dinin toplumsal hayattan uzak tutulması gerektiğini, yani laikliğin şart olduğunu açıkça gösteriyor. Siz hiç yerçekimi üzerine zıt inançların birbirini ikna edemediğini gördünüz mü? Ya da mahkemede katilin " o şahitlerin gördüğü katil ben değilim efendim, benim görüntüme girmiş bir cin öldürdü" deyip beraat edebileceğini düşünebilir misiniz? Atarsın içeri, kodeste bol bol cinleriyle muhabbet eder. Soyuta atama öyle bir beladır ki, dipsiz bir kuyudur. Elli kere söyledim, şu kuyuya taş atıp durmayın, çıkarılamıyor, soyut bilimle, akılla mantıkla uğraşalım. Soyut dünyanın halisünasyon ürünü iblisleri ile savaşarak kendi kendimizi yok etmeyelim... Bilim, ille de bilim... Din hiçbir bilim dalıyla örtüşemez ki anlaşsın. Örneklerini gerçek hayattan verelim. Tv.de izledim geçenlerde, profesör derste Beyini anlatırken Duyguların beyinde hangi bölümde oluştuğu konusuna gelmiş. İslamcı öğrenciler çıkıp -Hayır hocam duyguların yeri kalptir! demişler. Hoca ne kadarda bilimsel tespitlerle gerçek olanı söylediysede adamlar dinlememiş bile. Yine jeoloji doçenti dağların oluşumundan bahsederken öğrenci atılıyo ve dağları aslında çakılı olduğundan falan bahsediyor. Biyolog doktor evrimden bahsederken islamcı kardeş çıkıp -hocam yanlış, insanlar topraktan yaratılmıştır. diyor. Fizikçi hiçbirşeyin yoktan var olmayacağını anlatırken yine islamcı arkadaşım çıkıp -Allah ol dedimi olur. diyor. Felsefe doktoru dersinde insan zekasının teknolojiyi nasıl geliştirebildiğinden bahsederken adam çıkıp -Allah istemeseydi yapamazdı. diyor. Gen Mühendisi klonlamanın ne menem bir ciddi şey olduğunu anlatırken adam çıkıp -Ama onun Ruhunuda mı o yaratıyor, Allah veriyo o ruhu da. diyor. Bi Antropolog ilk insanların ilkelliğini bilimle ortaya koyarken İslamcı canım cicim çıkıyo ve -İlk insan herşeyi biliyodu ve tek Allaha inanıyordu, yalan söylüyosunuz. diyor. Coğrafyacı rüzgarın oluşumunu anlatırken çıkıp diyorlar ki -Allah diliyo ki oluyo. diyo. Bu adamlarla bilimi önder kabul etmiş adam nasıl anlaşabilsin? Akıl var mantık var, biz ilahiyatçılara -Bilim Adamı. diyoruz. Neresi bilim adamı bunların? Kuran denen kitabı günümüze uyarlamak için zoraki ünvanlar veriyolar ve utanmadan bilim adamı diyolar Zekeriya Beyaz, Abd. Dilipak, Y. N. Öztürk, B. Bayraktar gibi imamlara. Utanılması gereken bişey bu ya. Dine saplantılı adam Bilimin b-sinden anlamaz. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Ya millet, harbiden bakın, konu çok ciddi. Bakın şimdi din konusunda ak ile kara kadar birbirinin tam tersi durumları iki kişi kalkıp karşılıklı savunabiliyoruz ve hiç bir uzlaşı olamıyor. Bu, dinin toplumsal hayattan uzak tutulması gerektiğini, yani laikliğin şart olduğunu açıkça gösteriyor. Siz hiç yerçekimi üzerine zıt inançların birbirini ikna edemediğini gördünüz mü? Ya da mahkemede katilin " o şahitlerin gördüğü katil ben değilim efendim, benim görüntüme girmiş bir cin öldürdü" deyip beraat edebileceğini düşünebilir misiniz? Atarsın içeri, kodeste bol bol cinleriyle muhabbet eder. Soyuta atama öyle bir beladır ki, dipsiz bir kuyudur. Elli kere söyledim, şu kuyuya taş atıp durmayın, çıkarılamıyor, soyut bilimle, akılla mantıkla uğraşalım. Soyut dünyanın halisünasyon ürünü iblisleri ile savaşarak kendi kendimizi yok etmeyelim... Bilim, ille de bilim... Şapka çıkarılacak kadar geçekçi ve güzel bir yazı daha... Teşekkürler sevgili demirefe... Keşke bu yazıyı kulağına küpe yapsalar.. Çerçeveleyip duvarlarına assalar ve günde 15kez hatim etseler Bak sen o zaman gelişmeyi kalkınmayı ve ilerlemeyi... Teşekkürler.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Din hiçbir bilim dalıyla örtüşemez ki anlaşsın. Örneklerini gerçek hayattan verelim. Tv.de izledim geçenlerde, profesör derste Beyini anlatırken Duyguların beyinde hangi bölümde oluştuğu konusuna gelmiş. İslamcı öğrenciler çıkıp -Hayır hocam duyguların yeri kalptir! demişler. Hoca ne kadarda bilimsel tespitlerle gerçek olanı söylediysede adamlar dinlememiş bile. Yine jeoloji doçenti dağların oluşumundan bahsederken öğrenci atılıyo ve dağları aslında çakılı olduğundan falan bahsediyor. Biyolog doktor evrimden bahsederken islamcı kardeş çıkıp -hocam yanlış, insanlar topraktan yaratılmıştır. diyor. Fizikçi hiçbirşeyin yoktan var olmayacağını anlatırken yine islamcı arkadaşım çıkıp -Allah ol dedimi olur. diyor. Felsefe doktoru dersinde insan zekasının teknolojiyi nasıl geliştirebildiğinden bahsederken adam çıkıp -Allah istemeseydi yapamazdı. diyor. Gen Mühendisi klonlamanın ne menem bir ciddi şey olduğunu anlatırken adam çıkıp -Ama onun Ruhunuda mı o yaratıyor, Allah veriyo o ruhu da. diyor. Bi Antropolog ilk insanların ilkelliğini bilimle ortaya koyarken İslamcı canım cicim çıkıyo ve -İlk insan herşeyi biliyodu ve tek Allaha inanıyordu, yalan söylüyosunuz. diyor. Coğrafyacı rüzgarın oluşumunu anlatırken çıkıp diyorlar ki -Allah diliyo ki oluyo. diyo. Çok can alıcı örnekler sayın sinek vale... Teşekkürler Bu adamlarla bilimi önder kabul etmiş adam nasıl anlaşabilsin? Üstüne kalkıp bir de, İslam dini bilime engel demezler mi? Öldürüyorlar ben yahu! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Şapka çıkarılacak kadar geçekçi ve güzel bir yazı daha...Teşekkürler sevgili demirefe... Sağol YARASA da, tabii ki "soyut bilim" diye bir şey yok, dilim, yani parmağım sürçmüş klavyede... Tabii ki doğrusu "somut bilim" olacaktı. Sevgili muki uyarmasa görmeyecektim. Selamlar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Akıl var mantık var, biz ilahiyatçılara -Bilim Adamı. diyoruz. Neresi bilim adamı bunların? Kuran denen kitabı günümüze uyarlamak için zoraki ünvanlar veriyolar ve utanmadan bilim adamı diyolar Zekeriya Beyaz, Abd. Dilipak, Y. N. Öztürk, B. Bayraktar gibi imamlara. Utanılması gereken bişey bu ya. Ben bunları kime benzetiyorum biliyor musun, hani batılıların paskalya yumurtaları vardır. Ya içi boştur, ya eskimiş içinde bir şey kalmamış, kurumuştur yumurtanın ama, dışını bir boya, bir cila süsleyip parlatırlar. Bunlar da hangi ayetin arasına ne parantez açıp olmayan kelimeleri sokuşturarak ayetteki çarpıklığı gidersek, insanlara güzel gösterip yuttursak, hangi olmayacak hadisi zayıftır deyip iptal etsek de millet işin içyüzünü anlamasa diye uğraşırlar. Bazen bu çaba çok komik de oluyor. Biri kalktı, kurban bayramın birinci günü kesilemezse ikinci güne tehir etme ruhsatı varmış, bak bak ne güzel, ne hoşgörülü, ne serbestili dinimiz var demez mi? (Yorum yapmayacağım.) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Sinek Vale Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Demirefe tabi paskalya yumurtası gibiler. Adamlara ünvan vermişler. Ne bu ünvan? Bilim insanına verilen ünvan. Bilim üretmesi gereken insana verilen ünvan. İlahiyatçılara bakıyoruz, hepsi maşallah doç., prof., dr. vs. Kardeşim sen ne ürettinde aldın bu ünvanı? Bakıyosun nasıl almış biliyomusun? Kuranla hadislerle ilgili bir tez yazmış, hemde tamamen bilimdışı şekilde o şeyleri gerçek olarak tekrar tekrar ispatlamaya çalışmaktan başka bişe değil. Onlarca yıl bu adamlar hep aynı şeyi işleye işleye ünvanlar alıyolar bilim adamı diye. Aynı pilavı onlarca kere pişiriyolar. Üstüne üstlük Bilim adına aldıkları ünvanlar tamamen bilimdışı ve karşıtı hareket etmelerine rağmen veriliyo. Materyalizmi reddeden bilim adamı mı olur kardeşim ya? Adama insanlığın gelişiminden bahsediyosun, adam sana çıkarıyo 600lerde bi adamın söylediği şeyleri -bak burada böyle yazıyor. diyor. Bunu dedikçede ünvan alıyor. Güleyimmi ağlayayımmı? Evrimden bahsediyosun, çıkarıyo aynı uydurmaları -bak burada da böyle yazıyor. diyor. Parmak izinden bahsediyosun, hooop ona da kılıfı var. -İyide Kuran bunca ıvır zıvırdan bahsetti, şu çok değerli şeyden niye söz etmiyor. diyorsun, kılıfı hazır -Herşeyden niye söz etsin?. Niye söz etmesin ki? Madem o kadar ilahi, ciltlerce indirmesi o kadarmı zordu? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 Madem o kadar ilahi, ciltlerce indirmesi o kadarmı zordu? Yo, ciltlerce olmasına da hiç gerek yoktu. Çünkü bazı farklılıklarla tekrar tekrar anlatılan bir sürü peygamber hikayesi toplamın çok büyük kısmını oluşturur. Hem anlatılanın önemli bir içeriği yok, hem gereksiz tekrarlanıyor. Dolayısıyla aynı hacim içinde, hatta yarısının azında çok daha düzenli ve yararlı bir içerik de rahatlıkla sığabilirdi. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 İlahiyatçılara bakıyoruz, hepsi maşallah doç., prof., dr. vs. Hepsi.. ilginç.. Kardeşim sen ne ürettinde aldın bu ünvanı? Bakıyosun nasıl almış biliyomusun? Kuranla hadislerle ilgili bir tez yazmış, hemde tamamen bilimdışı şekilde o şeyleri gerçek olarak tekrar tekrar ispatlamaya çalışmaktan başka bişe değil. sn. vale, hiçbir ilahiyatçı vahyi ispatlamak için tez hazırlamaz. Konu ile ilgili en ufak bir fikrinizin bile olmadığı açık. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir maraba Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 sn. vale, hiçbir ilahiyatçı vahyi ispatlamak için tez hazırlamaz.Konu ile ilgili en ufak bir fikrinizin bile olmadığı açık. İnternete ilk bakışımda vahiyler konusunda onlarca tez gördüm. Sende bakıver istersen. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 hiçbir ilahiyatçı vahyi ispatlamak için tez hazırlamaz. Tabii canııım... Kesin olan, şüphe olmayan verilerin ispatına ne gerek var ki zaten? Adam daha başına, peşinen koymuş kaydı: "La raybe fih..." demiş. Şüpheyi peşin peşin yasaklamış. Anadolu'da bir söz vardır: "Sen bu kafayla gidersen askere, biraz zor alır gelirsin teskere" derler. Biz de bu din halisünasyonuyla gittikçe biraz zor yetişiriz uygarlık yarışına... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 sn. vale, hiçbir ilahiyatçı vahyi ispatlamak için tez hazırlamaz.Konu ile ilgili en ufak bir fikrinizin bile olmadığı açık. Soralım bakalım... Ne işle meşguller kendileri? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Mart , 2008 İnternete ilk bakışımda vahiyler konusunda onlarca tez gördüm. Sende bakıver istersen. Konusunun temeli 'elektrik akımı' olan bir tezin, sadece elektrik akımını ispatlamak için yazılacağını düşünmüyorsanız, vahyler konusunda da gördüğünüz her tezin ispat mahiyetinde olmadığını da oldukça net görebilirsiniz sanırım. Vahyin anlaşılmasında ve hatta yorumlanmasında bile bu kadar çok görüş varken, kimse ''dur bakalım.. önce şu vahyi bir kanıtlayalım...'' diye kolları sıvamaz. Konunun vahy olması normaldir. Bildiğimiz kadarıyla islam, vahy üzerinde yükselir. Ancak bu sadece temeli oluşturur. İlahiyatında içinde, islam tarihi ve islam sanatları, felsefe ve din bilimleri, temel islam bilimleri, dünya dinleri, yaygın din öğretimi ve uygulamaları gibi bir çok alt bölüm vardır. Ancak bu bölümlerin hiçbirinde Allah'ın varlığının delilleriymiş, vahyin gösterdiği mucizelermiş asla konu olmaz. Çünkü inanın bunlarla yalnızca sizler uğraşıyorsunuz. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.