Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2008 Sevgili Dostlar ; Konuya Dahil Olmalımıyım Bimiyorum. Yani Bu Terör ve Anarşi olayları ve Hatta Onlardan Bahsetmek Bile Sıkıyor Beni. Lakin Yalnızca Mavi olmayan Gökyüzü Burada Diye Sanırım Ben de Bir Şeyler Katmak İstiyorum. Türkiye de Kesinlikle Kürt Sorunu Yoktur. Daha Doğrusu Kürtlerin Kimseyle Bir Sorunu Yoktur. Bizler Kökenimize Bakmaksızın Birbirimizle Kardeşiz. Birbirimizi Çok Seviyoruz. Bölünmeyeceğiz. Bu Böylece Biline. Şimdi Kendi Adıma Söylemek İsterim ki ; Ben Batılı Bir Yurttaşım, ve Yurdumu Batısı Doğusu Güney i ve Kuzeyiyle Birlikte Seviyorum. İçerisinde Yaşayan Yetmiş Milyon u da Böyle Seviyorum. Kimseyi Ayırmıyorum. Ve Benim Taşımaktan Gurur Duyduğum Bir Sıfat ım Var ; '' Risale i Nur Talebeliği '' Evet. Biz Risale i Nur Talebeliği, Bu Vatan da Kimse Kalmasada Tek Yürek Olmayı Sağlayacak Kişileriz. Çünki Bizler, Vatanımızı Milletimizi Çok Seviyoruz. Canımız Pahasına Seviyoruz. Bizler Milyonlarca Kişiyiz, ve Yurdun Dört Bir Yanında Barış ve Kardeşlik Adına Hizmet Ediyoruz. Çevremizdeki İnsanlara Vatanseverliği, Milliyetperverliği Anlatıyoruz. Bizim Aslında ALLAH Katında Hepimizin Kardeş Olduğumuzu Öğretiyoruz, İnsanlara. Onlar da Bizleri Yüreğine Basıyor, Canı Gönülden Kabul Ediyorlar. Sevgiyi Paylaşıyoruz Biz. Evet. Bizim Bir Üstad ımız Var; '' Bediüzzaman Said Nursi '' Kendisi Aslen Bir Kürt tür. ve Biz O nu Ruhumuzdan Aziz Sayarız. Ömrü Boyunca Kürt Milleti İle Türk Hakının Kardeşliğini Savunmuştur. Tüm Bölücülük ve Ayaklanmalara Bizzat Karşı Çıkmış ve Engel Olmuştur Kendisi Bizzat Cumhuriyet ve Demokrasi yi Benimsemiş ve Biz Talebelerine Bunu Öğütlemiştir, Biz de O nun Yolunda, Demokrasi ve Cumhuriyet ten Ödün Vermeyiz, Gerekirse Bekçisi oluruz. Evet Bizim Üstad ımız Kürt tür. Kendisiyle Gurur Duyarız. Tüm Kürt Kardeşlerimize de Gönlümüzü Açar, Sevgiyle Kucaklarız. Unutmadan Ekleyelim ; Hepimizin Mübarek Mirac Kandili Kutlu Olsun. Bizlere Dostluk ve Kardeşlik Getirsin. Amin. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Hoşgeldin değerli arkadaşım kavram-ı derya kargaşasına benim için buraya uğramana ayrıca teşekkür ederim! Dostluk ve kardeşlik temennini en içten dileklerimle paylaşıyorum.Yazdıklarına ekleyeceklerim var!Saidi Nırsi'den başlayalım.Öğrencisiyseniz sonsuz saygılar!Evet kendisi Kürt kökenlidir,hayatı hakkında fazla bilgim yok ama,kendisinin bir dönem siyaset ile uğraştığını,daha sonra bundan el etek çektiğini biliyorum.Eski Said ve Yeni Said,işte bundan.Kürt milliyetçiliğini yapmadığını da çok iyi biliyorum,kardeşlik İslam çatısı altında.Saidi Nursi ya da Saidi Kürdi,ne fark eder değil mi? Kürt sorunu hakkında o kadar çok şey yazdım ki inanın artık yazacak birşey kalmadı.Yukarda ki iletilerde PKK tartışılıyor,tartışılması gereken değil,sonucu... Ve değerli arkadaşım,bizde en büyük sorun insan olma sorunu.İnsana değer vermeyen bizler bunlar tartışmışız ne yazar. sevgiler... Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2008 Hoşgeldin değerli arkadaşım kavram-ı derya kargaşasına benim için buraya uğramana ayrıca teşekkür ederim! Dostluk ve kardeşlik temennini en içten dileklerimle paylaşıyorum.Yazdıklarına ekleyeceklerim var!Saidi Nırsi'den başlayalım.Öğrencisiyseniz sonsuz saygılar!Evet kendisi Kürt kökenlidir,hayatı hakkında fazla bilgim yok ama,kendisinin bir dönem siyaset ile uğraştığını,daha sonra bundan el etek çektiğini biliyorum.Eski Said ve Yeni Said,işte bundan.Kürt milliyetçiliğini yapmadığını da çok iyi biliyorum,kardeşlik İslam çatısı altında.Saidi Nursi ya da Saidi Kürdi,ne fark eder değil mi? Kürt sorunu hakkında o kadar çok şey yazdım ki inanın artık yazacak birşey kalmadı.Yukarda ki iletilerde PKK tartışılıyor,tartışılması gereken değil,sonucu... Ve değerli arkadaşım,bizde en büyük sorun insan olma sorunu.İnsana değer vermeyen bizler bunlar tartışmışız ne yazar. sevgiler... sevgili mavi siz kürt sorunu var diyorsunuz sevgili birvarmışhiçyokmuş kürt sorunu yok diyor...şimdi sizin ortak düşüncenizde kürt sorunu varmı yokmu?anlayamadım.. yanlış anlamayın sizin ve sevgili birvarmışhiçyokmuşun samimiyetine yürekten inanıyorum fakat birvarmışhiçyokmuşun yazılarından aladığım kadarı ile müslüman olan pkklı terörist olamaz,insan öldüremez hiç bir sebep vatana ihanet etmeyi gerektirmez,müslüman olan namusunu, devletini, bayrağını bilir diyor, o nedenle kürt sorunu yoktur pkk sorunu vardır diyor yazılarından ben bunu anlıyorum ..yanlış anlamyın...saygılar Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2008 sevgili mavi siz kürt sorunu var diyorsunuz sevgili birvarmışhiçyokmuş kürt sorunu yok diyor...şimdi sizin ortak düşüncenizde kürt sorunu varmı yokmu?anlayamadım.. yanlış anlamayın sizin ve sevgili birvarmışhiçyokmuşun samimiyetine yürekten inanıyorum fakat birvarmışhiçyokmuşun yazılarından aladığım kadarı ile müslüman olan pkklı terörist olamaz,insan öldüremez hiç bir sebep vatana ihanet etmeyi gerektirmez,müslüman olan namusunu, devletini, bayrağını bilir diyor, o nedenle kürt sorunu yoktur pkk sorunu vardır diyor yazılarından ben bunu anlıyorum ..yanlış anlamyın...saygılar Değerli arkadaşım dikkat edersen ben bu konuya girmedim,sadece Saidi Nursi ve birazda insan olma sorunundan bahsettim.Aynı düşünüp düşünmemek mi sadece sorun!Şu an gerçekten zamanım yok,Birvarmışhiçyokmuş değer verdiğim bir arkadaşımdır,ben Kürt sorunu var diyorum,bu neyi değiştiri ki.Değerden ne kaybedecek.Dediğim gibi zamanım yok.Gerekçelerimi sunamıyorum.İnsanı öldüren kim olursa olsun bizden değildir.Saygılar!Yanlış anlamam ayrıca merak etmeyin. Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzü , ve Saygıdeğer Dostlarım ; Öncelikle Ben Bizzat Dini Konular Ana Başlığı Dışında Şimdiye Dek Hiç Yazı Yazmadım, Denilebilir Burada Terör ya da Irkçılık Problemlerini Çözmek Adına da Bulunmuyorum. Yalnızca Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzüne Olan Yakınlığım, ve Değer Vermem Neticesinde , Burada Yazıyorum. Bu Yazılarım da Fikir Paylaşımı Nev in den Yazılardır. Herkesin Şunu Çok İyi Bilmesini isterim ki ; Kesinlikle Burada Tartışma Ortamına Girecek Değilim. Şahsıma ya da Düşüncelerime Yapılan , Nezaket ve Saygı Yoksunu ve Saldırı Amaçlı Hiç Bir İletiyi, Zatıma Muhatap Almıyorum. Kıymet Vermiyorum. Biz Deriz ki ; Bizim Aleyhimiz de Ortaya Atılan Yalanlamalar , Sahiplerince İspat Edilmek Zorundadır. Kastettiğim, Biz Risale i Nur Talebeleri , ve Bizim Aziz Üstadımız Hakkındaki Yalanlamalardır. Evet. Bunlar İddia Sahiplerince İspat Edilmedikçe, Kendi Adlarına, Bir Utanç Tablosu Olarak Burada Belgelenecektir. Risale i Nur Talebelerinin Bölücülük ve Anarşistlik le Olduğu Öne Sürülen İlişkileri, Tarihsel Kayıtlar İle İspatlanmak Zorundadır. Yoksa ; Bunu İddia Edenler, Birer Müfteri Olduklarını Kabul Etmeye Mecburdurlar. Şimdi, Biz (Bir Risale i Nur Talebesi Olarak) Yalnızca Buradaki Tüm Dostlara Bir Hakikatı Açıklamak Sorumluluğunu Hissediyoruz, Şöyleki ; Bu Gün Türkiye Cumhuriyeti Kimlik ve Nüfus Kayıtlarında, ve Genelkırmay ın Denetiminde Bulunan, Tarihi Osmanlı Ordusu Arşivlerinde , Üstad Bediüzzaman ın Gönüllü Milis Albayı Olduğu Kayıt Altındadır. Lütfen Aşağıdaki Belge ve Kayıt ları Dikkatle İnceleyiniz ; Millî hareketi desteklemekteki gayretleri ve eserleri Ankara Hükümeti’nce takdirle karşılanan Bediüzzaman, şifre ile Ankara’ya davet edilmiştir. Mustafa Kemal, Bediüzzaman’ı: “Bu kahraman Hoca bize lazımdır.” sözleriyle taltif etmiştir. O ise bu davete verdiği cevapta şöyle demiştir: “Ben tehlikeli yerde mücadele etmek isterim. Siper arkasında mücahede hoşuma gitmiyor. Burasını daha tehlikeli görüyorum. Buradaki vazifem henüz tamam olmamıştır. Tehlikeyi bertaraf edince inşaallah oraya geleceğim.” Bir süre sonra İstanbul’daki vazifesini bitirdiğine inanan Bediüzzaman, Ankara’ya gitme hazırlıklarına başlamıştır. Bu esnada Mustafa Kemal’in direktifiyle ve Bediüzzaman’ın yakın dostlarından Van Eski Valisi Mebus Tahsin Bey tarafından tekrar davet edilen Bediüzzaman, 19 Kasım 1922’de yeğeni Abdurrahman ile birlikte trenle Ankara’ya gelmiştir. Kendisi burada resmî bir törenle karşılanmıştır.( 1 ) Bediüzzaman, te’lif ve yayın çalışmalarını Ankara’da da sürdürmüştür. Ankara’da kalmanın bir yarar sağlamayacağını gören ve mebusların arasına tefrika soktuğu ithamı karşısında bulunan Said Nursi, Van’a dönmüştür. Mustafa Kemal kendisini ikna edip istifade etmek niyetiyle teklif edilen Şark Vilayetleri Umum Vaizliği’ni reddetmiştir. ( 2. ) Bediüzzaman Said Nursi’nin, gelecek hakkında bir çok endişesi olmasına rağmen, Millî Mücadele hareketini desteklemesi onun ihtilaftan yana değil ittifaktan, tavizden yana değil mücadeleden yana olduğunu göstermektedir. O, hayatı boyunca olduğu gibi, Millî Mücadele sırasında da hep millî birlik ve beraberlikten yana olmuş ve bu alanda atılan her adımı desteklemiştir. Bediüzzaman’ın bu dönemde Kürtçülük cereyanının akim kalması gayretlerinin yanı sıra, diğer bir hizmeti de işgallere karşı bayrak açan, Anadolu hareketine destek vermesi olmuştur. Bu doğrultuda yazdığı “küçük” bir risale olan Hutuvât-ı Sitte ile “büyük” ses getirmiştir. Risale, halka moral ve heyecan vermiştir. ( 3. ) İngilizlerin bir takım entrikalarla Şeyhülislâm ve diğer bazı ulemayı lehlerine çevirmek maksadı ile Anglikan Kilisesi’ne hazırlattıkları bir bölüm soruya karşılık olmak üzere kaleme alınan bu eser, İngilizler’i çaresiz bırakmıştır. Eser sebebiyle Said Nursi, idam kararına çarptırılmış, ancak onun idamının bütün Kürtler’in sonsuza kadar İngilizler’e düşmanlık göstermesine sebep olacağı ve aşiretlerin de bu sebeple isyan edeceği göz önünde bulundurularak bu karardan vazgeçilmiştir. ( 4. ) İŞTE , KAYITLI BELGE VE KAYNAKLAR ; ( 1. ) T.B.M.M. Zabıt Ceridesi, c. XXIV, Ankara 1960, s. 439; Abdülkadir Badıllı, Bediüzzaman Said Nursi, Mufassal Tarihçe-i Hayatı, c. I, İstanbul 1990, s. 422-423, 428-436; Bediüzzaman Said Nursi, Şualar, s. 466. EK: 1 Harbiye Nezâreti, Tahrirat Dairesi, Şifre Kalemi Musul Valisi Memduh Beyefendi Hazretlerine Şifre —Mahrem ve Müsta’celdir— Bitlisli Bediüzzaman Said-i Kürdî Bey taraf-ı âlîlerince Bitlis gönüllü kumandanlığı vazîfesiyle tavzîf olunduğu ve Muş’un sükûtunda orada kalan on iki topu kurtararak Bitlis Muhârebesi’ne iştirâk ile orada mecrûhen esîr düşdüğü ve bu defa tahlîs-i nefs ile Dersaâdet’e geldiğini beyân ediyorsa da buna dair buraca bir gûnâ ma’lûmât mevcûd olmadığından bu bâbdaki ma’lûmât ve mütâla’anın inbâsı mütemennâdır. Muamelât: 5593 Harbiye Nâzırı nâmına Kâzım Aslına Mutâbıktır 21 Temmuz sene [13]34 (mühür) ( 2. ) EK: 2 Sicill-i Nüfûs İdâre-i Umûmiyesi Tahrîrât Kalemi Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyye Azâsından Molla Said Beyefendi Hazretlerine Etnoğrafik harita tanzîmi içün Bitlis vilâyetinin bazı aksâmı hakkında ma’lûmât ve mu’âvenet-i aliyyesinden istifâde olunmak üzre Cağaloğlu’ndaki dâireye teşrifleri ricâ olunur, ol bâbda. 30 Kânûn-ı Evvel 334 [30 Aralık 1918] ( 3. ) 3. Bu konuda Daha Geniş Bilgi Almak için Osmanlı Arşivi Belgelerinin Yayınlandığı Şu Kaynak Esere bkz. ; Necmeddin Şahiner, Son Şahitler-1, Bediüzzaman Said Nursî’yi Anlatıyor, İstanbul 1993, s. 65-68. ( 4. ) 4. Bediüzzaman Said Nursi, Hayatı, Mesleki, Tercüme-i Hali, İstanbul 1976, s. 102-108; İsmail Kara, İslâmcıların Siyasî Görüşleri, c. II, İstanbul 1995, s. 314; Kadir Mısıroğlu, Son Mücahidler, İstanbul 1992, s. 285. Ayrıca Bkz. Ek: I. 4. Bkz. Ek: II. 5. Selahattin Tansel, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, c. I, Ankara 1976, s. 135. 6. Kürt Teali Cemiyeti’nin en önemli şahısları şunlardır: Seyyid Abdülkadir, Emin Ali (Sâbık Adliye Müfettişi), Hamdi Paşa, Halil Bey (Eski Polis Müdürü), Bedir Ali (Emekli Jandarma Albay), ulemadan Bahazâde Şükrü, Ali, Cemil Paşazâde Ekrem, Mevlânzâde Rifat ve Memduh. Bkz. İsmail Göldaş, Kürdistan Teâli Cemiyeti, İstanbul 1991, s. 16-45; Tansel, Mondros, c. I, s. 132. 7. Mustafa Nezihi Polat, Mülâkat, Erzurum 1964, s. 30-34; Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi, İstanbul 1979, s. 214-216. 8. Sebilürreşad, “Kürdler ve İslâmiyet”, c. XVIII, sayı 461, 4 Mart 1920, s. 224-226. Ayrıca bkz. Ek: III. 9. İkdam, “Kürdler ve Osmanlılık”, 22 Şubat 1336/1920, 27. sene, nr. 8273. Ayrıca bkz. Ek: IV. 10. Tansel, Mondros, c. I, s. 131. 11. İkdam, a. g. m. 12. Bediüzzaman Said Nursi, Hutuvât-ı Sitte, “Takdim”, İstanbul 1991, s. 4-5. 13. Hutuvât, s. 12-17; a. mlf., Şualar, İstanbul 1960, s. 379; a. mlf., Asar-ı Bediiyye, Beyrut 1979, s. 114-116. 14. Bediüzzaman’ın cevapları ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Hutuvât, s. 12-24. 15. Hutuvât, s. 16-17 ; Bediüzzaman Said Nursi, Tulûat, Ankara 1979, s. 80. 16. T.B.M.M. Zabıt Ceridesi, c. XXIV, Ankara 1960, s. 439; Abdülkadir Badıllı, Bediüzzaman Said Nursi, Mufassal Tarihçe-i Hayatı, c. I, İstanbul 1990, s. 422-423, 428-436; Bediüzzaman Said Nursi, Şualar, s. 466. 17. Bu konuda Eşref Edip Bey şunları söylemektedir: “Üstad, nihayet Ankara’nın davetine icabet etti. Ankara’da büyük tezahüratla karşılandı. Biraz sonra, vatan ve millet işleriyle meşgul olan mebusların ibadette kusur etmemeleri, Allah’a karşı rabt-ı kalb etmeleri hakkında bir beyanname neşretti. Bir gün Riyaset Divanı’nda Mustafa Kemal ile fikir teatisinde bulunduğu sırada Mustafa Kemal, Üstad’a dedi ki: “Sizin gibi kahraman bir hoca bize lâzımdır. Sizin yüksek fikirlerinizden istifade için sizi çağırdık. Geldiniz. Fakat siz namazdan işe başladınız. Bu, ferdî bir vazifedir. Kimsenin vicdanına müdahale edilemez.” Üstad cevap verdi: “Evet, öyledir. Amma Allah’a karşı vazifesini yapmayan bir fert, millet vazifesini hakkıyla göreceğine de ben inanmam. Münferid kaldıkça herkes vicdanıyla başbaşadır. Amma müçtemi olunca vazife de içtimaîleşir. Milletin dinine milletvekili fiilen uymak ve itaat etmekle mükelleftir. Yoksa millet dinini muhafazada kusur eder, celâdet ve şehamet gösteremez. Bir ferd, bilhassa milletvekili olan bir ferd sıdk ile, hulus-ı kalb ile Allah’a ibadet etmezse kula tapmaktan onu koruyacak ne vardır? Allah’a ibadet kalplere şehamet verir. İnsanları insanlara tapmaktan alıkoyar. İşte bunun için insanın insana tapmaması için, milletvekillerinin herhangi bir insana kul, köle olup milletin mukadderatını idarede zaaf ve kusur göstermemesi için Allah’a ibadet etmelerini, ferâiz-i ilâhiyyeyi ifa etmelerini lüzumlu görüyorum.” Bunun üzerine Mustafa Kemal, Üstad’ı okşuyor: ‘Hocam, diyor, güzel söylüyorsun. Ben de temenni ederim ki her milletvekili Allah’a karşı da, millete karşı da vazifesini yapsın.” (Eşref Edip, Risale-i Nur Müellifi Bediüzzâman Said Nur, Hayatı, Eserleri, Mesleği, İstanbul 1952, s. 44-45). Ayrıca bkz. Hutuvât, s. 8; Badıllı, a. g. e., s. 439-443, 451-455; Bediüzzaman, Şualar, s. 368; Bediüzzaman Said Nursi, Mesnevi-i Nuriye, Haz: Abdülmecid-i Nursi, İstanbul 1980, s. 97-100. 18. B.O.A., DH-ŞFR, Dosya nr. 89, Gömlek nr. 138. 19. BOA, DH-SN. THR, 82/23. 20. Sebilürreşad, “Kürdler ve İslâmiyet”, c. XVIII, sayı 461, 4 Mart 1920, s. 224-225. 21. İkdam, “Kürdler ve Osmanlılık”, 22 Şubat 1336/1920, 27. sene, sayı 8273. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2008 Almis eline bombayi gelmis Bingöl'e,Bingöl emniyet müdürlügü önleyici hizmetler subesine bombali saldiri yapacak ve Kürdistani kuracakti.Ama umdugu olmadi Kürdistani kuramadan bomba elinde patladi ve 28 yasindaki PKK canli bombacisi Meral Tekinalp öldü,cenazesi Memleketi SANLI URFA'nin Suruc ilcesine belediyeye ait ambulansla getirildi.Yani Meral Tekinap'e göre isgal gücü Türkiyenin bir ambulansi ile. CANAKKALE'de ve ISTIKLAL savasimizda yaralanan düsman askerlerini askerimiz sirtlanip hastaneye tasirdi,bu Türk askerinin daha dogrusu Türk ulusunun meziyetlerinden biridir,düsmana insanca muamele etmek,iste Meral Tekinalp'te belediyenin ambulansi ile memleketine getirildi. Ama ne varki bu cenaze tam bir pkk gösterisine dönüstürüldü,hemen yakalara ölenle ilgili resimler takildi,ambulansin üzerine dinci DEMOKRASI geregi PKK nin bayragi örtüldü,Aponun posteri acildi iki kol havaya viktorya isaretleri yapildi,güvenlik gücleri araclarina tasli sözlü saldirilar yapildi ve Meral Tekinalp Kürdistani göremeden defnedildi. Güngörende 18 insanin kanina girenlerinde PKK li olma olasiligi cok yüksek. Kardesce yasamak,ne güzel birsey,ayni sevincleri kederleri paylasmak,Ülkenin her kösesi bizimdir gururunu birlikte yasamak,ayni havayi teneffüs edip ayni sulari icmek budur kardesce yasamak,elinde bomba ile karakola saldiri düzenlemek kardesce yasam degildir,Güngöreni kana bulamak kardesce yasam degildir,anasinin karnindaki cocuk henüz gözlerini acamamisti,onu hayattan koparmak kardeslik degildi.katil denildigi zaman demokrasiden insan haklarindan bahsediliyor,peki Güngörende ölenlerin insan haklari yokmuydu,onlarin bu dünyada yasama haklarini ellerinden almak hangi gerekcelerle hakli gösterilebilir? KÜRDISTAN GEREKCESIMI, KÜRTCE GEREKCESIMI, KÜRT KÜLTÜRÜ GEREKCESIMI, Anasinin karnindaki cocuk bunlari verecek yasta degildi henüz. Meral Tekinalp bir teröristti ve emniyete saldirirken bomba elinde patladi ve öldü,onun ölümünü PKK gösterisine cevirenleri alkislayanlar,insanlarin sokaklara dökülüp acilarini haykirmalarini ve YETER ARTIK demelerini sakincali bulmaktalar. Aynen bir zamanlarin INSAN HAKLARI DERNEGI BASKANI simdide DTP milletvekili olan AKIN BIRDAL'in ölen teröristlerin ailelerini ziyaret ederek bassagligi dilemesi fakat sehit olan hicbir askerin ailesini ziyaret etmemesi gibi,simdi bu adam kardeslikten bahsediyor,ama Güngörende 18 insan öldürüldü ,dertmi yani! saygilarla Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 Biz Kürt sorunu yoktur, sorunlu Kürtler vardır der iken ne kadar da haklıymışız? Şimdi sizlere bu konuda bir özet ve ne kadar haklı olduğumuzu gösteren bir yazı hazırlıyorum? Yorgun demokrat isimli arkadaşımız, bu gidişle daha çok yorulacak sanırım, bana bir iletisinde: Güzel Kardeşim. Sana yazılan bir sürü mesajı resmen görmezden geldin. Sana artık şunu diyebilirim; Çok merak ediyorsan git araştır. Demişti. Peki araştırmaya gerek var mı? Alın size Güngöre katliamı? Ve sorunlu Kürtler! Yaz kardeşim yaz, ne bu öyle. Bana tarihi yaz. Bölyle böyle oldu de. Biz burda yanlış şurda doğru yaptık de.. Düne kadar savunduğun zihniyet Kürt Yok Türk Var diyordu. Bugün Kürt var ama Kürt Sorunu yok diyorsunuz. Yazacağız kardeşim yazacağız? bu terör örgütünün, bir milletin hakkını savunmadığını, meşru olmadığını, lanet olduğunu herkese göstereceğiz! Bu insanlar, Türkiye?de yaşayan bir ırkın HAKLARINI SAVUNMA BAHANESİ ile dış güçlerin (sermayenin) de desteği ile bölücülük faaliyetleri yürütmektedir? İTİRAZI OLAN??? Olmaz mı? Diyarbakırlı arkadaşımız bu katliamın PKK nın işi olmadığını her fırsatta söylemekte ve PKK illetini aklamaya çalışmaktadır. Toz konduramazlar çünkü haklarını savunduğunu söyledikleri terör örgütünün bu katliamı gerçekleştirdiğini söyleyerek! Bu arada, duyan da bu örgüt ve eylemlerinin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu sanır!!!! KANMAYIN!!! Bu insanlar ilk defa bebek öldürmüyor. Nice karakollar taramış, nice askeri öldürmüş, nice suçsuz vatandaşın canına kıymış, nice insanın (HEM DE KÜRT KÖKENLİ) hem canına hem de malına zarar vermiştir! İTİRAZI OLAN??? İtirazı olan gazete arşivlerini tarasın öyle gelsin! Saldırı hakkında acele etmeyelim dediğimde, Türküz ya, sanki bir açığımızı yakalamışlar gibi hemen çamur savaşına başladılar (PKK?nın resmi organlarının sözcülüğünü yaparak): Acele filan etmiyorum. Adamlar resmen kindailar saldiriyi. Artik iftira filan edilir ve "PKK yapti" denir zaten bir takim suclulari korumak icin ama resmi kanallari araciligiyla KINADILAR. Eger isleri olsaydi gecmistekiler gibi bu eylemi de ustlenirdiler! Ki zamanlamasi cok ilginc bu saldirinin. Ergenekon buyuk isimleriyle beraber desifre edilmeye baslandi bu hafta sonu, AKP'nin kapatilmasi gundemde! Yani ortalikta pis bir koku var bence! Sizce de oyle degil mi? Ben ce ikimiz de olayin arkasinda kimlerin oldugunu dehsetle de olsa tahmin edebiliyoruz! Dediler... PKK resmen kinadi saldiriyi. PKK'nin isi degil patlamalar... Bence isin altindan Ergenokcular cikacak yine! Zira herhangi bir orgut boyle bir saldiri da bulunsa ustlenirdi! PKK olaylari siddetle kinayanlardan biri. PKK bile saldiriyi kinadi... Yani is PKK"nin isi degil. Bakin kimler cikacak ardindan! Nefret sacmaktan vasgecseniz cok iyi olur! Dunya'da n eylem olursa olsun PKK gibi bir orgut eger isi osaydi kendisi ustlenirdi, ki daha buyuk saldirilari eylemleri ustlendiler gecmiste! Bu is PKK'nin isi degil...Siz bize "Iste Kurt Sorunu" dediniz, ben size ne diyecegim biliyormusunuz? "Iste DERIN DEVLETINIZIN HALTLARI!" PKK varolus gelenegi itibariyle eylem yapinca ustlenir. Ustlenmek yerine KINADILAR. ???? Ulkeyi yillardir kaosa suruklemis derin devlet yine vurdu acimasizca! Peki ya malum dediginiz kisiler tarafindan yapilmamissa o zaman ne olacak? *** 8- Gungoren'i PKK yapmadi beyefendi! PKK'ya ne kadar yigmaya calissanizda! Desteklediginiz Ergenekoncular yaptilar. Gazeteleriniz de Profesorleriniz de BAS BAS bagiriyor! Zorunuza gitmesin! Diyordu Diyarbakırlı arkadaşımız? Ne oldu? Bizim zorumuza giden tek şey masum insanların ölümü; çocukların ölümü; o insanların feryatları!!! Bu ülkeye sahip çıkan insanları suçlamak adına Bu olayı kullanmaya çalışıp alet eden sizler? Kan üzerinden siyaset yapanlar? Hem de mertçe değil, çarpıtarak! Ne diyeyim ben size!!! Kürt sorunu PKK sorunu değildir.Saldırı sonrası burada yazılan iletiler beni oldukça rahatsız etmişti.Hiçbir Kürt,ben dahil,ne olursa olsun,kim olursa olsun,asla kanı ve insan ölümlerini meşru görmez.Halepçelerde öldürülen çocukların ölümünün verdiği acıdan farklı değildir Güngörende ölenlerin acısı.Lütfen düşüncelerimizi yazarken biraz daha dikkatli olalım.[/size] Olalım peki olalım da burada dağdakiler mi tartışılıyor? Dağdakileri de tartışıyoruz, şehirdekileri de? Masum insanların canına kıyanları ve bunların sebeplerinitartışıyoruz! Siz değimliydiniz ki ?insanlar dağa kürt sorunu yüzünden çıkıyor? diye? Yoksa yalan mı konuşuyorum bakalım: Dağdakiler Arap değil, Kürt. Değil mi Arap neden kendi sorunu varken bizim sorunumuz neticesinde dağa çıksın.Hem siz dağdakileri neden gösteriyorsunuz,kendi kürtlerimiz varken.Kendi insanımız varken duylacak,anlaşılacak ve barışılacak. Dağdaki Kürtler hangi kürt? Arabın kürtü mü? Yoksa uzaylı Kürtler mi? Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 İngiliz istihbaratının ajan alım ilanı, önümüzdeki dönemde dünyanın nerelerinin karışacağını açıkça işaret ediyor! İngiltere iç istihbarat servisi MI 5, çeşitli gazetelere verdiği ilanlarla Somali, Peştu ve Kürtçe ile Arapça'nın Kuzey Afrika şivelerini iyi bilen elemanlar aradığını duyurdu. Elemanların, toplumu, terörist tehditlere karşı korumak için istihdam edilecekleri belirtildi! MI5′ın internet sitesinde de yer alan ilanda, "Güvenlik servisimiz toplumumuzu terör tehdidine karşı korumaktadır. Bunu daha iyi yapabilmek için çeşitli etnik toplumdan olanlarla çalışmamız gerekiyor. Şimdilik teşkilat olarak, özellikle Somali, Peştu, Kürtçe ve Arapça'nın Kuzey Afrika şivelerini anlayan kişilerle görüşme arzusundayız" denildi. Başvuracak kişilerin anlama, konuşma ve yazma konusunda dile hakim olmaları, çevirilerin siyasi ve kültürel arka planla vakıf olarak yapılması isteniyor. Müracat edecek kişilerin ayrıca 18 yaşından büyük ve İngiliz vatandaşı olmaları, İngilizce'yi de sözlü ve yazılı olarak iyi kullanmaları gerektiği belirtiliyor. MI5′in dil departmanında görevlendirilecek elemanlara yıllık 23 bin 500 pound maaş ve prim ile sosyal haklar vaat ediliyor. Kurumun internet sitesinde aynı serviste görev yapan Sara adlı elemanın günlük iş notlarına da yer veriliyor. Sara, Kuzey Afrikalı bir terör şüphelisinin telefon görüşmelerini tercüme ettiğini belirtiyor. Şüphelinin yurtdışından gelecek bir misafiriyle buluşacağı bilgisini elde eden Sara, istihbarat yetkilisi Helen'e bunu ilettiğini kaydediyor. Sara, telefon konuşmaları haricinde ajanların ele geçirdiği dokümanları da tercüme ettiklerini yazıyor. Dünya Bülteni/ Haber Merkezi Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 3 Ağustos , 2008 Biz Kürt sorunu yoktur, sorunlu Kürtler vardır der iken ne kadar da haklıymışız? Şimdi sizlere bu konuda bir özet ve ne kadar haklı olduğumuzu gösteren bir yazı hazırlıyorum? . . yüreğine sağlık sevgili yarasa çok güzel açıklama yapmışsın.. ************** Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 Dağdaki Kürtler hangi kürt? Arabın kürtü mü? Yoksa uzaylı Kürtler mi? Ne oldu? çıt yok,kürtlerin haklarını arayan dtp ve pkk terörü değilmiydi ,yakalanlar dtp ye kayıtlı teröristler....şimdi diyecek birşeyleri varmı hala bekliyorum. Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 pkk nin kurtlerin haklarini aradigini nerden cikarttiniz.bunu daha oncede demistim.pkk bir teror orgutu ve terorun milleti irki kokeni olmaz.pkk nin yaptigi kurt kokenli insanlari kandirmak icin uyguladiklari bir propaganda.haklarinizi savunuyoruz diye ama alakasi yok..ve devlette bu propagandaya alet oldu yillarca.ne diyodu pkk kurtleri daga cikarmak icin iste devlet sizin dilinizi ysakliyor tv de kurtce yayin kurtce dil kurslari yok gibi propaganda yapip insanlari kolaylikla daga cikarabiliyordu..biz bu ysalari 2-3 sene oncesinde cikardik ama kendi istegimizle degil ab istiyo diye.devletin ayibi burda iste.eger bu yasalari 20-30 yil oncesinden cikarabilseydik kendi istegimizle o zaman pkk bu noktada olabilirmiydi.veya pkk propaganda yapabilirmiydi insanlarimizi kolaylikla daga cikarabilrmiydi..neymis bu yasalar cikarsa turkiye bolunecekmis.cikti bu yasalar ne oldu bolunduk mu parcalandik mi.kurtce dil kurslari acildi.ne oldu acildida bolundumu turkiye.ragbet olmadigi icin hepsi geri kapandi. sonuc olarak pkk bir irki veya kokeni asla temsil etmiyor.ama propaganda yaparak insanlari kolaylikla daga cikarabiliyor.simdi bu yasalar cikti pkk neyin propagandasini yapacak veya insanlari nasil kandirip daga cikaracak..devlet bu oyuna alet olmamaliydi.yasalari ab istiyo diye degil kendi istegimizle cikarmaliydik yillar oncesinden.. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 pkk nin kurtlerin haklarini aradigini nerden cikarttiniz.bunu daha oncede demistim.pkk bir teror orgutu ve terorun milleti irki kokeni olmaz.pkk nin yaptigi kurt kokenli insanlari kandirmak icin uyguladiklari bir propaganda.haklarinizi savunuyoruz diye ama alakasi yok..ve devlette bu propagandaya alet oldu yillarca.ne diyodu pkk kurtleri daga cikarmak icin iste devlet sizin dilinizi ysakliyor tv de kurtce yayin kurtce dil kurslari yok gibi propaganda yapip insanlari kolaylikla daga cikarabiliyordu..biz bu ysalari 2-3 sene oncesinde cikardik ama kendi istegimizle degil ab istiyo diye.devletin ayibi burda iste.eger bu yasalari 20-30 yil oncesinden cikarabilseydik kendi istegimizle o zaman pkk bu noktada olabilirmiydi.veya pkk propaganda yapabilirmiydi insanlarimizi kolaylikla daga cikarabilrmiydi..neymis bu yasalar cikarsa turkiye bolunecekmis.cikti bu yasalar ne oldu bolunduk mu parcalandik mi.kurtce dil kurslari acildi.ne oldu acildida bolundumu turkiye.ragbet olmadigi icin hepsi geri kapandi.sonuc olarak pkk bir irki veya kokeni asla temsil etmiyor.ama propaganda yaparak insanlari kolaylikla daga cikarabiliyor.simdi bu yasalar cikti pkk neyin propagandasini yapacak veya insanlari nasil kandirip daga cikaracak..devlet bu oyuna alet olmamaliydi.yasalari ab istiyo diye degil kendi istegimizle cikarmaliydik yillar oncesinden.. Sevgili jön bu yazının sizinle ilgisi yok bu forumu takip edenler bilir,bizde biliyoruz ne pkk nede dtp kürtleri temsil etmiyor ben neisem kürtte odur bu devlette bizde bunun savunucusuyuz,cevap vermesi gereken pkk ve dtp kürtlerin savunucusudur mecliste kürtlerin hakkını savunan yanlız dtp diyenler bunun cevabını verecektir...verebilirlerse.,, Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 pkk nin kurtlerin haklarini aradigini nerden cikarttiniz.bunu daha oncede demistim.pkk bir teror orgutu ve terorun milleti irki kokeni olmaz.pkk nin yaptigi kurt kokenli insanlari kandirmak icin uyguladiklari bir propaganda.haklarinizi savunuyoruz diye ama alakasi yok..ve devlette bu propagandaya alet oldu yillarca.ne diyodu pkk kurtleri daga cikarmak icin iste devlet sizin dilinizi ysakliyor tv de kurtce yayin kurtce dil kurslari yok gibi propaganda yapip insanlari kolaylikla daga cikarabiliyordu..biz bu ysalari 2-3 sene oncesinde cikardik ama kendi istegimizle degil ab istiyo diye.devletin ayibi burda iste.eger bu yasalari 20-30 yil oncesinden cikarabilseydik kendi istegimizle o zaman pkk bu noktada olabilirmiydi.veya pkk propaganda yapabilirmiydi insanlarimizi kolaylikla daga cikarabilrmiydi..neymis bu yasalar cikarsa turkiye bolunecekmis.cikti bu yasalar ne oldu bolunduk mu parcalandik mi.kurtce dil kurslari acildi.ne oldu acildida bolundumu turkiye.ragbet olmadigi icin hepsi geri kapandi.sonuc olarak pkk bir irki veya kokeni asla temsil etmiyor.ama propaganda yaparak insanlari kolaylikla daga cikarabiliyor.simdi bu yasalar cikti pkk neyin propagandasini yapacak veya insanlari nasil kandirip daga cikaracak..devlet bu oyuna alet olmamaliydi.yasalari ab istiyo diye degil kendi istegimizle cikarmaliydik yillar oncesinden.. Sayin Jon, Iletiniz icin tesekkurler... Gecen bir iletimde eski siyasetcimiz ve Seyh Said'in torunu Abdulmelik Firat'in PKK'nin nasil Ergenekon tarafindan olusturulan bir orgut oodugunu ve amaclarinin Kurtleri Islam'dan uzaklastirmak oldugunu yazmistim. Ben defalarca iddia ettim ve hala ediyorum: PKK denen bir orgutun varligi Kurtlere hic mi hic yaramamistir. Olsa olsa elit-laik kesime ve ordunu varligina yaramistir. Bir nevi ABD'nin yaptigi korku ploitikasi gibi iste. Zaten Dogu Perincek'in kurucu uyesi oldugu da soyleniyor PKK'nin! Simdi bas bas PKK diye b agirmanin alemi yok, PKK kime zarar vermis kimin isine yaramis ona bakmak lazim! Artik bir takim arkadaslar asil suclu olan derin devleti elestirsinler PKK ve Kurtler yerine. Yine sonucta harab olan ve kullanilan biz Kurtler olduk! PKK bir nevi bir bir SUC ATMA mekanizmasi olarak kullaniliyor. Bu devlette ne olsa (ta yozlsuzluktan tutun istikrarsizliga ve Derin Devlet terorune ladar) hersey PKK uzerine yuklenip bir takim seyler ortbas ediliyor. Bunu sezmek icin bilimadami olmak gerekli degil. Acalim gozlerimizi! Nihayetinde son gungoren saldirisinda da ayni ORTBAS olayina tanik oldu tum Turkiye. Kim kimi kandiriryor bu ulkede? Bazi arkadaslarin hala bu oyunlari yutmasi beni epey uzuyor! Saygilar... Alıntı
Φ crazy mom Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 İTİRAZI OLAN??? Diyarbakırlı arkadaşımız bu katliamın PKK nın işi olmadığını her fırsatta söylemekte ve PKK illetini aklamaya çalışmaktadır. Toz konduramazlar çünkü haklarını savunduğunu söyledikleri terör örgütünün bu katliamı gerçekleştirdiğini söyleyerek! Bu arada, duyan da bu örgüt ve eylemlerinin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu sanır!!!! KANMAYIN!!! Bu insanlar ilk defa bebek öldürmüyor. Nice karakollar taramış, nice askeri öldürmüş, nice suçsuz vatandaşın canına kıymış, nice insanın (HEM DE KÜRT KÖKENLİ) hem canına hem de malına zarar vermiştir! İTİRAZI OLAN??? **************** Arkadasin sorusunu dogru durust yanitlayamadigin gibi birde suclamali cevap... Ne guzel... Bir milletin dili yasaklaniyor, ana dili, cocuguna kendi dilinden isim koyamiyor, evinde ana dilini konusamiyor, kendi topraklarindan suruluyor... Ben bunu bir fransiza anlatsam bana guler... Ama bunlar o ulke topraklarinda oldu. Kimsede aksini iddia edemez. Bebek katiliymis... Siz gozlerinizi kapatin ancak... Dogudaki koylere, evlere, sevgili TURK POLISININ nasil girip ciktigindan ama zerre kadar haberiniz olmaz. Ancak hurriyet okursunuz... Evrensele takilin derim biraz... Sizin o cookk sevdiginiz o askerlerinizde o millete aynisini yapti.. Bir kisi yapmadi diyemez!!! Hersey karsiliklidir. ***************... Bu isler boyledir... Milliyetcilik yapacaksaniz bize, once kendi kanli tarihinizi bilin... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2008 Türk İnkılabının artıları kadar hataları da olmadı değil. Fakat hatalara tek bir noktadan bakmak... Ben bunda art niyet ararım... Şunu sorgulamak lazım: Anayasanın hangi hükmünde, herhangi bir milletin dilinin hiçbir yerde konuşulamayacağına dair bir madde geçmektedir? Ya da dili yasaklanabilecek bir "Millet", gerçekten var mıdır? Kürt Milleti diye bir Millet var mıdır? Kürtler kimdir? Yoksa "Resmiyette tek dil" düsturu mu hedef alınmıştır? Bu ayrımları iyi bilmek gerekir... Lozan'a göre, ki kendisi Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş anlaşmasıdır, herkes kendi dilini kullanmakta özgürdür ancak mahkemelerde ve resmiyette ya Türkçe konuşulacaktır ya da tercüman bulundurulacaktır... Bu neyse ama kısıtlama getirilen sadece Kürtçe midir? Türk Kültürüne kısıtlama getirilmemiş midir? Sinan Çetin'in bunu propaganda amacı ile yaptığı bir reklam vardı, bilen bilir... Jandarmalar oturak alemi yapan bir eve baskın düzenliyorlar ve "Artık Türkü söylemeyeceksiniz, Batı Müziği söylenecek" diyerek tüfekleri doğrulturlar... Örnek olarak Mozart'ı verirler... Saz çalan adam, sazı ile Mozart'ı çalar ve Mozart'ın Türk Marşı melodisi ile bir türkü söylemeye başlarlar... İronik bir eleştiridir... Komik olan şudur: Mazlumun sadece Kürtler olduğunu düşünmek... Oysa Kürtler ve Kürt aşiretleri bu topraklarda, Türkmenlere karşı 1000yıldır kayırılmakta ve Türk Kültürü 1000yıldır yok edilmeye çalışılmaktadır... En basit tanımıyla şunu sormak isterim: "Osmanlı devleti Avrupa içlerine ve taa Mısır'a kadar kendi sistemini uygular ve oraları Eyalet olarak belirli bir yapılanmaya mecbur bırakırken, dibindeki Anadolu'da 600 yıl boyunca Kürtler nasıl Aşiret olarak yapıları hiç bozulmadan gelebildi?" Bunun cevabını verebilecek olan var mı? Eğer "Asimile Olmak"tan bahsedeceksek, bundan bahsedecek olan insanların bana Alevi Türklerin 600 yıl boyunca nasıl Kürtleştirildiklerinin hesabını vermeleri lazım... Eğer "Dinsel Baskı"dan bahsedeceksek, önce bir Alevilik bir Kürt inancı mıdır yoksa aslında Türklere ait bir inanç mıdır diye sormak gerekir! "Alevi Kürtler"mi vardır yoksa "Kürtleştirilmiş Alevi Türkler"mi vardır, bunun hesabının verilmesi lazım... Eğer "Baskı"dan söz edeceksek, "Kürt Alevi"leştirilen "Oğuz Türkleri"nin 600 yıl boyunca Kürt Aşiretlerin kayırılarak nasıl benliklerinin kaybettirildiğinin ve hatta arta kalanlarının da 150 yıl önce kurulan Hamidiye Alayları ile nasıl Kürtleştirildiklerinin hesabının verilmesi lazım... Eğer "Yasaklamadan" bahsedeceksek, 600yıl boyunca benimsedikleri Sünni inanca izin verilen Kürt Aşiretlere karşın Alevi Türkmenlerin ibadetlerinin bile yasaklanıp nasıl Kürtleşmeye ve Sünnileşmeye mecbur bırakıldıklarının hesabının verilmesi lazım... Eğer "Kayırılmaktan" bahsedeceksek, İstanbul bütün hakim olduğu uzak memleketlerdeki yapılanmaları değiştirirken, dibindeki Anadolu'da Kürt Aşiretlerin varlıklarını olduğu gibi sürdürmelerine niçin izin verdiklerinin hesabının verilmesi lazım... Eğer "İltimas"tan bahseceksek, Hamidiye Alaylarının kurulması ile birlikte Türklere 600yıldır verilmeyen Paşalık ve Beylik ünvanlarının ve bu şekildeki kayırılmaların Kürtlere nasıl verildiğini, Kürtlere toprakların nasıl peşkeş çekildiğini, buna rağmen Kürtlerin nasıl İngilizlerle anlaşarak Osmanlı Devletinin verdiği silahlarla Milli Kurulutuş Mücadelesine karşı isyan ettiğinin hesabının verilmesi lazım... Eğer "Aşağılanmaktan" bahsedeceksek, 500 yıl boyunca "Türk" adının "Aşağı-lık" anlamında kullanılmasına karşılık "Kürt" adının "Bey" ile birlikte "Kürt Beyi" şeklinde kullanılarak yüceltilmesinin hesabının verilmesi lazım... Kürtler sindiriliyor ve dilleri mi yasaklanıyor? Gülerim ben buna... Pardon ama kaç yıldır bu böyle? Peki Türklerin kaç Yüzyıldır asimile edildiğinden, dillerinin yasaklandığından ve değiştirildiğinden, dinlerini değiştirmek zorunda bırakıldığından, Kürtler karşısında soykırımlara kurban gittiklerinden, yok edildiklerinden, Kürt Aşiretlere bağımlı hale yaşamak zorunda bırakıldıklarından ve asıl acısı Kürtleştirilip bugün Kürtlük Propagandası yapar hale getirildiklerinden haberiniz var mı? En komiğine ise Ceviz Kabuğu programında rastlamıştım: Bir adam çıkmış ve Hz. Muhammed soyundan gelen bir Seyyit olduğuyla övünüyor ve Mhp'li bir bakan karşısında dini duyguları kullanarak prim elde ediyordu. Fakat Tartışmanın ilerleyen dakikalarında adam şu ifadeyi sarfetti: "Ben atadan beridir Kürdüm ve Kürtlük benim ilkemdir." İyi de Hz. Muhammed soyundan gelen bir Seyyid'in Arap olmuş olması gerekmez mi? Türkler kadar Araplar'da Kürtleştirilmiştir bu memlekette 600yıl boyunca... "Kureyşinalık" denilen şeyden kaç kişinin haberi var acaba? Nedir bu? Hiç Kürt Seyyit (Hz. Hasan soyundan gelen) olur mu? 600yıldır Türklerin, Yörüklerin Kürtleştirilmesinin, Dillerinin ve Dinlerinin Kürtleştirilmesinin, Dünya Görüşlerinin Kürtleştirilmesinin hesabını kim verecek? 80yıldır Kürtler baskı görüyormuş, hikaye... 600yıldır niçin kayırıldıklarının hesabını kim verecek peki? 80yıldır yapılan şey, Kürtler Baskı görüyor propagandası ile Türklerin yok edilmesidir... Net bir görüntü istiyorsanız; 80yılda Kürtçülüğün ne kadar güçlenip, Türkçülüğün/Türklüğün ne kadar zayıfladığı konusuna eğilerek elde edebilirsiniz... Biraz derine inmeniz yeterli... Bugün Kürtler mi baskı altında? Hala mı anlamıyorsunuz, 21inci Yüzyıla layık olmayan bir sistem var o bölgede: Aşiretler... 21inci Yüzyılda yaşıyoruz... Bunun anlamını bilen var mı? Avrupa'da Feodalite kalkalı ne kadar oluyor, pardon? Türkiye'de hala kaldırıldı mı Feodalite veya Ağalık? Farketmiyor musunuz, hala Türkiye'de Ağalık ve Kürt Aşiretliği yaşatılıyor... Ya hu koskoca devirm yapıldı ve hala "Kürtler Yok Ediliyor" diye bağırıyorlar ama ya hu peki nasıl oluyorda bu Aşiret sistemi hala yaşatılıyor, hala yaşayabiliyor... Hala nasıl Kürtler Türkiye'nin en zenginleri arasında yer alıyor? Benim İzmir'de göremediğim son model arabalar Hakkari'de, Van'da Aşiretler elinde onlarca sayıda ne arıyor? Görmemek için kör olmak lazım yaa... Peki Türk Budunluğuna noldu? Ne mi oldu, tabii ki son bulduruldu? Şu an soyu sopu belli kaç tane Türk boyu ya da budunu var söyler misiniz? Peki yüzlerce yıldır hatta 1000 bugün bile yaşayan kaç tane Kürt Aşireti var? Ben söyleyeyim hemen hemen hepsi... Kimse geçmişe bakmadan propagandalara dayanıp, "Kürtler yok ediliyor" demesin... Tarih tokat gibi çarpar suratlarına... Bunu diyen adama ben şunu sorarım: "Peki nasıl oluyorsa bunlara rağmen hala Kürt Feodalitesi yok olmazken, Türklük günden güne Kürtlük ve İslamlık içersinde eritiliyor?" El-Cevap? Kim cevap verebilecek? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Şunu eklemek isterim: Yukarıdaki yazıma bakıpta umarım "Şoven-Etnik Milliyetçi" olarak lanse edilmem... Ben söylemek istediğim şey, baskı gördüğü iddia edilen halkın, aslında diğer bir unsur karşısında nedense habire güçlendirilmesi ama buna rağmen hala etnik unsur propagandasının devam ettirilmesidir. Bir devletin yanlış uygulamaları ve kararları mutlaka olur, fakat hak aramanın en temel yolu kanlı eylemler değildir... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Türk İnkılabının artıları kadar hataları da olmadı değil.Fakat hatalara tek bir noktadan bakmak... Ben bunda art niyet ararım... . . Bu gercekten aydinlatici yaziya sapka cikartilir,tesekkürler. Kürtcülerin ellerinde artik temcit pilavina dönmüs olan bie iddia var,zaten bölücülük amaclarinida bu temcit pilaviyla karartma cabalari var.Hic bir dil yasak degildir resmi dil TÜRKCEDIR. Türkyede yasayan herkes,kendi kültürünü yasamaktadir,bunlarin birlesiminden bi milli kültür hazinesi olusmustur ki buda birlik ve beraberligin bir belgesidir,Laz,Cerkez,Abaza,Gürcü etnik olarak kendilerini glren kabul eden hangi zümre var ise bunlar kendi geleneksel dillerini hem konusurlar hemde kültürlerini yasarlar.Cerkez pilavi denmesi Cerkez kültürünün yasadigini gösterir veya buna benzer bir sürü örnek verilebilir.Kürt devleti olmamistir dolayisiyla Kürt dilide yoktur,nevcut oldugu söylenen Kürt dilinin yüzde 95'i Türkcedir,bu nasil bir dilse.Kürtlestirilmis Aleviler oldugu gibi Zazalarda Kürt degildir dolaysiyla Zaza'ca bir Kürt dili degildir.ben baska bir iletimde Türkiye'deki Kürt kökenlilerin sayisinin Türkye nüfusunun ancak yüzde 5 i oldugunu yapilmis olan uluslararasi arastirmalara dayanarak vermistim,yani Kürtcülerin iddia ettigi gibi Türkiyede 20-30 milyon Kürt var yalani bir balondur ve bu tamamen siyasi amacli bir propagandadir. Diger yanda demokrasiden insan haklarindan bahseden bu Kürtcüler partileri olan DTP nin basina getirdikleri adamin asiret reisi olmasini nasil degerlendireceklerdir bu gercekten ilginc. Ergenekon senaryosu Türk'lüge karsi girisilmis bir operasyondur ve bu operasyonun icersindeki odaklar Kürtcü-dinci odaklardir. saygilarla Alıntı
Φ AIRBUS2 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Türk İnkılabının artıları kadar hataları da olmadı değil.Fakat hatalara tek bir noktadan bakmak... Ben bunda art niyet ararım... . . Ben veriyorum size cevap Sn.Bosiq; BRAVO! Ben abd ve ab nin ortadoğudaki 2000 yıllık hayalinin bu ülkede şiddetle eyleme geçirildiği son 30 yıllık dönemde patlak veren sözde kürt hak-hukuk savunma politikasının ne amaçla yapıldığını ve meclise kadar da nasıl sokulup hangi odaklar tarafından korunduğunu beslendiğini çok iyi biliyorum.Buna bir de son yıllarda islamlaştırma adı altında düşüncesi kısıtlanmış,bu dünya işlerinden uzak bırakılmış,ümmetçilik fikrinin de nasıl da ''belli eğitim ve vizyon seviyesine ulaşamamış ülkem halkının'' beynine ve yaşam tarzına nasıl boca edildiğini de çok iyi biliyor ve gözlemliyorum. Sevgili Uğur Mumcu nun rahmetli olmadan önce söylevinde bulunduğu gibi;kürt-tarikat işbirliği sistemi bu vatanın kısa vadede emperyallerin elinde tüm imkan ve zenginlikleriyle parçalar halinde yutulması sistemidir. Alıntı
Φ Rayett_Terziyan Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Uzun zamandır bir yazıyı okurken bu kadar eğlenmemiştim; "Yavuz Hırsız, ev sahibibi bastırırmış" misali bir yazı; özellikle de Türk Solu dergisinden 10 yıla yakındır teorize edilen söylemin değişik versiyonunu okumuş oldum, ama içine sık sık arabesk bir tavır sokulmuş şekli ile... Bu yazıyı okuduğumda aklıma şu geldi: Sanırım ben Türkiye'de yaşamıyorum !!! Anayasanın hangi hükmünde, herhangi bir milletin dilinin hiçbir yerde konuşulamayacağına dair bir madde geçmektedir?Ya da dili yasaklanabilecek bir "Millet", gerçekten var mıdır?Kürt Milleti diye bir Millet var mıdır? Kürtler kimdir? En baştan başlamak gerek; Anayasa nedir? Anayasa'ya değil pratiklere bakmak lazım; Anayasa'da herkes eşittir diyor ama en basiti kadın-erkek eşit midir? Pratiğe bakarsın ve cavap verirsin...Kürt Dili, uzun bir zaman yasaktı; zamanın gençleri nedense bunu görmek istemiyor, nedense yaşlıları da görmek istemiyor ve bu durum AB uyum yasaları olmasa yani zorunluluk teşkil etmese uzun bir süre daha yasak olacaktı (Türk yazar İsmail Beşikçi bile Kürt dediği için ceza aldı; Kürt kelimesini kullandığı içinde ceza verildi; hatta görevinden alındı, yıl 1990). Biraz tarih'e bakmak gerekiyor ve tarihin tokatı yüzlerinde şaklayayacak demeden önce kendi yüzünün kızarıklığını görmemek bu olsa gerek... Misal Anayasa'da herkes eşittir der; ama bi daha gayri müslim bir ÜstTeğmen göremedik, paşa bir kadın göremedik; sanırım çok art niyetli okuyorum ben, halbuki herkes eşit değil mi? Kürt'ler vardır diyen ve Ecevit tarafından partisinden atılan milletvekili de görmedik sanırım (1977)... En önemlisi Kürt yoktur sonucuna ulaşmak için sorulan sorulardır; Strauss İslam felsefecilerini incelerken aslında onların birşeyler söylemek istedikelerini ama bunu br türlü söyleyemediklerini görür ve bunun için bir yöntem geliştirir. Satırarası okuma denen yani Ezoterik okumayı geliştirir; Kişinin söylediklerini değil de söylemek istediklerini çözümlemeye çalışır. Kürt Diye bir millet var mıdır? Kürtler kimdir? Ağır bir okuma olacak ama bunun anlamı şudur: Kürtler kimsiniz siz? Cevap veriyorum: Sane ne... Kimin kendini nasıl adlandırdığından sana ne? Ben kendime Madagaskarlıyım desem ve bunu demekle mutlu oluyorsam bundan kime ne? Kaldı Anadolu gibi üstünden kimin geçtiği bile belli olmayan (sadece mayalar ve inkalara kalmıştır) bir bölgede birinin kendine Türk demesi ne kadar normalse Kürt demesi de o kadar normaldir; hatta ikisi de belki saçmadır. Hegel gibi laf ettim, sanırım yavaş yavaş filozof oluyorum: "Tanrı'nın kanıtlanması ne kadar saçma ise reddi de o kadar saçmadır" demişti Hegel... Ben de benzer şeyi söylüyorum ama etnik kültürler hakkında... Bu neyse ama kısıtlama getirilen sadece Kürtçe midir?Türk Kültürüne kısıtlama getirilmemiş midir? Bu durumda şunu sormak gerekir; madem ki sadece Kürt diline yasak getirilmemiş ve diğer unsurlara da yasak getirilmişse ne diye bunu getiren sistemi savunma gereği duyuyorsun? Mazlumluktan dem vurup neden sadece Kürtler sözkonusu ediliyor acaba? Kültürü sadece dil olarak algılaman ne ilginç... Az aşağıda Alevilerden bahsedeceksin ve şu basit şeyi yine unutmuşsun: Aleviler hep mazlumdu ve gerek Bizans, gerek Osmanlı ve gerekse de Türkiye Cumhuriyeti tarafından katiamlara uğratılmışlardır ama tarihin tokatı yüzleri kızartmaz; sadece vicdani bir sorumluluk sahibi kişilern okuma yapması lazım. Dersim İsyanı ve yaşananlar, göçler sürgünler sanırım sizin nazarınızda pek kayda değer değil; ama yaşayanlar için bu aynı şey demek değildir. (Kaynak isteyen Erdoğan Aydın'a ve Erdoğan Çınar'a bir göz atsınlar) En basit tanımıyla şunu sormak isterim:"Osmanlı devleti Avrupa içlerine ve taa Mısır'a kadar kendi sistemini uygular ve oraları Eyalet olarak belirli bir yapılanmaya mecbur bırakırken, dibindeki Anadolu'da 600 yıl boyunca Kürtler nasıl Aşiret olarak yapıları hiç bozulmadan gelebildi?" Bunun cevabını verebilecek olan var mı? Fikret Başkaya'ın 700 adlı bir kitabı vardır; işkembeden sallamak ve resmi tarih tezleri dışında bir şey okumak isterseniz bakabilirsiniz. Aşiret ve aşiretçilik Osmanlı'nın Doğu Anadolu'daki sistemidir; nasıl Rumeli'de Devşirme yöntemi varsa (ki bana kalırsa insanlık atrihinin en acı yöntemlerinden biridir) Doğu'da da bu vardır ve eğer eleştiri ypılacaksa önce sistemin sahiplerinden başlanmalı. Kaldı ki aynı yöntemi Türkiye'de uygulamıştır; bu bir asimile yöntemi değildir ama ordaki baskıyı en ince noktalara kadar götürebilecek bir yöntemdir. Eğer bir Devlet bunu 85 yılda hala çözemiyorsa bu çözmek istemiyor olarak okunmalıdır. Mısır ve Arap yarımadasındaki yöntemi ise çok farklıdır; Loceste'nin de altınız çizdiği gibi daha ziyade din eksenli (mekanik marxisttlerin tabiri ile asya tipi üretim tarzı) bir yöntem uygulamışlardır, her bölgeye ayrı yöntem... Eğer "Asimile Olmak"tan bahsedeceksek, bundan bahsedecek olan insanların bana Alevi Türklerin 600 yıl boyunca nasıl Kürtleştirildiklerinin hesabını vermeleri lazım...Eğer "Dinsel Baskı"dan bahsedeceksek, önce bir Alevilik bir Kürt inancı mıdır yoksa aslında Türklere ait bir inanç mıdır diye sormak gerekir! "Alevi Kürtler"mi vardır yoksa "Kürtleştirilmiş Alevi Türkler"mi vardır, bunun hesabının verilmesi lazım... Asimile ne demek önce onu açıklamak lazım... Sistemin sahibi olmayan Kürtlerin Alevileri asimile etmesi nasıl oluyor acaba? Hangi araçlarla bunu yapmışlardır? Kaldı ki şunu da unutmamak gerekiyor 17.yy ' a kadar kendilerine Türk diyen bir unsur yok gibidir Anadolu'da, Avrupalılar Türk der bize ama bizde kendilerine Türk diyen unsurlar yoktur; hatta Cemal Kafadar, "ancak 1.dünya savası sonunda bir Batı adlandırması olan Türk kelimesininyerel unsurlar tarafından kabullendirildiğinde genel bir kavuşuma" kavuştuğunu söyler. Şimdi kimin neyi asimilesinden bahsedeceksin? Sistem ve iktidar kimde ise o asimile eder, değil mi? Sorun şu eğer Alevilerin iktidar ve yetke, sistem tarafından asimile ve zora tabi tutulduklarını söyleyeceksen bunu net söylemelisin. Bunu sistemin ve iktidarın sahibi olmayan birilerine olan etnik düşmanlığından yapacaksan bu çok basit bir okuma olur ve bunu yaptığın da aşikar. Zira insanlar nedense en zayıf gördüğüne saldırarak yükselme amacınladırlar; ama bu tavır sadece yöntem olarak uanlış değildir aynı zamanda alçaltıcıdır ve korkaklıktır. "Kayrılmak" ise çok komik bir kelimedir. Dediğim gibi bilmeyen biri okusa acaba Kürtler devletin ve iktidarın sahibi de Türkleri, Aleviler, Ermenileri ve diğer unsurları sömürüyor ve asimile mi ediyor der... Çok bilimsel yazıyorsun bence... (???) Eğer "Aşağılanmaktan" bahsedeceksek, 500 yıl boyunca "Türk" adının "Aşağı-lık" anlamında kullanılmasına karşılık "Kürt" adının "Bey" ile birlikte "Kürt Beyi" şeklinde kullanılarak yüceltilmesinin hesabının verilmesi lazım... Sanırım bunun hesabını Kürtlerden soracaksın...Yoksa ben mi seni hep yanlış anlıyorum? Kürtler, Türk aşiretlere bağımlı hale mi geliyor? Bu devletin kurucu unsuru Türklerdir ve sahibi Türklerdir diyen birinin bunları söylemesi ne komik... Siz ya devlet ve iktidar nedir bilmiyorsunuz; ya da çok Türk Solu dergisi okumuşsunuz... Bütün yorumların ve söylemlerin bilimsel tahlilden uzak ve yanlı; birilerine düşman kesilerek kendine yer edinme çabası bütün bu tavır ve söylemlerinin cevabı olsa gerek... En son ben bunları söylerken şoven-etnik milliyetçilik yapmadığınızı ilan etmişsiniz... Etnik faşizm'in doruklarındasınız ama haberiniz bile yok... Lucasbu gibi durumlara "yanlış bilinç" demiş (ne kadar çok sevdim ben bu kavramı, her yerde kullanıyorum); siz yanlış bir bilince sahip bile değilsiniz maalesef... Bütün eşitsizliğin ve baskının kaynağı iktidar ve dolayısıyla devlettir. Bunu kabul etmek için alim olmaya gerek yok; eğer bir yerde bir haksızlık varsa -ki bizde çok ama çok var- ana kayna bu iktidarın ve Devlet'in sahipleridir. Ama bunu görmeyip sadece bir kısma yönelip ve üstelik de "bilimsel (?)" açıklamalar girip bunları açıklamaya çalışmak hakikaten çok sıradan oluyor; ve unutulmamalıdır ki Faşizm sıradanlaşmak demektir. ********** Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Türk İnkılabının artıları kadar hataları da olmadı değil.Fakat hatalara tek bir noktadan bakmak... Ben bunda art niyet ararım... . . Arkadasim bu kadar gercegi en güzel analiz edebilen arkadasi kim ne cevap bulabilirki sonra bin yillik Türk sehirlerini Anayasa'daki ifadesiyle, "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür" ilkesinden hiç bir şekilde taviz verilemez... bu ülkede birlik icinde yasayan Milletde vermez.. disardan ellerine mikrofan tutusturulan birkac ciliz sesin disinda.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Uzun zamandır bir yazıyı okurken bu kadar eğlenmemiştim; "Yavuz Hırsız, ev sahibibi bastırırmış" misali bir yazı; özellikle de Türk Solu dergisinden 10 yıla yakındır teorize edilen söylemin değişik versiyonunu okumuş oldum, ama içine sık sık arabesk bir tavır sokulmuş şekli ile...Bu yazıyı okuduğumda aklıma şu geldi: Sanırım ben Türkiye'de yaşamıyorum !!! Bakalım Arabesk Edebiyatı nerede yapılıyormuş, görelim... En baştan başlamak gerek; Anayasa nedir?Anayasa'ya değil pratiklere bakmak lazım; Anayasa'da herkes eşittir diyor ama en basiti kadın-erkek eşit midir? Pratiğe bakarsın ve cavap verirsin...Kürt Dili, uzun bir zaman yasaktı; zamanın gençleri nedense bunu görmek istemiyor, nedense yaşlıları da görmek istemiyor ve bu durum AB uyum yasaları olmasa yani zorunluluk teşkil etmese uzun bir süre daha yasak olacaktı (Türk yazar İsmail Beşikçi bile Kürt dediği için ceza aldı; Kürt kelimesini kullandığı içinde ceza verildi; hatta görevinden alındı, yıl 1990). Biraz tarih'e bakmak gerekiyor ve tarihin tokatı yüzlerinde şaklayayacak demeden önce kendi yüzünün kızarıklığını görmemek bu olsa gerek... Misal Anayasa'da herkes eşittir der; ama bi daha gayri müslim bir ÜstTeğmen göremedik, paşa bir kadın göremedik; sanırım çok art niyetli okuyorum ben, halbuki herkes eşit değil mi? Kürt'ler vardır diyen ve Ecevit tarafından partisinden atılan milletvekili de görmedik sanırım (1977)... Öncelikle bu cevabınız, iletimi nitelemiyor, bu çok açık... Kadın Paşa göremediniz ama sanırım haberleri de izlemiyorsunuz... Geçen hafta iki tane Kadın Üsteğmen en yüksek iki derece ile Kurmay oldular... Kurmay olmak demek, "Paşa" olmak için gerekli sıfatları taşımak demektir ve büyük ihtimalle bu bayan Üsteğmenler TuğGenerallik ile Paşa rütbesini alacaklar... Takip edin... Kadınlar başarabildiği takdirde, Ordu içinde yükselebilirler. Ordu, sırf kadındır diye başarısız bir bireyine Kurmaylık ya da Paşalık vermez... Kürt asıllı Kurmay ÜstSubay'ların haddi hesabı yoktur. Ben askerdeyken Alay komutanımız Kürt bir Kurmay Albay'dı... Kurmay Albay'dan sonra hangi rütbe gelir bilirsiniz değil mi? En önemlisi Kürt yoktur sonucuna ulaşmak için sorulan sorulardır; Strauss İslam felsefecilerini incelerken aslında onların birşeyler söylemek istedikelerini ama bunu br türlü söyleyemediklerini görür ve bunun için bir yöntem geliştirir. Satırarası okuma denen yani Ezoterik okumayı geliştirir; Kişinin söylediklerini değil de söylemek istediklerini çözümlemeye çalışır.Kürt Diye bir millet var mıdır? Kürtler kimdir? Ağır bir okuma olacak ama bunun anlamı şudur: Kürtler kimsiniz siz? Cevap veriyorum: Sane ne... Kimin kendini nasıl adlandırdığından sana ne? Ben kendime Madagarlıyım desem ve bunu demekle mutlu oluyorsam bundan kime ne? Bu cevabınızın da iletimi nitelemediği ortadadır... Kürtler Kimdir? Buyrun? Kaldı Anadolu gibi üstünden kimin geçtiği bile belli olmayan (sadece mayalar ve inkalara kalmıştır) bir bölgede birinin kendine Türk demesi ne kadar normalse Kürt demesi de o kadar normaldir; hatta ikisi de belki saçmadır.Hegel gibi laf ettim, sanırım yavaş yavaş filozof oluyorum: "Tanrı'nın kanıtlanması ne kadar saçma ise reddi de o kadar saçmadır" demişti Hegel... Ben de benzer şeyi söylüyorum ama etnik kültürler hakkında... Merak etmeyin, bu tür mantık yürütmelerle Filozof olunamaz... Kimin ırki olarak ne kadar Türk olup olmadığı da değildir sorunumuz... Kürtlerin "Bizim Kültürümüzü Yaşatmamıza İzin Verilmiyor" naraları atarken, nasıl oluyorda Türkler benliklerini yitirebilirken, kendilerinin yitirmediği ya da yitirmelerine izin verilmediğidir... Filozofluk yerine öncelikle iletilerimi anlamlandırabilmenizi tavsiye ederim... Bu durumda şunu sormak gerekir; madem ki sadece Kürt diline yasak getirilmemiş ve diğer unsurlara da yasak getirilmişse ne diye bunu getiren sistemi savunma gereği duyuyorsun?Mazlumluktan dem vurup neden sadece Kürtler sözkonusu ediliyor acaba? Kültürü sadece dil olarak algılaman ne ilginç... İyi de canım kardeşim, benim sistemi savunduğuma dair tek bir iletimi gösterebilir misin? Ben bir toplumun kayrılarak, diğer bir toplumun eritilmesi uygulamasına zaten karşıyım... İster Türkler için olsun, ister Lazlar için olsun, ister Kürtler için olsun, ister Çerkezler için olsun... Benim eleştirdiğim nokta da tam budur işte: "Biz Asimile Ediliyoruz" diyen topluluğun, nasıl olupta asimile edilmeyip diğer unsurlar karşısında güçlenebildiğidir... Bunu o yazıdan çıkaramamak bu kadar zor mu? Az aşağıda Alevilerden bahsedeceksin ve şu basit şeyi yine unutmuşsun: Aleviler hep mazlumdu ve gerek Bizans, gerek Osmanlı ve gerekse de Türkiye Cumhuriyeti tarafından katiamlara uğratılmışlardır ama tarihin tokatı yüzleri kızartmaz; sadece vicdani bir sorumluluk sahibi kişilern okuma yapması lazım. Al işte, bir iletiyi al ötekine vur... Ya hu nereden çıkardın Alevilerin hep mazlum olmadığını söylediğimi? Asimile edilmiş, yok edilmiş, inançları baskı altına alınmış bir topluluk olarak bundan yakındığım anlamı da çıkaramadın mı yazımdan, pes doğrusu! Sırf cevap yazmış olmak için yazmayın lütfen... Dersim İsyanı ve yaşananlar, göçler sürgünler sanırım sizin nazarınızda pek kayda değer değil; ama yaşayanlar için bu aynı şey demek değildir. (Kaynak isteyen Erdoğan Aydın'a ve Erdoğan Çınar'a bir göz atsınlar) Dediğim gibi, tanımadığınız ve hatta yazısını doğru düzgün okumadığınız insanlar hakkında çok peşin hükümlü davranıyorsunuz... Aleviler hakkındaki hassasiyetim bu forumdaki herkesçe bilinir, boşuna provakatif yazılar yazmayın isterseniz... Fikret Başkaya'ın 700 adlı bir kitabı vardır; işkembeden sallamak ve resmi tarih tezleri dışında bir şey okumak isterseniz bakabilirsiniz. Evet, İşkembeden sallamanın en güzel örneğini, yazısının ne ifade ettiğini bilmeden cevaplamaya girişen parmaklardan çıkan yazıların nitelemelerinden görebiliyorum... Aşiret ve aşiretçilik Osmanlı'nın Doğu Anadolu'daki sistemidir; nasıl Rumeli'de Devşirme yöntemi varsa (ki bana kalırsa insanlık atrihinin en acı yöntemlerinden biridir) Doğu'da da bu vardır ve eğer eleştiri ypılacaksa önce sistemin sahiplerinden başlanmalı. Kaldı ki aynı yöntemi Türkiye'de uygulamıştır; bu bir asimile yöntemi değildir ama ordaki baskıyı en ince noktalara kadar götürebilecek bir yöntemdir. Eğer bir Devlet bunu 85 yılda hala çözemiyorsa bu çözmek istemiyor olarak okunmalıdır. Al işte... Ya hu ben farklı bir şey mi söyledim canım arkadaşım? Tekrar, tekrar, tekrar oku yazdığımı... Ben ne demişim? 600yıl boyunca Osmanlı Kürtleri ve Aşiret sistemini kayırdı, Alevi-Türkleri baskı altına aldı demişim! Türkiye Cumhuriyetinden sonra da o yapı hala korunmaya çalışıyor demişim... Ya hu sen benim yazdığım yazıyı okumamışsın ki be arkadaşım? Mısır ve Arap yarımadasındaki yöntemi ise çok farklıdır; Loceste'nin de altınız çizdiği gibi daha ziyade din eksenli (mehakin marxisttlerin tabiri ile asya tipi üretim tarzı) bir yöntem uygulamışlardır, her bölgeye ayrı yöntem... Ya bana isim falan verip durmayın, isim verilecekse ben burada sayfalar doldururum... Tamam bir kaç şey biliyorsunuzdur, biliyoruzdur, biliyorlardır, bu gayet normal... Ama daha benim yazdığım şeyi sert bir çıkışla eleştirip, sonra da aynı şeyleri söyleyen birisinin gösterdiği kaynaktan önce kendisinin ne kadar güvenilir olduğu değil midir önemli olan? Asimile ne demek önce onu açıklamak lazım...Sistemin sahibi olmayan Kürtlerin Alevileri asimile etmesi nasıl oluyor acaba? Hangi araçlarla bunu yapmışlardır? Al işte, çelişkinin dik alası... Bir ifadeyi al ötekine vur... Ya hu yukarıdaki iletide, Osmanlı'nın Doğu sisteminin Aşiretçilik olduğunu sen söylemedin mi? Peki bu sistem içersinde kimlerin korunduğunu ve kayırıldığını göremeyecek kadarda mı bihabersin Tarihten? Osmanlının Doğu Sisteminin Aşiretçiliğe dayalı olduğunu söyle Ama sonra Kürtlerin nasıl olupta Asli Unsur tarafından 600yıl boyunca yok edilmediğini sorgulama... O aşiret sisteminde kimlerin ve hangi yapıların kimlere karşı niçin kayırıldıklarını sorgulama... Sonra da benim yazdıklarıma gül öyle mi? İlahi arkadaşım... Aşiretçilik sistemi içersinde 600yıl Türklere karşı kayırılan Kürtler, sence sistemin aracı değil midir? Bu yorumu yapamıyor musun? Kaldı ki şunu da unutmamak gerekiyor 17.yy ' a kadar kendilerine Türk diyen bir unsur yok gibidir Anadolu'da, Avrupalılar Türk der bize ama bizde kendilerine Türk diyen unsurlar yoktur; hatta Cemal Kafadar, "ancak 1.dünya savası sonunda bir Batı adlandırması olan Türk kelimesininyerel unsurlar tarafından kabullendirildiğinde genel bir kavuşuma" kavuştuğunu söyler. Şimdi kimin neyi asimilesinden bahsedeceksin?Sistem ve iktidar kimde ise o asimile eder, değil mi? Ya bırak arkadaşım, bana laf anlatma yaaa... Sana şöyle anlatayım ama taa en başa dönmemiz gerek: Bak önce dünya güneşten kopan bir otz bulutuydu tamam mı. Sonra bu yoğunlaştı ve yuvarlak bir halde güneşin etrafında yörünge izlemeye başladı. İşte sonra doğal olaylar yeryüzü şekillendi falan... Ne bu yaaa! Arkadaşım, bak 600 yıldır korunan bir yapıdan, Aşiret sisteminden bahsediyoruz... Temellerini Selçuklulardan alan bir Yerleşik Sünni ile Göçebe Alevi Türkmen karşıtlığından bahsediyoruz... Bu karşıtlığın Şah İsmail ve Yavuz Selim zamanında en sivri noktasını yaşadığından ve Alevi Türkmenlere karşı Kürt Aşiretlerin kayırıldığından ve güçlendirildiğinden bahsediyoruz... Güçlenen bir Kürt Aşiretler karşısında Alevi Türkmenlerin eritilmesinden hatta açık seçik olarak katledilmelerinden bahsediyoruz... Katledilen bu Alevi Türkmenlerin Kürtleşmek zorunda kaldıklarından bahsediyoruz... Dahası yakın geçmişte Hamidiye Alayları ile bu kayırmacılığın yine had safhaya ulaşıp, Türklerin, Aşiretler çatısı altında yaşamaya mecbur bırakıldıklarından bahsediyoruz... Sen Oğuzlara "Türk" demeyebilirsin ve bu alakasız olur ama gerçek şudur ki: Sen sindirsende sindiremesende açık seçik ortadadır, belirli bir kültür, diğer bir kültür kayrılarak ve korunarak sistemli olarak yok edilmeye çalışılmıştır... Sende bana çıkmış diyorsun ki "bilmem kaç senesinden evvel Türk kimliği yoktu". Gökten zembille indi sanırım... Sorun şu eğer Alevilerin iktidar ve yetke, sistem tarafından asimile ve zora tabi tutulduklarını söyleyeceksen bunu net söylemelisin. Bunu sistemin ve iktidarın sahibi olmayan birilerine olan etnik düşmanlığından yapacaksan bu çok basit bir okuma olur ve bunu yaptığın da aşikar. Aşikar olan şudur ki: Sizin okuduğunuz yazıları pek anlamlandırmadığınız... Beni olumsuz eleştirip, dediklerimi tekrarlıyorsunuz, komik... Zira insanlar nedense en zayıf gördüğüne saldırarak yükselme amacınladırlar; ama bu tavır sadece yöntem olarak uanlış değildir aynı zamanda alçaltıcıdır ve korkaklıktır. Ne diyeyim ki ben sana daha? "Kayrılmak" ise çok komik bir kelimedir.Dediğim gibi bilmeyen biri okusa acaba Kürtler devletin ve iktidarın sahibi de Türkleri, Aleviler, Ermenileri ve diğer unsurları sömürüyor ve asimile mi ediyor der... Çok bilimsel yazıyorsun bence... (???) Pardon ama sen gerçekten ne yazdığının farkında mısın? Çok ciddi soruyorum bunu? Ya hu Sünni Osmanlı, seninde söylediğin, doğudaki Aşiret sistemini korumak için ne yapmıştır söyler misin? Kürt Aşiretleri, Alevi Türkmenler karşısında yapılandırmamış mıdır? Daha geçen yüzyılda bile Doğu Anadoluda Aşiretlere Askeri yapılandırmalarla üstünlükler verip yetkilerle donatmamış mıdır? Bildiklerini bir bütünlük içersinde bir anlamlandırmalısın bence, buna ihtiyacın var... Sen git de ki: "Osmanlı Aşiret Sistemini korumuştur" Ama hangi aşiretleri koruduğunu ve kayırdığını Kimlere karşı koruyup kayırdığını düşünmeyeceksin... Sonra da gelip "Kürtler o sistemin sahibi midir?" diye akla mantığa sığmayacak sorular soracaksın... Güleyim mi ağlayayım mı? Sistemin sahibi olmasının gereği yok... Çünkü sistemin sahiplerinin aracıdırlar, bu yeterlidir... Sanırım bunun hesabını Kürtlerden soracaksın...Yoksa ben mi seni hep yanlış anlıyorum? Hele şükür... Günün Lafı... Elbette sen beni yanlış anlıyorsun... Çok farklı şeyler söylediğimizi sanmıyorum ama sanırım içinizde zabtedilemez bir eleştiri dürtüsü var... Kürtler, Türk aşiretlere bağımlı hale mi geliyor?Bu devletin kurucu unsuru Türklerdir ve sahibi Türklerdir diyen birinin bunları söylemesi ne komik... Siz ya devlet ve iktidar nedir bilmiyorsunuz; ya da çok Türk Solu dergisi okumuşsunuz... Bütün yorumların ve söylemlerin bilimsel tahlilden uzak ve yanlı; birilerine düşman kesilerek kendine yer edinme çabası bütün bu tavır ve söylemlerinin cevabı olsa gerek... Hahha ha haa haa... Ben ne zaman demişim "Kürtler Türk Aşiretlere bağımlı hale getiriliyor" diye ya hu? Ya arkadaşım, iyisiniz değil mi? Malum havalar sıcak! Ha ama siz tabii ki hızınızı alamayıp, Kürt ve Türk adlarının yerlerini yanlış yazdınız değil mi? Dediğim gibi bu kadar gaza gelmeyin... Şimdi bir çelişkinizi daha söylediğimde kızarmayın lütfen: Yukarıda bir yerde Kaldı ki aynı yöntemi Türkiye'de uygulamıştır; bu bir asimile yöntemi değildir ama ordaki baskıyı en ince noktalara kadar götürebilecek bir yöntemdir. Eğer bir Devlet bunu 85 yılda hala çözemiyorsa bu çözmek istemiyor olarak okunmalıdır. Dediniz... Şimdi de çıkıp: Türkler, Kürt aşiretlere bağımlı hale mi geliyor? diye soruyorsunuz... Çelişkinin artık aşmış hali... Daha ne diyeyim ki! En son ben bunları söylerken şoven-etnik milliyetçilik yapmadığınızı ilan etmişsiniz...Etnik faşizm'in doruklarındasınız ama haberiniz bile yok... Lucasbu gibi durumlara "yanlış bilinç" demiş (ne kadar çok sevdim ben bu kavramı, her yerde kullanıyorum); siz yanlış bir bilince sahip bile değilsiniz maalesef... Sanırım yazdıklarımı en baştan tekrar tekrar ve hatta bütün gün boyunca okuyup ve 100 kere de yazarak düşünmenizi tavsiye edeceğim... Yazdıklarım açık ve nettir... Anlaşılmamaları için kaynaklanacak sorun benden dolayı değildir... Bütün eşitsizliğin ve baskının kaynağı iktidar ve dolayısıyla devlettir.Bunu kabul etmek için alim olmaya gerek yok; eğer bir yerde bir haksızlık varsa -ki bizde çok ama çok var- ana kayna bu iktidarın ve Devlet'in sahipleridir. Ama bunu görmeyip sadece bir kısma yönelip ve üstelik de "bilimsel (?)" açıklamalar girip bunları açıklamaya çalışmak hakikaten çok sıradan oluyor; ve unutulmamalıdır ki Faşizm sıradanlaşmak demektir. Gülerim... Hakikaten yazdıklarımı bir kere doğru düzgün okuduğunuzu hiç sanmıyorum... Komik yaa, ne günlere kaldık... Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Orada duracaksiniz Sayin Yarasa bey... Bas asagi durmaktan kaniniz yanlis yonlere gitmekte...Arkadasin sorusunu dogru durust yanitlayamadigin gibi birde suclamali cevap... Ne guzel... Bir milletin dili yasaklaniyor, ana dili, cocuguna kendi dilinden isim koyamiyor, evinde ana dilini konusamiyor, kendi topraklarindan suruluyor... Ben bunu bir fransiza anlatsam bana guler... Ama bunlar o ulke topraklarinda oldu. Kimsede aksini iddia edemez. Bebek katiliymis... Siz gozlerinizi kapatin ancak... Dogudaki koylere, evlere, sevgili TURK POLISININ nasil girip ciktigindan ama zerre kadar haberiniz olmaz. Ancak hurriyet okursunuz... Evrensele takilin derim biraz... Sizin o cookk sevdiginiz o askerlerinizde o millete aynisini yapti.. Bir kisi yapmadi diyemez!!! Hersey karsiliklidir. Sen benim canimi yakarsan bende seninkini yakarim... Bu isler boyledir... Milliyetcilik yapacaksaniz bize, once kendi kanli tarihinizi bilin... Sayın candide daha öncede bu konuyu çok defa yazdık bunu anlatana kadarda fırsatım oldukça yazacağım. Hiçbir milletin dili yasaklanmadı ,yasak olsaydı bugün kürtçe diye bir dil var olamazdı,kamu alanlarında kürtçe ve diğer yabancı dillerin yasak olması kadar doğal birşeyde olamaz. Çocuğuna kendi dilinden isim dediğiniz hangisi bir çok kürtçe isim koyan var bunu propaganda aracı yapmayın türkçede olan harflerle istediğiniz ismi koyabilirsiniz bu isimlarde koyulmuşturda,şimdi cumhuriyetten bu yana 2 isim olayını burda örnek göstereceksiniz belki....ama size bir çok kürt ismi olan vatandaşlarımızı göstere biliriz,ayrıca kendi tarihimizi kültürümüzü yaşayamıyoruz diyorlar ama kendi tarihinden kültüründen isim koymuyorlar buda ayrı bir çelişki...cudi-rodi-exisman-ewaz vb isimler kürtçe isimmi yada bu isimler sizin hangi kültürünüzden alınmıştır? Doğudaki köylere Polisinde askerinde nasıl girip çıktığını çok iyi biliriz ,PKK TERÖİSTLERİNDE NASIL GİRİP ÇIKTIĞINI BİLİRİZ.. evet söylüyorum yapmadı sizin söyledikleriniz pkk nın propagandasıdır.....hiç bir devlet kendi milletine zarar vermez,zarar görmediği sürece. Bizim o çok sevdiğimiz askerlerimiz o bölgedeki insanların namusunu bekliyor, onlar o insanların namus bekçileridir....Çok gördük ve duyduk pkk teröistlerinin zamanlaa kendilerine destek verenlerin kızlarına ve gelinlerine tecavuz ettiklerini. Önce ekmek isterler sonra yemek,kumanya,erzak mühümmat ve sonunda namusunu isterler,o andan sonra namuslu olduğu aklına gelir ve şikayette bulunur,ama iş işten geçmiş olur ne giden namus nede onur geri gelir artık. kimseden askerlere zarar gelmedikçe Askerimizden kimseye zarar gelmez. TÜRK ASKERİ DOSTA GÜVEN VERDİĞİ GİBİ DÜŞMANADA KORKU VERİR. Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 yüreğine sağlık sevgili yarasa çok güzel açıklama yapmışsın.. Teşekkürler sayın kaplan-200... pkk nin kurtlerin haklarini aradigini nerden cikarttiniz. Sayın jön, bu başlıktaydı sanırım, bazı kürt kökenli arkadaşlar, kürtlere haklarını verin (konuşma özgürlüğü gibi) ve onlar da dağa çıkmasınlar demişti. O arkadaşlar kendilerini bilirler. Bu lafım bu açıklamayı hedef almaktadır. Madem insanlar PKk terör örgütüne kendi dillerini konuşabilmek gibi hakları yüzünden katılıyorlar; demek ki PKK onların haklarını savunmaktadır (akılları sıra). Buna zaten cevap verilmiş: Sevgili jön bu yazının sizinle ilgisi yok bu forumu takip edenler bilir,bizde biliyoruz ne pkk nede dtp kürtleri temsil etmiyor ben neisem kürtte odur bu devlette bizde bunun savunucusuyuz,cevap vermesi gereken pkk ve dtp kürtlerin savunucusudur mecliste kürtlerin hakkını savunan yanlız dtp diyenler bunun cevabını verecektir...verebilirlerse.,, Gecen bir iletimde eski siyasetcimiz ve Seyh Said'in torunu Abdulmelik Firat'in PKK'nin nasil Ergenekon tarafindan olusturulan bir orgut oodugunu ve amaclarinin Kurtleri Islam'dan uzaklastirmak oldugunu yazmistim. yanmış kazı çevirmeye çalışmak işe yaramayacaktır! Ben defalarca iddia ettim ve hala ediyorum: PKK denen bir orgutun varligi Kurtlere hic mi hic yaramamistir. Olsa olsa elit-laik kesime ve ordunu varligina yaramistir. Bir nevi ABD'nin yaptigi korku ploitikasi gibi iste. Zaten Dogu Perincek'in kurucu uyesi oldugu da soyleniyor PKK'nin! Bu kazı çevirmek, PKK gibi bir terör lanetini aklamaya yaramaz. Boşuna uğraşmayın. Neymiş PKK yı ergenekon kurmuşmuş. Hatta bu iş Atatürkçülerin işi derğil mi? Ergenekon dediğiniz hayal ürünü olaylar Atatürkçü insanları karalamak ve Atatürk devriminin altını oymak adına üretilmiştir! Siz de bunu söyleyerek Atatürk devrimine karşı olan hislerinizi velli etmekte ve hatta ortak çıkarlar doğrultusunda nasıl da karalama politikasına alet olduğunuzu ispatlamaktadır! Artik bir takim arkadaslar asil suclu olan derin devleti elestirsinler PKK ve Kurtler yerine. Yine sonucta harab olan ve kullanilan biz Kurtler olduk! Kullandırtmayacaktınız kendinizi! PKK bir nevi bir bir SUC ATMA mekanizmasi olarak kullaniliyor. yapma yaa? Demek öyle... Alah alaaahhh... Bu dediğin hayali Ergenekon için geçerli olmasın???? Bu devlette ne olsa (ta yozlsuzluktan tutun istikrarsizliga ve Derin Devlet terorune ladar) hersey PKK uzerine yuklenip bir takim seyler ortbas ediliyor. Bunu sezmek icin bilimadami olmak gerekli degil. Acalim gozlerimizi! ******** Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Arkadasin sorusunu dogru durust yanitlayamadigin gibi birde suclamali cevap... Ne guzel................. Sen yazdıklarımı tekrar bir oku da ondan sonra içini dök... Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2008 Türk İnkılabının artıları kadar hataları da olmadı değil.Fakat hatalara tek bir noktadan bakmak... Ben bunda art niyet ararım... Şunu sorgulamak lazım: Anayasanın hangi hükmünde, herhangi bir milletin dilinin hiçbir yerde konuşulamayacağına dair bir madde geçmektedir? Ya da dili yasaklanabilecek bir "Millet", gerçekten var mıdır? Kürt Milleti diye bir Millet var mıdır? Kürtler kimdir? Tengeriin, her zamanki gibi teşekkürker... Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2008 Ne zaman insanlar kürt sorunu ve PKK arasındaki farkı algılarsa işte o zaman burada kürt sorunu gerçek anlamda yazılıp çizilir. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.