Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

İslam dininde hangi mezhepler var. Hz. Muhammed zamanında hangi mezhepler vardı?

Kuran'da hangi sure ve ayetlerde mezheplerden bahsediliyor?

Hangi mezhepten olursak İslam dinine göre cennete daha yakın oluruz?

Bu soruların yanıtları hakkında fikriniz varsa lutfen paylasın benimle...cunku bu sorulara yanıt verecek kimseyi bulamadım bugune dek...

Hz. Muhammed hangi mezheptendi?

Mezhep ayrılıkları nerden ileri geliyor?

Allah bir, Kuran bir, Hz. Muhammed onun kulu ve elçisi oda bir ama bizim kac mezhebimiz var?

Şeyhler ve tarikatlar ne işe yarar? Zikr nedir bir gece yarısı kalkıp ellerimi acıp dua etsem Allah'a yetmezmi? illaki trans halinde kendimden gecmelimiyim?

İslam dininde Allah ve kul arasında hicbir aracı yoktur ne demek?

Yatırlara gitmenin anlamı nedir? Din buyukleri denen kişilerden şefaat beklenir mi?

İslamda zorlama yoktur ama İslam adına öldurmek neden mukafatlandırılır?

 

Bu tür gayet basitce acıklanabilecek sorularım var ama ben cevaplarını bulamadım. Bilgili bir arkadasım varsa ve bana yardımcı olursa sevinirim.

Aldıgım cevaplar yeni soruları aklıma getirirse de bunları sizinle paylasmaya devam edecegim...

  • Cevaplar 86
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
İslam dininde hangi mezhepler var. Hz. Muhammed zamanında hangi mezhepler vardı?

Kuran'da hangi sure ve ayetlerde mezheplerden bahsediliyor?

Hangi mezhepten olursak İslam dinine göre cennete daha yakın oluruz?

Bu soruların yanıtları hakkında fikriniz varsa lutfen paylasın benimle...cunku bu sorulara yanıt verecek kimseyi bulamadım bugune dek...

Hz. Muhammed hangi mezheptendi?

Mezhep ayrılıkları nerden ileri geliyor?

Allah bir, Kuran bir, Hz. Muhammed onun kulu ve elçisi oda bir ama bizim kac mezhebimiz var?

Şeyhler ve tarikatlar ne işe yarar? Zikr nedir bir gece yarısı kalkıp ellerimi acıp dua etsem Allah'a yetmezmi? illaki trans halinde kendimden gecmelimiyim?

İslam dininde Allah ve kul arasında hicbir aracı yoktur ne demek?

Yatırlara gitmenin anlamı nedir? Din buyukleri denen kişilerden şefaat beklenir mi?

İslamda zorlama yoktur ama İslam adına öldurmek neden mukafatlandırılır?

 

Bu tür gayet basitce acıklanabilecek sorularım var ama ben cevaplarını bulamadım. Bilgili bir arkadasım varsa ve bana yardımcı olursa sevinirim.

Aldıgım cevaplar yeni soruları aklıma getirirse de bunları sizinle paylasmaya devam edecegim...

hemen cevap vereyim... İslam dininde mezhep yoktur...

Kur'an da mezheplerden,hiçte iyi olarak bahsedilmez ve dini bölük börçük etmek gibi anlatılır.. yani mezhep ,dini parçalara bölmektir..

Cennete yakın olmak için,Kur'an daki ayetlere dikkat etmek ve Allah affeder diye yatmamak gerekir.. yani onun yap dediği,yapılması gerekendir.. yapma dediği de yapmaman gereken.. yine de insan olunca günah işleyeceğimiz iki iki dört hesabıdır..yani sabır gerektiren ve sadece ümitle ısrarlı davranacağımız bir süreçtir...

şeyhler tarikatlar,insanları ana kaynaktan uzaklaştıran ve dini zorlaştıran,hatta bazı kişilere ayeti gösterdiğinizde uygula diye,yok ben bi şeyhime danışayım dedirtecek kadar tehlikeli ve islama laf söyletecek,islamın adını dünyada yanlış duyuracak en büyük tehlikelerdir..

Allah,metroda yolda giderken bile ona içinden anlattıklarını bilir,illa bir harekette bulunman gerekmez..

bazılarından şefaat kabul edilmeyeceğini duydum,bi de sen Kur'an da bu kelimeye bak.. neymiş bu şefaat işi.. ben sadece Allah a yalvarıyorum,Rabbim beni adam et yani ıslah et diye.. başka da yardımcım yoktur,tanımam...

Bu arada bilgililik gibi iddiam yok,ama sen basit deyince basit fikirlerimi paylaşmak istedim..

Selametle...

Gönderi tarihi:

bu arada atlamışım,hemde çok önemli bir mevzuyu..

İslam adına öldürmek diye bir kavram kabul edilemez..

kısasa kısas vardır.. yani birinin canını alırsan,o birinin velisi de senin canını alır, bu hakkıdır anlayacağın.. yaraya yara bile kısastır.. sıkıysa vur birine, onunda sana vurması hakkı olur,vurdurmazsan hakkı üstünde kalır,sen bilirsin..

peki öldürme nasıl olur... seni inim inim inletirler.. canına,vatanına kasdederler,seni yerinden yurdundan etmeye çalışırlar,hem de bunun dini amaçlarla,sırf onların dininden değilsin diye yaparlar,sabreder sabreder elinden geleni yaparsın yaptıklarının kötülüğünü vurgulamak için,ama inat ederler .. işte o zaman Allah der o kelleyi alırsın..

bu işler,kadınların,çocukların olduğu yerlere cihad deyip bomba atanların işleri gibi olmasa gerek.. nelere hizmet ettikleri belli.. birebir canına kasdedecek düşman olmadıkça, ya da senin canından kanından etrafından birinin canı alınmadıkça yok öyle havadan bunlar kafir deyip adam öldürmek..

Gönderi tarihi:

Zaten mumkun oldugunca basit ve mantıklı acıklamalar arıyorum.. Bundan binlerce yılönce peygamber rtbesi verilenler Allah'ı nasıl buldu? Sorarak ve cevap bularak.. Simdide ben bugunu yasayıp sormak ve ogrenmek istiyorum..

Mademki İslam'dininde Kuran'da yeri yok, Hz. Muhammed zamanında da yoktu, ve madem İslam Dini ilk gunden bu gune kadar değişmeyen tek dindir bu mezhepler nerden cıktı.. Hanefilik, Şiilik, Sünnilik, Alevilik ne demektir? Hangisi daha Müslüman hangisi daha az Müslüman.. Allah hangisini cennete alır hangisni almaz.. Almassa nie almas alırsa nie alır?

Lutfen basitce benim anlayabilecegim dilde acıklayın bunları... Sanki ilk defa İslam dinene girecekmişim gibi... ilk defa Müslüman olacakmısım gibi.. İslam dininde dine birini kazandırmanın mukafatı buyuktur diye duydum.. Bunu kazanın..

Bana izah edin...

 

Ama acıklayamıyorsanız lutfen tartısmak icin yazmayın... sorularım basit...

Gönderi tarihi:
Zaten mumkun oldugunca basit ve mantıklı acıklamalar arıyorum.. Bundan binlerce yılönce peygamber rtbesi verilenler Allah'ı nasıl buldu? Sorarak ve cevap bularak.. Simdide ben bugunu yasayıp sormak ve ogrenmek istiyorum..

Mademki İslam'dininde Kuran'da yeri yok, Hz. Muhammed zamanında da yoktu, ve madem İslam Dini ilk gunden bu gune kadar değişmeyen tek dindir bu mezhepler nerden cıktı.. Hanefilik, Şiilik, Sünnilik, Alevilik ne demektir? Hangisi daha Müslüman hangisi daha az Müslüman.. Allah hangisini cennete alır hangisni almaz.. Almassa nie almas alırsa nie alır?

Lutfen basitce benim anlayabilecegim dilde acıklayın bunları... Sanki ilk defa İslam dinene girecekmişim gibi... ilk defa Müslüman olacakmısım gibi.. İslam dininde dine birini kazandırmanın mukafatı buyuktur diye duydum.. Bunu kazanın..

Bana izah edin...

 

Ama acıklayamıyorsanız lutfen tartısmak icin yazmayın... sorularım basit...

tek bildiğim,Kur'anla insanları yönetmesi gereken halifeler döneminde,yavaş yavaş Kur'an dan uzaklaşılıp çıkarların devreye girdiği kuşakların devamında ve en çokta dışardan dinimize sokulmaya çalışılan hadis destekleriyle mezheplerin ortaya çıktığı..

bana göre mezhep demek, ana kaynağı bi askıya alıp,sözüm ona ana kaynaktaki vaadlere yakın sanılan kişileri ya da gerçekten yakın olanları,kendi gözümüzde haddinden fazla önemseyip,neredeyse ilahlaştırmamız olabilir.. halbuki,gerçekten alim olan birinin hayatını ,pat diye kendi hayatına uygulamaya kalkmak,insanı dininden bile edebilir.. ya ağır gelir küfrü seçersin,ya koşulsuz o kişiye uyar yine küfrü seçersin.. halbuki herkesin yükü farklı farklıdır.. mesela herkesin Kur'an ı ilk okuyuşunda aklında kalan da farklı farklıdır.. kapasitene göre, kademe kademe yükleneceğin bir mucizedir o..

peki bu mezheplere sahip insanların cennet cehennem olayı.. hangisi daha müslüman?.. bir hristiyanın,bir yahudinin ,bir alevinin ya da sunninin hiç farketmez.. Allah için yapan,yalnızca ve yalnızca Allah inancı ve sevgisiyle hareket eden kazanır bence.. yeterki inandığın ve yardım istediğin yalnızca inandığın O eşi benzeri olmayan tek İlah olsun.. sonuçta,bütün bu farklı insanlara,günü geldiğinde herşeyin doğrusunu öğretecek ve onların ayrılığa düştüğü konularda hüküm verecek ve gereğini yapacak olan,inandığımız İlah tır.. belki affeder belki affetmez.. şüphesiz kalplerin özünü yalnızca O bilir..

Ben Kur'an a inanmadığım dönemde bile Yaratanın varlığına hep inandım ve yıllarla hayatıma kattıkları,benim gibi birine inan çok fazla.. kısacası Allah ın kuluna yıllarla nasip ettikleri,uzun bir deneyimler dizgesinden sonra şaşırtıcı boyutta olabilir.. önemli olan sanırım,bir insanın etrafına yani en çokta doğaya ve yaşananlara nasıl baktığı.. Onu hissediyor ve inanıyorsan,O seni gereğine ulaştırır.. inan ulaştırıyor... bi bakmışsın,zamanında inanmadığın şeyler seni kuşatmış ve onları savunmaya başlamışsın.. din seç ya da seçme,Yaratan inancından asla kopmadan evrensel anlamda iyi kabul edilen güzellikleri yaşa,gerisi elbet gelir..

bu arada dine seni kazandırmak diye bir iddia kimseye düşmez.. seni dine kazandıracak olan Allah tır.. çünkü O,hiç olmadık bir anda,hani çizgi film kahramanlarında olur ya,kafanın üstünde bir ampül yanar,işte tam da ampül misali sende beliren ve devamında seni sürükleyen bir ilhamlar yumağıdır..O ,yüreğinden taşmaya başlayan bir sevgi fırtınasıdır,bir anda bütün dünyanı kaplayan bir din merakıdır..

bilmiyorumm .. hepsi şahsi duygularım.. dediğim gibi çokta bana düşmez... yaşam senin yaşamın, deneyimlerin senin deneyimlerin, kitaplar ortada,hislerin senin hislerin.. sen iyisimi kimseye sorma ve ana kaynağa bak öğrenmek için.. Sadece Kur'an oku,git İncil oku hatta Tevrat oku.. ama tutup dini,başkalarının anlatmasın bekleme,hoca bile olsa,alim kitabı bile olsa,önce ana kaynakları özümse.. bu olabilecek tek tavsiyem

Gönderi tarihi:

belkide sözde inanan cok kişiyi dinden ayırdıgım icin tanrının sevmedigi kul olurum...

mezhep diye bir kavram yok.. şeyhler ve tarikatlar yok... türbandı imam hatipti camiydi oydu buydu diyanet işleriydi diye kavramlar yok... Allah ve İnsan arası var.. gerisi yalan.. gerisi birilerinin kendi cıkarları icin dini kullanmasıydı...

aksini ispat eden iddia eden varsa buyursun yazsın... değişmeyen tek din İslam... onu kendi emelleri icin alet edende en cok müslümanım diye raklam yapan...

ne benim zekam Allah'ı bulamıyacak kadar yetersiz, nede Allah'ın ihtiyacı var tuhaf birilerinin yol gostermesine.. Mademki diger dinlerden ayıran İslam'ı arada aracı olmaması Nerden cıktı bu mezhepler? Alevisi sünnisi şiisi hanefisi müslüman deilmi... kim böldü bu Müslümanları?

Gönderi tarihi:
belkide sözde inanan cok kişiyi dinden ayırdıgım icin tanrının sevmedigi kul olurum...

mezhep diye bir kavram yok.. şeyhler ve tarikatlar yok... türbandı imam hatipti camiydi oydu buydu diyanet işleriydi diye kavramlar yok... Allah ve İnsan arası var.. gerisi yalan.. gerisi birilerinin kendi cıkarları icin dini kullanmasıydı...

aksini ispat eden iddia eden varsa buyursun yazsın... değişmeyen tek din İslam... onu kendi emelleri icin alet edende en cok müslümanım diye raklam yapan...

ne benim zekam Allah'ı bulamıyacak kadar yetersiz, nede Allah'ın ihtiyacı var tuhaf birilerinin yol gostermesine.. Mademki diger dinlerden ayıran İslam'ı arada aracı olmaması Nerden cıktı bu mezhepler? Alevisi sünnisi şiisi hanefisi müslüman deilmi... kim böldü bu Müslümanları?

?

Gönderi tarihi:
Bu soruların yanıtları hakkında fikriniz varsa lutfen paylasın benimle...cunku bu sorulara yanıt verecek kimseyi bulamadım bugune dek...

 

!!!

 

Hz. Muhammed hangi mezheptendi?

 

Kendi mezhebinden

 

Mezhep ayrılıkları nerden ileri geliyor?

 

Halifelerin çıkar ilişkilerinden

 

Allah bir, Kuran bir, Hz. Muhammed onun kulu ve elçisi oda bir ama bizim kac mezhebimiz var?

 

Hayallerin biri ikisi olmaz, hayaller her zaman çoktur !

 

Şeyhler ve tarikatlar ne işe yarar?

 

Para ve itibar kazanmaya !

 

Zikr nedir bir gece yarısı kalkıp ellerimi acıp dua etsem Allah'a yetmezmi?

 

En azından insanın kendisine psikolojik destek sağlar, ama her insanın psikolojik desteği farklıdır.

 

illaki trans halinde kendimden gecmelimiyim?

 

Birilerinin çıkarlarına hizmet ediyorsan, evet !

 

İslam dininde Allah ve kul arasında hicbir aracı yoktur ne demek?

 

Peygamberlerin yok sayılması demek !

 

Yatırlara gitmenin anlamı nedir? Din buyukleri denen kişilerden şefaat beklenir mi?

 

İnsanların kurguladığı hayaller herzaman psikolojik destek sağlar, gerçekliği sorgulanmaz bile, önemli olan avuntudur böyle durumlarda !

 

İslamda zorlama yoktur ama İslam adına öldurmek neden mukafatlandırılır?

 

Bir hedef yolunda, uğrunda ilerlemek için her yol mübah sayılır, buna sadece islam dahil değil, tabiki bu durumlar eşitlik ve hak ilkesine her zaman aykırıdır, felsefenin felsefeyle çatışması nedeniyle, maalesef böyle idare etmek gerekiyor

Gönderi tarihi:

mezhep demek görüş farklılıgı demekdir.

sadece dinlere has bir durum da degildir.

bütün dini ve seküler düşünceler için geçerlidir.

 

mevcut demokrasiyi savunanların hepsi aynı görüşümü serdediyor?

hayır.

 

sosyalist olanların görüş farklılıgı yok mu?

tabiki var.

 

laikligi savunanların bütün hepsi aynı yerdenmi konuşuyor?

hayır.

 

vs.vs.

 

işin özü, insanın oldugu ve farklı deneyimleri yaşadıgı nasıl bir gerçekse, aynısı farklı görüşlerin olmasıda aynı gerçekdir.

 

mezhepler temel konularda aynı düşünmekle beraber tali konularda farklılık arz ederler.

zaten temelde anlaşamazlarsa aynı düşüncenin mensubu olamazlar, başka bir düşünce olur, müstakil bir düşünce.

 

görüş farklılıklarının baglı oldugu ana düşünce asıl işin rengini yansıtır.

 

anlaşılmaz olan şudur;

mezhep ya da yorum farklılıklarını sadece dini bir alan için düşünmek..

dini olmayan seküler düşüncelerde yekpare degildir ve aynı çatı altında farklı görüşler sunabilirler.

bu insan olmanın geregidir.

 

yorum yazan arkadaşlarda aynı hataya düşüyorlar.

aslında bu kavramların anlamlarını bilmemekden kaynaklanıyor.

veya bilindigi varsayımından hareketle basmakalıp şeyler söyleniyor..

popüler kültür böyle bir şey olsa gerek.

Gönderi tarihi:

acıklamaların icin tesekkur ederim serdar ama benim sorum İslam'da Mezhep nedir olacaktı. Acıklamaya calıstıgın gibi ve verdigin orneklerdeki gibi ozde aynı ama yorumlamada farklılık oldugunu az cok biliyorum. Ama bana verdigin orneklerle din konusunu kıyas yapamassın gibi geliyor.

Demokrasi, sosyalist görüş ve laiklikten bahsetmissin mumkunse siyaset tartısmayalım bu konu baslıgı o yuzden acmadım. Populerlik yapmak icinde acmadım.

Basit bir soru sordum sadece Kuran'da hangi ayetlerde mezheplerden bahsediliyor?

Hz. Muhammed hangi mezheptendi bizim hangisinden olmamızı ister gibi basit sorular. Mumkunse sorularıma cevap verin. Sanırım sizin verdiginiz yada vermekten kacındıgnız cevaplar bunların cevapları olacaktı...

 

Mesela demokraside ve laiklikteki mezheplerden bahsetmişiniz. Bana sırf farklı mezhepten oldukları icin can alanlarada örnek verebilirmisiniz bu iki konuda?

 

Örnegin İslamiyette en buyuk suclardan biri can almaktır. Peki Kuran'da hangi ayette farklı mezhepten bir Müslümanın katlinin olabilecegi yazar?

 

Zormu sorular bunlar? Benim cevabını bulamadıgım sorular bunlardı. Lutfen siyaseti karıstırmayın. Amacım inananlar inanmayanlar arasında bir tartısma baslatmak değil. Arkadasların fikirlerini yada bilgisi olan arkadasların bilgilerini ogrenmek istiyorum eger paylasmak isterlerse...

Gönderi tarihi:
İslam dininde hangi mezhepler var. Hz. Muhammed zamanında hangi mezhepler vardı?

Kuran'da hangi sure ve ayetlerde mezheplerden bahsediliyor?

Hangi mezhepten olursak İslam dinine göre cennete daha yakın oluruz?

Bu soruların yanıtları hakkında fikriniz varsa lutfen paylasın benimle...cunku bu sorulara yanıt verecek kimseyi bulamadım bugune dek...

Hz. Muhammed hangi mezheptendi?

Mezhep ayrılıkları nerden ileri geliyor?

Allah bir, Kuran bir, Hz. Muhammed onun kulu ve elçisi oda bir ama bizim kac mezhebimiz var?

Şeyhler ve tarikatlar ne işe yarar? Zikr nedir bir gece yarısı kalkıp ellerimi acıp dua etsem Allah'a yetmezmi? illaki trans halinde kendimden gecmelimiyim?

İslam dininde Allah ve kul arasında hicbir aracı yoktur ne demek?

Yatırlara gitmenin anlamı nedir? Din buyukleri denen kişilerden şefaat beklenir mi?

İslamda zorlama yoktur ama İslam adına öldurmek neden mukafatlandırılır?

 

Bu tür gayet basitce acıklanabilecek sorularım var ama ben cevaplarını bulamadım. Bilgili bir arkadasım varsa ve bana yardımcı olursa sevinirim.

Aldıgım cevaplar yeni soruları aklıma getirirse de bunları sizinle paylasmaya devam edecegim...

mezhep kelime anlamı olarak gidilen yol demektir...islamda mezhepler itikadi ve ameli mezhepler olarak iki grupta ele alınır...mezhepler genel olarak ayette ve hadislerse cevabı bulunamayan müslümanların karşılaştığı problemlerin çözüm yollarındaki farklılıktan ortaya çıkmıştır...dolayısıyla hz muhammed zamanında herhangi bir mezhebin varlığından söz edemeyiz...çünkü problem olduğunda bizzat peygamber tarafından çözümü gerçekleşiyordu..ama daha sonraki yıllarda islam topraklarının sınırları genişledikçe farklı kültürlerle karşılaşıldıkça problemler çeşitlenmeye başladı...ulaşılan kaynaklar ve onların yorum farklılıkları da eklenince mezheplerin doğması ihtiyaca binaen kaçınılmaz oldu.....aslında problem ameli mezheplerden ziyade itikadi mezheplerin ortaya çıkışıyla başladı....ilk easalı bölünme hz ali ve muaviye arasında geçen savaşların sonucunda kendini gösterdi...sii sünni bölünmesi birdaha bir araya gelemeyecek biçimde ayrıldı....bu yetmez gibi bu iki kanat içinde de bölünmeler oluştu..ehli sünnet içinde maturidi ve eşari gibi iki büyük itikadi mezhep oluştu....bu mezhep ayrılıkları bu kadar derinleşmesine rağmen en yakınınızda bulunan bir müslümana sorun amelde mezhebini bilir hanefi şafii vs vs ..ama itikatta mezhebini bilmez...ilginç bir durum....halbuki genel olarak mesela hanefiler itikatta maturididirler..ama bilmezler...

mezhepler ehli sünnet içinde 4 hak mezhep sayılmıştır hanefi şafii hanbeli maliki ama bunun dışında benim bilmediğim o kadar çok mezhep varki...şii mezheplerinin çoğunu duymamışızdır bile..caferileri türkiyede de bağlıları olduğundan biliriz...aleviler ayrı birr konu...bir mezhep midir ayrı bir din midir yoksa ateizmin bir versiyonu mudur ....daha karar veremediler....bana göre islam içinde bir mezheptirler...

terikatlar konusu mezheplerden ayrı bir oluşumdur...tasavvuf anlayışının okullaşmış şeklidir tarikatler... dönemlerinde bir ihtiyaca cevap vermişlerdir..anadolunun türkleşmesinde ve islamlaşmasında rolleri bilinen bir gerçektir..ancak günümüzde ana kaynaktan uzaklaşma oranlarına göre tehlike arzedebillirler...

allahla kul arasına kimse giremez..bir ruhban sınıfı yoktur demek..yani tanrı adına kimse senin günahını affedemez demektir..ya da sana cennetten arsa satamaz demektir...

yatırlara gitmenin bir anlamı yoktur..kabir ziyareti neyse dinimizde o da odur..ancak onu allah ile kul arasına soktuğunda durum değişir...şirk bile olur...

dinde zorlama yoktur tabi ki...islamda savaş sen niye müslüman değilsin gel kelleni uçurayım da cennetlik olayım diye bir şey yoktur....bunu söyleyenler cahil insanlar...sen inanma onlara...

ama sana saldıran olursa imanından dolayı canına kastederse sana savaş açarsa sen de onunla çarpışırsın... ölürsen şehit olursun ...

Gönderi tarihi:
İslam dininde hangi mezhepler var. Hz. Muhammed zamanında hangi mezhepler vardı?

Kuran'da hangi sure ve ayetlerde mezheplerden bahsediliyor?

Hangi mezhepten olursak İslam dinine göre cennete daha yakın oluruz?

Bu soruların yanıtları hakkında fikriniz varsa lutfen paylasın benimle...cunku bu sorulara yanıt verecek kimseyi bulamadım bugune dek...

Hz. Muhammed hangi mezheptendi?

Mezhep ayrılıkları nerden ileri geliyor?

Allah bir, Kuran bir, Hz. Muhammed onun kulu ve elçisi oda bir ama bizim kac mezhebimiz var?

Şeyhler ve tarikatlar ne işe yarar? Zikr nedir bir gece yarısı kalkıp ellerimi acıp dua etsem Allah'a yetmezmi? illaki trans halinde kendimden gecmelimiyim?

İslam dininde Allah ve kul arasında hicbir aracı yoktur ne demek?

Yatırlara gitmenin anlamı nedir? Din buyukleri denen kişilerden şefaat beklenir mi?

İslamda zorlama yoktur ama İslam adına öldurmek neden mukafatlandırılır?

 

Bu tür gayet basitce acıklanabilecek sorularım var ama ben cevaplarını bulamadım. Bilgili bir arkadasım varsa ve bana yardımcı olursa sevinirim.

Aldıgım cevaplar yeni soruları aklıma getirirse de bunları sizinle paylasmaya devam edecegim...

 

Sayin Lostsoul,

 

Hz Muhammed zamaninda ki Kuran ve bugun ku Kuran ayni degil.

 

Kuran'ın okunuşundaki farklar da, tek bir Kuran olmadığının göstergesidir. Kuran'ın ilk orijinali: Muhammed'in sağlığında iken Kuran'ı hafızlara ezberletmis ve ayni zamanda katiplerine yazdırıyordu. Kuran'in birinci derlemesi yakılmistir. Ikinci Derleme, Ebubekir döneminde yapılmıştır. Dolayisiyle, Kuran ayetleri bugünkü biçimi ile yazılıp bir araya getirilmiş değildir.

 

Siz siyaset ten tartismak istemiyorsunuz. Amacinizi anliyorum. Mamafih, Islamiyet tarihi Siyaset le dolu hikayeler yuzunden bolunmustur.

 

Ornek olarak, Mehmet Akif Ersoy'un yaptığı Kuran tercümesi (Turkceye) de yakılmistir. Sebep olarak, Kuran'ın Türkçe'ye tercüme edildikten sonra Kuran'ı okuyan Türklerin, Kuran'daki akıldişı, insanlıkdışı ayetleri gördüklerinde islamiyetten uzaklaşacakları düşüncesi ile Kuran Osmanlı Imparatorluğu zamanında Türkçe'ye tercüme edilmemiştir. Kaynak (Hürriyet Gazetesi'nde 22.06.2004 günü yayınlanan haber:İKÖ Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, ünlü şair Mehmet Akif Ersoy’un Kuran-ı Kerim mealini vasiyeti üzerine yaktıklarını söyledi.)

 

Bugun, tüm dillere tercüme edilen Kuran'ı okuma yazma bilen herkes okuyabiliyor ve bu yuzden Kuran'ın celiskileri ortaya çıkıyor.

Gönderi tarihi:

Eger yanılıyorsam bagıslayın ama tek tanrılı dinler icinde İslamiyetin diger dinlere karsı olan ustunlugu ilk gunden bugune kadar deişmeden gelmiş olmasıdır diye ogretilir her zaman. Simdi siz kalkıp Kuran'ın değiştiginden farklı oldugundan bahseidyorsunuz. Mezhep kavramında da zaman icinde insanların inanıslarının ve anlayıslarını farklı oldugu icin dusuncelerin ayrıldıgından bahsediyorsunuz. Farklı toplumlarda İslam inancı kabul gördgunde bu toplumların yapısına göre inanclarda inanma ve ibadet sekillerinde farklılıklardan bahsediyosrunus.

Kuran tek yol gösterici ise sonradan ortaya cıkan bu inanısların anlamı nedir?

Kuran değişti ise İslam dininin diger tek tanrılı dinlerden farkı nedir?

İnananlar aslında neye inanıyorlar? uydurma yazıan bir kitaba mı yoksa kendi cıkarları dogrultusunda bu dogrudur diyenlerin söylediklerinemi...

 

Madem ki mezhep diye bir kavram yoktu İslam dininde. bugun cıkıp Allah'ın tek oldugunai Hz.Muhammed'in onun kulu ve elcisi olduguna inanmak. icten bir sekilde dua etmek Müslüman olmaya yetmez mi? Kuran da yazılanların dısında din adına söylenenlerin hurafe oldugunu kabul etmek mezheplerin aslında sacmalık ve müslümanlar arasına nifak sokmak dısında bir halta yaramadıgını söylemek ne kadar günahtır?

 

Mademki Allah ve kul arasında herhangi bir kurum yada sahıs yok, bu ilişki arasında ucuncu bir varlıgı kabul etmek en buyuk gunalardan biriyse neden tarikatlara ve şeyhlere inanılır? Madem ki tek kanun Kuran'dır ve Kuran^'da yer almayan dini inanısların münafıklık oldugunu bilirken kalkıp filanca mezheptenim ben demek gunah olmaz?

 

İslamın 5 şartından bahsedilirken bu sartların biri eksikse insanın Müslüman olmayacagından bahsedilirken nasıl oluyorda bu 5 sart yetmiyor insanın birde mezhebi sual olunuyor bunu kim acıklayabilir?

 

İslam dinie mensup iki insan ikside Allah'ın bir olduguna. Hz.Muhammedin onun kulu ve elcisi olduguna inanırken sırf ibadet sekilleri değişik diye birbirlerini bogazlayabiliyorlar?

 

İslam dini bu kadar bozulmus bir din mi?

İslam dini sıradan insanların sıradan zekalarıyla kavrayamayacakları bir dinmi?

İnsan kendi hür iradesiyle Allah'ı bulamaz ve ona yönelemez mi? illaki ona yol gosterecek bir şeyhmi olması gerek?

Madem insan bu kadar aciz bir varlıktı Allah neden her 100 yılda bir Elçi göndermedi?

Tüm bu soruların cevaplarını kim verebilir?

Ve hanginiz İslam dinine mensupsunuz hangi mezheptensiniz? Allah'a inanırken hangi sartlara baglarsınız bu inancı? İnanmak icin illaki hanefi şii sünni yada alevimi olmak gerek..?

 

Boyle bir altıncı sart varsa neden Kuran'da yer almadı?

Gönderi tarihi:
Eger yanılıyorsam bagıslayın ama tek tanrılı dinler icinde İslamiyetin diger dinlere karsı olan ustunlugu ilk gunden bugune kadar deişmeden gelmiş olmasıdır diye ogretilir her zaman. Simdi siz kalkıp Kuran'ın değiştiginden farklı oldugundan bahseidyorsunuz. Mezhep kavramında da zaman icinde insanların inanıslarının ve anlayıslarını farklı oldugu icin dusuncelerin ayrıldıgından bahsediyorsunuz. Farklı toplumlarda İslam inancı kabul gördgunde bu toplumların yapısına göre inanclarda inanma ve ibadet sekillerinde farklılıklardan bahsediyosrunus.

Kuran tek yol gösterici ise sonradan ortaya cıkan bu inanısların anlamı nedir?

Kuran değişti ise İslam dininin diger tek tanrılı dinlerden farkı nedir?

İnananlar aslında neye inanıyorlar? uydurma yazıan bir kitaba mı yoksa kendi cıkarları dogrultusunda bu dogrudur diyenlerin söylediklerinemi...

 

Madem ki mezhep diye bir kavram yoktu İslam dininde. bugun cıkıp Allah'ın tek oldugunai Hz.Muhammed'in onun kulu ve elcisi olduguna inanmak. icten bir sekilde dua etmek Müslüman olmaya yetmez mi? Kuran da yazılanların dısında din adına söylenenlerin hurafe oldugunu kabul etmek mezheplerin aslında sacmalık ve müslümanlar arasına nifak sokmak dısında bir halta yaramadıgını söylemek ne kadar günahtır?

 

Mademki Allah ve kul arasında herhangi bir kurum yada sahıs yok, bu ilişki arasında ucuncu bir varlıgı kabul etmek en buyuk gunalardan biriyse neden tarikatlara ve şeyhlere inanılır? Madem ki tek kanun Kuran'dır ve Kuran^'da yer almayan dini inanısların münafıklık oldugunu bilirken kalkıp filanca mezheptenim ben demek gunah olmaz?

 

İslamın 5 şartından bahsedilirken bu sartların biri eksikse insanın Müslüman olmayacagından bahsedilirken nasıl oluyorda bu 5 sart yetmiyor insanın birde mezhebi sual olunuyor bunu kim acıklayabilir?

 

İslam dinie mensup iki insan ikside Allah'ın bir olduguna. Hz.Muhammedin onun kulu ve elcisi olduguna inanırken sırf ibadet sekilleri değişik diye birbirlerini bogazlayabiliyorlar?

 

İslam dini bu kadar bozulmus bir din mi?

İslam dini sıradan insanların sıradan zekalarıyla kavrayamayacakları bir dinmi?

İnsan kendi hür iradesiyle Allah'ı bulamaz ve ona yönelemez mi? illaki ona yol gosterecek bir şeyhmi olması gerek?

Madem insan bu kadar aciz bir varlıktı Allah neden her 100 yılda bir Elçi göndermedi?

Tüm bu soruların cevaplarını kim verebilir?

Ve hanginiz İslam dinine mensupsunuz hangi mezheptensiniz? Allah'a inanırken hangi sartlara baglarsınız bu inancı? İnanmak icin illaki hanefi şii sünni yada alevimi olmak gerek..?

 

Boyle bir altıncı sart varsa neden Kuran'da yer almadı?

 

 

Sayin "Lostsoul",

 

Sizin nickiniz Lostsoul olmasina ragmen, kendinizin pek kayboldugunuzu zannetmiyorum. Nitekim, sizin sordugunuz sorularin cevaplarini da biliyorsunuz.

 

Ornekler:

 

 

"İslamın 5 şartından bahsedilirken bu sartların biri eksikse insanın Müslüman olmayacagından bahsedilirken nasıl oluyorda bu 5 sart yetmiyor insanın birde mezhebi sual olunuyor bunu kim acıklayabilir?" -- Bunu insanlar tarafindan cikarilan siyasetten bahsedilmeden aciklamak imkansiz,

 

"İslam dinie mensup iki insan ikside Allah'ın bir olduguna. Hz.Muhammedin onun kulu ve elcisi olduguna inanırken sırf ibadet sekilleri değişik diye birbirlerini bogazlayabiliyorlar?" --- Tabii ki dogru degil. Bunu biliyorsunuz.

 

"İslam dini bu kadar bozulmus bir din mi?" --- Evet bozulmus bu kadar

 

"İslam dini sıradan insanların sıradan zekalarıyla kavrayamayacakları bir dinmi?" --- Insanlarin kavrayacagi bir din, ama , bir cok ayet'leri öne sürerek mü'min kisilere soru sormak ve hele tartismak hevesinden insanlari uzaklastirmak bir adet ve gelenek olmus, Islamiyet te.

 

"İnsan kendi hür iradesiyle Allah'ı bulamaz ve ona yönelemez mi? illaki ona yol gosterecek bir şeyhmi olması gerek?" --- Tabii ki kendi yolunuzu bulabilirsiniz.

 

"Madem insan bu kadar aciz bir varlıktı Allah neden her 100 yılda bir Elçi göndermedi?" --- Ahhh simdi konunuz degisiyor, zannederim

Gönderi tarihi:

verdigim örneklerle kastım konuyu değiştirmek yada dagıtmak değil. Söylemek istedigim Bence İslam Dininin özü insandır. İnsan kendi hür iradesiyle, kendi sahip oldugu akıl ve mantıkla inanmalı ve kabul etmeli. Bence İslam dinini digerlerinden ayıran en buyuk özellik bu. Ama bugun uydurulan mezhepler sayesinde insana mumkun oldugunca düşünme, tartısma anlamasanda sana buyuklerinin söyledigini yap gerisini karıstırma yani bir koyun sürüsü gibi körü körüne inanma aşılanıyor. Elbetteki insan dedigimiz varlık diğer varlıkların üzerinde bir varlıktır. Peygamberler zamanından önce bile kendin geliştirebilmiştir.

 

Sadece özellikle dinine sıkı sıkı baglı oldugunu söyleyenler hic bu soruları sorup kendileri cevaplar aradılar mı?

Yoksa bazı cami hocalarının düşünmeye baslayan beyinlere ilk söyledikleri söze inanıp düşnmekten vaz gecip sadece inandılar mı?

-'Din konusu dipsiz bir kuyu gibidir. Düşünmeye ve sorgulamaya baslarsanız düşersiniz ve sürekli dibe gidersiniz. O yüzden fazla soru sormayın...'

 

Evet belki de İslam dininde bizim kısıtlı beyinlerimizle algılayamayacaklarımız mevcut. Peki İslam dinin de olmayan kavramları İslam dinine sokmanın mantıgınıda anlayamazmıyız?

 

İslam dininin bozuldugu ve değiştigine inanmıyorum. Bİrileri işlerine geldigi gibi O'nu kullanıyor olması, O'nu ne değiştirir nede alcaltır. Gercekten icten inananlar sadece biraz dusunerek ne demek istedgimi sanırım anlayacaklardır...

 

Simdi en bastan sormak istiyorum:

İslam dinin de hangi mezhepler vardır. Kuran'da hangi ayetlerde ve surelerde bu mezheplerden bahsedilmektedir?

Hz. Muhammed hangi mezheptendi.? İslam dininin temeli butun hukumleri Kuran'dan gelmiyormu?

Kuran'da olmayan, Hz Muhammed tarafından da söylenmeyen kavramların İslam dininde işi ne?

Gönderi tarihi:
acıklamaların icin tesekkur ederim serdar ama benim sorum İslam'da Mezhep nedir olacaktı. Acıklamaya calıstıgın gibi ve verdigin orneklerdeki gibi ozde aynı ama yorumlamada farklılık oldugunu az cok biliyorum. Ama bana verdigin orneklerle din konusunu kıyas yapamassın gibi geliyor.

 

 

ben zaten meseleye din siyaset ayrımından bakmıyorum dini siyasete alet edeyim.

benim için tüm düşünceler nihayetinde bir siyasettir.

 

ben ne diyorum, hayatın her veçhesinde görüş farklılıkları olur, sade dinlerde degil.

bütün laikler aynı mı düşünüyor?

hayır.

en basit örnek, fransız devriminden sonra gyotinler neden tam mesai yaptı?

her demokrasi diyen aynımıdır?

tabi ki hayır.

demokrasi zaten batıda sınıflar arası çıkara dayalı bir uzlaşma rejimi olarak çıktı.

her ne kadar demokrasinin temel parametreleride olsa, söz konusu parametreleri insanlar aynı şekilde anlamıyor ve yorumlamıyorlar.

dinli dinsiz, insanlar arasında çatışma her zaman vardı.

siz mezhep çatışmasının ne demek oldugunu asıl batı tarihinden net olarak ögrenebilirsiniz.

mezhep çatışması kavramı batıdan neşet etmişdir, siyasal ve ekonomik çatışmaları mezhep çatışması sanmak yanıltıcıdır.

 

 

Kur'an da senin anladıgın anlamda bir mezhepten bahsetmez, yani sünni ya da şafi vb .

Kur'an insanların görüşlerinin farklılaşacagını beyan eder, en geniş anlamında.

 

soru şu;

''Hz. Muhammed hangi mezheptendi''

el cevap;

görüş farklılıklarını önceleyerek sorulmuş aciz bir sorudur bu.

 

İslam mezhepleri zaten Muhammedden sonra çıktı ve o mezhepler Muhammedi 'en iyi anlayan' olarak ortaya çıkar ve birde hayat tecrübeleri, birikimlerini İslami bir yorum olarak sunarlar.

temel kıstas burada Kur'an ve sahih sünnettir zaten.

hayat bir imtihan degil mi?

Gönderi tarihi:
Eger yanılıyorsam bagıslayın ama tek tanrılı dinler icinde İslamiyetin diger dinlere karsı olan ustunlugu ilk gunden bugune kadar deişmeden gelmiş olmasıdır diye ogretilir her zaman. Simdi siz kalkıp Kuran'ın değiştiginden farklı oldugundan bahseidyorsunuz. Mezhep kavramında da zaman icinde insanların inanıslarının ve anlayıslarını farklı oldugu icin dusuncelerin ayrıldıgından bahsediyorsunuz. Farklı toplumlarda İslam inancı kabul gördgunde bu toplumların yapısına göre inanclarda inanma ve ibadet sekillerinde farklılıklardan bahsediyosrunus.

Kuran tek yol gösterici ise sonradan ortaya cıkan bu inanısların anlamı nedir?

Kuran değişti ise İslam dininin diger tek tanrılı dinlerden farkı nedir?

İnananlar aslında neye inanıyorlar? uydurma yazıan bir kitaba mı yoksa kendi cıkarları dogrultusunda bu dogrudur diyenlerin söylediklerinemi...

 

Madem ki mezhep diye bir kavram yoktu İslam dininde. bugun cıkıp Allah'ın tek oldugunai Hz.Muhammed'in onun kulu ve elcisi olduguna inanmak. icten bir sekilde dua etmek Müslüman olmaya yetmez mi? Kuran da yazılanların dısında din adına söylenenlerin hurafe oldugunu kabul etmek mezheplerin aslında sacmalık ve müslümanlar arasına nifak sokmak dısında bir halta yaramadıgını söylemek ne kadar günahtır?

 

Mademki Allah ve kul arasında herhangi bir kurum yada sahıs yok, bu ilişki arasında ucuncu bir varlıgı kabul etmek en buyuk gunalardan biriyse neden tarikatlara ve şeyhlere inanılır? Madem ki tek kanun Kuran'dır ve Kuran^'da yer almayan dini inanısların münafıklık oldugunu bilirken kalkıp filanca mezheptenim ben demek gunah olmaz?

 

İslamın 5 şartından bahsedilirken bu sartların biri eksikse insanın Müslüman olmayacagından bahsedilirken nasıl oluyorda bu 5 sart yetmiyor insanın birde mezhebi sual olunuyor bunu kim acıklayabilir?

 

İslam dinie mensup iki insan ikside Allah'ın bir olduguna. Hz.Muhammedin onun kulu ve elcisi olduguna inanırken sırf ibadet sekilleri değişik diye birbirlerini bogazlayabiliyorlar?

 

İslam dini bu kadar bozulmus bir din mi?

İslam dini sıradan insanların sıradan zekalarıyla kavrayamayacakları bir dinmi?

İnsan kendi hür iradesiyle Allah'ı bulamaz ve ona yönelemez mi? illaki ona yol gosterecek bir şeyhmi olması gerek?

Madem insan bu kadar aciz bir varlıktı Allah neden her 100 yılda bir Elçi göndermedi?

Tüm bu soruların cevaplarını kim verebilir?

Ve hanginiz İslam dinine mensupsunuz hangi mezheptensiniz? Allah'a inanırken hangi sartlara baglarsınız bu inancı? İnanmak icin illaki hanefi şii sünni yada alevimi olmak gerek..?

 

Boyle bir altıncı sart varsa neden Kuran'da yer almadı?

sayın lostsoul o kadar ardarda sorular soruyorsunuz ki.... :) bakın eğer amacınız gerçekten öğrenmek anlamak ve tüm sorularınızın cevabını bulmak ise o halde tek tek gidelim ki konular birbirine girmesin....aksi halde hiçbir şeyin cevabını tam olarak bulamazsınız...bezı şeyleri tam olarak anlaşılır kılmazsak sorularınız tekrar edecek..mezhepler konusunda olduğu gibi.....islamın şartları ayrı bir konu tarikatlar da başlıbaşına tartışma konusu olabilir..sonra kuranın değiştirilmiş olduğu iddiasını hemen kabullenmiş görünüyorsunuz...mezhepleri tam olarak anlamak için biraz ön okuma yapmak gerek...bu günkü algısını daha rahat konuşabiliriz o zaman...

Gönderi tarihi:

Peki o zaman tek soruyla baslayalım. İslam dininde mezheplerin yeri tam olarak nedir? Anladıgım kadarıyla yorum farklılıklarından dolayı mezhepler olusmustur. Bellli başlı din alimleri oturmuslar dusunmusler tasınmıslar Kuran'da yazılanları, Hz. Muhammed'in söylediklerini yorumlamıslar ve bunları yakın sevreleriyle paylasmıslardır. Zaman gectikce bu din bilginlerinin söyledikleri bazı toplumlar tarafından yaşam tarzı olarak benimsenmiş. Bir kısım Müslümanlar bir din aliminin söylediklerini kendilerine yol yapmıslar, bir kısım Müslümanlar baska bir din aliminin söyledikleri ışıgında inanclarını surduregelmişlerdir.

 

Tarih icinde gordugumuz duydugumuz ve okudugumuz kadarıyla, İslam'ın ilk yıllarından beri yani Hz. Muhammed'ten sonraki dönemden baslayıp, kardeşin kardeşi öldürdügü, müslümanların birbirine saldırdıgı cok kanlı catısmalar meydana gelmiştir. Her catısmanın kendi icinde ayrı bir temel nedeni vardır. Zaman gectikce bu catısmalar azalmıs kimi zamanda buyuk savaslar haline gelmiş ve bugun mezhepler agırlıklı olarak belli cografyalarda yasayan insanlar arasında yayılmıstır. Öyleki bazen eynı ulke icinde birbirine vatandaslık ve din yoluyla baglı topluluklar bile mezhep kavramları nedeniyle bölünmüş durumlardadır. Hatta sözde İslam dini adına savastıklarını söyleyen bazı terör örgutleri bile mezheplerine göre ayrılmıslar, cogu zaman İslam adına farklı mezheplerden baska müslümanları öldürmekten bile geri durmamıslardır.

 

Serdar arkadasıma hassasiyeti ve verdigi cevaplar icin tesekkur ediyorum ama sanırım benim niyetimi yanlıs anladı. Ben bu soruları sorarak bir dini aşağılamak gayretinde değilim. Bir dine inananları rencide etmekte istemem benim haddim bile olamaz bu durum. Din konusunda kısıtlı bilgilere sahibim su dogrudur bu dogrudur diye hukumlerde veremem/üretemem.

 

Hz. Muhammed hangi mezheptendi diye sordum. Bu sorunun cevabı basit.

-Bir mezhebe baglı degildi...

 

Kuran'da hangi ayetlerde ve surelerde mezheplerden bahsediliyor? Bununda cevabı bildigim kadarıyla söyle olacak:

-Kuran'da hicbir yerde mezheplerden bahsedilmiyor...

 

Serdar arkadasımızın dedigi gibi gorus ayrılıkları olabilir en geniş anlamda demiş.. Bu dedigi gibi geniş bir tanımalama olmus bunu her yana çekebilrsiniz. Ama bu anlamı cıkartıp bugunku mezheplerin gerekliliğini söylerseniz bu cok ucuz ve kolay bir kacıs yolu olur kanaatindeyim.. Eger sizin inancınız bu yöndeyse saygı duyarım.

 

Serdar arkadasım son olarak sunları söylemiş ki sanırım en can alıcı yerde burasıydı:

 

''İslam mezhepleri zaten Muhammedden sonra çıktı ve o mezhepler Muhammedi 'en iyi anlayan' olarak ortaya çıkar ve birde hayat tecrübeleri, birikimlerini İslami bir yorum olarak sunarlar.

temel kıstas burada Kur'an ve sahih sünnettir zaten.

hayat bir imtihan degil mi?''

 

Temel Kıstas Kuran ve Sahih Sünnettir...

 

Yani burdan anladıgım kadarıyla mezhepler cokta gerekli kurumlar değillerdir. Mezhepler olmasaydı müslümanlar bugun müslüman olmayacakmıydı?

Biliyorum yine cok soru sordum ama bir soru sormakla susulmuyor üzgünüm.

 

Elbetteki fikirler ve yorumlar farklılaşabilir. Ama anlayamadıgım neden hala ısrarla sadece laiklik ve demokrasiden örnekler veriyorsunuz. Biz ilahi yanı olan yani manevi anlamı olan bir konudan bahsediyoruz, siz insan eliyle, diliyle ve aklıyla yapılmış kavramlardan bahsediyorsunuz. Biz mukemmel olandan, tanrıdan gelenden ve insanların nasıl onu değiştirdiginden/farklılastırdıgından bahsediyoruz siz kalkıp laiklik bile demokrasi bile değişmiş dinde değişir diyorsunuz. Kusura bakmayın ben bunların hepsini bir tutamıyorum.

 

Kuran'ın değiştirildigine yada değiştirilebilecegine inanmıyorum. Ama dikkat edin meallerinden bahsetmiyorum. Yani yorumlarından değil, aslından bahsediyorum. Kuran değiştirilemez, cunku bir kelimesinin anlamını değiştirirseniz saglıklı bir insan aklı bunu farkeder, yanlıslıgı gorur ve sorgular. Bu yuzden Kuran asla değişmeyecektir.Ama Kuran'ı okuyup yorumlayan din alimlerinin anladıkları farklı olabilir, zaman icinde farklılıklar gosterebilir. Ama bu yorumlamalar icinde bile aslında uzaklastıgı anda yine saglıklı dusunen bir insan bunu farkedecek ve dogrusunu kendi icinde bulacaktır.

 

Şimdi bu bağlamda. En başa dönmek istiyorum. Kuran'da herhangi bir mezhepten, yada inananlar arasındaki bir bölünmeden bahseden bir ayet yada sure oldugunu sanmıyorum. Yani bunu teşvik eden bir konu oldugunu sanmıyorum cunku bu benim aklıma ve mantıgıma ters. Hz. Muhammed'inde ümmeti icinde böyle bir bölünmeyi onaylayacagını sanmıyorum.Aksine o butun gucuyle ummetini bir arada tutmaya calısmıstır yanılıyormuyum?

 

Peki Kuran'da yer almayan, Hz.Muhammed tarafından onaylanmayan böyle bir bölünmeye nasıl oluyorda buyuk din alimleri izin verir?

 

Bence din alimleri de fikirlerini acıklarken, yorumlarda bulunurken insanlar o fikirlerin pesinden yurusun ve kendi iclerinde catısmaya dussun diye değil, İslam dininin özünü anlasın diye düşünmüşlerdir. Yoksa Kuran'da olmayan, Hz.Muhammed tarafından onaylanmayan bir bölünmeyi hangi din alimi iyidir diyerek yakın cevresine ögütler verebilirki? BUda benim aklıma ve mantıgıma aykırı bir durum.

 

Geriye bence bir secenek kalıyor. Tarih boyunca insanlar bu din alimlerinin, din buyuklerinin sözlerini kullanıp, belkide soylemediklerini onlar söylemiş gibi kullanıp kendi menfaatleri dogrultusunda hareket etmişler, bu menfaatleri ortak olanlar bir araya gelip, fazla dusunmeden inanmayı secen saf insanları kandırmıslar, bu insanlar kendi ailelerine, dostlarına bu menfaatcilerden etkilenerek yayılmasını saglamıslardır. Elbetteki bu soyledigim bir kac yılda olacabilecek olaylar değildir. Araya yuzlerce yılı koyarsanız bugune gelirsiniz. Cok buyuk ve kalabalık toplumların icine dogru zamanda nifak tohumlarını ekerseniz bir sure sonra meyvasını almaya baslarsınız. Bu insanın doğasının geregidir.

 

Şimdi sormak istiyorum. İslam dinindeki mezhepleri ortadana kaldırıp, Sadece Kuran ve Sahih Sunnetleri kendimize temel alıp inanırsak inancımızdan ne kaydeberiz? Yada cok buyuk gunahkarlar mı oluruz?

Gönderi tarihi:
Hz. Muhammed hangi mezheptendi diye sordum. Bu sorunun cevabı basit.

-Bir mezhebe baglı degildi...

 

Kuran'da hangi ayetlerde ve surelerde mezheplerden bahsediliyor? Bununda cevabı bildigim kadarıyla söyle olacak:

-Kuran'da hicbir yerde mezheplerden bahsedilmiyor...

 

 

Yahudilerin ,kendilerine kitap geldikten sonra,ihtilafa düşüp mezheplere ayrılmasından ve bölünmesinden bahsediliyor, hemde hiçte hoş karşılanmayan bir şekilde bahsediliyor.. ama bizimkiler sanırım bu öğütleri sadece yahudiler için algılıyor,öyle ya , yoksa bu kadar kaynaktan uzaklaşıp mezheplerin peşinden gitmenin açıklaması ne olabilir ki?

 

Yani burdan anladıgım kadarıyla mezhepler cokta gerekli kurumlar değillerdir. Mezhepler olmasaydı müslümanlar bugun müslüman olmayacakmıydı?

müslüman olmayanlar bugün müslüman olacaktı..

 

 

Şimdi sormak istiyorum. İslam dinindeki mezhepleri ortadana kaldırıp, Sadece Kuran ve Sahih Sunnetleri kendimize temel alıp inanırsak inancımızdan ne kaydeberiz? Yada cok buyuk gunahkarlar mı oluruz?

çok sağlam bir temele yani kulba tutunmuş oluruz..

Gönderi tarihi:

İnsanların soru sormasını engellemek insan özgürlüğüne yapılmış en büyük despotizmdir. İnsanlar mutlaka sorular sorarlar bunu hiç kimse engelleyemez,allah bile. Kuran indiği dönemde bile soru soran insanları azarlamış, sormayın kafir olursunuz diye kestirip atmıştır.

 

Maide 101- Ey iman edenler! Açıklandığı zaman hoşunuza gitmeyecek olan şeylerden sormayın. Eğer onları Kur'ân indirilirken sorarsanız size açıklanır. Halbuki Allah onlardan geçmiştir. Allah çok bağışlayan ve çok yumuşak davranandır.

 

102- Sizden önce bir topluluk onu sormuştu da sonra kafir olmuşlardı.

 

Eğer allah insanların soru sorma ihitiyaçlarını en doğal hakları olarak görüp cevaplasa idi mezheplere gerekte kalmazdı.Merak duygusunu hiç bir tehdit engelleyemez,hiç bir insan bu duygusunu aşamaz.Allahın tehdidi bile işe yaramamıştır. Zamanın değişmesiyle gelişen olaylara kuranda yeterli cevap olmadığı için elbette birileri bu sorulara cevap veeceklerdir.

 

İşte mezhepler allahın şey pardon muhammedin cevaplamakta yetersiz kaldığı konuları cevaplamak için oluşturulmuş kurumlardır.

 

Muhammedin soru soran insanlara bu şeklide cevap vermesi gayet normal. Öyle hemen pat diye de her zaman vahiy alınırsa insanlar şüphelenebilir. Önce gidip danışmanlarına sorması, gerekli olan ayetleri karara bağlamaları lazım.

 

Furkan 4- İnkâr edenler: "Bu Kur'ân Muhammed'in uydurmasıdır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir" diyerek haksız ve asılsız bir söz uydurdular.

Gönderi tarihi:
Peki o zaman tek soruyla baslayalım. İslam dininde mezheplerin yeri tam olarak nedir? Anladıgım kadarıyla yorum farklılıklarından dolayı mezhepler olusmustur. Bellli başlı din alimleri oturmuslar dusunmusler tasınmıslar Kuran'da yazılanları, Hz. Muhammed'in söylediklerini yorumlamıslar ve bunları yakın sevreleriyle paylasmıslardır. Zaman gectikce bu din bilginlerinin söyledikleri bazı toplumlar tarafından yaşam tarzı olarak benimsenmiş. Bir kısım Müslümanlar bir din aliminin söylediklerini kendilerine yol yapmıslar, bir kısım Müslümanlar baska bir din aliminin söyledikleri ışıgında inanclarını surduregelmişlerdir.

 

 

 

Temel Kıstas Kuran ve Sahih Sünnettir...

 

Yani burdan anladıgım kadarıyla mezhepler cokta gerekli kurumlar değillerdir. Mezhepler olmasaydı müslümanlar bugun müslüman olmayacakmıydı?

Biliyorum yine cok soru sordum ama bir soru sormakla susulmuyor üzgünüm.

 

 

 

Peki Kuran'da yer almayan, Hz.Muhammed tarafından onaylanmayan böyle bir bölünmeye nasıl oluyorda buyuk din alimleri izin verir?

 

Bence din alimleri de fikirlerini acıklarken, yorumlarda bulunurken insanlar o fikirlerin pesinden yurusun ve kendi iclerinde catısmaya dussun diye değil, İslam dininin özünü anlasın diye düşünmüşlerdir. Yoksa Kuran'da olmayan, Hz.Muhammed tarafından onaylanmayan bir bölünmeyi hangi din alimi iyidir diyerek yakın cevresine ögütler verebilirki? BUda benim aklıma ve mantıgıma aykırı bir durum.

 

Geriye bence bir secenek kalıyor. Tarih boyunca insanlar bu din alimlerinin, din buyuklerinin sözlerini kullanıp, belkide soylemediklerini onlar söylemiş gibi kullanıp kendi menfaatleri dogrultusunda hareket etmişler, bu menfaatleri ortak olanlar bir araya gelip, fazla dusunmeden inanmayı secen saf insanları kandırmıslar, bu insanlar kendi ailelerine, dostlarına bu menfaatcilerden etkilenerek yayılmasını saglamıslardır. Elbetteki bu soyledigim bir kac yılda olacabilecek olaylar değildir. Araya yuzlerce yılı koyarsanız bugune gelirsiniz. Cok buyuk ve kalabalık toplumların icine dogru zamanda nifak tohumlarını ekerseniz bir sure sonra meyvasını almaya baslarsınız. Bu insanın doğasının geregidir.

 

Şimdi sormak istiyorum. İslam dinindeki mezhepleri ortadana kaldırıp, Sadece Kuran ve Sahih Sunnetleri kendimize temel alıp inanırsak inancımızdan ne kaydeberiz? Yada cok buyuk gunahkarlar mı oluruz?

sayın lostsoul

aslında bakın sorularınızın cevaplarını yine kendi sağduyulu yaklaşımınızla kendiniz bulmuşsunuz...gayet güzel...

aslında temelde meseleye dini olmasının dışında tarihsel olaylar olarak ta bakmalıyız...tarihsel herhangi bir olayı değerlendirirken tek bir sebepten bakış açısı geliştirmek bizi doğru bilgilere ulaştırmaz...

dolayısıyla mezheplerin ortaya çıkışının da tek bir nedeni yoktur...sayın serdarın siyasi ve felsefi bakışların farklılığından örnekler vermesi ters değil...çünkü insanın olduğu yerde doğrular da hatalar da olacaktır....toplumsal ya da devlet bazında düşündüğümüzde de olayların ortaya çıkışında illa siyasal nedenler çıkar çatışmaları günyüzüne çıkacaktır....daha önce de izah etmeye çalıştığım gibi ameli mezheplerin şu anki haliyle toplumsal bölünmeyi ve çatışmayı tetiklediğini söyleyemeyiz...amel etme ve ibadetler noktasında illaki bir yoruma göre hareket edeceğizdir...buna hanefi ya da şafii maliki demek zorunda da değiliz....kaldıki sizin de tespit ettiğiniz gibi hiçbir mezhep imamı da gelin ben bir mezhep kuruyorum..bundan sonra benim dediğimden dışarı çıkmak yok falan dememişlerdir...alim sıfatlarıyla toplumun meselelerine cevap sunmuşlardır....bunlar daha sonraki dönemlerde ekolleşmişlerdir...bakın günümüzde ortaya çıkan bir probleme fetvalar veriliyor...bunlar herhangi bir mezhebi taassuptan ziyade toplumun derdine deva olacak çözümler üretme çabasıdır...kurana uygun çözümler....bu fetvaları herhangi bir mezhebe de maletmiyoruz artık...genelin istifadesine sunuluyor...uygun bulan alıp amel ediyor....

özetle söylemek gerekirse herhangi bir mezhebe bağlı olmadan da kuranın emirlerini yerine getirebiliriz....sadece farzları yerine getirdiğiniz için ameliniz makbul olacaktır...

asıl ümmeti bölen ve çatışmalara sebep olan ameli mezhep bölünmeleri olmuştur ve erken dönemde başgöstermiştir...sünnü şii bölünmesinin temeli haz ali ve muaviye çatışmasıyla başlamış hz hüseyinin kerbelada şehit edilmesiyle doruk noktaya çıkmıştır...bundan sonra islamda tekfir etmeler ya da masum imam ve azizler anlayışları görülmeye başlamıştır...bu bölünmelerin müsebbibleri elbette yaptıklarının hesabını vereceklerdir...

son olarak son sorunuza cevap vereyim...islam dininde mezhepleri ortadan kaldırıp sadece kuran ve sahih sünneti kendimize temel alırsak inancımızdan hiçbirşey kaybetmeyiz....tam aksine çok isabetli bir yol tutmuş oluruz....itikadi konularda islamın kuran dışında ekleyeceği hiçbirşey olamaz...olmamalıdır.....ameli olarak herhangi bir ameli mezhebin görüşüne müracat edebilirsiniz bunun bir mahzuru yoktur...ya da benim mezhebim kendi gittiğim yoldur deyip kurana ve sahih sünnete bağlı kalma şartıyla amel edersiniz....kimse de bunun hesabını soramaz...çünkü yapacağınız amel illaki herhangi bir mezhebin söylediği birşey olacaktır zaten....hepsi de bir ictihattır neticede...selamlar...

 

sayın hoppa kimsenin soru sorulmasını engellemeye çalıştığı falan yoktur...sadece meseleleri tektek gidelim teklifidir...lütfen ....

selamlar...

Gönderi tarihi:

Hz Muhammed'İn vefatından sonra başlayan iktidar kavgası. Ve Kerbela ile netleşen ayrışmanın dini hiçbir boyutu yoktur. Mesele özünde yalındır. İktidar kimde olacak Ümmeye ailesindemi (emeviler) yoksa Peygamberin akrabalarındamı yani Abdulmuttalip oğulları ailesindemi.

 

Hz Muhammed, peygamber olmasının yanında. siyasi bir liderdir aynı zamanda. Onun bu yönü geri planda kalsada. Arapları tek bir devlet altında toplamak gibi büyük bir siyasi değişiminde mimarıdır. Kendinden sonra oluşacak siyasi boşluğu görmüş (İslam diniyle beraber Arabistanın önceki devlet aygıtı ve yönetim biçimi sona ermiş yeni bir devlet ve yenibir yönetim biçimi doğmuştur) kavgaları öngörmüştür. Hem herkesin biat edeceği ve üstünde uzlaşacağı bir ismi kendinden sonraki halife olarak ilan etmiş. Hemde vasiyet niteliğindeki Veda Hutbesindeki maddelerde bu kavgaların önlenmesine ilişkin uyarılarda bulunmuştur.

 

Yani teknik örnek olarak veriyorum sadece. Caesar öldükten sonra, Octavianus'la, Marcus Antonius arasındaki iktidar kavgası neyse buda o. Birisi demiş ben Caesar'ın oğluyum benim olmalı. Öbürü demiş bende Caesar'ın en yakın silah arkadaşıyım benim olmalı. Varmı fark ?

 

Nasılki bu ikisi arasındaki iktidar kavgası Roma'nın parçalanma sürecini başlatmış. Roma fiilen üçe bölünmüş. Ümmeye ailesiyle, Abdulmuttalip oğullarının iktidar kavgasıda. İki halifenin suikaste uğramasına, ardından Kerbela faciasıyla İslam dünyasının iki ana kutuba bölünmesini sağlamış. Ümeyyelerin iktidarı almasından sonra, Abdulmuttalip oğullarıda kuzeydeki perslerle ittifak kurmuş böylece Kuzeyin ayrışmasıyla yeni mezhep doğmuş.

 

Şii İranda anadolu türkmen soylu bir hükümdar iktidara gelince. Osmanlı ile problemi olan eski Anadolu Türkmen Beyliklerinin tebası arasında bu hükümdarın (Şah İsmail) etkisi hızla yayılmış. Onların islam yorumuyla şamanizmin harmanlanmasından Alevilik belirmeye başlamış. Yavuz'un İran'a sefer düzenlerken Şah İsmail'e destek verip bizi arkadan vururlar endisesiyle önlem olarak kırdırdığı Anadolu Türkmenleri bu dışlanma sayesinde şiiliğe dahada yaklaşmışlar ve bu hadiseden sonrada Alevilik ve sunnilik Anadoluda keskin bir ayrışmaya tabi olmuş. Yavuz'un Alevilere karşı uyguladığı şiddet politikasının sebebininde mezhepsel hiçbir tarafı yoktur. Sebep Savefilerin desteklenmesidir bu coğrafyada. Ki bu vakadan sonra Alevilik bir kimlik haline gelmiştir.

 

Kısaca, Arap yarımadasındaki Sunni - Şii ayrışmasının temelinde tamamen siyasi bir konu olan iktidar kavgası. Anadoludaki Alevi Sunni ayrışmasının temelindede. Yine tamamen siyasi bir konu olan, Yavuz Sultan Selim- Şah İsmail mücadelesi yatar.

 

Aziz Petrus'un idamının ortodoksluğu, İngiliz Kralı Henry'nin istediği kadınla evlenememesinin anglikanizm ve protestanlığı doğurması gibi.

 

ana mezheplerde siyasi yan ağır basar. Yani şu an var olan ayrılığın sebebi dinin farklı yorumlanması ve buna bağlı ayrılık değil.Aksine farklı yorumun sebebi ayrılıktır. Şöyle anlatayım; Aynı olguya farklı baktıkları için ayrılık yoktur. Ayrılık olduğu için farklı bakılmaktadır.

 

Dinler bir coğrafyada, toplumda aşağıdan yukarı doğru yayılabilir. Yani toplumsal dokudan siyasi otoriteye doğru (bkz, hristiyanlığın roma imparatorluğunda yayılışı, müslümanlığın arabistanda yayılışı) . Ama mezhepler mutlaka yukarıdan aşağıya doğru. Yani bir siyasi otoriteden topluma doğru yayılır.

Gönderi tarihi:

sayın cyrano teşekkürler verdiğin bilgiler için ...benim de söylemek istediğim buydu...özellikle itikadi mezheplerin ortaya çıkışı tamamen siyasidir...keşke bütün itkadi mezhepleri ve hertürlü bölünmeyi çatışma sebebi olarak kullanacak hiçbir güce prim vermemeyi öğrenebilse insanlık.....

selamlar...

Gönderi tarihi:

Sevgili dostum Cyrano verdigin bu degerli bilgiler icin teşekkür ederim. Anladıgım kadarıyla mezhepler mevcut hukumdarların yada iktidar heveslilerin elinde dinin kullanılması icin bir yol olarak süregelmiştir. Mezhep kavramının manevi anlamlarının dısında sıyasi anlamları üstün gelmiş, dinin siyasete alet edilmesiyle birlikte kutuplasmalar cogalmıstır. BU sekilde bölünen toplulukların yonetilmesi ve kullanılması daha kolay bir hale gelmiştir. Gunumuzde de oldugu gibi bir amacınız varsa ve buna ulasmak icin insanları kullanmak zorundaysanız bu insanlara birseyleri vaat etmek durumundasınızdır... Cogu zaman maddi vaatler bir yere kadr yeterli gelmiş ama bir yerden sonra manevi vaatlerin daha etkili oldugu kanıtlanmıstır.

 

Bunu bilen idareciler yada idareci olma adayları ustaca yöntemlerle insanların maneviyetlarını kullanmaya baslamıslardır.

Hz Muhammed belkide mezhep tarzı bölünmelere karsı oldugu icin bunun uyarılarını yapmıs, kabileler halinde yasayan arapları bir devlet catısı altında birleştirmeyi amaclamıs ve ardından bir halife tayin etmiştir. Peki Hz. Muhammed kendinden sonra olunacak bu bölünmeleri tahmin edememişmidir? BU kadar O'na yakın olan insanları tanıdıgnı varsayarsak, bu insanların hırslarını ve ihtiraslarını gözonune alarak, kendisinin manevi kişiliğini bu hırslara alet edilecegini düşünüp ona göre önlemler alamazmıydı?

 

Yada O'ndan sonra gelen Hz. Ebubekir kutuplasmayı sezip bunun önlemini neden almamıstır? Kuran'da verilen bilgiler gözonune alınırsa belli bir zamanı düşünmemeliyiz. Öyleki bin yıl sonra bie Kuran'da anlatılan gercekleri bilim sayesinde ancak anlayabiliyoruz. peki Kuran'da bu bölünmeyle ilgili bir sure yada ayet yada bir uyarı yokmu?

 

Simdilik yeni sorularım bunlar... Ama sizlerden ögrendigim her yeni bilgi, aldıgım her cevap sayesinde baska sorularım ortaya cıkıyor. Beni aydınlattıgınız ve kendi icimde yeni pencereler actıgnız icin butun arkadaslarıma ayrı ayrı teşekkür ederim... Kafamdaki at gözlugunu cıkartıp, sahip oldugum sorulara baska yönlerden de bakabilmemi sagladıgınız icin...

Gönderi tarihi:

Şimdi olay temelinde şudur. Dini ünvanların, siyasi erk sahiplerince siyasi gücü pekiştirici faktör olarak taşınması.

 

Halifelik siyasi bir makama dönmüş. Babadan oğula geçmiş, devletler arasında silah zoruyla el değiştirmiştir. Yani ben seni savaşta yendim. Artık Halifelik bana ait.

 

Abbasiler Emevileri savaşta bozguna uğratmış ve Halifelik makamının sahibi olmuşlar. Osmanlı'da Abbasileri bozguna uğratıp halifeliği onlardan almış.

 

Babadan oğula geçen dini makamın dini bir hükmü olabilirmi? Kardinallerin toplanıp aralarında oylamayla seçtikleri adam yani Papa ne kadar tanrının yeryüzündeki temsilcisiyse. Savaş yoluyla, babadan oğula vs kazanılan Halifeliğinde dini hükmü ancak o kadardır.

 

Olursada öyle vakalar yaşanır ki akla mantığa sığmaz. Yani Osmanlı Padişahı olduğu için İslam Aleminin Halifesi ünvanını da taşıyan adam. 27 yaşında alkole bağlı sirozdan ölür. Dördüncü Murat. Alkol yüzünden ölen bir halife.

 

Burada Kuranın önlemleri vs belirleyici önleyici bir faktör olamazki. Camide Halifeyi namaz kılarken öldüren adam ve böyle bir vakanın yaşanmasını sağlayan kavgaya Kuran'ın hangi uyarısının faydası olacak. İktidar kavgası bu kimin umrunda dinin ne emrettiği.

 

Birde Hristiyanlıktan Müslümanlığa geçen gelenekler vardır. Bunların başında. Hristiyanlıktaki "Aziz" lerin yani yaşarken kendilerine doğa üstü güçler atfedilen kimselerin müslüman coğrafyasındaki muadilleri "evliyalar" dır. Daha doğrusu "Evliyalık" islam dininde dini bilgi ve dine bağlılık konusunda gelişkin olanlara verilen bir isimken. Bu doğa üstü güçlere sahip, dokunduğuna şifa veren işte ne bileyim uçan, görünmez olabilen tarzı yetenekleri olduğuna inanılan adamlar haline gelmiştir. Artı kendilerine dua edilen, dilek dilenen ve istekte bulunulan kimseler haline gelmişlerdir. Yani aynı coğrafyada insan resmi çizmek "şirk" tir diye yasaklanırken. Kanlı canlı insanlara dua etmek onlardan şefaat beklemek normal hale gelmiştir. Mitolojideki yaşayan tanrı inanışının türevi işte.

 

Bir yandan başkalarını üç tanrıya tapmakla suçlarız. Bir yandan türbeler ağzına kadar doldurur. Doğa üstü güçleri olduğuna inanılan kimselerin mezarlarında bize şunu bunu vermesi veya şu şu dileğimizi kabul etmesi için dua ederiz.

 

Orada muhabirler röportaj yapar iste niye burada dua ediyorsunuz falan diye. Şöyle cevaplar izlemiştim bu ramazan;

 

"A kızım ben önce Allah'a dua ediyorum sonra gelip burada dua ediyorum" :)

 

Yani dinlerin yaşanmasında. Dinin emirlerinin yanında siyasi faktörler, bölgesel faktörler, gelenekler, önceki dinden kalan izler gibi etkenlere vardır. Zamanla bunlar dinin emirleriyle aynı derecede inanılır olurlar. Ve dinin emirleriyle saydığım faktörlerle o dine dahil olan etkenler aynı öneme sahip olurlar.

 

Bir örnek vermiştim daha önce. Fes tanzimatla birlikte Osmanlıya gelince (batı modern giyimindeki şapkanın, namaz kılarken baştan çıkmayacak şekilde kenarsız yapılmış hali) Tutucu kesimden büyük tepki görmüştür. "Fes gavur takkesidir müslümanım diyen takmaz, müslümanın başına fes geçiren cehennemliktir" tarzı tepkiler. Fes kaldırılınca bu sefer "Fes islamın semboludur, onu kaldırmak kafirliktir" şeklinde tepki gelmiştir aynı kesimden.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.