phantom_lord tarafından postalanan herşey
-
7000 Kisilik Dev Cumhuriyet Mitingi!
Pardon ya bir sorum olacak... Demokrasi ne zamandan beri çoğunluk oluyor? En son baktığımda GERÇEK demokrasi çoğulculuk demekti? Yani toplumdaki bütün herkesin ortak çıkarlarının gözetildiği ve hak hukuk barış kardeşlik demekti? O sizin bir avuç adam diye küçümsediğiniz zat-ı muhteremler Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları oluyor... Ha bir de demişsiniz ki eğitim yuvalarına Allah sokulmuyor... 11 yıllık ilköğretim- orta öğretim ve lise öğreniminiz boyunca hiç mi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi almadınız? Bildiğim kadarıyla yalnızca Müslüman olmayan öğrenciler bu dersten kendi talepleri üzerine muaf oluyorlar? Benim bu tip arkadaşlarım oldu örneğin... Din dersi saatlerinde onlar gider kütüphanede ders çalışırlardı... Daha ne bekliyorsunuz yani Medrese eğitimine geri mi dönelim? İlahiyat üzerine ihtisas yapmak isteyen zaten İmam Hatip Lisesi'ne gidebiliyor rahatlıkla... Kimsenin buna da engel olduğu yok? Ha siz eğer diyorsanız ki ben İHL mezunu olarak üniversitede hukuk vs okumak istiyorum ona da bir engel yok? Sadece puanın düşüyor çünkü alan dışı tercih yapıyorsun... Aynen bir Eşit Ağırlık öğrencisinin kendi alanı dışındaki Tıp fakültesini tercih etmesi halinde puanının düşmesi gibi... E bir zahmet müsade edin de o kadar olsun... Madem hukuk okuyacaksın be kardeşim niye İHL okudun o zaman? Düz liseye gideydin? Engel olan mı vardı? Askeri bölgelere de Allah'ın sokulmadığını iddia ediyorsunuz... Yahu ne kadar da enteresan... Askere "Mehmetcik" diye hitap edilmiyor mu? Muhammed'in askeri yani... Haydi onu bir kenara bırakalım... Kışlalarda yemek vakti "Allah" adına yemek duası okunmuyor mu? Onu da mı yasaklamışlar? Daha ne istiyorsunu ya Allah aşkına...
-
7000 Kisilik Dev Cumhuriyet Mitingi!
Muhteşem bir yazı tebrikler... Elinize sağlık......
-
Mollalar İran'i yönetmekde neden zorlaniyor? Dinse din imansa iman!
Şanlı bir direniş var İran'da... Din aracılığıyla uygulanan faşizme karşı şapka çıkarılacak bir direniş... Ancak dikkatli olunmalı... Zira ABD korkusu yersiz değil... 1979'daki İslam devrimine bir bakalım... Hangi şartlar altında yapıldı sonradan hangi yörüngeye döndü... 1979'da Şah'a karşı başlatılan direniş hareketi de bir halk hareketiydi ve başlarda bir lideri yoktu. Tamamen kendiliğinden gelişen içten içe yayan bir ateşti ve Şah'a kadar ulaştı Sonra Fransa'dan bir ses yükseldi... Direnişin adını İslam Devrimi koydu o ses... Bu ses Ayetullah Humeyni'nindi... İran'ın mazlum halkı çaresiz,coşkuyla karşıladılar bu sesi...Zira ister ilerici olsun ister gerici bütün devrimler bir lider ister... İran halkı da çaresiz kulak verdiler bu sese... Şah'a yürümeyi emrediyordy Ayetullah... Her nedense o sıralar İran'da değildi devrimin sonradan olma lideri... Şah'ın sarayı ele geçirildikten sonra Air France havayollarıyla inecekti Tahran Havaalanına... Devrimin coşkusu öyle büyüktü kimse sorgulamadı bu durumu... Kahraman gibi karşılandı hiçbir orduya kumanda etmemiş muzaffer komutan... Dünya devletleri de sesini çıkarmadı İran'daki bu yönetim değişikliğine... Ama ilginçtir, Humeyni iktidara geldikten kısa bir süre sonra durup dururken İran-Irak Savaşı patladı... Birinci Körfez Savaşı da derler buna Yine kimse müdahale etmedi... Oysa resmi rakamlara göre 1 milyon (gayri resmi rakam elbette bundan çok daha fazladır) kişi öldü bu savaşta... Sonra uzun bir sessizlik.... Gerçi 3 yıl uzun bir süre mi tartışılır ama savaşalarla dolu dünya tarihi açısından bakacak olursak nisbeten uzun diyebiliriz... Velhasıl-ı kelam Körfez Savaşları Ortadoğu'nun haritasını yeniden şekillendirdi... İran-Irak sınırı, Irak'ın ABD dayatması sonucu (gerçekten onların toprakları olabilir ama savaş sonucu elde edildiği için buna dayatma demek daha doğru geldi bana) Kürtlere bıraktığı topraklar... Sonra nükleer silah aramak için (????) girildi Irak'a 2. defa... Resmi açıklama buydu... Saddam devrildi... Yerine şahsen hala daha ne olduğunu anlamadığım kukla bir yönetim geldi... Sonra İran çıktı yeniden piyasaya hiç hesapta yokken... ABD İran'ın nükleer araştırmalarını sonlandırmasını talep etti... Ahmedinejat (günahım kadar sevmem ama doğru bir hareketti şahsen) reddetti bunu... Ve devam etti İran bundan sonra her şeyiyle dünya gündemine oturdu... Sadece nükleer çalışmalar değil... Sosyal yaşam, baskıcı rejim, yaşanan gelir adaletsizliğine bağlı çelişkili yaşamlar... Öte yanda devrim muhafızlarının her geçen gün daha da artan pervası baskıları... Şimdi bir seçim süreci yaşandı İran'da... Ahmedinejat öyle veya böyle büyük bir zafer kazandı... Reformcular ise seçimlerde şaibe olduğundan tutun da bir çok olağandışı iddiayla ortaya çıktılar... Ve kaçınılmaz son: çatışmalar başladı... Şuan tam bir kaos var İran'da... Silahlar bir an susmuyor... Birbirlerini vuruyorlar.... Eğer bu işin sonunda reformcuar kazanacaksa ve gerçekten dış bağımlılık olmaksızın gerçek demokrasiyi ve insan haklarını getireceklerse ne ala... Ama şaşırtıcı bir süreç olduğu da ortada... Tarihe dönüp baktığımızda son 30 senenin bu şekilde geçtiğini görüyoruz... Yapılan herhangi bir işte mutlaka ABD'nin parmağı oluyor.. Dileğim odur ki İran gerçek demokrasiye manda altında kavuşmak zorunda kalmasın
-
TÜRKİYENİN YASAKLARI -I-
Kimse kusura bakmasın ama bu ülkede hiçkimse türban ya da kara çarşaf giydiği için dayak yemedi... Ne sokaktaki vatandaştan ne de karakoldaki polisten... Ama Das Kapital okuduğu için dayak yiyeni Nazım şiiri okuduğu için okuldan atılanı hakkında soruşturma açılanı çok gördü bu ülke... Ya da Kürtçe konuştuğu için hor görülene çok şahit olduk Kimse kusura bakmasın... Laik bir ülkede kamusal alana (ki buna üniversiteler de dahildir) dini simgeler giremez. Bu bütün laik ülkelerde böyledir...
-
'Çorap kokulu adamlar Anıtkabir'e girmesin'
- TÜRKİYENİN YASAKLARI -I-
İrtica üniformasının vazgeçilmez aksesuarlarından türban ile özgürlük arasında bir bağlantı kuramadım Ne zamandan beri laiklik karşıtı irticai faaliyetler serbest?- 'Çorap kokulu adamlar Anıtkabir'e girmesin'
Sen şimdi bırak Anıtkabir'in mimari yapısını konumuz o değil... Tapınma mı? İbadethane çağrışımı mı? Anlaşıldı senin derdin...- 'Çorap kokulu adamlar Anıtkabir'e girmesin'
Sakın ha söylediklerimdeki amacı satırmaya çalışma The Mask efendi... Forumdaki herkes ne söylemeye çalıştığımı gayet iyi anladı... Takunyanın hamamda kullanıldığını ben de biliyorum elbette... Eğer ne söylemeye çalıştığımı anlamadıysan o takunyanın üstüne sarık cübbe ekle bir de aklına kafasını örümcek ağları sarmış karanlık düşünceli bir irticacı getir... O zaman anlarsın... Bu onların yani irticacıların üniformasıdır... Yoksa takunyaya lafımız yok... Hatta şimdiki plastik terliklerden çok daha sağlıklıdır- Münevver Karabulut cinayetinde ilginç bir gelişme yaşandı.
Sayın suheda yazınızda ortaya koyduğunuz fikirlere çoğunlukla katılıyorum... Bu soruşturma biraz (hatta epey) laçkalaştı hatta magazinelleşti... O nedenle gizlilik içinde yürütülmeli... Ancak bir hukukçu olarak size katılmadığım bir nokta var... İdam cezası... Bu forumda kaç defa konuşuldu bilmiyorum ama idam cezası hiçbir zaman için bir çözüm olmadı, olmayacak da... Leh ve aleyhte görüşler var idam cezasıyla ilgili... Kimileri bu tür olaylar açısından idam cezasının uygulanmasını savunuyor... Ayrıca Ceza Hukuku'nda genel önleme ve özel önleme denilen "toplumu suçtan koruma" ve "failin başka suçlar işlemesini, toplumu o kişiden ve eylemlerinden koruma" faktörlerinin idam cezasının yürürlükte olmasıyla sağlanabileceğine inanıyor... Ancak inanın ki idam cezası dünyanın hiçbir yerinde suça karşı çözüm olmamıştır... Çünkü suç işlemeye gerçekten karar vermiş, hayatını suç işleme üzerine inşa etmiş yani mesleği suç işlemek olan kişilerde idam cezasının hiçbir etkisi olmaz. Çünkü onlar suç işlemekte o kadar kararlıdırlar ki, ölüm bile onları durduramaz, hatta bu onlar için bir ödül niteliğindedir... Ceza Yasamızda idam cezasının yerine öngörülmüş olan müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları idam cezalarından daha caydırıcıdır... Çünkü kişi bu cezayı gerektiren bir suç işlediğinde çok sıkı ceza ve güvenlik tedbirleriyle karşı karşıya kalacaktır. Örneğin tek kişilik hücrede kalma, ziyaretçi kabulü ve havalandırma olanaklarında süreli hapis cezasına mahkum olmuş hükümlülere göre daha fazla kısıtlılık gibi... Bir insanın bütün bir ömrünü bir hücrede harcaması kadar korkunç bir şey olamaz... İnanın her gün ölümü düşünür, intihar etmek ister ama yapamaz... Çünkü işlediği suç kendisini o kadar tehlikeli kılmaktadır ki bulunduğu infaz kurumu personeli tarafından sürekli izlenir. İdam cezası bir kere öldürür... İpi boynunuzdan geçirirler, sehpaya tekmeyi basarlar, ve en geç 3 dakika içinde ölürsünüz... Son derece acısızdır... Ama bütün bir ömrü hücrede geçirmek... İşte o dayanılmazdır...- 'Çorap kokulu adamlar Anıtkabir'e girmesin'
Volkan abi doğru söylemiş? Hem girmesinler derken hem de onlara "çorap kokulu adamlar" derken Çünkü bir insan eğer ki benimsemediği bir ideolojinin mimarının anıt mezarına ziyarete gidiyorsa kendiyle çelişir... Çorap kokmalarına gelince... Doğru... Onlar ayakkabıdan çok "takunya" giyerler...- Ve Mehdi 'Türk Sol İslâm Hareketi'ni kuruyor...
bir solcu elbette aynı zamanda müslüman olabilir ama sosyalist islam, ya da islami sol.... açıkçası bana pek mümkün gelmedi...- Tenis kortu kamusal alan oldu: Başörtülüysen oynayamazsın
eeeh o kadar da değil artık ya... bırakın insanlar rahat rahat spor yapsın- BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ!
- ATATÜRK VE HUMEYNİ STRATEJİSİ KAZANACAK...
ey atatürkle humeyni kasabını bir kefeye koyma cüreti gösteren hizbullah zihniyeti!! size sesleniyorum türk bağımsızlık savaşından bihaber olduğunuz apaçık ortada!! aynı şekilde iran islam devriminin de nasıl yapıldığını da bilmiyorsunuz!! atatürk bağımsız bir devleti kurmak için canını ortaya koydu... hakkında çıkarılan idam kararları halife ordusunun ve anzavur isyanları, ardından çerkez ethem ihaneti... peki ayetullah humeyni ne yaptı? ne zaman geldi iran'a? şah devrildikten sonra... peki nereden geldi humeyni? fransa'dan!!!! emperyalist planlar dahilinde yapılmış bir devrim (!!!!) lideri kendisi... üstelik 1979'dan günümüze iranda inanılmaz bir yozlaşma ve gerileşme mevcut... şah dönemi modern yaşamdan eser kalmamış... peki böyle bir geri gidişin emperyalist ****** humeyni ile 7 düvele kafa tutup "ya istiklal ya ölüm" sloganıyla kurtuluş savaşını başaran sonra da ülkesini muasır medeniyetler seviyesine yükselecek devrimlere imza atan ulu önder mustafa kemal atatürk nasıl bir kefeye konulabilir? bu arada bir şeye daha önemle dikkat çekmek isterim: Sayın Morgenstern atatürk hiçbir zaman dinsiz olmadı!! tersine ramazanda orucunu tutan cuma namazını kılan dini bütün bir müslümandı... ülkede islam reformunun yapılmasını teşvik etmiş, kuran-ı kerim'in türkçe çevirisinin bilimsel bir yöntemle yapılması için elmalı hamdi'yi görevlendirmiş, ezanın türkçe okunması için yasa çıkartmıştır.... yani türkiye cumhuriyeti'nde yaşayanların ana dilleriyle ibadet etmeleri için elinden geleni yapmıştır... hurafelerin beyinleri kuşatmaması bilimsel dayanağı olan ibadetin yapılabilmesi için bütü reformları yapan bir insanın "dinsiz" suçlamasıyla yaftalanması kadar insafsızca bir şey yoktur... saygılar- Yorgun demokrat ile şaşkın demokratın farkı varmı sizce?
çok enteresan bir çözümleme yapmışsınız bu şarkıdan sayın kaplan... üstelik aklınıza gelenin sadece devrimcilik adına kürtçülük yaptığını iddia ettiğiniz devrimciler olması çok daha enteresan... zaten nedense geçmişe bakıldığında sadece tek yönlü bir hafıza tazelenmesi oluyor ülkücü takımında... maraş çorum katliamları akıllara bile getirilmiyor nedense... ya da özgürlük ve bağımsızlık uğruna dolmabahçeden 6. filoyu denize dökmek isteyen yurtsever üniversite gençliğini cuma vaazıyla gaza gelmiş biçimde ellerinde taş sopa bıçak pala vesair alet-ül edevatla kovalayan gerici mandacı zihniyetin yaptıkları da hatırlanmıyor... lütfen eleştiri yapacaksanız özeleştiri yapmayı öğrenmeden yapmayın- BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ!
bu alperen ocakları miadını doldurmadı mı hala ya?- TÜRKAN SAYLAN’I KAYBETTİK
Büyük bir eğitimciyi kaybettik... Başımız sağ olsun... Huzur içinde yat Atatürk'ün kızı... Hayalin olan Çağdaş yaşam elbet bir gün tam anlamıyla çok sevdiğin ülkede egemen olacak, karanlıklar baskılar, zorbalıklar ve gericilik bir gün elbet son bulacaktır..- PKK'nin bir numarasi Karayilan'dan baris cagrisi...
O zaman bi zahmet silahını bırak Karayılan... Bırak ki uzlaşma olsun... Hiçbir barış silahların gölgesinde yapılmaz... Sen silahı bırakırsan asker de bıırakır...- 6 Mayıs 1972... Deniz Gezmiş Yusuf Aslan Hüseyin İnan
Evet... Tam 37 yıl önce bu sabaha karşı idam edildi Deniz Yusuf ve Hüseyin... Anayasayı tağyir tebdil ve ilga suçundan... Oysa anayasayı en çok savunan bizleriz diyordu Deniz Gezmiş 1. THK-O davasındaki savunmalarında... Anayasaya saygı yürüyülerini örnek gösteriyor, anayasayı ihlal edenler olarak ise, "bu anayasa bize fazla" diyenleri gösteriyordu... Eylemleri vardı elbette... Kanuna aykırı eylemler üstelik.. Banka soygunları, adam kaçırmalar, güvenlik güçleriyle silahlı çatışmalar... Ama hiçbirinde tek bir kişiye bile kasten zarar vermediler... "Ben silahımı ne halka ne orduya karşı kullandım... Ancak vatan hainlerine karşı kullanma amacıyla taşıdım ve ne halka ne orduya karşı kullanırım diye bir cümle kullanmadım" diyordu Deniz... Evet ne halka doğrulttu silahını ne de orduya... Gemerek'te dört yanı çevriliyken bile yalnızca havaya ateş açtı... Arabasını almak için albayın evine girmeye çalıştığında ise kapının kilidine doğru ateş etmişti... O kadar üzülmüştü ki o askerin karısı yaralandığında, cebindeki son paranın büyük kısmını ona verdi doktor getirsin diye... Eylemleri vardı Denizlerin... Ama ne cana kıydılar ne de buna benzer bir şey yaptılar... İnançları uğruna savaştılar ve onurlaryla öldüler... Ölümleriyle birlikte binlerce Deniz binlerce Yusuf binlerce Hüseyin cana geldi... Davaları ve inançları şimdi bambaşka yüreklerde yanıyor olanca ateşiyle...- 1 MAYIS TÜCCAR AKP'YE KARŞI ÇIKMA GÜNÜ
Bırakın bu işleri lütfen... İşinize gelmeyince yandaş meyda oluyor öyle mi? Kardeşim madem bölücülerden çekiniyorsun güvenlik önlemleri ona göre alınır... Ama yasaklamak olmaz!!! Yasakçı zihniyetle bir yere varılmaz...- soyleyın ne yapayım
aynı durumun kilometre bazında biraz daha yakın olanını ben yaşadım... o izmirdeydi ben istanbuldaydım... ilk sevgilimdi çok değer veriyodum çok da seviyodum... ilk 3 ay çok güzel geçti ama zaman geldi büyü bozuldu... sebebini hiçbir zaman anlayamadım... kavgalar başladı... aşırı sert mizacım da eklenince şiddeti sert oldu... bir anda kayaya toslamış gibi olduk... ne olduğunu anlayamadan da ayrıldık... bazen geriye dönüp bakıyorum da aramızda 600 kilometre mesafe olmasaydı bu kavgaları yaşamazdk heralde... herneyse... geri kalan 9 ay boyunca ben onu geri kazanmaya çalıştım... ama sert mizacım ve aramızdaki yaş farkı (o benden 5 yaş büyüktü) nedeniyle ailelerin olumsuz bakışı bir orta yol bulmamızı engelliyordu... sonunda olan oldu ve ayrıldık... hiçbir açıklama yapmadan 3 hafta boyunca aramadı beni... o 3 haftanın nasıl geçtiğini anlatamam... ilk 1 hafta uyumadım... kalan 2 hafta da kendi kendime "seni unuttu... istemiyor artık... bitti bu iş.. yoluna bak" dedim kendi kendime... tam başardığım esnada bir gece yarısı telefonum çaldı... arayan o'ydu... nişanlanmış... allah mesut etsin dedim... daha da kuvvetlendi içimdeki unutma arzusu... zaman en büyük ilaçtır böyle durumlarda... kendini farklı şeylere kanalize olmaya zorlarsın olur biter... kolay değil biliyorum... ama yaşamaya devam etmenin tek yolu da budur... aksi halde kapkaranlık bir dünyada bulursun kendini...- Eski Sevdiğiniz Geri Dönüyor
"Hadde leeeeen" derim- Zararını GördüĞüNüz halde deiştiremediğiNiz huylaRınıZ
Normal zamanda çok sakin sevecen anlayışlı biriyim... Ama eğer damarıma basılırsa aşırı derecede asabileşebiliyorum- senı sevıyorum deseydı
Durumuna göre değişir vereceğim cevap... Çok sert de çıkabilirim (defalarca yaptım), suskun da kalabilirim...- aşk acımıdır... mutluluk mu?
Aşk acıdır... Acı olmasa zaten mutluluk gibi bir olasılığın olamaz ki? Onu bu kadar güzel kılan şey de budur zaten... Acı çekeceksin, bedel ödeyeceksin ki hedefe, yani sevdiğin (aşık olduğun) kişiyle bir ömrü birlikte sürme hedefine ulaşabilesin... - TÜRKİYENİN YASAKLARI -I-
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.