Zıplanacak içerik

phantom_lord

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

phantom_lord tarafından postalanan herşey

  1. dunyahepimizin arkadaşımızın söylediği hedeflerin gerçekleşebilmesi için sol, sosyalist görüşün iktidara gelmesi, bunun için de "solcular vatan hainidir" kurtulunması lazımdır... yani amaç sosylist bir iktidardır... ama bu senin bahsettiğin iktidar hırsı değildir... ülkeyi daha ileri taşıyacak politikaları uygulama isteğinin getirdiği bir görev bilincidir sosyalist düşüncenin iktidara gelmesinin iki yolu vardır: birincisi demokratik yolları kullanarak iktidara gelmektir... yani seçimler yoluyla melise girmek... ikinci yol ise silahlı devrim yoludur... demokratik yollar tükendiği zaman tarih boyunca birçok ülkede uygulanan yöntemdir... maiyetini anlatmaya lüzum yok...
  2. phantom_lord şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
  3. phantom_lord şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Ergenekon koskocaman bir balondur bu doğru... Ama bu ülkede kürt sorunu olduğıu yadsınamaz... Yıllardır en doğal hakları olmasına karşın kendi kültürlerini yaşayamıyorlar... Nüfus kağıdında doğum yeri Diyarbakır olduğu için içeri atılan çok insan tanıyorum... Ya da adı Rojin gibi bir kürtçe ismi olduğu için dayak yiyen... Biz bunlara geçit vermezken bölücülük olarak nitelendirirken en saygın okullarımızda bile İngilizce Fransıza eğitim veriyoruz be bunu Emperyalizm olarak nitelendirenleri komünist olarak yaftalıyoruz... Enteresan doğrusu...
  4. tamam çok güzel ama bu idam cezasının insanlık dışı olduğunu ve idamla yargılanırken idam cezasından kurtulan bi terörist başının bile idam edilmemesi gerçeğini değiştirmez... benim verdiğim adnan menderes örneği bi insan vatan haini bile olsa öldürmek onu sadece kahramanlaştırır...
  5. Öncelikle Chp tabanının eski bir mensubu olarak şunu belirtmem gerekiyor... Chp tabanında gerçekten demokrat insanlar elbette mevcut... Buna kendi gözlerimle şahit oldum... Ancak Baykal'ın parti içersindeki gücü tahmin edilenden de fazla... Bu nedenle gerçekten demokrat olan taban pek söz sahibi olamıyor... Biraz seslerini çıkarmaya kalksalar derhal görevden alınıyorlar... Bunun sebebi de Baykal tarafından hazırlatılan tüzük... MYK olağanüstü yetkilere sahip... Bunun derhal sonlandırılması gerekiyor... Ama bunu sonlandırmak için de gerçekten demokrat bir parti yönetimine ihtiyaç var... Yoksa tabanda bir sorun yok emin ol
  6. birincisi abdullah çatlı adlı faşistle deniz gezmiş gibi bir devrimciyi aynı kefeye koyma!!! Deniz gezmiş fidye için kaçırdığı abd'li askerler dahil hiçkimsenin canına kıymadı ikincisi eğer kontrgerilla'nın saldırıları olmasaydı deniz gezmiş ve yoldaşları silaha sarılmazlar ilk gün olduğu gibi üniversite de ve fabrikalarda reform için meclise önergeler vermeye toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenlemeye devam ederlerdi ve o iş orada kalırdı... gençler için üzülüyormuşmuş!!! hah ****
  7. türkiye bugün imf ve dünya bankasının elini eteğini öpüyorsa bağımsız değildir elbette!!! mustafa kemal atatürk bağımsızlıktan sözederken ekonomik bağımsızlığı ve adli bağımsızlığı dahil etmişti buna!!! ne hazindir ki bugün ekonomimizi imf yönlendiriyor askerimiz nato tarafından yönetiliyor ve abd baskısıyla kemalist aydınlara karşı (bazıları hariç tabi) ergenekon soruşturması kapsamında mesnetsiz iddialar ortaya atılıyor... saygılarla
  8. Abi yanlış anlattım herhalde derdimi... Ben Baykal'ı seviyorsun ama o aslında şöyledir gibilerinden bir şey söylemek istememiştim... Sadece serzenişimi anlatmaya gayret ettim yanlış anlaşıldıysam özür dilerim... Evet CHP'de parti içi demokrasinin ne kadar da işlemeyen bir şey olduğu ortada... Sana hak veriyorum... 1995'te Bahçelievler İlçe Teşkilatı'ndaki faal görevinden ayrılışını da saygı ve anlayışla karşılıyorum... Aynısını 2008'de yani geçen sene Zeytinburnu ilçe teşkilatında ben ve arkadaşlarım yaşadık... O nedenle seni en iyi anlayabileceklerden biri benim... Ah ne zaman gelecek örgütüyle yönetimiyle gerçekten demokrat CHP...
  9. THKO hiçbir askere tek bir kurşun bile sıkmamıştır. Bu bir iftiradır... Fikir kulüpleri bu ülkede terör estirmemiştir Adı üstünde fikir kulübüdür ve fikir üretmekle meşguldüler... Kontrgerillacı faşist sağ fraksiyonların polis desteği altında Vedat Özdemiroğlu ve Taylan Özgür'ü öldürmelerinden sonra yapılan ilk Fikir Kulüpleri Konfederasyonu (FKF) kongresinde sağcı faşistlerin bu saldırıları karşısında tek çözümün Milli Demokratik Devrim olduğu konusunda bazı karşıt fikirlere rağmen oy çoğunluğuyla kabul edilmiştir. Düşünceyi ortaya koyan Mahir Çayan'dır ve senin söylediğin gibi bir Vietnam yaratma çabası içinde değildir bilakis Latin Amerika devrimlerini örnek almış büyük bir düşünür ve eylem adamıdır... Milli Demokratik Devrim'in özü silahlı mücadeleye dayanır... Ezilen işçi-köylü-öğrenci üçlüsünün daha iyi hayat standartlarına sahip olması amacını ve bununla beraber ülke bazında anti-emperyalist bir dava güder... Bunun için de her fırsatta Amerikan karşıtlığı ortaya konmuştur... Hani bugün Irak'ın Azerbaycan'ın işgali yüzünden bütün millet "Kahrolsun ABD emperyalizmi" diye bağırıyor ya, işte o sloganın Türkiye'deki mimarları Milli Demokratik Devrim taraftarlarıdır... Senin tabirinle DEV-GENÇ Abdullah Çatlı'ya gelince... Sanırım sen hiç "kışkırtıcı ajan" diye bir tabir duymadın... Ceza Hukuku'nda geçen bir deyiştir... Anlamı da kişileri suç işlemeye teşvik eden devlet görevlisidir... Nitekim Bahçelievler katliamı kendisinin kontrgerillanın üst düzey yöneticilerinden biri olduğunu kanıtlamaktadır... Kendisine "reis" diye hitap edilen bu şahıs yurtiçinde ve yurtdışında birçok terörist faaliyete girişmiştir (Bkz: Asala-MİT kapışması... Biri Ermeni Terör Örgütü diğeri de ABD emperyalizminin soğuk savaş için yaratmış olduğu kontrgerillanın Türkiye temsilcisi terörizm ve işkence merkezi) Sonuçta kendi kişisel çıkarları (muhtemelen uyuşturucu parasından Abdullah Çatlı'nın cebine inen ranttan dolayı) MİT ile ters düşen Abdullah Çatlı 1996 yılında trafik kazasında ölmüştür... (Ancak onun öncesinde kendisinin kaçak olduğu, İnterpol tarafından kırmızı bültenle arandığı, buna karşın Mehmet Özbay adına düzenlenmiş sahte kimlikle Türkiye'ye giriş yaptığı ve ölümünden bir süre öncesine kadar Ankara ya da İstanbul Emniyet genel müdürlüğünde -hangisi olduğunu tam olarak hatırlamıyorum ama belgelerde geçer- Mehmet Ağar tarafından misafir (!) edildiği de bilinen gerçeklerdir.. Bütün bunlar Abdullah Çatlı'nın kontrgerilla yöneticilerinden biri olduğunu kanıtlayan gerçeklerdir... Sana biraz okumanı tavsiye ediyorum... Objektif yayınları oku ama... Bu ülkede kimin terörizm yaptığını kimin gerçekten bu ülkenin bağımsızlığını savunduğunu daha net anlarsın... Kaldı ki FKF ve akabinde gelen DEV-GENÇ her ne kadar Marksist-Leninist olsalar da öncelikle Kemalisttiler ve asla ve asla Soyvet Emperyalizmini bu ülkeye getirmek gibi bir düşünceleri olmamıştır... Bunun kanıtı da 68'lerde yapılan "Tam Bağımsızlık için Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşleri"dir Filistin Kurtuluş Örgütü'nü terörist olarak lanse ediyorsun... DEV-GENÇ'lilerin Filistin'de silahlı eğitim aldığından ülkede terör yapmak istediklerinden bahsediyorsun... Bugün bütün dünya İsrail-Filistin çatışmasında kimin terörist olduğunu biliyor... Kaldı ki Tayyip Erdoğan gibi bir emperyalizm ***** bile oy toplamak için bile olsa İsrail için Davos'ta "Siz ancak öldürmeyi bilirsiniz" diyebilmiştir... Filistin olayı apayrı bi konu gibi dursa da aslında olayın aslına bakarsak özdeştir... Çünkü orada da anti-emperyalist bir savaş yürütülmektedir... Ve bu ülke adına Filistinlilerin o onurlu direnişine destek çıkmak için hayatlarını ortaya koyan ilk grup DEV-GENÇ olmuştur... THKO ve THKP-C de öyle... Zaten ikisi de DEV-GENÇ'in bünyesinden gelmiştir... Ve dolayısıyla FKF'nin... İşte bu da militarist düşüncenin bir yansıması... Atatürk bu ülkeyi kurarken Padişah'ın ordusuna mı güvenmişti? Yoksa Türk halkının bağımsızlığa olan aşkına mı... Eğer Mustafa Kemal 19 Mayıs'ta Anadolu'ya geçmek yerine "padişahım çok yaşa" diyen güruhun yanında yer almış olsaydı o kurtuluş savaşı belki hiçbir zaman başlamayacaktı... THKO ve THKP-C de tam olarak bu nedenle yani her geçen gün emperyalizmin kucağına biraz daha itilen Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden tam bağımsızlığı için, faşizmin yokedilmesi için kurulmuştur Tekrar ediyorum... Ne DEV-GENÇ ne THKO ne THKP-C ne FKF ne de ondan sonra gelenler Marksist-Leninist olmalarına rağmen Sovyet emperyalizmini bu ülkeye sokmayı akıllarından bile geçirmediler... Çünkü onlar sadece ABD emperyalizminin değil, genel olarak bütün emperyalizmlerin karşısında durmuşlardır... Evet onlar Darağacında Üç Fidandı... 23-24-25 yaşlarındayken asıldılar, idam cezasını gerektiren hiçbir suç işlemedikleri halde... Banka soymanın silah taşımanın adam kaçırmanın cezası ne o dönemde ne de günümüzde idam değildir... Onların isimlerini hala hatırlanır kılınır olan şey ise HAYSİYETLİLİK ile açıklanabilir... Onlar ölüm karşısında aciz düşmemiştir... Korkmadan ölmüşlerdir... Son anda bile düşüncelerinden görüşlerinden taviz vermemişlerdir... ve bu özellikleriyle cellatlarını korkudan tir tir titretmişlerdir.... Saygılar
  10. Taylan abi Baykal'dan başkası beklenmez zaten... Sen bakma onun ilk etapta Fazıl Say'ın mektubuna olumlu bi cevap verdiğine... An gelir Erdoğan'dan beter olur o...
  11. kimin beynine neyin empoze edildiği gayet açık ve ortada.. abd emperyalizmine karşı mücadele eden solcuların "allahsız komunistler, ülkeyi sovyetlere satacaklar,dini yok edecekler" gibi saçma sapan suçlamalarla yok edilmek istendiğini gayet iyi biliyoruz..üstelik devlet eliyle, üstelik abd güdümlü kontrgerilla faaliyetleri kapsamında kullanılan sağcılar tarafından.. bugün hala daha komunizmi en büyük tehlike ve korku unsuru olarak gören beyinlere mi birşeyler empoze edilmiş yoksa hala daha bağımsızlık uğruna savaşan ve ideolojilerini her türlü baskıya ve her türlü emperyalizme(rus-abd) karşı savunan ve kendilerini ******** Denizlerin yeni yoldaşlarının mı ?? iki taraftan da öldürülen olmuştur diyoruz, her iki tarafa da haksızlıklar, işkenceler, idamlar uygulanmıştır diyoruz..ancak dönemin açıkça ortaya koyduğu biçimde sağcılara uygulananın solcular yanında devede kulak kaldığı da bir gerçektir.. bunu görmezden gelmek bence beyinlere empoze edilen "solcular,sosyalistler vatan hainidir" düşüncesinden kaynaklanmaktadır..!!!
  12. olayları çarptırma yeteneğine hayranım... son nefesinde yaşasın marksizmin yüce ideolojisi demek komünizmi getirmek mi oluyormuş? ilk defa duyuyorum.. o devrimciler marksizmin-leninizmin yüce ideolojisi diyenler senden benden daha kemalist senden benden daha ulusalcı daha vatanperverlerdi... sizin ideolojinizin temsilcileri 6. filoyu kıble alıp namaz kılarken (mecazen değil gerçekten söylüyorum, fotorafları bile var) o düzeni yıkmaya çalışmakla pkk'nın kökü olmakla suçladığınız devrimciler kahrolsun abd emperyalizmi diye bağırıyorardı... ve bazılarıda onlara saldırıyordu allahsız komüistler diye... deniz'ler yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği dediği için mi bugünkü pkk thkp-c'nin bir uzantısı? helal sana... sağcılar da kendini savunuyordu öyle mi? bravo sana... bunları anlamaya çalışmam gerekiyorsa ölürüm de anlamam daha iyi... sen bir şeyi anla dostum... faşistlerin gladio (türkiyedeki adıyla kontrgerilla) gölgesindeki canice saldırıları olmasaydı solcular asla silahlanmazdı... herşeyden önce hümanizme inanır çünkü solcular... insanı ön plana alır... amaç insandır... elbette aralarında yanlış kişiler vardır.. elbette cinayet işleyenler vardır ancak genelden konuşmak gerekirse bu suçlamaların mesnetsiz...
  13. Siyasi veya değil... Bu vahşeti kınıyorum... Dtp'li kardeşlerimin başı sağolsun... Saygılar...
  14. ya inanamıyorum ya böyle bir şey olamaz... bu nasıl güdümlü bir bakış açısıdır anlayamıyorum... vedat özdemiroğlu'nun taylan özgür'ün nasıl öldürüldüğünden bahsediyorum sol görüşlü gençlerin buna karşılık olarak önceleri tamamen kendilerini korumak için silahlanmaya başladığından bahsediyorum bana beynin yıkanmış diyorsun üstelik ceza hukukundan örnek veriyorum tamamen bilimsel bir örnek veriyorum.. meşru müdafaa diyorum.. çünkü ben bir hukukçuyum ve olayı bir hukukçu gözüyle değerlendiririm solcuların silahlanmaya başlamasının gerekçesini meşru müdafaa olarak göstermenin neresi beyin yıkanmışlığı söyler misin bana? hayret bir oly arkadaş bu kadarına da pes doğrusu bu ülkede kullanılan bir grup varsa o da sağcı gençlik olmuştur... sol görüşlü gençler üzerlerine taş sopa silahla gelinmeden önce üniversitelerde reform için sadece işgaller düzenlemiş türkiye büyük millet meclisine önergeler sunmuştur... ama süleyman demirel gibilerine 1961 anayasası bol gelmiş olacak ki bu haklar ellerinden alındı... zaten üstlerine saldırılan solcular daha ne yapabilirdi ki? 6. filo'yu kıble alıp namaz kıldıktan sonra taksim meydanında solcuların üstüne saldırıp taş sopa ve bıçak kullandığınız da mı yalan? burada da mı kullanılan solcu gençlik oldu? bırak bu işler artık gözlerini aç ve gerçekleri gör... evet ciğerlerine pompayla hava basıp bir insanı öldürmek en hafif ifadesiyle zalimliktir bu doğru... ancak ziverbey köşkünde yapılanlar çok mu iyiydi bunu soruyorum... üstelik devlet eliyle yapıldı bütün bunlar... solcuların arkasında ne güç verdı ki kullanılmış olsunlar?
  15. Cok dogru hakanaytac, sana katiliyorum! Kaldi ki solcularin o tarihlerde silahlanmaya baslamasinin sebebi bizahiti kontrgerillanin kendisidir. Demokratik haklari icin direnen sol görüslü ögrencilerin üstüne önce tas sopayla ardindan polis copuyla en sonunda da silahla gidilmistir... 17 Temmuz 1968'de 6. Filo'yu protesto ettikleri gerekcesiyle kaldiklari yurtlari basilan ITÜ ögrencilerinden Vedat Demircioglu "polis" tarafindan PENCEREDEN ATILMIS ve 24 Temmuzda tedavi gördügü hastanede yasamini yitirmistir... Ve Taylan Özgür... O da 1969'da sirtindan vurularak öldürûldü... Öldürülen ilk devrimciler olduklari icin bu ikisinin adini vermeyi yeterli gördüm Bundan sonra devrimci ögrenciler kendilerini savunmak, Ceza Kanunumuzdaki adiyla mesru müdafaa yapmak icin silahlanmaya basladilar. Kaldi ki mesru müdafaa Ceza Hukuku sistemimizce taninan ve korunan bir haktir! Bu elbette bir karsit görüslü ögrencinin cigerlerine hava basarak öldürülmesinin hakli oldugu anlamina gelmez. Ancak Corum ve K.maras katliamlarinda ve Ziverbey Köskü gibi kontrgerilla iskencehanelerinde kullanilan yöntemler akla geldiginde devede kulak kaliyor
  16. .görüslerine katiliyorum. Ama Sarigül... Iste o olmadi... Burada amaç liderler oligarsisine son verip gerçekten parti içi demokrasiyi isletmek... Hal böyleyken liderler oligarsisinin sadik neferlerinden biri olan Sarigül'ün önerdigin bu olusumda bir yeri olamaz
  17. solcular, sosyalistler, anarşistler, devrimciler, savaş karşıtları, çevreciler, eşcinseller, vs. vs. herkes yine sokakta ve sisteme olan isyanlarını gösteriyorlar..kapitalizmin sömürücülüğüne, emperyalizmin nükleer silahlarına ve yok etme düzeninin korku imparatorluğunu yok etmeye kararlılar ve ingiltere'deki olaylar bunun fitilini ateşleyecek nitelikte diye umuyoruz.. Yunanistan'da günlerce süren olaylardan sonra 68 ruhunun yeniden canlandığı konuşuluyordu..aradan uzun süre geçmesine rağmen demek ki dünya hala daha bu konuya duyarlı..yeni sistemi getirecekler içlerindeki büyük devrimci ateşin etkisiyle.. ve dünyayı yok eden, insanı sömüren barbarları alaşağı edecekler...
  18. ya madem ihracat bu kadar arttı sanayimiz şöyle iyi böyle iyi bu insanlar dengesiz mi de kepenk kapatıp duruyorlar? mahalle bakkalından bahsetmiyorum küçük esnafı da demiyorum sanayicilerden konuşuyorum... ötv boşuna mı düşürüldü? babasının hayrına mı yaptılar bu kıyağı? yoksa fabrikaların elindeki stoğu eritebilmek için mi... üstelik o fabrikalar da montaj fabrikası... kazanılanın büyük bölümü yurtdışına akıyor... yani eğer yurtdışına otomobil pazarlıyosak ihracat yapıyosak adamlar bir cebinden alıp öbür ceplerine atıyolar... ve zarara uğrayınca hükümete de baskı geldi ötv'yi düşür diye... yoksa millet araba alsın diye yapmadılar bunu... beyler gerçekleri görelim artık... biz cari açığı milyarlarca dolar olan dışa bağımlı ve sadece montaj sanayii ve azıcık tarımı olan bir ülkeyiz... kapitalizmin ve emperyalizmin dişleri arasına kıstırılmışız...
  19. 37 yıl oldu ama onlar hala daha dirençleri ve kararlılıklarıyla belleklerimizdeler... saygıyla anıyoruz
  20. Benim anladığım kadarıyla bu arkada Ergenekon iddiası nedeniyle pek çok değerli insanın faşizan bir biçimde gözaltına alınıp yargılanmasından rahatsız... Ama onu asıl rahatsız eden bu örgüt ile Hizb-ut Tahrir'in adının yan yana anılması Bir de bu arkadaşımızın Hizb-ut Tahrir sempatizanı olduğuna kanaat getirdim o da şu sebeple : Fakat Hizb-ut Tahrir’in geçmişini incelediğimizde bunun gibi nice haberler yapıldığını ve hepsinin ters teptiğini ve Hizb-ut Tahrir’in metodundan ve yolundan sapmadan hedefine sabit ve emin adımlarla yürüdüğünü görüyoruz Bunlar kendi ifadeleri valla yazıdan çıktı
  21. CYRANO benim yerime kaplan-200 arkadaşa cevabı vermiş öncelikle bunun için teşekkür ederim... Şimdi dikkatinizi bir başka yöne çekmek istiyorum sevgili dostlar... Evet belki Apo idam edilmeliydi Belki yanlış yapıldı o dönemde... Ama bir düşünün idam etseydik ne geçecekti elimize? İsterseniz birkaç örnekle somutlaştırayım: 27 Mayıs 1960 ihtilali (aslında devrimi) yapıldıktan sonra Adnan Menderes Hasan Polatkan ve Fatih Rüştü Zorlu idam edildiler... O dönem için "belki" haklı olarak nitelendirilebilecek bu idamlar ülkedeki siyasi yaşamın normale dönmesiyle uzun süre eleştirildi... Hala daha da eleştiriliyor Şimdi ne alakası var Adnan Menderes ile Apo'nun demeyin çünkü Adnan Menderes anayasayı ihlalden yargılandı ve idam edildi... Kendisine yöneltilen başka birçok suçlama daha var... Mesela 6-7 Eylül'de çıkan olayların da Adnan Menderes ve Dp iktidarının suçu olduğu söylendi... Apo ise Türkiye'yi bölme teşebbüsü ve bunun için silahlı örgüt kurma ve yönetmeden yargılandı... Ve idam cezsı kaldırıldıktan sonra kendisine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi... Bu cezayı yabana atmayın çekilmesi çok kolay bir ceza değildir çünkü Şimdi gelelim sadede... Adnan Menderes idam edildi ve Demokrat Parti kapatıldı... Ancak onun ölümünün üstünden henüz 3 yıl sonra parlamenter rejime dönülüp meclis tekrar açıldıktan sonra Süleyman Demirel diye biri çıktı Adalet Partisi'ni kurdu ve "Biz Demokrat Parti'nin ve Adnan Menderes'in mirasçılarıyız" dedi... Ve bir süre sonra gerçekten de onun mirasçısı olduğu icraatllarından anlaşıldı Kaldı ki anayasayı ihlal suçunu işlediği için idam edilen Adnan Menderes'in şuan İstanbul Topkapı'da bir anıtmezarı bulunmakta... Üstelik birçok cadde sokak vapur arabalı vapur feribot uçak gibi şeylere Adnan Menderes ismi konulmuş durumda... Eee? Ne anladım ben bundan? Anayasayı ihlalden ve devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünü bozmaya çalışmaktan yargıladığın ve idama mahkum ettiğin birinin adını her yere kazıdın? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi? Derler elbet ve açıklamasını da şöyle yaparlar... Her ner suretle olursa olsun her ne sebeple verilirse verilsin idam cezası insan haklarına aykırı bir suçtur... Bu devletin en önemli düşmanı olsa da böyledir ihanetle suçlanan bir başbakan da olsa böyledir... Öte yandan Adnan Menderes'e anıtmezar yapmak ve adını her yere vermek onun şuan bazı çevrelerce bir "kahramanlaştırıldığını" gösterir... En ağır suçlardan birini işleyip en ağır cezaya mahkum olduğu halde... Öyleyse bir düşünün Apo'yu idam ettiğimizi... Bir dakika için kapatın gözlerinizi ve manzarayı izleyin... Eğer Apo idam edilirse bırakın ülkede çıkacak karışıklığı, daha ölmemişken her fırsatta onun posterleriyle yürüyüşe geçen bölücü örgüt sempatizanları idam edildiğinde neler yapar varın siz düşünün... Üstelik birkaç ülke hariç olmak üzere hemen hemen bütün dünyada idam cezası kaldırılmış durumda... Bana sakın ABD'de var bizde niye olmasın demeyin... Onlar Guetamala'da Abu Garip'lerde idamdan daha beterlerini yapıyor daha büyük insanlık suçlarını işliyor Eğer biz onlarda idam cezası var diye hareket edeceksek her hareketlerini örnek alacaksak yandık... Bir insanın yaşamını sona erdirmek onu fiziksel anlamda dünya üzerinden yok edebilir ancak insan belleğinden çıkarmaz... Hele de bu insan bir liderse... Hele hele silahlı bir örgütün lideriyse... Hele bir de bir terör örgütünün lideriyse... Bakın Irak'ta halen daha Saddan lehine slogan atılıyor... Teşekkürler
  22. Sadece ırkçı faşist yönetimler din ve dil birlikteliğini ön plana koyar ve toplumu bununla açıklarlar Buradan size faşist dediğimi çıkarmayın amacım bu değil... Zaten yazınızdan alıntıladığım ve altını çizdiğim bölümde sizin de benimle aynı fikirde olduğunuz net bir biçimde ortaya çıkıyor... Söylemeye çalıştığım şey şu: Bu dünyaya gelmiş bütün faşist yönetimler toplumu belli kalıplara oturtmaya çalışmıştır. Örneğin 1933-1945 Nazi Almanyası'nda Adolph Hitler "din birliği dil birliği ve kan birliği" derken tam olarak bundan bahsediyordu Ve günümüzde Nazi Almanyası'nı faşist olarak nitelendirmemizin sebebi olan soykırım olayları da tam olarak yukarıda saydığım şeyler nedeniyle olmuştur... Günümüz dünyası biz sevsek de sevmesek de globalleşmiştir. Siyasi haritalarda sınırlar halen daha varlığını korusa da kültürel anlamda artık sınır kalmamıştır... Bu kötüdür veya iyidir diye bir tanımlama yapmak başka bir tartışma konusudur ve başka bir başlık altında tartışılır o nedenle buna değinmeyeceğim... İşte tam olarak bu globalleşme nedeniyle artık kültürler birbirleriyle kucaklaşmış ve "dil ve din" gibi göreceli kavramlar bir topluluğu toplum yapma işlevini çoktan kaybetmiştir... Ve yine bu nedenle artık teker teker ülke uluslarından değil dünya ulusluğundan sözedilmektedir... Hümanist hareketler bu yönde doktrinler oluşturmaya başladı... En önemli temsilcileri de zaten bizim uzun süre "hippi" diye dalga geçtiğimiz "Çiçek Çocuklarıdır" Savaş karşıtlığı ve dünyada yaşıyan bütün halkların kardeş olduğu ilk onlar tarafından ortaya kondu ama bazıları giyim kuşamları saç sakal traşı olmamaları ve banyo yapmamaları nedeniyle birçok kötü sıfatla andı onları ve halen daha da öyle anıyorlar... Aşık Veysel'i bugüne taşıyan dili değil bilakis düşünceleridir... Eğer öyle olmasaydı başka milletlerden sanatçılar Aşık Veysel'in bestelerini yeniden düzenleme yoluna gitmezlerdi... Örnek mi istersiniz? Hemen vereyim Joe Satriani adlı gitar virtiözü... Aşık Veysel'de önemli olan dil değildir fikirdir... Bugün bütün dünya tarafından kabul gören fikirleri vardır Aşık Veysel'in... Görüyorsunuz dil ve din artık belirleyici olmaktan çıkmıştır... Artık ortak söylem barış ve kardeşliktir... Emperyalistlerin güç savaşlarına karşın gün geçtikçe bu sloganlar atılıyor sokaklarda... Toplumları birarada tutmak için...
  23. Bir düzeltme yapmak istiyorum öncelikle... Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombaları 1945'te 3 gün arayla atılmıştır... 6 Ağustos 1945'te önce Hiroşima'ya 9 Ağustos 1945'de de Nagazaki'ye... Ayrıca toplam ölü sayısı da sadece bombaların atıldığı anda 250.000'den fazla olarak nitelendirilmektedir... Ama resmi kayıtlar elbette ki daha azını söyler... Yine de bu sayıya atom bombasının neden olduğu nükleer kirlilik neticesinde ortaya çıkan birçok hastalık nedeniyle yaşanan ölümler de eklenince ortaya çıkan tablo daha korkunç olmaktadır... Genel olarak 20. yüzyılda yapılan soykırımları ve rakamları değerlendirecek olursak "insan en vahşi hayvandır" özdeyişi bir defa daha kanıtlanmış olmakta... Bu bir utanç tablosudur... "Ben insanım" diyen herkes tarih önünde bu tablodan dolayı utanmalıdır...
  24. inanamıyorum yaa... din bu mu? dini inanç bu mu hakikatten? bir peygambere köle mi olmaktır inanç sahibi olmak? bu kuran-ı kerim'deki tanımıyla Allah'a şirk koşmak değil mi? Köle ne demek yaa müthiş bir yazı teşekkürler ellerine sağlık...
  25. CHP'nin adının geçmemesinin sebebi o dönemlerde CHP'nin mecliste olmamasıdır... Söz sahibi değildi yani... Barajın altında ve meclis dışında kalmış bir partiydi

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.