Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

yam_yam

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

yam_yam tarafından postalanan herşey

  1. Şimdi ben bu yazıya ne diyeyim? Gericilik diye (hem de) maalesef uygulanmıyormuş. Arkadaş üzülüyor sokak ortasında değneklenenleri göremediği için. Yoksa en ön sırada yer alacak hazret... Medeni hukuk kurallarını tanrıya başkaldırı olarak görüp, helak edilmekten korkuyor.. Ne olur ha? Yıldırımlarla mı çarpar? Depremlerle mi yok eder? Tufan mı çıkarır? Ad ve Semûd kavmi gibi bizi de mi helak eder? Sonra bağnaz deyince de kızıyorlar... Bu ülkeden o yobazlıklar kaldırılalı çok oldu arkadaş...Helak edilmekten korkuyorsan İran orada, Suudi Arabistan orada... Kimi istiyorsan değnekle, kimi istiyorsan taşla..
  2. Yunus ve Temel yorda karşılaşmışlar. Yunus'un kolunun altında kalınca bir kitap varmış. Temel dayanamayarak sormuş ; "Yunus, o kolunun altındaki kitap da neyin nesi?" Bundan sonraki diyalog: Yunus : "Ha o mu, o Düz Mantık. Ben bu kitabı satıyorum." Temel : "Düz Mantıkta ne olaki?" Yunus : "Bak şimdi... senin akvaryumun var mı?" Temel : "He vaaar" Yunus : "O zaman sen balıkları seviyorsun. Balıkları sevdiğine göre hayvanları seviyorsun. Hayvanları sevdiğine göre insanları seviyorsun. İnsanları sevdiğine göre kadınları seviyorsun. Dolayısıyla sen tam bir erkeksin." Bu son cümle Temel'in hoşuna gitmiştir ve hemen kitabı alır. Kolunun altına sıkıştırır ve yoluna devam eder. Biraz ilerde İdris ile karşılaşır ve bu seferki diyalog: İdris : "Ula Temel.. O kolunun altındaki de ne ?" Temel : " Ha o mu, o düz mantık.." İdris : " Ula düz mantık da neyin nesi?" Temel : " Bak şimdi... Senin akvaryumun var mı?" İdris : "Hayır yoook" Temel : (Baş ve işaret parmaklarını birleştirip yuvarlak yaparak) "O zaman sen böylesin..."
  3. Prezervatif kullanmak mubah mıdır? Ne demiştisayın başbakan ; "Millete çoğalmayın tavsiyesi vatana ihanettir"
  4. Siz "Niye bu kadar tekrar var" diye düşünmeyin de, "Bu kadar tekrar var anlayamamışsınız" deyip durun... Zahmetim sizlere değildir... Zahmetim "Niye bu kadar tekrar var" diye düşünecekleredir...
  5. Bu olay Kur'an'da değil, hadislerde yer alır. Hadiste ayın yarıldığından, ve bir parçasının dağın (Hadislerde adı geçen dağ Hira dağıdır) bir yanında, bir parçasının da diğer yanında kaldığından bahsedilir. Siz ayı tabak kadar zannettiğinizden buna inanabilirsiniz.. "Hiç bir müşrik itiraz etmemiştir" gibi ifadeler safsatadan öte bir şey değildir. Neyse... Kur'an'da geçen ay yarılması olayı Kamer suresindedir ve şöyledir : "Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı." (1) "Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve “Süregelen bir sihirdir” derler." (2) Hepsi bu kadardır... Bu ayette Muhammed'in "ay"ı ikiye yardığından bahsedilmez. Bazıları bu ayeti yukarıdaki hadiste anlatılan olaya atfederler ama, ayetin başındaki "Kıyamet yaklaştı" ve ikinci ayetteki gelecek zaman ifadelerine açıklık getiremezler. Büyük ihtimalle bahsi geçen hadis, ilgili ayetten sonra ve ona atfen uydurulmuştur.. Ama siz ayın iğne deliğinden bile geçeceğine inanmaya hazırsınız.. Ay yarılmış da, birer parçası dağın birer yanında kalmış... Peah.. Seni de leylekler getirdi zaten... (Bu arada iyiki Muhammed Kur'an'a böyle bir ayet koymamış. Sonra biz sizi öyle olmadığına nasıl inandıracaktık bilemiyorum...)
  6. Armun bilmem farkında mısın ama karşımda ezildikçe eziliyorsun... Sen yazdıkça ben seni ezmeye devam edeceğim...
  7. Orada anlatılanın atmosfer olduğunu mu zannediyorsunuz? Ama evet evet hatırladım. Siz 7 kat gök için de "atmosfer tabakaları" demiştiniz. Ben de "yıldızlar atmosfer tabakalarının arasında mıdır?" diye sorup ayet gösterince bu iddiadan vazgeçmiştiniz... 52/1,2,3,4,5,6,7- Tûr'a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, "Beyt-i Ma'mur"a1, yükseltilmiş tavana (göge), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabi mutlaka gerçekleşecektir. 55/7- Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. 67/3- O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak görüyor musun? 78/12- Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik. 79/28- Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir. 82/1- Gök yarıldığı zaman, 88/18- Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir! Kur'an'daki bu kadar ayetten sonra sen kalk, tavan için "atmosfer" de... Hem de "korunmuş tavan" ifadesini al, evir çevir "koruyan tavan" şekline sok... Türkçe de mi bilmiyorsunuz? "Korunmuş tavan" ile "koruyan tavan" aynı anlama mı geliyor? Ben doğrusunu söyliyeyim de "hedef kitle" bu yalanlara aldanmasın... Kur'an'da ne diyor; "Onda hiç bir çatlak da göremezsiniz." Yani biz onu koruyoruz anlamında "korunmuş tavan kıldık" demiş. Mucizeciler de almışlar bu ayeti "yok efendim atmofer, matfosfer hınk,mınk" demişler, siz de hemen inanmışsınız. Yahu kusura bakmayın ama çok safsınız... "Korunmuş tavan" demek, tavanın koruduğunu mu, korunduğunu mu anlatır? Merak etmeyin... Tek tek öğreneceksiniz...
  8. Evet arman dinini bir ateistten öğreneceksin. Dur bak ben sana daha neler öğreteceğim. Mesela, duyduğu her H.Y saçmalığına balıklama dalan, hedef kitlenin en önündeki sana, "Mucize" diye gösterdiğin göklerle yerin ayrılması olayını Kur'an'ın Tevrat'tan aldığını göstereceğim. Ben sana gösterdikçe sen daha da bir hırslanacak, nerede ne kadar saçmalık varsa buraya taşıyacaksın. Ben de o saçmalıklarını sana teker teker yutturacağım.. Ama bu arada sana dinini de öğretmiş olacağım... Tevrat'a bir göz atalım.. "Suların yüzü üzerinde Allahın ruhu hareket ediyordu: Allah 'suların ortasında kubbe olsun, suları ayırsın' dedi ve Allah kubbeyi yaptı. Altta olan suyu üstte olan sudan ayırdı ve Allah kubbeye 'gök' ve alttaki kuru toprağa 'yer' dedi." (Tekvin Bap 1/ 2-9) Sonra da Kur'an'a... O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı? (Enbiya Suresi, 30) Gördünüz mü beyefendi? "Mucize" dediğiniz şeyin aslında ne olduğunu anlayabildiniz mi? Hala utanmadan bu yalanlara devam edecek misin? Hala utanmadan bir taraftan "Gökler (!) dünyadan sonra (hem de 4 gün)yaratılmıştır" deyip diğer taraftan "Bir patlamayla yaratılmıştır" diyebilecek misin? Öyleyse unutma... Karşında sadece her duyduğuna inanacak saf müslümanlar yok...
  9. Arman, bu kadar saçmaladığın yeter... Sana iki ayet yazacağım ve bu saçmalıklara bir son vereceğim. Oku da, dinini öğren biraz... Onun bunun saçmalıklarıyla ortalarda dolaşma.. 41/10- O, dört gün içinde, yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti. 41/11- Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, "İsteyerek veya istemeyerek gelin" dedi. İkisi de, "İsteyerek geldik" dediler. Demek Big Bang teorisi sizi destekliyor ha.. İnsanda biraz utanma, arlanma olur yahu... "Yalan söylemek günah" deyip, inancını sözde haklı çıkarmak uğruna hiç sıkılmadan yalanları sıralamaktan geri kalmıyorsun. Hadi şimdi bunlara bir cevap ver de, görelim Kur'an'daki mucizeyi...
  10. Arman efendi; bu söylediklerimi daha ne kadar görmezden geleceksin?
  11. Sanırım siz beni gerçekten anlamıyorsunuz... Zihinsel esaretin bu noktaya kadar gelmiş olması beni dehşete düşürdü. Son mesajınızı okurken, delinin attığı taşı çıkarmaya çalışan kırk akıllının yerinde hissettim kendimi.. Ama ben, o taşı çıkarmak için uğraşmaya devam edeceğim...
  12. Sayın DAVET; cevabımı yeteri kadar açık yazdım. Anlamamış olmanıza ihtimal vermiyorum. Bu ayette açık ve net olarak, Tanrının insanı tepeden tırnağa yeniden yaratabileceğini anlatıyor. Başka izahı yoktur...
  13. Siz önce dünyanın 6 günde, ve göklerin (!) de dünyadan sonra yaratılmasını Big Bang teorisi ile destekleyin, ondan sonra Big Bang'i ağzınıza alın...
  14. Kaçak güreşmek... Yazdıklarının hepsine karşılık, ciddi cevaplar verdim (Her ne kadar saçma olsalar da) Ama maalesef senden aynı ciddiyette karşılık alamadım (ouvv.. Dejavu). Sonra da kalmış beni kaçak güreşmekle itham etmişsin... Beceremiyorsun be arkadaşım... Uzun zamandır bu forumdasın, tartışma usulünü öğrenemedin gitti.. Dediğim gibi sana cevap yazmamın sebebi bunlara mucize diye inanacak potansiyel kitle içindi. Ben gerekli cevapları verdim. Artık senin saçmalıklarınla uğraşamayacağım..
  15. Yani herhangi bir yerde tek başına bir ceset bulursanız, bu ceset mutlaka bir firavuna aittir öyle mi? Bu cesedin bir firavuna ait olmadığını kanıtlamak için, o cesedin bir köylüye ait olduğunun kanıtlanması gerekiyor öyle mi? Bir de bana "komik" yakıştırması yapıyorsun... Pes doğrusu... "İndirdik" ifadesi ile ilgili alenen saçmalamışsın. Orada anlatılanın, İsa'ya gökten inen sofra olduğunu anlayamayacak kadar din bilgisinden yoksunsun... Bir de beni ciddiye almamaktan falan bahsetmişsin... Sevsinler.... Dengim değilsin arman...
  16. Verilebilecek cevabı olmayanların klasik yorumlarından örnekler vermişsin arman... 1 - Hangi doğruyu nasıl çarpıtmışım ? 2 - Neyi inkar etmişim? 3- Hangi bilim adamı bu cesedin firavun mumyası olduğunu kabul etmiş? 4- Daha önce "mumyalanmamış" diyen sen, şimdi ne için "firavun mumyası" ifadesini kullanıyorsun? Önce bu sorulara bir cevap ver ki (tabi verilebilecek bir cevabın varsa) , sonrasında benim için söylediklerini bir gerekçeye dayandırabilesin. Ayetlerin anlamını çarpıtıyormuşum da arman bey düzeltecekmiş... Düzelt bakalım nasıl düzeltebiliyorsun.. Yukarıda bir farklı tefsirlerden örnekler verdim. Sen de kendi tefsirini yap da, biz de doğrusunu görüp öğrenelim...
  17. Ayetin tamamını yazalım önce ; "And olsun ki peygamberlerimizi belgelerle gönderdik; insanların doğru (adaletli) hareket etmeleri için peygamberlere kitap ve ölçü indirdik; pek sert olan ve insanlara birçok faydası bulunan demiri de indirdik. Bu, Allah'ın dinine ve peygamberlerine görmeksizin yardım edenleri meydana çıkarması içindir. Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür." Kur'an'ın pek çok yerinde Tanrının göklerde (!) olduğunu ima eden, dahası açıkça söyleyen ayetler vardır. "İndirdik" ifadesi de bu imalardan biridir. Bakın ayette; " "And olsun ki peygamberlerimizi belgelerle gönderdik; insanların doğru (adaletli) hareket etmeleri için peygamberlere kitap ve ölçü indirdik; pek sert olan ve insanlara birçok faydası bulunan demiri de indirdik. " ifadesi var. Yani Tanrı, kendi katından peygamberlere kitap ve ölçü indirdiğini, demiri de indirdiğini söylüyor. Mucizeciler grubu bu ayeti de almışlar, "bakın demir yıldızlardan inmiştir. Kur'an'da da yazıyıyor" martavalları uydurmuşlardır. Halbuki "indirdik" ifadesi yıldızları ifade etmez. Bu ifade, Tanrı katını anlatır. Aksi halde Kur'an ve ölçü de mi yıldızlardan indirildi? Zira demir ile birlikte Kur'an ve ölçü de sayılmıştır. Size bir örnek ; "Biz İsrailoğullarını oymaklar halinde oniki kabileye ayırdık. Kavmi kendisinden su isteyince, Musa'ya, "Asanı taşa vur!" diye vahyettik. Derhal ondan oniki pınar fışkırdı. Her kabile içeceği yeri belledi. Sonra üzerlerine bulutla gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik. (Onlara dedik ki) "Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yeyin. "Ama onlar (emirlerimizi dinlememekle) bize değil kendilerine zulmediyorlardı. " (Araf Suresi 160) Buradaki kudret helvası ve bıldırcın eti nereden indirildi sizce? Yıldızlardan mı? Yemezler....
  18. Arman çok basit birisin... Yukarıda iletimde bahsettiğim "inanmaya hazır hedef kitle"nin en önde gidenlerinden birisin. Seninle muhatap olmayacağımı defalarca yazdım. Hala bana söz hakkı doğuran iletiler yazıyorsun. Hadi ciddi konulardan bahsetsen "tamam" diyeceğim de, senin abukluklarınla uğraşıyoruz. Neyse hem bana cevap hakkı doğduğundan, hem de bilmeyen arkadaşlar için cevap vereceğiz artık. O cesedin bir firavuna ait olduğuna dair en ufak bir işaret yoktur. Firavunlar şaşalı mezarlara, hazineleri ile birlikte gömülürlerdi. (Bunu biliyorsundur herhalde) Tanrı tarafından "kurtarıldığı" da gerçek değildir. O ceset basit bir mezarda, basit çanak çömlekler ile birlikte bulunmuştur. Bu çanak çömlekler onun insanlar tarafından gömüldüğünün ve sıradan insan cesedi olduğunun kanıtıdır. Kızgın kumların içinde çürümeden kalmasının hikmeti ise zaten sıcak çöl kumundadır. Bu sıcak çöl kumu cesedin hemen kurumasını sağlamış, ve ceset kısmen bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak "mucizeciler" bu duruma da hemen atlamışlar ve "işte Kur'an'da geçen firavunun cesedi" gibi martavallar okumuşlardır. Senin gibiler de buna hemen inanmışlardır. Durum bundan ibaret... "Ayrıca senin çarpıtmak istediğin gibi eğer kastedilen parmaklar olsaydı sadece ''parmaklarına kadar düzeltiriz'' denilirdi.. Parmak uçları denildiği vakit burda bir ayrıntı var demektir . " demişsin... Bu da, çok basit olmuş... "Saçından tırnağına kadar" ifadesi senin için ne anlama geliyor? DİYANET İŞLERİ Evet, Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz. Buradan bile anlayamıyorsun değil mi? Çünkü kafanı mucizeye takmışsın bir kere. Burada anlatılanın "saçından tırnağına kadar" ifadesine benzer bir anlatım olduğunu kavrayamayacak kadar yozlaşmışsın... Bunları senin alamanı beklemiyorum. Sen mucizelere inanmaya devam et. Bana cevap hakkı doğduğu, ve diğer okuyanlar, "mucize olabilir mi" diye düşünecekler için yazdım bu yazıyı..
  19. Mucize mi ? Siz bunlara gereçekten inanıyor musunuz? Yani Kur'an'da mucize olduğuna... Bakalım "mucize" dediğiniz şey neymiş... Önce vermiş olduğunuz ayetin bir önceki ayetine bakalım... Kıyamet Suresi 3 : "İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır?" Sonrasında da karşılaştırmalı olarak 4. ayete bakalım... DİYANET VAKFI Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. DİYANET İŞLERİ Evet, Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz. SUAT YILDIRIM 4 – Evet, toplarız, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar eski halinde düzenleriz! ALİ BULAÇ Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz. Y. NURİ 4 Hayır, sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz. ELMALILI Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. E.YÜKSEL Evet; parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter. * MUHAMMED ESED Hayır, kesinlikle! Onu parmak uçlarına kadar yeniden var etmeye kâdiriz! ÖMER NASUHİ Evet... Parmaklarının uçlarını da düzeltmeye kâdirleriz. S.ATEŞ Evet, toplarız, onun parmak uçlarnı düzenlemeğe gücümüz yeter. GÖLPINARLI Evet, değil kemiklerini, parmak uçlarını bile düzüp koşmaya gücümüz yeter. ŞABAN PİRİŞ Evet, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter. G. ONAN Evet onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetırenleriz. Evet değişik tefsirleri yukarıda gördük. Bu ayette anlatılan durum Tanrı tarafından insan bedeninin parmak uçlarına kadar yeniden düzenlenebileceğidir. Ancak Kur'an'ı bilimsel gösterme çabasında olan bazı kendini bilmezler, çoğu Kur'an'ı bir kez bile okumamış inançlı insanları kandırmak için bu yola başvuruyorlar. Zaten hedef kitle de bu duruma inanmaya hazır.. Ne dersen inanırlar çünkü... Biz doğruyu göstermeye gayret edelim de, yine de inanmak istiyorsanız inanın. Kur'an'da mucize diye bir şey yoktur. Bilimsel gelişmelerin bir tanesi (yazı ile "bir") bile referansını Kur'an'dan almamıştır. Aksini iddia eden buyursun...
  20. Canlılığın başlangıcı ile ilgili bilimsel makaleler okumanızı öneririm... En azından bir süre risalelere ara verin ve tavsiyeme uymaya çalışın...
  21. Hıncal Uluç'un 25.02.2006 tarihli Sabah Gazetesindeki yazısı Gelme Rania!.. HAŞİMİ Ürdün Kraliçesi Rania gene geldi Türkiye'ye.. Ben olsam vize vermem, sokmam.. Hamas'ın beyni Meşal'ın ziyaretinden daha fazla zarar verebilir ülkeye.. Ve de AKP'ye.. Kraliçe'nin kıyafetlerine bakıyor musunuz?.. Baş hep açık.. Laf ola bir tül bile uzatmıyor, Benazir Butto gibi.. Kostümleri en son moda.. Bir Paris burjuvası nasıl giyiniyorsa bugün, o da öyle.. Kalçaya tam oturan pantolonlar.. Göğüsleri fırlatan kazaklar!.. İslam kraliçesi değil, Hollywood film yıldızı, ekselansları.. Peki bunun tehlikesi ne?.. "Ne" olur mu?.. Adı üstünde bu Haşimiler, Peygamber'in sülalesi değil mi?.. Ürdün anayasası ile Şeriatla yönetilen bir İslam Krallığı değil mi?. Şimdi benim türbanlı genç kızlarım, bu Rania'ya bakarak "Tövbe tövbe.. Bir İslam şeriat devletinin hem de Peygamber sülalesinden kraliçesi baş açık ve modern kılıklarla gezerse, bizim bu türban, bu üniforma gibi çağ dışı pardesü kılıklarımız ne oluyor" diye düşünmeye başlamazlar mı?.. Dünyada, düşünmeye başlamak kadar tehlikeli bir şey var mı?.
  22. Değişen kitaplardan mı bahsediyor? Bunu hiç bir din bilgininden duyamazsınız.. Bu ayet nesh edilen ayetler içindir. Öyle "bana kalırsa" ile olacak bir şey değildir. Siz benim söylediklerime gözlerinizi kapamaya devam ediyorsunuz... Hala "bana toplumun zararına bir helal dermisiniz" diyorsunuz... Bununla ilgili mevcut cevabıma bakın lütfen. Bir de, siz benim hangi tezimi çürüttüğünüzden bahsediyorsunuz anlayamadım doğrusu? İfadelerim ve sorularıma karşılık, tali yollara saparak tezimi çürüttüğünüzü mü sanıyorsunuz? Tutturmuşsunuz "Aspirin" de "Aspirin"... Aspirin'i Muhammed bulmuş da bizim mi haberimiz yok? Ya da Aspirin Kur'an'da yazıyordu da müslümanlar mı anlayamadılar? Nedir yani?
  23. Arkadaşlar yeteri kadar açık ve net ifadelerle fikirlerimi anlattım. Siz fikirlerime ve ortaya koyduğuklarıma yanıt vermiyor (muhtemelen veremiyor) , bir anlamda kaçak dövüşüyorsunuz.. Bu konuya dikkat ederseniz daha sağlıklı bir tartışma yapılacağını, dikkat etmezseniz bundan sonra tartışmanın yersiz olacağını düşünüyorum. Siz karar verin...
  24. Kusura bakmayın ama sizinle bu tatışmayı daha fazla sürdürmeyeceğim. Zira "Kan davası engellenemez. Bu yüzden kan davasının suyuna gitmek gerekir" gibi fikirlere verecek cevabım yoktur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.