suheda_ tarafından postalanan herşey
-
Sen kimsin ya?
Çanakkale ne demek? ************* -Emperyalist Haçlı Batı?nın HİLAL?e saldırdığı yer demek. -Buna karşı ?DUR? demek.?GEÇEMEZSİN? demek.?TÜRK?Ü YENEMEZSİN? demek. -Son Osmanlı?nın şahlandığı,bayraklaştığı yer demek. -Aynalı Çarşı demek,Tabyalar demek,Boğaz demek. Diyarbakırlısı,Vanlısı,Erzurumlusu,Trabzonlusu,İst anbullusu,Amasyalısı,Trakyalısı,Makedonyalısının HEP BİR MİLLETİN EVLATLARI,HEP AYNI CEVHERİN DAMARLARI olduğu yer demek. -Gencecik liselilerin,öğretmenlerin,harbiyelilerin,tıbbiyeli lerin ölüme koşarak gittikleri yer demek. -Üç nesil üniversitelilerin,bir nesil liselilerin vatana kurban edilidiği yer demek. -Asil Türk milletinin kadın,erkeği,kızı,kızanı ile varını,yoğunu ortaya koyduğu yer demek. -Döktüğü mayınlarla düşman zırhlılarının saf dışı kalmasını sağlayan Nusrat Mayın Gemisi demek!Mayın kumandanı Kasımpaşalı Binbaşı Nizami Bey,gemi kaptanı Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey demek... -Seddülbahir,Arıburnu,Conkbayırı,Anafartalar,Kocaçi mentepe,Alçıtepe demek... -Ertuğrul Koyu,Mortu Koyu,Kerevizdere,Zığındere,Kanlıdere demek... -Yenilmez Armada?nın bozguna uğratıldığı yer demek... -Metrekareye 6000 merminin düştüğü yer demek... -Kafa,göz,gövde,bacak,kol,çene,parmak,el ve ayakların vadilere sağanak sağanak yağdığı yer demek. -Mehmetçiğin kurşun yağmuru altında arada kalmış yaralı düşman subayını sırtlayıp düşman mevzilerine ***ürerek insanlık dersi verdiği yer demek. -Sahilden açığa doğru 50 metrelik kısmın kıpkırmızı kesildiği yer demek. -Şanlı Peygamberimizin şehitleri beklediği yer demek. -Çanakkale;üç kıtaya hükmetmiş Osmanlı?nın son zaferi ve Kurtuluş Savaşı?nın müjdecisi demek. -Çarlık Rusya?sının çöküşüne sebep olmak demek. -Düvel-i Muazzama?nın HASTA ADAM olarak niteledikleri Osmanlı?ya son darbeyi vurmak isterken,kendi kazdıkları kuyuya düşmeleri demek.Meşhur Osmanlı tokadını yedikleri yer demek. -Birlik ve bütünlüğün,okumuş ile okumamışın kaynaştığı,kardeşleşmenin şahlandığı yer demek. -Askere gönderilirken anaları tarafından tetik prmakları kınalanarak vatan imdadına yetiştirilen,Anadolu,Kafkasya ve Rumeli koçyiğitlerinin,arslanlar gibi vuruşarak cenk ettiği Er Meydanı demek. -Komutanların erleriyle,omuz omuza,gönül gönüle ALLAH ALLAH nidalarıyla yeri göğü inleterek hücuma kalktığı yer demek. -Vatan uğruna 253 bin şehidin verildiği yer demek. -Bir devrin battığı,bir vatan kalbinin attığı yer demek... -Türk?ün bayrak,din,vatan için ölüme meydan okuduğu yer demek. Kan,can,iman,destan,vatan,mermi,süngü,top,tüfek,şehadet demek... alıntı birde bek ekleyeyim Çanakkale demek 250 bin gencini 94 yıl sonra aynı nesilden birinin espiri malzemesi yaparak kemiklerinin sızlatılması demek..
-
Mevlana 'dan Sözler
Söylediklerinizde haklısınız fakat Mevlana'nın Şems Divanında anlattığı ve yaşadığı aşk sizin anladığınızla aynı değildir. İlahi aşkın tutkusuyla yanıp tutuşan Mevlana'yı kendi nefsani aşklarımızla mukayese etmemiz ona yapılacak en ciddi haksızlıklardan biridir diye düşünüyorum. Yaşam felsefesini aşk üzerine kuran Mevlana her an aşkın farklı bir boyutunu keşfedip geliştirmektedir. Mevlana bütün şiirlerinde çılgınca bir tutkuyla aşktan söz etmektedir. Sanki gönlünde, canında ve dilinde aşk kelimesinden başka hiçbir şey bulunmamaktadır. Allah aşkı, varlığını öyle kuşatmıştır ki vücudunun her zerresi bu aşkı terennüm etmekte, gözleri baktığı her şeyde yaratıcıdan başka bir şey görmemektedir. Sizin bahsettiğiniz aşk evet dünyanın her yerinde her insanın gönlünde aynıdır.Suheda'da Radya'da Afrikadaki bir başka kadında aşık olduğu zaman aynı ruh hali içerisine girer.Önemli olan aşka Mevlana'nın baktığı gözle hissetiği yürekle bakabilmektir.Zaman yenik düşen aşklara karşılık Mevlana'nın kalbindeki aşk hergün biraz daha gelişerek beslenerek büyür. Mevlana’nın irfanî görüşü konusunda doğru ve sağlıklı bir bakış yakalamak için, her şeyden önce onun irfanının, ilahî aşka, muhabbete, coşkuya, hale, vecde ve cezbeye dayandığının, bir başka deyişle teorik olmaktan çok pratik bir irfan olduğunun bilincinde ve farkında olmamız gerekmektedir. Bu ilahî aşkın sesi her nefeste sağdan soldan insanın kulağına gelmekte olduğu halde, herkes onun sesini duymaya güç yetiremez. Sadece nefs-i emmârelerini maddî ve dünyevî kayıtlardan temizleyen ve kendilerine baş kulağından başka bir kulak satın alan kimseler onun ayak seslerini duyabilir ve ondan tam olarak lezzet alabilirler. İşte Mevlana bu aşkın sesinin her nefeste kulağında yankılandığı nadir kişilerden birisidir. “Her solukta aşkın sesi gelmede sağdan soldan; Göklere ağıyoruz biz, yok mu seyredecek olan?” Hayatta herşeyin akş ekseni etrafında döndüğü bilince varıp aşıka aşık maşuklardan olma ümidiyle..
-
Sen kimsin ya?
Önceki akşam telefonla konuşuyorum,bir anda tüm dikkatimi açık olan tvde geçen diyaloğa yönelttim. Malum şahsiyet hayat arkadaşı ile (artık gayri meşru tabirler tarih oldu biliyorsunuz modern bir ülke olacağız ya)bir gece kulubunden çıkıyor sarhoş,bu arada belirtmeden geçemiyeceğim sarhoş insanlar nedense bana son derece tiksindirici geliyor. Sunucu mikrofonu adama uzatıyor "sevgililer gününümü kutladınız"adam tüylerimi diken diken eden sözüm ona espirisini yapıyor"hayır Çanakkale şehitlerini kutladık"...hayat arkadaşı pek bir keyfleniyor bu espiriye tiz kahkahası ile cevap veriyor. Kutlama ile anmayı birbirinden ayırd edemeyecek kadar bilgisiz olabilirsin,ne söylediğini bilmeyecek kadar sarhoşta olabilirsin. Ama hiç bir şey o şehitleri espiri malzemesi yapmanı haklı göstermez,zira dervişin fikri neyse zikri de odur. Karikatür dergisinden fırlamış suratıyla topluma en ufak bir faydası dokunmayan malum karısı sayesinde ekranlarla tanışıp ünlü olan,evliliği boyunca yaptığı ihanetlerle haber bültenlerinin vaz geçilmez malzemesi haline gelen bu insanı yada insanları biz toplumun neresinde görüyoruz? Bunlar ve bağlı bulundukları camianın tüm mensupları bana göre toplumun ahlak ve kültürü için bir mayın görevi yapmaktadırlar. Türk aile yapısını tepe taklak edip bununla övünen,bir gecelik ilişkilerinin adını aşk koyup masum göstermeye çalışan bir guruh var bu ülkede... Ve bu guruh Çanakkale şehitlerini espiri malzemesi yapacak kadar pervasız,saygısız ama arkasında hayran kitleleri mevcut olanlar.. Kınamakla kalmayıp lanetliyorum...
-
SAMANYOLU TV'DE HAYAT DERSİ GERÇEKMİ?
Şimdi dizinin yayın adresi STV olunca dolayısıyla malum tepkilerde geliyor. eminim bu kanal 13 dalda oscar almış bir filmi yayınladığı zamanda aynı şeyler o film için söylenir..Sırlar dünyası adlı dizinin reytingi malum,sonrasında bir çok kanal ona benzer diziler çekti ama tutumadı.. Yukarıda bahsi geçen diziyi bilmiyorum ama ben ne zaman rast gelsem 5.boyut adlı diziyi büyük bir keyfle seyrediyorum.Özellikle oradaki o evliya yüzlü yaşlı adamla genç olanın diyalogları çok hoşuma gidiyor.. "Bir tren meçhulden gelip meçhule gitmez.Ezelden gelir ebede gider....." diye bir replik vardı aklıma kalan
-
Namaz Kılmayan Eşi Boşa
Yok yahu Yani tek kelimeyle karısını boşayabilir adam, bu kadar basit öylemi,sahi size kim öğretiyor bunları? Boşanma öyle kolay değildir ayrıca boşanma ile ilgili olan sure mucadele değil talak'tır.Adam karısını boşayacaksa 1 iddetini bekleme mecburiyeti vardır 2 hamileyse doğurmasını,doğurduktan sonra iki yıl emzirme suresini 3 mehrini ödemesi 4 geçerli bir nedeni olması.. Eğer islamın şartlarına göre bunu ele alıyorsak bu yukarıda saymış olduklarımı zaruridir. Öyle senin dediğin gibi"anam gibisin"demekle bitmiyor iş orada anlatılmak istenilen şey aile mefhumunun önemi caydırıcı özelliği hepsinden önemlisi saygı.. Ben farkındaysan uzun süredir dini konularda yazmıyorum nedeni senin şu son yazdığın kısım yani kuranın artık hiç bir hükmünün kalmamış olduğu o zaman bende sana şöyle bir soru yöneltebilirim madem öyle düşünüyorsun daha neyi tartışıyorsun? Şunu hiç bir zaman unutmayın toplumlarda oturmuş olan norm kanunlar o toplumun inanmış olduğu dinlerin koymuş olduğu kanunlardır..Bugünkü medeni kanunun bile kökenine indiğiniz zaman bunu görebilirsiniz.. Aldatma yani cinsellik olmadan öylemi? dine göre şayet cinsellik varsa zinadır dini nikahı varsa evliliktir. Peki madem medeni kanuna göre değerlendiriyoruz metres hangi konuma giriyor?yada hayat arkadaşı..
-
Yusuf'la tanışın
Hastanede hasta ziyaretindeyiz,odada manzara oldukça şenlik üç kişi koyu bir sohbetteyiz,hasta yatağında diğeri onun kaşlarını alıyor Güvenlikçi genç bayan kapıyı açıyor hastanın yattığı yatağa bakınca hayretle gülümsüyor "ilk kez hasta yatağında kaş aldıran birini gördüm"diyor.. Bizim hastamız biraz süslüdür diye cevap veriyoruz.Sonra bize dönüp ziyaret saatinin sona erdiğini söylüyor kibarca kovuluyoruz.. İtiraz etmeden toparlanıp"Ülker biz aşağıda,bahçede seni bekleriz işin bitince gelirsin"deyip hastane bahçesine iniyoruz. Boş olan banklara oturup sohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bahçe içerisinde 4-5 tane erkek çocuğu nasıl yaramazlar yarabbi,ambulansların tepesine tırmanıp bahçe etrafındaki duvarların üzerine oradan bizim oturduğumuz bakların arkalarına.... Gülümseyerek onları seyrediyorum,zaten hep hayret etmişimdir çocukların bitmeyen enerjilerine..Bende öylemiydim küçükken?Yok canım ben öyle yaramaz çocuk değildim,hem ben laf işitmektan çok korkardım kırılgandım yani,tıpkı bugün olduğum gibi.. Çocukları yanıma çağırıyorum biri koşarak geliyor diğerleri çekiniyor. Adın ne senin? Yusuf sümükleri akıyor Yusuf'un ama nasıl güzel kocaman gözleri ve iki muhteşem gamzesi ile onun delikanlı halini düşünemiyorum. Yusuf'un bütün dersleri beşmiş çok zekiymiş yani,siması farklı Trabzon insanına benzemiyor öğreniyoruz Gümüşhane'liymiş Yusuf.. resmini çekmek isteyince diğer çocuklarda koşuyor "abla bizede çek"olur diyorum.. Geçip karşıma poz veriyorlar üstleri başları pislik içinde ama nasıl mutlular.Her çektiğim resimden sonra üzerime sıçrayıp çektiğimi görmek istiyorlar her yan çamur ve sümük hiç umursamıyorum ama.. Bu resimdeki Yusuf'la aynı kazağı giyen onun kardeşi.. İlgim iyice bir şımartıyor onları yan taraftaki bankta oturmakta olan kokoş kadınlardan biri bana dönüp sitemle -hanfendi yüz verip durmayın şunlara siz yüz verdikçe iyice zıvanadan çıktılar"diyor Nasıl tepem atıyor "hep şımarsalar ne olur sanki çocuk onlar"diyorum,kaşlarımı çatarak yüzümün ifadesi ürkütmüş olacakki daha cevap vermiyor.. O arada Yusuf ortadan kayboluyor,biraz sonra yanına daha küçük bir erkek çocuğu alıp benimle tanıştırıyor Batuhan oda kardeşiymiş Yusuf'un kaç kardeşsiniz diyorum 6 diyor.. Batuhan en soldaki kırmızılı.. Bahçeye giren simitçiyi görünce "çocuklar size simit alayımmı "diye sesleniyorum hepsi koşarak etrafımı sarıyor biri iki tane istiyormuş biri kardeşine götürecekmiş tek tek hepsinin istediği gibi alıyorum simitlerini.. Teşekkür ediyorlar utanarak.. Ayrılma vakti gelince park yerine doğru arkamızda bir çocuk sürüsüyle ilerliyoruz,Yusuf'un kardeşi benim evime gelmek istiyormuş gelirsem ona pasta yaparmışım bunları sorup duruyor.Yusuf ısrarla beni evlerine davet ediyor öyle çok eğleniyorumki onların arasında.. Arabanın yanına gelince bütün eğlencem hayal kırıklığına dönüşüyor öküs kuzen iki kişilik spor arabayla gelmiş ee biz dört kişiyiz bu durumda iki kişi dolmuşa binecek yürümeyi sevdiğim için Ülkere dönüp biz yürüyelimmi diyorum nasılsa şehir merkezine ineceğiz fazla uzak bir mesafe değil,tamam diyor. Yanımızda Yusuf kardeşleri arkadaşları yürüyoruz kestirmeden caddeye çıkmadan ara bir sokaktan ineceğiz böylece yol dahada kısalıyor.girdiğimiz sokak Yusuf'ların evinin olduğu sokak "işte bizim ev hadi gelin"diye ısrara devam ediyor Yusuf.. İşimiz olduğunu söyleyip başımızdan savıyoruz çocuk ordusunu.. Her istediğine sahip şımarık çocukları düşünüyorum diğer yanda Yusuf'u yaşları birbirine yakın altı kardeşin içerisinde annesinin ona ne kadar ilgi gösterebileceğini.. Bu yüzdenmidir acaba Yusuf'un o kadar kısa sürede beni öyle çok sevmesi.. Yalnız bir şeyi iyi biliyorum ki ben kalabalık bir ailede büyüdüm ve kalabalık ailelerde büyüyen çocuklar diğerlerine göre çok daha şanslı,belki onlar kadar oyuncakları olmuyor yada onlara sunulan imkanlara sahip olamıyorlar.. ama biz çok mutluyduk.. Suheda
-
81. Oscar Ödülleri sahiplerini buldu
ben Brad Pitt'in The Curious Case Of Benjamin Button ile oscarı alır diye düşünüyordum.Yanılmışım ama Sean Penn filmi Milk'i görmediğim halde oyunculuğunu göz önüne alınca hak ettiğini düşünüyorum.yinede oscar alan filmleri görüp değerlendirmekte fayda var..
-
Kenar Mahallenin Milyoner İti - Slumdog Millionaire (2008)
oscar'ları toplamış bu film,artık izlemek şart oldu
-
ilgisiz kalan sinema!
bunu kendime yapılmış bir haksızlık olarak görüyorum çünkü forumun sinema sayfasına oldukça emek veren bir üyeyim
-
Bir fincan kahvenin hikayesi
özür dileyerek laf olsun diye söylediğim sözü derhal düzeltiyorum Türkiye'de kahve üretimi olmadığından kahve alım satımının milli sermaye ile bir ilgisi yoktur kafanıza göre takılın
-
Namaz Kılmayan Eşi Boşa
Muhattabının suheda olduğunu unutmuş olmalısınki bu kadar kati konuşabiliyorsun.. Öyle ayeti alıp altına iki satır çiziktirmeyle olmuyor kuranı yorumlamak,tefsir bileceksin fıkıh bileceksin meal yorumu yapma yeteneğin olacak bunların hiç birine sahip değilsek oturup araştıracağız.. Her ayet belirli bir olay neticesinde vuku bulur ilk önce bunu öğrenmek lazım,ne olmuşta bu ayet gelmiş? İşte bu yüzden içeriğini bilmediğimiz bir olayı kendi fikrimizle yorumlamaya kalkarsak hata yapmamız kaçınılmaz olur.. Bakara suresi 229.ayet. Boşanma iki defadır. (Sonra) Ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak (gerekir). Onlara (kadınlara) verdiğiniz bir şeyi geri almanız size helal değildir; ancak ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları (durumu başka). Eğer ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde ikisi için de günah yoktur. İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; onlara tecavüz etmeyin. Kim Allah'ın sınırlarına tecavüz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir. Ayetin iniş sebebiyle ilgili Rivayet olunur ki Abdullah b. Übeyy b. Selûl'ün kızı Cemile, kocası Sabit b. Kays'i sevmezmiş. Resulullah'a gelmiş de, "Ya Resulallah! Ne ben, ne Sabit, başlarımızı hiç bir şey bir araya getiremeyecek. Vallahi dininde, ahlâkında bir ayıbını görmüyorum. Ancak İslâm'dan sonra küfre düşmeyi çirkin görüyorum; ona da buğzumdan, nefretimden (kinimden) tahammül edip dayanamıyorum. Bir gün perdenin bir tarafını kaldırıp baktım, karşıdan bir kaç kişi içinde gördüm; ne göreyim içlerinde en siyahı, en kısası en çirkin yüzlüsü o." demiş, sonra bu âyetin inmesi ile Sabit'ten mehir olarak aldığı bahçeyi ona verip hul' olmuş (mal karşılığında boşanmış)tu. Yine Bakara suresinde Erkeklerin kadınlar üzerinde bulunan hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Bir diğeri islam dininde her şeyi kuranı kerimde aramanın mantığı yoktur.Peygamber sunnetleride oldukça önemli bir yer arz eder.Hangi olay karşısında Peygamber nasıl davranmış yada davranılmasını tembihlemiştir. Çünkü Peygamber davranışları bir çeşit ölçüdür. "Allah'a itaat edin, Resûl’e itaat edin. Eğer yine yüz çevirirseniz, artık Onun (peygamberin) sorumluluğu kendisine yüklenen, sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir. Eğer Ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Elçiye düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir."Nur 52 Kadının kocasını boşabileceği durumlardan bazıları 1.zina yapıyorsa 2.iktidarsızsa 3.sürekli tacizde bulunuyorsa (huzursuzluk) 4.aç ve açıkta bırakıyorsa kadın kocasını boşayabilir.. Yine Nur suresi 26 Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara; iyi ve temiz erkekler, iyi ve temiz kadınlara (yaraşır). Hadi sizi geçtim,benim aklıma takılan şey konu başlığının açılmasına sebeb olan İslam Hukuku Profesörü Faruk Beşer’in zina yapanı boşama cümlesi konudan bir haber olduğum için aynen burada alıntılandığı gibimi açıklama yapıldığına karşı şüphelerim var.Oysaki bir çoğumuzun bildiği gibi islamda zina şirk kadar günah sayılan ve zina yapan bir erkeğin yada kadının zaten nikahının bozulduğu ayetle sabitken Faruk Beşer'in böyle bir açıklama yapmasını mümkün görmüyorum.
-
cesaretin varmı?
zaten bahane arıyorum yapmamak için ama ne biliyim faydalarını okuyunca şayet söylenilenler doğruysa yapmakta istiyorum hani bir haftada ölmem herhalde.. Özellikle şu mideyi her türlü hastalıktan tedavi ettiği doğruysa,ne biliyim..
-
Namaz Kılmayan Eşi Boşa
Tabiki var,siz olmadığınımı düşünüyorsunuz..
-
Tanrı var mıdır ?
Ben şu dünyadaki hiç bir şeyin gereksiz yada tesadüfen olduğuna inanmam arkadaşım, öyle yaşamak zorundasın yaşıyorsun gibi basit ve somut bir yaklaşımla asla değerlendirmem hayatı öyleki ben yol kenarındaki çalıların bile bir anlamı olduğuna inanan bir insanım....Ve hiç bir şeyin ama hiç bir şeyin tesadüfen var olduğuna inanmayan.. Fakat benim yukarıda anlatmak istediğim bu değildi tabi,insan kendi içerisine ne kadar dönüp bakabiliyor kim olduğunu ne olduğunu ve nereye gitmekte olduğunu sorgulayabiliyorki Allah'ı sorgulasın.. Gözünün görmediği bir şeyi inkar etmek ne kadar kolaysa kabul edip ona inanmak o kadar zordur..
-
Tanrı var mıdır ?
******** Ne tuhaf insan kendini tanımaktan ve anlatmaktan acizken Allah'ı sorgulamaya çalışır durur.Hiç kimse acaba zahmet buyurupta özüne dönüp ben kimim yaşama amacım nedir sorusunu sormuşmudur yada sormuşsa cevabını bulmuşmudur?
-
Kadınlarımız
Kadınlarımız Kadın var güler yüzü, Kadın var dinlenir sözü, Kadın var anasının gözü, Hep o söyler son sözü... Kadın var dizlerini döver, Kadın var ölesiye sever, Kadın var korkma, sır ver, Ölene kadar onunla gider... Kadın var sevgi dolu, Kadın var erkeğin eli kolu, Kadın var belli olmaz sağı solu, Bazen bir yağmur, bazen dolu... Kadın var bilmez hileyi, Kadın var çeker çileyi, Kadın var unutmuş gülmeyi, Öğretmişler ona kader demeyi... Kadın var ömür törpüsü, Kadın var sevda köprüsü, Kadın var kavuşmaktır ülküsü, Yanık olur hasret türküsü... Kadın var tutar intizarı, dileği, Kadın var bükülmez bileği, Kadın var emirdir her isteği, Sever 'Hanım Ağa' denmeyi.. Ömürlü doğruyu söyler, Kötüyü yerer, iyiyi över, Bu dünyanın temeli böyle, Böyle gelmiş böyle gider... Ömürlü Aksoy
-
Bir fincan kahvenin hikayesi
Dünyanın en pahalı kahvesi olarak da bilinen "Kopi Luwak"ın 100 gramı 75 dolarmış. Tamam, güzel, olsun gözümüz yok. Ama bu kahvenin fincana girene kadar geçirdiği evreler önemli. Şimdi efendim bu kahve henüz dalındayken Endonezya´daki adalarda yaşayan Paradoxurus hermaphroditusadlı bir memeli tarafından yeniliyormuş. Sonra midesindeki enzimlerce değişik bir fermantasyona uğrayan kahveleri bu hayvancık sindiremeden dışkısı ile birlikte dünyaya geri bırakıyormuş. Bu pahalı kahveden satmak isteyen ve Sumatra, Java ve Sulawesi gibi çevre adalarda yaşayan "üreticiler" gezip dolaşıp bu dışkılardan kahve çekirdeklerini topluyorlarmış. Uzmanlar, kahvenin kalitesini artıran önemli faktörün Paradoxurus´un midesindeki enzimler olduğunu belirtiyorlar. demekki neymiş efendim Türk kahvesi içeceksiniz,şöyle bakır cezvede pişecek bol köpüklü yanında halis Türk lokumu.. Hem daha sağlıklı hemde milli sermayeye katkınız olur fenamı
-
Dedaena pansiyon kuralları
Dedaena pansiyon kuralları.. 1.Burası bir ev pansiyonudur.Kendi özel kuralları vardır CMUK bizi bağlamaz. 2.AB uyum yasaları gereği hijyen ve gürültü açısından ahşap katlarda terlik ve ayakkabı ile dolaşılmaz.Sadece parmak ucu ile dolaşılır.Dolaşamayanlara ücretsiz bale dersi verilir. 3.Ahşap katlarda ses izolasyonu yoktur."oy" deseniz yan odadan duyulur.Ateşli çiftlere önemle duyurulur. 4.Horon ve türkü ile gürültü yapmak serbest kuru gürültü yapmak yasaktır. 5.Köyümüzde kanalizasyon yoktur.Tuvalete ilginç şeyler atmayınız.Tıkanıp taşarsa rezil olursunuz. 6.Tesis içerisinde sigara içmek odalarda mangal yapmak yasaktır.Odalarda sigara içeni yangın tüpü ile tartaklarız. 7.Sıcak su saat 17 den itibaren verilir.Çok acilse tencerede ısıtır maşrapa ile dökeriz. 8.Sıcak su gelmiyorsa diğer tarafa çevirmeyi deneyin.Şaşkın ustamız sıcağı soğuğa soğuğuda sıcağa bağlamış olabilir.Sonra köpüklü saçlarla nerede bu yönetici diye dışarı çıkmayın. 9.Burası doğaya dost bir tesis.Sanki evinde her gün çarşaf değişiyormuş gibi her gün çarşaf değiştirmek isteyenlere ekonomik değil ekolojik nedenlerden dolayı gıcık oluyoruz. 10.Kırk yılda bir yaylaya geliyorsunuz onda da cimrilik yapmayın yiyin için güzelleşin. Kurallar gerçektir...
- Sigara
-
cesaretin varmı?
Kozmik temizliği duymuşsunuzdur mutlaka,duymadıysanız sizin probleminiz çünkü bizzat ben kendim bu konuyla ilgili çok eski tarihlerde bu forumda başlık açmıştım.Profesör Ahmet Maranki hani şimdilerde tv de kanal kanal gezip bu konuyla daha doğrusu alternatif tıpla ilgili bilgiler veren adam.. Türkiye adamı yeni tanıdı bendenizse bir kaç yıl önce keşfetmiştim hani çok okuyup araştırma durumları,neyse kendimi övmeyeyim.. Maranki vucudun 7 ana organının bu "kozmik temizlik"adı verilen yöntemle eskisinden daha gıcır,gıcır olacağını iddia ediyor şimdi size oturup kozmik temizlik nedir neye faydası var nasıl yapılır diye anlatacağımı sanıyorsanız çok beklersiniz elinizin altında internet var açın bakın okuyun babanızın merkebi yok burda.. Neyse benim sıkıntım başka,bu kozmik temziliği ilk okuduğumda vucuda olan faydaları yüzünden yapmaya karar verdim.Nasıl yapılacağının çıktısını aldım bir kaç arkadaşımla oturup yorumlamaya başladık.mart ayının 7 sinde başlayıp 14 ünde biten bir uygulama yani bir hafta sürüyor.Yemek yok,yok dediysek hiç yok değil sadece sebze hayvansal hiç bir gıda bu bir hafta içerisinde tüketilmeyecek,bol sıvı,hafif egrersizler ve vucut ısıtılacak.. buraya kadar herşey normal amaaa eczaneden bir lavman seti alıp iki litre sirkeli su hazırlayıp belli saatlerde belli ölçülerde vucudunuza enjekte edilecek "nasıl yani"dedim "basbayağı"dedi arkadaşım makattan yukarı verilecekmiş neeaaaa : ve altındaki önemli not:vucudunuzdan çıkanlara gözleriniz inanamıycak ne çıkabilirki insanın içerisinden gözlerinin inanamıyacağı"Bakmayıveririz canım hayret bir şey "dedi benim pek cesur arkadaşım.. Hayıırr dedim ben öyle bir şeyi yapamam insanın canı yanmazmı öldürseniz beni ben o şeyi lavmanmıdır nedir hiç bir yerime sokmam.. yahu dur dedi arkadaşım doğum yaparken yapılıyor hastanede hiç canın yanmıyor.. iyide ben nerden bileyim daha önce hiç doğrumadımki,hem doğum sancısı çeken birine ne yaparsan yap çektiği ağrının yanında hafif gelir.. Bu büyük ve beklenmedik tepkimden sonra kozmik temizlik rafa kalktı.. Fakat gel zaman git zaman adam hergün bir kanalda konuşa konuşa milleti bayağı bir ısındırdı olaya şimdi eş dost akraba kafamın etini yiyor yapalım diye. bırakın beni siz yapın diyorum ama nedense herkes kendine bir arkadaş arıyor sanki merkez bankasını soyacağız,ee bir kaç yıl önce bu fikri ortaya atan kişi olarakta kurban ben seçiliyorum. Netice itibariyle oturduk konuştuk herkes birbirini ikna etti ve yapmaya karar verdik.Ama kimsenin bana bu konuda güveni yok heran vazgeçebilirmişim diyorlar,pekte haksız sayılmazlar.. Benim gibi yemeğe düşkün biri bir hafta yemek yemeyecek hadi onu geçtik düzenli egrersiz yapacak ve hepsinden önemlisi yıllardır mide pproblemi çekip endoskopiye cesaret edemeyen ben o sirkeli su dolu şeyi bir yerlerine sokacak peehhh.. Zaman yaklaştıkça ciddi ciddi sıkıntılar basmaya başladı beni Şimdi önümüzdeki ayın 7 sinde ben ortalarda gözükmüyorsam bilinki bu işe kalkışmışımdır. Ve şayet ayın 14 ünden sonrada ortalıkta yoksam anlayın Suheda mefta olmuştur.. Ayırca başıma gelecek herhangi bir olaydan tamamen Maranki sorumludur. önemli not:bu olay avrupada ve amerikada bir çok klinikte uygulanmaktadır.. Suheda
-
Burçların eksik, çekilmez halleri?
oldu canım başka
-
DTP ve demokratik sistem
siz düşman saflarına geçmeyin yeter başka bir şey istemeyiz sizden
-
SAMANYOLU TV'DE HAYAT DERSİ GERÇEKMİ?
hahahaa annemin bana sürekli bahsettiği yeni favorisi bu demek.. dizimi ne onuda bilmiyorum her akşam yemeğinde sanki tanıdık birinin başına gelmiş gibi anlatıyor orada geçenleri..
-
KURTLAR VADİSİ
5 Martta tekrar başlıyor aynı kanalda aynı günde aynı saatte..
-
figgaroca
iyide şehirleri şehir yapan yalnızca taş duvarları değildir,güzelliğine güzellik katan insanının sıcaklığıdır birazda.ve birazda geçmişi tarihi yani.. yoksa deniz heryerde mavi ağaç heryerde yeşildir.. Bir insanın doğması en büyük günahı olamaz çünkü doğarken fikri sorulmuyor kimseye