suheda_ tarafından postalanan herşey
-
En son ne aldin?
muz,portakal pasta malzemeleri,sigara ,hijyenik ped,meyva suyu,çöp poşeti aklımda kalanlar diğerlerini unuttum
-
Seni Sana Sorsalar Söyleyeceğin İlk Şey Nedir
cömert
-
Alttaki üyeye mrk ettiğin şeyleri sor
hemde nasıl özellikle haksızlık karşısında en çok neyi özledin?
-
Karanlık Şeyler Söylüyorum
Dur gitme bensiz... Sensiz bu şehirde yaşayamam. Ben; toza, toprağa Dikenli bozkıra alışığım. Sensiz limanlarda kaybolur giderim.. Yabancı bir kentin yağmurlarında, Sel olur akar giderim. Seni kaybettiğim İstanbul’a kar yağıyor. Ve benim yüreğim üşüyor. alıntı
-
Her kadın biraz Budisttir, çünkü mutlaka bir Öküze tapmıştır...
hahaaa efendi hiç beklemiyordu bir bayandan böyle bir itiraf her halde söyleyecek kelime bulamadı ama ne yalan söyleyeyim ben sonuna kadar sözümün arkasındayım
-
izlediğiniz en düzel film hangisi
iyide nasıl bakıyorsun onlara bak ne diyeceğim diyorlar ki ne kadar çok o tarz film izlerse kişi ona meyilli oluyormuş seni benim ayak bileklerimi keserken düşündüm bir an
-
SUHEDANIN DOĞUM GÜNÜYMÜŞ:)
çok teşekkür ederim şekerler
-
Işık
blog rengimizde aynıymş
-
Anladın mı?
Sonra bana "Anladın mı?" dedi... ANLADIM şekerim
-
Her kadın biraz Budisttir, çünkü mutlaka bir Öküze tapmıştır...
bende kendi adıma cevap veriyorum aynen doğrudur... öyleki bazılarının yanında öküz bile daha delikanlı kalır
-
izlediğiniz en düzel film hangisi
izlediğin en güzel filmler bunlarmı?
-
SUHEDANIN DOĞUM GÜNÜYMÜŞ:)
hikmet kalemdemi yoksa sizin parmaklarınızdamı bilmiyorum ama..bildiğim çok güzel olduğu teşekkür ederim.
-
SUHEDANIN DOĞUM GÜNÜYMÜŞ:)
Teşekkür ederim şekerim benim gibi yazmayı seven birinede verilecek en güzel hediyedir kalem senin kadar güzel olmasada çok güzel.. çikolata hııımmm bayılırım
-
Issız Adam (2008)
Aynen söylediklerinize katılıyorum Tuna Kiremitçi'yide bize çok büyük bir yazarmış gibi yuturmaya çalışan basın değilmiydi? iki kitabını okudum tıpkı bu film gibi balon......
-
Uyurgezer (2008)
ama yeğeni vasıtası ile geçmişi ile yarım kalan hesabını tamamladı,her ne kadar hazin bir son olsada
-
ERBAY ile röportaj yayında !
hemşocuğum bu çikolata tutkusunun karadenizin havasıyla suyuyla bir ilgisi varmı sence netekim bende çikolataya bayılanlardandım
-
SUHEDANIN DOĞUM GÜNÜYMÜŞ:)
canımsın.. anaaa gönüldaşım gelmişte birde doğum günümü kutlamış çok özledim ben seni.. sen hele bir gel bak sana daha neler yapacağım yalnız kulağınla kalsa iyi teşekkür ederim arkadaşım
-
Mavi olmayan gökyüzü ile röportaj Yayında !
şekerim bende uzun zaman 48 kiloydum şimdiyse üzerine 15 ekle gerçek kilom ortaya çıksın ama birşey söyliyeyimmi sana o zayıf halime dönmeyi hiç istemem yürüyen iskelet gibi ne öyle topla pılını pırtını bana gel annemin bana yaptığı beslenmeyi ben sana uygulayayım en fazla 2 ay sonra tamamsındır..
-
Mavi olmayan gökyüzü ile röportaj Yayında !
49 kilo.....
-
ellerim buğday kokar
efendim teşekkür ederim bunca güzel övgüyü hak etmişmi yazım diye dönüp bir daha okudum.. Hep diyorum ya sevgili arkadaşım,insan içinden geldiği gibi yazınca güzel bir şeyler çıkıyor demekki beğenmenize çok sevindim.
-
Issız Adam (2008)
Issız Adam (2008) Suheda'nın acımasız sunumuyla İlk önce şunu belirteyim bu bir tanıtımdan ziyade eleştiri kritiğidir.. Uzun süredir birinin çıkıp bu filmle ilgili başlık açmasını bekledim.Eminim forumun çoğunluğunu bu filmi görmüştür ama kimseden ses çıkmayınca iş başa düştü.. Basının ağdalayıp ağdalayıp gözümüze soktuğu aslına beş para etmez filmlerden bir tanesi,sürekli gündemde tutulan abartlılıp durulan kitap ve filmleri okumayıp izlemeyeceğime dair kaç kendi kendime söz verdiğim halde gene bu sefer belki iyi iş çıkmıştır diye merağıma yenik düştüm..Ama her zaman olduğu gibi gene yanılmamışım.. Filmde hayatını çarpık sex saplantılarına adamış bir adamla gamsız tasasız bir genç kızın kısa süreli aşkı anlatılıyor.. İnternet ortamında bulduğu evli çiftlerle gurup sex yapan ama delikanlılık raconunu alta yatmayarak elden bırakmayan ve oldukça iyi yemek pişiren bir adamla küçük bir dükkan işleten sıradan bir kız.. Filmdeki en güzel replik"yemek pişirmenin en güzel yanı nedir biliyormusun pişirdiğini başka insanlara ikram etmek"denilen sahneydi tam benlik bir sözdü yani.. Birde eski taş plaklardan çalan unutulmuş harika müzikler.. Ama değinmek istediğim en önemli nokta filmin final sahnesiydi.Kesin olarak bildiğim şey o final bu filme fazla kaçmış final ne kadar güzelse film o kadar kötü..O aşka o final pes dedirten cinsten.. Bir aylık gibi bir geçmişi olan sadece yemek yiyip sevişen iki insanın yaşadığı aşkı emek verilmiş son derece büyük bir aşkmış gibi gösterme çabasıydı finaldeki karşılaşma sahnesi.. Başroldeki kadın oyuncunun iyi bir oyuncu olmak için oldukça uzun yol kat etmesi gerekiyor replikler karşısındaki insanın yüzüne duygudan yoksun öyle kitap okur gibi söylenmez.Birde elde edilmesi çok zor bir kız görüntüsü verilmeye çalışılıp ilk randevuda yatağa atlamasının mantığı neydi? Biraz Meg Ryan filmleri izleseymiş iyi bir ön çalışma olacaktı diye düşünüyorum. Erkek karaktere gelince bence o role biseksüel bir karakter daha uygun düşerdi.Eeee hani bir Türk delikanlısı ya ne kadar sapıkça eylemleri olsada illa bi şekilde delikanlı moduna sokacağız,sokacağız ki sonunda o tip için oturup göz yaşı dökeceğiz.. Haddinden fazla abartılan son derece başarısız,final sahnesi ve müzikleri dışında hiç bir espirisi olmayan bir film.. İzleyip beğendinizmi yoksa hala ısrarla izleyeceğimmi diyorsunuz saygılar efendim... Yada şöyle yapabilirsiniz sadece finalini izleyin öncesindeki hikayeyi kendiniz yazın hayal edin en basiti kendi eski aşklarınızdan birini düşünün.. eminim orada anlatılan aşktan çok daha güzel olacaktır.. Yönetmen Çağan Irmak Senaryo Çağan Irmak Tür: Dram, Romantik Yapım: Türkiye 2008 113 dakika (Renkli) Oyuncular Melis Birkan Cemal Hünal Yıldız Kültür Goncagül Sunar Gözde Kansu Aslı Aybars
-
ellerim buğday kokar
Şımarık çocukluğum bu kentin sokak lambaları altında ölüme terk etti kendini.. Artık hayatın ciddiyetini idrak etme zamanı geldi.Aslında çokta uzun zaman önce değildi daha dün huysuz,şımarık karanlıktan korkan küçük bir kızdım...Ne yalan söyleyeyim hala huysuzum hala karanlıktan korkuyorum ama küçük değilim.. Bunun farkına varmam pekte zor olmadı ne zamanki ellerim buğday kokmaya başladı işte ben o zaman büyüdüğümün farkına vardım. Sahi sen hiç gördünmü Anadolunun buğday tarlalarını?uçsuz,bucaksız,dümdüz ovalarında altın rengine döner salınır başaklar...Nasıl güzel nasılda hüzün kokarlar. Ben hep yalın ayak koşmak istemişimdir buğday tarlalarında bir elimde tülbentim diğer elimde uçuşan eteklerim. Bir araba yolu mesafesinde hep geçtim önlerinden gözümün alabildiğince bereket.... Benim yaşadığım kentte buğday tarlaları yok,benim yaşadığım yerde çay ve fındık bahçeleri var..birde biliyorsun zaten kayaları dövüp duran karadeniz.. Ama ellerim buğday kokuyor benim her Anadolu kadını gibi birazda avuç içlerim nasırlı olsaydı ne farkım kalırdı burçak biçen kadınlardan...Onlardan biriyim ben her ne kadar başaklara dokunmasamda.. Yitik bir kentin arka mahallelerinde arıyorum mutluluğu boğazına kadar çamur içerisindeki sümüklü,küçük çocukların gözlerinde.. Sonra vazgeçiyorum kendi çocukluğumu dönüp sevmek istiyorum..Bıraktığım sokak lambalarının altında.. Gri sisli bir rüyaya koşar gibi içimdeki tüm renkler buğday sarısına çalıyor. Rüzgarlı bir tepeden denizi seyrediyorum.içim ürperiyor,ellerim üşüyor.. Korkulu bir rüya gördüğüm zamanlardaki gibi anneme gitmek istiyorum. Ağaçların arasından uğultusunu duyduğum rüzgar neyi anlatmaya çalışıyor bana,boşuna yorma kendini rüzgar ben herşeyin farkındayım ve biliyorum anlatmak istediklerini.. Kilim motiflerine atılan düğümler gibi yaşadım hüznün her zerresini.. Ben bu her yanı hüzün kokan şehrin binlerce yıllık geçmişini içimde taşıyorum.Manastırlarında yalnızlığa mahkum genç kızlarının ağır aksak çıktıkları merdivenleri bugün hangi düşüncelerle çıktığımı biliyormusun? Kuzeyli kanı dolaşıyor damarlarımda,ama ruhum Anadolunun buğday tarlalarında.. Havanlarda dövüyorum acılarımı un ufak ederek,sonra bir kapta harmanlıyorum sevinçlerimle,bir çömlek ustası gibi şekil veriyorum..Ama ne yaparsam yapayım acının tadı ağır basıyor.. Sonra buğday kokan ellerime kına yakmak istiyorum sen kına kokusunu hiç kokladınmı bir gelinlik kızın kına kokan ellerini ve hiç gördünmü tülbentiyle gözyaşlarını silenleri? ...Ve sen bilirmisin görünmeyenin aslında var olduğunu?Ben biliyorum öyleki soluğunu tam ensemde hissediyorum. suheda
-
AZ SONRA...........
az sonra deniz kıyısında bir lokantada balık yiyeceğim aç olanlar gelebilir
-
Uyurgezer (2008)
Bence güzel bir filmdi,özellikle dayı,yeğen arasındaki o güçlü sevgi bağı oldukça etkileyiciydi..Heleki dayının ortada sahipsiz kalan yeğenini koruyabilmek için yaptıklarını düşünürsek.. Belki muhteşem bir film olmayabilir ama asla zaman kaybıda değil izlemenizi öneriyorum.
-
Çanakkale Savaşı Hakkında Bilmediklerimiz - Muhakkak Okunmalı
Bu vatanın evladıyım diyen herkesin ama herkesin gidip görmesi gereken bir yer Gelibolu.. Eğer şuurlu bir şekilde gezerseniz attınığınız her adımda tüylerinizi diken diken eden o manevi havayı zihninizden silemeyeceksiniz.. Maneviyatın gücünü ve yok olup giden bir neslin hangi şartlarla vatan müdafası yaptığını dehşetle tahayyül edeceksiniz.. Çanakkale şehitlerinin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor ruhlarını Fatihalarla selamlıyorum. Ruhunuz şad olsun. http://www.canakkalesehitleri.org/ siteye girin ve introyu seyredin..