bozan

Ne demek efendim, hemen izah edelim. Misal olarak Ağır Faşist Bürokrasi asla muhakeme edilemez, şayet muhakeme gibi bir mesele ortaya çıkarsa ya rejim tehlikeye girer, ya humeyniciler ülkeyi basar, ya da her tarafta bombalar patlamaya başlar... Bunun Sivil bürokrasi için örneğini van üniversitesi meselesinde yaşadık...Diğer örneğini bir muhakeme et bakalım bulabilecek misin ? faşist bürokratlara göre rejim her zaman tehlikededir, burada fotğraf şudur, Şükrü saraçoğlu stadı, fener 5 tane atmış, galata kalesi çökmüş 6. yemek üzereler burada bir galatalı topçu psikolojisi nedir ? İşte Faşist bürokrasi bunu ister her zaman her an Ülke gol yemek üzeredir, düşman bulmak kolaydır, zira memlekette kocakafa boldur, git bir kahveye ver gazı alttan hemen bir örgüt kurarsın 3 kişiyle eeee vatan tehlikede ya. Koskoca Bursa Nutku da meydanlarda al oku ve atıl... atıl atıl sen de atıl.. neyse sevgili nazan yeniden görüştüğümüze sevindim... bozan

Sevgili dostum metni okudum. İçerisinde pek ciddi tutarsızlıklar olduğu kanaatindeyim. Bir de üzerinde bu ülke insanının bir türlü mutabakata varamadığı hususlar olan kavramlar sanki hiç böyle değilmiş gibi yazılıvermiş. Şunu ifade etmek isterim ; Atatürkçü, Laik, Demokrat, Cumhuriyetçi gibi kavramlar hala herkesin kendine göre yorumladığı bir takım ideler halinde ülkemizde. Daha oturmamış kavramlar herkes atatürkçü, herkes demokrat, herrkes laik, her kesim Cumhuriyetçi Fakat buna rağmen ; Bu ülkede seçilmiş Başbakan asılırken bu demokratlar neredeydi sorusunun cevabı muallak, Bu ülkede hala ülkeyi kurtarmak miçin tehlikeli örgütlr oluşturuluyor, adam vuruluyor. Bizler yukarıda sayılı düşüğncelerin hiçbirinde mutabık değiliz yoplum olarak da okumuşlar olarak da. yani bu Kavramları öyle alt alta yazınca hadi olalım deyince olmuyor olunamıyor. Ben kendi hesabıma yukarıdaki yazıya hiç katılmıyorum bu yüzden . Taraf olduğum husus Türkiyedeki Ağır Faşist Bürokrasinin yerini seçilmişlere, şehir görünümlü kasabaların yerini gerçek şehirlere, ve köylülerin de kendilerini geliştirerek şehirlilere bırakması. Bu da en az iki nesil demek. 2. ABD hamitten bu yana Bürokrasi halkla uğraşacağına iktisatla uğraşsaydı, korkularından arınabilseydi farklı noktada olurduk bugün. 2. ABD hamit kendisini tahtan indirecekler diye korktu, sonunda tahttamn indirdiler, ama bürokrasi değişmedi. Cehapa ittihat terakkiden aldığı iktidarı demokratlara kaptıracam diye korktu, sonunda kaptırdılar ama bürokrasi değişmedi, Sayın ecevit Kıbrısı almaya çalışacağına ekonomi yapsaydı şimdi başka noktada olmazmıydık. Şimdi napacaz, arap ülkeleri petrol zengini diye arabistanı mı feth edelim, hem oralar bizim eski topraklar ) işte bu yüzden dostum bunlara katılmıyorum... bozan

Nesiniz tam olarak anlaşılmıyor ama şu kadarını söyliyeyim, ben her ne iseniz ondan kesinlikle değilim... bozan

Peki o zaman sevgili jön şöyle devam edelim ; Demokrasi nedir ? şeklinde sormuştunuz. Demokrasinin ne olmadığını izah edelim. Demokrasi Bursa Nutku hiç değildir... bozan

Bu kadar övgüyü hakettiğimi sanmıyorum ama çok teşekkür ederim.. sen literatürü bilirisn sevgili Kralx.. nefsin tabakaları vardır islam tasavvufunda, bunca yıldır okurum bu kadar isabetli insan psikolojisi tahlili görmedim,bilmem. nefsin tabakaları 7 dir. İlkinden değiliz elhamdülillah, yani nefs-i emmare, ama bizler ikincisi olan nefs-i levvamede dolanıp duruyoruz, belki bazan nefs-i mülhimeye çıkıp seyreyliyoruz alemi, ama nefs-i mutmainneyi nefs-i raziyeyi, nefs-i marziyeyi, nefsi kamileyi ancak kitaplardan okuyoruz hiç tadamadık. İnşallah birgün o makamlara da ulaşıp hakka yakin oluruz hep beraber.... Bozan

İnterlokum, tekke seni bekler Nicedir yoksun meydan Er bekler, İmam hazır cemaat bekler, Öğleyin ter olmuş lokum bekler Benim bu başım sıcağın ortasında.. bozan

Ben biraz eski kafalıyım aslında, o yüzden o saygın hanım efendi gibi düşünüyorum, şiirlri hakkında sevgili Kişinin. bu yüzden biraz kamufle yaptım, zira yapmasaydım ben de kart olacaktım ve sonrasını biliyorsun....fakat bu şiir mevzusunu ayrıca tartışabiliriz.. bozan

Sevgili nicomedia ve gugukcuk ilginize teşekkür ederim bakın ben neden deliriyorum bir kaç örnek vereyim... 1. Susurluk meselesinde ortaya çıkan dökümanlar neticesinde Sevgili mehmet abi ( Ağar ) ister istemez bir taraf olmuşmudur ? Olmuştur.. Şimdi Mehmet abi ne işle iştigal etmektedir siyaset... 2. Korkmaz Yiğitin açıkça itham ettiği, beni kazıkladı dediği adam kimdi ? Sonra avusturyada kumarhanede yumruk yiyen adam kimdi ? Şimdi aynı adam yeniden hangi işle iştigal ediyor siyaset... 3. Hangi ülkede titremekten konuşamayan bir adam üçlü bir koalisyonun başı olarak iktidara getirilir de bir Fatih edasıyla kamuoyuna sunulabilir ki ? Şimdi o adam canlansa yeniden ve yine atılacağı meslek ne olur ? Siyaset, zaten lise mezunudur başka işte zor bulur bu yaştan sonra.. 4. Bize oy vermezseniz bu ülkeye humeyni rejimi gelir diyen, sonra askeri göreve çağıran adamın mesleği askerlik midir yoksa siyaset mi ? malesef orduyu göreve çağıran bu adam bir siyasidir Şimdi sevgili dostlar böyle bir sşiyasi tablolu ülkede siyasetle ilgili doğrudanj ne yazılabilir ki ? BU siayset sevgili Yavuz abi ( Donat ) için çok ciddi olabilir, sayın Melih abi için ( önkibar ) çok mühim olabilir ama kafası çalışan her mantıklı adam bizim siyasetin, gülünç, ve malesef bir saçma sıradanlık içinde akıp gittiğini görebilir... Mühim olan siyasetimizin can damarlarını yakalamaktır, örneğin İttihat terakki ( sonradan Cehapa olmuştur, şimdi buna da itiraz edeceklerdir amma ki tarih her zaman yalancıları doğrulamaz, çoğunlukla doğrulasa da ) hürriyet ve itilafçıları seçim davasına önce sopalayıp sonra çuvallara doldurup sonrada Sinop cezaevine yollamışmıdır ? malesef evet. Fırsat bulsalar yine yaparlar mı ? ve malesef evet .. Bu ülkede 60'da asılan başbakan mıdır ? malesef evet, Peki imkan olsa Cumhuriyeti ve demokrasiyi ve hatta Türk milletini korumak için Demokrasinin bir gereği olarak, Türk milletinin seçtiği bir adamı yine asarlar mı ? ve malesef evet.. İşte bundannaşi bu ülkede siyaset yalnızca bir komediadır... ( Bu arada ben Engin Ardıç okuyorum, hadi bir sır daha vereyim, gazetelerle ve köşe yazarlarıyla ilhgim yalnızca Engin abi içindir, başka tek yaprak yazı okumam gazete adına.... bozan

4. ben halk sokaga cıkıp haklarını savunsun derken olay cıkarsın adam oldursun katıl olsun demıyorum.halk elındekı gucun farkına varmalı. Ataturkun dedıgı gıbı Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez. Bizim görüşümüz ki halkçılıktır, kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. Egemenlik dediğin şey yani Atatürkün dediği gibi Hakimiyet Bila kayd u şart milletindir sözü olması gerekendir, ütopiktir, hakikatle bağı zayıftır, halk nedir sorusunu yanıtlarsan ben bunun neden olmadığını, ya da neden olamayacağını izah edeceğim, evet dostum bu hakimiyetin bila kayd u şart elinde olması gereken halk nedir ? 3.ben sadece dokunulmazlıkları bır ornek olarak vermıstım.akp hukumetı verdıgı sozlerın cogunu tutmadı.akp ye oy verenler veya vermeyenler tepkı gostermedı kaderıne razı oldu.ama halk buna tepkı gosterseydı akp hukumetu tepkılerın onune gecemezdı ve durum farklı olurdu. Tepkisini herkes sandıkta gösterecektir, gerisi anarşidir.. nedenini eğer sorarsan anlatırım. Ama şu kadarını söyleyeyim sevgili jön bu ülkede seçimle, halkıın oyu ile, o hakimiyetin bila kaydu şart elinde olması gereken halkın oyu ile iktidara gelen başbakan atanmışlar tarafından asılmıştır, halk o zaman tepki vermemiştir, verebilememiştir ve film orada kopmuştur, bence bu daha mühim.... 2 karnı ac olan halk dusunemez dıyorsun.hayır dusunecek.genc bır nufusa sahıbız ve Ataturk genclıge hıtabesınde ey Turk genclıgı bırıncı vazıfen turk ıstıklalını turk cumhurıyetını ılelebet muhafaza ve mudafaa etmektır dıyor.Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin. dıyor sozler acık ve net ıcınde bulunacagın vazıyetın ımkan ve seraıtını dusunmeyeceksın. Atıl kurt mantığını tehlikeli, mahzurlu ve sakıncalı buluyorum, bu polisi ortadan sil, kuvay-ı milliyeyi harekete geçir, dolayısı ile istikrarsızlığa bel bağla anlamına gelir ki, demokratik sosyal yaşam için en tehlikeli harekettir, zira bu herkesin elinde , belinde silahla birbirinbi vurmasını getirecek tehlikeli bir istektir, bu ülkede yargı vardır, polis vardır, jandarma vardır vesaire.. bu hususta da devam edebiliriz, çünki son zamanlarda bu tehlikeli senaryo Faşist bürokratlar tarafından ortaya konmaya çalışılıyor..dikkat..bozan

Sevgili forum arkadaşlarım. sanal da olsa birbirimizle kurduğumuz bu arkadaşlığın devamı için bazen özür dilemek de gerekiyor. maksadını aşan bütün kelimelerim ve cümlelerim için başta yöneticiler olmak üzere hepinizden özür dilerim... daha güzel yazılara devam... bozan

1. hayır tabiki ölmedi zira kalbizmizde yaşıyor.. 2. Bir çılgının atılacağını biliyordum.... bozan

Bu takdirde ben de atadan bir sözle bitiriyorum '' Musiki lazım mıdır ? hayır değildir. Zira hayat bir musikidir '' bozan

tabi ki sevgili Scaramouche açıklayayım. Adnan Menderes demokratik adım olarak siyasi yaşama hiçbir şey getirmemiştir getirememiştir, hatta 2. ABD ham,itten bu yana gelen istibdat rejimini yıkmamış kendi egemenliğini ilan etmiştir kendisinden öncekiler ve sonrakiler gibi. Ve lakin merhumun asılması demokrasiyi de beraberinde asmıştır, ben meselenin bu yanındayım. siz o zamanları jhatırlamazsınız ama okumuş olmanız lazım, Merhum menderes kendinden önceki CEHAPA'nın yaptığı baskıcı taktikleri onlar kadar olmasa da uygulamıştır, karneci inönünün baskıcı uygulaması olmasa menderes daha önce iktidara gelecek ve daha önce iktidardan gidecekti amaa ki bürokrasi bunu hazmedemedi, menderes başa geçince de bu sefer Cehapayı kilitledi mesele bu. Ve fakat hemen toparlanan bürokrasi askeri kanadın ve sivil kanadın uyumlu çalışması ile merhumu asmayı başardı,işte o gün demokrasi darbeyi yedi, burada dış şartlar da etkili oldu tabiki, o zamanlar bu ülke ABADAile rusya arasına da sıkışmıştı hatırlarsanız... Bilmem anlatabildim mi ? bozan

Peki sevgili d t o Sence bu ülkede seçilmiş bir başbakan olarak merhum Adnan menderesi Apo mu astı, murat karayılan mı astı yoksa senin gerzek bürokratların mı ? İşte bu soru çok mühim, menderesi asan zihniyet terörrü bu ülkede yaratan zihniyettri. Şimdi bozan dedenin bu sözlerini biraz düşün bakalım ne çıkacak... bozan

Hiç birşey olmazdı.. bozan

4. Sorudan başlayalım. Bak sevgili Young ya da onun fransızcası jön kardeşim seni pek severim bilirisin. Neden mi öyle diyorum çünkü ben o resmini taşıdığın adam gibi insanlar savci öldürsün, polis vursun adam dövsün bomba atsın ve katil olsun istemiyorum.... sanırım bunu sen de istemezsin, katil olup mapuslara düşsün ister msisn bu halk ? o zaman katilleri özendirmemeye gayret et... 3. hayır dostum halka Akapa'ya vekil dokunulmazlığını kaldırsın diye oy vermedi, bu yüzden oy veren bir kaç yüz okur yazardır bu ülkede. halk kendini anlayan sorunlarına çözüm olan kendine yakın hisssetti akapayı, kendi gibi köylü zannetti, ondan oy verdi. o dokunulmazlığı da sakın partiler çözer zannetme sevgili dostum bu iş partiler üstüdür, şöyle bir kaç sahife tarih okursan göreceksin ne demek istediğimi, unutma ki Asılan başbakan menderes de asılmadan evvel dokunulmazdı. Ama o bürokrasiye dokundu diye asıldı, milleti soyan hippiler ise ödüllendirildi.. 2. halk halktır. sen bir okur yazar zengin kültürlü b,r zümre meydana getirmezsen ( buna burjuvazi derler ki BURG kelimesinden türer Türkçedeki burç la aynı anlamdadır, yani biz aşırmışız, şehrin etrafını çeviren duvardan mülhem, şehir anlamına gelir, burjuvada şehirlidir zaten ) halktan birşey bekleyemezsin, karnı aç adam düşünemez, düşünemediği için de daha da açlaşır buna fasit daire denir iktisatta daha evvel izah etmiştim.. 1. birinci maddede demokrasiyi değil kafanızdaki karışık düşünceleri orataya dökmüşsünüz hepsi bu . bozan

genç dostum, sevgiler ben Bozan. gayretini anlıyorum ama daha kapsamlı düşünmelisin bence, bir de kocaman harfle yazma silerler yoksa demedi deme, hoşgeldin. bozan

Halka Çağrı II Ey halk epeydir sana çağrı yapamadık kusura bakma, benim çağrı yapmadığım zamanlarda neler karıştırdın bilmiyorum ama, heralde yaz geldi dieye köyüne falan dönmüşsündür, böylece senden tiksinen bürokrasi bozuntusu ****ler de rahat bir nefes almıştır şehir bozuntusu kasabalarında.. her neyse ey halk şimdi şunları yapmanın tam zamanı... 1. Ey halk acilen bir yerlere girmen gerekir. durum gayet ciddi bu sefer. bak sana operasyon kodu veriyorum hemen Rodos'a gir, ya da AB'ye gir olmadı kuzey Irak'a ya da İrana girersin . Hiç olmadı Donla denize girersin. ***********************. 2. Ey halk okumasanda gazete al. özellikle bir gurubun değil ama bir tane doğancılardan al bir tana cinercilerden, yoksa gazete okumuyon diye ya sağı solu bombalayıp olay çıkaracaklar ya da Fenerbostan'a Ronaldinho'yu zorla transfer ettirecekler, işte bu ********** izin vermemek için gazete oku, bir de Nutukçu Çılgın Türkler zorla darbe yaptıracak eğer Cumhuriyet almassan. Ben napcam bu ******* gazeteleri diyorsan ey halk al tuvalet kağıdı yaparsın. ama mutlaka la okumasan da al... Ey halk sana bu kadar çağrı yeter bir daha ki emre kadar iki şeyi unutma Girmek ve Almak, hadi kolay gelsin. Bu arada bu ileti de okunduktan beş dakka sonra bi tarafında patlayacak sen alışkınsındır ******* ******* bozan

İki yanlış bir doğru etmiyor malesef sevgili Tan vakti. sen ansıl bir çiftliği bir kişinin adına bağlıyorsan ötekşi de kendi adına bağlıyor.... Ben de şöyle diyorum Tan vakti çekin hepiniz o ***** ****** burası halkın çiftliğidir, çünkü ve malesef bu bürokrasi bu halkı köylülükten çıkaramamıştır, çıkarmamıştır. verin o çiftliği halka bak nasıl öküz, inek tavuk yetiştiriyor, terete çalışanlarının tümüne yeter mi bu çiftlik bilmem ama benim köylü halkım onları bir güzel besieye çeker orada..... bozan

Bak sevgili dostum ben Bozan merhabalar. Şİmdi sen yukarıda tam olarakne demek istiyorsun anlatamamışsın. Ama şunu sana söylemek isterim ; 1. İspanyol asıllı mısın, şayet öyle isen bu ülkede İzrayil aleyhine hiçbir gelişme yaşanmayacağına emin olabilirsin yani rahat ol. Ve hattaki bu yeryüzünde ne izrayil ne de yahudanın müntesiplerine hiçbir zarar gelmez ondan da emin ol. Ha bu denyoların kutsanmışlığından da değildir ne de seçilmiş olduklarından bu doğrudan doğruya diğerlerinin köylü oluşuyla alakalıdır. 2. Bu ülke ara bulucu falan olmaz bu ülkede bürokrasinin en iyi becerdiği iş darbe yapmaktır amma sadece kendi halkına, bir de Çiller döneminde azerbaycan da yapmayı denediler bir sürü Elçibey taraftarını doldurdular İstanbula, sonrası malum, haydar aliyev ebesini gösterdi bizimkilere, buraya gelen Elçibeyciler de mafya oldu zaten ... Neyse boşver bunlar bizim fasit dairemiz... bozan

Solu kartpostala benzeten sözleri üzerine pek saygın bir hanımefendiye, böyle seslenmişti merhum Hasan âli yücel'in oğlu yine merhum olan Can Yücel.. Kart sensin postal da sana girsin. İşte bu ülkedeki demokrasi mücadelesi kısaca postalın girip çıkmasından ibarettir. Terete'de bir belgeselin ön sunumunu izledim de dün aklıma geldi yazayım dedim, bu ülkede demokrasiyi istemek ya da halkın önünü açmanın faturası kısaca ölümdür sevgili dostlar. Şevket rado ki çanak yazarların öncülerindendir, Merhum menderes katledildikten 2 gün sonra şöyle yazıyordu köşesinden '' artık beyaz bir sayfa açalım, demokrasi mücadelemize devam edelim'' ve hiç kimse de lan hırbo sen Başbakan katledenlere karşı hiçbirşey dieyemeyecek kadar kalemsizmisin diye soramıyordu Rado'ya. ... davasından, bebek davasına onlarca suçtan hüküm giyen menderes, arkasında çok güvendiği halkı da bulamayınca dar ağacına doğru yürüyordu. İşte bu yüzden sevgili demokrat, aydın, çılgın ve Nutukçu Türklerin Atatürk sonrası okutacak iki kelime resmi tarih müfredatı yoktur. Öyle ya ne yazacaksın resmi müfredata Menderes Bürokrasinin önünü tıkadı biz de sallandırdık herifi mi yazacaksın, yazamazsın, yazabilemezsin, tıpkı millete gazı ekmeği, ******** karne ile dağıtan ********* yazamadığın gibi. Sonra kimileri de nutuk atar bu ülkeye güzellik yaranmaz diye bu köylüleri sopayla yola getirmek gerekir diye. Ama benim köylüm ne yaptı çıkardı ......... Bostancı sahilinde yellene yellene girdi denize aha bu da bürokrasiye girsin diyerek.... Şimdi ben de mutfağa giriyorum, hanımdan dayak yenmeden ortalığı temizlemem lazım, eee biz de dayakla yola gelmeye alıştık. Şimdi sevgili dostlar ben dönene kadar, dikkat edin yine postal girmesin bi tarafımıza, Yok illa biz Rodos'a girecez Ecevit canlandı diyorsanız dikkat edin oRodos bize girmesin, Ab'ye girmek, Kıbrısa girmek, İrana girmek diye gaza getirirler postal hep bu millete girer bak uyarmadın demeyin.... bozan

İletinde adımı kullanmışsın, ben Bozan bir durum mu var diye soracaktım. İlla mehdi gelmeyecek diye anlatmaya çalışıyorsan başaramazsın dostum zira yerleşmiş köklü bir yanlış inanç, bence mücadele etmeğe değmez. İsmimi de öle heryere yazmayın ) bozan

Sevgili Forumdaşlarım, yazılarımıza herzamanki gibi devam ediyoruz, bu ülkede 45 yıldır yazıyoruz gençler için bir 45 yıl daha yazarız ve lakin bizde gündem değişmez bakın nelerle uğraşıyoruz ; 1. Bilmem hangi dağda çatışma mutlaka olmuştur, yarın bakın gazetelere inanmıyorsanız, bu husus çözüme ulaşmamıştır ama yıllardır aha şimdi açıklıyorum . Meselenin çözülmesinin önünde tek bir engel vardır Ağır Faşist Bürokrasi.... 2. Kofi Annan ( Bilhassa zenci menci seçiyorlarda eşitlik işte, halbuki zenciler bu dünyada hep ezilmiştir ezilmektedir, ve de korkarım ezilecektir )bilmem kaçıncı oldu yine bir Kıbrısa çözüm Planı hazırlamıştır. ( Gavurcadan kelime kelime tercüme yapmayı bir halt sananlara göre bir Yol Haritası da hazırlanmıştır, bir türlü birleşemeyen milletler cemiyeti tarafından. Peki bu Kıbrıs sorununun çözümü neden gerçekleşmemektedir ? Elcevap Ağır Faşist Bürokrasi. Hani bazı salaklar vardır ya neden Tanımıyorlar kuzey kıbrısı diye ? Ulan hırbo sen git adamın adasını ele geçir sonra da neden tanımıyorlar. Ama Faşist Bürokratlara göre Çözümsüzlük de bir çözümdür. ( Ahan da bunu Prof hocamız sevgili Nadir devlet 10 yıl önce demişti haaa ) 3 Tehlikeler; Kızıl tehlikeler, yeşil tehlikeler, bu hippilere göre tek tehlikesiz olan Ulusçu Çılgın Türklerdir. Peki bu tehlikelerin çözümü neden olmamaktadır el cevap Faşist Bürokrasi. Zira bu hipnelerin varlık nedeni tehlikedir, işte bu hırbolar kargaşanın çocuklarıdır. Özalı sevmezler millete yaşamayı öğretti diye, menderesi sevmezler çifçiyi öküzden kurtarıp altına traktörü çekti diye, ya kimi severler millete ekmeği şekeri, tüpü gazı , osuruğu karneyle veren İnönüyü, işte bu yüzden bu ülke ilerleyemez, bir giderse iki gelir, zira osmanlı bürokrasisi Temizlenememiştir, temizlenebilememiştir. 4 Başlık meselesi ; temel nedeni Faşist bürokrasinin baskısdır, 2. abd hamit döneminde karşımıza Fes olrak çıkar, Cumhuriyet döneminde Fötr şapka, şimdi de baş örtüsü olarak. o zamanki gazeteler de de bugünde yani 200 yıldır bu milletin kafasının üstüyle uğraşıp durmuşlar o yüzden üst değişmiş amma ki içi hep boş kalmış. Ahan da sosyolojik tespit böyle yapılır millete gaz veren başlıklar açarak değil sevgili En Beep Notem benim. ( yanlış anlaşılmasın köydeki bir arkadaşımdır bu hani vardıya canım Barış Mançonun Arkadaşım Eşşek diyeee ) Peki bu kafa örtüsü (şimdilerde bayanların sorunu gibi görünsede bu sorun bu toplumun sorunudur) sorununun nedeni nedir demiştik Faşist Bürokrasi ( onlara göre türban ya da sıkmabaş nasıl alaycılar dimi denyollar )bırak kardeşim millet kafasına, dötüne ne giyerse giysin sana mı düştü . Şimdi sevgili dostlar, Türkiyenin kalkınması, fakirlik, sığırlık ve geri zekalılık sınırından çıkması için Ağır Faşist Bürokrasiyi aşması lazımdır ve hatta elzemdir. Yok be Bozan sen karışma, biz böyle onların ortaya attığı sorunlarla yiyişmeyi, didişmeyi seviyoruz diyorsanız yine siz bilirsiniz, amma ki kaynağa inmek istiyorsanız onu da söylemiş oldum.. Peki bize ne tavsiye edersiniz diyorsanız şunları yazayım, yaşlı başlı adamım, allah muhafaza başımıza bir öküz saksı düşürür, bir ehliyetsiz inek üstümüze direksiyon filan kırar ben şimdiden yazayım neme lazım... 1. Gaza gelmeyin geçende bir arkadaş başlık açmış bu ülke nereye gidiyor diye. Hiçbir yere gitmiyor 26 / 45 doğu meridyenleri ile 36/42 kuzey poaralelleri arasında duruyor. ( şayet ecevit tabuttan çıkar yine başa geçerse yeni adalar feth edip ülke sınırlarını genişletebilir ama, bu hakkımı saklı tutuyorum. ) 2. Millet Dötüne ne giymiş, başına ne giymiş karışmayın. Yok illa ben karışacam diyosan kendi karına kızına salık ver o tuvalet kağıdının sildiği şeyle eşdeğer bilgilerini. Ben gelene kadar sakın kavga etmeyin , bozan sıcakta da bozan soğukta da bozan bozan

Sevgili Gugukçuk. Son derece mutlu ve son derece huzurluyum. Çünkü aşağıda yazacağım gerçekleri kabullenmiş bir kişiyim ; 1. Bu ülkede gerzolara anlamasa da hiçbir zaman irticai ( Soldanca anlamda, dinciler alınmasın ) bir rejim, düzen sistem ne moksa gelemez, gelebilemez. Bu bizim çok büyük istihbari güçlerimiz olduğundan, topuımuzdan tankımızdan değil ama buna en başta bize bu cennet vatanı aralarında bölüşemedikleri için emanet eden kefere izin vermez, verebilemez. Bu maşanın bir ucu. 2. Bu ülkede hiçbir zaman ırkçı bir düzen,s istem falan da gelemez. Her ne kadar paşanın Milliyetçilik ilkesini bu manada anlayan gerzolar çıksa da ( ki böyle olmadığını meşhur Şimşek romanı sahibi Üstad Peyami safa yıllar önce yazmıştı da kim okudu ki ) böyle bir rejim de bu ülkede olabilemez, bunun ne alt yapısı vardır ne de üst yapısı. 3. Bu ülkede hiçbir zaman komün ya da türevleri bir idari sistem de gelebilemez. İşte bu yüzden ; Devlet dediğimiz sistem bu noktaları elinde tutar. Yeri geldiği zaman Dinci köylülere, Faşistler ya da sırasında Aşırı sola karşı mkullanmak için bu köşe başlarını tutar. Doğrudur bu ideolojiler yapısı gereği bazan kontrolden çıkabilir, ve bazı masumların kanı dökülebilir amma bunlar da rejim zayiatıdır. Şimdi sevgili Gugukçuk, yerine göre bu makaslarla iş yapılır, mühim olan makası yanlış tutmamaktır, ya da makası yanlış yerinden tutan kaybeder ama kazanan hep Lokantacı olur. Bunu Mahir abi yıllardır yazıyor, yukarıdaki ideolojilerden birini al tut, takım tutar gibi, yani lokantadaki hangi yemeği yersen ye kazanan hep Lokantacı olacaktır. Hal böyle olunca Yok İrtica hortlamış, Yok Milliyetçilik azmış, Yok Kızıl Komün artmış falan filen bunlar hep süslü yemeklerdir, Yersen yani. İşte bundan naşi benim çim hep rahattır, senin de için rahat olsun, bırak yesinler birbirlerini, İster denize donla girenler kazansın, ister üstsüz girenler. Ve şunu asla unutma , yok bomba patlamış, yok terör azmış, yok tarikatlar bilmem ne yapmış, BU Ülkenin Polisi var, Jandarması var, Miti var, Jitemi var, Polis özel harekat var, Jöh var var da var yani Milyonluk ordunun yapamadığını benim ihcim , benim göylüm, benim şeherlim mi yapacak. Sen evine ekmek götürmeye bak, bu arada vatana evlat yetiştir, pazar günleri tatil yap, gazete oku, falan yani. Yok ben illa bir moklar yapim diyorsan kitap oku. Bak platon tavsiye ederim, ya da Kant. Biraz daha bizden olsun istiyorsan, Şebusteri oku ya da Heyakilunnur'u oku. ama gaza gelme, pazara gitme. bozan

Al bir Köylü Dinci - faşist bürokrat kavgası daha. Vallahi ne diyeyim ki bana göre hava hoş, ister tereteyi kapatsınlar ( Nerde besim Tibuk gibi bir cengaver ) ister teretede kırmızı noktalı 24 saat yayına geçsinler ister de sabahtan akşama kadar mevlüt okusunlar umurumda değil. Çünkü terete binlerce çalışanıyla dev bir yiyici. siz gençler bilmezsiniz ben anlatayım, her seçimle gelen yeni ikttidar köydeki akrabalarını taşır kamu kurunmlarına, yapacak iş çok, adam da çoktur da, iş yapacak adam yoktur böyle kurumlarda. Bu gerçeği görmeden meseleye yok senin programın yok benim programım çok yayınlansın diye dayanmak ahmaklıktır bana göre. Yoksa vallahi beni ilgilendiren hiçbirşey yok, ister donla denize girenleri gösterir bu terete ister de donluları terbiye eden faşistleri bana ne ? Epey bir süredir söylüyorum artık bu kavga bitsin ya dinciler gitsin ya da jakobenler. kim kalırsa kalsın eskisinden iyi olmayacak çünkü. Alın size benden terete programı misalleri ; Eğer Bürokratlar Köylüleri ısırıp atamamen refüze ederse şöyle bir akış olsun sabah programları 8;00 ; Bir konu bir konuk '' konu Din denen afyon / konuk Muazzez ilmiye çığ'' 9;00 ; Zaferden zafere '' Şanlı mehmetçiğin Kıbrıs müdafası ( Bu arada müdafa Avrupalılara göre istiladır haaa ) 10;00 ; Gençlerle başbaşa ; 10 adımda cinsel sağlık '' Haydar Dümen'' 11 ;00 ; Atatürk'ün Sevdiği yemekler '' Bolulu Güner Usta'dan'' 12 ;00 ; İrtica ve geri kafalılık '' Rıza Zelyut sizlerle 13 ;00 ; Devrime giden yollar ''Belgesel'' Çe Gavera ve bu akış böyle devam eder... Eğer Köylüler Bürokratları dürtüklerse 8;00 ; Mehter marşı ile açılış 9;00 ; Belgesel '' İmamhatipler ve imamhatipliler 10;00 ; İlim saati '' Tefsirlerde uzay bilimi ve izahı '' HY'dan 11;00 ; Bitmeyen çile, Başımın örtüsü, Prof Hayrettin karaman'dan 12;00 ; Yakarış '' Taksime cami namusumuzdur, Erbakan'dan ve bu akış da böyle devam eder. dediğim gibi ben zaten bu gerzoların her ikisini de ne okurum ne izlerim, zira bilim sana sunulan yanlışlar değil senin aradığın doğrulardır. yiyin ulan birbirinizi yiyin de alem kavga görsün, bir kaç bomba daha patlasın, bir kaç masum daha ölsün ve gerzo millet hala meselenin ne olduğunu nalamasın. Bu ülke garip bir ülke millet ne versen yiyor , yani adam diyor ki resmen ulan ben bu haberleri bir yerimden uydurdum onu bile yiyor buy millet. her neyse sizi bu sonu gelmeyen gerzekçe kavgaya emanet ediyorum. Hepinize saygılar sevgiler... bozan