bu oturumun tartışma konusunu başından takip edemedim. mamafih buradad bir yöntem sorunu ile karşı karlşıyayız. öncelikle kodu canagur mu ( tam doğru olmayabilir ) sorularına karşı mantıklı açıklamalar istemekte haklı. bir dereceye kadar sorularına yanıt alamadığı da ortada. diğer taraf ise hızla geliştirdikleri savunma mekanizmaları ile aslında hiç de yanıt olmayacak bir takım cevaplar üretmekte. bir defa ortada bir metodoloji geliştirmek icap etmekte zira bu yapılmazsa ortada bir kör döğüşü meydana geliyor. soru Allahın varlığının ispatı ise ve soruyu yönelten arkadaş buna bilimli bir yanıt arıyorsa evvela bu soruun ve istenen yanıtın mümkin olup olmayacağı sorgulanmalı. sail şayet bize Tanrının varlığını ya da yokluğunu bilimli delillerle ispat edin diyorsa bu imkansızdır zira bilim değişkendir. eğer tanrı kitabını bir din kitabı değil de bilim kitabı ( mekanik, elektronik, fizik gibi ) yada teknik bir kitap demek daha doğru olarak bizlere ulaştırsaydı bu durumda değişen ve gelişen bilimle birlikte kitap da sürekli bir şekilde kendini yenilemek zoruda kalacaktı. dolayısı ile Allahın varlığı herşeyden önce bir inançtır. mamafih burada şu hususu belirtmeden geçemeyeceğim bilim hiçbir zaman sanattan daha üstün değildir. yani bilimli açıklamalara müsait olmayan zemin devamlılığı olan kalıcı sanat zemininden elbetteki üstün değildir. bir şeyin bilimli olması onun ölümlü olası ile şedeğerdir. uluhiyet ise zaman ötesi değişmeyen bazı doğruları içerir zaten doğruluğu açısından doğru olan da budur. bahusus islam dininin yaygın olduğu coğrafyalar da batının teknolojik moral ahlaki vesaire alanlardaki üstünlüğükarşısında aslında bunların hepsi bizim kültürümüzde kitabımızda var demek komik bir savunmadır. bunların hiçbiri kutsal kitaplarda olmaz zaten olmamalıdırda. Allah seni hem yaratmış bir de sana bilimi teknolojiyi anlatsın sen ne yapacaksın? bu müslümanlar için böyle olduğu gibi yahudiler için de böyledir. yahudi mutaassıpları ( müslümanların en tutucusundan en az on kat daha radikaldirler ) da kutsal kitaplarını defalarca okur ama içinde teknoloji bilim yada tanrının bilim açısından ispatınını değil inancı arar. bilimi teknolojiyi ise mutlak bir çalışma ile didinerek elde ederler. neticede toparlarsak Allahın varlığı bir inanç, bir kabuldür, doğru olanı da budur. bilimin ispatladığı tüm tanrılar zamanı gelince kaybolup giderler baki olan ise Allahtır.