bozan tarafından postalanan herşey
-
Kıbrıs Meselesi
Sevgili Avşaroğlu sizin iyi biri olduğunuzu tahmin etmiştim yanılmamışım, sizi öncelikle saygıyla selamlıyorum ve fakat bir kaç sorum olacak ( zira siz ilk baştaki yazımı bir öfkeyle okumuşa ve hiç incelememişe benziyorsunuz.. ) 1. Kıbrıs Osmanlılar tarafından 1571'de feth edildiğinde , aynı zamanda iskana da tabi tutulmuştu, adanın heryerine mühim miktarda iskan gerçekleşmiştir, velev ki bu böyle olmasa da biz Osmanlı döneminde Kıbrısı ele geçirirken sadece kuzeyi için mi kan döktük yoksa bütünü için mi ? 2. Daha önce sormuştum fakat zihin sorgulaması yapmak için ve yanıt vermediğiniz için bir defa daha soruyorum, Bulgaristan'da Türk var neredeyse sayıları 4de bire ulaşacak, yıllarca inim inim inlediler neden orayı da ele geçirmedik, Ecevitin aklına mı gelmedi, orası için kan dökülmedi mi ? Yoksa Kıbrıs Meselesi benim dediğim gibi Bürokrasinin çuvallamasından mı ibaret ?=?? bozan
-
Kaç kişiyiz biz!
"Pek sevilmediğim benim de malumum," Ben seviyorum sayın bozan. Git gide bana benziyorsun dostum, ama daha olmamış, ee şaheserlerin taklidi olmaz... Sevgili dostum yukarıdaki cümleye iyi bakarsan senin sevmediğin ya da kimsenin sevmediği manası çıkmıyor, bu arada niçin beni sevdiğinizi yazmışsınız anlayamadım. Bu arada ben evliyim.. "Ama bunu lütfen dert etme, bana bırak, ben hallederim..." İllizyonizm kudretin varmı, nasıl halledeceksin sayın bozan ? Dayağın acısı çıkarmışta, acı sözünki...... Sana da izah edeyim ama ilüzyonizle nasıl alaka kurdunuz anlamdım.. Açıklıyorum bak seni nasıl kendime meftun ettiysem, zamanla herkes aynı tekke ye gelecek aynı çorbayı içecektir.. "doğruları söylemek can sıkar çün ki.." Doğruluk referansın nedir sayın bozan ? Doğru da olmayabilirmi ? Dostum bu cümle şöyle yazılmaz ''Doğru da olmayabilirmi ?'' ve fakat şöyle yazılabilir '' Doğru olmaya da bilir mi ?'' şeklinde .. Herneyse doğruluk referansım yanlışlardır dostum...Bu yanlışlar ne diye sorma müteessir olursun.. "cesaretini saygıyla karşılıyorum, ve bunları yazmak istiyorum ve lakin son bir kez emin olup olmadığını sormak isterim, sonra darılma, kırılma ve hatta bozulma..." Son kararınmı arkadaş ? Arkadaşımızın, senin karşındaki cesaretine sen de şaştın değilmi sayın bozan ? Bende karşına 40 kez düşündükten sonra çıkmıştım sayın bozan. Ne tuhaf ben sizin karşınıza hiç çıkmadım siz çıktığınızda da hiç düşünmedim, sıradan bir münazara olduğunu tahmin etmiştim, öyle de oldu... "Bir değil bir çok yanlış düşüncen olduğu kanaatindeyim," Forumada senden gayri tüm doğruları bilen bir "doğrucu davut" arkadaşım vardı. Şimdilerde meydan sana kaldı sayın bozan. Başka kişilerle olan münakaşalarına dahil olmak istemem, bir yıldır bu forumdayım, bir yıldır yazıyorum.. ( Doğum günüme doğru adlı yazıma bakarsan orada izah ettim... bozan
-
Kaç kişiyiz biz!
Sevgili devil's sister, araya birisi atlımış ben yine de size sorayım kabul mü ? ( bu arada Sevgili Blimselci dostum, giderek bozanlaşıyorsun, yani olmak üzeresin, sakalın falan çıkar da ağarırsa panik yapma , bozandandır...Bu arada solcuların forumundan devam ediyorum ben, oraya beklerim sevgili Bilimselci dostum...) bozan
-
SOLCULARIN FORUMU
I Mukaddime Türk solu anlamında bir başlıkta benzer meseleleri ziyadesiyle münazara etmiştik, kafi geldi ki arkası gelmedi.. Sol ve sağ anlamında bu başlıkaltında beni yazmaya teşvik eden en ehemmiyetli husus daha evvel de pek çok defa arz ettiğim gibi Türkiyedeki sol ile Avrupadaki sol arasındaki uçurumdur. Tümden gelme yapmayacağım evvela meramımı anlatayım.. Türkiyede siyasi manada bir sol hiç olmamıştır.. Bu olmamışlığı Avrupadaki benzerlerini referans alarak söylüyorum, kitaplardaki nasıl bir sol ezberlerini beni okurken bir tarafa bırakmak icap edebilir, tabularını yıkmak isteyen kim varsa bu yüzden bu yazıları okumadan ilerlesin, gökyüüzndeki yıldızları yere indirmeyi düşünen varsa buyursun... Türk siyaseti daha Cumhuriyetten evvel zaten epey yol almıştı. Türkiyede halkın seçtiğibir meclis, bu meclisin üyeleri bu meclisin bir anayasası vardı. Ve çok partili siyasi yaşam zaten Cumhuriyetten önce ziyadesi ile mevcuttu.. Bunları bir kenara not edin.. Yusuf ziya ( akçuraoğlu ) meşhur makalesinde ki bu metni okumayan Türkiyede siyaseti anlayamaz, ( Enver ziya ( karal ) çok önceleri yeniden neşretmişti ) . Akçuraoğlu Türk siyasetini ve izlenmesi gereken yolu ÜÇ TARZ-I SİYASET adlı eserinde anlatmış ve siyaseti, Türkçülük, batıcılık ve islamcılık olmak üzere üç ayrı bahis içerisinde ele almıştı. Kendisinin Türkçü tarafı daha baskın gördüğünü de hatırlatalım, ki öyle de oldu zaten.. Tükçü siyaset yanına batıcılığı da larak İttihat ve Terakki anlamında yönetime kısa süre için de olsa el koydu. Bu arada Şunu sakın atlamayın, bunu atlarsanız tarihi okuyamazsınız ey çılgın Türkler. . ABD hamit uygulamalrıyla bir Türkçüdür, her nekadar söylemleri ile İslamcı gibi görünse de. Ve yanı zamnada son dönemdeki en büyük Türk reformistidir. Askeriyede, Eğitimde, mülkiyede yaptığı yenilikler olmasa bu Cumhuriyet en azından olmazdı... Çoğunu siz düşünün. Şimdi şaşırmış olabilirsiniz, kalıp bilgilerinizden farklı gelebilir size bunlar ve lakin şunu unutmayın, 2. ABD hamitle Atatürk birbirini tamamloayan kişilerdir, birinin tam yapamadığını diğeri tam yapmıştır..Bunların başına da hiç olmazsa 2. Mahmutu mutlaka ekleyin, bu üçlü saç ayağı bize Cumhuriyeti armağan etmiştir. tekrar ediyorum kalıp düşüncelerden kurtulun.. Dogmatik olmayın okuyun, okuyun, daha çok okuyun... Gidip arşivde belge okuyamazsınız tamam ama en azından yapılan çalışmaları okuyun... İttihat terakki ile beraber çeşmenin başına geçen Türkler batıcılık düşüncesi ile beraber ( materyalist düşüncede baskındır ) bu cumhuriyeti kurmuştur ve bu arada bu cumhuriyete İslamcılar da ciddi destek vermiştir ( materyalist yanı hariç ) Çünkü Türkçülerin , vatanseverlerin, batıcıların okuduğu kişiler beslendilkleri kaynaklar hep aynıydı...Bunları yazacağım.. Şu hususu ilave edip şimdilik bitireceğim.. Daha çok Türkçü kadrolar iktidarı ele geçirdiği için, liberaller İslamcılar ile beraber yönetimin belli bir müddet dışında kalmıştır, bu onları daha liberal yaparken yönetimi zamanla daha otokratik hale getirmiştir. Zaten çetin olan Osmanlı bürokrasisi yalnızac addeğiştirip daha katı hale gelmiştir... Peki bu kişiler kimleri okudular... Bir kısmını benim hazırladığım bu kaynakları bundan sonraki yazıda ortaya koyup oradan devam edeceğim... bozan II Mukaddime İlk mukaddimenin ardından aldığım sayısız mesajın ardından ( EE okunmak başka birşey ) bir hususun altını daha kalın çizgilerle çizmek gerektiği kanaati hasıl oldu bozan'da. Bu da şudur siyasi tercihleri bakımından, Devletçi bir aydın aynı zamanda modernleşmeyi de savunuyorsa ve de Atatürk'ü sevdiğini iddia ediyorsa 2. ABD hamiti'de sevmelidir, tarihi hakikat bunu gerektirir. İkisini de sevmeyebilirsiniz ( Örneğin mehmed Akif öyle yapmıştı ) ama birini sevip birini sevmemek sadece davulluktur, zira ki emelleri aynı olan biri selef biri halef adam yaptıklarının neticeleri ile ölçülür, sadece şekli ile değil.... Maksat devletin devamlılığını muhafaza etmek, maksat modernleşmeyi sağlamak . Sevgili bu davulu çok sevdim öyleyse çalmaya devam ediyorum... bakın tam okuyun.. bu bilgiler benle beraber gitmeden müstefid olun.. Şu yazacaklarımı yazmaya ne herkes cesaret edebilir ne de bunları bilebilir.. Dikkattt. 1. Önerme şuysa '' Cumhuriyetin ilk yıllarında görüldü ki halk demokrasiyi tam olarak anlayamamış, çok partili sistemi tam olarak kavrayamamış ( halk onlara göre hırbo olduğu için ) bu yüzden de bir süre demokratik yaşam ve çok partili hayat mecburen tatil edilmiş.....iseeeeee O zaman şu aşağıdaki hikayeyi de kabul etmek zorundasınız.. 2. Meclis yeknesak değildi, muhtelitti, bu yüzden harp esnasında ( 93 harbi, 1293 diye benim çılgınlarım, 1893 değil haaa, Cumhuriyet gazetesi çok yapar da bu hatayı, ee rejim tehlikede ya adamlar ne yazacağını şaşıyor ) bir türlü sağlıklı karar verilememkte, ayrıca her millet kendi bağımsızlığı için meclisi kullanıyor, devlet kimsenin umurunda değil... bu meclisi tatil etmeliyiz....Ve tatil edilmiştir...Önermesini de kabul etmek zorundasınız... 2. ABD hamitte, Atatürkte aynı kaygılarla hareket ediyorlardı, devletin bekası...Zira hepside Osmanlı bürokrasisinden geliyorduu... Bu hususu yeterince izah ettim, şimdi artık davulluk yapmazlar Bursacılar umarım... gelelim Zurnalara.... ; Onlara göre geri kalmışlığın tek nedeni Dindi hatta özelde İslamdı.. Herşey Renan denen gavurun İçerisinde Namık kemalinde bulunduğu bir topluluğa konferans verirken İslamı modernleşmenin tek karşıtı olarak sunmasıyla başladı... Hatırlayınız, eski harflerle neşredilmişti, Renan Mudafaanamesi ( ben de neşrettim, tercüme de ettim herşeyi hazırladım götürdüm kitapçıya bir baktım hırtın biri benden önce bastırmış...!! , ahh kaderimm ) namık kemalindir... ve bütün Mustafa kemaller, kazımkarabekirler, mehmet akifler hep okumuştıur bunları... Bu arada aynı manada Ziya Paşanın ( Adana'da medfun, e adamı istemeye istmeye taşraya vali yaparsan olacağı budur ) İslam imiş devlete pa bend-i terakki / evvel yoğidi iş bu rivayat yeni çıktı''' dizesini hatırlayın.. Bu dizeyi de anlamadıysan ey Çılgın otur Türkçe çalış... Renanın düşüncesini sahiplenenler de çıktı bu topraklarda şimdi onu anlatacağım ve fakaaaatt. Ne batıcılar, ne islamcılar ne de Türkçüler bu düşünceyi sahiplenmediler ve fakat buna karşı muhtelif tepkiler verdiler onları da yazacam Atılganlar bekleyinnn..yalnız şunu da ilave edeyim Renanın düşüncesi gibi bir oryantalist yaklaşımı Atatürk hiç benimsemedi... Şimdi müsade edin de bir kahve içelim, Ahmet Haşim'in ''O Beldesi'' eşliğinde Mabadi var.. Bozan
-
SOLCULARIN FORUMU
Türk solu anlamında bir başlıkta benzer meseleleri ziyadesiyle münazara etmiştik, kafi geldi ki arkası gelmedi.. Sol ve sağ anlamında bu başlıkaltında beni yazmaya teşvik eden en ehemmiyetli husus daha evvel de pek çok defa arz ettiğim gibi Türkiyedeki sol ile Avrupadaki sol arasındaki uçurumdur. Tümden gelme yapmayacağım evvela meramımı anlatayım.. Türkiyede siyasi manada bir sol hiç olmamıştır.. Bu olmamışlığı Avrupadaki benzerlerini referans alarak söylüyorum, kitaplardaki nasıl bir sol ezberlerini beni okurken bir tarafa bırakmak icap edebilir, tabularını yıkmak isteyen kim varsa bu yüzden bu yazıları okumadan ilerlesin, gökyüüzndeki yıldızları yere indirmeyi düşünen varsa buyursun... Türk siyaseti daha Cumhuriyetten evvel zaten epey yol almıştı. Türkiyede halkın seçtiğibir meclis, bu meclisin üyeleri bu meclisin bir anayasası vardı. Ve çok partili siyasi yaşam zaten Cumhuriyetten önce ziyadesi ile mevcuttu.. Bunları bir kenara not edin.. Yusuf ziya ( akçuraoğlu ) meşhur makalesinde ki bu metni okumayan Türkiyede siyaseti anlayamaz, ( Enver ziya ( karal ) çok önceleri yeniden neşretmişti ) . Akçuraoğlu Türk siyasetini ve izlenmesi gereken yolu ÜÇ TARZ-I SİYASET adlı eserinde anlatmış ve siyaseti, Türkçülük, batıcılık ve islamcılık olmak üzere üç ayrı bahis içerisinde ele almıştı. Kendisinin Türkçü tarafı daha baskın gördüğünü de hatırlatalım, ki öyle de oldu zaten.. Tükçü siyaset yanına batıcılığı da larak İttihat ve Terakki anlamında yönetime kısa süre için de olsa el koydu. Bu arada Şunu sakın atlamayın, bunu atlarsanız tarihi okuyamazsınız ey çılgın Türkler. . ABD hamit uygulamalrıyla bir Türkçüdür, her nekadar söylemleri ile İslamcı gibi görünse de. Ve yanı zamnada son dönemdeki en büyük Türk reformistidir. Askeriyede, Eğitimde, mülkiyede yaptığı yenilikler olmasa bu Cumhuriyet en azından olmazdı... Çoğunu siz düşünün. Şimdi şaşırmış olabilirsiniz, kalıp bilgilerinizden farklı gelebilir size bunlar ve lakin şunu unutmayın, 2. ABD hamitle Atatürk birbirini tamamloayan kişilerdir, birinin tam yapamadığını diğeri tam yapmıştır..Bunların başına da hiç olmazsa 2. Mahmutu mutlaka ekleyin, bu üçlü saç ayağı bize Cumhuriyeti armağan etmiştir. tekrar ediyorum kalıp düşüncelerden kurtulun.. Dogmatik olmayın okuyun, okuyun, daha çok okuyun... Gidip arşivde belge okuyamazsınız tamam ama en azından yapılan çalışmaları okuyun... İttihat terakki ile beraber çeşmenin başına geçen Türkler batıcılık düşüncesi ile beraber ( materyalist düşüncede baskındır ) bu cumhuriyeti kurmuştur ve bu arada bu cumhuriyete İslamcılar da ciddi destek vermiştir ( materyalist yanı hariç ) Çünkü Türkçülerin , vatanseverlerin, batıcıların okuduğu kişiler beslendilkleri kaynaklar hep aynıydı...Bunları yazacağım.. Şu hususu ilave edip şimdilik bitireceğim.. Daha çok Türkçü kadrolar iktidarı ele geçirdiği için, liberaller İslamcılar ile beraber yönetimin belli bir müddet dışında kalmıştır, bu onları daha liberal yaparken yönetimi zamanla daha otokratik hale getirmiştir. Zaten çetin olan Osmanlı bürokrasisi yalnızac addeğiştirip daha katı hale gelmiştir... Peki bu kişiler kimleri okudular... Bir kısmını benim hazırladığım bu kaynakları bundan sonraki yazıda ortaya koyup oradan devam edeceğim... bozan
-
SOLCULARIN FORUMU
O zaman öncelikle şartları gözden geçirelim sanırım ciddi bir münazara olacak... 1. Dilim Türkçedir. Bu konu bir kaç defadır karşıma çıkıyor, vakit bulamadım ve fakat değerlendireceğim.. kendim gibi yazarım yani.. bu kabul mü ? 2. İroni yaparım bu benim uslubum, Ben gibi yazarım yani kabul mü ? 3. Ben reca ederim efendim , lafımı olur.. 4. Estağfirullah..hepimiz yararlanıyoruz, ben de siz de... Bunlar da benim şartlarım.. bozan
-
türk gençliginden benim istedigim ver cogu kisininde istedigi ama sölemye fırsat
Sorun çıktı olarak düşünüyorsan evet öyle ve lakin tarih düşünüp var olanların bir devamı şeklinde düşünürsen hayır yani, meseleeri tarihi arka planı ile izah edersek daha isabetli davranmış olmaz mıyız ? bozan
-
Kıbrıs Meselesi
Sevgili dostum seninle bayakı anlaşacağa benziyoruz, özünde çok iyi birisi olduğunu düşünüyorum... Bu manada sana bir soru sormak istiyorum, şunu da ekleyeyim soruma yanıt vermemişsin ve peki neden Kıbrısın yalnızca kuzeyi ? Bunu hiç sorguladınız mı ? bozan
-
SOLCULARIN FORUMU
Sevgili bilimselci dostum, yukarıdaki düşüncelerinize hiç katılamayacağım, bence saç ayaklarında ciddi eksiklikler var, bu husustaki görüşlerimi yazmak isterim buraya sizce de muvafık mıdır ? bozan
-
Kaç kişiyiz biz!
sevgili dostum nasılsın önce , sen de hoşgeldin... 1. Pek sevilmediğim benim de malumum, doğruları söylemek can sıkar çün ki..Ama bunu lütfen dert etme, bana bırak, ben hallederim... 2. Bir değil bir çok yanlış düşüncen olduğu kanaatindeyim, cesaretini saygıyla karşılıyorum, ve bunları yazmak istiyorum ve lakin son bir kez emin olup olmadığını sormak isterim, sonra darılma, kırılma ve hatta bozulma... bozan
-
FARK ETTİNİZ Mİ?Bazı iyi sesler arada kaynayıp gidiyor.
hallederiz dert etme... bozan
-
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kilit Taşı: Laiklik
Sevgili dipnot demek sen de vatan hainisin... Çok ilginç...Ben de seni Bursa Nutukçularından zannediyorum.. Bu arada size de hoşgeldiniz diyorum... Gurur duyduğum bir şeyi size ifade etmek isterim elbette ben Bozan'ım. Şimdilik bununla iktifa ediyorum, zamanın trendine göre yeni birşeyllerle gurur duymak ya da yeni bir şey olmak gerekirse bana haber ver ben de olayım... bozan
-
SOLCULARIN FORUMU
Evet dostum harikasın olacak, biraz daha çabalarsan Bozan gibi olmaya başlayacaksın... Ama bana bu kadar benzeme dostum yoksa Kralx'in dediği gibi kendinden bir parça bulamıyormusun yazacakk... Neyse biri yazsın biri de kopi paste yapar elbett.. İlahi dostum güldürdün beni Allah da seni güldürsün ( Tanrı, sanrı ya da her neye inanıyorsan )) Malesef ne bozanı taklit ederek oluyor ne de üç beş kelimeyi geçmeyen Soldan edebiyatı ile (( Yurtseverler, emekçiler, kapitalistler vesaire ) Maattessüf dostum yalnızca özgürlükçüyüz demekle olmuyor berikine faşist ötekine demokratım demekle de olmuyor... Ve mamafih insanların düşünceleri ile alay ederek de olmuyor değil mi dostum... Sonra birisi çıkar senin de damarına basar... Binaen aleyh saygı ve sevgide sonsuz birlikteliğimiz berdevamdır ve fakat faşist bürokrasinin elinde tokmak olan her fasülye tarihte ancak bir dipnottan ( Deep Note ) ibarettir ( nedense bu deep noteyi pek seviyorum yazmasını ) Ve mevlananın dediği gibi dostum fihi mafih.. ( nasıl anlarsan içinde birşey yok olarak da tercüme edebilirsin, içinde olmayan birşey yok olarak da ) eee nihayetinde bilimselci olan sensin...buna da sen karar verirsin...Sevgiyle kal.. bozan
-
canınız çok sıkılınca naparsınız?
Muhtelif işler yaparım canım sıkıldığında ben de ... 1. Neşem ve havam yerine gelsin diye Cumhuriyet okurum...iyice gülüp eğlendikten sonra keyfim yerine gelir. 2. Meclis teveye takılırdım bol bol ama şimdilerde bulamıyorum kaldırdılar mı ne ?? EEE komedi dizisi yazarları sıkıntıdaymış Meclis teve yüzünden doğaldır kapatmaları.. 3. Bedri baykam'ı ararım tevelerde bulursam atamamdır, iki cümlesi yeter dahinin bana billahi üç gün için keyfim yerine gelir... bozan
-
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kilit Taşı: Laiklik
Ben de seni çılgın Türk zannediyordum.. bozan
-
Mutluluk nerededir?
Mutluluk bir jakoben için 1940'lardadır. Bana göre ise mutluluk da bir andır.. her güzellkik gibi.. bozan
-
Hal Çaresi
Meşhur zenta muharebesinin ardından Karlofça ve İstanbul anlaşmaları ile artık tutunamayacağımızı anlamıştık.. Her ne kadar Zenta muharebesinde yenilmişsek de ( hatta bu ciddi bir yenilgidir, nehrin öte yakasında kalan askerlerimiz doğranırken beri taraftakiler yalnızca seyredebilmişlerdir..) teknolojik imkanlarımız hala batıya göre oldukça yüksekti, fakat bu dönemden sonra teknolojik imkanlar açısından da mağlup durumlara düşecektik hep... Zira ki gavur kudretliydi, hele ki 1700'den sonra bir de Moskof belasıyla uğraşacaktık ki hep canımızı yakacaktı... Bulgaristan sınırında Moskof geliyor dendi mi zabitler soluğu İstanbul'da alacaktı.... Elbette Murad-ı Rabi'den bu yana bir yenileşme, bir ıslahat çarelerine bakılmıştı. Bu dönemde devlet ileri gelenlerinden kötü gidişe bir hal çaresi bulmaları istenmiş, en meşhur olanı koçi bey Risalesi olan türlü risaleler tahrir edilmişti.. Sonraları Selim-i salis zamanında da benzer bir uygulama yapıldığını devlet ileri gelenlerinden hal çareleri istendiğini biliyoruz. Selim-i salis, en nihayetinde bütün herşeyi baştan başa değiştirmeyi planladığı yeni nizam mücadelesinde, daha orduyu bile doğru dürüst yenileyemeden canını verdi....Daha önce de pek çok padişah Hal' edilmişti ama bunun bir başka olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım... Selim-i Salisi ortadan kaldıran ağır bürokrasi ne ise aslında Adnan Menderesi ortadan kaldıran da aşağı yukarı budur.. bir farkla ki Selim-i salis sülb-i padişahi olup Adnan bey bir seçilmiş başbakandı... Osmanlı devletinin bütün yenileşme çalışmalarında aşamadığı çok mühim bir husus vardı... Neticede kılık kıyafet kolayca değişiyor, askerin tadı aynı olsada adı değişiyor, amma ki Osmanlı kendisinde bütün bunları yapabilecek kudreti yani parayı bulamıyordu..İlber Abi'nin de ( Ortaylı ) dediği gibi Osmanlı son yüzyılında da parayı bulamamıştı, bulamyınca içe ve dışa daha da borçlanmıştı. Yabancı bankalar para vermez olunca yurt içi bankalarından para alırdı koca devlet heyt beee.. O zamanlar siz bilmezsiniz gerçi şimdi de yapıyorlar da yerli bankalar yurt dışından düşük faizle para satın alıp yüksek faizle Devlet-i aliyye-i osmaniyeye yazarlardı ( sert ifade kullanmadım, aslında buraya giydirirlerdi iyi giderdi.. ) Şimdi bütün bunların adnan abiyle ilgisi nedir demeyin Çok alakası var !!!. Bu mevzunun da mabadi var... bozan
-
SOLCULARIN FORUMU
Sevgili commandante, Ben bu tür olaylara hep genel bakmışımdır. Bir tarafta emperyalizm diğer tarafta yurtsever niyetler. Bu bakış açısına genel bakış açısı denmez Sevgili Bilimselci ( bu ne demek ise ? ) Bu bakış açısına meseleleri kategorize etmek derler, Biz siz gibi, Emperyalistler ve yurt severler gibi. Bu bakış açısı elbette peşin hükümlüdür, hakikatten uzaktır ve kişileri ve bölükleri daha meselenin başında bir tarafta görmek gibi bazı mahzuratı havidir.. Katogorik mantık dünyamıza, Benitoları, Adolfları, Darbecileri armağan etmiştir... İnsnların niyetlerini anlayabilecek bir makina icat olunmadığı için de bilimli düşünceden uzak , benli düşüncenin hezeyanlarıdır, zira niyeti bulmak kişilerin insiyatifine kaldığında idamlar kaçınılmazdır.. Siz idamlara karşı olduğunuz söylemenize rağmen idamcı , darbeciler gibi davranıp kişilerin niyetlerini okuma ve değerlendirme gibi bir kategoriye doğru yüzüyorsunuz ve yani ; İdamcıların mantığı ile idamcılar savunulamaz ve ancak desteklenilebilir.. Bu hususa dikkatinizi çekerim... Emperyalizim zaten siyaseti gereği, tüm yurt severlerin idamını, daha önceden belirlemiş bulunmaktadır. Malesef yukarıdaki kategorik mantıkla bir ciddi hata daha yapılmış sevgili Bilimselci dostum. Buna göre Ya bütün yurtseverler idam edilmiştir ve ya da idam edilmeyenler de idam edilmek üzeredir, Ülkemizde Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana idam edilenlerin sayısı bellidir, bunu 30la da çarpsak bile yurtseverler ciddi bir ekalliyet sorunu ile karşı karşıya kalır, bu halkın geri kalanını Yurtsatar ya da fasülye mi kabul ediyorsunuz, şayet öyle ise bu düşünce bir Benito, bir Adolf düşüncesinden bir başka şey hiç değildir.. Deniz Gezmiş ve arkadaşları elbette birer yurt sever insanlardı. İdamlarının gerçekleşmiş olması da yurtsever mücadelelerinin bizlerden, daha fazla olması.. Hiç alakası yok burada fazla romantik bir yorum yapmış ve bilimin ciddiyetle uzağına düşmüşsünüz Sevgili Bilimselci ; zira ;;; 1. Asılmak, idam edilmek diye bir yurtseverlik ölçütü falan yoktur, bunu nereden uydurdunuz anlayamadık, siz kendinizi idam olunmadınız diye az yurtsever görebilirsiniz ama bunu sanırım aklı başında hiçbir rasyonalist ve bilimci kabul etmez, edemez, ben de sizin yaptığınızı yapamam, bilime de ihanet edemem, kendimi sizin az yurtsever kategorisine sığdıramayacağım, özür dilerim... Dünyanın her yerinde hergün onlarca yurtsever ölmekte. Gerek ilkeli gerek ilkesiz. Burada da tuhaf bir durum var sevgili Bilimselci kardeşim, zira baştan bu yana kategorik yaklaşımınız yanlış, Kendi yurdunu savunan A kişisi ile kendi yurdunu savunan b kişisi A kişisini öldürmeye muvaffak olursa bu durumda sizin yazınıza göre , A kişisi yurtsever olarak ölmüş olur ya B lişisi onu fasulye sepetine mi koyacağız... Dahi yurtsever Atatürk'e de Emperyalistler ve onun yerli işbirlikçileri tarafından, defalarca idam fermanı hazırlanmıştı. İşte bir tuhaf durum daha.. Sevgili bilimselci baştaki cümlenizle bu son cümlenizi okursak yan yana , buradan Atatürk öldürülmediği için daha az bir yurtsevermiş gibi algılanabilir.. Sümme haşaaa.... bu durumda daha az kategorik yazmalıyız değil mi ? Yoksa Atatürk düşmenlarına fırsat tanımış olmaz mıyız ? Ama o dahice hareket etti. Ve bazı isteklerini başardı. Böylece parantez içinden Cumhuriyeti de kurmuşsunzu değil Mi ? har neyse Sevgili bilimselci, kavramları dikkatli kullanmak gerektiği gibi, mantıklı cümleler kullanmak da şart, kategorik mantığı insanlık için doğru bulmuyorum... Sanırım siz de bir Adolf, bir Benito gibi düşünmek istemezsiniz... Bu konudaki bir başka yazım olan ''BAYMIŞ''a da bakabilirsinzi, bakmayada bilrisiniz, siz bilirisiniz, en nihayetinde bilimselci olmak sizin iddianız, bense gariban bir eski kafalıyım dostum ,, hadi bakalım, hayırlı olsun... Bozan Ben bunları yazmış ve bir sorgulama yapmıştım, Sevgili bilimselci dostum. Siz ise şunları yazmışsınız : Yine genel olarak ayırdığım yurtsever kastimden; Cumhuriyetçi, demokratik, sosyal adaletçi ve özgürlükçü bir düşünceyi niteliyorum. Sende eğer dünya görüşüme açık bir şekilde alternatif getirirsen, bana olan diğer eleştirilerin de net olarak açıklığa kavuşur. Hem de kimliğimizi belli etmiş oluruz. Bu şekilde tartışmamızın saha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. İyi dileklerimle.. İyi dileklerinize mümkün mertebe katlıyorum. ve ekliyorum, Hem Cumhuriyetçi, hem demokratik, hem sosyal adaletçi, hem özgürlükçüymüşsünüz, eee bize bir şey bırakmamışsınız sevgili dostum... kala kala, gerici, yobaz, anti demokratik, teokratik vesaire takımı kalmış bizlere. Napalım kaderimize mi razı olalım... Böyle güzel düşünce halitasını nasıl bir arada muhafaza ediyorsunuz pes doğrusu, baksanıza ben bir eski kafalılık düşüncesine bile zor sahip olabiliryorum... Her neyse dostum siz daha kabiliyetliyseniz yapacak fazla birşey yok.. Bu arada sorunuza da yanıt vereyim. Ben o kadar çorba gibi değilim... Geçenlerde bir arkadaş konu dışı bir soru sormuştu ( Jön ) Atatürkçü müsünüz ? diye ben de ona ne olmadığımı söylemekle iktifa etmiştim, size de öyle söyleyeyim, Geri zekalı değilim... bozan
-
selam arkadaşlar
bozan şurada cevap verdi: cix_rifat başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımmerhabalar, arkadaşım, ben bozan, memnun oldum.. bozan
-
SOLCULARIN FORUMU
Sevgili commandante, Ben bu tür olaylara hep genel bakmışımdır. Bir tarafta emperyalizm diğer tarafta yurtsever niyetler. Bu bakış açısına genel bakış açısı denmez Sevgili Bilimselci ( bu ne demek ise ? ) Bu bakış açısına meseleleri kategorize etmek derler, Biz siz gibi, Emperyalistler ve yurt severler gibi. Bu bakış açısı elbette peşin hükümlüdür, hakikatten uzaktır ve kişileri ve bölükleri daha meselenin başında bir tarafta görmek gibi bazı mahzuratı havidir.. Katogorik mantık dünyamıza, Benitoları, Adolfları, Darbecileri armağan etmiştir... İnsnların niyetlerini anlayabilecek bir makina icat olunmadığı için de bilimli düşünceden uzak , benli düşüncenin hezeyanlarıdır, zira niyeti bulmak kişilerin insiyatifine kaldığında idamlar kaçınılmazdır.. Siz idamlara karşı olduğunuz söylemenize rağmen idamcı , darbeciler gibi davranıp kişilerin niyetlerini okuma ve değerlendirme gibi bir kategoriye doğru yüzüyorsunuz ve yani ; İdamcıların mantığı ile idamcılar savunulamaz ve ancak desteklenilebilir.. Bu hususa dikkatinizi çekerim... Emperyalizim zaten siyaseti gereği, tüm yurt severlerin idamını, daha önceden belirlemiş bulunmaktadır. Malesef yukarıdaki kategorik mantıkla bir ciddi hata daha yapılmış sevgili Bilimselci dostum. Buna göre Ya bütün yurtseverler idam edilmiştir ve ya da idam edilmeyenler de idam edilmek üzeredir, Ülkemizde Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana idam edilenlerin sayısı bellidir, bunu 30la da çarpsak bile yurtseverler ciddi bir ekalliyet sorunu ile karşı karşıya kalır, bu halkın geri kalanını Yurtsatar ya da fasülye mi kabul ediyorsunuz, şayet öyle ise bu düşünce bir Benito, bir Adolf düşüncesinden bir başka şey hiç değildir.. Deniz Gezmiş ve arkadaşları elbette birer yurt sever insanlardı. İdamlarının gerçekleşmiş olması da yurtsever mücadelelerinin bizlerden, daha fazla olması.. Hiç alakası yok burada fazla romantik bir yorum yapmış ve bilimin ciddiyetle uzağına düşmüşsünüz Sevgili Bilimselci ; zira ;;; 1. Asılmak, idam edilmek diye bir yurtseverlik ölçütü falan yoktur, bunu nereden uydurdunuz anlayamadık, siz kendinizi idam olunmadınız diye az yurtsever görebilirsiniz ama bunu sanırım aklı başında hiçbir rasyonalist ve bilimci kabul etmez, edemez, ben de sizin yaptığınızı yapamam, bilime de ihanet edemem, kendimi sizin az yurtsever kategorisine sığdıramayacağım, özür dilerim... Dünyanın her yerinde hergün onlarca yurtsever ölmekte. Gerek ilkeli gerek ilkesiz. Burada da tuhaf bir durum var sevgili Bilimselci kardeşim, zira baştan bu yana kategorik yaklaşımınız yanlış, Kendi yurdunu savunan A kişisi ile kendi yurdunu savunan b kişisi A kişisini öldürmeye muvaffak olursa bu durumda sizin yazınıza göre , A kişisi yurtsever olarak ölmüş olur ya B lişisi onu fasulye sepetine mi koyacağız... Dahi yurtsever Atatürk'e de Emperyalistler ve onun yerli işbirlikçileri tarafından, defalarca idam fermanı hazırlanmıştı. İşte bir tuhaf durum daha.. Sevgili bilimselci baştaki cümlenizle bu son cümlenizi okursak yan yana , buradan Atatürk öldürülmediği için daha az bir yurtsevermiş gibi algılanabilir.. Sümme haşaaa.... bu durumda daha az kategorik yazmalıyız değil mi ? Yoksa Atatürk düşmenlarına fırsat tanımış olmaz mıyız ? Ama o dahice hareket etti. Ve bazı isteklerini başardı. Böylece parantez içinden Cumhuriyeti de kurmuşsunzu değil Mi ? har neyse Sevgili bilimselci, kavramları dikkatli kullanmak gerektiği gibi, mantıklı cümleler kullanmak da şart, kategorik mantığı insanlık için doğru bulmuyorum... Sanırım siz de bir Adolf, bir Benito gibi düşünmek istemezsiniz... Bu konudaki bir başka yazım olan ''BAYMIŞ''a da bakabilirsinzi, bakmayada bilrisiniz, siz bilirisiniz, en nihayetinde bilimselci olmak sizin iddianız, bense gariban bir eski kafalıyım dostum ,, hadi bakalım, hayırlı olsun... Bozan
-
"TANRISAL HÜKÜM" YAKIN!
İşte ben ey dostlar son günlerde olduğumuzun kanaatiyim, ben.. Ben neymişim be Kralx gördün mü uzaklardan bir haberci, bir hastanın sanrısal hükümlşerinin çıkarımlarının vardığı son noktanın ucuymuşum da haberim yokmuşş... Sevgili yaşua, seni Türk ilahiyatçılarına, tarihçilerine, ve hekimlerine emanet etmekle iktifa ediyorum.. Papa patrik nedir falan tartışmak istiyorsan yazarsın buraya bakarızç... yalnız bana dikkat et son günlerde olduğumuzun bir deliliyim, delilim, deliyim, delisin deli,, aman allahım ışıkları sen mi söndürdün nicomedias,... bozan
-
Ah ATATÜRK Nerdesin?
Bu yazı nicomedias'a ithaf edilmiştir... Sevgili dostum, Atatürk'ü sormuşsun nerede diye bak ben yazayım nerede olduğunu.. 1. bedeni ya da naşı mı desek, şu anda şayet abedeliler ya da başka bir düşmen _ müttefik tarafından kaçırılmamışsa Anıtkabir denilen anıt mezardadır. Bu anıt mezar Ankara ilinde olup bu ilin il trafik kodu 06'dır. Anıtkabir Ankara ilimizin merkez ilçesindedir...Herhangi bir ankara otobüsü ya da ankara uçağı ile lısa bir sürede ulaşılabilir... 2. Ruhu ise çocukların her devlet bayramında dediği gibi ( 23 nis, 19 may. vesaire ) ölmedi ve kalbimizde yaşıyor... Bu takdirde, sen, Atatürk'ün ( yüce önder ) hangi bölümü ile ilgili isen, bedeni, ruhu o bölüme bakman gerekiyor. Ulu önderi saygıyla selamlıyor sizi de en yakın bir Türk tarihçisine gitmeniz hususunda uyarıyor, ve sizi Türk hekimlerine emanet ediyoruz... bozan
-
merhaba
bozan şurada cevap verdi: assolist başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımSevgili dostum pınar hoşgeldin. Bu forum yakalarsa bir daha bırakmıyor insanı Kırım Kongo afrika kenesi gibibirşey yani... Bana bozan derler yakında daha yakından tanırsın ... seni de diğer arkadaşlarım gibi saygıyla selamlıyorum... bozan
-
SOLCULARIN FORUMU
Ve aleyküm selam, üstümüze alınmaca haa!!!. neyse size iyi çalışmalar.. bozan
-
ALTIN PORTAKAL VERİYORUZ...
Vallahi dostlarım ben bu bölüme biraz yabancıyım. Fakat bir müşkilatımı da arz etmek isterim, ben pek çoğunuzun yaşça büyüğü olarak hepinize çeşitli ödüller dağıtmak istiyorum ve amaaa.....Çoğunuz isimleri o kadar yabancı, yazması ve okuması o kadar zor ki tek tek hatırlayamıyorum bile bu yüzden kısaltarak yazıyorum, malumunuz olsun.. En duygusal yazar ( başkaları aksini iddia etse de ben onun düşüncesindeki samimiyeti anladığımı zannediyorum ) Arman.. En olumlu ve istikrarlı yazar Kralx.... ( sevgi ve muhabbetimizi daima bakidir ) En mantıklı yazar ( bunu sadece olsun diye yazmıyorum, Bozan böyle düşünüyor) schrmch ( işte buna benzer bir yazılışı var o kendini bilir, vallahi yazamıyorum.. ( buldum buldum Scaramouche buymuş işte.. En benle uğraşıcı, Sevgili nazan özkan.... En boş yazar .... ( adı ben de kala... ) En güzel takipçi ; şimdi adlarını bilmiyorum ama hani bir gurup varya berceste falan takımı, işte onlar. ( berceste de aklımda dinlenme tesislerinden kalıyor ) Bu gurup var ya bu gurup Türkiyenin geleceği beee.... En gelecek vadeden yazar gugukçuk....kendisi de geleceğimizin, büyük yazarlarından... Kafası çok çalışan bir adam olarak da nicomediası eklemeliyiz bu araya.... Bu arada en ısrarcı yazar olarak da ben made in' i görüyorum da o nerede bilmiyorum... şimdilik bu kadar ey dostlarım... Kendime ait en güzel yazımı da bugün öneri bölümüne yolladığım doğum günüm yazısını seçiyorum bu arada...bakıla!!!!! bozan