birvarmışhiçyokmuş

Nasıl yani şimdi siz Biz ilk çağlardaki insanlar kadar bile olamayız. mı diyorsun , bu nu mu kastediyorsun.

ÖYLE İSE (yani bir ateist bunlarla uğraşmaya tenezzül etmez ise) SİZİN BURADA NE İŞİNİZ VAR DOLAYISI İLE SİZİN SORULARINIZ BURADA HİÇ BİR ŞEKİLDE CEVAPLANMAYACAKTIR, MUHATAP DAHİ KABUL EDİLMEYECEKTİR N O T: unutur da cevaplar isem; saygıdeğer arkadaşlarım hatırlatsınlar

Sorunuzun yanıtını bir üst te ki yazım da da, vermiş oluyorum, yine de izah edebilirim; Sizin bu yazıyı yazabilmeniz tam olarak AERODİNAMİZM bilimsel tanımının ve bunun sizin üzerinizde de görülebildiğinin ispatıdır... şimdi dikkat buyurun. Hayvan insanların yazısını yazamıyor yada okuyamıyor bu doğru, Ama, bir ispermeçet balinası binlerce kilometre uzaklıkta ki okyanus ların herhangi bir bölümünde yaşayan bir başka balina ya, bulunduğu yerden mesaj iletebiliyor, iletişim kurabiliyor, hem de gereken her konuda. Ve bir bal arısı o gün sentezlemesi (bal yapabilmek adına) için gereken bir elementin, hangi çiçekte ne oran da olabildiğini ve, o çiçeğin günün hangi saatin de tam olarak yapraklarının açılıp kendine olanak sağlayabileceğini hissediyor. Acizane Ben; tüm bunları saatlerce sürebilecek şekilde ve ansiklopedilere sığmayacak biçimde anlatabilirim. ve yine bunlar gibi çarpıcı örnekleri milyonlarca adete çıkarabilirim. lakin siz herşeye rağmen tatmin olurmusunuz? Kendinizi tarafsız olarak nitelendiriyor olmanıza rağmen, sorunuza yanıt almış olabileceğiniz ihtimalini bile kabul edebilirmisiniz? inanın ki bilmiyorum... Saygılarımla.

Lütfen daha realist ve gerçekci bir yaklaşım geçekleştirimi si niz. Yazdıklarınızın neresi nin ben i bağlıyor olduğu, gerçeklerden uzak, tarafımca anlaşılabilmiş değildir.

Bu tam olarak MATEMATİK biliminin ve sizin de bundan nasibiniz olduğunun ispatıdır Takdir edersiniz ki birşey ler duymuş görmüş yada hissedebilmiş olmak ; Bilimsel bir yol ile akılın fikirin ve de şuurun, ispatı olamaz. şu anda ayağımın altında ki halı da yaşayan toz akar ları bile kendi aralarında bir şekil de iletişim kurarlar. bunu sizin de yapabilmiş olmanız hiç bir şeyi değiştirmez... Saygılarımla

Tam olarak nasıl pes ettik Lütfen açıklayın... iddaa ediyorum ki hiçbir ATEİST karşısında pes etmiş olmam SÖZ KONUSU bile olamaz

Ben sizden akıl fikir ve şuur hakkında ispat istedim. sizde bana ben kediden farklıyım dediniz. şimdi bu BİLİMSEL lik mi. Siz akıl fikir şuur ispatında bulunurken; kendinizkiler hakkında mı kedinin ki hakkında mı bir bilgi verdiğinizi hiç düşündünüz mü... Saygılarımla.

kabul etmem gerekir ki ; bu bir ispat tır. Ama eklemem gerekir ki; Bir kedinin sizden farklı davranış sergiliyor olması ZOOLOJİ bilimine girer, ve siz bu bilim yolu ile; yani zooloji biliminden yola çıkarak ; İnsan aklı fikri yada şuuru hakkında bir sonuca varamaz sı nız... Hatırlatırım ki siz bir İNSAN ınız. yok ben yine de ederim size de pes etmeyeceğim derseniz; o zaman size HÜRMET lerimi sunarım, ve burada bırakırım... Saygılarımla...

Bu cevap size değil NICLENO nun sorusuna cevaben ve de o na hitaben verilmiştir. Saygılarımızla.

Katılıyorum zorlanmak için biraz çalışmak gerekir

Ben de diyorum ki; Ben sizin AKLINIZ FİKRİNİZ VE ŞUURUNUZ olduğunu (beyin organı nı zı sormuyorum), İSPATLAYIN desem, ve bunu sadece bilimsel metod lar ile, labarotuar ortamın da yapmak mecburiyetin de bıraksam, NE İSPATLA YA BİLİR SİNİZ , Ben de AKIL FİKİR VE ŞUUR yok tur demek zorunda olmuş olmazmısınız. şimdi söyleyin bu gerçek mi. hala cevabınızı aslında almış olduğunuza inanmıyor mu su nuz. Saygılarımla.

Herkese tekrar Merhaba ; Sayın İnançsız Arkadaşlar, Saygıdeğer ateistler ; Ben bir kaç cümle ile cevap verilebilecek sorular yerine, gerçekten, öğrenmek için sorulan akıl ve mantık çerçevesinde, Ve biraz daha karmaşık sorulara, yanıt vermek zorunda kalacağım düşüncesi ile endişe duyuyor idim, Lakin endişelenmeye gerek olmadığının farkına vardım. Lütfen (bu sadece bir teklif tir) sorularınızı, kendi oluşturabileceğiniz bir başlık altında, kendi aranızda masaya yatırıp, benim tarafımdan daha önce zaten cevaplanmış olabileceğini de dikkat ederek hazırlayabilirmisiniz..? Bir tek mana içeren aslında aynı sorulara ; birden fazla yerde cevap vermek zorun da kalıyorum. Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Herkese tekrar Merhaba ; Sayın İnançsız Arkadaşlar, Saygıdeğer ateistler ; Ben bir kaç cümle ile cevap verilebilecek sorular yerine, gerçekten, öğrenmek için sorulan akıl ve mantık çerçevesinde, Ve biraz daha karmaşık sorulara, yanıt vermek zorunda kalacağım düşüncesi ile endişe duyuyor idim, Lakin endişelenmeye gerek olmadığının farkına vardım. Lütfen (bu sadece bir teklif tir) sorularınızı, kendi oluşturabileceğiniz bir başlık altında, kendi aranızda masaya yatırıp, benim tarafımdan daha önce zaten cevaplanmış olabileceğini de dikkat ederek hazırlayabilirmisiniz..? Bir tek mana içeren aslında aynı sorulara ; birden fazla yerde cevap vermek zorun da kalıyorum. Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Arkadaşlar öncelikle hepinizi selamlıyorum, tekrar Merhaba [Not:Bu yazıyı belli bir bilgi birikimi olan, genel kültürün üzerinde ilim sahibi kişilerin okuması kişilerin menfaatine olacaktır.] (En azından gerksiz yere baş ağrısı çekmemiş olurlar ?) Mikro sistemleri inceleceğiz; A T O M ; yapısı hakkında insanoğlunun hala çok az şey bildiği ve varlığı ispatlanabilen en küçük birim. Atom şimdi de mevcut bilgiler ışığında yapısını özetlemek gerekirse, Bir kimyasal elementin özelliklerini koruyan en küçük parçacığıdır. Basitçe temeli, çekirdek ve etrafında dönen elektron lar dan oluşur. Şimdi Hepimiz lise yıllarından hatırlarız ki (yukarıda da zikrettim); Atom ın varlığı iki temel esasa dayanır. Merkezdeki çekirdeğin varlığı, ve elektronların sürekli etrafında dönmeleri. Bize konu oluşturacak kısmına gelecek olursak; Dünya da ki en büyük enerji kaynakları ile çalışan bir füze rampası düşünün, Bu rampanın fırlatacağı yine onun kadar gelişmiş bir füze düşünün şimdi de. Bu füze dünyanın etrafında dönebilecek bir fizik ve güç ile fırlatılsa, Ne kadar büyük bir güç ve enerji olduğunu kabul etsekte, bir müddet sonra, bir şekilde yavaşlayacak, ve nihayet düşecektir. Değilmi? peki nasıl olurda atom çekirdeğinin etrafında dönen elektronlar, ilk anda ki hızını, ve ilk andaki yörüngesini kaybetmeden hiç duraksız, dönüyor, ve dönmektedir. Aslında bunun olması, inanan bir insan için o kadar basittir ki; 1. Atom var olmadan da varlığı mutlak bir Güç olan, 2. Atom un varlığı için var olması gereken elektronlara, en başta çok büyük bir ivme kazandırmış olan. 2. Atom var olduğu müddetçe var olması şart olan ve de varolan, ve onları sürekli aynı hız ve yörünge de muhaza eden, ve sabit tutan. 3. Atom un varlığı ile varlığını sürdürmek zorunda olmayan, yani Atom dan bağımsız varlığı mümkün olan. 4. Atom un da sonu olabileceği düşünüldüğünde bile, son u olabileceği düşünülemeyen ve de sonu olmayan. Evet tam olarak böyle bir ''GÜÇ'' e ihtiyaç vardır, ve BÖYLE BİR GÜÇ Ü KABUL ETMEK SİZİN ATOM UN VARLIĞINI KABUL ETMEK İMKANSIZDIR. Bunu akıl yolu ile red edebilcek, inkar edebilecek birine; Tüm kainat şahit olsun ki, ben de kendimi teslim edecek ve onun inandığı ve de inanmadığı ne varsa ben de inanacağım. Yok eğer edemez ise, Ben yine de istemiyorum ki Benim ALLAH ıma inansın, iman etsin, yalnızca yukarıda zikrettiğim o GÜÇ e inansın, Adı her ne olursa olsun bir MUTLAK GÜÇ e inansın. Gerçek ve samimi anlamda ALLAH ı tanımayan ama peşin bir önyargı sı da olmayan herkes için teklifim ilelebet geçerlidir. (Nasıl olur da hayatımı inkarı na atadığım ALLAH, bu kadar basit bir tarzda ispat edilir? diye düşünenebilecek, vicdan sahipleri lütfen teklifimi gözden geçiriniz) Arkadaşlar mikro sistemlerden en küçük birim olan ATOM ile başladık ve davamızı ALLAH ımızı hiçbir biçimde inkar edilemez tarzda ispat ettik. Bir dahaki sefere, ilerleyen zamanlarda; makro sistemler den yola çıkarak galaksiler yada evren gibi sistemleri inceleyerek, inkarı mümkün olamayacak tarzda ALLAH ı ispat edeceğiz...(İNŞEALLAH) Saygılarımla.Doğan Gülbudak

DEĞERLİ TARAFSIZ Ben, bu tam anlamıyla bir ispattır diyorum ve fikir üretiyorum; Siz, Eğer bu bir ispat değildir iddaa sında bulunuyor iseniz ; Neden benim gibi davanızı tastiklemek yerine , ''olmamış işte olmamış ben kabul etmiyorum bunu'' tarzında bir yaklaşım ortaya koyuyorsunuz; buyrun siz de nasıl olmamış ise; bunu herkese gösteriniz. sizi kim tutuyor. Ya da susun (ki bu bir kabullenme dir). Biz de hakikatın farkına varalım. Sanırım yorumunuza karşılık, cevabınızı da almış bulunuyorsunuz. Saygılarımızla.

SEVGİLİ ARKADAŞIM NICLENO ; Kesinlikle size katılıyorum; bunlar dan ancak bir kısmı nasipleniyor. lakin yine bir soru ile cevap vermek gerekirse; Bu forum da kullanıcı profilleri incelendiğin de , Herkesin yorum yapmamış olması, yorumlara bir cevap vermemiş olması, diğer kullanıcılar ile hiç bir münasebet kurmamış olması, düşüncelerini özgür bir platform da yayınlamamış, ve doğruluk yada yalnışlığını tartışmaya dahi sunmamış olmaması, SORUYORUM, TÜM BUNLAR SİTE YÖNETİCİLERİNİN SUÇU MU DUR, YA DA ONLARA MAL EDİLEBİLİR Mİ... Sanırım sorunuza (yorumunuza) böylelikle cevap vermiş oluyorum... Saygılarımla.Doğan Gülbudak

SEVGİLİ ABRAHAM ; İNKAR EDİLEMEZ NETLİKTE AHİRET İN İSPATI ve yine İNKAR EDİLEMEZ ŞEKİLDE ALLAH IN İSPATI yazılarımı okudunuz mu? Bunlar ilginizi çekermi..? Saygılarımla

SEVGİLİ ABRAHAM, Evet ; bu dediğin kesinlikle mümkündür; Lakin ben; gittim gördüm ve de ispat ederim, demiyorum, mümkündür, açıklanabilir diyorum.) Hayır ; Ahiret te ki hiç bir boyutun, hiçbir şekilde sonu yoktur. Hatta ve hatta zaman kavramının bizzat sonlu olduğu, imkanım olsa benim tarafımdan zamanı durdurmak sureti ile ispatlanabilir, tabii ki bu, aynı şekilde başlangıcı olduğunun da ispatı olurdu. Bu çok basittir, imkanı ve şartları oluşturabilecek herkes için mümkündür. Eğer yeryüzünün etrafında, yeryüzünün kendi etrafında döndüğü hızdan daha hızlı, ve ters istikamet te koşabilirsem, yeryüzündeki zamanı durdurabilirim. Süpermen in tersine uçup da sevgilisini kurtarmak için durdurduğu gibi. Eğer bunu güneşin etrafında döndüğü hıza çıkarabilirsem ve her ikisi etrafında bunu yaparsam , Güneş sistemi için bile zamanı durdurabilirim, bu böylece gider... Belki bunlar; başka fizik ötesi paralel evrenlere ulaşılabilirmi ? sorunuza bir nebze ışık bile tutabilir. Saygılarımla Doğan Gülbudak

Herkese Merhabalar. Bu konuda, AHİRET İ ; KESİNLİKLE ve İNKAR EDİLEMEZ şekilde ispat edeceğiz; (İNŞEALLAH) Bir ateist size veya bana şöyle bir soruda bulunursa; SİZİN DEDİĞİNİZ GİBİ BİR ALLAH VAR OLSA BİLE, BİR GÜN BENİ NASIL HESABA ÇEKEBİLİR, NASIL KARŞISINA ALABİLİR. ÖLDÜKTEN SONRA BENİ HANGİ GÜÇ DİRİLTEBİLİR..? Biz de cevaben deriz ki, SİZİ YOKTAN KİM VAR ETMİŞ İSE, YİNE O DİRİLTECEK. Bu nasıl mümkün olur; Şöyle Mümkün Olur ve Olacaktır; Düşününüz ki; Sizi misafir eden, size sevgisini gösteren, size ikramlarda bulunan, size en şerefli misafirim diye hitap eden, Şefkatli, Merhametli, Lütufkar bir ZAT var, Bu ZAT size çeşit çeşit yiyecek ve içicekler sunuyor, size, sarayında dilediğinizce gezebilme, ve inceleyebilme imkan ı sunuyor, sizi, Kendi saray ı içindeki en yetkili kişi, en mümtaz misafir, olmak sıfatı ile şereflendiriyor, sizi, Kendisi ni tanımamanız, saygı göstermemiş olsanız dahi, hiç bir hak dan mahrum etmiyor, eşit muamele de bulunuyor. sizi, o saraydaki bütün imkan, ve olanak lardan yararlanabilme yetkisi veriyor, sizi, bütün saray görevlilerinin efendisi kılıyor, ve onları sizin hizmetinize veriyor. Şimdi; bu ZAT nasıl ve neden olduğu anlaşılamaz bir şekilde sizi kapı önüne koyuveriyor. Defediyor. Böyle bir şey olur mu, Bunu yapmak O ZAT a yakışırmı, Hem sorulmazmı ki, madem sonumuz bu olacak idi ise; bu kadar ilgi ve alaka, bunca ikram ve izzet, bu kadar nezaket ve lütuf ne içindi..? Tabi ki her akıl sahibi bunu soracak, Her şuur sahibi bunu manasız bulacak, Her vicdan sahibi bunu kınayacak ; Ve tabiiki O ZAT a böyle bir davranış yakışmayacak, ve yakışmaz da. Şimdi bu misal den dönelim gerçeğe ve hakikat e ; O ZAT ise ALLAH tır O MİSAFİR ise İNSAN dır O SARAY ise KAİNAT tır O GÖREVLİLER ise MAHLUKAT tır O ŞEREF ise İNSANİYET tir O İKRAMLAR ise NİMETLER dir O İMKANLAR ise İLİM VE İCAD LAR dır EVET şimdi kim der se ki; Bunlar bizim için gerçekse de, ve bunlar bize sunulmuş olsa da Yine de bunları sunan Kim ise O bizi yokluğa hiç liğe mahkum edecektir. O ZAT aslen insafsızdır, vicdansız dır. Ben de o na hitaben derim ki; Sen ancak kendi insafsızlığının ve kendi vicdansızlığının gözü ile böyle zannedebilirsin, ve zannediyorsun. Bununla da kalmayıp, AKISIZ, FİKİRSİZ, ve de DÜŞÜNCESİZ liğin ile sadece kendini aleme ispat ediyorsun. Hatta, daha da ileri gidip, yalnız kendini de değil, zannınca bizi de tahkir ediyorsun... Evet, İNKAR EDİLEMEZ tarz da görülüyor ki, ve İSPAT ediyoruz ki ; korkaklığı ile bilinen bir TAVUK u, civciv ini korumak namına ARSLAN a dahi saldırtan, Şefkati ile bilinen bir ANNE yi ölümü pahasına evladını koruyup, KURŞUN ların üzerine siper ettiren, Ve Onları da, YARATAN ALLAH; ELBETTE ve ELBETTE o tavuk tan ve o anneden, daha şefkatlidir daha merhametlidir. Böyle bir ZAT ve böyle bir ALLAH kesinlik ve katiyet ile; Böyle MERHAMETSİZ olamaz, ve de değildir. O ALLAH BİZLERE BÖYLE İKRAMLARDA BULUNUP, (HAŞA) SONRADA BİZİ KARANLIĞA YOKLUĞA HİÇLİĞE BIRAKMAZ, VE BIRAKMAYACAKTIR ELBETTE AHİRET VARDIR VE HERKES BİRGÜN HESAP VERECEKTİR... Saygılarımla. Doğan Gülbudak

1. Bediüzzaman okuma yazma bilmediğini söylememiştir. İslam aleminde ki en büyük tefsir Külliyatı olan Risalei Nur Külliyatını telif etmiş olması bu na bizzat delildir. Lakin kendisi bizzat, yazmak sureti ile de talebelerine yazdırmak sureti ile de Bu Eser leri Alemi İslam a kazandırmıştır. 2. Bediüzzaman hiçbir yer de hiçbir zaman hiçbir şekilde ben Mehdi yim dememiştir. ( bunu ispatlayabilen yada ispatlayabilecek kimse yoktur,ve çıkmamıştır.) 3. Bediüzzaman kesinlikle Peygamber lik iddaa etmemiştir. (buna en büyük delil bizzat telif ettiği eserlerinde , HZ MUHAMMED i tasdik takdir ve tespit ediyor, ve O nun Alemler in Efendi si olduğunu yüzlerce binlerce kere tekrar etmiş olmasıdır. Sizi O nun eserlerini bir kere dahi okumadan (yazdıklarınızdan kolayca bu anlışılıyor), O na iftira da bulunmak tan Hatta adını anmaktan, yine O nun 6 kıtada mevcut bulunan 10 Milyon u aşkın Talebesi nden sadece biri olmam münasebeti ile , ve insanlık adına, men ediyorum. Saygılarımla.Doğan Gülbudak

Sevgili Arkadaşım dikkat buyurunuz; Ben tabiiki var olmaz mı hiç dedim ve orada bıraktım, Şimdi izin verin açıklayayım; 3 boyut itibari ile sonsuz, 4 boyut itibari ile son lu olan kainatın ötesinde var olan hakikat tabiiki sonsuz olan kısmın yani hacim kütle ve boyut un dışına çıkılamaz. Ama sonu var olan zaman görevini tamamlayıp, Zaman kavramı da son bulduğunda; bir Müslüman için Ahiret inancı nı taşıyan Bir Alem, Bir kainat, Bir gerçeklik söz konusu olur, ve vardır. Bilimsel metod ile kısmen de olsa anlaşılması için (Fizik ötesi Paralel Evren ler) bu (aynı zamanda bir bilim dalıdır,teoriler tümüm ile tastiklenmiş ve ispat aşamasındadır) kodlaması ile internet te araştırma mümkündür. ben tam olarak bunu iddaa ediyorum, dışındaki hiçbir şeyi değil. Saygılarımla. Arkadaşım öncelikle herkes şunu iyi bilsin ki; O Zat (üstad ım) bu tartışmaların içinde küçümsenemeyecek kadar benim için Aziz dir. Lütfen eleştiri ve küçümsemelerinizi O Zat yerine bizzat benim aciz Şahsıma yapınız. Kendine ve insanoğlu na saygısı olan herkes adına bunu rica ediyorum. Ben, Hakikatı görmek istemeyen, ve dilediğinde gözünü kapatmak sureti ile bu cevabı kabul etmiyorum diyen kişilere, Ne yazık ki cevap veremiyor, tatmin edemiyorum. Saygılarımla. Değerli Arkadaşım, (bir Ateist olarak) Size, (bir Müslüman olarak) şahsım adına tamanen katılıyorum. Not: Burada bu iddaa da (her soruya cevap verilir, verilecektir.) bulunan yalnızca benim, Öteki yada başkası, İnanan yada inanmayan başka hiç kimse değildir. Diğer herkesin verdiği, verdiğini zannettiği, yada veremediği cevaplar kendilerini bağlar. Saygılarımla.

Arkadaşım, öncelikle ben, İyilik ve Kötülüğün bu kadar uzunbir mesele ve bu kadar karmaşık bir konu olduğunu hiç düşünmemiştim. Benim bildiğim kötülük de iyilik de göreceli dir, yani bakan kişinin konumuna göre değişir. Şahsi tanımlama m şöyledir; Kötülük doğası ve kimyası bozulmuş olmamak kaydı ile, işleyen kişinin pişmanlık yada utanç duyacağı herşeydir. Tabii ki tam tersi de iyilik olur. Yani işleyenin yine doğası ve kimyası bozulmuş olmamak kaydıyla huzur ve mutluluk ve onur duyabileceği herşey dir. Saygılar.Doğan Gülbudak

sevgili tarafsız hatılatmak da fayda olcağını düşünüyorum. Ne Dinsiz Bir Tanrı, Ne De Tanrısız Bir Din Yoktur, Olamaz. Olursa zaten dinisizlik olur

tamam şimdi doğru anladım galiba, (ne anlayışsız mı şım) tabii ki de var, hiç olmaz olurmu. şimdi kapkaranlık bir yer düşünün, çok geniş bir ovada olduğumuzu, ve göz mesafesin de hiçbir ışık parçacığının olmadığını düşünün. Birden korkunç bir gürültü ile bir şimşeğin çaktığını ve hiç olamayacak kadar net aydınlık ve bir o kadar kısa bir zaman diliminde söndüğünü düşünün. ne olduğunu anlamaya çalışırken, korku telaş gizem merak heyecan endişe bekleyiş ve daha bu gibi pekçok his, saniyeler içinde ve birbirine karışmış şekilde sizi kaplamış ve öylece kalakalmış sınız. Tam da bu sırada öncekinin biraz ilerisinde aynı ötekine benzer bir şimşek daha çakıyor, ve hikaye bitiyor. Kusura bakmayın amacım kesinlikle hakaret değil ama; Ben bir ateist için Yaşam ın böyle bir şey olduğunu yani iki şimsek arasında olabilecek herşey olduğunu, düşünüyorum. Ötesi yada gerisi hakkında ki tüm bilinmeyen ler, ALLAH yada herhangi birşeye inana dek bir hiç hükmündedir. Sorunuza yanıt vermeden önce belli bir nokta da buluşmak istedim. Katıldığınız yada katılmadığınız ne var ise paylaşınız... Saygılarımla Doğan Gülbudak

Arkadaşım merakımdan soruyorum, Bazen bizim istediğimiz cevapları olmakla birlikte, sonunda hakikat olduğunu kabul edebileceğimiz (en azında kendi içimizde), soruları sormuş olmuyormuyuz. sizin sorunuz ve benim cevabım böyledir demiyorum tabiki, ama böyle şeyleri hiç yaşamadınız mı dünyanız da?