''biji tirkiye''

Ne olur halebçeyi hatırlatmayın aklıma saddamın o kolay ölümü geliyor ve üzülüyorum ********

evet lüzumsuz ama kapatılma şekli bu olmamalı partiler halk tarafından sandıkta kapatılmalı başka yolla değil.

Davulla zurnayla dağa çıktı 13 Mart 2008 Perşembe 18:26 Dağdan inen PKK'lılar, dağa neden "çıktıklarını" ve neden "indiklerini" açıkladılar. İşte o açıklamalar; Dağdan inen PKK'lılar, dağa neden "çıktıklarını" ve neden "indiklerini" açıkladılar. İşte dağa çıkış ve iniş sebepleri... "BENİ DAĞA ÇIKARTAN O GÜN OLDU" Yıllarını dağda geçiren Azad, şimdi Almanya'da müzikle uğraşıyor. Evlenmiş, baba olmuş. Ailesi 45 yıl önce Mardin'den Adana'ya göç etmiş... Özel Timler tarafından babası gözaltına alınmış ve 5 yıl hapis yatmış. "Beni dağa çıkaran, babamın acılarına ettiğim bu tanıklıktır" diyor Azad. AİLEM BENİ DAVUL ZURNAYLA DAĞA YOLLADI Şöyle diyor Azad: 'Kürtlükle gurur duyuyorduk. Tepkimiz sadece devletin terörle mücadele biçimineydi. Türk arkadaşlarla sorunumuz yoktu. Nevruzda işe gitmiyorduk, Türk arkadaşlar bizi yadırgamıyordu. İşyerinde Kürtlüğümden dolayı hiç yadırganmadım. O dönem mahallede hemen her aileden bir kişi dağdaydı. Küçük Kürdistan diyorduk adına. Düğünlerde Kürdistan bayrağı asıyor, Kürtçe türküler söylüyorduk. Ailem beni davul zurnayla dağa yolladı. Askere gitmek istemiyordum, arkadaşlarım dağdaydı. TÜRKİYE'Yİ BÖL DESEN DE BÖLMEM Azad: Eminim bu iş çözülecek. Ben de dâhil kimse bölünmeden yana değil. Bölünme bir 80'ler esprisiydi. Sol rüyaydı ve fanteziden ibaretti. Devletleşme altyapımız yok bizim. Şimdi Türkiye'de olsam sadece oradaki linç kültüründen rahatsızlık duyarım. Bir türlü kendimizi anlatmadık ama Türkler de bizi anlamak istemedi. Ben Kürt'sem Kürt'üm. Ben hiçbir Türk'e sen Kürt'sün demiyorum. Türkiye'yi böl desen de bölmem! O zaman neden bana hâlâ sen Kürt değilsin diyorsun...

1938-1970 arası isyan yoktu PKK sorununu 3 ayrı başlık altında değerlendiren Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Yalman’a göre Türkiye yapması gerekenleri zamanında yapmadı. Cumhuriyet dönemindeki isyanlardan sonra 1938'den 1970'e kadar terörün olmadığını hatırlatan Ogeneral Ylman, bu sosyal dönemin doğru algılanmadığını belirtti. "Kürt yoktur diye eğitildik" Türkiye'nin sorunu henuz sosyal boyuttayken görmesi gerektiğini belirten Orgeneral Yalman yapılan yanlışları şöyle ifade etti: “O aşamada sorunun 'kendini ifade' olarak tarif edildiğini görüyoruz. Dilini konuşmak, şarkısını, türküsünü dinlemek istiyor, kültürünü yaşamak istiyor. Oysa bizler o dönemde Kürt yoktur diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. O dönemde sosyal istekleri bile biz 'yıkıcı faaliyetler kapsamında görüyoruz." 1978’de PKK’nın kurulmasıyla birlikte askeri dönemin başladığını belirten Orgenaral Yalman, Türkiye’nin o tarihte de meseleyi göremediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "1978'den sonra Abdullah Öcalan Suriye'ye geçti. Bekaa'da kamp kurrdu. 1982-84 arasında ciddi hazırlıklar yaptılar. O zaman Evren Paşa dönemi, askeri yönetim var. Ancak Apo-PKK olayı nedir, bunlar ne yapıyorlar, ciddi bir çalışma yok. Yönetim pek ciddiye almıyor."

İsmet BERKAN: İngilizce ile Kürtçe farkı... Kaç gündür bunu yazmayı aklımda çevirip duruyorum, yazmak tam da PKK'ya karşı uzun yılların en kapsamlı kara harekâtının başladığı güne denk geldi. Harekâtla ilgili elde yazı yazmaya yetecek bilgi olmadığı, bu şartlarda söylenebilecek olanlar da zaten herkes tarafından bugün her tarafta söyleneceği için, ben en iyisi türbandan hareketle özgürlük taleplerini sorgulamaya devam edeyim. Üniversitede başörtüsü kullanma özgürlüğü önemli bir özgürlük sorunumuz. Uzun yıllardır bu böyle. Özgürlükler arasında bir hiyerarşi kurulamayacağına göre ve ayrıca iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi her şeye rağmen geride kalan beş yıllık dönemde özgürlükçülük konusunda çok sayıda önemli adımı atmış bir parti olduğuna göre, onları 'Kendi gündeminizi her şeyin önüne koydunuz' diye eleştirmek çok da doğru olmaz. Ama öte yandan, AKP'nin Türkiye'deki özgürlük eksikliği sorununa daha bütünsel bir bakışı olup olmadığını sorgulamak, böyle bir bakış açısının izlerine rastlanmıyorsa AKP'yi eleştirmek de herhalde yasak değil. Türkiye'de yaşayan ve anadili Kürtçe olan milyonlarca vatandaşımızı yakından ilgilendiren bir meselemiz var. Mesele, ilk olarak yıllar önce İstanbul Valiliği'nin o zamanki adı HADEP miydi, DEHAP mıydı, yoksa başka bir şey miydi şimdi hatırlamadığım ama bugünlerde DTP adını kullanan siyasi partinin Nevruz günü kutlamaları için hazırladığı tebrik kartında bu günü kendi dillerinde 'Newroz' olarak yazmasıyla ortaya çıktı. Vali tebrik kartlarını yasakladı. Ardından pek çok vesileyle konu mahkemelere yansıdı, mahkemelerimiz de gerek bazı vatandaşları gerekse bazı parti yöneticisi siyasetçileri 'Türk alfabesinde yer almayan harfleri kullanmak'tan mahkûm etti. Ben arkadaşlarıma ukalalık edip İngilizce 'Wish you a hapy new year' diye yeni yıl tebrik kartı atarsam bir şey olmuyor ama bir Kürt bizim alfabemizde yer almayan Q, W ve X harflerinden birini kullanırsa başı derde girebiliyor. Bana soracak olursanız, en azından üniversite öğrencilerine ne giyeceklerini veya giyemeyeceklerini söylemek kadar komik bir durum bu. Bazı vatandaşlarımıza hangi harfleri kullanıp hangilerini kullanamayacaklarını söylemek kadar komik bir yasak düşünemiyorum bile. Ya bir vatandaşımız doğan çocuğuna içinde bu üç yasak harften biri olan bir isim koymaya kalkarsa? Koyamıyor elbette. Belki bunu tam da kara harekâtının yapıldığı gün yazmam daha iyi oluyor. Elbette Türkiye'nin ciddi bir Kürt ayrılıkçı terörü sorunu var. Elbette bu teröre karşı içte veya dışta yasalara uygun olarak yürütülen mücadele meşrudur. Elbette elde silah dağda dolaşan birileri varsa güvenlik güçleri onları yakalamak veya etkisiz hale getirmek için gerekeni yapacaktır. Ama öte yandan elbette Türkiye, fiili dil yasağı anlamına gelen, 21. yüzyıl için çok komik, çok ilkel, çok geri bir yasağı kaldırmak için ne gerekiyorsa yapmalıdır. Ama bakın Başbakanımıza, böyle konular açıldığında 'Bekâra karı boşamak kolay' deyip tartışmayı elinin tersiyle itiyor. Almanya'da yaşayan Türklere entegrasyon önerirken, 'Önce kendi dilinizi düzgün öğrenin, onu düzgün öğrenemezseniz Almanca da öğrenemezsiniz' diyen, sonra da Almanya'da Türkçe eğitim verecek liseler açılmasını isteyen Başbakan, Türkiye'de yaşayan Kürtler onun söylediklerinin çok daha azını istediğinde sinirleniyor. Hayal edebiliyor musunuz, 20 yıl sonra federal Irak'ın Kuzeydeki yöneticisi sıfatıyla Barzani gelmiş Diyarbakır spor salonunda 8-10 bin kişiye hitaben Kürtçe konuşuyor, 'Soydaşlarım' diyor, 'Asimile olmayın ama entegre olun. Sokakta çocuklar gördüm, ne Kürtçeyi ne de Türkçeyi doğru dürüst konuşamıyor. Mutlaka Türkçe öğrenin. Ama önce kendi dilinizi iyi öğrenin ki, Türkçeyi de iyi öğrenebilesiniz. Bizde Türkçe de eğitim veren okullar var, Türkiye izin versin biz de Kürtçe okullar ve üniversite açalım.' Bu durumu hayal edebiliyor musunuz? İsmet BERKAN Radikal

Halkın yüzde 47'sinin tercihinden elbette...

TÜRK'lerin aralarındaki TÜRK'çüler içinde aynı şeyleri söyleyebilirmisiniz???

sayın politika neredeyse bütün yazılarınızı okudum görüşlerinize saygım var (her ne kadar farklı düşünsemde)ancak bu yüzde 53 dediğiniz olayı açarsak TÜRKİYE'de bu denli oy alabilmiş parti yok dencek kadar azşimdi bu kadar zamandır bizi yönetenlerle ilgili ne diyecez?çok değil 9-10 yıl önceki o ülkemizi karanlığa gömen koalisyon dönemindeki partilerin ne oy aldıkları ortadadır...

Yanlış harf girmişim sayın politika sanki çok büyük bir olaymış gibi yazmışsınız.persler kürtlerin atalarıdır geçin bu inkar etme çabalarını.

Evet kürtler ne istediklerini biliyorlar ama bunu anlamak istemeyen ve onlara yoksunuz diyenler yüzünden hala dış mihraklar tarafından yönlendirilen hareketler tarafından TÜRKİYE aleyhtarlığı kendilerine asılanmaktadır. Yeni yapılanmanın tek söz ve karar merci Atatürk 16 ve 17 Ocak 1923 tarihinde İzmit’te gazetecilere yaptığı uzun görüşmede Kürtlerin bölgelerinde özerk yönetimler kurabileceklerini açıklayarak umut veriyordu. Lozan görüşmeleri sırasında Türk heyeti başkanı ismet paşa aynen şöyle diyordu. “ devlet hükümet nezlinde eşit haklara sahip ve ulusal haklardan yaralanan iki halka Kürt ve Türk halkına aittir.”fakat 1923 yılında Lozanda imzalanan anlaşmalarda TC. Sınırları belirlenip devletin varlığı tescil edildikten sonra söylem ve tutumlar aniden değişiyor her şey tersine dönüyordu. 1924 yılında yürürlüğe konulan anayasa ile Kürtler dili kültürü kişiliği ve bütün varlığıyla artık yoktu. Bir sabah aniden Kürtlerin var olmadığına karar verilmiştir. Kürdistan adı Kürtlerin dili insan isimleri yasaklandı.

Geçmişte yapılan ihtilallere baktığımızda şuan hala ihtilal yapılmamış olmasını TSK'nın belkide ülkemizdeki sorunların bu şekilde ihtilallerle çözümlenemeyeceğini anlayıp izleme ve sonucu görme taktiğini uyguladığını söyleyebiliriz (pek emin değilim sadece tahmin)

Sanırım bu partinin halkımızın yüzde 47'sinin tercihi olduğunu unutuyorsunuz...

Biz defalardır diyoruz bunu ama hep konuyu inkara edip baskalarına ihaale edelim diyolar yok efendim barzani şu talabani bu bush şöyle dedi rıce böyle dedi... KÜRT sorunu TÜRKİYE'nin bir iç meselesidir,bu işi ne amerika ne israil nede ırak çözemez.Bu sorunun çözümü ANKARA'dan baska hiçbiryerde değildir.

kamusal alanda kendine yer bulamayan her dil yok olmaya mahkumdur...

sevgili hasan kardeşim bu yaklasımına göre bahsedilen TÜRK'LÜK ırk anlamını tasımamaktadır,ozaman neden hep TÜRK ırkının ataları işlenmektedir tarih kitaplarımızda kürt ırkına mensup sizin deyimizle türklerin ataları neden işlenmemektedir örneğin (medler,perler ve diğerleri)

Zaten bu dünyada birtek siz varsınız geriye kalan herkes yalan.TEK IRK ))) ama bütün dünyanın kabullendiği gerçekleri sizde kabulleneceksiniz baska alternatifiniz yok yok yok.

Hasan 17 kendinle çelişiyorsun... sayın politika (yurkshow,düğün tv,t-d 1)şuan aklıma gelen almanyadan yayın yapan türk kannalları bu bir. Gdoğunun nüfusunun yüzde 80'i KÜRT'türbu iki. Ben bugüne kadar hiçbir parti yada derneke üye olmadımki burada idolajik çalışma yapayım bunlar tamamen şahsi kannatlerim ve araştırmalarımdır yani yaşayarak gördüğüm ve öğrendiğim.öyle başkaları gibi tv karsısında oturup şunu asalım şunu keselim demeklede vatan kurtarılmaz buda üç. Ben bir kürt olarak pkknın faliyetlerine devam etmesini asla tasvip etmiyorum buda dört. hala bizim ayrı devlet veya bayrak istediğimizi savunup duruyosunuz ve sizin gibilerin bu tavırları insanları bizim ve ortak vatanımızın kötülüğünü isteyenlerin kucağına itiyor bu beş. Bunu defalarca yazdım ATATÜRK bu ülkeyle ilgili kurduğu projede farklı etnik kökenlerden gelen insanlarıtek bir millet ismi altında toplayarak ileride olabilecek ayrılık istemini engellemeyi amaçlamıştır buda altı. Bu çerçevede çerkezler,lazlar,gürcüler şunlar bunlar bu sistem içerisine adepte olmuşlardır,ancak KÜRT'ler kendi dil ve kültürlerini kaybetmek istememiş ve bu sisteme direnmişlerdir buda yedi. Artık geçmişi birkenara bırakıp bundan sonraya bakmalıyız bugün TÜRKİYE KÜRT'leri ayrı bayrak ve ayrı toprak istememektedirler(ben bunu medyadan duyduklarımla değil bir kürt olarak yasayarak söylüyorum)biz nekadar KÜRT'sek okadarda TÜRK'üz buda sekiz. resmi dil konusuna gelince kimse resmi dillede ilgili birşey demiyor hatta herkese ama herkese TÜRKÇE öğretilmelidir ortak dilimiz TÜRKÇE olmalıdır ama bunun yanında isteyen kendi anadilinde eğitimde alabilmelidir ve kamusal alandada kendi dilinden faydalanmalıdır buda dokuz. SAYGILARIMLA...

sevgili kardeşim birincisi kimse TÜRK halkı aleyhine bişey söylemiyor. Ancak ikidebir KÜRT yok derseniz varolan birsorunu yok sayarsanız sürekli olarak bu sorunun ortaya çıkardığı sonuçlarla uğraşmaktan baska işler yapamazsınız.Bana nazileri örnek vermeyin kötüyü örnek almak hiçbirzaman doğru değildir ben size kalkın adam kesen birini örnek alın diyormuyum.hiçbir devlet içinde barındırdığı etnik unsurları görmezden gelerek,onlara baska bir ırkın adını takarak onları asimile etmeye çalışarak mutlu bir yaşam sürdüremez.Ayrıca o dediğiniz almanyada bugün TÜRK'ler24 saat yayın yapan radyo ve tv'ler açabiliyor kendi dillerinde eğitim alabiliyorlar.Ayrıca bu ülke üzerinde sözü olan ve olmayı hak eden sadece ve sadece 2 halk var bunlarda TÜRK ve KÜRT halklarıdır.Bu ülkeye yapılacak en büyük kötülük bu iki ırktan birini diğerinden üstün tutmak ve diğerinin mensuplarına sizde bu ırktansınız demektir.Defalardır heralanda bunu dile getiriyoruz kimsenin bayrakla,toprakla yada devletin üniter yapısıyla bir zoru yok TÜRK'lerlede yok;sorun şuki dil ve kültürünü yaşatmak isteyen bir halk var ortada hani şu yüzde 8 dediğiniz ama sadece istanbulda 8-9 milyon nüfusu olan halk...

BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR,TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR. Bayrağımızdaki kırmızı kurtuluş savaşında şehit olan omuz omuza savaşmış TÜRK VE KÜRT dedelerimizin kanını simgeliyorsa (sanırım buna itirazı olan yoktur) ve KÜRT'ler TÜRK kardeşlerine yardım için çanakkaleye kadar gelip savaşmışlarsa buralara kan dökmüşlerse hem bayrakta hem toprakta hakları vardır demektir,Ancak ayrı devlet istemek mümkün olamayacak bir hayalden öte birşey değildir,biz birbirimize okadar kenetlenmişizki heralanda iş,aş,aile vs.artık bizi kimse ayıramaz zaten gelinen noktada bazı radikaller dışında kimse ne bayrağa ne toprağa nede devletin üniter yapısına dokunulmasını itemiyor istenilen sadece bu topraklar için savaşmış dedelerinin dilleri ve kültürlerinin devlet güvencesine alınması öğretilmesi ve bu dilde özgürce yaşam.Bugün farzedelimki bir işgal hareketiyle bir ülke TÜRKİYE'nin batısını işgal etti ve TÜRK'ler zor durumda kaldı TÜRK'lerin yardımına ilk kim koşar... Elbette kürt'ler neden derseniz KÜRT'ler asla TÜRK halkıyla bir problem yaşamak istemediler ve her fırsatta TÜRK halkıyla herhangi bir problemlerinin olmadığını söylediler,ancak türk halkının yaptığı hata ırkçı şoven dalganın etkisine çok çabuk düşmek oldu herzaman....

İşte sorun senin gibilerin bu milleti yok sayması reddetmesi yüzünden bugüne kadar 100 binlerce insan öldü.(şeyh sait isyanı,dersim isyanı,ağrı isyanı ve devamında pkk ve senin gibiler reddetmeye devam edip 40 milyonluk bir halk için yok demeye devam ederse bu ülkede maalesef bu işler bitmez sürekli olarak bu sorun döner dolaşır bizim yani TÜRKİYE halkının ve devletinin basına sarar....reddetmek sorunları çözmez sorun varsa adı konulur sonra çözüm bulunmaya çalışılır yok efendim g.doğu sorunu,pkk sorunu,terör sorunu,işsizlik sorunu peki bunların birleştiği nokta yani ana başlık ne ?Ben söylim KÜRT SORUNU...

Peki bunun sorumlusu kim diye bir bakan olmamış ben soruyorum kim bunun sorumlusu 85 yıldır kart kurt,dağ türkü gibi saçma sapan şeyler uydurularak yok sayılan kürt halkımı? Köyleri yakılan,evinden yurdundan sürgünlere yollanan kürt halkımı ?

Misal: Bir aile düşün. Aile babası karısına, çocuklarına zulmedip küstürmüş olsun. Buna karşı kadın ve çocuklar da başkalarının tahrikiyle babaya karşı cephe alıp hayatına kastetmiş olsa ve baba bu durumun farkına varsa, ne yapmalıdır? Baba şayet bu evliliği devam ettirmek istiyorsa, sorunu çözerek aile fertlerinin kalplerini kazanmalıdır, değil mi? Bunu yapmazsa, ya boşanma olacak yahut aile faciası! Böyle bir sonuç, sadece aileye düşman olanları sevindirecektir.bana sorarsanız devlet baba bir aile facisını engellemek zorundadır.SİZCE ?

Misal: Bir aile düşün. Aile babası karısına, çocuklarına zulmedip küstürmüş olsun. Buna karşı kadın ve çocuklar da başkalarının tahrikiyle babaya karşı cephe alıp hayatına kastetmiş olsa ve baba bu durumun farkına varsa, ne yapmalıdır? Baba şayet bu evliliği devam ettirmek istiyorsa, sorunu çözerek aile fertlerinin kalplerini kazanmalıdır, değil mi? Bunu yapmazsa, ya boşanma olacak yahut aile faciası! Böyle bir sonuç, sadece aileye düşman olanları sevindirecektir. işte bugün yaşadıklarımızda budur devlet baba bir aile faciasını engellemelidir...

Her ikiside halkı dil ve ırk gözeterek kin ve nefrete sevk ediyorlar...

Arkadaşlar siz botanı sanırım yanlış anlıyosunuz ben botanın bütün yazılarını okudum ve şu sonuca vardım ''TÜRKİYE'nin kurucu 2 unsurundan biri olan KÜRT halkı bugün ayrılık değil daha fazla bütünlük ve bu bütünlükün içinde doğal hakkı olan eşit hak sahibi olmayı arzu ediyor şimdi çıkıp dersinizki kürtler bu ülkede c.başkanıda oldu evet olu ama bu kürt dilinin ve kültürünün devlet güvencesi altına alınmasını sağlamadı.Tek bayrak ve tek vatandan taviz vermeden eşit haklarla özgür TÜRKİYE hepimizin özlemidir'' SAYGILARIMLA...