
Taylan Abi
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
1.727 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
2
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Taylan Abi tarafından postalanan herşey
-
Çok biraz araştır. Günlük gazetelerin manşetlerine bak. Abartmadan, 1 hafta için. Bulursun. İstiyorsan tabi.
-
Ümit Yaşar Oğuzcan
Taylan Abi şurada yorum gönderdi Taylan Abi'nın blog başlığı içinde Taylan Abi'nin Yeri
Nazım'ı anmadan geçersem hayatıma ihanet ederim. Sunay Akın'ı da pek severim. Akgün Akova yine öyle. Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam. Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını basdın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam... Hoş geldin kadınım benim hoş geldin. NAZIM HİKMET Aşk ve kuyruklu yıldız Gittiğim tüm hekimler aynı şeyleri söylediler sözbirliği etmişçesine, Aşk hastalığıdır bunun adı Ve çok sarsar insanı bu yaştan sonra. Oysa ne yalan söyleyeyim, Ben yalnızca bir kuyruklu yıldıza çarptığımı sanmıştım Yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken, Yüreğim bir patlamayla aydınlanınca. AKGÜN AKOVA Ölü Asker Nasıl da istemiştim Savaşa gitmeden Sevgilimle evlenmeyi Ama nereden bilebilirdim ki Silahın demirine çarpıp Saklandığım yeri belli edeceğini Parmağımdaki yüzüğün... (Antik Acılar) - Zeynep ve Derviş' e SUNAY AKIN -
Çaresizliğimin, tükenmişliğimin, yorgunluğumun suskusunu yazmak kaldı kelimelerime.. Ağlamak neye çare ki? Kim duyar ağladığımı? Nereye düşer gözyaşlarım? Ve bir damla gözyaşının hükmü nedir ki yürek dağlayan feryada? Yüreğim yanıyor,ciğerim kanıyor.. Acımız sonsuz. Genç bedenlerimize hayatın yükü daha bir ağır geliyor artık. Genç olmanın sızısı çok başka. Umut kalmadi artık, herşeyi tükettim. 17 Ağustos 1999'da yitirdik o güzel insanı... Mekanın cennet olsun Kadircan. (19.08.1999,İstanbul) Özledim seni canım kardeşim. Allahım nurlar içinde yatırsın seni, gani gani rahmet eylesin.
-
Çaresizliğimin, tükenmişliğimin, yorgunluğumun suskusunu yazmak kaldı kelimelerime.. Ağlamak neye çare ki? Kim duyar ağladığımı? Nereye düşer gözyaşlarım? Ve bir damla gözyaşının hükmü nedir ki yürek dağlayan feryada? Yüreğim yanıyor,ciğerim kanıyor.. Acımız sonsuz. Genç bedenlerimize hayatın yükü daha bir ağır geliyor artık. Genç olmanın sızısı çok başka. Umut kalmadi artık, herşeyi tükettim. 17 Ağustos 1999'da yitirdik o güzel insanı... Mekanın cennet olsun Kadircan. (19.08.1999,İstanbul) Özledim seni canım kardeşim. Allahım nurlar içinde yatırsın seni, gani gani rahmet eylesin.
-
Sayın Marcus, bu rakamları kendim uydurmadım. Az biraz araştırırsanız bulursunuz. Krizin dünya borsalarından kaynaklandığı konusunda itirazım yok ancak borsamızın yüzde kaçının yabancılara devredildiğini, bu devrin yüzde kaçının son 5 yılda olduğunu da araştırınız hazır eliniz değmişken. Maliye bakanının bir sözü vardı, "satılacak bir şey varsa gece yatağımdan pijamalarımla koşarım" demişti. Başbakan "ülkeyi pazarlama" konusunda marifetlerinden bahsetmişti hatta. Kriz gördük, kriz biliriz, bu paragrafın içindekileri siz de görünüz, siz de biliniz.
-
Son haftada ekonomimizden uçup giden paranın hesabını biliyor musunuz? Sizin gazeteleriniz yazmamış olabilir, ben bilgilendireyim. 36 Milyar dolar. Kriz mi? Yok yok. Devlet mi? Var var.
-
ZAHMET edip hatırlamak seni yorar ama, az gayret et, hatırlamaya çalış... "Senin yüzünden düştü paşam" dendiğinde, nerelerde geziniyordu borsa? 55 bin. Şimdi kaç? 47 bin. * E hani paşa? N’aaptı ki bu sefer?* Dikkat ediyorsan... Minnesota’daki muslukçu Jason, evinin mortgage taksidini ödemiyor diye, senin ülkende dolar yükseliyor. Niye? Sana mı sordular Jason’a kredi verirken? * Seninle ne alakası var ki, Japon ev kadını Akiro, kimonosunu satıp TL’ye yatırmış da, sonra geri çekmiş de, senin borsan o yüzden düşmüş filan... Carry trade mi diyorlarmış ne... Hem zaten kimdir bu Akiro? * Kafan karıştı di mi... Yoksa, anlatmadılar mı sana kahvede? * "Neyi anlıcam" dersen... Türkiye artık ne ekonomik kriz çıkartabilir, ne de çıkması muhtemel ekonomik krizi durdurabilir... Türkiye artık bizim değil. Anlayacağın bu. Canım kardeşim. * Çocuk sevindirir gibi eline tutuşturdukları balon, şişti şişti, dayanamıyor, hava kaçırıyor... Ya fiyuuuv diye fırlayıp gidecek... Kalakalacaksın. Ya da bum! * Bak, balon dedim, aklıma meteoroloji balonu geldi... * Yağmur kesildi... Ankara’yı gördün. Şimdi de rüzgár dönüyor, küresel bulutlar dağılıyor. Sağanak dolar bi kesilsin... Maalesef asıl o zaman göreceksin, yaz ortasında sahte cennetine nasıl kar yağıyor! Y.ÖZDİL, 16.08.2007 Ben bu cevabı "istikrara" oy veren seçmene atfediyorum. Ne oldu Ahmet amcam, ne oldu Mehmet abim, ne oldu Aysel bacım, ne oldu Ayşe teyzem, ne oldu memur kardeşim, ne oldu sayın işçim emekçim, ne oldu pusulaya ip çeken vatandaşlarım, ne oldu bileniniz var mı? Ne değişti? Kim ne dedi yine alt üst olduk şimdi? 22 Temmuz'da ne yaptığınızı anlamanız için cebinizdeki son kuruşu da alsınlar da anyayı konyayı tekrar keşfedin, kim haklıymış o zaman anlatabilmiş oluruz belki. Sözle bi yere geleceğiniz yok sizin.
-
Ben, İsmail ve Rüstem Yılbaşını kutluyoruz bu gece Ve üçümüz üç kadehten İstanbul’u yudumluyoruz İstanbul zehir zemberek İstanbul buruk,İstanbul acı Susuz içilmiyor İstanbul Mezesiz gitmiyor Suyumuz halis Taşdelen Mezemiz sakız leblebisi Sonra kahır, hüzün ve elem Şerefe İsmail şerefe Rüstem Rüstem’in aklında bir kız Ondokuzunda civelek Hey gidi baba Rüstem Hey gidi kah.pe felek Kızın adı Müjgan Kolej mezunu Saçları sarı mı sarı Gözleri yeşil mi yeşil Rüstem'miş, şiirmiş, aşkmış Kızın umurunda değil Kızın babası tüccar Yani kızın herşeyi var Rüstem'se fukara mı fukara Beş on kitap bütün varlığı Bir kendi, bir anacığı Kasımpaşa'da otururlar İki odalı bir evde babadan kalma Hadi Rüstem hadi kararıp durma Çek bir fırt daha İçkiler benden bu gece mezeler dahil Şerefe Rüstem şerefe İsmail İsmail’i tanır tekmil adem babalar Fukara İsmail, garip İsmail Onun da başka derdi var Geçen ay işinden çıkardılar İsmail’i İçmesinde ne yapsın Olacak şey değil Karısı Meryem, oğlu Erol, kızı Serpil Üçkişi onun eline bakar Erol bu yıl ilkokulu bitirecek Serpil enstitüde Dayan İsmail dayan İsmail işsiz, İsmail parasız ismail'in hali duman Bereket Meryem bacı dikiş dikiyor İsmail’e Erol’a Serpil’e bakıyor İsmail koca İsmail Hadi çek bir fırt daha Şerefe şerefe Ama hangi şerefe orası belli değil Bütün şerefler kepaze şimdi Bütün insanlar rezil Biz o rezillerden üç kişi Hışım gibi çöktük bu gece Arabın meyhanesine Ben, Rüstem ve İsmail İstanbul’u yudumluyoruz kadehlerden İstanbul’un tuzu kuru bizimki yaş Yine hancı söylüyor biri plakta "Şu bizim hesabı gör yavaş yavaş" Ya biz nerede yıllanıyoruz Lan İstanbul Asılmıştan beter ettin bizi Ulan biz böyle olacak adam mıydık Yıktın, yıprattın eskittin bizi Ben, İsmail ve Rüstem Hani o bir zaman seni seven kişiler Şimdi sevmiyoruz artık Bırak yakamızı Yeter İstanbul yeter Rüstem sevdiğini alsın İsmail bir iş bulsun Bırak ta herkesin dünyası daha güzel olsun Ulan İstanbul Ulan İstanbul Gözünü sevdiğim istanbul Sokaklarında gezdiğim Şiirini yazdığım Her gecesinde canımdan bezdiğim İstanbul Güzel İstanbul Kah.pe İstanbul Canım İstanbul
-
Bahsi geçen yazı aşağıdaki linktedir; http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/708016...61&a=591944
-
Yok sana daha da büyüteceğim o yazıyı. Taziye derdinde olmadığımı sizi nasıl anlatsam acaba? Harcanan Çölaşan olsun yeter ki, hoş kimsenin onu harcayabileceğini de sanmıyorum ya neyse. Harcanması harcanmaması da değil derdim. Medya değil benim konum. Emin Çölaşan da değil benim konum. Ne dediği önemli benim için. Türkçe yazıyorum ve heceliyorum size. Be-nim ön-ce-li-ğim bu a-da-mın "as-lın-da ne de-di-ği!" Ne bu şimdi demiştiniz ya; Büyüteyim tekrar, Anlatmaya çalıştığım şey, son yazısında ne demiştir, ne anlatmıştır, neyin belgesini sunmuştur, bu dergiye kim nasıl izin vermiştir, izin verilmedi ise neden toplatılmamıştır, bu devletin başında birileri var mıdır, bunlar Cumhuriyetin can alıcı değerlerini özde benimsemişler midir, bunları hareketleri ile gösterebilmişler midir? Akıl, iz'an sahibi iseniz tekrarlatmazsınız.
-
Yani cevap yok. Teşekkürler.
-
Çölaşan'ın sadece bu yazı yüzünden işten çıkarıldığını tabii ki düşünmüyorum. Evveliyatı ile hazımsızlık yaratmış yazıların muhataplarının kulis sonucudur bu. O kadar iktidar karşıtı yazarsanız, sonunda birşeyler tabii ki bahane edilir. Eh yani, bunu da herkes bilir. Sayın Marcus, sığ olmam diyorsunuz da, sorduklarıma tek kelime yanıt bulamıyorsunuz. Geçiniz geçiniz şu kelime oyunlarını, lütfen geçiniz. Anlatmaya çalıştığım şey, son yazısında ne demiştir, ne anlatmıştır, neyin belgesini sunmuştur, bu dergiye kim nasıl izin vermiştir, izin verilmedi ise neden toplatılmamıştır, bu devletin başında birileri var mıdır, bunlar Cumhuriyetin can alıcı değerlerini özde benimsemişler midir, bunları hareketleri ile gösterebilmişler midir? Bu nasıl, okunuyor mu oradan? Daha da büyüteyim mi sizin için Sayın Marcus?
-
yeni geldim..
Taylan Abi şurada cevap verdi: violet başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Sevgili violet hoşgeldin, Ben kırmızı halıyı ayarlamıştım ama "bu teyze kim" inan ki bilmiyorum. -
Sayın Marcus, Benim konum Çölaşan'ın işten çıkarılması değil öncelikle. Benim önceliğim bu adamın "aslında ne dediği!" Ben hangi gazetede yazdığıyla ilgilenmem, bugün Hürriyettir, yarın Zilliyettir, öbürgün bilmem ne. Ne önemi var ki? Sizin için de bunların önemi yok, benim için de. Anlatmaya çalıştığım şey, son yazısında ne demiştir, ne anlatmıştır, neyin belgesini sunmuştur, bu dergiye kim nasıl izin vermiştir, izin verilmedi ise neden toplatılmamıştır, bu devletin başında birileri var mıdır, bunlar Cumhuriyetin can alıcı değerlerini özde benimsemişler midir, bunları hareketleri ile gösterebilmişler midir? Sayın Marcus, duydunuz zilin sesini. Bahsettiğim suyun derinliği epeyce heybetli. Bu kadar sığ yaklaşmayın lütfen.
-
Kimse Çölaşan'ın ne dediğiyle ilgilenmiyor niyeyse..! Gazetecilik tarihine bakıp bu adam gibi belgelerle yorum yapan kaç kişi bulabilirsiniz? Ama siz boşverin bu dergiyi de, bunlara izin verenleri de, bunlara hak verenleri de.. Neyinize gerek değil mi? İşiniz mi yok sizin böyle faso fiso işlerle uğraşacaksınız? Görmeyin, bakmayın, duymayın, şekilciliğinizden zerre kaybetmeyin, siz ip çekin oy pusulalarınıza, sizin neyinize belge melge... Vurun beline beline. Yakışır zihniyetinize.
-
Selamün aleyküm
Taylan Abi şurada cevap verdi: alegria başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Kankanızı ecnebi müzikler çalan dükkana gitme konusunda ikna ederken epey zorluklar yaşayacağınızı tahmin ediyorum. Size Allahtan sabır, güç ve kuvvet diliyorum. Bi de forumun içinde kaybolursan "sesime gel".. Misal; "burası boyu geçmiyooooooooooooo" -
BikoCan, Hadi sıra sende. Şimdi ne soracaksın? Dergiyi alanların ayakkabı numaralarının aritmetrik ortalamasını mı? Bence çıkar şu ağzındaki baklayı. Bak çok kolay, "Oh canıma değsin" diyeceksin.
-
Çölaşan'ın gidişine alkış tutanlar için bir soru: -Son yazısını okudunuz mu? Okudunuz ise, yalan yanlış bir ifade bulabildiniz mi? Adam yorum yapmadan sadece dergideki yazıları aktarmıştı oysa ki. Yalan denilebilecek, yanlış denilebilecek, yorum yapabileceğiniz bir cümlesi yok ki zaten. Bu biraz da Özkök komplosudur, siz bile bile bir gazetenin editörü ve yayın yönetmeni biraraya geleceksiniz, gazetede çıkacak haberleri gözden geçirip önce onay vereceksiniz, sonra yazarını işten çıkaracaksınız. Bu iktidar yalakalığının daniskasıdır. Bu ikiyüzlülüğün ağababasıdır. Satılmışlıktır. Bitirirken, alkış tutanlar için; Alkış tutmak yerine yazdıklarının yanlışlıklarını bulunuz(varsa). Atıp tutma işini fevkalade beceriyorsunuz, mühim olan anti-tez'ler üretmek. Söyleyecek lafınız yok ve herşey gün gibi ortada, ortada teneke çalıp gürültü kirliliği yapıyorsunuz. Boş bu işler.
-
Önce belediye çalışanlarını izne çıkarıp, memleketlerine göndermeyi akıl etti. Sonra sayı gözüne küçük gelince Ankaralıları tatile göndermeyi keşfetti. Bunun için para lazımdı, parasız birşey bulması gerekiyordu; hemen buldu: "Banyo yapmayın, saçınızı yıkayın" Yahu büyük adam bu İ.Melih, zoru başardı ve fizik kurallarını alt üst etti en sonunda. Duş alırken (su bulabilenler için) ayaklarınızı kovaya sokun, toplanan suyu tuvalete dökün. Hey yavrum heeeeeey, iki ayağıyla kovaya girdi, suyu da içine doldurdu. Sen ne güzel bir insansın İ.Melih Allah seni seçmeninden ayırmasın.
- 15 cevap
-
- 2
-
-
Boğaziçi Üniversitesi ve Açık Toplum Enstitüsü araştırdı
Taylan Abi şurada cevap verdi: muki başlık Güncel Konular
Bakınız ben hoşgörüyü gördüğümü söylemedim. Aksine, hoşgörü olmadığını görüyoruz anketin sonucunda. Ancak "kimin kimi hoş görmediğini" de görüyoruz. Benim üzerinde durduğum bu tırnak içerisindeki ifade. Keşke hoşgörüyü hayatımıza katabilsek ve bu dünyayı daha da anlamlandırabilsek... -
Boğaziçi Üniversitesi ve Açık Toplum Enstitüsü araştırdı
Taylan Abi şurada cevap verdi: muki başlık Güncel Konular
Toplumu oluşturan bireylerin insan olmalarından kaynaklı olarak bazı etik değerlere sahip olması beklenir. Yaratılanı hoşgörmek vardır benim kültürümde, yaratandan ötürü. Bunu size sözle anlatmaya çalışmak, develere hendek atlatmak kadar zor olur bunun da farkındayım. Şansımı deniyorum. Hümanizmden nasibinizi alamadığınızın resmidir bu. Üstelik başka bir boyutta ele alırsak, son hak din olan İslam hoşgörüyü esas kılmıştır. Toplumunuz kendi gibi olmayanı hoşgörmez ise, toplumunuzu, inandıklarınızı,doğru ve yanlış bildiklerinizi yeniden gözden geçiriniz derim. Zulüm lafını etmeden önce 40 fırın ekmek yemeniz gerekiyor. Boğaziçi'ni anlatmaya ise hiç gerek görmüyorum şu anda. -
ŞARIL şarıl bedava su varken, baraj yapacağına, dünyanın en uzun borusunu döşeyip, taaa Rusyalardan en pahalı gazı getiriyor... Depo yok. Depo var... Su yok. Suyu bulsa...Boru yok. Boru döşese, o döşeyene kadar zaten su kuruyor. * Yani darılmayın ama, hakikaten Allah cezanızı versin be kardeşim. * Bakıyorum televizyonlara... Şöhret olmuşsun yahu! BBC, CNN hep seni gösteriyor. Akmayan çeşme başında, elindeki boş bidonu kameraya sallayarak, "elim kırılsaydı" diye bağırıyorsun. * Hiç bağırma. Senin paranla sana köfte ekmek ısmarladılar, hizmet sandın... Sudan ucuz senin oyun. Hiç bağırma. * Düşün şöyle bir... Maazallah CHP-MHP iktidar olsaydı, ne diyeceklerdi? "Uğursuz bunlar..." "Bereketsizler..." "Geldiler, kuruttular..." Demeyecekler miydi? Diyeceklerdi. Sen de kafanı emme basma tulumba gibi sallayarak, "he valla" demeyecek miydin? Diyecektin. Hatta, şu anda tek satır bile susuzluktan bahsetmeyen liboşları, satılık kalemleri okuyup okuyup, "******** bu laikler" demeyecek miydin öfkeyle? Diyecektin. Hiç bağırma. * Bak şimdi sen, çoluk çocuk kokarcaya döndün, Afrikalılar gibi fellik fellik yıkanacak dere arıyorsun... Senin sırtından koltuk sahibi olanlar, borsa vurgunu yapanlar, ihale kapanlar, dolar-faiz volisi vuranlar ise, Perrier’le San Pellegrino’yla jakuzide banyo yapıyor, köpük köpük. * Reina’da sular kesik mi sanıyorsun, a benim bidon kafalım? * Şimdi iyi dinle... Yap elini yumruk. Şeytan kulağına kurşun der gibi vur bakayım kafana iki defa... Ne duydun? "Donk donk" di mi? * Sen önce onu doldur. Su kolay. Y.ÖZDİL, 13/08/2007 Hürriyet Sevgili Yılmaz ÖZDİL'i özlemiştik
- 15 cevap
-
- 1
-
-
Boğaziçi Üniversitesi ve Açık Toplum Enstitüsü araştırdı
Taylan Abi şurada cevap verdi: muki başlık Güncel Konular
Boğaziçi Üniversite'sinin vesile olup olmaması değildir konu. Boğaziçi Üniversitesi olmazsa başka bir üniversitemizin ilgili bölümü bu desteği verecektir, vermelidir de zaten, bilim ülkesi olmaya çalışan bir cumhuriyetiz biz. Hayatımızın her alanında bilimden, bilim insanların destek almalıyız. Boğaziçi Üniversitesi'nin vesile olup olmamasını tek kalemde geçmeyiniz, detayını ve özünü idrak ediniz. Hem bu sizin Boğaziçi Üniversitesi dediğiniz şey mahalle bakkalı gibi birşey değildir. Bölümleri vardır, bölümleri içerisinde anabilim dalları vardır, buralarda görev yapan enlerce bilim insanı vardır. Yani oturup herkes bu anketle ilgilenmez, herkes kendi bilimsel çalışmasının, eğitiminin uğraşındadır. Oturup iki makale yazsınlar, demiştiniz ya, bunu yapan o kadaaaaaar çok insan var ki.. Herhangi bir üniversiteye gidip bu çalışma şemasını görebilirsiniz. Öyle atıp tutmakla olmuyor ne yazık ki. İki makale yazsınlar sözünüzü duyan akademik kadrodan birisi olsa siz der ki "açsın iki satır kitap okusun, bilip bilmeden konuşmasın" der. Emin olun. Aslında üniversite mezunu iseniz bu söylediklerimi görmüş yaşamış olmanız lazım. Ya da üniversitede bulunmuş insanlardan da bilgi alabilirsiniz. İşinize gelmemesi kadar doğal bir şey yok, çünkü ilk verdiğiniz cevabın üslubu ile bu açık seçik anlaşılıyor. Davul zurna çalıp, kırmızı neon lambalarla anlatmanız gerekmiyor yoksa. Anlayan anlar. -
yeniiii geldiiimmmmmmm :)
Taylan Abi şurada cevap verdi: göçmen kızı başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Tam da doğum günümde gelmişsin, ben kutlamalarla meşgulken geldiğini farketmedim sanırım. Sen merdivenlerden inerken havai fişekleri patlatıp kendimizi affettiririz umarım Hoşgeldin. -
aranıza yeni katıldım
Taylan Abi şurada cevap verdi: İSİS başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Gönül zenginliği olsa gerek. Ceplerimin boş olmasından anlıyorum bunu da