Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Taylan Abi

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.727
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

Taylan Abi tarafından postalanan herşey

  1. Öğrendikten sonra haber verirseniz seve seve dinlerim ve söylerim. Alkışı da cabası Çal demeyin ama...
  2. Ekşi Sözlük alıntılarıdır; kaza sonucu yedigi darbeyle pert olan arabam bir bayan olarak kullanirken yolda cok sıkıstırıldıgım icin korkmama ragmen kullanmaktan cok keyif aldigim, butun arkadaslarimin denemek icin can attigi, tek elle itilebilen, micirli otoparklarda ince tekerlekleri yuzunden gitmeyen, vites kolu, el freni bazen elimde kalan, 20 metredede bir dusen dikiz aynasini duzeltmek zorunda kaldigim, canim sikkin olsa icine gidip oturdugumda bana mutluluk verecegine inandigim böcek arabam. 3 taksitle almistim, "advantage card'la mi aldin" diye alay konusu olmustum. olsuuunn 2 silindirli 25 beygirlik bir motoru vardır depodaki benzini sadece koklar ve onun gazıyla gider. herhalde depo kapağı açık bırakılsa benzin daha çabuk biter ama arıza falan yaparsa yedek parça için çok ağlatabilir bu nedenle suzuki maruti iyi bir alternatiftir. şehirlerarası yola çıkmaması gereken araba zira yanından kamyon gectiğinde araba biraz sallanıyor... 600cc 45 beygir bir motora sahip olup $u ara 91-92 modelleri 1500 - 2500 ytl arasına gitmektedir. yedek parcasi servisi nedir bilmiyorum ama eger makul rakamlara hallediliyorsa arabasiz kalmaya degmez herhalde. (02.06.2007)
  3. Biraz daha detaylandıralım. Hepimiz Petkim'iz Bir tablo hayal edin... Sanat eseri. Miras... Size ait. Tuvali, Türkiye coğrafyası. Boyası, şehit kanı, alın teri. Her sabah uyanıyorsunuz... Gururla seyrediyorsunuz... Ama birileri, her sabah sizden önce uyanıp, o tablonun başına geçiyor ve orasına burasına, minik minik fırça darbeleri atıyor. Her sabah, bir minik fırça darbesi. Usta işi. Küçük küçük değişiyor tablo. Aniden değil. Milim milim. Alıştıra alıştıra. Yedire yedire. Aradan yıllar geçiyor... Tablo, o tablo olmaktan çıkmış! Komple değişmiş. Ama dedim ya... Kanıksamışsınız. Bakıyorsunuz bakıyorsunuz, o tablo, hâlâ aynı tablo zannediyorsunuz. Peki, fark, nasıl farkedilebilir? "Orijinal"in aslında ne kadar değiştiği, ne hale getirildiği, ilk bakışta "şak diye" nasıl anlaşılabilir? Tek çare var: Kıyas. Tablonun ilk haliyle... Son halini yan yana koymalı. E hadi, koyalım yan yana... Türk Telekom, Arap'ın. Telsim İngiliz'in. Kuşadası Limanı İsrailli'nin. İzmir Limanı Hong Konglu'nun... Araç muayene işi Alman'ın. Başak Sigorta Fransız'ın. Adabank Kuveytli'nin. İETT Garajı Dubaili'nin. Avea Lübnanlı'nın. Petkim? Ermeni'nin. (Kazak'a sattık, dediler. Kazağı bi çıkardık... Ermeni...) N'olacak bu memleketin hali? Rakı, Amerikalı'nın. Finansbank Yunanlı'nın... Oyakbank Hollandalı'nın. Denizbank Belçikalı'nın. Türkiye Finans Kuveytli'nin. TEB Fransız'ın. Cbank İsrailli'nin. MNG Bank Lübnanlı'nın. Alternatif Bank Yunanlı'nın. Dışbank Hollandalı'nın. Şekerbank Kazak'ın. Yapı Kredi'nin yarısı İtalyan'ın. Turkcell'in yarısı Finli'nin Rus'un. Beymen'in yarısı Amerikalı'nın. Enerjisa'nın yarısı Avusturyalı'nın. Garanti'nin yarısı Amerikalı'nın. Eczacıbaşı İlaç, Çek'in. İzocam, Fransız'ın. TGRT Amerikalı'nın. Demirdöküm Alman'ın. Döktaş Fransız'ın. Süper FM Kanadalı'nın. Hepsi Türk'tü. Sadece 4.5 yıl önce. Ya, sattılar. Ya, satışa teşvik ettiler. Ya da, kasıtlı IMF politikalarıyla söke söke satışa mecbur ettiler. Taş üstüne taş koyanı, iyi kötü görmüştük de... Taş üstünde taş bırakmayanı, ben ilk defa görüyorum. Meraklısına
  4. Arkadaşlar, kimin ne yaptığı önemli değildir. Ülkemizin ne durumda olduğu önemlidir. Kötü hiçbir zaman örnek değildir. Bu kandırmacadır, glu glu dansıdır. Biraz gerçekçi olun, verdiğim rakamları okuyun.
  5. Daha yapıştırmak istediklerin varsa engellemeyelim. Tarzına yakışır, elini korkak alıştırma. Misal; 5 yıllık rekor dış borçlanma da ulusalcıların işi, mısır ithalatına da ulusalcılar bakıyor, gemi alacaksan en kelepiri ulusalcılarda var, Araplara peşkeş çekilecek bir mevzu varsa ulusalcı çeteye sor önce, Fener'i de ulusalcılar şampiyon yaptı vb vb vb Sen eklemeye devam et. Nasıl olsa desteksiz, belgesiz.
  6. Taylan Abi

    Son Cem Uzan Vaatleri

    Mantık çalıştırmak için hergün fındık yemem gerekmez birader. Bugün ben yemem Ahmet yer, yarın Osman yemez Mehmet yer, ben bi daha yerim filan. Kısacası kendimle alakalı değil benim söylediğim. Adamın hedefi fındık tüketicisi. Reklamasyonda eksiklik var, kaynağını da söylerse inanırız. Bol keseden yumurtlarsa, gıdıklarız.
  7. Çok detay var burada. Kimsenin çöplükten el bombası bulamayacağı bir memleketteyiz. En başta söylediğim gibi, inandırıldığınız bir kurgu var. Her bomba kullananın, bahsettiğiniz "ulusalcı çete"den olması gerek o zaman. Bilmeden, sular durulmadan, bulanık suda balık avlıyorsunuz. Bu kurguya ait sac ayağında sizin gibilerin olması lazım ki, medya bunu kullanıp manşet sıkıntısı çekmesin. Günü kurtaran zihniyetin elindesiniz, davul sizde tokmak onlarda dolanmaktasınız ortalıkta. Kendiniz çalıp kendiniz oynamaktasınız. Bu ülkenin terör konusunu ulusalcılara ihale etmeye yeminlisiniz belli ki. Sağcıları da biz vurduk, solcuları da biz vurduk, dincileri de biz astık, Allah için adam da kestik, PKK da bizim, çete de bizim, hortum bizim, düzen bizim, hep bizim. Benim sizde gördüğüm bunlar işte. Tartışma etiğiniz suçlama üzerine. Ve bu hiç bana göre değil, mantığınızın olmadığını görüyor, üzülüyor ama yine de acıyarak cevap yazıyorum. Ama merak etme, din konusunda kafayı bozduğun için ona girmemeye gayret ediyorum.
  8. Gizli olarak girecekseniz, hiç giriş yapmayın (ya da görünmek istemiyorsanız çıkış yapın herneyse) ve misafir pozisyonunda kalın. Yani kullanıcı adı gir, şifre gir, sayfa açılsın kapansın vs beklemeyin. Giriş yapıp da gizlenmekten bahsediyorum ben.
  9. Seni din merkezinden ayıralım, belli ki kafayı din ile bozmuşsun. Bozan dedikleri bu heralde. Neyse, o senin derdin. En başta sözde ulusalcı, ulusalcı çete diye bişey yoktur. Bunu "ben söyledim oldu" mantığı ile değerlendirmek hiçbir mantığa yakışmaz. Danıştaya saldıranların din endeksli insanlar ve gruplar olduğunu kimse inkar etmezken sizin söylemleriniz popülizmden öteye geçmiyor. Cumhuriyeti bombalayan ve bombalatanların da ulusalcı olduğuna siz ve siz gibiler karar verdiniz. Bu işler etiket yapıştırmakla olmaz. Kimsenin suskun kaldığı da yok bence. Sadece sığ zeminlerde yüzmek istemem. Hepsi bu.
  10. Bu lafın adresini merak edenler varmış. Aydınlatsanız bizi.
  11. Sinir yapmışsın belli ki. Cevaplarına gelince, bahsettiğin kurgunun, iftiranın cevabı olmaz. Söylediklerinin iler tutar yanı yok. Evine koyduğun kitapları (teksas tommiks olmalı ki) okumanı tavsiye ederim. Din konusu espriydi, senin hangi dinden olduğunu bile bilmem. Hadi iyi inişler sana.
  12. Sen de utanmasan sizinkilere kanat takıp, cennete kabulleri için dilekçe yazacaksın. Yapma gözünü seveyim, söylediğine sen inan önce. Din kardeşiyiz bi kere
  13. Taylan Abi

    Son Cem Uzan Vaatleri

    "Barajı aştık ! Fındık 8 YTL olacak" diyor. Anlamadığım şu, fındığı daha kazık bi fiyatla alacağız demek ki. Fındıkseverlere, tüketicilere müjdeler olsun, babanız yine yumurtladı.
  14. Taylan Abi

    Abdullah Gul

    Bu adamla ilgili bir araştırma yapıyorum, bittiğinde belgeleriyle birlikte paylaşacağım. Lehinde söz söylemiş herkesin bir özür borcu olacak. Yorum yapmadan, kelime katmadan, Gül'ünüzün sözlerini sizlere aktardığımda inanamayacak, google ******* olacaksınız. Süre için söz vermiyorum, işlerden fırsat bulabilirsem yazacağım.
  15. Kurgu güzel, aksiyon varmış gibi gösteriliyor, sahnelerde replikler filan. Ama bunlar bana öz amcamla geçtiğimiz yıllarda yaptığımız bir 80 dönemi tartışmasını hatırlattı. Amcam 70küsür yaşında, zamanında parti delegeliği, yerel yöneticilik vs yapmış birisi. Sağ görüşe mensup. Bir kaç replik de ben attırayım bari (hepsi gerçektir) -Amca, bu sağcıları kim öldürüyordu? -Solcular. -Amca peki bizim solcuları kim öldürüyordu o zaman? -Solcular. Buyrun. Denilmek istenen budur, ulusalcıysan babanı bile satarsın, vatanı bölersin, Allah kitap tanımazsın, Danıştay da senindir, PKK da senindir, Hizbullah da yeri gelir sen olursun, senden beter tarikat mensubu olmaz, derin devlet zaten sendin, sen neymişsin be abi... Ayıptır yahu. Ama bekleyin, bu kurgunun, aksiyonun altından da kimler çıkacak. Şimdilik çoluk çocuğa sakız olsun bunlar. "Ulusalcılar yapıyor" diye kurulmuş sac ayağına böyle destekçiler lazım ki para etsin.
  16. Hoşgeldin Kiraz, Hergün gel biraz biraz
  17. Bu cevabın adresi ben değilim ama birilerinin görmesi gerekir, dursun bakalım.
  18. Taylan Abi

    BARIŞ AKARSU

    Sesini ve tarzını beğenmediğim bir insandı. Ancak Barış'a hiçbir insana yakışmayacak şeyler yaptılar, en zor günlerinde hastanedeki yaşam savaşında resimlerini çekip bu aile dramını magazin malzemesi yaptılar. Gazeteler, internet sayfaları yayınladı bunları. Televizyonlar kaldığı otel odalarından yayınlar yaptı. Oysa çocuk hayat mücadelesinde, çaresizdi. Bu ruhsuzluğu O'na yapanlara, buna yardım ve yataklık edenlere, yayınlayanlara lanet ediyorum. Barış'a da tanrıdan rahmet diliyorum. la_bohéme: Rating kaygısı, başka bir şey değil. Barış'a gelene kadar kaybettiğimiz nice büyük insan var. Ancak onların dirisini bile hatırlamadık, ölüsü de para etmedi haliyle. Bu bizim çürüyen değerlerimizin aynası bence.
  19. "gizli üye" saçmalığına son verirdim. Gizli üye olarak girmeyi alışkanlık haline getirmiş olanları Taksim'de sallandırırdım, olmadı bir kaşık suda boğardım, o da olmadı bin dereden su getirmeye yollardım, hiç olmadı bir sandalyeye bağlar hergün günde 8 saat Ajdar ve Ciguli klipleri izletirdim.
  20. ATO (Ankara Ticaret Odası) tarafından hazırlanan “59. Hükümetin 3 Yıllık Karnesi” adlı rapora göre, 2002 yılında 130.2 milyar dolar olan dış borç, 2005 yılı Haziran ayı itibariyle 161.8 milyar dolara yükseldi. 2002 yılı sonunda 91.7 milyar dolar olan iç borç stoku ise 2005 yılı Ağustos sonu itibariyle 177 milyar dolar oldu. Buna göre, hükümetin göreve geldiği günden bu yana iç ve dış borç stoku 116.9 milyar dolarlık artış gösterdi. 2002 yılında 3 bin 214 dolar olan kişi başına düşen borç miktarı ise 4 bin 666 dolara çıktı. 2001 yılında 10 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2002'de yüzde 54, 2003'te yüzde 43, 2004'te ise yüzde 56 artarak 34.4 milyar dolara yükseldi. Rapora göre dış ticaret açığındaki bu artış ''Cumhuriyet tarihinin rekoru''nu kırmış oldu. Rapora göre, Türkiye'nin 2004 yılında ihracatta yakaladığı yüzde 34'lük artış, dış ticaret açığını kapatmaya yetmediği gibi, yüzde 41'lik ithalat artışı, dış ticaret makasını daha da açtı. Rapora göre, 2005 yılının ilk dokuz ayında da durum değişmedi. 2004 yılının Ocak-Eylül döneminde 25.4 milyar dolar olan dış ticaret açığı, bu yılın aynı döneminde yüzde 26.4 artarak 32.1 milyar dolara yükseldi. Böylece hükümetin 2005 yılı bütçesinde öngördüğü 20 milyar dolarlık dış ticaret açığı, yıl bitmeden aşılmış oldu. Cari açık, hükümetin 3 yıllık karnesindeki ''en kırık not''u oluşturuyor. 2002 yılında 1.5 milyar dolar olan cari açık, 2003 yılında 8 milyar dolara, 2004 yılında ise 15.5 milyar dolara, 2005 Ağustos sonu itibariyle de 15.7 milyar dolara çıktı. Ekonominin en kırılgan noktasını oluşturan cari açık, 59.hükümet döneminde 10.4 kat artmış oldu. Cari açığın yıl sonunda 23 milyar dolara yaklaşması bekleniyor. Raporda, Türkiye'ye giren sıcak para miktarının Eylül ayı sonu itibariyle 48 milyar dolara ulaştığı, 2001 yılında 7 milyar doları portföy satışlarından olmak üzere toplam 10 milyarlık sıcak paranın ani çıkışı krize yol açtığı bildirildi. Raporda, sıcak para ile gerçekleşen büyümenin kalıcı olmadığına dikkat çekildi. Rapora göre, son 3 yılda vergi mükellefi sayılarında ciddi bir azalma oldu. Türkiye tarihinin en ağır krizinin yaşandığı 2001 yılında 1 milyon 768 bin 653 olan gelir vergisi mükellefi sayısı, 2005 yılı Eylül sonu itibariyle 1 milyon 699 bin 862'ye geriledi. KDV mükellefi sayısı da azalma gösterdi. 2001 yılında 2 milyon 870 bin 826 olan KDV mükellefi sayısı yüzde 24.4 gerileyerek 2005 Eylül sonunda 2 milyon 168 bin 925'e düştü. 2001 yılında 808 bin 787 olan basit usule tabii mükellef sayısı ise, 2005 Eylül sonunda 797 bin 466 oldu. Vergi mükellefi sayısındaki azalmaya karşın vergi gelirlerinin yükseldiği belirtildi. Ayrıca, raporda, vatandaştan toplanan vergilerin, yatırıma yönlendirilmediği, borç ve faiz ödemelerinde kullanıldığı vurgulandı. Protestolu senetler ve karşılıksız çeklerde de artışların ortaya konduğu raporda, 2002 yılında 498 bin 748 adet olan protestolu senetlerin, 2004 yılı sonu itibariyle 589 bin 892 adete çıktığı kaydedildi. Protestolu senet tutarlarının izlediği seyir ise şöyle: 2002 yılında 816.1 trilyon olan protestolu senet tutarı 2003 yılında 907.9 trilyona, 2004 yılında 1 katrilyon 652 trilyona tırmandı. 2005 yılının ilk dokuz ayında ise 1 katrilyon 905 trilyona ulaşarak 2004 yılının toplamını aştı. Karşılıksız çeklerin durumunun da senetlerden farksız olduğunun belirtildiği raporda, 2002 yılında 748 bin 493 olan karşılıksız çek sayısının, 2003 yılında 849 bin 642, 2004 yılı sonunda 964 bin 611 adete yükseldiği ifade edildi. Karşılıksız çek adedi 2004 yılında 2002 yılına oranla yüzde 28 artış gösterdi. 2005 yılının ilk dokuz ayında 813 bin 368 olarak gerçekleşen karşılıksız çek sayısı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 18 artış gösterdi. Rapora göre, banka tüketici kredileri de 59. hükümet döneminde artış gösterdi. 2005 yılı Ocak-Eylül döneminde 24.1 katrilyonluk toplam tüketici kredisi kullanılırken, bunun 8.9 katrilyonu konut kredisi, 5.5 katrilyonu da tüketici kredi olarak kullanıldı. 2002 yılında kullanılan kredi kartı sayısı 15.7 milyondan 2005 yılı Ağustos ayı itibariyle 28.9 milyon adete yükselirken, toplam kredi kartı borcu ise yılın ilk 9 ayında 16.6 katrilyona ulaştı. Ödenmeyen borçlar ise Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 157 artarak 1.2 katrilyon lira oldu.2001 yılı krizinde borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 111 bin kişi iken bu rakam 204 bin kişiyi aştı. Rapora göre, 59. hükümet döneminde sorunlu kredi kartı sayısı da artış gösterdi. 2002 yılında 183 bin 903 olan sorunlu kredi kartı sayısı, 2003 yılında 246 bin 405'e, 2004 yılında da 368 bin 230'a yükseldi. Bu rakam 2005 yılının ilk sekiz ayında 571.311 sayısına ulaştı. 2002 yılından bu yana sorunlu kredi kartındaki artış yüzde 210 arttı. Tüm bu verilerde de görülebileceği gibi AKP borcu borçla ödeme tutumuyla borç dağını büyütmüş ve gelir kaynaklarını emperyalist ve terli tekellerin borç fazilerini ödemeye ayırmış ve üç yılda borçlanma ikiye katlanmıştır.İşçiler ve emekçilerden alınanları yerli ve yabancı tekellerin kasasına aktaran AKP hükümeti ,ekonominin düzlediği ve işlerin tıkırında gittiği vb. açıklamalarının hiç de gerçekci olmadığını ve yoksulluk ve sefaletin borç faiz ödemeleriyle derinleştiğini ve AKP’nin İMF’nin kucağında ekonomik politikalarının iflas ettiğini ortaya koyuyor. Aşırı değerli YTL ve reel ücretlerdeki düşüş ve yüksek faizin etkisi ile enflasyonda göreceli bir düşeşe neden olmuş, ancak son dönemde tüketici fiyatları yüzde 10.98 seviyesine çıkarak iki haneli rakamlara tekrar geri dönülmüştür.2007 için hedeflenen yüzde 4 yıllık enflasyon seviyesini yakalamak mümkün değildir. Bu ekonomik tablo Anavatan Türkiye'nin AKP iktidarında iflasın eşiğine getirildiğini göstermektedir. Protestolu senet 2002'de 498.748 adet iken,2007'de 2.803.000 adede yükselmiştir. Karşılıksız çek 2002'de 748.000 iken,2007'de 1.535.00'e yükselmiştir. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında yabancıların payı yüzde 75 seviyesindedir. Birçok bankamız, milli kuruluşumuz yabancıların kontrolüne geçmiştir. İşçi, çiftçi, memur, sanayici,emekli kısaca toplumun tamamı, hükümete yakın bir kısım ayrıcalıklı holding dışında,sıkıntı içerisinde kıvranmaktadır. Bütün bu olumsuzluklara bir de ağır vergilendirme eklendiğinde iflaslar artmıştır. Rüşvet, haraç,kamu imkanlarının peşkeş çekilmesi ve kötüye kullanılması ile yolsuzluklar AKP iktidarı ile özdeşleşmiştir. 58.ve 59. AKP Hükümetlerinin Cumhuriyetimizin en başarısız hükümetleri olduğu apaçık ortadadır. Vatandaş çaresizlik içerisinde iken 22 Temmuz'da sandık fırsatı yakalanmıştır. AKP'den kurtulmamız artık çok yakındır.
  21. Ne olmayı isterseniz isteyin, sonuçta hepiniz "toprak olacaksınız" Hepiniz ölceksinizzz
  22. Sevgili Elif, Sevgili Berna, Hoşgeldiniz. Biz yine biraz geç kalmışız, arkadaşlar kırmızı halı olayını hemen halledecekler.
  23. Hoşgeldin demeye gelmiştim ama şimdiden 108 ileti yazdığını gördüm. Ne iyi etmişsin de gelmişsin diyeyim bari
  24. Evet sevgili tersso, Ne demiş bu Aziz Nesin? 37 insanı cayır cayır yakabildiğinie göre büyük büyük laflar etmiş olmalı. Google yetmezse, yahoo kullan, olmadı Vikipedi, olmadı Ana Britannica, olmadı Meydan Larousse. İşin zor canım benim, hadi kolay gelsin.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.