
Taylan Abi
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
1.727 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
2
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Taylan Abi tarafından postalanan herşey
-
Zebercet - alegria - figgaro - Taylan Abi
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taylan Abi başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
Sen şimdi küsmek için yeni sebebini ayarladığına göre ben rahat rahat takılabilirim buralarda di mi? Madem tecavüzden kaçamıyorum, neden bundan zevk almıyorum? Lay laaay laaaay loooommm (bu nasıl bir melodidir yarebbiiiiiiiiiiim) Hem senin saçlar uçuşurken iyi de, bizim göbekler sallanırken nasıl bişey oluyor? Biz küsüyo muyuz? -
Zebercet - alegria - figgaro - Taylan Abi
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taylan Abi başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
Yok valla hiç öyle biri değilim. Hatta Zebetcet'le bile uzlaşabildiğimiz konu sayısı o kadar azdır ki, sor söylesin. Hep küseriz filan ama hiç kötü söz etmeyiz. Yani etmişsek bile şaka yapmışızdır. Yani şaka yapınca ciddi değilmişizdir. Filan Beni bu forumla tanıştıran O hâreli insanla 4 yıldır halâ aynı kare içerisindeysek, seni en az bir 40 yıl daha sevgiyle hatırlayabilirim -
Zebercet - alegria - figgaro - Taylan Abi
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taylan Abi başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
O kadar kötüyüm yani... Beni iyi hatırlaman için hiçbir neden göremiyorum çünkü -
Zebercet - alegria - figgaro - Taylan Abi
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taylan Abi başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
Hararet nardadır, sacda değildir. Keramet baştadır, tacda değildir. Her ne ararsan kendinde ara; Kudüs'de Mekke'de Hac'da değildir Zebercet'cim... Naapcaksın görüp resimleri? Bizzati yarenlik etmedin mi sen bize? Bu arada bende hare yok gördüğünüz gibi. Şekil itibariyle hare, delikanlıyı bozar. -
Zebercet - alegria - figgaro - Taylan Abi
Taylan Abi şurada bir başlık gönderdi: Turkish-Media.Com Forum Ailesi
Böyle başlamıştı hatırlarsanız. Ve yine güzel bir gün oldu zannımca. Masadaki konu başlıklarını hatırlayacak olursak ; Kızlar, erkekler, evlilikler, ayrılıklar, hayat, yangın ve korunma yolları, kriz ortamı, turizm sektörü, dünya kadınlar günü, günün anlam ve önemini belirten fıkralar, cafe latte ve dondurma faciası, 80'li yıllar gibi gibi özetlenebilir. Unuttuklarım varsa eklersiniz arkadaşlar. Dönüş yolunda bu günü sizlerle paylaşmak için fotoğraflar da çektirmeyi ihmal etmedik. figgaro - Zebercet - Taylan Abi - fotoğrafçımız alegria Zebercet'in Converse'i. figgaro - Taylan Abi Zebercet'in tasarımı. Başlar 45 derece yana lütfen. Olmuşken Facebook'luk olsun di mi? figgaro - Taylan Abi Zebercet - figgaro - Taylan Abi Hava da pek rüzgarlıydı Taylan Abi - figgaro Dönüş yolu. Emniyetimiz için bu kareye dikiz aynasından dahil oldum Tekrar görüşelim arkadaşlar, ben bundan pek birşey anlamadım...- 55 cevap
-
- 1
-
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Taylan Abi şurada cevap verdi: Dogrucudavut başlık Güncel Konular
Yargı bağımsızdı değil mi? Ergenekon soruşturması da bağımsız yargının işiydi? Yandaş medyanın teker teker tutuklanacakların isim listesini günler öncesinden açıklaması neydi peki? Ya başbakanın ağzından kaçırdıkları? İnanalım mı şimdi bu soruşturmadaki bağımsızlık hikayelerine? Sabah haber sitelerini açtım, ilk başlık yine şöyle: Bilmediğin şeyler çıkacak, bekle Erdoğan, Ergenekon davasına üstü kapalı atıfta bulunarak, Baykal’a şöyle seslendi: "Belki bunun ardından senin bilmediğin şeyler çıkacak. Bekle, sabırlı ol. Suç sabit olmadıkça, ’Sen suçlusun’ diyemezsin." Erdoğan, özetle şunları söyledi: Bakınız biz mafya, çeteler, hukuk dışı odaklarla mücadele etmeye çalışıyoruz. Onlar bunu da engellemeye çalışıyorlar. Sayın Baykal çıkıyor ’Ben onların avukatıyım’ diyor. Bunu hangi cüretle, nasıl diyorsun? Bırak, hiç olmazsa sessiz kal. Olay yargıdadır. Hani yargıya, hukuka müdahale edilmezdi, hani yargıya güveniyorduk. Sana ne oldu? Belki bunun ardından senin bilmediğin şeyler çıkacak. Bekle, sabırlı ol. Suç sabit olmadıkça ’Sen suçlusun’ diyemezsin. Niçin sabırlı olmuyorsun? Demek ki başka düşündükleri var. Bu tür baskılarla acaba hedef saptırırız, bunu mu düşünüyorlar? Panikteler şu anda, 29 Mart akşamını görüyorlar. Bekleyelim, bekleyelim de Osmanlının son padişahı 1. Tayyip'in burada bildiği birşey yok mu sizce? E nerede şimdi yargının bağımsızlığı? Baykal'a yönelik olarak Olay yargıdadır. Hani yargıya, hukuka müdahale edilmezdi, hani yargıya güveniyorduk. derken bekle sabırlı ol, bilmediğin şeyler çıkacak ne demek? Ben yargıya müdahalenin kralını yaptım, üç gün sonra anlarsınız demek... Şimdi hiç kimse çıkıp da Ergenekon bir rövanş işi değildir filan demesin. Olay ortada, sözlerle sabit. Artık galibiyete inanmış, mutlu-şen hallerinde ağızlarından kaçırdıklarına bile önem vermiyorlar. Neymiş? Bekleyecekmişiz, daha bilmediklerimiz çıkacakmış! Bekleriz padişah efendi, sen de bekle. Daha bunun denizi var feneri var. Sen de bekle. -
Padişahlar ve methiyeleri meydanlardaki afişleri süslüyor, şehyler müritler protokol sıralarında en önlerde yer buluyor, göze batarsa eğer hepsinden el pençe divan özür dileniyor, okumaya gücü olmayan burslu sabiler mezuniyetten sonra gemiler, gömüler, pırlantalar keşfediyor, ağabeyin-ablan-oğlun-kızın-eşin hatta sen işsiz kalmışken 18'ine değmemiş sübyanlar babalarıyla arap ülkelerinde sözümona iş seyahatlerinde bal kaymaklı masalara oturuyor ve biz bunları söyledikçe, meydanlarda davul zurna ile "sana saygısızlık etmekle" suçlanırken, sen bunları buz gibi donmuş kanınla hiç yorumlamadan izliyorsun sevgili milletim. Ben sana ne diyeyim? Daha ne diyeyim?
-
-http://www.youtube.com/watch?v=LD8pbG6HL3E&feature=related- Bu da üzerine yorum yapılmış hali. E artık Youtube'a giremeyen kalmamıştır herhalde.
-
Hollanda'da THY yolcu uçağı düştü!
Taylan Abi şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Güncel Konular
Gemicik! Pırlantacık! THY’cik! Bu “takipçi yazıları” dikkat çeksin, düşündürsün, ses getirsin, karanlıklar aydınlansın, halk uyansın diye yazıyorum. Geçen hafta başladım. Devam edeceğim ve “THY’nin 3 koldan denetlenen kamu şirketi modelinden hamdolsun ve ballı olsun özelleşmiş padişahlık modeline” geçirilmiş olmasını biraz daha açacağım. Türkiye’nin bayrağıdır. 76 yıllık halk şirketidir. Dünya markasıdır. THY’nin dünya markası olması bugünkü başbakanın THY’nin başına yerleştirdiği “3 kişilik AKP’li kadronun; Candan Karlıtekin, Hamdi Topçu, Temel Kotil”in eseri değil; ondan önceki tüm 72 yıllık yönetimlerin ve son 20 yılda da; “Erman Yerdelen-Tezcan Yaramancı ve Yusuf Bolayırlı-Cem Kozlu”nun geliştirdiği “müşteri eksenli-kâr eden- piyasa payını artıran” idarelerin ürünüdür. Uçak sayısı 128’e... Çalışanı 14 bine... Cirosu 5 milyar dolara... Yolcu sayısı 20 milyona dayanmış THY, şimdiki Başbakan Tayyip Erdoğan döneminde 2006 yılının Haziran ayında, halktan da gizlenerek ve basının da dikkatinden kaçırılarak hisse senetlerinin yüzde 50.88’i özel yerli ve yabancıların eline geçecek şekilde satıldı, devlet payı yüzde 49.12’ye indirildi. *** Böylece THY’de; “Hamdolsun ve Ballı olsun padişahlık dönemi” başlatıldı. Devlet ve Meclis KİT Komisyonu denetimi kalktı. THY idi... THY’cik oldu... Şöyle anlatayım: Başbakan’ın imkanları, birikimi yetmediği için “bursla okuyan” iki oğlunun mezun olur olmaz birinin “gemicik sahibi”, diğerinin “pırlantacık sahibi” iki özel şirketi var biliyorsunuz. Bunlar özel aile şirketleri olduğu için Başbakan, gemi şirketinin başına da pırlanta şirketinin başına da istediğini yönetim kurulu başkanı, istediğini genel müdür atayabilir. Oğullarına söyler, dediğini yaptırabilir. Kimse ses çıkartamaz. Çünkü oğulların şirketidir. Babaların söz hakkı vardır. THY de aynen böylesine; “Gemicik- Pırlantacık Şirketleri Modeli”ne sokuldu ve Baba Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “AKP aile şirketi” haline getirildi. THY’nin hisselerinin yüzde 50’si IMKB’de 2006 yılında sadece 460 milyon liraya (9 aylık kârın, 833 milyon lira, neredeyse yarısı fiyatına) satıldı. Özelleşti THY dediler. Özelleşti ama yönetimdeki üç isim Candan Karlıtekin, Hamdi Topçu, Temel Kotil kamuyu temsil eden Başbakan Tayyip Erdoğan’ın adamları olarak orda kaldılar. *** Kadroyu istedikleri gibi değiştiriyorlar. Yurtdışı bürolarını iktidar yandaşlarıyla dolduruyorlar. Hostesleri bile bayan ağırlıklı olmaktan çıkartıp erkek ağırlıklı hale getiiyorlar. THY’nin içinden Teknik A.Ş adıyla ayrı şirket yavrulatarak işçilerin 40 yıllık temsilcisi sendikayı devredışı bırakmaya çalışıyorlar, toplu sözleşme görüşmelerini “grev oylaması” noktasına getiriyorlar, grev oylamasını da kaybediyorlar. Önümüzdeki 10 yıl için opsiyonlu olarak 25 tane çift koridorlu, 50 tane tek koridorlu olmak üzere 75 adet toplam değeri 9 milyar dolar haracamalı uçak alım anlaşması imzalıyorlar. Gazetelere apronda deve kurban ederek ve genel müdürü hac dönüşü terlikle gezerken haber oluyorlar fakat Amerikalı film artistine 2 milyon euro ödeyerek reklam yaptırıyorlar. 3 kişilik icra kurulu üyesinin maaşlarını 4 kat, 6 kişilik yönetim kurulu ile 3 kişilik denetim kurulu üyelerinin maaşlarını 3 kat artırıp, maaş artışından doğan vergileri de THY’ye yüklüyorlar. Hindistan’dan “ayda 250 saat uçuş garantisi vererek” saati 10 bin dolardan “zengin yolcuyu okyanus üstünden yatakta uyurken uçarabilicek” uçakları kiralıyorlar fakat bu uçakların ABD’ye uçamayacağını sonradan öğreniyorlar... Bırakınız yapsınlar. Bırakınız alsınlar. Bırakınız satsınlar. Bırakınız bölsünler. Hepsi denetimsiz. THY sözüm ona özel. Fakat onu “padişahlık haline getirmiş” 3 yöneticiyi atayan kamuyu temsilen Başbakan.... N.Doğru -
O padişahsa siz nesiniz? Zincirlikuyu -Söğütlüçeşme Tercihli Otobüs Yolu’nun hizmete girmesi nedeniyle düzenlenen törende bir grup katılımcı vatandaş, “Son Osmanlı Padişahı 1. Recep Tayyip Erdoğan” yazılı bir pankart açtı. Bu görüntüleri seyredince hemen muhabir kardeşlerimi arayıp sordum: “Bu pankartı açanların amacı Başbakan’ı protesto etmek miydi?” Öyle ya; ben yanılıp da bir yazımda Başbakan’ı “padişah”a benzetmeye kalkışsaydım; o, hakkımda yüzbinlerce liralık tazminat davası açmaz mıydı? Dava dilekçesinde gücünü soyundan değil, halkın özgür iradesinden aldığını... Başbakan olarak demokrasinin gereklerini yetirdiğini... Oysa padişahlık sisteminin; bir diktatörlük rejimi olduğunu söyleseydi... Haksız mı olurdu? *** Neyse... Muhabir arkadaşlar bir kez daha araştırdılar ve “Hayır, o pankartı açanlar iyi birer AKP’liymiş” dediler. Meğer Başbakan’ın Davos’taki çıkışının ardından AKP’nin içinde “Yeni Osmanlıcılık” akımı başlamış! Dünkü “padişah” benzetmesi de bu akımın bir ürünüymüş. *** Acaba o pankartı açanlar, Başbakan’ı “padişah” olarak bağırlarına basarken, kendilerini “vatandaş”lıktan “tebaa” durumuna düşürdüklerinin... Seksen beş yıllık cumhuriyet rejiminin kendilerine sağladığı seçme ve seçilme hakkından vazgeçtiklerinin... Bütün hak ve hukuku tamamen “kutsal imparator”un tekeline terk etmek zorunda kalacaklarının... Ağızlarından düşürmedikleri demokrasinin esamesinin okunmayacağının... Padişah 1. Recep Tayyip’in ağzından çıkanın kanun olacağının... Bugün Başbakan’la eşit haklara sahipken, o çok istedikleri padişahlıkta köleleşeceklerinin farkına vardılar mı? *** Aklı başında bir insanın, demokrasinin ve cumhuriyetin yerine yeniden padişahlığı getirmeye çalışacağını sanmıyorum. Zaten o AKP’lilerin asıl özleminin de padişahlık değil, halifelik olduğundan eminim. Hilafeti ilan edecekler, şeriatı getirecekler, “İslâm devleti”ni kuracaklar... Başına da içi boş bir “demokratik” sözcüğü ekleyip, kendi kendilerini tatmin edecekler. Muhtarlarını, belediye başkanlarını seçmek için sandık başına gittiklerinde, “demokratik İslâm cumhuriyeti”ni kurduklarını düşünecekler. *** Diyeceksiniz ki; “Bir pankarttan neler çıkartıyorsun?” “Bir pankart”deyip geçmeyin: O pankart, bu ülkede hâlâ cumhuriyeti ve demokrasiyi içlerine sindiremeyen “kullar” olduğunu gösteriyor! Kulluk onların geniş midelerine dokunmayabilir de... Benim içimi en çok, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın o pankartı gördükten sonra, önündeki konuşma metnini elinin tersiyle itip, onlara cumhuriyet ve demokrasi dersi vermemesine acıyor! M.Mutlu
-
Hollanda'da THY yolcu uçağı düştü!
Taylan Abi şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Güncel Konular
Ulaştırma bakanınız hakkındaki son cümleye dikkat ediniz. Bu memleket buna layık. Çok üzülüyorum ancak gerçek de bu. Haber Milliyet Gazetesi'nden. Hani şu alıp okumanızı başbakanınızın yasakladığı gazetelerden biri. Son cümleden sonra yorum yapmak istemiyorum. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, dün geceyi Elazığ’da geçirdikten sonra bu sabah karayoluyla partisinin seçim bürosunun açılışını yapmak üzere Bingöl’e hareket etti. Bakan Yıldırım, karayolunda seyir halinde bulunduğu sırada THY’nin yolcu uçağı Hollanda’nın Amsterdam Kentine inişe geçtiği sırada düştü. Uçaktaki yolculardan ölen ve yaralananlar bulunup bulunmadığı konusunda çelişkili bilgiler gelirken, Yıldırım saat 11.45’te Bingöle ulaşıp, hemen Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun makamına geçti. Yıldırım, burada gazetecilerin düşen uçakla ilgili sorularını yanıtlayarak, şunları söyledi: “Bu bir uçak kazası. Uçak kazalarında kurtulma oranı hemen hemen yok gibi. Uçağın yumuşak zemine düşmesi ve yangın çıkmaması bir mucize. Düşmeden sonra yakıtın alev almaması böyle büyük bir kazada ölüm oranını düşürmüştür. Temennimiz, inşallah ölü sayısı bundan sonra yükselmez. Kazada hayatını kaybeden yolcularımıza rahmet diliyoruz. Açıklanan ve teyit edilen 7 ölü var. İddialarla amel etmiyoruz. Konu tamamen teknik meseledir. Kaza takip heyeti işini yapacak. Bir kaza olunca birçok iddia ortaya atılır. Bilen-bilmeyen herkes konuşur. Biz kazayı mı? İnsanların acısını mı paylaşalım? Yoksa spekülasyonlarla, iddialarla mı uğraşalım? Bırakın işi uzmanları yapsın. Ne varsa ortaya çıkar. Kokpitte ses kayıt cihazı var, konuşmaları kaydeden karakutu var.” Yıldırım, daha sonra Polisevi’ne geçerek burada onuruna verilen yemeğe katıldı. -
Türkçe cümleyi veya paragrafı demek istediniz sanırım. Kelime bazında çeviri yapan siteler yığınla malumunuz... http://translate.google.com kısmen de olsa ihtiyacınıza cevap verecektir sanırım. Ne çok sanırım dedim yahu, alışmışım ben bu kelimeye sanırım
-
Dünyada hukukçu olmayan tek anayasa mah başkanı
Taylan Abi şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Ben de "iyi ki ziyaret etti" veya "iyi de oldu" diyenlerden değilim, bu konuda hemfikiriz. Ecevit ile aralarında yaşanan polemik ve gerginliklerin sebebinin de tamamen Ecevit'in yanlış politikalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Evet, Sezer usül yönünden çok şeyi özümsemiş insandır ama bu uysal koyun olacağı anlamına da gelmiyor. Kendini seçenlere sorgusuz sualsiz biat eden zihniyet, Haşim Kılıç ve yandaşlarıdır. -
Dünyada hukukçu olmayan tek anayasa mah başkanı
Taylan Abi şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Aynı fikirde değilim. Sezer'in Kılıç'ı 29 Ekim resepsiyonuna eşsiz davet etmesi ve Kılıç'ın bayramı sokakta millet ile birlikte kutlayacağını belirtmesiyle başlayan gerginliğin büyütülmemesi için yapılmış hareketlerdir bunlar. Sezer'in Kılıç'a duyduğu bir sempati olmamıştır, hala da yoktur böyle bir durum. Sezer, bugün RTE'nin içinde bulunduğu duruma düşüp devletin organları,kurumları ve adamları ile kavgalı görüntü vermemeyi, usülen de olsa devlet adamlığının gereklerini yapması gerektiğini özümsemiştir. "Ziyaretine de gidiyordu son günlerinde" dediğiniz olay Sezer'in veda ziyaretidir. Karıştırmayalım. Velhasıl bazı enstantaneleri yanlış yorumladığınızı düşünüyorum. -
Dünyada hukukçu olmayan tek anayasa mah başkanı
Taylan Abi şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Anlaşılmayacak bir şey yok aslında. Bakınız anlaşılır hale getirilmiş hali şu zaten; "bunların mantığına göre, hukukçu mukukçu yoktur... Bunların işine geldiği gibi karar veren iktisatçı "en iyi hukukçu"dur... Hele eşi türbanlı iktisatçıysa, "ordinaryüs hukukçu"dur." Efendim iktisatçının ortak ders almışıyla veya siyasal bilimcinin güngörmüşüyle de yapılabilirmiş filan falan. Modifiye edilmiş ilahiyatçıyla da yapılacaktır, daha sonra da işi kadılara, şeyhlere, şıhlara bırakmamız istenecek zaten. Bugün bu başlığın konusu "anayasa mahkemesi başkanı" nasıl olup olamayacağımız değildir, neden böyle olduğudur. Dünyada tek örneği olması itibariyle de çok anlamlıdır. Anlayana veya anlamak isteyene tabii ki. -
Dünyada hukukçu olmayan tek anayasa mah başkanı
Taylan Abi şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Konu başlığını resmen "YEMEKTEYİZ" programına çevirdiniz. Edep adap, adab-ı muaşeret'ten gidiyorsunuz, biraz da hak hukuk hakikatten gidelim. Dilin sivrilmesi meslek ve ideoloji ile tanımlanamaz, toplumsal kurallar ve ifade zenginliği ile tanımlanır. Usül yönünde daha fazla durmayacağım. Yaş konusuna da gelince, benim sınırım yaş ile değil baş iledir. Yani SAYIN PERES BENDEN YAŞLISIN replikleri benden çıkmaz. Yaşa bakmam. Neyse arkadaşlar, esasen ben ne demiştim? O anlaşıldı sanırım. Önemli olan da bu zaten. Gereksiz detaylarla çevreye vermiş olduğumuz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. -
Büyük yanlış. Hatta şöyle diyeceksin ; "Darbeciler yine iş başında" Olmadı mı? "Ergenekoncular birbirine girdi" Bu da mı olmadı? "Yılbaşını kutlayanların nasibi" Eh bu da olmazsa; "Siyonizmin askerleri, dini bütün milletin mahallesinde Marksist eylemlerde bulunurken, Ulusalcılar tarafından dövüldü; Olayı ADD ve kartel medya üstlendi" Yakışır.
-
Dünyada hukukçu olmayan tek anayasa mah başkanı
Taylan Abi şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
*** Pratisyen hekim ve uzman hekim arasındaki farkı hatırlatarak, bize birşey katmış olmazsınız. Top çevirmiş olursunuz ki, forum ahalisi bunu yemez. Ben lafımı söylerim... Nokta. -
Dünyada hukukçu olmayan tek anayasa mah başkanı
Taylan Abi şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Bahsetmiş olduğunuz hal, konumuz dışında bence. Ölüyü gösterip, beterine razı olmamızı çağrıştırıyor sanki. Malezya'laşmaktır o söylediğiniz. Hayır! Yüz bin kere hayır! -
Dünyada hukukçu olmayan tek anayasa mah başkanı
Taylan Abi şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Ne demek istediğimi tekrar izah etmeye çalışayım. Sorduğumuz soru şu : Bahsettiğiniz şu detay hakkında fazla bilgim yok, Ancak söylemlerinizi tam olarak doğru kabul ederek devam ediyorum; Arkadaşınız 94 almışmış, mülakatta şunu bunu sormuşlarmış falan filan hikayesi sorumuza ne cevaptır, ne de konumuza yön göstericidir. İşbu halde ben de şöyle bir durumu örnekleyeyim madem: İktisatçıdan çakma hukukçunun vücut bulduğu, anayasası ile sabit olduğu memlekette, hasta olduğunuzda bile bünyenin ihtiyacı olan doktora gidersiniz. 45 yaşında pediatri uzmanına gideni ne görmüş ne de duymuşsunuzdur. Ne demeye çalışıyorum, pediatri uzmanı dediğiniz insan bile hekimlik ihtisasını tamamlamış biridir. Ama yetinmezsiniz, tümevarım ile ihtiyacınızı değerlendirirsiniz.. Güven meselesidir, bilgi meselesidir, deneyim meselesidir vesaire vesairedir. Toparlarsam, Sorumuza yanıt verirken iktisatçının ortak dersi, eblek formatı, güblek formasyonu aciz kalmaktadır. Çünkü mevzu bahis olan kurum ve makam fevkalade önemli, ehline bırakılması gereken, kritik ve teknik bir yerdir. Gazete yazarının söylediği ve Kanadoğlu'nun yakındığı durum ise ; Budur. Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın çakma hukukçu olduğu memlekette kadın doğum uzmanının prostat ameliyatı yapmasını da isteyebilirsiniz. Teoride birleşirken, pratikte uzaklaşmayalım. Aklın yolu birdir. Saygılarımla. -
Dünyada hukukçu olmayan tek anayasa mah başkanı
Taylan Abi şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Sayın taypa, Ben es geçmiş olduğunuz o soruyu tekrar hatırlatmak isterim. Kendisi aşağıdadır. Yine görüşünüzü bildirmeden bir de bu konuda bilgi verseniz. Buyrun, kürsü ve mikrofon sizin. -
Taylan Abi ve Figgaro
Taylan Abi şurada cevap verdi: Taylan Abi başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
Sayın Zebercet, sesin çok yüksek çıkıyor. Benden gençsin. Biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Küsmeye gelince, siz küsmeyi çok iyi bilirsiniz. Ama biz barışmanın sevdalısıyız, en kısa zamanda daha geniş bir restaurantta görüşmek dileğiyle. Sığmıyorum abi ben Neyzen'deki masalara... -
Dünyada hukukçu olmayan tek anayasa mah başkanı
Taylan Abi şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Hafızamızı tazeleyelim. 9'a 2 başlıklı bir köşe yazısı vardı Hürriyet'te. 07 Haziran 2008'de. Ne demişti arkadaş? Konu neydi? Balık değilseniz, bilirsiniz. Buyrun ; 9'a 2 "Hukuka tecavüz..." Böyle başlık atmış bir gazete. "Hukuk cinayeti" diyen de var. "Hukuka aykırı" diyen de. * 9'a 2 çıktı karar. * Üyelere bakıyoruz... 1, Ankara Hukuk mezunu. 2, Ankara Hukuk mezunu. 3, Ankara Hukuk mezunu. 4, İstanbul Hukuk mezunu. 5, İstanbul Hukuk mezunu. 6, İstanbul Hukuk mezunu. 7, Ankara Hukuk mezunu. 8, Ankara Hukuk mezunu. 9, Ankara Hukuk mezunu. * Geriye kaldı 2 üye... Biri, İşletmeci. Öbürü, İktisatçı. * Ben size söyleyeyim. 11 hukukçu olsaydı... 11'e 0 çıkardı karar. * "Kardeşim, dünyanın hangi ülkesinde iktisatçıdan Anayasa Mahkemesi Başkanı olur?" diye soracaklarına... Hukukçuların aldığı karara "tecavüz" diyorlar. * Çünkü, bunların mantığına göre, hukukçu mukukçu yoktur... Bunların işine geldiği gibi karar veren iktisatçı "en iyi hukukçu"dur... Hele eşi türbanlı iktisatçıysa, "ordinaryüs hukukçu"dur. -
Geçen zaman içerisinde yazdıklarımız, konunun unutulmaması ve yok sayılmaması içindi. Rivayete göre haftabaşında dosya adalet bakanlığına ulaşacak. Ve gerekli işlemlere başlanacak. Bu iş haftaya olmasa bile, birgün mutlaka olacak. Ve biz o gün yine burada olacağız. Şimdi işi savcılara havale edelim, rezaletler üzerine tekrar konuşuruz ilerleyen günlerde. Ne çok şey var bilmediğiniz, ah bir de bunu bilseniz
-
Bu bir alıntıdır : DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bundan önceki krizlerin iç nedenlerden kaynaklandığını belirterek, “Bu defaki kriz gerçekten çok önemli bir kriz. Bundan evvelki krizlerin sorumlusu kendimiz idik. Yanlış politikalar, popülist politikalar ve zamanında tedbir almamaktan kaynaklandı. Ama 2008 krizinin sebebi ABD” dedi. Yav hani teğet geçmişti? Size "sorumlusu sizsiniz" diyen oldu mu? OLMADI. Meydanlarda cayır cayır bağırırken lideriniz, neredeydiniz? Söyleyemediniz mi? Yumurta kapıya dayanıp, patlatıp geçince mi böylesiniz? Ve hala sözde %47'yi geçeceksiniz, veya hayalindesiniz. Size bu OY'u verenin aklından şüphe ederken hala vatan-millet düşmanı mıyız? Garip gureba söylemiyle devam ediniz. Biz de millet düşmanı olalım. Ne demişti Usta; Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla : Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.