-
İçerik Sayısı
2.576 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
5
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Yayamaz Kayımca tarafından postalanan herşey
-
neysem ossun kalsın..sen o fabk.da başka bişeyler yap damamı bende sefiyom çiçegi böcegi ama çikolata fab.demiştik
-
GODZİLLA ve RUA Ortak Anı Defteri
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: gloria başlık Anı Defteri - Defterleri
Amann kahfe hanii yaaaaaaaaaaaaaa bende var diyem geldimmmm şu satte -
Mavi olmayan gökyüzü'ne...................
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Anı Defteri - Defterleri
Güsel yürek nerlerdesinnnnn..........yoklugun belli ................ -
Esenlikler herkese....
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: AYATA başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Neden nette her yeyde senmi varsın neysemmmm hoşgeldinnn ama herkes elli boş geliyoo şu sıcak havada insan donduyma kapar gelir dimi hoş paylaşımlar adına............... -
herkeze selamlar
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: nyx-fallen angel başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Hoşgeldin.................. ne getiydin gelirken bise -
Kaçak yaşamak!!bukadar karmaşa içerisinde net ,yalın,içten ifadelerden sonra.....
-
.....::Radya::.....
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
Nedense mütavazi olamıyorum bazı konulayda...Sevgili GLORİA kısır konusunda kimseyi tanımam çokda ciddiyim aslında mutfakta çok hoş şeyler yaratıyorum.kısırın içine koydugum baharatlay v.s farklı ve haftada 3 kes kısır yapıyorum anneme ve komşularına(güsel yapmanında zararları var tabi )yakın bir mesafe olsa yani otobüsle bile yolama şansı olabilir yapar yolarım ama bu ifadenin aykasındayım... -
2 üye bugün doğum gününü kutluyor! Sait Akdemir(34), TeMeTe(15) nice yıllara diyorum
-
Bitanecik kankimin Gece Yağmuru'muzun doğum günü...
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: MINEU başlık Doğum Günü Kutla
En çok istediklerinizin (tüm istekleyimiz gerçekleşmdiginden) elinizi uzatıgınız an avucunuzun içinde olacak kadar yakınınızda olması ve gerçekleşmesi dilegim............... nice nice yıllara............... -
Nice yıllara.............
-
PABLO NERUDA'NIN ŞİİRLERİ..................
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
Ağır Ölüm Ağır ağır ölür alışkanlığının kölesi olanlar, her gün aynı yoldan yürüyenler, yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler, giysilerinin rengini değiştirmeye yeltenmeyenler, tanımadıklarıyla konuşmayanlar. Ağır ağır ölür tutkudan ve duygulanımdan kaçanlar, beyaz üzerinde siyahı tercih edenler, gözleri ışıldatan ve esnemeyi gülümseyişe çeviren ve yanlışlıklarla duygulanımların karşısında onarılmış yüreği küt küt attıran bir demet duygu yerine “i” harflerinin üzerine nokta koymayı yeğleyenler. Ağır ağır ölür işlerinde ve sevdalarında mutsuz olup da bu durumu tersine çevirmeyenler, bir düşü gerçekleştirmek adına kesinlik yerine belirsizliğe kalkışmayanlar, hayatlarında bir kez bile mantıklı bir öğüde aldırış etmeyenler. Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar, müzik dinlemeyenler, gönlünde incelik barındırmayanlar. Ağır ağır ölür özsaygılarını ağır ağır yok edenler, kendilerine yardım edilmesine izin vermeyenler, ne kadar şanssız oldukları ve sürekli yağan yağmur hakkında bütün hayatlarınca yakınanlar, daha bir işe koyulmadan o işten el çekenler, bilmedikleri şeyler hakkında soru sormayanlar, bildikleri şeyler hakkındaki soruları yanıtlamayanlar. Deneyelim ve kaçınalım küçük dozdaki ölümlerden, anımsayalım her zaman: yaşıyor olmak yalnızca nefes alıp vermekten çok daha büyük bir çabayı gerektirir. Yalnızca ateşli bir sabır ulaştırır bizi muhteşem bir mutluluğun kapısına. Pablo Neruda Çeviren: İsmail Aksoy Çevirenin notu: Şiirin son tümcesini, Rimbaud’nun “A’laurore, armes d’une ardente patience nous entrerons aux splendid villes” (“Şafak kızıllığında, ateşli bir sabırla silâhlanmış olarak gireceğiz o muhteşem kentlere”) dizesinden esinlenerek yazmıştır Neruda. -
PABLO NERUDA'NIN ŞİİRLERİ..................
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
Akışkan Kaymak Acayip, garip aristokratlar Amerika’mızda, yakın zamanlarda alçıyla kaplanmış memeli hayvanlar, kısır genç adamlar, kibirli budalalar, kötülük dolu toprak ağaları, Kulüp’te aşırı içkinin kahramanları, banka ve borsa soyguncuları, ahmaklar, züppeler, pısırıklar, kaygan aslanları elçiliklerin, solgun asil kızlar, et yiyen çiçekler, kokulandırılmış haydut mağaralarının zürriyeti, kan emen tırmanıcı sarmaşık, gübre ve ter, boğan sarmaşıklar, feodal boa yılanlarından zincir Stepler titrerken Bolívar’ın ya da O’Higgins’in dörtnallarıyla (yoksul askerler, acı görmüş halk, yalın ayaklı kahramanlar) , oluşturdunuz sizler yolu kral için, papaz çukuru için, bayraklarımıza karşı ihanet için, ve halkın korkusuz rüzgârı salladığında mızraklarını ve bıraktığında anayurdu kollarımıza, ortaya çıktınız sizler ve çevrimlediniz toprağı, ölçüp ayırdınız çitleri, yığdınız toprağı ve ruhları, bölüştürdünüz polise ve tekellere. Döndü halk evine savaşlardan, yitti aşağıda madenlerde, kıvrımların siyah derinliklerinde, düştü taşlı pulluk izlerine, kirli fabrikaları çalıştırmaya başladı, üredi kiralık kışlalarda, diğer acıklı yaratıklarla birlikte tıka basa doldu meskenlerde. Dibe vurana dek battı halk şaraba, terk edildi, vampirlerden ve bitlerden bir ordu tarafından saldırıldı, kuşatıldı duvarlarla ve devriye polislerle, ekmeksiz, müziksiz, yollarda sersem yalnızlığın içinde Orfeus bırakmaz herhalde oraya ruhu için bir gitarı, bir şeritle ve umutsuzlukla kendisini sarmalamış ve köylüklerin üzerinden yoksulluğun kuşu gibi şarkı söyleyecek bir gitarı. -
PABLO NERUDA'NIN ŞİİRLERİ..................
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
Ailelerdeki Melankoli İçindeki bir kulak ve bir resimle saklıyorum mavi bir şişeyi: gece mecbur ettiğinde baykuşun tüyünü, kısık sesli kiraz ağacı yolduğunda kendi dudaklarını ve deniz esintisi çoklukla delik deşik ettiği kabuklarla tehdit ettiğinde, bilirim bulunur batmış büyük yayılmalar, külçelerce kuvars, balçık, mavi sular bir vuruşa, onca sessizlikten, yenilgiden ve kâfur ağacından, kaybolmuş eşyalardan, madalyalardan, okşayışlardan, paraşütlerden, öpüşlerden çok sayıda damarlar. Tek bir günün adımları var yalnızca öbürüne doğru, yalnız bir şişe denizlerde yolcu, ve güllerin vardığı bir yemek odası, bir yemek odası, terk edilmiş bir diken gibi: konuşuyorum ezilmiş bir kadeh hakkında, bir perde hakkında, taşları sökerek akan bir ırmağın çağladığı ıssız bir odada bulunan derinlik hakkında, bu bir evdir yağmurun temelleri üzerinde duran, olmazsa olmaz pencereleriyle ve kayıtsız şartsız sadık yaban şarabıyla iki katlı bir ev. Gidiyorum akşamlar boyunca, ve dönüyorum eve kirle ve ölümle dopdolu, getirerek beraberimde toprağı ve köklerini ve cesedin buğdayla, metallerle, devrilmiş fillerle birlikte uyuduğu toprağın sınırsız karnını. Fakat her şeyden önce korku dolu, korku dolu ve ıssız bir yemek odası var kırılmış yağdanlıklarıyla ve akıyor sirke masaların altından, ve durdurulmuş bir ay ışığı, karanlık bir şey, ve arıyorum bir karşılaştırmayı kendimde: belki denizle çevrilmiş bir dükkândır bu ve hırpanî paçavralar damlıyor tuzlu sudan. Yalnızca ıssız bir yemek odası var ve etrafında sonsuz genişlikler, suyun altına konulan fabrikalar, sadece benim bildiğim enlemler, çünkü hüzünlüyüm ben ve yolculuktayım ve tanıyorum toprağı ve hüzünlüyüm. -
PABLO NERUDA'NIN ŞİİRLERİ..................
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
Ağıt Yalnız başıma, ıssız yerlerde ağlamak istiyorum ırmaklarca, söndürülmek istiyorum, uyumak istiyorum, uyumak senin hayli yaşlı mineralsi gecen gibi. Neden düştü parıldayan anahtarlar haydut ellerine? Ayağa kalk, Ocllo, anatanrıça, bırak dinlensin gizliliğin bu gecenin sonsuz yorgunluğunda ve akıt öğüdünü damarlarıma. Henüz dilemiyorum senden Yupanquierne'nin güneşini. Uykuda konuşuyorum seninle, ülkeden ülkeye bağırarak, Peru'lu anne, sıradağların kasığı. Nasıl sızdı hançer yığınları senin kumul ülkenin içine? Ellerinde kımıltısızca duyumsuyorum metallerin yayılışını yeraltı damarlarınca. Senin köklerinden yaratıldım, ne ki anlayamıyorum, toprak sunmuyor bana hikmetini, gördüğüm geceden başka bir şey değil yıldız aydınlığı gök bölgeleri altında. Hangi anlamsız yılan düşü sürükledi kendini kankızılı o çizgiye? Acının gözleri, kasvetli gelişme. Nasıl geldin acaba bu kızgın rüzgâra, neden, gazabın kayaları arasında kaldırmadı havaya Capac parıldayan balçıktan tiara'sını? Bırak dayanayım acıya bayraklarının altında ve gömeyim kendimi bir daha parıldamayacak ölü kök gibi. Katı gecenin altında, katı gecede yeryüzüne inmek istiyorum altın'ın ağzına erişmeye. Yaymak istiyorum kendimi bu gecesel granitte. Oraya umutsuz yazgımla erişmek istiyorum. ('Los conquistadores'den - 'Canto General' Türkçeye çeviren: İsmail Aksoy) -
PABLO NERUDA'NIN ŞİİRLERİ..................
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
Ağaçların Dallarında Niçin Kalır Güz Ağaçların dallarında niçin kalır güz yapraklar düşene dek? Ve nerede asar o kendi sarı pantolonlarını? Doğru mudur güzün beklemekte olduğu olacak olan bir şeyi? Belki bir yaprakta titreyecek ya da evren uğrayacak geçerken? Toprağın altında bir mıknatıs mı var, güzün kardeşi olan bir mıknatıs? Ne zaman emredilir toprağın altında gülün önceden belirlenmişliği. -
PABLO NERUDA'NIN ŞİİRLERİ..................
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
Adonis Gibi Angela Bugün yattım masum genç bir kızın yanında beyaz bir okyanusun kıyısında gibi, korlu bir yıldızın yavaş yörüngesinin ortasında gibi. Sonsuz yeşil bakışından aktı ışık kuru su gibi berrak derin çemberlerinde taze gücün. İki alazlı ateş gibi göğüsleri parladı dikelmiş olarak iki bölgede, ve çifte bir akıntıda ulaştı ateş büyük ışıklı ayaklarına. Altın bir iklim olgunlaştı erkenden bedeninin gündelik uzantılarına ve doldurdu onu akın akın meyvelerle ve gizli korla. -
VAZGEÇTİM Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni, Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez. Değil mi ki, çiğnenmiş inancın en seçkini, Değil mi ki, yoksullar mutluluktan habersiz, Değil mi ki, ayaklar altında insan onuru, O kızoğlan kız erdem, dağlara kaldırılmış, Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru, Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş, Değil mi ki, korkudan dili bağlı sanatın, Değil mi ki, çılgınlık sahip çıkmış düzene, Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın, Değil mi ki, kötüler kadı olmuş Yemen' e Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama, Seni yalnız komak var ya, o koyuyor adama. William SHAKESPEARE
-
Git............Gitme..............Gidiyorum..........
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
Gittim.. sardım da gittim.. sevdim de gittim.. öldüm de gittim canımdan.. bazen istese de kalamaz insan DERIN MAVI -
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: LostsouL başlık Bunun Bir Anlamı Olması Gerekmiyor - LostsouL
Karanlık odamdaki huzur parçalanıyor kalp atışlarımla Her soluk alışım bana seni hatırlatırken Her soluk verişim gönderir beni acının koynuna. Ne kadar huzurluydum oysa sen yokken Şimdiyse mücadele ediyorum içime soktuğun hastalıkla Yatağımda boğuluyorum gözyaşlarımla. Korkularım, en sonunda beni yere yıkıyor bu gece Sesini duyuyorum her saniyemde Gözlerini görüyorum gözlerimi kapattığımda Ellerin ise boğazıma sarılıyor düşlerimde. Bugünün geleceğini bilmeme rağmen Seni benden almaması için yalvarıyordum Tanrı'ya. Neden girdin ki hayatıma? Taştan daha soğuktu kalbim Hiçlikten daha boştu gözlerim. Yıkılmamalıydı karanlığımın krallığı Girmemeliydi virüslerin kanıma Unutmuştum oysa bütün duyguları Ne sevgi vardı, ne de onun acısı. Şimdiyse yıkıntıların arasından bana bakıyorsun Ölmenin vakti geldi diyorsun. Biliyorum korktuğum gün, bu gün Odamın içine sesi doluyor ölümün. Hıçkırıklarım karışıyor güzelliğine Seni anıyorum şimdi son bir kez daha Birazdan öleceksin benim içimde Ölümün sesi kutsayacak son bir kez daha Gözlerimi kapatıp ölüm ayinimi başlattığımda İçime soktuğun her şeyi kusacağım yatağıma. Ama gözyaşlarım sel oldu durmuyor İçimi ise cehennemin ateşleri yakıyor. Hiçbir ayin bu kadar acı vermemişti oysa Göz kapaklarım kapanmamak için yalvarıyorlar ruhuma Sabah göz kapaklarım tekrar açıldığında Her şey bitmiş, bedenim sevgiden arınmış olacak oysa. İçimdeki karanlık ruh, ağıt yakıyor şimdi arkandan Gözyaşlarım eşlik ediyorlar karanlığa. Neden girdin ki hayatıma? Neden acı verdin bana? Neden acı çektiğimi bilmek bile acı veriyor bana Olamaz, ben cidden sevmişim galiba. ......... Sevgi sadece acı verir sevemem ben Korkularım buna izin vermez. Sevgi nedir bilemem ben Kalbim içindeki şeytanı göremez. Ama yarın mezarımdan kalktığımda Her şey yine eskisi gibi olacak. Hiç bir şey artık bana acı veremeyecek Ne sevgin ne de beni ölüme terkedişin. İçimdeki surları tekrar inşa etti gidişin Şimdi sadece ben varım. Bütün sevgileri öldüren korkularım Senin gözlerini de silecekti en sonunda Görmeyeceğim artık onları, gözlerim kapandığında. Hiçbir sevginin izi yok artık içimde Aile sevgimi bile kurban ettim ayinde Tıpkı senin sevgine yaptığım gibi. Sevgi mi, değil mi, onu da bilmiyorum ama Ölmesi gerektiğini biliyorum Çünkü ışığını sokuyordu karanlık ruhuma. Senden bana kalan her şeyi sileceğim İçime sevgiyle beraber soktuğun korkuları özellikle Belki de bu yüzden öldürdüm seni Bana verdiğin korkular yüzünden. Artık hepiniz uzaksınız benden Hem sen, hem sevgin hem de korkuların Sadece son izleriniz kaldı içimde. Tırnaklarınla kalbime kazıdığın harfleri silmek çok zor biliyorum Şİmdiyse bütün yakarışlarım değişti Artık seni görmemek için yalvarıyorum. Dudaklarından dökülenleri duymayacağım bu günden sonra Senin için zincir vuracağım hayallerimin kapısına Artık ne eline uzanacak ellerim Ne de dudaklarım dudaklarına Bütün hayalleri gömeceğim mezarlarına. ........ Tek bir şeyi öldürmeyi beceremedim ayinimde Bana en çok acıyı veren o gözlerini Ama onları da oyacağım yerinden, bana inan Sonra küllerini savuracağım göklere O bir çift göz için son bir damla gözyaşı dökeceğim... joseph craft (joseph)- 915 cevap
-
- bir anlamı
- lostsoul
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Git............Gitme..............Gidiyorum..........
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
GİTTİN........................... Bugün günlerden ne, zamanın neresindeyim bilmiyorum... Az önce yağmur dindi, yavaş yavaş gece oluyor... Tam da güzün ortasında, üşüyorum bir başıma... En sevdigim mevsim, yalnızlık artık!.. İçim acıyor, Aldıgım her nefes, ok gibi saplanıp kalıyor bogazımda... Gittin..! sana kızmamak, ağlamamak, sarılmamak, gitme dememek için zor tuttum kendimi, sanma ki serde gurur olduğundan, Gitmeliydin..! Bitti... Simdi geceler nasıl geçer? En korkuncu bu benim için. Gündüz hayat var, ses, ısık, renk... Ya gece? Karanlık, ıssız, sessiz... İşe yarar mı kaçıp gitmek, ama kendinden kaçamaz ki insan... Hadi her kösesine elinin değdigi bu evi terkettim, hadi tüm yollarundan beraber geçtigimiz bu sehirden de vazgeçtim... Gözlerinden nasil geçeyim!Hatırlar mısın simdi? Sadece benim duydugum bir şiir söylerdi o gözler. Ah sevgilim ah! Nereye giderim..? Kaçsam da herkesten, bıraksam da herseyi, gidecek sensiz bir kuytu kaldı mı ki dünyamda benim? Aynı sen bir kızımız, aynı ben bir oğlumuz olacaktı değil mi?... Söz vermistik çocuklarımızı herkesten farklı ve iyi yetistireceğimize... Onların yanında öpüsmekten utanmayacaktik ki, onlar da sevgilerini göstermekten utanmasınlar büyüdüklerinde... Ah sevdigğm... Daha yeni konusmadik mı üç günlük dünya bu diye... Neyin kavgası, neyin hırsı bu?... Öylesine teslim oldun ki doymak bilmez benliğine, geri dönüşsüz bıraktın beni de sonunda... Ama biliyorum; gitmeliydin... Sen benim alınyazımdın... Basımıza ne gelse bitmemisti askımız..Onca sınavdan geçtik, uçurumların kıyısından döndük, inadına sevdik.. Simdi sen orada eski fotograflarımıza bakıyorsun... Bense burada gökyüzünden bir çift ıslak bakıs dileniyorum bir kez daha göreyim o maviligi diye... Yasayıp gidiyoruz böylece, yaşamak denirse buna.. Hayatta olmanın -değdigi- anlar vardur sevdiceğim, en değerli anlardır onlar... Benim için, geceleri kollarında yatıyorken, uykuya daldığımı sandığımda saçlarıma bir başka dokunmandı, beni kızdırdıktan sonra elimi tutup sıcak bir öpücük kondurmandı üzerine... Bana "bebeğim" deyişinde son heceyi vurgulayışındı... zamansız yollara düşmemizdi beraber, yol üstü lokantalarında mola verdiğimizde içtiğimiz çayın tadıydu, yaktığımız sigaranın dumanıydı... Seviştiğimiz anlarda, "iyi" anlarımızda "herseyim" deyişindi, beni öpmeden önce dudagını ısırışındı belli belirsiz ki, bundan anlardım beni ne çok istedigini... El ele yürürken basparmağınla elimi hafif hafif okşayışındı -hava ne denli soguk olursa olsun ellerin her daim sıcacıktı-... Havaalanına yakın bir yerde durup uçakları izleyişimizdi, bir şişe şarap ve iki kadehle... Bulduğumuz yavru kedileri beslerken paylaştığımız keyifti, sokak sokak dolasmaktı birlikte keşfettiğimiz yeni şehirleri, birlikte kaybolmaktı yollarda gece vakti, kar yağdığında çocuksu bir heyecanla sokaklara fırlamaktı saat kaç olursa olsun.! Banyodan çıktığında ıslak saçlarının kokusunu içime çekmekti... Sana sımsıkı sarılıp; "iyi ki hayattayım" dediğim anlar... Kim anlayabilir ki bunlari senden, benden baska? Sen ve ben, Biz... Biz diye birsey yok artık... Yıllar yılı gözümden sakındığım aşkımızdan geriye ne kaldı? Binlerce anı... Unutamazsam onları, yok olacakmışım gibi geliyor. Unutamazsam seni...Hücre hücre dağılıp gidecek bedenim sanki... Canım yanıyor, canımdan can kopup gitti... Şairin dedigi gibi, ölüm gibi birsey oluyor ama ölünmüyor sevdiğim... En zoru da bu ya! Sığamıyorum şu dört duvarın arasına, sanki uykudayım, bütün yasananlar ise sadece kötü bir rüya, haykırmak istiyorum "neredesin" diye ama çıkmıyor sesim... Sanki bütün kelimeleri tüketmişim, kalmamiş artık söyleyecek sözüm... Uyanmak istiyorum bu kabustan, gözlerimi açıp, şuracıkta, en sevdigin kırmızı koltukta uzanmış görmek istiyorum seni... Nefreti, öfkeyi, ayrılığı bilmediğimiz, tanımadığımız günlerdeki gibi... Kokuna, tenine böylesi alışmışken nasıl dokunacağım bir başkasına, nasil sevecegim yeniden... Hiç hazır değilim kalbimin deniz gözlü efendisi, bakma sen benim güçlü göründügüme... Sen iyi hisset diyedir, benim de hayata tutunmaya çalısmam bir köşesinden, sen yoluna devam et diyedir, benim de gittigim yoldan dönmemem... ... Dokunsan yıkılacak bir sırça köşktür yüregim artık; bahçesinde tomurcuklanan sevda güllerini gidişinle yaktığın... Sakın gelme,sakın sevme beni bir daha. Sevgin buysa, dayanamam yeniden yerle bir olmaya. Alışmalıyım sensizlige bu ölüm sessizliğine, bu kapkaranlık yokluğa... alıntı -
Haz alarak okudugum karma şiirler...........
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
Federico Garcia Lorca'ya Yanık Şiir Issız bir evde, Korkudan ağlayabilseydim; Gözlerimi çıkarabilsem de, Yiyebilseydim; Senin sesin için yapardım Bunları, Yaşlı portakal ağacı sesin; Senin şiirin için yapardım Bunları, Çığlık çığlığa fışkıran şiirin. Baksana, Maviye boyuyorlar hastaneleri, Senin için; Kıyıdaki kenar mahalleleri Ve okullar, Senin için büyüyorlar; Tüy salıyorlar, Yaralı melekler; Pullar örtünüyor, Düğün balıkları; Deniz kestaneleri, Göğe uçuyorlar; Siyah tülleriyle terzi dükkanları: Kanla doluyorlar, kaşıklarla, Senin için; Ve, Yutuyorlar, Yırtılmış kurdeleleri; Öz canlarına kıyıyorlar, Öpüşe öpüşe; Ve ak sadeler giyiniyorlar. Bir şeftali ağacı Giyinip de, Kuş gibi seğirtirken sen; Kasırga gibi fırıl fırıl, Bir pirinç gülüşüyle gülerken; Türküler çağırdığında; Allak bullak ederken, Atardamarlarını, Dişlerini, gırtlağını, Parmaklarını; Vay ne şirindin, Kahrolurdum ben Kahrolurdum ben Kızıl göller için: Güz ortasında bir şahbaz at Ve kana belenmiş bir tanrıyla, Beraber yaşadığın. Kahrolurdum ben, Mezarlıklar için: Gece, sesi kısılmış Çanlar arasından, Suyla, mezarlarla küllenmiş Nehirler gibi geçen; Nehirler: Hasta asker koğuşları sanki, Tıklım tıklım dolu; Ve matem yağlı ölüme, Çürük taçlı mermer şifreli ölüme, Nehir nehir gelen ölüme doğru; Birdenbire taşıveren nehirler. Gece, ayakta, ağlaya ağlaya, Boğulmuş çarmıhların geçişini Seyrederken sen; Kahrolurdum seni görmek için: Bak, Ölüm nehrinin önünde ağlıyorsun Perperişan; Garip kalmış köşelerde başın, Durmaz ha, durmaz gözlerin Ağlar yaşın yaşın. Gece ve çıldırasıya yalnız, Külleri ısıra ısıra; Dumanı, gölgeyi, unutmayı: Siyah bir huniyle yığabilseydim, Trenlerin, gemilerin üstüne; Filizlendiğin ağaç için, Yapardım bunları, Topladığın, Yaldızlı su yuvaları için; Sarmaşık için, Yapardım bunları; Gecenin sırrını sana ileterek, Kemiklerini saran Sarmaşık için. Islak soğan kokusu gelen Şehirlerden, Seni bekliyorlar; Boğuk bir sesle, Şarkı söyleyerek Geçesin diye. Yeşil kırlangıçlar, Saçlarının arasına yapıyorlar, Yuvalarını; Dilsiz sperma sandalları, Peşin sıra geliyorlar; Sümüklü böcekler, haftalar, Yelkenleri düşürülmüş serenler, Kirazlar da, Dönüveriyorlar ossaat: Gözükünce solgun başın, On beş gözlü başın, Al kan içindeki ağzın. Şehrin otellerini, İsle doldurabilseydim; Hıçkıra hıçkıra, Yok edebilseydim Çalar saatları; Ezik dudaklarıyla yaz ayı, Evine nasıl gelecek, Göreyim diye Yapardım bunları; Yığın yığın insanların, Melil mahzun tantanalarıyla Ülkelerin, İşlemez sabanların, Gelincik çiçeklerinin; Mezar kazıcıların, süvarilerin, Kanlı haritaların, gezegenlerin, Evine nasıl geldiklerini Göreyim diye; Yapardım bunları. Küllerle örtülü dalgıçların, Uzun bıçaklarla delik deşik olmuş Meryem Ana tasvirlerini Sürüte sürüte gelen maskelerin; Damarların, köklerin, hastanelerin, Karıncaların, su gözelerinin, Evine nasıl geldiklerini Göreyim diye; Yapardım bunları. İçine kapanmış atlının Örümcekler arasında öldüğü Bir yatakla, Gecenin; Kinden, dikenlerden bir gülün, Sarıya çalan bir geminin, Rüzgarlı bir günle, bir bebeğin; Evine nasıl geldiklerini Göreyim diye: Yapardım bunları. Ben, Oliverio, Norah, Vicente Aleixandre, Delia, Maruca, Malva, Marina, Maria Luisa, Larco, La Rubia, Rafael Ugarte, Cotapos, Rafael Alberti, Carlos, Manolo Altolaguirre, Bebé, Molinari, Rosales, Concha Méndez, Ve daha da unuttuklarım; Evine nasıl gelecektik, Göreyim diye Yapardım bunları. Gel de taçlar takayım, Gel, sağlık esenlik delikanlısı, Gel, kelebek kıravatlı civan; Sen ey, Sonsuz hür siyah bir şimşek gibi: Pırıl pırıl insan; Madem, geç vakitlere dek, Kalınamıyor daha kayalıklarda; Bari aramızda konuşalım, Gel, Şöylece bir, olduğumuz gibi; Çiğ için olmadıktan sonra, Şiirlerde n'olacak yani? Bir ağu hançerin, İçimize işlediği bu gece için Olmadıktan sonra; Şiirlerde n'olacak yani? Bu tan kızıllığı için, Olmadıktan sonra; İnsanın vurulmuş yüreğinin, Ölüme hazırlandığı, Şu viran köşe için olmadıktan sonra Şiirlerde n'olacak yani? En çok gece, geceleyin: Kıyamet gibi yıldızlardır, Dolmuşlar hepten ırmağa; Bir kurdele gibiler, Fakir fukara dolu evlerin Pencerelerindeki.. Bir ölen var, Onların evlerinde; Bürolarda, hastanelerde belki, Belki asansör ve madenlerde, İşlerinden oldular. Onulur şey değil yaraları, Yaratıklar, Acı çekiyorlar. Her yanda dert yanış, Her yanda, Vay şuymuş vay bu; Pencereler, Göz yaşıyla dolu, Aşınmış eşikler, Göz yaşından; Yüklükler ıslak, Bir dalga gibi Halıları dişlemeye gelen Göz yaşından, Oysa ki yıldızlardır akar Uçsuz bucaksız bir nehirde. Federico, Dünyayı görüyorsun. Yolları görüyorsun, Sirkeyi görüyorsun; Birkaç ayrılıştan, Taşlardan, raylardan gayrı, Kimseciklerin kalmadığı, Köşeden: Duman ha deyince, Zalim tekerleklerine; Hoşça kalları görüyorsun, İstasyonlardaki.. Her yanda, sorunlar koyuyorlar, Çeşit çeşit insan var: Kanlı bıçaklı kör var, Öfkelisi, ümitsizi var, Yoksul var, tırnak ağaçları var; Şunun bunun sırtından, Geçinmek sevdasıyla; Harami var. Hayat böyle, Federico, Ey babayiğit, Ey kara sevdalı adam. Sana, Dostluğumun sunabileceği şey İşte bunlar.. Sen de epeyce şey biliyorsun Şimdiden. Yavaş yavaş, daha da, Öğreneceklerin var. PabLo NeRuDa.........................(sanıyorum bunu okumuşsundur GODZİLA) -
Haz alarak okudugum karma şiirler...........
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
HOŞÇA KALIN Ölürsem Açık bırakın balkonu. Çocuk portakal yer. (Balkonumdan görürüm onu.) Orakçı ekin biçer. (Balkonumdan duyarım onu.) Ölürsem Açık bırakın balkonu! Federico Garcia LORCA -
Haz alarak okudugum karma şiirler...........
Yayamaz Kayımca şurada cevap verdi: Yayamaz Kayımca başlık Şiir Forumu
Evett FEDERİCO GARCİA LORCA nın hoş dizelerinden ama benim en çok bu şiiri hoşuma gidiyo................ ÖLÜ ÇOCUĞA GAZEL Her akşam üzeri bir çocuk ölür, her akşam üzeri Granada'da. Her akşamüzeri yerleşir de su dostlarıyla konuşur baş başa. Yosundan kanatları var ölülerin. Bulutlu yel ve duru yel yan yana süzülen iki sülündür kuleler üstünde, gündüzse yaralı bir oğlan. Havada kalmazdı tek kırlangıç gölgesi şarap mağarasında rastlayınca ben sana, tek bulut kırıntısı kalmazdı yerde sen ırmakta boğulup gittiğin zaman. Yuvarladı vadi köpeklerle süsenlerini bir su devi yıkılınca dağlara. Gövden, ellerimin mor gölgesinde, bir soğuk meleğiyle, kıyıda cansız yatan. Federico Garcia LORCA -
Aslında bende sinir olurum böyle herkes adminin sayfasına yogunlaşır ama admin üyelerin sayfalarına yazı yazmaz meyak etmedim desem yalan olur.....bende yazıyım bari uyarılar siliniyormuş ya çıks kocaman bir şakaydı...sadece benim ev hayvanat bahçesinide geçecek yakında ,kediyide sefiyorsunus galiba şey dedim bende 2 tane minicik 1 erkek 1 dişi kedi var Karmonel ve Karamel.geçmiş olsun diye yolamışlar(sankim başka bişey bulamamışlar gibi )ve 19 tanede fare oldugu için evde ne etsem acaba diye düşünürken kedinizi kaybetiginizi okudum tamam işte olee demedim degil