Mouchette tarafından postalanan herşey
-
Güle güle ölmek, Başlığımız bir köşe yazısının başlığı...
Tamam kimin söylediği önemli değil ama bana buram buram Fehmi Koru kokuyor gibi geldi ve ister istemez değişimlerin adamı Fehmi Koru dan daha farklı bir yazı bekleyemezdim diyebiliyorum sadece...
-
ERDOĞAN 3 çocukta diretiyor
Başbakana sorarlar neden 3 çocuk öneriyorsunuz diye. Başbakan da şöyle verir ; Bu halk ta başbakana sorar ; Bre Başbakan ülkemde satmadık yer bırakmadın şimdide insanlara mı sıra geldi?
-
Türk Ekomomisi
nüfus sayımındaki bu tutarsızlıkla benim karşıma gelen rakamlar ekonominin sanallıktan öteye gidemediğinin bir göstergesi değildir de nedir? ayrıca ben hala diyorum ki 9000 dolar benim cebime girmediyse en azından yol su elektrik olarak geri dönseydi
-
Türk Ekomomisi
500 milyar dolarlık 1.lig takımı olduk diyen bir hükümete benim ekonomi bilgim fazla bile gelir TUİK'in milli gelir hesaplama yöntemini revize etmesiyle orataya; çoğu ülkenin bir yıllık büyümesinden daha fazla ilave büyüdüğümüzü gösteren rakamlar çıkıyor. Bu bir de 126 milyar dolarlık ilave büyüme olursa bende aynen başbakan gibi kafama göre konuşurum.
-
Türk Ekomomisi
Bu kadar kötü olay arasında devlet bakanımız Nazım Ekren den pek bir sevindirici haber geldi:) Kişi başına düşen milli gelir 9000 dolar olmuş. İşsizlik artarken nasılda gelirimiz yükseliyor baksanıza. Sevinmemek elde değil. Bu da demek oluyor ki tümden işsiz kalsak ülkecek acayip zengin olacağız. Neyse ... Biz 5 kişilik bir aileyiz demekki bizim 45.000 dolarlık gelirimiz var. Tamamda nerde bu paralar. Elimi cebime atıyorum yok bir şey… Ben onu bunu bilemem 9.000 dolarımı isterim sayın bakan...
-
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'NDE SALDIRI
Son günlerde Akdeniz Üniversitesi rektörünün yaptığı açıklamalar bazı kesimlerin pek hoşuna gitmemiş olsa gerek. Baksanıza eli silahlı bir adam rahat rahat kampüse giriyor ve 7 kişi yaralanıyor. Olaylar birde iki karşıt görüşlü grubun çatışması olarak lanse ediliyor. Bu düpedüz birilerinin bir kesimin üzerine saldırması için kışkırtılmasıdır.
-
TNT
Amerikan rüyası işte ... ne çabuk bitti dimi godzi reklamdan geçilmiyor artık
-
Muhammed'in Öğretmenleri
benimde ilgimi çekti yazı baştan sona okudum , yetmedi bide çıktısını aldım bi daha okudum bilgiler için bende teşekkür ederim kullanışlıtavşan...
-
FEHMİ KORU
Fehmi Koru Today's Zaman a Ergenekon ile ilgili ifade vermesinden sonra duygularını dile getirmişmişmiş. [quote tetikçimin yüzüne gülmek kendimi pek iyi hissetmiyorum; nasıl hissedebilirim ki? geçtiğimiz gece bir polis baskınında yakalanan bir sürü suçlunun hedef listesinde altı kişi varmış; bunlardan biri de benmişim. hala hayatta olduğum için kendimi şanslı saymam ya da ne olursa olsun bu insanların hedeflerine ulaşmak konusunda kararlılıkları ile bilindiklerini göz önünde tutarak kendimi berbat hissetmem gerektiği konusunda pek emin değilim. bunlar bir dizi cinayet ve siyasi karmaşa hadiselerine neden olmuşlar; polise göre de tetikçiler kendi emirlerini mektuplara taşımışlar. iki hafta önce beni vurmaya hazır bir hücrenin varlığından ilk defa haberdar edildiğimde bir şekilde bu hikayeyi göz ardı ettim. nasıl olur da emekli askerler, avukatlar, işadamları, bürokrat ve bir iki tane de gazeteci içeren bir grup insan bir araya gelip bana bir komplo kurabilirdi? derin devlet mensubu imiş gibi davranan bir grubun hedefi olmayı anlayabilirdim; ve yine nobel ödüllü yazarımız orhan pamuk'un da içinde yer aldığı bir hedef listesinde yer almak da benim için önemli olmazdı. ancak demokratik toplum partisi (dtp) mensubu dört politikacı ile hiçbir ortak yanım olmadığı için onlarla aynı kategoriye sokulmak benim için epeyce şaşırtıcı oldu. "ergenekon" isminde eski bir örgütün yeniden gün yüzüne çıktığını kamuoyuna taşıyan ilk bendim. 2001 yılında, devletin kemalist köklerine dönüşünü sağlayacak araç ve yolları temin edecek yeni bir örgüte işaret eden bir belgeyi ortaya çıkarmıştım. belgenin yazarları bütün kötülükleri küreselleşmeye bağlamış ve kendi çözümlerini de dile getirmişlerdi. belgeyi yazanların sorduğu ilk soru "neden böylesi bir örgüt?" idi. gelin orijinal belgeden okuyalım gerisini: "türkiye cumhuriyeti'ni yıkmaya yönelik toplu çabalar sadece dış mihrakların ürünü değildir; bu amaçla örgütlenen yerli grupların çabalarının da bir sonucudur bu. 1914 yılında istanbul istihbarat ajanlarının bol olduğu bir şehirdi; bu ajanlar, halk arasından önemli sayıda işbirlikçi bulabiliyordu. böylelikle kendi programlarını uygulamada oldukça başarılı oluyorlardı. bugün de aynısı oluyor. savaş halen sürüyor. bu savaşın tek bir amacı var: halkı bölerek türkiye cumhuriyeti'ni yıkmak." belgeye göre yabancı güçlerle el ele veren yerli unsurlar devletin her kademesine sızmıştı. bunlar meclisteydi ve de zaman zaman siyasi alanda da kendi güçlerini kullandıkları bile oluyordu. durumun bir ülkenin yabancı güçlerin dolaylı işgali altında olması olarak düşündüğünüzde bu epeyce mantıksız ve antidemokratik bir formül sunuyordu. bu da tam olarak nisan 2001'de elime geçen bir belgedeki durum için de geçerliydi. belgenin yazarları, halkı demokratik mekanizmaya karşı ayaklandırmak ve türkiye'nin avrupa birliği ile bağlarını kesmek de dahil olmak üzere her türlü radikal çareyi öneriyorlardı. bu amaca ulaşmak için de kendi kadrolarına sivil toplum örgütlerinin ve medyanın kontrolünü almalarını salık veriyor ve şayet gerekli olursa da siyasi cinayetleri de teşvik ediyorlardı. siyasi gündemleri oldukça basitti; belgenin detaylarını incelediğimde de bu kağıt parçasının gerçekten de bir suç örgütünün bir çalışması olup olmadığı konusunda kararsızdım zira kandırılmış da olabilirdim. aynı grubun birçok gelişmenin ve altı yılın ardından beni de hedefleri arasına dahil edebileceğini hiç düşünmemiştim. arada olanlar ise siyaset bilimcilerinin ilgilenmesi gereken bir örnek olay. bir keresinde -gerçi birkaç kere oldu ya- halkın huzursuzluğunu doruk noktada olduğu bir karmaşa zamanında ülke muhtemel bir askeri müdahale ile karşı karşıya kalmıştı. birkaç aydınımızı siyasi suikastlarda kaybettik; bir rahip güpegündüz öldürüldü; üç misyoner vahşice katledildi. genç bir avukat danıştay binasına daldı ve içerideki hakimleri kurlun yağmuruna tuttu. bütün bu terör eylemlerinde hepimiz bizim "sevgili" gizli devletin parmağı olduğundan şüphelendik ancak hiçbir zaman bu ********* eylemlerden sorumlu olan grubun "geri saha paramiliter ekip" şeklinde organize olan kişileri -ki bu tür örgütlenmeler sadece türkiye'de değil diğer nato ülkelerinde de soğuk savaş sırasında oldukça yaygındı- içerdiğine dair kesin bir kanıt gelmedi önümüze. maalesef yanıltılmıştık. onlar da tabi ki ordaydılar ve bu işin içindeydiler ve içerideki düşman kategorisine giren hedefleri temizlemeye amade durumdaydılar. buna karşılık geçtiğimiz beş yıl boyunca yaşadığımız siyasi olayları kavradığım için kendimi iyi de hissediyorum. 2004 yılının ocak ayıydı; başbakan recep tayip erdoğan'ın abd başkanı ile buluşmak için washington'a yaptığı ziyaretlerden birini hatırlıyorum. beyaz saray'daki görüşmeden sonra erdoğan bir türk örgütü tarafından onuruna düzenlenen bir etkinliğe katıldı. ziyareti bir gazeteci olarak izleyen ben de salondaydım ve de başbakanın masasından çok da uzak olmayan bir masada oturuyordum. etrafımdaki insanlara baktığımda tanıdık bir sima ile göz göze geldim; göz göze gelince de yüzüne güldüm. gözlerin sahibini biliyordum ama bir türlü ismini hatırlayamamıştım. yanımda oturan bir arkadaşım hatırlamama yardımcı oldu: her şüpheli cinayet olayından sonra ismini duyduğumuz meşhur bir generaldi. bu general şimdi, benim ismimin de içinde yer aldığı bir hedef listesi olan grubun lideri olarak polis tarafından göz altında tutulanlardan biri. meğerse bilmeden muhtemel tetikçimin yüzüne gülmüşüm.
-
EN İYİ FİLM MÜZİKLERİ...........
ico ico ya canı gönülden katıldığımı belirtmek isterim ayrıca amelie - les jours tristes ve j'y suis jamais alle godjo dilo - nora luca pulp fiction- jungle boogie
-
TNT
Fraiser e cnbc-e de bir kaç kez rastlamıştım zamanında. Şimdi ilk bölümden itibaren yayınlanmasına sevindim. Önümüzde 11 sezon var Çoğu kişi pek sevmiyor bu diziyi ama ben radyoda hastaları ile yaptığı muhabbetlere bayılıyorum.Tavsiye ederim.
-
AKP'YE KAPATMA DAVASI AÇILDI
Yasakçılığın kurumsallaştığı ülkede nedense siyasilerin kendi partileri kapatılacağı zaman demokrasi ve özgürlük anlayışları birden bire değişiveriyor. Zaten bizim halkımızda her zaman mazlumun ve mağdurun yanında olmayı sevmiştir. AKP ye bu demokrasicilik oyununda büyük destek gelecek bu yüzden. Eee şeytanın avukatlığınıda yapmak düşücek bu arada bir çok kişiye...
-
Son Moda Tırnaklar
Tabii ki bu tarz şeyler zevkle alakalı ama aslına bakarsan RA dya beni iten asıl şey bu tarz tırnakların hijyenden yoksun olması. Sonuçta o ellerle yemek te yiyosun tuvalete de gidiyosun. He derseniz bu geçici bişey bu sürekli böyle değil ya ellerimiz sorun yok zevkle alakalı sonuçta
-
Son Moda Tırnaklar
bu tırnakları gerçekten beğenen ve böyle tırnaklara sahip insanlar varmı allaşkına, hepsi çok itici.
-
TNT
Bu arada Lost'u ilk bölümden itibaren izlemek isteyenler varsa eğer Nisan dan itibaren TNT de İlgilenenlere duyrulur
-
TÜRBAN SORUNU - KONUSU - ANA BAŞLIK
Bu metin veya genelge her neyse tam içeriğini bulabilen varmı arkadaşlar. YÖK ün sitesine baktım ama mevzuat veya duyurular bölümünde yok veya kaldırılmışta olabilir. Ama karabekirin dediği gibi GENELGE 2008/1 gibi ibare ile gönderilen bir yazı ise bu eğer o zaman mevzuat bölümünde muhakkak yer alması gerekirdi. Çünkü bütün resmi kurumlar günlü olarak çıkardıkları genelge , genel yazıları veya en basitinde kamuoyu duyurularını sitelerine hemen atıyorlar.
-
Sosyal Güvenlik Reformu
Her ne kadar çok fazla yazmasam da genelde gün içinde ara ara takip ettiğim kadarıyla forumun güncel konularında en fazla dikkat çeken konular türban, fethullah gülen, kuzey ırak ve pkk mevzuları. Tamam bunlarda önemli ama benim için hepsinden de önemli olan SSGSS pek fazla önemsenmiyor olacak ki diğer konular kadar rağbet görmemiş. Aslında tam da hükümetin istediği gibi bizi başka şeylerle oyalarlarken korsan yasalar birbiri ardına çıkıyor meclisten. Çoğundan çoğu kişinin haberi olmadan. SSGSS ile sosyal güvenlik bir hak olmaktan çıkarılıp prim esasına dayalı bir hizmet olarak sunulacak bize. Şu an bakıyorum da bu konu ile ilgili bir çok kuruluş eylemler ve basın açıklamaları yapıyor. Şu an tepki gösterenlerin sayısı çok az. Tepki gösterenlere de zaten öcü gibi bakılıyor bizim ülkemizde halen. Devletin yaptığı bir şeye karşı gelmek insanlar tarafından halen ‘’koministlik’’ yapılıyor bunlar diye algılanıyor çünkü. Sanki bütçeden çok fazla pay ayrılıyormuş gibi birde sosyal güvenlik kurumları devleti zarara uğratıyorlar demiyorlar mı. Bir kere sen devletin kaynakları kamu kurumlarına ayıracağına özel hastanelere aktarırsan bu kamu hastaneleri ne yapsın. Bizlere dayattırılmaya çalışılan bu değişiklikler sosyal güvenlikte iyileşme olarak bizlere sunuluyor fakat tamamen bir aldatmacadan ibaret.
-
İz Bırakan Kadınlar
Türk Sporundaki ilkler; ilk kadın atletler: Nermin Tahsin, Emine Abdullah, Mübeccel Hüsamettin ve Neriman ilk kadın kürekçiler: Şerefnur, Vecihe, Leyla, Melahat and Kamran ilk kadın tenisçiler: Vecihe Taşçı, Mediha Bayar, Adriyel Sadak ve Hidayet Karacan olimpiyatlarda ilk kadın sporcular: Suat Fetgeri Aşeni (Tarı) ve Halet Çambel ilk kadın balkan şampiyonu: Gül Çıray ilk kadın yüzücüler: Leyla Asım Turgut, Cavidan Erbelger, Nazlı Tlaber, Nüzhet, Lola ve Vecihe kadınların ilk futbol takımı: Dostluk spor(1970 ler) Avrupa'da birinci ligde görev almış ve Dünya'da FİFA kokartı takmış ilk kadın hakem: Lale Orta ilk kadın olimpiyat şampiyonu: Nurcan taylan ilk kadın spor yazarı:Serap Özaksoy
-
Kolay Gelsin
Uğur Yücel'in Yönetiminde Perşembe günleri kanal 1 de yayınlanan bir doğaçlama şovu Kolay Gelsin. Şahan Gökbakar'ın haricinde Ezgi Mola, Hakan Bilgin, Murat Akkoyunlu, Özge Özberk, Settar Tanrıöğen gibi tiyatrocularda yer alıyor programda. Aslında biraz taklit bir program. Çünkü Anında Görüntü Şov ve Komedi Dükkanı adlı programların bir nevi karışımı. Şahan'ın haricinde diğerleri bana göre pek başarılı değil. Ama Şahan beni en çok güldüren insanlardan biri olduğundan dolayı tv8 zamanlarından beri yaptığı hiç bir programı kaçırmam. Benim gibi Şahan'ı seviyorsanız eğer tavsiye ederim.
-
KOSOVA'DA BAĞIMSIZLIK BAYRAMI..
Kosava Başbakanı Haşim Taci ,deklarasyonu kürsüden tüm dünyaya duyururken arkasında Amerikan bayraklarının dalgalanması ve onlara minnet borçluyuz demesi, sokaklarda yüzlercesinin elinde amerikan bayrakları varken bağımsızlık nidaları atmaları....... böyle uzar gider bu gerçektende kosava halkının bağımsızlık göstergesi bunlar olabilir mi? Kimin aklı yatıyor bunlara kim seviniyor niye mutlu oluyor anlamıyorum.
-
Filmlerin Unutulmaz Dans ve Müzik Sahneleri...
Pulp Fiction (Ucuz Roman) Uma Thurman-John Travolta
-
Jungle Boogie / Pulp Fuction (Ucuz Roman)
sabahtan beri bunu dinliyorum ne filmdi be...
-
TÜRBAN SORUNU - KONUSU - ANA BAŞLIK
Dediğin gibi İnanç Özgürlüğü açısından bakıldığında olaya sadece İslami objelerin serbestliği gündemde şu an için. Laikliği sadece İslamiyeti devlet işlerinden ayırmak olarak algılyan kesim diğer dinlerin de talepleri gelmeye başladığında nasıl bir yol izleyecek merak ediyorum. Aynı azmi gösterebilirmi o zaman serbestlik olsun diye Eğitim Özgürlüğü açısından baktığımda ise ; benim aklıma türbandan önce nedense parasız eğitim geliyor. Çoğu genç harç paralarını ödeyemediğinden ve barınma olanakları olmadığından dolayı okullarını yarıda bırakıyor ve hiç üniversite bile kazanamıyor. Bununla ilgili öğretim görevlileri, hükümet ve eğitim özgürlüğü isteyen arkadaşlar ne düşünüyor acaba? Bu yönde de talepleri oldu mu? Olacak mı?
-
NAZIM HİKMETOF
Nazım Hikmeti takdir ediyorum ve saygıyla anıyorum... hımmmm gerçekten de çok tehlikeli bir isim... dikkatli olmak lazım..neme lazım bu isim ülkeyi böler
-
Dünya Müzikleri - Etnik - Folk Müzikler
Taraf de haidouks – pe deasupra casei mele Bayılıyorum bu adamlara