Mouchette

buraları özlemişim .... cidden bak

hımmmm..epey değişmiş buralar.

hıhhh ne olmuş yani bende evlendim hemencecik bir kız doğrurayımda senin oğlanla kertelim... Dünürüm olurmusun nazannnnnn

"Ey ahali; Duyduk duymadık demeyin... Bugün itibariyle 40 günlük bi canımın içi var avuçlarımda..." hıhhh ne olmuş yani bende evlendim hemencecik bir kız doğurayımda bari senin oğlanla kertelim ... Dünürüm olurmusunnnnnn

ha ha haaaa Kitapta önemli yerlerin altı çizilmiş belli...

Tutunamayan insan Selim'in bunalımlarını, düşüncelerini ve çelişkilerini okudukça bunaldım kitap boyunca. Lakin okumadımmı ? Bir solukta bitirmedimmi? Tabii ki evet. Benim kişisel düşüncem sakın ola ki bunalımlı ve depresif hallerdeyseniz veya böyle hissediyorsanız okumayın bu kitabı, daha sonraki bir zamana erteleyin. Yoksa daha bir dipte hissedebilirsiniz kendinizi. Gloria sanada teşekkür etmek isterim bu arada... Alıntıları okurken tekrardan kitabı kafamdan şöyle bir geçirmiş oldum ve o dönem anılarımı tazelemiş oldum

oh be son 4 günümü 6.sezonu izlemekle geçirdim ve heleşükür bitti şimdi. Lost'u , sezon bitene kadar fragmanlarını dahi izlemeyeceğime kendi kendime söz vermiştim. Bu konuda da tebrik etmek isterim kendimi nasıl dayandım hayret... neyse... kısa bir sürede 18 bölümü sıkılmadan ve atlamadan izlediğime göre demek ki sevmişim ben 6.sezonu. neydi o 4. ve 5. sezonda çektiğim eziyet. Final gerçekten güzeldi. Karakterlerin birbirlerini hatırlamaları sahnelerinde bir baktım ki gözlerim dolmuş benim Yalnız en hoş sahne Sawyer ve Juliet'in birbirini hatırlaması idi. Sawyer'in gülüşleri ömrümü yedi zaten 6 sezon boyunca. Bir itirafta bulunayım ; arada bir o meşhur gülüşünü takındığında ekranı dondurup şööle bi bakmışlığım vardır hani alıcı bir gözle Yalnız Benjamin neden kiliseye girmedi??? tek kafamı kurcalayan nokta bu benim... Bir de sanırım diziyle ilgili hiç unutmayacağım şeylerden biri de o mavi minübüs

bulut değil onlar eppek...tava eppeği ) canımsın sen benim Aytek

daha 4 yaşında abdest alıyor, bayramda takım elbise giyiyor ve halasına "bibimgil" diyor

hey allahımmm " o böcek bile rızkına koşuyor"

Aşkımızın meyvesi AYTEK... Umut Sarıkayanın kepçe kulaklı , beyaz atletli, atletin altından p..... sarkan bücür karakteri karikatürleri okumadan daha AYTEK in tipine bakıp gülenlerdenim ben. Bu en çok güldüklerimden.

Tür : Dram Yönetmen : Cyrus Nowrasteh Senaryo : Betsy Giffen Nowrasteh , Cyrus Nowrasteh Yapım : 2009, ABD , 114 dk. Oyuncular:Shohreh Aghdashloo (Zahra) , Mozhan Marnò (Soraya M.) , James Caviezel (Freidoune) , Navid Negahban (Ali) , Ali Pourtash (Mullah) Bugün sinemada izledim bu filmi. Başıma ağrılar girdi resmen. İslamiyeti kullanarak allah ı allah ile aldatan erkeklerin, uçkur sevdası yüzünden bir kadının taşlanarak öldürülmesine nasıl neden olduğunu görüyorsunuz filmde. Kadınların yapabileceği hiç bir şey yok. Ellerinden hiç bir şey gelmiyor. Filmle ilgili eminim ki bir çok kişi İslamiyetin ve İranın kötülendiği görüşünde birleşecek. Ama ben öyle düşünmüyorum. Filmde olan olayların İslamiyetle zaten zerre kadar ilgisi yok. Film başlarken şu yazıyor perdede; "Olmayın riyakârlık edenlerden,bir yanda yüksek sesle Kuranı dillendirirken Öte yanda ahlaksızlığını sakladığını zannedenlerden." Hafız-ı Şirazi, 14. yüzyıl, İranlı Şair sanırım bu sözler yeterli filmi anlamak için.

evet evet örgütlü bi mücadele başlatmalı bi sendika filan kurmalı ne bileyim işte Moğollar amcalarımızın dediği gibi bişey yapmalı heyyy !!! bişey yapmalı heyyy !!!

fotoşop bunlar fotoşop bi de makyajsız görün bunları...baksana her resimde başka biri gibi