Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

mavi olmayan gökyüzü

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    5.190
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    13

mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey

  1. Sevgili dostum, "insan olamamak",insanı olması gereken yere bırakmamaktır.Suç kimindir bilmem ama suçlunun olduğunu bilirim.Herşey "insan" yararına değildir bilirim ama insan yararına olanları bile insansızlaştıranların da insan olduğunu bilirim. asıl paradoks budur,nereye koyacağımı bilememek. İnsan özeldir,olması gereken yer yaşayacağı yerdir.Tek ve en vazgeçilmez hakkı yaşamak hakkıdır.Hiçbir din,ideoloji...bu yaşam hakkına müdahale edemez.İnsanı yok sayan herşey batsın,bitsin..... İşte "insana dair" düşüncelerim. Ama dostum bu çelişkiler,insanı da okunmaz kılıyor bende.Okuyamıyorum insanı,anlayamıyorum yapılanları. Demiştim ya;öldüren de ölen de insan... Toplum olarak bizler gerçekten kendi dünyamıza,değerimize sıkışık kalmışız dostum.O kadar sığ düşünüyoruz ki,o kadar basit düşünüyoruz ki Tam bunları yazarken,verdiğim sözü hatırladım...sadece umudu yazacağım,sözüm var ...... Gelelim söylemlere...kim olduğumu yada olmak istediğimi bir daha yazmayacağım,yaklaşımınız için de çok teşekkür ederim. Verdiğiniz örneği okudum,demek istediğinizi anladım. Siz diyorsunuz ki, "Ben Türk değil Parok?um? söylemi sorunlu bir söylemdir. Çünkü burası Türkiye Cumhuriyeti." bu noktada size katılmıyorum.Çünkü; "Parok federasyonu, Parok özerkliği, ya da Parok devleti istemleri sorun yaratır." şeklinde ki düşünceleriniz çok farklı söylemlerdir. Ben etnik kimlik olarak Türk değilim,bu demek değildir ki benim özerklik yada devlet istemim vardır. Dostum,ben bir Kürt olarak bu istemi dile getirenlere "dur bakalım,burası bizimdir,hepimizin,senin veya benim değil"diyor ve ekliyorum; "bizim varsa konuşalacak bir sorunumuz,o da sistemle ilgilidir,devletin ve halkın kendisi ile değil." Ha diyebilirsiniz ki,"arkadaşım Anayasa da ki Türk kavramı etnik kimlik ile açıklanmıyor zaten." ben de derim ki ama uygulamalar benim etniğimi yok sayıyor(du). İşin ilginç tarafı uygulamaların keyfiyeti. Sevgili arkadaşım,bölgede çıkarların ve dengelerin hesabı yok. Bir tarafımız zorbalık iken diğer tarafımız o zorbalığın üstünlüğü.Nasıl mı? PKK bölge de taşlar ile oynarken,karşısında Hizbullah. Biz bunu ABD ve AB arasında ki çıkarlar ile hesaplarken,yine kendimizden koruyucular yarattık. Yangın yerine odun taşındı,su değil. Ve şuna emin olun ki benim başka bir etnik kimlikle veya dinle veya değerle hiçbir sorunum yok.Olduğu gün öldüğüm gün olsun.Hele ki Türk kimliği,o bana sadece baş tacı edilecek insan gerekliliğini değil aynı zamanda kader ortaklığını anımsatıyor(etnik anlamda) Yalnız,benim yaşananlarla ve izlenen politikalarla sorunum var.Kürt yada Türk halkı değil,tüm halklarımız da en az sistemin kendisi kadar bu yaşananlardan sorumludur. Ben bir 12 Eylül'ü konuşurum,yanında bu sürece tepkisizleri koyarak! Ben bir Diyarbakır Cezaevlerini konuşurum,yanında uygulamaları yazarak! saygılar...
  2. Yaparım. Kuaföre gider misin
  3. çay aldım,öğretmenlerimiz öğrencileri ve eğitim sistemini konuşurken,1-2 yıl daha öğretmenliği erteleme kararı aldım
  4. Heç sevmem matematiği Yaşamak herşeyi ile çok özel desem...
  5. A Öztürk...Ömrüm senindir(içten içe,değersin sevdiğim)
  6. Bugün sadece Yayamaz Kayımacama sunuyorum yüreğimden çaldığım çiçekleri...
  7. Bende seni seviyorum,nedensiz ve sorgusuz!
  8. DOĞURDU UMUDU KADIN (Dünyanın bütün kadınlarına).....(Ahmet Çolak) KENDİ SANCILARINDA HATIRLADI DUYUMSADI, YAŞADI KENDİ DOĞUMUNDA ANNESİNİN SANCILARINI IKINDI, BAĞIRDI DOĞURDU BENİ GÜN IŞIĞINDAN YOKSUN SİLİK BİR BELİRSİZLİK VA YÜZLERİNDE EV HALKININ KATLANILIR OLDU BİR SÜRE SONRA KIZ OLMUŞ, NE YAPALIM SAĞLIKLI OLSUN ANALI BABALI OLSUN DEDİLER BİR GÜZELİ GÜZELLİĞİNDE YORGUN PERVASIZ BULDULAR AŞKLARINA KAVGALAR SIĞDI BİR ÇİRKİNİ ÇİRKİNLİĞİNLE UMUTSUZ BULDULAR ÖLÜM DÜŞLENDİ BAZEN KISMETLERİNE VERYANSIN ETTİLER SEVGİ YALNIZ KALDI MUTSUZLUĞUNDA; DOĞURDU UMUDU KADIN YÜREĞİNDE YÜCELEN UMUDUNLA YAŞADI ÖZLEMLERİNİ DÜŞÜNDÜ ONDA BEKLEDİ, BEKLEDİ KIRÇILLAŞMIŞ AK SAÇLARINI GÖZLERİNİN RENGİNİ GÖĞÜSLERİNİ, DUDAKLARINI SORGULADI BİR BİR NOSTALJİK, BAZEN HÜZÜNLÜ BAZEN IŞILDAYAN GÖZLERLE SORGULADI ÖYLE YAŞADI VE ÖLDÜ... Tüm dünya annelerinin bu özel gününü kutluyorum...Ve canım annem,okumasan da bu şiiri,küçük kızından sadece sana.... Ellerinden hasretle öpüyorum,seni seviyorum! Ak saçlı başını alıp eline, Kara hülyalara dal anneciğim! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim! Sanma bir gün geçer bu karanlıklar, Gecenin ardında yine gece var; Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar, Yaşlı gözlerinle kal anneciğim! Gözlerinde aksi bir derin hiçin, Kanadın yayılmış, çırpınmak için; Bu kış yolculuk var, diyorsa için, Beni de beraber al anneciğim!... *Anneciğim...(N F Kısakürek)
  9. Zordur savaşta kadın olmak... Önce bombalı çalır geleceği,sonra karanlığa bürünür umutlar. Zordur savaşta kadın olmak... Yavrusu çalınan annenin dilinde kırılgan bir ezgi,ağıda dönmüş tüm yakarışlar. ZORDUR SAVAŞTA KADIN OLMAK! .................. Zordur açlıkta kadın olmak... Yutkunursunuz,paylaşırsınız açlığı. Zordur açlıkta kadın olmak... Gökyüzüne kilitlenmiş bakışlarda,inceden inceye bir sitem. ZORDUR AÇLIKTA KADIN OLMAK! ..................... SAVAŞI VE AÇLIĞI YAŞAYAN SEVGİLİ KADINLAR....SİZİ SELAMLIYORUM!
  10. İlkay Akkaya...Karadenizin Hırçın Mavisi....
  11. Sevgili forumdaşım,düşüncelerinizi çok güzel ve net ifade etmişsiniz;izninizle ben de bu konuda ki düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Ben sonsuz bir varlığın kendisine inanıyorum.Yine o sonsuz gücün yarattığı varlıkları başıboş bırakmayacağına inanıyorum. Kutsal kitaplar,yada yaratıcının gönderdiği kitaplar,yaratıcının varlıklara kendisini hatırlatması olamaz mı, yarattığı varlığa sınırlarını belirtmesi yada kendi kanunları insana bildirilmesi...? Değerli arkadaşım, Hiçbir ressam çizdiği resmi,hiçbir şair yazdığı şiiri "kendisine " terkedemez. Siz,ders vermek için topladığınız öğrencileri sınıfa topladığınızda,onlara kendi kurallarınızı her daim hatırlatırsınız. Din disiplindir aynı zamanda.Kutsal kitaplar,her öğretisinde disiplini taşır. Sonsuz olan güce inannan herkes bu disiplini kabul etmek zorundadır. bu olması gereken midir? Bence evet,olmalı!İnsana dair yaşam alanını adaletli kılan disiplinlerdir.Devletler,yasalar bunun için vardır. Bilim demişsiniz,size katılıyorum bu noktada.Din,bilimi de kendi içerisinde barındırmalı.Eğer ki din bilimi saf dışı bırakacaksa,o din zaten evrenselliğini,geçerliliğini yitirir. Evrensel olan dinler arasında kıyaslama yaptığınızda,bireyin hayatına en çok yön veren din İslam'dır. Günün beş vakti kılınan namaz bile bunu anlatmaya yeter. İslam'ın tüm gerekliliklerini yerine getiremesem de beni bu dine bağlayan en büyük güç de,Allah'ın kendisini bu kadar hatırlatmasıdır. İnandıklarınız sadece inanmakla kalmamalı,gerekirse onun için bedel ödemelisiniz.Bu sadece bir din için değil;bir ideoloji bir yaşam tarzı için de geçerlidir. Yaratılan tüm insanlar iyi değil,herkes başıboşluk içinde aynı adaletin terzisiyle tartılamamlı.Bu adil değil! Varsa eğer adalet,varsa eğer adaletin cennet, cehennemi ...gönderilen kutsal kitaplar da olmalı.Saygılar! Sadec fikrimi söylemiştim,Arapça bilmiyorum.Örnek veremeyeceğim,ama sevgili arkadaşım bazen gerçekten diller bazen aynı bakışları karşılayamıyor....teşekkür ederim,ne demek istediğinizi anladım...saygılar.
  12. Adına siyah töreler denmiş,yobazlık kadında "namus" ile bayraklamış...Törelere kurban Sevgili Kadınlar sizi selamlıyorum... .............. bemal güneyde bir kasabalı bostan bahçesi olmayı bekleyen mayınlı tarlaların kıyısında daha yirmili yaşlarda dört çocuklu bir ailenin tek kızı.güzel mi güzel aynı mahalleden bender’i sevdi malum hikaye.vermediler bir gece yarısı kaçıp evlendiler ne olacak,İstanbul onların da sevdalarını saklardı küçükçekmece,sultanmurat mahallesi üstelik sokaklarının da adı ‘mis’ mis gibi bir aşkın kazanı kaynıyordu hayat güzeldi ve alınteriyle ördüler düşlerini ve büyükler toplandı karanlık yeni bastırmıştı önce tabakalarını çıkarıp sigaralarını sardılar göz göze gelmeye çalışmadan dumanladılar ağır,oturaklı,aslında korkak sözcüklerle çektiler ipini bemalin.törelerini parlattılar görev evin küçük oğluna verildi düşündü genç adam uzun uzun düşündü gözlerini çivileyip gökyüzüne kendisiyle konuştu.aklıyla konuştu içinde bir sürüngen yol alıyordu kabuslar bastı bütün uykularını tetikçi olmak ağır geldi aylardan aralıktı.soğuktu öldürmeyi rededen bir ömrün vedasıydı kardeşine kıyamadı,kendisine kıydı tüfeğin sesi kasabanın sokaklarına saldı hıncını barut dağıldı,ses söndü yerde kanının gölünde bir delikanlı öldü töre kırmıştı kalemini bir kere af yok,bağışlamak,bir ölümü düşünüp uslanmak ve daha delikanlı verilmeden toprağa yeni bir tetikçiye ihale edildi ölüm emri yola çıkarıldı Azrail mis sokaktaki kapı çalındığında şubattı tanrı misafirine korkuyla açıldı tetikçinin yüzündeki yalancı gülüşler azıcık soluklandırdı korkuyu yenildi,içildi,memleketten konuşuldu kahveler içildi.sigara dumanları alıp başını gitti içi nasıldı ılıktı bemalin sesi göğsünden sökülüp geceyi dağladı şimdi bu soğukta,toprakta yatan yiğit kardeşine ağladı tetikçinin içinde tereddütler insan yanına sevginin sinmesinden korktu vicdanı karanlık görevlerinin ayaklarına dolanmadan ateşledi silahını,şarjörünü boşalttı,sonuna kadar sıktı bağıran barut sessizliğine dönerken yerde iki inilti bender son bir gayretle parmak uçlarına ulaştı bemalin bemal karnındaki altı aylık bebesini düşündü bağırmadan,ahını yuttu .....(Aydın Öztürk)
  13. 8 MART 1957...Adımı bilir misiniz siz? 8 MART 1957...Beni duyuyor musunuz siz? ABD'NİN New York kentinde yanan bir kıvılcım 149 canıma mal oldu. Sonra tarih yazdı yine destanını,ad verdi bana ve tüm kadınlarıma! Adımız var artık,sadece adımız... 8 Mart Dünya Kadınlar Günü! Ad verdiler bana ve kadınlarıma...Öncesine ve sonrasına! .......... SEVGİLİ KADINLAR...8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU VE UMUTLU OLSUN!HEPİNİZE YÜREKTEN SEVGİLER!
  14. arkadaşları kandırabilirsem foruma takılacağım...
  15. biraz net,sonra kitap,kitap....
  16. Bu genellemeyi yapan arkadaşımıza,bu hakkı vermiyorum.Her kadın biraz Budisttir...şeklinde başlayan,kadın veya erkeği bu şekilde olmadık ifadelerle yaşadıklarına benzeten bu tür yaklaşımlar insana saygısızlıktır.
  17. Gazi'de yaşananlar,siyasi basiretsizliklerin ürünüdür,çıkarların ve kirli hesapların. Devrimci değilim,bu ülkenin herhangi bir vatandaşıyım.Yangından arda kalan küllere suskun kalmak vicdansızlıktır.Bu günahtan dolayı vicdanen rahatsızım.
  18. yemek,yemek,yemek
  19. Angeli melek sana biri,halbu ki ooooooooooooooo
  20. Barack Obama,mümkün değil heç olamaz
  21. Ne arabam oldu ne de beni ezip gececek arabalı oldu hey sen,Kardeş Türküleri bilir misin
  22. düşünmem gerek,angelime msn den yanut vereceğim
  23. "şu Sivasın elinde sazım çalınmaz,güllerim yandı yüreğim dayanmaz..." türküsüyle burdayım....
  24. kapımı kapıcı çalsın,ekmek yok evde
  25. Bence bırakın artık ölen bir adam üzerinden teoriler yürütmeyi. Nedir bu ya,olumlu yada olumsuz kelimelerle herkes Ahmet Kaya ile prim kazanmaya çalışıyor. Sevmiyorsanız,onaylamıyorsanız...belirtmeniz yeterli. Melis'in babası,Kürtçe şarkı diyeceğini söylediği an linç kültürüne kurban oldu. Ezberdi orda vatanseverlik. Onun yanında olmayanlar o ölünce hemen dostu kesildi,onu yerden yere vuranlar ise hakaretler etmeye devam. Bence YETER!
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.