Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

mavi olmayan gökyüzü

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    5.190
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    13

mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey

  1. Dostum,burasi bir Türk ve Kürt devleti demem,burası Türkiye Cumhuriyet'i.Yani bir Türk devleti. Sorularınızı açık sorarsanız,tüm yanıtlarım samimi olacaktır.Emin olunuz.Saygılar.
  2. o zaman ilişkiyi zorlamanın anlamı yok,boşan!(tabi bekara boşamak kolay,en iyisi siz yine sınırlarınıza göre karar verin),ben boşanırdım.
  3. telif hakkı saklıdır
  4. Aman Allah'ım saat üç,yarın iş yok ama uyumalıyım artık...iyi geceler sevgili dostlar:)
  5. Sevgili arkadaşım, ben "tahrif" den değil,diller arasında birbirini karşılamayan kavramların aktarımında ki farklılığını kast etmiştim.
  6. Cyrano, Nedenleri konuşmak,asla meşrulaştırmak değildir. Orada taş yığınları ile kendince birşeyler yapmaya çalışanların hepsi de bölücü değildir. O zaman,TAYAD'lıları taş yağmuruna tutanlar da mı bölücü oluyor? Buna ben faşizm derim,saldırganlık derim...ötesinde hastalık. Altınız çiziyorum; "Bu tür saldırılar hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz,bu saldırıların nedenlerini irdelemek vicdandır,meşrulaştırmak değil" Buyrun,sizi dinliyorum.
  7. emin olun ki,güzel düşüncelerin cümlelere dökülmesiydi
  8. Değerli arkadaşım,kendisi ile ilgili her türlü bilgilere ulaşacağınız siteler var,benim baktığım sitede üyelik yok.Sadece takip edebiliyoruz. Bu kadar yardımcı oldum,üzgünüm. Ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim,hayatımda dilediklerimden biri de onunla insanları konuşmak
  9. Değerli forumdaşım, Ben artık "Kürtler var mıdır yok mudur?" sorusuna takılı kalmayacağım,"Kürtçe diye bir dil var mıdır" ile zamanımı kaybetmeyeceğim.Ben bir Kürdüm,dilim Kürtçe. Sorun Kürt olmam mı,sorun dilim mi? Hayır,sorun "insan olamamak"... Değerli forumdaşım,"insan" olamamaktan sonra etniğiniz neyi ifade eder ki? Tolstoy'un Diriliş adlı romanını mutlaka okumuşsunuzdur. Orada Çar,orada tamamlanamayan hukuk,orada keyfiyetin bedelleri çok güzel anlatılır. Düşünün ki,yanlış bir karar sizi Sibirya'ya sürmeye yetiyor,alınan yanlış kararın kendisi biline biline örtülebiliniyor. Bu mudur adalet? Eminim ki hayır diyeceksiniz. Şunun farkındayım ki,bizim ülkemiz de hukukun işlerliği yoktur.Hukuk değil kanunlar vardır.Kanun,adaletr değildir. TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDE YAŞAYAN HERKES TÜRK'TÜR...Bu sizin için etniği ifade etmiyor,ne ala! Peki,herkes sizin gibi mi düşünüyor? Diyeceksiniz ki,ne bakıyorsunuz düşüncelere,dönelim kavrama... Kavrama dönelim de,kavramın kendisi yok ülke de. Şunu kabul edelim ki,bu ülke de yanlış işleyen bir adalet var,keyfi uygulamalar var. Yok diyen buyursun. Şunu kabul edelim ki,bu ülke de yok sayılan bir etnik,yasaklanan bir dil var. Yok diyen buyursun. Ahmet Kaya diyeceğim,herkes dur diyecek.Ama Ahmet Kaya ile görülen bir tahammülsüzlük var bu ülke de.Lütfen yapmayın.Yazık,gerçekten yazık. Kürtler sorunlu olabilirdi,ama asıl sorun Kürtler değildi. Yanlış yapan Kürtler olabilirdi,ama Türkler de masum değil.Masum değiliz.Halk olarak bizler de devletimiz de. Hukuk hukuk diye yasalar yaratan,ama uygulayamayan bir kader. Bu ülke de kanunlar var,hukuk değil.Olmayan hukukun bedelini ödeyen Kürtler var. .................. Demokrasi ve diğer tüm kavramlar...hatta dinler bile kendi döneminin,coğrafyasının çocuğudur.İnsan ile farklılaşır,anlam kazanır. Bunu bilir,bunu söylerim. Aristokrasinin olan demokrasi de de zihniyet vardır,kendisine dönüştürülen demokrasi de de zihniyet var. Biz,o demokrasiyi de kendimize benzettik. Bizim gibi samimi olamayan,kafası karışık olan,bir tarafı yanan diğer tarafı ihbarlayan! Saygılar.
  10. benim param yok ama gururum var
  11. Ah,sizler yereli konuşurken bile evrenselsiniz
  12. Değerli Cyrano, Sorduğunuz sorunun yanıtı önceki iletimdeydi zaten.Dünyahepimiz forumdaşımızın cevapları ile bana sorular sormuşsunuz,kendi tümceleriniz de bulmak isterdim o soruları. Benim için olayın özü itibari ile pek farkı yok,ikisi de insanı hedef almıştır.Zihniyeti tabi ki tartışılır. Bakınız,bu tür faşizan saldırılar(kendisinde olmayanı yok sayan tüm tanımların ortak adıdır benim için faşizm) "sonucu" itibariyle yanlıştır. Bu konuda daha ne kadar net olabilirim. Benim demek istediklerim "nedenler"di."Nedenler"i konuşmak yok kültürümüzde,çünkü özeleştiri yapacak vicdan yok bizde. Gökhan Özgün'ü takip eder misiniz,bilmiyorum. Ben onun kaleminde demokrasiyi görürdüm bundan 2 yıl önce,sonra yavaş yavaş "demokratim,ama kendime" gerçeği ile acıtmaya başladı vicdanımı. şimdi de "hangi demokrat,hangi demokrasi,nerede vicdan" haykıran bir umutsuzluğu yakalıyorum her tümce de. Neden mi yazdım bunu? Çünkü herşeye rağmen "umut" etmekten vazgeçmeyenler bile artık o karanlıkta kayboldu. Çünkü ben de Özgün gibi düşünenlerdenim. Çünkü "vicdansızlık" ile açıklanan bu sürecin en büyük nedeni,yine kendimiz de aramadığımız "nedenler",yine yok saydığımız "nedenler", yine ısrarla örtmeye çalıştığımız "nedenler"... Fikret Başkaya'nın çok güzel bir tespiti vardır; "Siz bir yaşlıya verdiğiniz reçeteyi bir çocuğa veremezsiniz." Söz konusu olan "nedenler" yanlış reçetelerle "sorunsallaştırılırken",bizler vicdansızlığımızla hastalığı bugüne taşıdık. Evet hastayız.Kimi zaman Trabzon da kimi zaman Diyarbakır da kimi zaman Sivas'ta...yıktık,yaktık.Çünkü biz hastayız. Öyle bir hastalık ki,devletimiz bile aynı hastalıkla faillere ortak oldu,öyle bir hastalık ki DİNK sokak ortasında kurşunladı,öyle bir hastalık ki ENGİN'lerimiz işkenceler de öldürüldü. Hastayız dostum,hemfikiriz burda. Peki,siz ne demek istiyorsunuz. Tüm yazılanların neresin de duruyorsunuz. Demokratlığımımızı mı sorgulayalım,o zaman sınıfta kalırız,hastayız. Bakışımızı mı tarafımımızı mı yoksa Gazi'mizi mi...sınıfta kalırız,hastayız. Ve şunu da unutmayın,sistem nasıl toplum isterse toplum öyle olur. Medya nasıl bir topluma ayna oluyorsa,toplum o aynaya döner. Ve aç insanlar,canı yanmış insanlar,yanan insanlar...samimiyetsizliklere,yalanlara,dolanlara o hastalık ile cevap verirler. Buna demagoji demeyin,aç olmamışsanız,bedel ödemememişseniz anlayamazsanız. "-anne,öğretmenimiz dedi ki herkes aldığı bir kitabı,kütüphanesi olmayan okullara göndermek için getirsin. - kızım,biz de kitap alacak para mı var? tam o sırada TV'de bir manken üzerinde ışıltılı bire elbise, -Kocacığım,bana para bırak,bak şu elbiseyi almasam içimde kalır." işte biz buyuz,işte hastalıklarımızdan sadece bir örnek... Siz,hastalığımızın neresinde duruyorsunuz...saygılar.
  13. Vaaaaaaav,ben bile memleketimi bu kadar tanımıyorum Otelleri mi,Aman Allah'ım,heç sefmem Şimdi Cumhuriyet Caddesi var bir de,biz oralarda büyüdük.Köyümüz Halfeli beldesi sınırında(bizimkinin adı sır)saka bi yana,benim memleketim bidenedir
  14. heç sefmem,çok yedim ondan (yedim mi yaf)
  15. Tuzluca köy değil ilçe Ayrıca,bizim köy merkezi (Iğdır'ın kendisi köy ya ) Valla,geçen bayram babam zorla köye götürdü de,kendime mezarlık yeri ayarladım Oradan Ağrı'yı seyredecem orası işte...
  16. yaf Türkçe yazin,biz Anadolu çocuğuyuz ekmek mi bu
  17. O kem dostum tanıyor muyum Bizim köyde öle biri yok
  18. Iğdırın en havallı köyü efem gerisini siz tahmin edin,reklam yapmayayım
  19. Lütfen hava atmayalım,siz gelin bizim köye,çok otantik
  20. Valla eczacı bey,siz alın bi zehir falan labaraturdan daha eyü gelir
  21. Efem Kahvaltı da inecem fırına,sıcacık ekmek ve poğaca felen. Yumurta yemem ama yumurta dahil yediğim ve yemediğim herşeyi koyacam,açcam Sünger Bob'u çalışanlar kıskansın pazartesiye ne var
  22. Dostum,bu aralar sen sürekli böyle yazmaya başladın ne oluyor ya,çok mu haber izliyoruz her nerede ve nasıl yaşanıyorsa
  23. İstanbul sefilmez mi Sırf İstanbula sürüleyim diye asilik yapıyorum işte,paso sallıyorum yene bırakmıyorlar ben yarın uyuyacağım,sen çalış dostum sabah simit felen
  24. sen daha çalışıyor musun dostum,oooo ben işten çıktım,gezdim,yemek yedim,film izledim....sen hala çalışıyorsun yaf İstanbulda iken akşama kadar uyanmazdım
  25. yok yok,beş günün acısını çıkaratacam muhteşem olacak,saat 1 ve ben uyanıyom
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.