Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

mavi olmayan gökyüzü

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    5.190
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    13

mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey

  1. yok yok,beş günün acısını çıkaratacam muhteşem olacak,saat 1 ve ben uyanıyom
  2. Yarun iş yok,oleyyyyyyyyyyyyyyyyy! Saat 1 de uyanacam
  3. mesleğim bu ama burada değilim
  4. yanlışlıkla başka sınıfa dalan biri
  5. Bakınız,size sadece bir örnek. Dün bana düşen görevi yaptım.İşi olan amca,şaşkınlıktan mı alışkanlıktan mı,bilmiyorum ama bana zorla para vermeye çalışıyor.Rüşvet derler bunun adına. Nasıl acaba,dediğiniz gibi Marslılar mı alıyor,Marslılar mı veriyor? Yaşananların tek sorumlusu rezilliği alışkanlık edinen bizleriz.
  6. Demokrat olmak,sadece birilerinin yanlışını haykırmak değildir.Az önce İzmir'de polis olan bir arkadaşıma hal hatır sordum ki;AKP ile gündemi dolayan CHP ile örneklenen bir gerçeği yine gördüm. Kadınlara verilecek bir yardım,bunun anlaşılması ile red edilen yardım...ve izdiham. Buyrun,demokrat olmaya. Göremiyor muyuz hala AKP ne ise CHP' de o!
  7. deniz uyuyor bi kere canım,bak güneş doğdu,hatta batıyor
  8. Mahkeme de ki polisin işkencede ki ölümle ilgili ifadesi...Sadece bir örnek; "Sanık polis memuru Mehmet P. de polis merkezinde Çeber ile gözaltına alınan ''Özgür'' adlı kişinin üstünü aramaya çalıştığını belirterek, ''Çağırdım, kalkmadı. Kolundan tutup kaldırdım, direndi. Sağa sola rastgele tekme savuruyordu. Amacı kendini yaralamaktı. Biz de kademeli ve orantılı olarak güç kullandık. Başka bir polis memuru arkadaşımla kol ve ayaklarından tutarak nezarete götürdük. Bu sırada sağ gözüme yumruk attı. Kendimi geri çektim. O sırada ayağım havaya kalktı. Şahsı bıraktık, ama yumruğu yedik'' dedi." Siz inandınız mı
  9. hade be herkes uyuyor,sen yene de çaktırma
  10. hoşbulduk,ben mavi olmayan gökyüzü bugün Cuma,hayırlı gün
  11. Dün rüyamda gördüm,biliyorum Jön çaktırma
  12. "Bizler burada olması gerektiği gibiyiz, özgür tutsaklığı temsil ediyoruz." Metris'te, defterine karaladığı satırlarda, "Güzel günler göreceğiz" diyordu inançla, "Karamsarlık, durgunluk yok" diyordu kararlılıkla. Umutla bakıyordu hayata.. O umuttu işkenceciler karşısında direnmesinin sebebi... Zulmün onu katledeceği Metris'ten yazdığı son mektubu, anısına yayınlıyoruz: Merhaba! ... Orada bulunan tüm canlara kucaklar dolusu selam ve sevgilerimi sunuyorum. Ben neredeyim? Vallahi 80'lerde tarihte tek tip elbiselere karşı, 12 Eylül cuntasına karşı direnişlerle sözedilen, tarih sayfalarına geçen yerdeyim. Metris'deyim. Bizi, bayram arifesi aldılar buraya getirdiler. Pazar günü istanbul (Derbent'de) Ferhat Gerçek'le ilgili bir basın açıklaması yaptık. Ondan sonra da Yürüyüş dağıtalım dedik. Pat polisler geldiler, benim ve Özgür Karakaya'nın aranması olduğu gerekçesiyle, biz derhal saldırıya uğrayarak yaka paça hiçbir şey anlamadan gözaltına alındık. Bizlen beraber (Okmeydanı'ndan Cihan Güz ve Aysu abla (Baykal) toplam 4 kişiyiz. Ben, Özgür Karakaya, Cihan Metris'de yatıyoruz. Aysu Baykal ablayı da... Bakırköy'e yolladılar. Üçümüzü de ayrı ayrı koğuşlara koydular. Ya abi, şimdi sen de, oradaki arkadaşlar da şimdi beni merak etmişsinizdir. Ne deseniz haklısınız. Gerçi geçenlerde ... abilere gittim... onunla da görüştüm, sizlere de selamlarımı ilettim. Tam çıktım dışarının havasını aldım, dediler sana bu kadar yeterlidir. 20 aylık bir aradan sonra... Bu kadar uzunca bir ara anlaşılan. Tutuklanışımda hemen siz aklıma geldiniz, hemen bu boşluğu doldurayım, sonra demeyin bu Engin nerelerde kaldı. Abi oralar nasıl, bıraktığım gibi mi? Dolaşmalara da yeni yeni başlamıştım. (...) Yorum konserine de gittim. .... Haberiniz ola yeni tahliyeler heyecanla bekleniyor... Sincan'dan bir tahliye daha var idi, onu da görmeden geldik. Ya abi bu arada unutmadan sen kimin yanındasın? Senin yanına en son duyduğuma göre Sinan ve inan kardeşleri getirmişlerdi değil mi. Bizim Hüseyin'i ne yaptılar, ne vaadler etmiştik. Bir sürpriz onu da ilyas'ların yanına götürmüşler, çok iyi olmuştur. Benim ismim okunduğunda ben ilkin anlayamadım, sonra askerin bize saldırması mahkeme çıkışı ringlere götürülürken Cengiz abi bir yandan kafasını ovuyor, sonra da mahalle ile ilgili arkadaşların selamlarını iletiyor, ufak çocukların fotoğraflarını çekip bana yolla diyordu. Onun dediklerini aynen ilettim arkadaşlara, onlar da göndereceklerdi. işte bu abi. Başka da abi vallahi benim de yatmadığım cezaevi kalmadı. Tekirdağ, Bayrampaşa, şimdi de Metris'deyim, adli tutukluların arasındayım. Fazla kalmayız, bir bakmışsın mektup sana gelmeden pat dışarıdayım. Burda zamanımı şu an, kitap okuyarak değerlendiriyorum. Nazım Hikmet [okuyorum] gazetelerden de Sabah, Hürriyet geliyor. Daha bize Avukat, ziyaretçi vs. gelen olmadı. Bakalım gelecekler mi? Adlileri de hiç sorma onların yaşantılarını, burada gün sayıyorlar. Her dinden, memleketten insan manzaraları, her memleketten var. Hepsi de kapıdan, mazgaldan gelecek seslere bağlanmışlar. Sizin o tarafları da özlemedim değil, şimdi deseler gider misin, koşa koşa giderim gelirim. Sen arkadaşlara benden taraf selam söylersin, iyi olduğumuzu. Ha unutmadan şu bizim Hüseyin de gönderebilirse, bizim defterleri fotoğrafları yollasın... Abi ben de kaçmadan son olarak ne diyeyim, herkese sevgiler selamlar, yürek dolusu selamlar. Unutmadan komüncü kimse, benden taraf herkese çikolata dağıtsın. Herkesten mektuplar bekliyorum. Bizler burada olması gerektiği gibiyiz, özgür tutsaklığı temsil ediyoruz. Kendinize çok iyi bakın! Sıkıca kucaklayıp öpüyorum. Sevgilerimle. Engin ÇEBER Metris T Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumu / 2 Nolu B-8 Ben bu uzun yolu bildim bileli Kalbim özgürlük için çırpındı Düzenin kötü gidişine Ellerimi açıyorum Göğsümü siper ediyorum Nice zalimler vurdu bedenime. Yılmadan Elimde bir pankart Daldım emekçilerin ezilenlerin arasına... insanlar ölüyor Mapus denen yerde Birileri duymalı burada yaşanan gerçekleri Ölüm nasılsa elbet bir gün gelecek Varsın özgürlük için aksın kanım. 28 Ağustos 2008 Engin ÇEBER Yürüyüş
  13. Yağmurlu bir veda havasından benden size merhaba;)
  14. Doğrudur,kavramların dünününe takılmamak lazım,kavramın kendisinden çıkarım yapmamak lazım.Kavram,kendisyle maasumdur.Demokrasi örneğinde olduğu gibi,Antik Yunan da aristokrasi demokrasisi vardı,bizde de "benim adamım demokrasisi" Bizler bu doğruları sayıp sıralarken,sadece Kürtler der bunu diyorsak,durup samimiyetimizi sorgulayalım.Şunun farkında olunuz ki,Kürt'lerin derdi kavramlar değil,anlayışlar,yorumlar ve akaibinde uygulamalardır.
  15. Dostum, İddianız kutsal kitabın çelişkisidir,ki bu da basit değil. Çelişki,doğruyu bitirir. Siz bu çelişkileri bize Türkçe ifade etmişsiniz,Kuran'ın yazım dilinden bizim dilimize aktarımda ki yorum farkına ihtimal vermiyor musunuz? Ya da yanlı denilse de doğruluk payına?
  16. Cyrano, Lütfen yazdıklarıma bir daha dönelim;Sivas katliamını onaylamıyorum,ama Aziz Nesin şunu yaptı diyerek saldırganlığı haklı kılma çabası, Tranbzon'da ki linç girişimini "toplumsal tepki" ile açıklama çabası veya "bunun gibi" örnekler ile sıralanacak basitlikleri meşrulaştırma çabası değil yazdıklarım. Sivas'ta diri diri insanlar yakıldı.Bu devletin ayıbı,bu müslümanım diye yobazlığı kendince dine dönüştürenlerin günahı. Cehennmemde cayır cayır yanacak birileri varsa,bu da yapanlar ve seyirci kalnlardır,yakılanlar değil."NEDENLER" de Nesin nasıl olabilir ki,insanlığın daniskası varken. Trabzon'da yada Diyarbakır'da,nerede ve kim tarafında yapılırsa yapılsın,linç herşeyden öte basitliktir;basitliğin kendisinde arayacağım şişiren medyadır,""Vatan-Millet" edebiyatı ile ötekileştirenlerdir. Bakınız dostum,az çok yaşayan az çok farkında olan biriyim ülke kaderimin. Gazi Mahallesi ile olan yaklaşımımda burada yazılanlar benim için ölçüt değil ki,siz kim yazmış diye sordunuz! Ben burada birileri yazdı da demedim.Gazi Mahallesinin hemen yanıbaşında çalıştım,orada ki insanları bilirim,oraya bakışların hangi düşüncelerle temellendiğini bilirim. Beni bile sırf Kürt olduğum için o "bölücülerden" sayanların sayısı sadece kendi çalıştığım yerde onlarcaydı. İşte ben bu genellemeye,kendi adıma,sadece burda değil söz konusu olunan heryer de hayır dedim. Bu tamamen paylaşmak istediğimdi. Şiddet ya da linç,sonuçları ile hiçbir şekilde meşrulaştırılanamaz ama edenleri konuşulmadan da halledilemez. Bizim gibi olmayanları,düşünmeyenleri yok etmenin mantığı yoktur.Bu körelmişliktir,hastalıktır. Mantığı olmayan bu hastalığın nedeni yok mudur,tedavisi yok mudur? Vardır,hem de açık açık belli eder kendini tüm mecralarda. Ama işimize gelmiyorsa,görmeyiz. Gazi Mahallesinde yaşananlar sonuç itibari ile doğru değil,insan hedef alınmıştır ve bu da affedilemez. Bunun yanında,nedenleri de es geçilemez. Bunun nedeni saldırganlıktır,"ÖTEKİ" yi yok saymaktır,atanmışların kendini bilmezliği,seçilmişlerin çıkarlarıdır. Hedefi yalnız CHP değil,kendisidir. Dostum,ben CHP ve Gazi Mahallesi ile değil kendimizle yazıyorum. Kendimi aklamıyorum,dün "sözde demokrattik" bugün öyleyiz,yarında öyle olmaya devam edeceğiz. Buna çiftestandart demezler,buna aynaya dön derler. Ve soruyorum yine.... "Bölücüler CHP'ye saldırdı şeklinde ki başlıkta mı tıkanılıp kalınmış,yoksa Gazi Mahallesi ahalisinden yoksa sözde demokratlığımızda mı?" Hangisi?
  17. Ayna haşat olmuş be Jön bi de çekmiş neyse olacağı varmış,canını sıkma
  18. Gökhan abim çalsın,çayı demleyeyip balkonda kitapları konuşalım gel be şu Diyara abim
  19. İlkokulda,sınıfın en tembeline hiç terkedildin mi
  20. Yok,daha bozulamadı sizin orada hava nemli desem
  21. Üstad,keşke senin gözünde okunanları herkes anlayabilse... ’Sen hiç Sarıkamışı gördün mü kedi? Sarıkamış içinde Aynalı Çarşı.Sen Aynalı Çarşıda uçup da denize gömülen gemileri hiç gördün mü? İyi ki görmedin. Sen hiç parça parça olmuş, üst üste tepelerce yığılmış, siperleri, koyakları, çukurları ağzına kadar doldurmuş ölüleri gördün mü? Ovalar dolusu çürümüş, kokmuş, kokusu insanı boğan ölülerin üstünden hiç yürüyerek geçtin mi? Sarıkamış savaşını görmemiş, yaşamamış insan, hiçbir şeyi görmemiş, yaşamamış demektir. Erzurum içinde Aynalı Çarşı. Sen kedi sen hiç, uykucu, rahat, gerinen kedi, sen hiç Allahuekber dağında olup bitenleri gördün mü? İnsan boyu, iki insan boyu karın içinde yalınayak, başı kabak, pantolunu yırtılmış, kaputsuz, ceketsiz, karınları bit dolu, donmuş elleriyle kaşınamayanları, Rus topçusunun karlı dağları ateşe, zindana çeviren güllelerini, karla birlikte uçuşan kolları, bacakları, kollarla bacaklarla, gövdelerle birlikte yağan kanları, Allahuekber dağlarının doruklarından fırtınaya, boraya tutulup donan, taş kesilen, donmuş kirpikleri, kaşları, donmuş gözleriyle bakan onbinlerce askeri gördün mü hiç? Sen bunları görmediysen hiçbir şey görmedin demektir. Sen bunları görmediysen kedi, niçin bir tekneye binip de karşı kıyıda karaya çıkmıyorsun? Sen bunları görmediysen insanların yüzüne bakmaktan niçin utanasın?...’’ (s.111-112) Yaşar Kemal ''FIRAT SUYU KAN AKIYOR BAKSANA'' kitabında Vasili ile bunu söylüyor.Savaşı anlamak için savaşı yaşamak gerek.Savaşta ölenler değil;kalanlardır acınacaklar.Daima savaş ve daima kan.Ben Sarıkamışı görmedim ama hergün kan gölüne dönen bir IRAK,kendi içinde esareti yaşayan bir FİLİSTİN;taraflar arasındaki dengenin işe yaramaz aktörleri ile meşrulaştığı bir AFGANİSTAN!Ben Sarıkamışı görmedim ama; ‘’Yezidi kırımlarını anlatırken o koskocaman hüzünlü ceren gözleri kısılıyor, kapanıyor, acı içinde çırpınıyor, sesi kısılacak kadar kendinden geçerek konuşuyor, sesi kısılıp çıkmaz olunca da susuyordu. ‘’Fırat’’ diyordu, ‘’Fırat, günlerce, aylarca insan ölüleriyle doldu da taştı.Fırat suyu kan akıyor baksana. ‘’Dicle’’ diyordu, ‘’Dicle, günlerce aylarca insan ölüleriyle doldu da taştı. Dünyanın bütün kartaları çöle indiler, çölde insan etiyle doldular.’’ Birden yüzü ışıyıveriyor, gözlerine sevinç, sevgi doluyor, ağız dolusu gülüyor, sonra susuyor, ardından da patlarcasına konuşuyor.’’(s.224) Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana-Yaşar Kemal
  22. Asit kuyuları açılmadı,ertelendi herşey bir daha ki vicdan muhasebelerine...çok şaşırdım demek isterdim,inanın ki bunu çok isterdim.Ama ne yaparsınız,hala aynı yerde sayınca,trajediler alışkanlığa dönüşebiliyor.
  23. Engin Ceber,işkencede öldürüldüğü alanen kabul edilen,mahkemelerde yetersizlik ile adsız kalan adaletin en son halkası Mahkeme de yaşananlar,yine eksik hukuku tasdikledi.
  24. teşekkürler dostum.Siz burda olun da
  25. Bunu demek istemiştim.Kabullerin sonundayız dedim çünkü,son padişahı gören bizler daha önceki padişahları göremedik.Göremiyoruz,görmeyeceğiz de korkarım. Bugünü kaç kişi doğru yorumluyor,kaçımız vicdan diyebiliyoruz. Artık zerre kadar inanmıyorum "aydınlık ülkeye"...kaybettik,çünkü hala biz kabullerin sonunu görürken,başını göremedik.Ya da görmek işimize gelmedi. Yazık,bu ülke için bedel ödeyenlere...selamlar benden
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.