-
İçerik Sayısı
1.386 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
ftoyd tarafından postalanan herşey
-
Bırakın İran'ı Malezya'yı! Türkiye İspanya olacak mı?
ftoyd şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
İslam Ülkesi adı altında, nice müslüman kardeşimize zulm edilirken, şeriat adı altında,olmayan mezhepler,olmayan dinler bu derece yaygınlaşmışken, insanlar Kitaplarından bu derece sapmışken, kimse boşu boşuna şeriattan şundan bundan bahsetmesin.. kimse de hristiyan gençlikten şundan bundan korkmasın. Onlar kadar kendi Kitabımıza sahip çıksaydık,onlar kadar hayatımıza aktarabilseydik Kitabımızdan anladığımızı, tüm dünya İslamda birleşirdi..Şimdilerde,kendi ülkemizde,inanılmaz biçimde bir Kurandan, Kuran okumaktan uzaklık var.Ama bunu yapmayanlar,keşke ellerine İncil alıp okusa.. Ama onu da yapamayacak nesiller yükseliyor.. Anlamıyor musunuz,kötü olan hristiyanlık şu bu değil, koca bir dinsel boşluk,yani koca bir dinsizlik yükseliyor. Ağızlarda "Elhamdülillah müslümanım", hareketlerde ve yaşamsal her alanda faiz, zina, yalan, ikiyüzlülük, anne-babaya saygısızlık, akraba bağlarının kopması, öfkeye çabuk kapılma ve öfkeyi yenmeye çalışmama, sabırla başlayıp sabırla biten Kitabımıza inat sabırsızlık, eldekinden doyumsuzluk,aşırı bir tüketicilik ve hızla büyüyen doyumsuzlukla büyüyen mutsuzluk...Bu dediklerimin hepsinde iyi olan karşıt her özelliği buradaki ateist arkadaşlarımızda olsun, insan gibi insan bir kısmımız yaşıyoruz belki,burda illa ve illa din demiyorum elbet, ama herkese soralım şimdi, hangi Kutsal Kitabımız, bu tarz saydığım yaşantıya geçit veriyor? Hangisi hırsızlığı ,yalanı vs tavsiye ediyor.. hangisinde dedikodu, iftira,verilen sözün bozulması falan tavsiye ediliyor.. hangisinde salatalık insanlara haram kılınıp yasaklanıyor?Burda, dünya üzerinde bu kadar İslam adına kötü örnek varken, üzgünüm ama,biz inanırlar değişmeliyiz. Sadece biz değişmeli ve biz etrafımıza bunun böyle olmadığını empoze etmeliyiz. Biz önce bi kendimiz günahlarımızı minimuma indirmeliyiz. Türkiye de din adına bu kadar hurafe dolaşırken etrafta, mescitteki kadın ayağımın parmak ucuna karışırken sözde müslümanlığıyla, namazımın kabul olup olmadığını söyleyecek kadar Allahlığa soyunan insanlar varken etrafımda, alsınlar şeriat sandıklarını ve gitsinler artık salatalık yemeyecekleri ülkelere.. Din sevgidir, din sabırdır, din çalmamaktır, din yalan söylememektir, harama bakmamaktır,aldatmamaktır, doğada etrafımızdaki her canlıya karşı bozguncu olmamak için çabalamaktır din, yokluğun en şiddetli zamanında,kıtlığın en şiddetli zamanında Allahın ayeti için ekmeği paylaşmaktır din, diğer Kitap ehline önce sevgi ile hükmedebilmek, sevgi ile Tanrımızın bir olduğunu kanıtlayabilmektir din.. Onlara tehdit değildir Kuran,Kitabını uygulayana tehdit değildir Kuran. Uymayana, bozguncuya tehdittir Kuran.. Durduk yere zulmedene tehdittir Kuran,bütün bir sabırlılıktan sonra,son çare,son haddede.. Hristiyanlığa karşı kışkırtıcı kelimeler kullanmamaktır benim dinim, Rabbim söylemiştir bana bir kere, sevgide bana en yakının kim olduğunu ve tabi düşmanlıkta da.. siz dinsizliğimizden konuşun yani, dinsizliğe sürüklenen bir nesilden konuşalım,ama işin içine olmayan korkularla olmayan hristiyansal bir tehdit karıştırmayalım.. Onlar sadece kafası bulandırılan bir gurup inanır ve hayatlarında rüyalarında onlarda bizler kadar Allahımızın desteğini yaşayıp mucilerine şahit olabiliyorlar. Onlar bile onlara dayatılan üçlü birliğe farklı bakıp, onlar bile İsa yı Tanrı kavramından, oğulluk kavramından ayırabiliyorlar. Yani biz gibi, bize yıllardır uydurulduğu gibi bir baba-oğul inançları olmayabiliyor içlerinden bazılarının.. O anlamda, sanki Tanrının öz be öz oğlu gibi haşa bir anlam yok çoğunda.. Olanlarda zaten bizdeki Kitapsız müslümanlara benziyor ... Geçenlerde bir yerde papazlar birbirine girdi,tüm dünya kavgalarını izledi.. Oysa İncil, düşmanını bile seveceksin dedi, düşmanın biri yanağına vurursa öteki yanağını uzat dedi Kitapları.. Şimdi noldu, kitabın suçu ne ki adlarına leke sürüp genelleme yapılıyor.. Din ayrıdır, insanların hareketleri ayrıdır.. Hlala bunu ayıramayacak mıyız?- 34 cevap
-
- 1
-
-
Görünmez varlıklar yada şu üçharfliler
ftoyd şurada cevap verdi: gugukcuk başlık Dini Konular - Din - Dinler
Komik olan bişey olduğunu sanmıyorum. Ben cinlere inanan bir insanım. Bazı ortamlarda hissettiğimden de bahsettim. Mesajlara baktığımda, orada görünen ayak üzerine yorumlar vardı.Ve ben bir insan ayağının ve insan gölgesinin ,inandırıcılığı yitirdiği yorumunu yaptım..Çünkü benim için gördüğüm şey,bende inandırılığını yitirdi.Gördüğümden hissettiğim ne ise öyle yazdım. Ve köpekler..Köpekler onları görür diye biliyorum. Ama anlatan kişinin,yani bunu bana aktaran kişinin yalan söylemiş olma ihtimali şüphesiz fazla yüksek. Sıkışıklık? Sıkışıklık benim için geçerli değil ki,zaten inandığım bişey.. Bilim kadını olmamamda benim suçum değil, tamamen kredili sistemin ilk kurbanıyım. Fen de iyi iken, tarih derslerinden kala kala TM mezunu oldum çıktım.. yani yapabileceğim bişey yok. Oturup nasıl bir mesaj yazmam gerekiyordu ki, yazdığım mesaj komik ve kaçış oldu? Sana son olarak şunu söylüyorum sevgili Gugukçuk, korkarsan ve onların üzerine gidersen,en kısa zamanda onları görmeye başlayabilirsin. Emin ol,etrafını kuşatmaya başlarlar.. Yapma, onları ve bulduğun şeyi bu derece önemseme.. Araştırma yapılabilir, dediğim gibi ateş üzerine,frakanslar üzerine araştırmalar yapılabilir. Ama bunu yapan kişinin, fazlasıyla ,nasıl söyleyim,soğuk kanlı ,bilimsel ve Allahına güvenen biri olması lazım. Ve Gugukçuk, ben hayatımda herşeyi Rab kelamında aramayı yerinde görüyorum. Hayatımın her alanında aklımda ayetler dolanıyor,içsel tekrarlar var engelleyemediğim.Hatta bugün, bir konuda ,ayeti dinlemediğim için, bir olay karşısında okuduğum ve idrak ettiğim ama kondurmak istemediğim bir ayette ki ince uyarıyı dinlemediğim için, hayatım feci halde karıştı. Kaldıramayacağım yükün altında gibi hissedip hala bi şekilde kaldırabildiğim bir hayat yaşıyorum şu anda. Keşke her kaçışımız,Rab kelamına sığınarak olsa..Nefse uymayıp öyle yapsam, çok şey değişecek ve değişecekti. Çünkü bu halimizle ve bütün günahlılığımızla bile,Allah çok fazla merhametini hissettiriyor.Öyle ki şaşılası bir sabırla... Ben inanlı biriyim, benden ne bekleniyor ki....?? Ve sevgili Demirefe,gördüğün gerçekten cin olsaydı,gelenler gerçekten cin olsaydı, inan bana onları bi daha görmek istemezdin.Onların musallat olduğu kişiler,dediğim gibi,anlatamıyorlar.Tam anlamıyla onlara hizmet etmedikçe,anlatamıyorlar.Sanki bir utancın ağır ezikliği ile korkarak bi kaç söz söyleyip kapatıyorlar mevzuyu.. Mesela bir erkek, erkekliğinden şüpheye düşebilir neredeyse.. Bakın bunun için kullanmaları gereken tek olgu beyinsel vesvese ve vücudumuzun bildiğimiz elektirik kavramı. Basbayağı, ampüldeki bildiğimiz elektiriği taşıyor oluşumuz bile yeter .. Bu bile yeterince açık ortaya konulamadı hala ya da ciddiyeti ve nasıl kullanacağımız , halbuki Wilhelm Reich in çok ciddi çalışmaları vardı.Sırf toplumsal önyargılar yüzünden.. -
Görünmez varlıklar yada şu üçharfliler
ftoyd şurada cevap verdi: gugukcuk başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bizim işten bi arkadaşta ,epey zaman önce biraz muzur tipli olanlarından görmüş.. Başta uyku sersemi anlamamış ve arkadaşları şaka yapıyor gibi algılayıp basmış azarı, lavabodan gelince yatağında sırıtan üç minik muzur kelle.. Epey korkmuş tabii.. Tanıdığım bir bayana musallat olan bir tane vardı anlattığı kadarıyla ama insanlara yaklaşımları çokta ahlaklı olmuyor. Yine bu yoldan para kazanan biri,bir erkek, "gece bana neler yapıyorlar" anlatamam diye kıpkırmızı gözlerle ağlamıştı karşımda. Gelgelelim hayatına baksan baştan sona yalan ve düzen üzerine kurulu ayaklı bir vesvese makinesiydi. Bu insanlardan onlar üzerine ortak noktada edindiğim bir bilgi de ,demir ya da metalimsi şeyleri sanırım sevmemeleri. Biri bu yüzden başının ucundan bıçak eksik etmiyordu.. Biri de gezindiği her yerde cebinde bulunan surelerini.. Bu varlıklar ,öyle ya da böyle varlar ve nice insan korkudan ağzına alamadığı için, bildiklerimiz işin en az kısmı. Ama onların musallat olduğu ya da göründüğü kişilerin de belli başlı halleri var gibi.. Genellikle tanıdıklarım gerçektende özünde dürüst olmayan kişiler. Ya da hak konusunda falan umursamayan kişiler ya da din üzerine çok fazla hurafe ezberleyip artık ne ayet ne dışardan şaşırmış kişiler.. Yani bi şekilde hayatlarında yalan olan kişiler.. Herşeyi bir yana bırakalım.Diyelimki bilimsel çalışmalarla onlar üzerine araştırma yapacağız ve ortaya çıkaracağız. Malesef araştırmalarımız, bizim yalnız uyumamıza engel teşkil edemeyecektir. Er ya da geç, onlarla uğraşıldığı noktada,onlar da uğraşan ile uğraşacaktır.İyisi mi hiç uğraşmayın, çünkü duyumlarım ve yaptıkları ,dediğim gibi hiçte ahlaklı değil..Tek bir söz gerek bize,hissettiğimiz her an(gerçekten hissedildiklerine inanıyorum,hatta biraz yoğun olduklarında başınız bile dönebilir eğer sure okuyorsanız ve Allaha sığınıyorsanız), A’râf Sûresinin 200 . Ayetinde Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Fussilet Sûresinin 36 . Ayetinde Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Yani en güzel duamız, 97. De ki: “Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım.” 98. “Ey Rabbim! Onların benim yanımda hazır bulunmalarından da sana sığınırım.” Biz onlardan korkmayalım, korku en sevdikleri şey sanırım..Onlar Allahtan çok korktukları için, siz önlemi Allah ile alın..Şüphesiz Allah her an yanımızda.. Allah izin vermedikçe, onlar kimseye musallat olamaz.. Bu arada videoyu izledim.. Sesler ve adamın gölgesi inandırıcı gelmedi.. Ama en doğrusunu Rabbim bilir şüphesiz.Bu kayıt nedir?kim çekmiştir? şu mudur bu mudur?Varlar ve var olmaları cesareti olanın araştırıp açığa çıkarabileceği bişey olmalarını gerektirir. Sonuçta adına metafizik de desek, onlar fizik değil kimya dalı ile araştırılması gereken varlıklar diye düşünüyorum. -
Görünmez varlıklar yada şu üçharfliler
ftoyd şurada cevap verdi: gugukcuk başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bir Kuran imanlısı olarak,Kuran da dumansız ateşten yaratıldığı söylenen bu varlıkların,dumansız ateşin görüntülenmesi ile görüntülenebileceği kanısındayım.. Bunun dışında, çok yoğun bulundukları ortamda, kamera frakanslarının etkilendiğini ve kayıt yapılamadığını bizzat şahitlerle görmüş bir insanım. Onları görmedim şimdiye kadar, ama onları gören ve musallatlıklarından kurtulamayan bir insanın yaptıkları gerçekten nice fenomensel olguya taş çıkarır.. Neyse, bu insanların en önemli özelliği de zaten bu yoldan para kazanmaları. Bilimci değilim,bilimsel araştırmalar hakkında fazla bilgim yok,olan bilgim evren ve hayvanlar üzerine ya da az biraz astroloji... Ama dediğim gibi, üzerinde durulması gereken ilk kavram ateş.. -
Cyrano-Doğrucudavut Okumaktan büyük keyif aldım..
-
Enver Berhan ŞAPOLYO, İstiklal Mahkemeleri’nin Türk Milli Mücadelesindeki önemini şu sözlerle değerlendiriyor: “Eğer bu mahkemeler kurulmamış olsaydı, casuslar, gizli propagandacılar, davamızı içten çökerteceklerdi. Bu dehşet, memleketimizi yıkmak isteyen hainlere göz açtırmadı. Ecnebi casusları, padişahın adamları, ca..l halkın isyanları, asker kaçakları, bu mahkemelerin süratle iş görmelerinden yıldılar. İşte bu hainlere gevşek davranılsa idi, bu mukaddes dava kazanılamazdı. İstiklal Mahkemelerinin Milli Mücadelede hizmetleri büyük olmuştur”. Gene Samet AĞAOĞLU “Kuvay-ı Milliye Ruhu” adlı kitabında son olarak, şu yargıya varmaktadır.” İstiklal Mahkemeleri büyük Meclisin ağır bir seri yenilmelerden sonra zaferi sağlamak için aldığı tedbirler arasında milli bir şeref abidesi olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır" Tarihin en önemli özelliği; olayların cereyan ettiği dönemin şartlarını gözönünde bulundurarak değerlendirme gereğidir. Eğer bu özelliği gözardı edersek ve günümüz şartlarına göre geçmişin muhasebesini yapmaya çalışırsak varacağımız sonuç koskoca bir yanılgıdır. İstiklal Mahkemeleri var olmakla yok olmak arasındaki bir mücadelede zorunluluktan doğmuş müesseselerdir. Dönemleri içinde Türk Milleti’nin var olmasını sağlayan en önemli unsurlardır. İstiklal Mahkemelerinde görev yapan üyelerin en az cephede savaşan mehmetçik kadar bu kutsal zaferin kazanılmasında payı vardır. İstiklal Mahkemelerini insafsızca eleştirmek yerine bu milletin bir daha buna benzer mahkemelere ihtiyaç duymaması için gayret göstermesi gerekmektedir. İstiklal Mahkemelerinin ilgi alanına giren başlıca suçlar şunlardır; askerden firar, vatana ihanet, ayaklanma, casusluk, bozgunculuk ve aleyhte propaganda, soygunculuk, görevini kötüye kullanma, halka eziyet ve baskı, asker ailesine saldırı, Tekalif-i Milliyeden mal kaçırmak, cinayet, düşman işgalinden yararlanıp kanunsuz hareketlerde bulunmak, düşmana yardım ve işbirliği, düşman ordusuna katılmak . Bu suçlar dışında kalan suçlarla bidayet mahkemeleri ilgileniyordu. İstiklal Mahkemelerinin adil çalışmalarına en güzel örnek Ankara 1 Numaralı İstiklal Mahkemesi ile İsmet Paşa arasında Mustafa Kemal Paşa’ya İzmir’de düzenlenen suikast girişimi soruşturması sırasında meydana gelen olaydır. Mahkeme soruşturmada bazı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası üyelerinin de fiilen suikast girişimine katıldığını tespit edince Ankara Polis Müdürü Dilaver Bey’e telgraf çekerek Kazım Karabekir Paşa’nın tutuklanmasını emretmişti. Başbakan İsmet Paşa olayı haber alır almaz İstiklal Mahkemeleri Kanunu’na aykırı olarak Karabekir Paşa’nın serbest bırakılmasını istemişti. Dilaver bey bu isteği yerine getirmiş, ancak sorumluluk altına girmemek için durumu İzmir’de bulunan İstiklal Mahkemesi’ne haber vermişti. Bunun üzerine mahkeme heyeti Polis Müdürüne çektiği telgrafta Karabekir Paşa’nın ve mahkeme uygulamalarına engel olan Başbakan İsmet Paşa’nın derhal tutuklanmasını emretmişti. Başbakanla mahkeme heyeti arasında meydana gelen bu olay Gazi’nin kulağına gitmiş ve mahkeme heyetini çağırarak bilgi almıştı. Kendisine durumun arz edilmesi üzerine İsmet Paşa’ya derhal bir telgraf çekmiş, İstiklal Mahkemeleri Kanununa aykırı hareket etmemesini isteyerek derhal İzmir’e gelerek mahkeme heyetine bilgi vermesi talimatını vermişti . Nasıl,bu alıntım sizin okuduklarınıza benziyor mu? Bunun alası nice yazı okuruz biz.. Özellikle ve özellikle sizin okuduğunuz ve adına gerçek dediğiniz yazıların ,kimlerden , dinimin önündeki ne tür öğretilerden beslendiğini düşünürsek,,,savaş gazilerine mi inanacağız çevremizden hayatımızdan,, sizin adına gerçek dediğiniz olmayan tarihe mi?. O savaşın içinden insanların aktarımları var bizde, içimizde, sizin kitabınız sizi bağlar,bağlamış yani,bizi bağlamadığı için üzgünüm.. ""soguk savas urunu Monarsik ogretilere inanması"" adı üstünde,savaş.. o savaşta neler oldu ..kimlerle savaşıldı,,ülke ne haldeydi,, hassasiyetler dengeler,casusu,düşmanı şusu busu ülke ne haldeydi.. Anneannemin anasının başında düşman varken,anneannemin babası ne haldeydi.. Atanız ne haldeydi.. kim kimdi o ortamda.. bi de çıkacak birileri hassas ortamda ortalık karıştıracak,fetvalar verilecek, o harbden çıkmış insanların dinine özeline şusuna busuna sataşacak.. savaş.. savaştan çıkmış bir millet.. yığınla toprağın elden gittiği bir ortam.. ne yüzünden? kimler yüzünden?
- 132 cevap
-
- Mustafa
- Mustafa Filmi
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Çirkinlikten kastınız nedir biraz açar mısınız?
- 132 cevap
-
- Mustafa
- Mustafa Filmi
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Nimara Mağarası Kazı Çalışmaları Başlatıldı 20.08.2007 / 09:00:00 Marmaris ilçesindeki Cennet Adası’nda bulunan Nimara Mağarası’nda kazı çalışmaları başlatıldı. Tarihi geçmişinin çok eski çağlara dayandığı belirlenen Nimara Mağarası?nda, turizm amaçlı olarak kazı çalışmaları başlatıldı. Yıl sonuna kadar ilk etap çalışmaların bitirilmesi planlanan çalışmaların ardından mağara, Marmaris Belediyesi tarafından yapılacak çevre düzenlemesiyle turizme açılacak. Marmaris Müze Müdürü ve Kazı Ekibi Başkanı Neşe Kırdemir, çalışmaların ne kadar süreceğini tam olarak bilemediklerini belirterek, Çok yoğun yığma toprak var. Zamana karşı vermekten ziyade, sağlıklı çalışma yapabilmek? dedi. Mağarada geçmiş çağlara ait bir çok buluntu olduğunu kaydeden Kırdemir, Helenistik dönemden başlayarak, Roma dönemi, Milattan Önce 4. yüzyıl ve Milattan Sonra 1. yüzyıl ve devam eden dönemlere ait seramikler çıktı. Mağaranın koruma altına alınmasına sebep olan da, burada Helenistik döneme ait 2 kadın heykelinin bulunmasıdır, diye konuştu. Neşe Kırdemir başkanlığındaki kazı çalışmalarına, belediye fen işleri personeli ve birlikte üniversite öğrencilerinden oluşan 25 kişilik ekip de katılıyor. Marmaris Belediyesi’nin 100 bin YTL lik bütçe ayırdığı çalışmalara, özel firmalar da sponsor olarak destek veriyorlar. Çevre düzenlemesi Marmaris Belediyesince yapılacak Antik Nimara mağarası çevre düzenlemesinin tamamen Marmaris Belediyesi tarafından yapılacağını belirten Marmaris Belediye Meclis üyesi İsmet Kamil Öner ise bölgede ki bitki örtüsü ve doğal yaşamın önemine dikkat çekerek “ Fethiye Kelebekler Vadisi’nde yaşayan kelebeklere benzer bazı türler bu mağarada da yaşıyor. Mağaranın çevresinde 200 -250 ayrı bitki türü var. Ve burada yüzyıllar önce bil kültür yaşamış. Bu tarihin gün yüzüne çıkması gereklidir. Yaklaşık 2 kilometrelik bir yürüyüş yolu ve çevreyi tanıtan yazılarla Marmaris’e gelen turistleri burada bir tarih ve doğa güzelliğiyle buluşturacağız. Belediyemiz daha öncede İyilik kayalığının restore edilmesinde destek sağlamıştı. Tüm isteğimiz Marmaris’in tarihi güzelliklerinin de turizme kazandırılmasını sağlamak” şeklinde konuştu İşte herşey bu sözde sözlerle başlatıldı belki... Buna benzer nice sözle başladı kazılar.Şimdi ormanlar mahfediliyor, kaynaklarımız resmen çalınıyor. Sata sata ,satacak yer bulamayan bazı zihniyetler, artık farklı arayışlarda tamamen son kozlarını oynuyorlar. Tarım bitti,hayvancılık bitti,üretim bitti,yıllar yılı tam bir sömürge haline geldik. Şimdi sıra doğal kaynaklarımızda. Hangi habere mi dayanıyorum,ne medyası ne şu su ne bu su.. Abim telefon açmış anneme,şunlar oluyor burda, bunlar oluyor burda diye... turizm üzerine iş adamıydı , durumu iyiydi sözümona,şimdi geleceği meçhul hallerde.. anlatıyordu anneme,"batı turizmi ölüyor ,arap turizmi başladı "diye,içindeydi işte, yaşıyordu bunları .. Harıl harıl son sürat bitiyoruz artık.. Ve nice arkadaş birbirimize bakıp şaşkın şaşkın, peki ne yapacağız diyoruz,peki ne yapacağız.. Ve sadece bakıyoruz birbirimizin yüzüne.. Gerisi gelmiyor bu soruya cevap.. Birde burda sorayım dedim, peki ne yapacağız arkadaşlar,peki ne yapacağız.. Belediye başladı yine son sürat kömür yardımlarına,çarşaf çarşaf yaptırdıklarını anlatmalara,şunlara bunlara.. Alternatif oy verilecek parti de yok..Napacağız şimdi.. Şimdi ne olacak... ?????????
- 2 cevap
-
- 2
-
-
Kim ne derse desin, eleştirilemez ve tartışılamaz noktasında sizinle hemfikirim... Daha filmi izlemeden sırf filmin adına sarsıldım ve filmin içeriğinden beklediğim yazıları forum ortamında buldum.. Hayatta para verip gitmeyeceğim bu filmin bir çekimini elbet izlerim yakında ama ""Açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk'ün düşmanları karşısında ''milletin sabrının taştığı'' belirtildi"" noktasında da keşke hazır Ankara dayken, bende orda olsam dedim içimden..Sabırlar cidden taşmak üzere ve bir taşarsa olay kalan sağlar bizimdir hesabı işleyecek heralde.Çok çetin günler yaklaşıyor arkadaşlar.. Hala iyimser tablo çizip filmi normal karşılayan arkadaşlara bi de ben sorayım,lütfen düşünüp cevap versinler "mustafa" kim? Atatürk ün boy boy,çeşit çeşit resimlerine baksınlar ve sırf duruşuna istinaden cevap versinler, " mustafa" kim? İnsaf.. Sevgili Politika nın dediği gibi "Türk milletinin namusunun korunmasiydi".. Ya bizim anneannelerimizin tehdidiydi hamile kadının karnını deşip çocuğu üzerine oynadıkları iddianın hazzını yaşayanlar.. Öyle bir ortamda, bütün benlikleriyle savaşan onca dedemiz adına,onlar hürmetine,yine bu saygısızlık olmaz,yine olmaz,yine olmaz..Bu insanların başarısı,bu kadar basite indirgenemez. Mustafa Kemal Atatürk e yapılan her eleştiri,bu milletin atasına gelir,şehidine,kanına gelir.. Bayrağımız kırmızı,gerektiğinde sonuna kadar kırmızı kalsın diye..
- 132 cevap
-
- Mustafa
- Mustafa Filmi
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
DÜŞMANIN SİLAHIYLA SİLAHLANMAK?!
ftoyd şurada cevap verdi: rotorcli başlık Dini Konular - Din - Dinler
Düşmanın silahıyla??? ben hiç duymadım.. hadis diye diye nice uygunsuz söz yerleşmiş insanların akıllarına, bu söz devede kulak hesabı... -
Liderlik Egilimleri Anketi,üşenmedim yaptım
ftoyd şurada yorum gönderdi suheda_'nın blog başlığı içinde Şehr-i Hüzün
Karakter Tipi : ÇSUA Bu karakter tipinin toplam içindeki yüzdesi: % 2.83 Dışa Dönük % 49 % 51 İçe Dönük Duyusal % 37.5 % 62.5 Sezgisel Düşünsel % 12.5 % 87.5 Duygusal Yargısal % 25 % 75 Algısal Ş Dışa Dönük % 49 Gereksinim duyduğu dış dünyaya yönelir. Dışarıdan gelecek telkinlere açıktır. Ç İçe Dönük % 51 Kendi iç dünyasına dönük yaşamyı tercih eder. Kendi düşünceleri ve değerleri önemlidir. D Duyusal % 37.5 Beş duyuya dayanan bilgilere odaklanmayı tercih eder. S Sezgisel % 62.5 Büyük resme bakmaya ve geleceğe odaklanmayı sever. sezgilerine güvenir. Ü Düşünsel % 12.5 Olaylara mantıksal yaklaşır, etki ve tepki ölçümlerine dayanan analizler yapar. U Duygusal % 87.5 Birtakım temel değerler ve subjektif kabullere dayanan kararlar alır. Y Yargısal % 25 Hayata ve olaylara bakarken planlı ve organize olmayı tercih eder, sorgular. A Algısal % 75 Alternatiflere ve tercihlere açıktır, esnek düşünebilir, anlık karar değiştirebilir. füsun Kendi iç dünyasında kendiyle barışık bir şekilde yaşar. Yaratıcı ve zekidir. Güzel sanatlara yatkındır. Organize ve planlı değildir. İşleri oluruna bırakmayı tercih eder. Kendini çoğu kez sakınır, kendi hayal dünyasında yaşar, başkalarının yanında kendini rahatsız hisseder, kalabalıklardan kaçmayı tercih edebilir. Başına buyruk bir hayat sürmeyi tercih edebilir, bu durumda sorumluluk almaktan kaçar, dakik olamaz, uzun süreli projelerin içinde yer alamaz, dikkati çabuk dağılır. Bu ruh hali nedeniyle yer yer pişmanlık duygusu yaşadığı olur. Çevresinden şikâyetçidir. Kendini iyi ifade etmediği için başkalarının onu iyi anlayamadığını, yeteneklerini göremediği, amirlerinin onu uygun bir şekilde değerlendiremediğini düşünebilir. Eğer iyi anlaşılırsa üst seviyede yaratıcı olabilir fakat takım çalışmasına yatkın olmayacaktır. Bireysel yaratıcılıkta daha başarılı bir görünüm sergileyebilir. İsteklidir. Coşku ve sadakatle doludur; ancak sizi iyice tanımamışsa çok seyrek olarak bunlardan söz eder, başkalarına açılabilir. İnsanlara ve beraber olduğu kişilere öncelikle güvenmek ister. Öğrenmeyi sever, düşüncelerine ve sezgilerine önem verir, çevresel etkilerden kolay etkilenir. Dili kullanmaya ve kendisinin yapacağı bağımsız projelere önem verir. Örneğin bir dergi hazırlanacaksa, onun editörlüğüne istekli olacaktır. Çok fazla yükün altına girer ve her nasılsa da altından kalkar. Dostça davranır; ancak yaptığı işle o denli doludur ki, sosyalleşmeyi ve bu bağlamda çevresinde olanları gözden kaçırır. Dışa yansıyan yaşamında sezgisellik, iç dünyasında ise duygusallık öne çıkar. -------------------------------------------------------------------------------- Yetkinlik Analizi ÇözümVar Liderlik Eğilimleri Anketi ile katılımcıların aşağıdaki 16 temel kriterde yetkinlik seviyesi ölçülmektedir. Yetkinlik Analizi, 16 kriter üzerinden tüm katılımcıların kriter bazında ortalama seviyesine kıyasla sizin durumunuzu ortaya koymaktadır. füsun Karşılaştırmalı Yetkinlik Analizi Yetkinlik Kriterleri Siz Katılımcı Ortalaması Liderlik Potansiyeli 5.3........ 5.1 Takım Çalışmasına Yatkınlık 4.3....... 5.2 Planlı ve Organize Olma 4.4 .......5.4 Öğrenme Odaklılık 3.1....... 5.7 İnsan Odaklılık 5.6 .......4.8 Büyük Resme Bakabilme 6.7....... 5.0 Problem Çözme 5.5....... 5.3 İletişim Becerisi 5.0....... 5.2 Sonuç Odaklılık 3.2 .......5.0 Yenilikçilik 3.6....... 5.2 Vizyonerlik 3.8....... 4.4 Demokratik Yaklaşım 5.5 .......5.0 Yaratıcılık Potansiyeli 8.6....... 4.3 Statükoya Bağlılık 5.0....... 4.7 “Ben” Merkezlilik 4.4....... 4.3 Pratiklik 3.6....... 4.5 -
Mezheplerin yasaklığının en güzel kanıtıydı ekranlara yansıyanlar.. Kitabında, "düşmanını bile seveceksin" yazan din adamları sözümona, adı papaz olmuş din adamları, bir öfke peşine birbirine daldı.. Hemde nasıl bir yerde.. Anlatılan günler başladı ve yakında kökten değişim bizde de görülecek.. Allah hayırlı ölüm nasip etsin..
- 3 cevap
-
- 3
-
-
Yüreğimizle, sevgimizle,saygımızla... Rabbimizin merhameti üzerine olsun..
-
Kur'an okunurken başımı örtmeyi hiç düşünmedim
ftoyd şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Dini Konular - Din - Dinler
1 Korintliler 11önceki bölüm sonraki bölüm 1 Mesih'i örnek aldığım gibi, siz de beni örnek alın. 2 Her durumda beni anımsadığınız ve size ilettiğim öğretileri olduğu gibi koruduğunuz için sizi övüyorum. 3 Ama şunu da bilmenizi isterim: Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek, Mesih'in başı da Tanrı'dır. 4 Başına bir şey takıp dua ya da peygamberlik eden her erkek, başını küçükdüşürür. 5 Ama başı açık dua ya da peygamberlik eden her kadın, başını küçük düşürür. Böylesinin, başı tıraş edilmiş bir kadından farkı yoktur. 6 Kadın başını açarsa, saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da tıraş etmesi ayıpsa, başını örtsün. 7 Erkek başını örtmemeli; o, Tanrı'nın benzeri ve yüceliğidir. Kadın da erkeğin yüceliğidir. 8 Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. 9 Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı. 10 Bu nedenle ve melekler uğruna kadının başı üzerinde yetkisi olmalıdır. 11 Ne var ki, Rab'de ne kadın erkekten ne de erkek kadından bağımsızdır. 12 Çünkü kadın erkekten yaratıldığı gibi, erkek de kadından doğar. Ama her şey Tanrı'dandır. 13 Siz kendiniz karar verin: Kadının açık başla Tanrı'ya dua etmesi uygun mu? 14 Doğanın kendisi bile size erkeğin uzun saçlı olmasının kendisini küçük düşürdüğünü, kadının uzun saçlı olmasının ise kendisini yücelttiğini öğretmiyor mu? Çünkü saç kadına örtü olarak verilmiştir. 15 16 Bu konuda çekişmek isteyen varsa, şunu bilsin ki, bizim ya da Tanrı'nın kiliselerinin böyle bir alışkanlığı yoktur. 17 Toplantılarınız yarardan çok zarar getirdiği için aşağıdaki uyarıları yaparken sizi övemem. 18 Birincisi, toplulukça bir araya geldiğinizde aranızda ayrılıklar olduğunu duyuyorum. Buna biraz da inanıyorum. 19 Çünkü Tanrı'nın beğenisini kazananların belli olması için aranızda bölünmeler olması gerekiyor! 20 Toplandığınızda Rab'bin Sofrası'na katılmak için toplanmıyorsunuz. 21 Her biriniz ötekini beklemeden kendi yemeğini yiyor. Kimi aç kalıyor, kimi sarhoş oluyor. 22 Yiyip içmek için evleriniz yok mu? Tanrı'nın topluluğunu hor mu görüyorsunuz, yiyeceği olmayanları utandırmak mı istiyorsunuz? Size ne diyeyim? Sizi öveyim mi? Bu konuda övemem! 23 Size ilettiğimi ben Rab'den öğrendim. Ele verildiği gece Rab İsa eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve şöyle dedi: "Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın." 24 25 Aynı biçimde yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: "Bu kâse kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır. Her içtiğinizde beni anmak için böyle yapın." 26 Bu ekmeği her yediğinizde ve bu kâseden her içtiğinizde, Rab'bin gelişine dek Rab'bin ölümünü ilan etmiş olursunuz. 27 Bu nedenle kim uygun olmayan biçimde ekmeği yer ya da Rab'bin kâsesinden içerse, Rab'bin bedenine ve kanına karşı suç işlemiş olur. 28 Kişi önce kendini sınasın, sonra ekmekten yiyip kâseden içsin. 29 Çünkü bedeni farketmeden yiyip içen, böyle yiyip içmekle kendi kendini mahkûm eder. 30 İşte bu yüzden birçoğunuz zayıf ve hastadır, bazılarınız da ölmüştür. 31 Kendimizi doğrulukla yargılasaydık, yargılanmazdık. 32 Dünyayla birlikte mahkûm olmayalım diye Rab bizi yargılayıp terbiye ediyor. 33 Öyleyse kardeşlerim, yemek için bir araya geldiğinizde birbirinizi bekleyin. 34 Aç olan karnını evde doyursun. Öyle ki, toplanmanız yargılanmanıza yol açmasın. Öbür sorunları ise geldiğimde çözerim. Defalarca tekrarladım, ben Kuran kadar İncil imanlısıyım.. Ve ayetten yola çıkarak ben sorayım "13 Siz kendiniz karar verin: Kadının açık başla Tanrı'ya dua etmesi uygun mu?" Ona kalırsak, bir müslümanın yalan yemini düşünülemez, bir müslümanın namaz kılmaması düşünülemez, bir müslümanın sözünü bozması düşünülemez, bir müslümanın harama bakması düşünülemez ....vs.. uzar gider.. Evet kusura bakmayın ama normalde bu düşlünülemez,eğer emirleri Allahın emri olarak kalben hissediyorsak, bu korkunç gücün karşısında emre karşı hareket etmek düşünülemez.Ama bu demek değil ki, bir müslüman hiçbirini yapmaz...Ben dahil hepimiz günah işledik, bu forumda da günahım yok diyecek bir müslüman bulamazsınız,eğer Kuran imanlısı ise.. Sizin dediğiniz ahlak polisleri, asıl bu Kuranın tamamen men ettiği ve suç teşkil eden bir davranıştır, asıl bu konu Allaha şirk koşmaktır bana göre.. Bir gurup insan kalkmış Allahçılık rolünde ona buna hüküm kesiyor. Neye dayanarak kesiyor, nerde Kuranda olmayan hüküm var,ona göre kesiyor.Kim yayıp bunu tekelinde oynatıyor,bir gurup çıkarı olan siyasi erkekler bütünü..Bir gurup tarikatlar, şeyhler şunlar bunlar bütünü..Allahın emirleri ve bizlerce cezası belli konular, cidden bellidir.. Zina, hırsızlık, kısas mevzusu... Onun dışında kimse kalkıp hüküm biçmeye kalkmasın durduk yere.. Recm olayına gelince, recm olayı Peygamberimiz Muhammed tarafından gerçekten uygulandı ise, bu benim Tevrat ı da inanılası ve uygulanası kılan Kuran inancımla örtüşmektedir ve hiç şaşırmıyorum.. Tevratta recm, İncilde recmin koşulları, Kuranda o koşul yoksa uygulanacak ceza.. Peygamberimiz,Tevrat a inanmış ve uygulamış demek ki.. Sonra da,uygulamanın önünü kesen ağır koşullar bildirilmiş.. Saç teli, iyi ya işte,ben neyin mücadelesindeyim, ben neden bir hadis tanımazım, siz söylüyorsunuz ağzınızla Kuranda olmadığı halde yapılanları, olmayan şey yapılıyorsa niye illa zemin Kuran zemin Kuran denilip, olmayan şeyle bu Kitaba saldırılıyor.Ben müslümanım diyen piyasaya çıkıyor, keto bile din adına fetva veriyor, suçlu Kuran oluyor. Bakın siyasetçimiz bile,inanlısı olmadığı din üzerine fetva verip oy kazanıyor,şimdi dinin suçu ne.. Hadi din kavramını bırakın, nice kürt bugün Kürdistan hayali peşinde sömürülüyor .. Siyasi güçler elinde ırksal duyguları sömürülüyor,şimdi bu sömürüye geçit vermeyen Kürt kardeşlerimizin,içimizde kaynaşmış yaşayanlrın suçu ne?? Şimdi Atatürk diye diye , Atatürk sever gibi görünen insanlar ,alttan alttan O nu farklı tanıtıyorsa, atatürk severlerin duygularını kullanıp sömürüyorsa, bunda Atatürk ün suçu ne.. Bir insan hayatındaki en büyük sıkıntıyı, belkide en çok, inanılmaz derecede aşık olduğu ve aşık olduğu kşiden darbe aldığında yaşar misallll... şimdi bunda aşkın ne suçu var.. Kısacası, insan, sevdiği şey konusunda, ortak ve paylaşılan konular konusunda, dediğim gibi,en çok en sevdiği konu konusunda,zaaf gösterebilir.. Bu doğaldır... Bunu hayatın her alanında yaparız.. İstisnasız her alanda.. Kardeşinizin biriyle aranızda çok sıcak bir ilişki varken, biriyle biraz daha soğuk bir ilişkiniz ve paylaşımınız varken, bu bile kardeşlerinize bişey yapacağınızda size zaaf kazandırır.. Anne baba bile, kendine asi evlat ile sürekli hatırlarını kırmadan davranan evladı ,özde aynı sevse bile, harekette aynı sevemez,aynı eylemi tutumu gösteremez.. Daha nelerden ne örnekler sunayım.. Bu yüzden her zaman,ama hayatın her alanında, mutlaka duygu sömürgeleri oluşacak, bunu kullanan insanlar olacaktır, o halde bunda o duyguların suçu ne? Dünyadaki bütün müslümanlar, dünyanın en kötü insanları olsun, ben din güzel derim, insan kötü derim... Bir insan herşeyi yapabilir derim.. Aramızdaki en büyük bakış farkı bu işte.. Siz ,insanların kötülük için bahanelerinden,bahane olarak sundukları ve dayandıkları temellere saldırıyorsunuz,ben ise insana pat diye bahane üretme, kötü olan sensin diyorum.. Bunu en çok kendime söylüyorum.. yine burda bir örnek vereyim kendi aklımca, bir hırsız ,hırsızlığına bahane olarak açlığını,yokluğu sunabilir.. Açlıktır suçlu olan, yokluktur suçlu olan,onu iten,ona zemin hazırlayan inancında... siz,bu sebeplere bakıyorsunuz durmadan.. Bunları suçluyorsunuz... Oysa bana göre, onca plan yapıp,ayağı eli hırsızlık yapacak kadar tutan insanın,çalışmayıp hırsızlığa soyunmasıdır tek dikkat noktam.. Koşulları suçsuzdur aslında, kendi susamıştır bir kere hırsızlığa kötülüğe.. Emek vermez çalışmaya, sokaklarda dolanıp bişeyler satmaya, hamallığa,tuvalet temizlemeye.. işine gelmez o iş bu iş.. susamıştır bir kere rahattan para kapmaya.. İşte nefs kavramı dediğimiz olay.. Nefsimiz neler biçiyor hayatlarımıza.. Tam da bu yüzden başı açık olan sizden nefret etmiyor ama, tedirginlik hissediyor. Siz ona ağzınızı açıp bir şey demeden, örtüyü bu kadar vazgeçilmez göstermekle, hal dilinizle "yanacaksın, kavrulacaksın, inleyeceksin, mahvolacaksın" diyorsunuz. Ağzınızdan sözcükler çıkmıyor ama, o bunları duyar gibi oluyor. Anlatabildim sanırım... İnan bana,nefret eden nice insan var.. Bilmiyordum bu kadar olduğunu, kapanınca öğrendim Durduk yere sataşanlar var, yüzüme çok kötü bakıp sanki ona bişey yapacakmışım gibi bir omuz edasıyla benden yüz çevirenler var.. Ama elinde aldığı rakı şişesi, geçerken gülümseyip selamını esirgemeyen,hal hatır soran da var.. Duyar gibi oluyor ya bazıları çıkmayan sesleri, o sesler bizden çıkmıyor aslında.. o sesler ekranlardan,medyadan ,ara ara verildi halkın damarlarına.. nice kurumdan o sesler aşılandı insanların yüreklerine.. din der demez aşırı uçlar, geriye özlemliler empoze edildi hep.. hep gelişmemişliklerin sembolü haline getirildi din.. Bilimsizlik oldu, ilimsizlik oldu, okumamışlılığın adı oldu,tek gözlüklü olmanın adı oldu din hep bu ülkede.. Oysa din dememişti öyle olun diye.. Yatın çalışmayın demedi din hiçbir kuluna..araştırmayın, düşünmeyin, tarla ot samanlıktan başka yalandan yalan sözden zinadan hırsızlıktan rüşvetten pazarlıktan teraziden dengeden durduk yere bozgunculuktan dünyayı bozmaktan kirletmekten bölünmekten parça parça olmaktan kötülüğe sabırsızlıktan öfkeden yana olmadı din... Siz bile söylersiniz belki toplum alışkanlığımla.." AAaa şunu yapmış, bi de dindar olacak"... Demek ki işte beklenmez dindardan bazı şeyler, bu yüzden beklenmeyenin yapılması herşeyden çok yankılanır..Hacca gidip gelenin küfürlü konuşması bile mevzu olur bütün dillerde.. Dinin en büyük düşmanıdır belki bu... bu insan hareketleri ile inanç arasındaki tutarsızlıklar.. Lütfen, ama lütfen arada ateist sitelerdede dolaşın, hatta en şiddetli bizden nefret edenlerin adreslerini ve konuşmalarını sunayım size.. Bu insanlar ,hangi Kitaptan besleniyorlar peki, zeminleri ne nefretlerine..Hayır,şimdi ateizm mi suçlu, bütün ateistler mi yadsınası.. Sadece o insanlar kötü benim gözümde,burdakiler ise ufaktan bi derece (hadi iyi demeyim dinim adına ,kızmayın hemen ama sonra).. Yorgunluk ve uykusuzluk, ben yine dağıldım sanırım dalga dalga,ordan burdan.. Ben bile yazdığımı toparlayıp düşünemiyorum artık.. Ne çok ses var bu tepemdekinde... -
Kur'an okunurken başımı örtmeyi hiç düşünmedim
ftoyd şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Dini Konular - Din - Dinler
Güneşe tapanla aramdaki farka değinmek istemiştim ama, geceleri üç ihlas bir fatiha okumadan yatmayan kız kardeşim bikinisi ile denize giriyorsa, ben kalbine hüküm biçmem.. Özünü bilmem, ben anlamam. Hiç bir bayanın iman boyutunu tam anlamıyla bir şekilcilikle sınırlandırmam.Ama benim örtümden nefret eden insanların, nefret sebebinin şekilcilik olduğunu atlamıyorum.. Biz müslüman kapalı bayanlardan daha daha şiddetli şekilci olabilen , dinle alakasız nice insan tanıyorum .Ama bu demek değil ki,şekilciliğimiz hiç olmasın.. Elbette yerine göre şekilci olacağız,olmak zorundayız. Bir Rahibe gitsin bikini giyip denize girsin, ben müslümanım diyen eline Kuran almasın,bi emri yerine getirmesin,umursamasın.. Ya din konusunu geçtim, ben ayağımda spor ayakkabım , sportif giysimle makyajsız süssüz olayım,,, yanımda da apartman topuk, ağzında sakız,bol makyajlı,saçı kafasının iki katı kabartılmış bir kız olsun.. Yani bize dair izlenim ,ön bir genel önyargı edinmeniz, çok mu doğamıza aykırı anlamadım.. Müslümansam müslümanım,insanlarda bana bu önyargı ile yaklaşırsa biraz(kötü anlamda bir önyargı kastım yok örneğimde) ortak paydada ne kaybederim.Ne kaybederiz.. Guruplaşmadan ortak anlamda en azından temkin ve ön hazırlık olmaz mı bişeyin açık net şekilde belli olması.. Şimdi napalım anlamadım, ortadan metalci gurupları, hip-hop çu gurupları, takımının giysisi ile dolaşanını,şusunu busunu ortadan mı kaldıralım.. İnsan biraz içgüdüsel, etrafında yalnızlığından kopmak ve bir noktada en çok kendi gibi insanlarla takılmak ister.. Ben İbrahim Tatlıses ten nefret ederken, kalkar bana onun müziğini dinletirseniz, aramızda biraz paylaşım sorunu başlar.Ama kalkar bana Feridun Düzağaç dinletirseniz, bu mevzu üzerine dinleti sohbet uzar gider.. Şekilcilik,yandaşlıkta eşlikte belirleyicidir doğamızda ve bence gereksinimizdir en doğal.Önemli olan şekilciliğimiz, biz gibi gurup değildir oluşturduğumuz,.. biz gibi gurubun, biz gibi olmayan gurubla ortak paydalar yakalamasıdır güzel olan.. Mutlaka vardır, mutlaka çoktur, görmek isteyene.. -
Kusura bakma Demirefe.. Artık şu dini güç, dindar,dinci muhabbetinden o kadar usanmışımki sanırım, sana da biraz fazla tepkiyle karşılık verdim.. Senin ateist olmadığını biliyorum ama forumda bi ağız alışkanlığı oldu bu kelime benim için... ve Muhammed Mustafa olayı ile iletişim kurulması aykırı geldi sadece.. Kısa ve öz, en azından hepimizin ortak bir tepkisi olduğu kanaatindeyim bu film için. Belediyelerin ise bangır bangır reklam olayına hevesi,herşeyi açıklıyor zaten.. Ben Ankara da hiçbir filmin reklamını bu kadar görmemiştim. Hoş, bir de Erdoğanın dev boy resimleri kaynıyor tabi..Nedense Saddam aklıma geldi şimdi Böyle ne bileyim, tepkiler oluşsun, imzalar toplansın, bişeyler yapılsın istiyorum bazen. Yani bazen günlük yaşamımda, forumdaymış gibi hissediyorum kendimi.. Ama sonra etrafıma bakıyorum, herkes işinde gücünde,umursamaz,bilmez.. Bi ülkenin geldiği duruma görünen kısmından bakıyorum,bu bile fazla geliyor.. Bi diyorum ,şehit cenazelerinden görüntüleri izleyip , yok diyorum, başaramayacaklar diyorum,bu halk elinde sonunda bu gidişi durdurur diyorum...Bi karamsarlık bi ümit.. Günahlarım kadar ağır geliyor bazen bu haller...
- 132 cevap
-
- Mustafa
- Mustafa Filmi
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Ben beklenen bu sonuç itibariyle ,artık dünyadaki gidişattan ve olacaklardan daha da endişeliyim. Siyasi gerçekler ile, politik laflar arasında büyük fark vardır.. Ve ben Obama yı hep ,özünde samimiyetsiz ve politik algıladım nedense başından beri. Obama, potansiyel olarak temkinsiz bir şekilde çok fazla hataya sebebiyet verecekmiş gibi geliyor bana.. Neyse, fazla bilmiyorum, fazla denk gelmemeye ve öğrenmemeye çabalıyorum,yani ilgilenmiyorum ama bi şekilde ordan burdan karşıma çıktıkça fikrim geliyor. Paylaşmak istedim, hepsi bu...
-
Şimdi, daha mustafa adını görmeye başladığım andan beri etrafımda tepki verdiğim ve tepkimi yaydığım şu koşullarda , öte taraf inancı olan,zebani iblis cehennem inancı olan,dindar insanın, Atatürk ismine ve maneviyetine verdiği değer,hemen es geçilebilir öyle değil mi? Ülkenin başındaki, ne dinli olduğu belli olmayan, din adı altında süslü cümle kurup vatandaşa damardan girip pirim kazanan yüzünden, suç yine dinin oldu değil mi? Yani bu ülkede imanlı insanlar Atatürk ü sevemez değil mi? Yapmaya çalıştıkları şey belli ve sizlerde yapmaya çalıştıkları şeyin parçalarısınız, aynen parçası olan din sömürücüleri kadar. Ortada dindar güç diye bişey yok, dinci güç diye bir kavram yok, ortada Atatürk ü sömüren, ortada dini sömüren ,ortada ırkımızı sömüren, ortada siyasi ayrımlarımızı sömüren, ortada bizden tarihler boyunca nefret eden insanların piyesleri var. Mümkünse o piyeslerde rol almadan önce biraz daha etrafınıza bakın.. Etrafınızda Atatürk ü seven ,Cumhuriyete sahip çıkacak, ama ben müslümanım diyen nice analarımız babalarımız var. Atatürkçülük ve Cumhuriyet siz ateistlere ait değil,olmayacak.. Zebanilere gelince, onlar geldiğinde and sökmez.. İnanmazsanız,İstiklal Marşımızı düşünerek ve anlamına vararak yeniden okursunuz. Okuyunca, dine olan öfkenizden, İstiklal Marşımızın değişmesini bile istersiniz bu gidişle... Nasıl bir Muhammed nefreti ise bazen taşan, insanlar artık her yerde Muhammed adını görmeye başladı.. Nefret ne kötü bir kemirgenmiş yüreklerde..
- 132 cevap
-
- Mustafa
- Mustafa Filmi
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Aranan: Nisâ(*) Sûresinin 34 . Ayetinde Enfâl(*) Sûresinin 12 . Ayetinde Kehf Sûresinin 32 . Ayetinde Kehf Sûresinin 45 . Ayetinde Yâsîn Sûresinin 13 . Ayetinde Enfâl(*) Sûresi 12 - Hani Rabbin meleklere, “Ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin. Ben kafirlerin kalplerine korku salacağım. Şimdi vurun boyunlarının üstüne. Vurun, onların bütün parmaklarına” diye vahyediyordu. 32 - Onlara şu iki adamı örnek ver: Onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, ikisinin arasına da bir ekinlik koymuştuk. 45 - Onlara dünya hayatının örneğini ver: (Dünya hayatı), gökten indirdiğimiz yağmur gibidir ki, onun sebebiyle yeryüzünün bitkileri boy verip birbirine karışırlar. Fakat bütün bu canlılık sonunda rüzgarın savurduğu kuru bir çer çöpe döner. Allah, her şey üzerinde kudret sahibidir 13 - (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.
-
Kur'an okunurken başımı örtmeyi hiç düşünmedim
ftoyd şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Dini Konular - Din - Dinler
Biliyor musun Sevgili Efendi Türkler, tamda, derler ya,bam telime bastın. Bazen arkadaşlarıma şakayla karışık söylerim hep, dini olgularımın başladığı içsel dönemlerimi düşününce, eğer bir müslüman ülkede değilde ,bir hristiyan ülkede İncil ehlinden biri olsaydım, mutlaka soluğu klisede alır ve tam bir adanmışlıkla Rahibe olurdum sanırım. Kendimi tamamen bu yola adardım. Böylece iş güç günlük hayatta, yarım dinli gibi olmazdım. " Duydum, itaat ettim " kelimesinin hazzına varırdım bütün benliğimle.. -
Kur'an okunurken başımı örtmeyi hiç düşünmedim
ftoyd şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Dini Konular - Din - Dinler
O esnada bizim Şaban içeri girse.... Siz yetişirsiniz artık durdurmaya. Dinde herşeyden evvel,insan kadar bi de cinler,şunlar bunlar gibi görmediğimiz ama aslında etrafımızda olan varlıklar da vardır. Acayip farklı olur heralde. Düşünün , etrafımızdaki herkes çıplak, herşey doğal mı doğal.. Hani Cem Yılmaz ın bu konuda ki bütün güzel fikirlerini onaylarcasına.. Dansöz düşünün, etrafında sallanan ipler falan yok, göğsünü tutan kumaş ve püsküller yok, sallıyor her yerini.. Ne çok meslek ortadan kalkardı aslında..Tek bir ufak bez parçası bile çok şey değiştirirken, ben almayım bu kadar ileri hayat hayallerini .. Siz Tanrı bilir altındakini deyip soyunun isterseniz.. Yeniden söyleyim, her tavsiye insan içindir ve her tavsiyede insan için fayda vardır. Allah,Tanrı ,bunlardan ayrıdır.Bu Allahı etkilemez,sadece bizi etkiler. Yap yapma,etki ve sonuç bizedir. -
Kur'an okunurken başımı örtmeyi hiç düşünmedim
ftoyd şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sevgili Efendi Türkler, Bu konunun iticilik ile ilgisi yoktur .. Bu başım üzerindeki yetkimin sembolüdür. Seçimimin imgesidir. Özellikle de evli kadınlara dair bir farktır hatta.. Sürekli örtünme mevzusu, erkekten sakınma ya da başka duygu uyandırma gibi anlamlarda kullanıldığından, bir cevabında bayanlarla gözgöze geldiğinden bahsetmişsin.Eee ne olursa olsun, karşındaki bayan başı örtsün örtmesin ,bu biz bayanlarda içgüdüsel fazla olan bir kavramdır. Ayetler bunu örtü ile kapatmaya kalkmaz, ayetler gözümüzü haramdan sakınmamız konusunda hem bizi hem erkeği uyarır,ayrım yapmaz. Yani art niyetle ya da bedensel bazı isteklerimizle biyolojik zaaflarımız farklı mevzudur, bir şeyi sırf Allahın emri olduğu için ve başımız üzerinde ki yetkinin dışa vurumu olarak yapmak başkadır. Doğal olan kabilelere bakacak olursak daha iyi kavramak anlamında,genellikle kadınların başını kazıdığını görebiliriz ve gariptir örtünme yoksa tavsiye edilen başın traş edilmesidir. Baş ve sinenin kapatılmasında, bırakın sakınılmayı,kadını daha merak edilesi posizyona düşüren bir erkek yapısı vardır. Yani karşınızda tüm gün çıplak dolaşan kadın bence bütün çekiciliğini kaybedecektir . Ama farklı giysileri ile arada farklı görünen bir gerdan, çok şey ifade edebilir bir erkek için.. Bunlarda olaya farklı bir bakış açıkcası.. Öyle ya da böyle şu an kapanma mevzusuna ,işte sebebi bu diyemeyiz(sadece Kitabımızda yazdığı içindir çünkü,Rabbimizin bunu isteme nedenini anlatamayız haşa bilemeyiz zaten).Bu da bir gerçeklik, yani cevaplar kaçamak kalıyor anlamlandırmada. Ancak konunun özü yaratılış,erkeğin başı,melekler ile aramızdaki kavramlara kadar uzanan bir inceliği var..Ama o ayetlerden anlamak için bence gerçekten Rabbimizin nasip edeceği ilime ihtiyaç var. Nice ayet vardır ki, gerek Kuran,gerek İncil ya da Tevrat olsun,anlamların anlamına varmak sadece sezgiselleşir. Yani kavramak üzeresinizdir gibi hissedersiniz, sanki ucundan yakalarsınız,ama şahitliğiniz yoktur, eminliğiniz yoktur.. Zanda olup olmamak arasında sıkışırsınız. Korkarsınız zanda olmaktan,çünkü çokları için uyarılmışsınızdır bi kere.. Ama en azından , Demirefe nin oryantel örneğinden hareketle, dışarıdan bakan bir insan gözüyle, ortada bir ibadet olacaksa,yani bir eylem Allah için yapılacaksa, bunu tutup bikini ile sahilde yapan insanları gözünüzde canlandırın ya da gece birlikte olan evli bir çiftin, rahatlatıyor diye Kuran dinlediğini düşünün ..Yani olayı abartalım ve abartalım örneklerimizle.. Sorun bu nokta işte.. Bir imge olması gerekiyor, bir fark olması gerekiyor. Bir davranışı belkide normalde hiç yapmazken, sırf Allahın emri olduğu için bir eylemi Allah için yapmak gerekiyor. Mesela neden biz Kabe ye dönüyoruz. Rabbim söylüyor, her yönün kendisine ait olduğunu söylüyor, ne yana baksak yüzünün olduğunu söylüyor,bir anlamda her yerde. Ben Adanaya da dönsem yüzümü ya da tersine Samsun a dönsem, yine ibadetimi sadece Allaha has kılabilirim. Yollarda yapıldığı gibi. Ama Allah emretmiştir, nerden yola çıkarsan çık, nerde ibadet edeceksen et, yüzünü Kabe ye çevir, yön Kabe..Bu benim dışsal görüntüde imgemdir. Bana bakana ,ahada bir müslüman dedirtir belki.Yani hindistanda olduğu gibi güneşe doğru namaz kılmıyorumdur, Kabe ye doğru namaz kılıyorumdur.. Ve bana bakan, benim hangi inançta olduğumu bilir. Bizi her halimizle bilen Allahımız için,elbette konu bizim anlamaya çalıştığımız gibi bişey olmayacaktır. Kim bilebilir altından daha neler çıkacak. Hangimizin aklı yeter yollarına..?? Neyse, yıllarca açık dolaşmış ve sonradan kapanmış biri olarak,kapanmanın zararını görmedim,faydasındayım. Saçıma bile iyi geldi insanlar güneşte pişerken,ben rahat dolaşıyorum, hatunlar özel günlerde hele hele düğünlerde kuaför sıralarında sıkıntı yaşarken, ben ütümü yapıp evde onları bekliyorum Hayatım boyunca muzur giyimimle, sırtımda çantamla, şapkamla hep rahatıma düşkündüm.. Şimdi de rahatım demek ki.. Rahat olmayan zaten yapmasın.. İmanla bile o kadarına tahammül edemeyen ,yapmasın. Allah kuluna zulmetmez,insan kendine zulmeder. Rabbim bizi önemser,tenezzül edip ilgilenir. Ve merhametlidir şüphesiz. Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.. İş hayatımda, vakit zamanı gidip abdest almam bile, bütün vücuduma bir moladır, bir esenliktir, bir rahatlamadır diğer arkadaşlarımdan farklı olarak . Günümün nefesleridir namazlar.. Hiç bir emir boşa değildir ve o emirlerde mutlaka bizlere fayda vardır. -
Ülkeyi sürükledikleri durumda, Atatürk değerimiz için nabız yoklamaktan başka bişey değil bu.. " Bakalım, bu kadar çalıştık didindik, Türk milletinin bütün kültürünü eğitimini dinini yerlere çaldık, acaba ülke istediğimiz kıvama ulaşmış mı?" Mustafa! Mustafa kim? mahallelerinin çocuğu mustafa mı? okul arkadaşları mı? mustafa kim? Bu afişler bir de boy boy Ankara nın sokaklarını süsledi..Bizde otobüslerden ordan burdan en içsel en kötü çığlıklarımızı savurduk.. Onlar otursunlar, ekranlarda gösterilmeyen ama şu anda youtube u süsleyen şehit cenazelerine, ekranlarda yasaklanan şehit cenazelerine baksınlar. Oralarda, Mustafa Kemal Atatürk ler var.. kendi mustafalarına asla benzetemeyecekleri yürekler var orda.. Oralarda Asker gibi Askerler var hazır bekleyen.. Biz mustafa yı tanımayız.. Bizim tüm dünyada adı gururumuzla duyrulmuş Mustafa Kemal Atatürk adında bir tarihimiz ve liderliği devam eden bir Liderimiz var..
- 132 cevap
-
- 1
-
-
- Mustafa
- Mustafa Filmi
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kastettiğiniz kelime "vadribuhunne" ise, bu eklimenin başka hangi ayetlerde geçtiğini bir arkadaşımız foruma aktarırsa sevinirim.. Ve kendini dil uzmanı,prof olarak sunan insanların bazılarının, bunu "dövmek" olarak almamasının sebebi nedir? Ve ricam, ilk isteğimin atlanılarak hemen ikinci sorumdan cevap verilmemesi.. Lütfen.. Önce bakalım, bu kelime başka hangi ayetlerde hangi anlamlarda kullanılmış.. Bu arada sevgili Demirefe, bir yerde öyle bir yazınızı okudum ki, siz zaten inanılmaz derecede imanlı gibisiniz ve o yazınızda araya kimseyi katmamakla ,katmak istememkle çok çok haklısınız. Ama lütfen, inanmadığınız bazı değerlerde ,sizde bunları yaşamınıza katmayın, ya da inanırları ile inandıkları arasına girmeyin o halde.. Elinizde çok eşşsiz bir sevgiyle büyük br iman var.. Sadece buna sarılsanız , bence hayatınızda çok çok güzel bişeyler değişecek. Çünkü o güçlü şey, sizi asla yalnız bırakmaz..
-
Kur'an okunurken başımı örtmeyi hiç düşünmedim
ftoyd şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Dini Konular - Din - Dinler
Din tek Kitaptan yani sadece Kuran dan anlaşılınca böyle oluyor demek ki... İncil açık ve nettir.. Normalde dolaşırken falan değil, bütün hayatınızda sıradan anlarınızda değil, ibadet esnasında kapanmak esastır. Tanrıya ibadette(her Kitap ehli anlamında konuştuğumdan Tanrımız kelimesini kullanıyorum),kadının başının açık olması düşünülemez. Kuran okunurken, bunu sıradan bir ders konusu gibi algılıyorlarsa varsın başlarını açsınlar. Ama aynı zamanda Allah kelamı olduğuna inanıp, imanla ibadet esasında saygıyla dinliyorlarsa, başlarının açık olması düşünülemez.