-
İçerik Sayısı
694 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
9
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
delifırtına tarafından postalanan herşey
-
Yedi (ben)lik
delifırtına şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
Yanlışlar daima var olacak,nefes aldığımız sürece,ne kadar sorgularsak sorgulayalım -
Yedi (ben)lik
delifırtına şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
Ben de (ben)lik demiştim ama hadi neyse -
gecenin en sessiz saatinde yarı dalmışken yedi benliğim birlikte oturup fısıltıyla tartışmaya başladılar: ilk benlik: bütün bu yıllar boyunca burada bu delinin içinde günlerle onun acısını yenileyip gecelerle kederini tekrar oluşturmak dışında hiçbir şey yapmadan oturdum;artık bu yükü daha fazla taşıyamayacağım ve baş kaldırıyorum.. ikinci benlik: sen benden daha şanslısın kardeşim;çünkü bana bu delinin neşeli benliği olmak düştü.onun kahkahalarıyla güler,mutlu saatlerinde şarkı söylerim ve üç kanatlı ayaklarla dans eder gibi onun parlak düşünceleriyle dans ederim.güçsüz varlığım karşısında baş kaldırabilmeyi isterdim.. üçüncü benlik: ya bana;vahşi tutkuların ve hayali arzuların alevleriyle yanan sevgiyle-kurtulan benliğe ne demeli?bu deliye baş kaldırması gereken sevgi hastası benim.. dördüncü benlik: hepinizin içinde en mutsuzu benim çünkü bana ********* bir kin ve yıkıcı bir nefret dışında hiçbir şey verilmedi.bu deliye hizmet etmeye baş kaldırması gereken benim,cehennemin karanlık mağarlarında doğmuş olup fırtınaya benzeyen benlik. beşinci benlik: yo,o benim,düşünen benlik,tuhaf benlik,aç ve susuz benlik,bilinmeyen ve henüz yaratılmamış şeylerinden arasında dinlenmeksizin gezinen benlik;baş kaldırması gereken sizler değilsiniz,benim.. altıncı benlik: ve ben,çalışan benlik,zavallı işçi,sabırlı elleri ve arzulu gözleriyle görüntülerden günleri yaratan ve şekilsiz maddelere yeni ve ölümsüz şekiller veren ben.bu yorulmaz deliye baş kaldırması gerekn sadece benim.. yedinci benlik: hepiniz bu deliye baş kaldırmaktan ne kadar uzaksınız;çünkü her birinizin işlerini yapması için önceden belirlenmiş bir yazgısı var.ah,oysa ben kendi yazgısı olan sizin gibi miyim?benim hiçbir şeyim yok,ben hiçbir şey yapmayan,siz hayatı tekrar şekillendirirken sessizlikte oturan,hiçbir zaman hiçbir yerde olmayan benliğim.baş kaldırması gereken siz misiniz,yoksa ben miyim,komşular? yedinci benlik bunları söylediğinde diğer altısı ona acıyara baktılar,artık başka hiçbir şey söylemediler;ve gece daha koyulaşırken birbiri ardından yeni ve mutlu bir boyun eğmeyle uykuya teslim oldular.. fakat yedinci benlik her şeyin ardındaki hiçliğe bakarak gözlemeyi sürdürdü.. Halil Cibran bir yankı duyulurdu hiç'likten bütün yalnızlıklarınızın ilenci korusun çoğulluklarınızı cinnet koyun erdemin adını maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın... hepiniz mezarısınız kendinizin... Nilgün Marmara
-
Görmesen de,duymasan da...!
delifırtına şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
Belki de daha fazla,tam manasıyla anlatabildiğimi sanmıyorum... O mekiğin içinde olmayı çok isterdim Uzaya giden ilk Vaşak olurdum böylece -
Görmesen de,duymasan da...!
delifırtına şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
Çinli olsaydık keşke...! -
Görmesen de,duymasan da...!
delifırtına şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
Yanlız değilmişim demek ki Üzüldüm -
Sizin hiç gülüşünüz dondu mu yüzünüzde? Birden ayaza tutulmuş gibi üşüdümü yüreğiniz? Sevinciniz kursağınız da kalıp tıkadı mı nefesinizi? Üstelik! o nefesi almaya hiç uğraşmadığınızı farkettiniz mi şaşkınlıkla! Görmediğiniz ama hissettiğiniz, soğuk bir bakış, gözünüzde ki ışığı söndürdü mü? Alev alev yanarlarken birden, sağanak bir yağmur bulutu kapladı mı onları? Sert bir rüzgar misali, söylenmiş sözler suratınıza çarptımı tokat gibi? Serseri bir mayına basmış gibi dağıldınız mı o an da? Bunlar olurken sessiz bir çığlık atıp hırsla yere vurdunuz mu ayağınızı. Ağzınıza gelenleri, birer zehir gibi, tek tek, lokma lokma yuttunuz mu hiç? İçinizde biriken zehir, sarmaşığın kolları gibi, kıvrım kıvrım, her zerrenize işledi mi? Yavaş yavaş ölür gibi, her gün bir yaprağınız döküldü mü? Sustukça Çoğalıyor Haykırışım................!(df)
-
Kaynanama zehirli mantar yediricem
-
Deliye sölenecek laf mı bu
-
Üstteki üyeyi görünce aklınıza ne gelio ?
delifırtına şurada cevap verdi: *NATALIA* başlık Forum Oyunları
Heyyyyyt var mı bana yan bakan diyen bıçkın bi delikanlı -
Doktor bey taze bitti derim Hiç ateş böceği gördün mü desem
-
Cincin
-
Bizim komşunun...Kızının adı kader de İmkansız diye bişey var mı?
-
Pollyanna'ya Mektuplar IV. Muhabbet kuşumuz öldü Arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna Uyumadığım gecelerin sabahında Göz altlarımdan mor çocuklar doğardı Mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanları Fırtınada ters çevrilen şemsiyelere benzerdi Duaya açılan avuçlarım Avuçlarıma kar yağardı Kimi zaman tipi... Kaç kere avuçlarımda mahsur kaldım. Bir kaç kış geçti Pollyanna Ben hep mahzun kaldım. Kocaman bir kardan adam yaptı içime bir çocuk şair Tuhaf şarkılar mırıldanarak: Şiirime kenar süsü olsam ben Bir kenar süsünün gülü olsam ben Sarı deftere tuttuğum bir günlük Aşk olsam ben... Sonra yazları Yaseminlerle sarmaş dolaş bir balkonum oldu Balkon yaseminlerle sevişirdi Yaseminler yaseminlerle sevişirdi Rüya hülyayla sevişirdi. Ben o beyaz ve güzel kokan çadırın altında Geceyle sevişirdim. Bir davet gibi otururdum balkonda Beyaz bir örtü gibi sarardım acılarımı başıma Ben sevgilisi çile olan bir gelindim Pollyanna Gel derdim gel, kim olursan ol yine gel... Çiçekli bir düğün davetiyesi gibi otururdum balkonda Yıldızlar ürkerdi, titrerdi davetimden Ayın etrafında beyaz bir hale dönerdi. Bileklerimi uzatırdım çıplak, beyaz ve ince Işıktan bir kelepçe istedim yüz görümlüğü olarak Pollyanna. Secde eden alnımı. Şarap içen dudağımla öpmek istedim. Dizlerimde ve dirseklerimde nasır tutan arayışımı Beyaz bir merhemle ovmak istedim. Beyaz bir günahtır aramak kimi zaman Pollyanna... itiraf etmek gerekirse Domates-biber biçiminde tuzluklar aldım pazardan Kalp şeklinde kül tablaları Kalbimde söndürülmüş birkaç sigaradan kalan kül Yetmezdi yeniden doğmaya. Orhan Gencebay dinledim itiraf etmek gerekirse Bedelini ödedim ama Pollyanna itiraf artık tedavülden kalkmış bir kağıt para. Hayatım bir mutsuzluk inşaatıydı Pollyanna Çimento, demir. çamur... Duvarlarımı şiir ve türkü söyleyerek sıvardım. En üst kattan düşerdim her gün Esmer bir işçi gibi dilini bilmediğim bir dünyaya Hayatım bir mutluluk inşaatıydı Pollyanna Sana ve mutluluğa yazılmış mektuplarıma Cevap beklediğim zamanlarda. Benim bir köyüm olmadı. Hiçbir şehir karlı sokaklarıyla bana Pazen gecelik giymiş bir anne gibi sarılmadı. İstanbul'u evlat edinsem Benimsemezdi nasıl olsa otuz yaşında bir anneyi Yüzyıllarca yaşamış bir çocuk olarak. Mütemmim cüz olamadım hiçbir aşka Pollyanna Bir kitaba bir cüz olamadım. Yukarıdan aşağı, yedi harfli battal boy bir intiharı denedim. Hiçbir bulmacayı tamamlayamadım. Bir kediyi okşasam ellerim yumuşardı Biri okşasam bir yumuşardı. Bire"BiR" olamadım. Fırfırlar olmalıydı oysa hayatımın kenarında Pollyanna Kırmızı puanlı bir şiir olarak uyumalı, mor puanlı uyanmalıydım. Pişman olmamalıydı orada olmalarından yeşil farbelalarım. Bir çingenenin çıkardığı dil olmalıydı şiirlerim. Sana bu son mektubu, Artık senden mektup beklemediğimi söylemek için yazıyorum Pollyanna Son şiirini yazmaya cesaret edememiş bir şair olarak Didem Madak
-
Kızıyorum Yastığımın altında büyüttüğüm -düşlerime kızıyorum Yazdıkları cümleleri ben sildikçe inatla tekrar yazan -ellerime kızıyorum Ben susuz bıraktıkça,ısrarla tekrar tekrar açan -içimdeki sevgi çiçeklerine kızıyorum Sol yanımda heyecanla çırpınan kuşa yanaklarımı al al yapan,damarlarımda ki serseri kana Gecenin bir yarısı yarıya bölünen uykularıma Bitmez karanlığa aldırmadan,kararlı adımlarla -yüreyen ayaklarıma kızıyorum her ağladığımda gözyaşımı silen,sırtımı sıvazlayıp -beni tekrar güldüren delikıza kızıyorum ve veeee...en çok da EROS'a ( ) ....KIZIYORUMMMM....
-
Aaaaaaaaaaaaaaa dellendırmeyin beni uleynnn kaç kere deyecez herkes işine baksın deye haaa? (Sinirimde geçti gerçi ben buraya gelene kadar ya neyse artıkın ) Ne alaka mı böölee sokak ağzınnan yazıyom? Aaaay saçlarımı yolasım geldi nassı bilmezsiniz yaww!!. Pek bi farklı, pek bi özel olmak için şimdi böyle yazmak moda cancağazımm. Şimdi siz bana bi sorun hele bakayım; "Sen hangi çiçeksin cancağazımm?" deyin... La deyin hadi!!! Hangisi miyim? Küstüm çiçeği, herkese, herşeye arızaa, sevgi sözcükleri yassak bana artıkın. (Eee öle ama ) Pazara gittimdi bu hafta cımbız bi lira, harbi kızzzzzzzz, komik dimiii? Ben de çok güldüm, bi de kriz var diyolar, baaaak seeen, cık cık cık Berberde 10 lira... Ehh bu pahalı accık kabül... Ama üzülmeyin, vıdı vıdıcı bitişken kaşlı tüm bağyanlara duyrulur, eline diline mukayyet olmayanların, ben aklını alırken, kaşlarını da ucuza getiriyom, promosyon olarak he he he... İlk ve son kez sölüyommm bi daha sölemiycem bak, husumeti olanlar öm şeysini kullansın, insannık namına amaaaaa lütfennnnnnnnn yaaaa, bunu da size biz mi diyyeceezz, bi de kendiniz düşünün la! Hadi şimdi uyuyun kuzucuklarım ihihihihihihi (Oh beeee iyice bii yatıştım tamam annadık, başlıcammm bu hafta ) Kimeee diyyommm beeeeeaaa!!!!
-
Herşey Barış İçin...
delifırtına şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
-
Herşey Barış İçin...
delifırtına şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
Sevgili gloria; Evet barış için acımasızca da olsa gerçekten kökten çözüm olabilir...Ama ben düşündüm dee: Erkeklerin bu savaşçı ruhunu belkı de biz kadınlar tetikliyoruz... Bilinçaltlarında,doğalarında hep bir üstün olma,hakim olma,güçlü olma çabası yok mu? Ne kadar güç, o kadar POPÜLARİTE!!! Hep ormanların kralı ASLAN olmalı onlar...(arada,bir elin parmakları kadar Zürafalarda yok değil hani... ) Ben derim ki;Bu kabilenin kadınları, bebekleri öldürmek yerine doğar doğmaz iğdiş edebilirdi...Daha temiz olmazmıydı acaba HERŞEY BARIŞ İÇİN!!! ama çözümler hep erkeklerin sonunu getirmekle ilgili nedense Tebrikler anlamışsın... -
Herşey Barış İçin...
delifırtına şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
Sevgili gloria; Evet barış için acımasızca da olsa gerçekten kökten çözüm olabilir...Ama ben düşündüm dee: Erkeklerin bu savaşçı ruhunu belkı de biz kadınlar tetikliyoruz... Bilinçaltlarında,doğalarında hep bir üstün olma,hakim olma,güçlü olma çabası yok mu? Ne kadar güç, o kadar POPÜLARİTE!!! Hep ormanların kralı ASLAN olmalı onlar...(arada,bir elin parmakları kadar Zürafalarda yok değil hani... ) Ben derim ki;Bu kabilenin kadınları, bebekleri öldürmek yerine doğar doğmaz iğdiş edebilirdi...Daha temiz olmazmıydı acaba HERŞEY BARIŞ İÇİN!!! -
Herşey Barış İçin...
delifırtına şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
aaaaa niyeeeee mutlu mesut yaşarız emin ol ki... -
Papua Yeni Gine'de, 20 yıldır süren kabile savaşlarına son verebilmek için anneler 10 yıldır yeni doğan erkek çocuklarını öldürüyor. Papua Yeni Gine'de yaşayan iki kabilenin kadınları şu anda süren savaşı sona erdirmek için inanılması güç bir çare buldu. Her anne doğan erkek bebeğini anında öldürüyor. İki kabile arasında barışı sağlamak için çaba harcayan Rona Luke adlı kadın, 10 yıldır erkek çocuklarını öldüren annelerin durumunu şöyle açıklıyor: "Minik bebekler büyüdüklerinde önce erkek, kısa süre sonra da savaşçı oluyorlar. Bu korkunç savaş kabilemize sadece ölüm ve yıkım getiriyor. Kabile kadınları savaşı önlemek için yeni doğan erkek çocuklarını öldürmek konusunda anlaştı" dedi. Rona Luke, kabilelerinde erkek sayısı düştükçe savaşın sona ereceğini umut ettiklerini söylüyor. 10 yıllık dönem içinde kaç erkek bebeğin anneleri tarafından öldürüldüğü ise bilinmiyor. Hürriyet Hıııııı Hımmmmm Yok yokkk ama amaa offffffffffffffffff hahahaaaa korkmayın şaka şaka Mutlu Yıllar...
-
İstediğin kadar kalıp dinleyebilirsin.
-
Şu Anki Durumunu Smileyle Belirtme
delifırtına şurada cevap verdi: öznurtamtürk başlık Forum Oyunları
-
Deli olmak lazım belki yarım akıllı deselerde gülmek herseye... Kırmak lazım bazen zincirlerı önünü ardını düşünmeden. hani deli cesaretı derler ya işte öyle cesur olmak belki de mangal gibi yürekli olmak lazım yani... varını yoğunu tüm paranı ortaya koyup bir kibrik çakmak, ve ardına bile bakmadan daga tasa vurabılmelı belkıde Özgürce haykırmak lazım belki en masum kelimeleri korkup yutmak yerıne... Bir Merhaba için bile, yürekli olmak belki de...(df)
-
BİR ÜSTÜNDEKİNİN RESMİNİ GÖRDÜĞÜNDE İLK AKLINA GELENİ YAZ BAKALIM...
delifırtına şurada cevap verdi: Marcus başlık Forum Oyunları
Çok karanlık