Efendi Türkler tarafından postalanan herşey
-
BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
http://www.turkish-media.com/forum/index.p...howtopic=150397
-
LALE DEVRİ
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a sert yanıt “Daha bunun devamı gelecek, Başbakan ek bilgi isterse ben hazırım” Atagold Kuyumculuk’un genel kurul tutanaklarında ortakların katıldığı yazıyor. Kamer ise Haziran’da Tosun’un Bilal ve Sema Erdoğan’a vekaleten imza attığını belgeliyor. Demek ki Bilal ve Sema Erdoğan toplantıya katılmış, imzayı Ekrem Tosun atmış. Öyleyse Tosun’u tanıyorlar... Atasay Kuyumculuk’un sahibi Cihan Kamer’in önceki gün VATAN’ı arayıp Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddialarına tek tek yanıt verdiği saatlerde Kılıçdaroğlu da, “Daha bunun devamı gelecek, Başbakan ek bilgi isterse ben hazırım” açıklaması yapmıştı. Kılıçdaroğlu’na dün de “Cihan Kamer’in açıklamalarından tatmin olup olmadığını ve iddialarının devamını” sorduk. Kılıçdaroğlu’ndan Kamer’e gelen en önemli itiraz şuydu: “Atagold Kuyumculuk’un Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan son üç yıldaki genel kurul toplantı tutanaklarında, 500 bin adet hissenin asaleten temsil edildiği yazıyor. Tutanakların altında katip sıfatıyla Ekrem Tosun’un imzası da var. Bu demektir ki, genel kurula ortaklar asaleten katıldığı gibi, katip olarak Ekrem Tosun ile bir araya gelmişler. Bu belge doğruysa Başbakanın çocuklarının Ekrem Tosun’u tanımadıkları beyanı doğru değil.” Kılıçdaroğlu’na, bu tür aile şirketlerinde genellikle tutanakların ortaklara elden ulaştırılıp imzalatıldığını, genel kurula katılamayan ortakların bu şekilde asaleten temsil edilmiş gibi gösterilmesinin yaygın bir uygulama olduğunu hatırlatıyoruz. Kılıçdaroğlu’nun yanıtı şu oluyor: “Başbakan’ın çocuklarıyla ortaksanız, bu konularda özenli olmanız gerekmez mi?” Kılıçdaroğlu, Başbakan’a “Ekrem Tosun’un kim olduğunu” sorarak, Kamer’in Başbakan’ın oğlu ve geliniyle ortaklığını ortaya çıkardıklarını, bu ortaklığın gizlenmesine izin vermediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, Kamer’in açıklamalarından neden tatmin olmadığını ise şöyle açıkladı: ’Neden gizlediler’ “Cihan Kamer, Sema ve Bilal Erdoğan’a ait 250 bin liranın vekaleten Ekrem Tosun tarafından temsil edildiğine dair belgeleri ortaya koydu. Ama Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde genel kurulda 500 bin YTL’lik bütün sermayenin asaleten temsil edildiği yazılı. Demek ki Bilal Erdoğan ve Sema Erdoğan genel kuruldalar ama tutanak Ekrem Tosun tarafından imzalanıyor. Bu ikisi de belgeli. Niçin böyle yapıyorlar? Sonuçta eğer Başbakan’ın oğlunun isminin geçtiği bir şirket varsa, işlemlerin özenli olması lazım. Cihan Kamer, Başbakan’ın oğlu ve geliniyle ortak şirket kurduğunu bizim sorumuza kadar kamuoyuna açıklamadı. Normalde Cihan Kamer, Başbakan’ın çocuklarıyla bir araya gelip şirket kurduğunu neden gizlesin. Cihan Kamer’in başka şirketleri de var, onlar biliniyor. Acaba Sayın Cihan Kamer’e İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce sağlanan ayrıcalıklar var mı? Bu ortaklıklar kurulduktan sonra iktidarın veya iktidara yakın olan belediyelerin bu kişilere sağladıkları ayrıcalıklar var mı yok mu? Haklı değil miyiz bu soruları gündeme getirmekte. Kamer, çocuklarımız arkadaş, diyor. Başka çocukluk arkadaşları yok mu bunların? Her çocukluk arkadaşına bu kadar sahip çıkılıyor mu? Şirketi kendisi yönetiyor. Genel müdürü kendisi atıyor. Kârı kendisi elde ediyor. Diğeri ABD’de oturuyor ve sadece gelir elde ediyor. Acaba Başbakan’ın çocuğu olmasaydı bu tür ayrıcalıklara kavuşabilecek miydi?”Barlas YURTSEVER / VATAN
-
ABD-AVRUPA SIVIL KURULUSLARI
paniklemeyin durmak yok yola devam
-
BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
ilk yüzün icindeyiz.
-
BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
saza, oynadigini biliyorumda kemenceyi ne yapiyorsun.
-
BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
Degerli Arkadasim Rua ben Ülkemizin dört mevsimine düsman olanlari gördüm biraz tuhaf gelecek inanki böyle kisaca bizim neden dört mevsimimiz yok diye! şaka gibi degil mi?
-
ABD-AVRUPA SIVIL KURULUSLARI
Ülkene dogru olmayan icindeki kurgulardan dolayi en acimasiz elestiri saldirilarini yöneltirken bugün ayni saldiriyi sana kucak acan Almanya´ya yapiyorsun yasadigin topraklara biraz saygiya davet ediyorum.
-
BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
Belediye otobüsüne molotoflu saldırı Terör örgütü sempatizanları, içinde yolcuların bulunduğu bir belediye otobüsüne molotof kokteylli ve taşlı saldırıda bulundu evet bu önceki gün istanbulun göbeginde oldu.. Düsman otobüs.
-
BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!..
BÖLÜCÜLER CHP'LİLERE SALDIRDI!.. CHP'LİLERE MOLOTOF KOKTEYLLİ SALDIRI Geçtiğimiz gün CHP'nin Gazi Mahallesi'nde bulunan seçim ofisinin açılışında yaşanan gerginlik bugün de devam etti. Gazi Mahallesi'nde bulunan CHP seçim bürosu önüne akşam saat 19.30 sıralarında kalabalık bir grup tarafından taşlı ve molotof kokteylli saldırı yapıldı. Molotof kokteylli saldırı, Gazi Mahallesi İsmetpaşa Caddesi üzerinde bulunan seçim bürosunda, yöneticilerin toplantı halinde oldukları bir sırada yapıldı. Saldırıda seçim bürosunun tüm camları kırılırken, bazı CHP'li üyelerin de elbiselerinin yandığı belirtildi. Küçük çapta maddi hasara yol açan saldırının ardından, polis ekipleri olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. CHP'ye saldırdıktan sonra İsmetpaşa Caddesi'nden kaçan saldırganlar, cadde üzerinde bulunan bir süpermarkete de molotof kokteyl ve taşla saldırdılar. Marketin camları kırılırken, küçük çapta maddi hasar olduğu öğrenildi. Polis saldırganların yakalanması için incelemelerini sürdürüyor. CHP Sultangazi ilçesi Belediye Meclis üyeliği aday adayı Veysel Ballıkaya, toplantı halinde oldukları sırada saldırı olduğunu belirtti.
-
Davos - Erdoğan - Peres
iki tane ziplayan adam biri gazze de biri Türkiyede simdi görünen resim bu..
-
DÜNYANIN HER YERİNDE KÜFÜR VAR!
Çok sert eleştirdi! Şahan Gökbakar'ın sözleri yenilir yutulur cinsten değil! Cine 5'te yayınlanan Cine City programına konuk olan Şahan Gökbakar, yaptığı açıklamalarla herkesi şaşkına çevirdi. Recep İvedik 2 filminde özellikle küfürlü diyaloglara dikkat ettiklerini belirten Şahan Gökbakar'ın özellikle Facebook kullananlar için söylediği sözler yenilir yutulur cinsten değildi. Şahan, sanat filmleri için de çok ağır sözler söyledi. İşte Şahan'ın çok konuşulacak sözleri: FACEBOOK, ABAZANLIKTAN MEŞHUR Şahan Gökbakar, "Neden facebook, myspace türevi siteler bu kadar popüler?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Abazanlıktan, ne diyeyim yani. Antisosyal abazanlar işte. Benim etrafımda da çok arkadaşım var, 'Bakalım yeni balıklar gelmiş mi, kız düşmüş mü?'... Bu ne ya? Aman ne bulacağım ilkokul arkadaşlarımı, hepsi ***** . Niye bulayım yani? Benim bir arkadaşım var, ben yanlışlıkla kafasını yarmıştım. Şimdi niye arayıp onu bulayım, zaten çocuk unutmuş, gitmiş. Bir daha niye kendimi hatırlatayım da yani çocuk benim peşime düşsün, bir de borçlu kalayım kafayı yardım diye. İnsanların 350-400 tane arkadaşı olamaz. Bu insana özgü bir şey değil. Başka bir sıfatın varsa olur, ama insan sıfatın varsa olmaz. Modern buluşma noktaları. Aldatmaya da iter, evillik de yıkar. Rezalet bir şey işte. Bir de çok amale kaynıyor. Hakikaten amale kaynıyor. SANAT FİLMLERİNE HİÇ DAYANAMAM Sanat filmleri ile ilgili görüşlerini de açıklayan Şahan Gökbakar, şu ifadeleri kullandı: "Hiç dayanamam. Yok abi. Aman abi 'uuu' yok. Hiç tahammülüm yok abi. Bana şöyle geliyor, Bebek'ten başlasam kar yağarken sigara içerek atkımla beraber denize baka baka yürüsem ve biri çekse bunu. Eminönü'ne geldiğimde film bitse 90 dakika yürümüş olurum oradan oraya herhalde. Al sana sanat filmi. Hiç diyalog yok, böyle denize bakacağım sadece durup, martılara bakacağım. Böyle yürüyeceğim Eminönü'ne kadar, al sana sanat filmi. ÇOK CİDDİ PARALAR KAZANIYORLAR Aslında bakma çok ciddi paralar kazanıyorlar. Popüler sinemadan daha iyi kazanıyorlar. Ön imaj veriyor. Filmi malediyorlar 250 milyara. Oyuncuların hiçbirine para vermiyorlar, hepsi amatör. 'Gel Mehmet sen oyna, gel bilmem ne sen oyna'. Konu belli, ağır dram. Zaten toplasan 17-18 plan. Planların tanesi 7 dakika olduğu için... Ondan sonra bir festivalde ödül 'uuuuuu' milyon eurolar gelsin. Tokyo'da film gösterisi, o Japonya senin, bu Kanada benim. Popüler sinemadan daha iyi para kazanıyorlar. Çok daha iyi. Ben böyle düşünüyorum. Bir yapılan eser ne kadar anlaşılamazsa, ne kadar böyle içinde garip karanlık, kasvet, ağırlık, uyuşukluk, basıklık barındırırsa o kadar sanat filmi olacakmış gibi bir inanış var. Hiç kimse anlamaz mesela, 'Çok iyi film'... Nesi iyi ***? Bunlar ne ya? Bir facebook, bir sanat filmi kabul edemiyorum." YENİ KOMEDYENLER NİYE ÇIKMIYOR Şahan Gökbakar, 70 milyonluk Türkiye'de komedyen olarak çok az olduklarını belirterek, neden yeni komedyenlerin çıkmadığını sorguladı. Şahan, "Yeni yeni adamlar çıksın. Niye biz 6 kişiyiz, 5 kişiyiz bu ülkede ya? 70 milyon yaşıyor bu ülkede, toplasan 10 tane komedyen yok. Ne kadar acı. Bana gülmüyorsan kendi güldüğün şeyi yap. Ona gülen insanlar toplanırsa sen de ünlü olursun. Senin de bir kitlen olur ve başarılı olursun. Herkes bir şey yapsın. 70 milyonluk ülkede 10 kişi çok az. Bu oyuncularda da böyle. Siyasi partilerde de böyle. Böyle bir eksik var. Her şey bir şey yapsın, bir şey yapmalıyız. Her alanda, her anlamda. Oturduğumuz yerde ahkam kesmeyi bırakalım, ahkam keseceğimiz ve negatif gördüğümüz bütün konuları değiştirmek için farklı alternatifler yaratalım" dedi. NEDEN RECEP İVEDİK'İ TERCİH ETTİ Şahan Gökbakar, bu hafta vizyona girecek Recep İvedik 2 filmi ile ilgili bilgiler de verdi: "En iyi geri dönüşü aldığımız tipleme oldu Recep İvedik. Bir de hakikaten bir çok kesimden adama hitap ediyor. Çevremde var yani. Mesela, üst düzey bir yönetici de çok güldüğünü söylüyor, bir taksiye biniyorum taksici abimiz de çok güldüğünü söylüyor. Polis çevirmesinde 'Aaa ben en çok onu seviyorum' diyor. Annem o tiplemeye bayılıyor. Toplumun garip kesimlerinin ortak beğenisi o tiplemede toplandı." RECEP İVEDİK 2'DE KÜFÜRE DİKKAT ETTİK Bizim filmimizin rahatsız edecek derecede olması önemli. Bazı filmlerde rahatsız edici derecede oluyor bunlar. Ben mesela bütün film küfür duysam hiç rahatsız olmam, çok da hoşuma gider. Bizim filmimiz pek öyle bir film olmadı. Birazcık daha dikkat ettik. Bir de Faruk Aksoy bu işi daha iyi bildiği için bizim hedeflediğimiz kitlede bana en çok değer veren, üzerime titreyen kitle de zaten 12 yaştan 25 yaşa, belki daha da büyük. O grup olduğu için özellikle daha dikkatli davrandık ki, herhangi bir sınırlama yemeyelim diye. Pek fazla belden aşağı muhabbet yok. Genelde durum komedileri üzerine gidiyor film. DÜNYANIN HER YERİNDE KÜFÜR VAR Dünyanın her yerinde küfüre insanlar gülüyorlar ve küfürü kullanıyorlar. Bu böyledir. Tabu çünkü, ayıp kelime ya, onu kullandığın zaman yasakların çekici olması gibi, o olay da çekici ve gülüyor."
-
LALE DEVRİ
Atagold’un cirosu 2008'de 11 kat artmış! İşte ilginç detaylar Başbakan Erdoğan’ın oğlu ile gelininin ortak olduğu Atagold’un Atatürk Havalimanı mağazasının 2008 cirosu 2 milyon euro. Kamer’in açıklamasına göre şirketin 2007 cirosu 181 bin euro çıkıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve gelini (Burak Erdoğan’ın eşi) Sema Erdoğan’ın ortak olduğu, Atatürk Havalimanı’ndaki mağazanın 2008 cirosunun 2 milyon euro olduğu öğrenildi. CHP’nin İstanbul milletvekili ve Büyükşehir belediye başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ortaklıkla ilgili tartışmalar sürüyor. Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı belgeye göre, Bilal ve Sema Erdoğan, 2006 yılında, Başbakan’ın yakın dostlarından biri olan Atasay’ın sahibi Cihan Kamer’in Atagold şirketine ortak oldu. 500 bin lira sermayeli şirketin yüzde 25’i Bilal, yüzde 25’i de Sema Erdoğan’ın oldu. Atagold şirketinin diğer ortakları arasında Cihan Kamer ile çocukları Atasay ve Simay Kamer de bulunuyor. Cihan Kamer, şirketin 2005, 2006 ve 2007 vergi öncesi kâr miktarını Milliyet’e daha önce açıklamıştı. Kamer’in verdiği bilgiye göre, şirket 2007’de 45 bin 982 lira kâr etti. Buna göre bir hesaplama yapıldığında, ilgili yılda şirketin cirosunun 380 bin TL civarında olması gerekiyor. Bundan yüzde 20 kurumlar vergisi (9 bin 200 lira) düşüldüğünde net kâr 36 bin 800 lira çıkıyor. Şirketin yarısına sahip olan Erdoğanlara bunun yarısı, yani 18 bin 400 lira düşüyor. 181 binden 2 milyon euro’ya Kamer’in açıkladığı kâra göre, Atagold’un Atatürk Havalimanı’ndaki mağazası, 2007’de 380 bin lirayla (181 bin euro) önemsiz bir ciro elde etmiş gözüküyor. Ancak şirket, nasıl olduğu belirsiz hızlı bir büyüme ile 2008’de satışlarını euro bazında 11 kat artırmış. Çünkü bu mağazanın 2008 satışlarının 2 milyon euro olduğu öğrenildi. Bunun yüzde 40’ını (800 bin euro) kira olarak ödedi. Böylece kira düşüldükten sonra 1 milyon 200 bin euro satış geliri sağlamış oldu. Bunun TL karşılığı 2 milyon 520 bin lira. Bu gelir dikkate alındığında Erdoğanlar bu yıl yaklaşık 200 bin lira kâr elde etmiş olacaklar. Şöyle ki: Şirketin yüzde 20 kâr marjıyla çalıştığı (‘sektör yetkilileri yüzde 30-40 arasında’ diyor) düşünülürse, 2 milyon 520 bin liralık satıştan 500 bin lira kâr sağlanmış olacak. Bunun yüzde 20’si (100 bin lira) kadar vergi ödeyecek. 400 bin lira net kâr kalacak. Şirketin yarısına sahip olan Erdoğanların payına 200 bin lira düşecek. Ortaklığın bedeli nereden ödendi? Erdoğanların Atagold’a ortaklığı konusunda belirsizliğini koruyan noktalardan biri, ortaklık için şirkete para koyup koymadıkları... Atagold, 1995’te kurulmuş, 2006’da ortaklık yapısı değişmiş. Hazirun cetvellerinden şirket sermayesine Erdoğanların (125 bin Bilal Erdoğan’dan, 125 bin Sema Erdoğan’dan olmak üzere) 250 bin lira payla ortak oldukları anlaşılıyor. Ancak bu hissedarlığın karşılığını eski hissedarlara ödeyip ödemedikleri henüz belgelenmedi. Milliyet’in bu konuda yönelttiği sorular da yanıtlanmadı. Atasay yetkilileri dün, Erdoğanların ortaklık karşılığı ödeme yaptığını ve bunun kaydının bulunduğunu açıkladı ama yine herhangi bir belge göstermedi.
-
İŞKENCE!nedir?İŞKENCE'siz yapamıyormuyuz?
Zannetmiyorum onlari koruyanlarin ortak noktasi Türkiye´de kendi kimligimizi birligimizi tartismaya acanlardir biz Türk milletinin mensubuyuz diyemeyenlerdir.. Hic bir ülke milletini tartismaya acmaz.. hic bir ülkenin milleti de Devletinin bütünlestirici unsuru olan kimligini tartismaya acmaz..ülkemizdede Seyh Sait lerle Hekimoglu arasinda cok fark vardir bunu kavraya bilirsen olayin cözümü burda yatar!
-
İŞKENCE!nedir?İŞKENCE'siz yapamıyormuyuz?
Arkadasim Osmanli dan sonra Türkiye cumhuriyeti; ABD cumhuriyeti de gelse bu agalari bu seyh leri koruma sevdasi devam edeceginden zerre kadar kusku duymuyorum. cünkü sevda yok!
-
İŞKENCE!nedir?İŞKENCE'siz yapamıyormuyuz?
Agalari meclise biz mi tasidik benim bildigim bir hareketlenme olursa buda ilk önce halk hareketlenmesi ilk önce agaya, seyhe´e karsi olur.. Malesef devletimiz o bölgelere ne kadar el attiysa agaya, seyhe destek olanlar getirilen hizmeti her daim bertaraf etmistir.. is makinasindan insan gücüne kadar.. her daim verilen tepkiler ortadadir. ve bu cok önemlidir. Bunun önemini hic bir zaman kavrayacak bir gelismede görmüyorum cünkü gercekler dagda araniyor gerceklerde dag yariliyor yen icinde kaliyor..
-
merhaba
Efendi Türkler şurada cevap verdi: enginar başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımAklima Bob Marley geldi hadi hayirlisi tekrar hosgeldin
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Sayin dünyahepimizin sende bilirsin cünkü hicbir ülke kendi kimligini tartismaya acmaz. Türklerin kimligi daha 1924 Anayasasi´nda tespit edilmiştir. Anayasanın 88. maddesinde kimin Türk oldugu acikca yazilidir. Dini, etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye´ye vatandaslik bagiyla bagli olan herkes Türkiyelidir. O bakimdan Türk bir üst kimliktir. Tabi ki alt kimlikler vardır ve farklı etnik kökenlerden gelen vatandaslarimiz vardır. Farklı mezheplere mensup vatandaslarimiz vardır. Fakat hepimizin ortak unsuru Türk milletinin üyesi olusumuzdur. Türk milleti hepimizin ortak kimligidir. Türklerin üst kimligidir. Bunu tartismaya actigimz zaman Türk kavramini herhangi bir alt kimlik düzeyine indirdiginiz zaman devletin bütünlestirici unsuru kalmaz. Aradiginiz her halde bu nokta degil?
-
ÜLKEMIZDEKI DEMOKRASI VE INSANHAKLARINDAN ÖRNEKLER
Iskenceyi kimse ülkemizde desteklemez bizde varolan zaaflar eskiden bugün yok denecek noktaya gelmistir.. bugün dünya´yla kiyaslarsak böyle olaylari kiyaslamak ne kadar dogrudur bilemem fakat biz herhalde iskenceden en uzak ülke unvanini aliriz.. inaniyorum halkimiz bilinclendikce yer aldigi kurumlarda daha tutarli görevinin bilincinde olacaktir.. bu konularda tümüyle tarihe karisacaktir.. Türkiye bunun bilincindedir darisi öbür ülkelere.. Bilhassa sözüm ona medeni ülkeler iskence fotograflari üzerine orgazim olanlar. Ülkeni okadar kötüleme biraz o kapilara ugra.
-
Techno- Dance- Remix- daha fazla müzik.
DANCE 2 TRANCE Power Of American Natives 2 Kings Vs. Dj Supreme - Up To Tha Wildstyle(S&H Radio) Jay Jay
-
Karıncaların bilinmeyen sırrı
Kesin birde burnunun ucuna baksin
-
Karıncaların bilinmeyen sırrı
Bence iletisim kurmaya calissin bakarsin ana kralice de aralarindadir büyük kararlara birlikte imza atabilirler. Hayirlisi olsun diyelim.
-
Karıncaların bilinmeyen sırrı
Karıncalarla Ortak Yaşayan Hayvanlar Karıncalarla beraber yaşayan pek çok böcek türünün var olduğu ve aralarında 'sembiyotik' ilişkiler bulunduğu bir yüzyılı aşkın süredir biliniyor. Bunların çoğu bunu bir yağmacı olarak yapar. Diğer bölümü ise, yaşamlarının bir bölümünde veya tamamında karınca topluluğuna bağımlı halde yaşarlar. Bu karınca ziyaretçileri arasında çeşitli pislikböcekleri, keneler, asalaklar, sinekler ve yaban arıları vardır. Bunların bir kısmı, karıncaların yuvalarında yaşayıp tüm sosyal haklardan faydalanabilirler. Bazı durumlarda ev sahiplerinin larvalarını ve yumurtalarını yemelerine rağmen, karıncalar misafirlerine inanılmaz derecede toleranslı davranır, saldırganları yuvaya kabul etmekle kalmayıp larvalarını sanki kendi genç nesilleriymiş gibi besler ve yetiştirirler. Peki karıncalar böyle bir saldırganlığa neden izin veriyor ve nasıl oluyor da bu böcekler senelerce üstün bir savunma sistemine sahip olan karıncanın yuvasında rahatça kalabiliyorlar? Şimdi bu anlaşılmaz olayın aşamalarını inceleyelim. Bilindiği gibi karınca kolonisinde karmaşık bir iletişim sistemi vardır. Bu sistem sayesinde karıncalar, kendi kolonilerine ait üyeleri, yabancılardan ayırdedebilirler. Bu ayırdedebilme bir sosyal savunma sistemi gibi işler. Ancak, yukarıda bahsettiğimiz ziyaretçiler çeşitli tekniklerle karınca yuvalarına girmeyi başarırlar. Bu da onların, karıncaların iletişim ve ayırdedebilme şifrelerini bir şekilde çözdüklerini göstermektedir. Diğer bir deyişle de, mekanik ve kimyasal metodlarla karıncaların dillerini konuşabilme yeteneğine sahip olduklarını...
-
Sevdiklerin
Sugarland - Down In Mississippi (Up To No Good)
-
Karıncaların bilinmeyen sırrı
Karıncaların bilinmeyen sırrı Karıncaların bilinmeyen sırrı Karıncaların yuvalarına mikrofon ve hoparlörler yerleştiren bilim adamları, kraliçe karıncanın işçi karıncalara yönelik sesini kaydetti. KRALİÇE KARINCANIN SESİ İngiliz bilim adamları, karıncaların yuvalarının içinde konuştuğunu ifade ediyor. İngiliz gazetelerinde yer alan habere göre, yuvaların içine minyatür mikrofon ve hoparlör yerleştiren araştırmacılar, kraliçe karıncanın işçi karıncalara yönelik sesini kaydedip tekrar çaldı. Oxford Üniversitesi'nden Jeremy Thomas, kraliçenin sesini çaldıklarında işçi karıncaların antenleri havada ve çeneleri açık saatlerce hareketsiz savunma durumunda beklediklerini kaydetti. İngiliz bilim adamı, "En önemli keşif, değişik seslerin karınca kolonisinin değişik tepkilerine yol açması' dedi. Araştırma Science dergisinde de yayınlandı.
-
LALE DEVRİ
Sadece kirası 870 bin Euro İlginç ortaklığın taraflarından Atasay Kuyumculuk’un sahibi Cihan Kamer VATAN'a konuştu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sorduğu Ekrem Tosun’un kimliği ilginç bir ortaklığı ortaya çıkardı. Başbakan’ın küçük oğlu Bilal Erdoğan ve büyük oğlu Burak Erdoğan’ın eşi Sema Erdoğan’ı ‘freeshop’taki mağazasına ortak aldığı ortaya çıkan Atasay Kuyumculuk’un sahibi Cihan Kamer, VATAN’ı arayarak iddiaları yanıtladı. İşte Kamer’in sorularımıza verdiği yanıtlar... VATAN: Ekrem Tosun’un bu ortaklıktaki rolü nedir? Kamer: Sayın Kılıçdaroğlu iftiraya dayalı bir politika izliyor. Ekrem Tosun bazı şirketlerimin mali müşavirliğini yapar. Atagold ’ta da Sayın Bilal Erdoğan ile Sema Erdoğan’ı sadece genel kurullarda vekaleten temsil ediyor. VATAN: Genel kurul dışında temsil yetkisi yok yani... Kamer: Hayır yok. Atagold, sadece tek bir mağazası bulunan bir anonim şirket. Ticaret Kanunu gereği her yıl genel kurul yapmak zorunda. Bilal Bey yurt dışında yaşadığı için, genel kurulda temsil vekaletini Ekrem Tosun’a vermiş. Sema Hanım da aynı şekilde. VATAN: Sema Hanım daha sonra yönetime girmiş... Kamer: Evet, 2008 yılında Yönetim Kurulu’na girdi. Kemal Kılıçdaroğlu “Ortaklık gizleniyor. Ticaret Sicili’nde isimleri görünmüyor” diye Ekrem Tosun’a “gizli kasa” süsü veriyor. Hiç ilgisi yok. 6 TL karşılığında Ticaret Sicili’nden tüm bu bilgileri alabilirdi. VATAN: Bu ortaklık nasıl gerçekleşti? Kamer: Bu çocukların ortak olması kadar doğal bir şey yok. 10-15 yıldır arkadaşlar. VATAN: Teklif kimden geldi? Kamer: Ben önerdim. Babaları siyaset yapan çocukların, devletle herhangi bir iş yapmadan ticarete atılmalarına yardımcı olmak eşi-dostu olarak bizim görevimiz diye düşünüyorum. Yani ilk teklif benden geldi. VATAN: Sayın Başbakan’a, konuyu siz mi açtınız? Kamer: O kadarını hatırlamıyorum ama Sayın Başbakan’ın ortaklık gerçekleşmeden önce konuyla ilgili bilgisi vardı. Ben de açmış olabilirim, çocukları da söylemiş olabilir. Tam hatırlayamıyorum. VATAN: Çocuklar 10-15 yıldır arkadaşlar, ortak olmaları doğal diyorsunuz. Çocuklarınız tüm eski arkadaşlarıyla ortaklık kuruyor mu? Kamer: Hayır ama buradaki durum farklı. Daha önce de söyledim. Babaları siyasetle uğraşan çocukların, devletle herhangi bir iş yapmadan ticarete atılmalarına ön ayak olmanın görevimiz olduğunu düşünüyorum. Bu çocuklar tabii ki ticaret yapacaklar. Üstelik altından kalkamayacakları bir iş de değil. Ne finansman olarak çok büyük bir paradan söz ediyoruz, ne de işgücü olarak başında durmaları gereken bir iş. Kendi bütçeleriyle rahatlıkla ortak olabilecekleri bir iş nihayetinde. VATAN: Atagold ne zaman kuruldu? Kamer: 1995’te 22 ayar altın üzerine iş yapmak için kuruldu. 2000 yılında şirketlerimizde yeniden yapılanmaya gittik. Atagold bu dönemde gayrifaal hale geldi. 2003’e kadar gayrifaal kaldı. VATAN: 2000-2003 arası faaliyeti yoktu... Kamer: Kanunen devamını sağlamak için üzerinden geçirdiğimiz 2-3 iş olabilir. Ama bunun dışında faaliyeti yoktu. VATAN: Sonra yeniden canlandı... Kamer: 2003’te Atatürk Havalimanı genişledi. Biz de Dış Hatlar Duty Free’de olmamız gerektiğini düşündük. Orada bir mağaza kiraladık. 2003 veya 2004’te mağaza faaliyete geçti. VATAN: Ortaklık ne zaman gerçekleşti? Kamer: Mağaza faaliyete başladıktan yaklaşık 2 yıl sonra... VATAN: Atagold, faal bir şirketti. Dolayısıyla siz ve aileniz şirket hisselerinin yüzde 50’sini Sema Hanım ve Bilal Bey’e devrettiniz. Hisse satışı hangi bedel üzerinden oldu? Kamer: Hazirun cetvelinde de var. Bilal Bey ile Sema Hanım 125’er bin lira koymuşlar. VATAN: Siz mağazası olan bir şirketin hisselerini sattınız. Kaça sattınız? Kamer: Detayını şimdi hatırlamıyorum. Mağazanın demirbaşlarının ve mallarının sayımını yaptık. Ortaya çıkan değerin yüzde 50’sini ödediler. VATAN: Neydi bu bedel? Kamer: Şu anda bilemiyorum. Pazartesi şirket kayıtlarına bakarak söyleyebilirim. Şunu söyleyeyim. Biz bu işten ne kâr ettik, ne zarar ettik. Atagold’un zaten bir marka değeri yok. Şirketin ekstra bir karı da yok. Demirbaşlarını hesap ederek fiyatlandırdık, ahım şahım bir fiyat çıkmadı. VATAN: Çok iş yapan bir mağaza mıdır bu? Kamer: Değil, değil. Vergi tabelasını da yolladım size. 3 yılın toplamında elde edilen vergi öncesi kar 250 bin TL civarında. Bundan yüzde 20 vergi düşün. Geriye 200 bin TL kalır. 2-3 tezgahtarla yürüyen bir iş bu. (VATAN’ın notu: Atagold’un vergi tabelasına göre şirketin 2005 vergi öncesi karı 45 bin 781, 2006 karı 162 bin 304, 2007 karı ise 45 bin 982 TL. 3 yıllık toplam kar 254 bin 67 TL ediyor. 3 yılda ödenen toplam Kurumlar Vergisi miktarı ise 55 bin 391 TL.) VATAN: Yani öyle iyi para kazanan bir mağaza değil diyorsunuz... Kamer: Rakamlar ortada. Atasay olarak diğer havaalanlarında mağazalarımız var. Çoğu ya zarar eder ya da başa baş gelir. VATAN: Küçük iş diyorsunuz ama, bu mağazanın yıllık kira bedeli 870 bin euro. Kamer: Sabit kira ödenmez Duty Free’deki mağazalara. Ciro üzerinden belli bir yüzde öderiz. (VATAN’ın notu: Kamer bu noktada ciro üzerinden ödenen yüzdeyi yaklaşık olarak söyledi. Ama kiralayan tarafın ticari sırrı olduğu için yazılmasını istemedi.) VATAN: Peki, geçen yıl ciro üzerinden ödediğiniz kira tutarı 870 bin euro mu? Kamer: Bugün cumartesi. Söylediğiniz rakamları tam bilemiyorum. Pazartesi günü bakmam lazım. (VATAN’ın notu: VATAN’ın edindiği kesin bilgiye göre Atagold’un 2008 yılı satışları üzerinden Atatürk Havalimanı Duty Free’sini işleten şirkete ödediği kira 870 bin euro.) VATAN: Sema Hanım ile Bilal Bey şirket işleriyle ne kadar ilgili? Kamer: 2-3 ayda bir bilgi alırlar. Satışlar nasıl gidiyor, kâr-zarar durumu nedir diye. Hepsi o. VATAN: Şirket şimdiye kadar ortaklarına temettü dağıttı mı? Kamer: Hayır. Kâr payı dağıtımı olmadı. VATAN: Başbakanın oğlu pırlanta işine girdi, pırlantada KDV sıfırlandı iddiasına ne diyorsunuz? Kamer: Bu iddia üç nedenden yersiz. Birincisi pırlanta ithalatı üzerinden KDV kalktı ama bir-iki ay sonra fazlasıyla ÖTV geldi. Hatta biz sektör olarak bas bas bağırıyoruz: Yüzde 18 KDV’yi kaldırıp yüzde 21 ÖTV getirdiniz, sektör gelişemiyor diye... İkincisi KDV sıfırlanmadan önce ve sıfırlandığı sırada biz Atasay olarak pırlanta işiyle iştigal etmiyorduk. Yüzde 21 ÖTV konduktan sonra biz pırlanta işine girdik. İddiadaki üçüncü yersizlik de şu: Çocukların mağazasının olduğu yer freeshop. Yani ne KDV var, ne ÖTV var. Tosun’u, Bilal Bey ve Sema Hanım tanımıyor Başbakan hiç tanımaz VATAN: Başbakan, Ekrem Tosun’u tanımıyor mu? Kamer: Bakın, ne Ekrem Tosun; Bilal Bey ve Sema Hanım’ı gördü şimdiye kadar, ne de Bilal Bey ve Sema Hanım, Ekrem Bey’i tanır. Çocuklar tanımadığına göre Başbakan hiç tanımaz. Genel kurulda sistemin bu olduğunu Kemal Bey’in bilmesi lazım. Ama çıkıp, “Bu olay hukuk dışı, belgesi de var” diyorsa, onu göstersin. Çıkarsın, “Çocukların ticari vekaleti bu adamda, şirketi de bu adam yönetiyor” diye iddia edersin. Ama Ekrem Tosun çıkıp açıklama yapıyor. “Benim konumum budur” diyor. Başka belgen varsa çıkar ortaya. Havalimanındaki mağazanın yıllık kirası 870 bin euro Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile diğer oğlu Burak Erdoğan’ın eşi Sema Erdoğan’ın ortak olduğu Atagold şirketinin Atatürk Havalimanı’ndaki Dış Hatlar terminalinde bir mağazası var. VATAN’ın edindiği kesin bilgiye göre Atagold’un 2008 yılı satışları üzerinden Atatürk Havalimanı Duty Free’sini işleten şirkete ödediği kira 870 bin euro.Barlas YURTSEVER / VATAN