Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Efendi Türkler

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Efendi Türkler tarafından postalanan herşey

  1. Sayin deniz_kizi' dogu deyince her noktasi sorun anlamina gelmez sorunlu bölgeleri vardir sorunda buralardan yayilmaktadir bende biliyorum erzincanin kadina verdigi degeri bende biliyorum elazig´in belli bölgelerini kadini yolculuk sirasinda 20.saat yolculukda disari cikarmayip tuvalet ihtiyacini arabanin icinde gidermesini saglayanlari bende neler neler yasadim benim demek istedigim ülkemizdeki kadin sorununu bati dogu diye ayirmanin sadece duygusal sömürüdür farkindaysan ülkemizin büyük sehirleride aslinda yüzde doksani yüzde doksani dogudan göc alarak büyüyen birer köydür yani bunun batisi dogusu yoktur..
  2. dogru doguda ki fark insan olabilme sorunu seyhlerin asiretlerin agalarin dizlerinden ayrilmayanlarin bugün pkk y la dtp beyle bu aliskanliklarindan taviz vermeyeceklerini ortaya koymaktadirlar.. tamamen siyasi,sosyal,kültürel ve ekonomi...degilmi? bugün biriside aciklama yapmisti 1.trilyonumuzu yutan pkk arti ddtp isbirligi??? ve onlarin Marabalari
  3. doguda ki halkin kadina olan yaklasimi belli kadinlar Marabadir satilan cani istediginde 70.yasinda olsada kari isterim deyince bütün Ailenin seferber oldugu olayada gülerek yaklasarak hatda 70.yasindaki dedelerine genc kari satin alacak kadar kendilerinden gecebilmektedirler... ondan sonra Doğuda ÇOCUK,KADIN ve İNSAN olmak........bunun batisi yokmu
  4. Der Herr Der Ringe üc bölümünüde sinamada seyretme vede tekrar evde seyretme heyecanini buldugum tek seridir neyi cagristirirsa cagristirsin harika bir yapim.. su anda kitapligima uzandim tekrar seyretme heyacani sardi ikinci ücüncü filminin cikmasini seneleri beklemek ayri zevk.. ti...
  5. 'Cami yeter, biraz da okul açın' TÜRK Tarih Kurumu eski Başkanı Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu, 2.5 milyon Türk'ün yaşadığı Almanya'ya 2 bin 900 cami yapılırken, sadece 15 okul bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Halaçoğlu, "Oradaki çeşitli dernekler ve akademisyenlere, `Cami yeter biraz da okul açın' dedim. Bana, `Bu dinsiz mi' derler diye korkmuyorum. Ama ben cami dışında da namaz kılarım be mübarek. Okul açarsanız, bir çocuğu yetiştirirseniz, o çocuğun 100 çocuğa faydası olur" dedi. Türk Ocakları Zonguldak Şubesi'nin Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediği, `Kafkasya ve Ortadoğu Gelişmelerinde Türkiye' konulu konferansta konuşan Prof.Dr. Halaçoğlu, Osmanlı döneminden itibaren Ortadoğu ve Kafkasya'daki gelişmeleri anlattı. Türkiye'nin Ortadoğu'da güçlü olabilmesi ve ayakta kalabilmesinin yolunun kaliteli eğitimden geçtiğini vurgulayan Prof.Dr. Halaçoğlu, yakın zamanda Almanya'ya yaptığı bir ziyarette, Türkler'in 2 bin 900 cami kurduğunu, buna karşın sadece 15 okul yaptıklarını öğrendiğini belirterek şöyle konuştu: "Oradaki çeşitli dernekler ve Türk akademisyenlerle konuşurken 2 bin 900 cami olduğunu söylediler. `Kaç okul var?' diye sordum. `15 okulumuz var' dediler. Bizim oradaki nüfusumuz 2.5 milyon. Ermeni nüfusu ise 5 bin. Peki kaç okulları var? 50 okulları var. Onlara, `Cami yeter, biraz da okul açın' dedim. Okul açarsanız eğitim yaparsanız, bir çocuğu yetiştirirsiniz, o çocuğun da 100 çocuğa faydası olur. Ben cami dışında da namaz kılarım be mübarek. Ben her yerde namaz kılarım. Cami elbette insanları birleştiren bir yerdir. Ama bir şeyleri yanlış yapıyoruz. Bana, `Bu dinsiz m?i' derler diye korkmuyorum. Elhamdülillah Müslümanım. Kişilerin de benim inancımla ilgili konuşmaya hakkı yok zaten. Ben Atatürk'ün kurduğu kurumun başkanlığını yaptım. Ben bilim adamı olarak korkarsam, sizin korkmamanız mümkün mü? Ben korkmadan bunları söylüyorum. Hepimizin korkmaması lazım." Kurulan üniversiteleri de eleştiren Prof.Dr. Halaçoğlu, "Mantar biter gibi üniversite açtık. 130 tane falan oldu sanırım. Onun içini dolduramazsanız, öğretim üyesi yetiştirmezseniz, kaliteli öğretim üyeniz olmazsa kurduğunuz üniversite ne işe yarar? Bu tam tersi ülkeyi kötüye doğru götürür. Açılmasın demiyorum. 70 milyon dinamik bir nüfusumuz var. Genç nüfusumuz çok fazla. Elbette yol göstermemiz ve eğitmemiz lazım. Ama onun da yolları var" diye konuştu. Önceki gün bir Amerikalı yöneticinin, "Türkiye artık müttefikimiz değil" dediğini hatırlatan Prof.Dr. Halaçoğlu, bunun nedenini de şöyle açıkladı: "Türkiye, Ortadoğu'daki stratejisini değiştirdi. Türkiye, Suriye ile askeri anlaşma imzalamıştır. Antakya bölgesinden vazgeçmiş, Lübnan'a asker göndermiştir. İsrail ve Filistin arasında arabulucuk yapıyor. İran ile yakınlaşıyor. Düne kadar ulaşılmaz bir ülkeydi İran Türkiye için. Aslında laik Türkiye, İran için büyük bir tehlikeydi. Ama şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Esasen laiklik İslam'ın temelinde de vardır. İnsanları zorla müslüman yapamazsınız. Dinde zorlama yoktur. Biz İran ile ilişki kurarız."Ersin ERCAN- Seçkin KIRARSLAN/ ZONGULDAK, (DHA)
  6. Memleketimiz zaten dünyada esi olmayan bir kaosun icinde degilmi bak japonlarin ünlü gaztecisi bile ergenokonu izlemeye geldi!!! bizim gaztecilerde ergenokonu birakti onu izliyor bilmem farkindamisin.. ergenokonu izleyenler zadece birbirini izleyen gazteciler kaldi
  7. cezalandırılacağına inancım sonsuz... benim sonsuz degil Sayin 'Can Taylan Birilerine göre kız reşit... Reşit oluncada bu normal olmuyormu... birilerinin sesiz kalmasi birilerinin kitabina uygun oldugunu gösterir, uygunsa cezalandirmak onlarin haddine degildir! cezalandiracaklarina inanmiyorum.. Artik Ülkemiz onlarin kitablarindaki var olan sayfalarla yönetiliyor artik bunun farkina varalim... aciktan aciga savunmasina savunacaklarda? iste bu noktada neden teredüt ettiklerini bilmiyorum? Takipteyim... diyorsun şöyle geriye dogru baksan neler neler takipsizlikten neler neler yitirmedik ki bunu israrla takip edelim.
  8. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Kombassan'dan oyalama taktiği Kombassan'ın mağdurlarına gönderdiği ve "Boşuna dava açmayın, mahkeme yoluyla paranızı alamazsınız" diye telkinde bulunduğu mektubu değerlendiren mağdurların avukatı Ünal Taşhan, "Mektup oyalama taktiği" dedi. YÜKSEK kar vaadiyle para toplayan Kombassan şirketinin hissedarlarına gönderdiği ve "Boşuna dava açmayın, bir sonuç alamazsınız" şeklinde ifadelere yer verdiği mektubu, "oyalama taktiği olarak" değerlendirildi. Kombassan mağdurlarının avukatı Ünal Taşhan, "Daha önce de, 'Sabredin, paranızı ödeyeceğiz' diye mektuplar gönderilmişti. Şimdi de bu yolla oyalamaya çalışıyorlar" diye konuştu. Zaman aşımı süresi 10 yıl Türk Medeni Hukuku'na göre bu tür davalarda zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğunu vurgulayan avukat Taşhan şunları söyledi: "Mektup aslında çok yeni değil. Daha önce de çeşitli mektuplar gönderilmişti. Bu, tamamen bir oylama taktiği. Mektupla mağdurları kandırıp, zaman aşımı süresini geçirtmek istiyorlar. Çünkü mağduriyetin üzerinden 10 yıl geçince dava açmak mümkün olmuyor. Bunu çok iyi biliyorlar." Dava yoluyla paralar alınır Dava açarak Kombassan'a kaptırılan paraları almanın mümkün olduğunu vurgulayan avukat Taşhan, "Biz dava açarak müvekkillerimizin paralarını kurtardık. Bunu kanıtlayabiliriz. 'Boşuna uğraşmayın, Konya'ya da gelmeyin' diyerek yalan söylüyorlar. Biz tüm mağdurlara mutlaka mahkemeye başvurmalarını öneriyoruz" dedi. Dolandırıcılık tescillendi Almanya'da yüksek mahkemelerden Kombassan aleyhine davalar kazandıklarını ve bu işletmenin dolandırıcılık yaptığını, izinsiz halka arzda bulunduğunu mahkemeler tarafından onaylattıklarını ifade eden avukat Ünal Taşhan, şunları söyledi: "Bu davaları Türkiye'de tanıtmaya çalışıyoruz. Türkiye bu mahkeme kararlarını tanımak zorunda. Hatta Konya Mahkemesi Almanya'da alınan ve Kombassan'ı para ödemeye mahkum eden bir kararı tanıdı. Ancak Kombassan bu karara itiraz etti. Dava şu anda Yargıtay'da. Ama Yargıtay genellikle bu tür davları reddediyor. Yani Kombassan büyük olasılıkla itiraz davasını kaybedecek ve müvekkilimizin parasını ödeyecektir." Haşimler değişti yönetim aynı kaldı Kombassan'ın sürekli değişik taktikler denediğini de vurgulayan mağdurların avukatı Taşhan, "Mektupta ilginç bir ayrıntı daha var. Sözde, eski yönetim hatalıymış, o yüzden şirket bu duruma düşmüş. Ama yeni yönetim bu sorunların üstesinden gelecekmiş. Bu da yalan. Çünkü şimdi Haşim Bayram'ın yerine geçen yeni yönetim kurulu başkanı Haşim Şahin de eski yönetimdeydi. Hem de başkan yardımcısıydı. Eski yönetimi suçlayan mektup bu yönüyle de çok gülünç" diye konuştu. 100 bin mağdur, milyarlık vurgun Kombassan, yüksek kar payı vaadiyle Avrupa'da 1990'ların başından itibaren para toplamaya başladı. 1995'ten itibaren de sermayesini rekor düzeyde artırdı. 2000 yılında, yüzde 90'ı Avrupa'da, bunların da büyük çoğunluğu Almanya'da olmak üzere 100 binden fazla ortağa ulaştı. TBMM raporuna göre, halen 78 bin civarında kişi Kombassan'da hissedar görünüyor. Kombassan'ın Avrupa'da yaşayan Türkler'den ne kadar para topladığı kesin olarak bilinmese de, avukat Taşhan'ın açıklamalarına göre, bu rakam en az bir milyar Euro.
  9. Politikaları biz belirleriz sizler ancak uyarsınız anlayısına sahip Avrupalilar mi yoksa ben mi emotional anlayisa sahibim duygusal degilde Dünyada toplumsal cöküse kimler gidiyor kimler hazirliyor ilk önce onu cözseniz daha iyi olacak sayin 'dünyahepimizin
  10. Fransa yeni göçmen politikalarını yürürlüğe koymak için hazırlıklara başladı. Devlet Başkanı Nicholas Sarkozy tarafından kurulan Göç, Entegrasyon, Ulusal Kimlik ve Dayanışma Bakanlığı'nın başında bulunan Brice Hortefeux, Fransız dilini konuşuyor olmayı, göç talebi için ön koşul haline getireceklerini söyledi. Önümüzdeki günlerde yürürlüğe girecek yeni uygulamaya göre, Fransa'ya göç başvurusunda bulunacak olan yabancılar, henüz kendi ülkelerindeyken Fransızca testine tabi tutulacak ve bu testi geçemeyenlerin başvuruları kabul edilmeyecek. Göçmen adayları, dil testinin yanı sıra kültür ve uygarlık testine de girerek, Bakan Hortefeux, dün ‘France 2' kanalına yaptığı açıklamada, Fransa'da bulunan, ancak göçmenliğini henüz yeterli resmi belgelerle kanıtlayamayan yabancılar arasında ‘Eve dönüş' kararı alanların oranının, son 1 yılda arttığını söyledi. Hortefeux, bu durumda bulunan göçmenlerin yüzde 33- 35'inin, ülkelerine dönmeye gönüllü olduklarını söyledi. Aynı oranın, geçen yıl yüzde 7 olduğu hatırlatıldı. Hortefeux, geçen Ocak-Ağustos ayları arasında toplam 7 bin 456 kayıtsız göçmenin gönüllü olarak dönüş başvurusunda bulunduğunu ve geçen yıl aynı dönemdeki başvuru sayısının 913'te kaldığına dikkat çekti.
  11. 31.10.2008 Cuma - 12:38 Düşük bele zararlı uyarısı konsun Uzmanlar uyarıyor.. İşte düşük belin sağlığa zararları... AA Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şule Çivitci, insanlar üzerinde modanın psikolojik etkisinin birçok araştırmada ortaya konulduğunu belirterek, modanın insanları etkileyen bir akım yaratmasının kitlelerin benzer giyinmesini beraberinde getirdiğini bildirdi. Son yıllarda kullanımı artan düşük bel pantolonların estetik ve sağlık açısından zararlarının görüldüğünü, düşük bel modasının etkisi altında kalan kuşakların risk taşıdığının söylenebileceğini kaydeden Çivitci, şunları söyledi: 'Bel bölgesindeki kalınlaşmanın estetik anlamda rahatsızlıklara sebep olduğu aynı zamanda sağlığı da olumsuz anlamda etkilediği bilinmektedir. Dolayısıyla insanları etkileyecek moda akımlarını yaratırken modacıların insanların hem psikolojik sağlığını hem de bedensel sağlıklarını göz önünde bulundurmaları bir toplumsal sorumluktur. Amerika'nın bazı eyaletlerinde düşük bel pantolonlar ahlaki açıdan değerlendirilerek yasaklanmıştır. Hem toplumun ahlaki yapısına zarar veren hem de insan sağlığını olumsuz etkileyen düşük bel modasının artık yerini başka modellere bırakması modacıların ve işletme sahiplerinin göz ardı etmemesi gereken bir durumdur. Düşük bel modası devam etse bile üreticilerin, düşük bel giysilerin uzun süreli kullanım zararları konusunda giysilere bilgi etiketleri koymaları tüketiciler açısından faydalı olabilir.' Çivitci, vücut estetiğinin bozulmasına neden olacak tek tip model ve giysiler tercih etmenin sağlık açısından sakıncalı olduğunu belirterek, tüketicilere giysilerini çeşitlendirmelerini, zaman zaman vücudu toparlayıcı, bel bölgesini kavrayan giysiler tercih etmelerini veya medikal bel korsesi kullanmalarını önerdi. 300 GENÇ KIZ ARASINDA YAPILAN ARAŞTIRMA Doç. Dr. Çivitci, Kırıkkale Üniversitesi Keskin Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Fatma Bulat ile yaptıkları çalışmada, düşük bel pantolon kullanımının vücut şeklini bozduğunu belirlediklerini söyledi. Bel bölgesinde meydana gelen yağlanma ile düşük bel pantolon kullanma arasında bir ilişki olup olmadığını ortaya çıkarmak için Kırıkkale'de 6 ay ve daha fazla süreyle çoğunlukla düşük bel pantolon giyen 16-24 yaşlarındaki 300 genç kızdan beden ölçülerini aldıklarını bildiren Çivitci, kızlardan toplam 2100 beden ölçüsünün istatistiksel sonuçlarını daha önceki antropometrik araştırma sonuçlarıyla karşılaştırdıklarını kaydetti. Daha önce yapılan çalışmalar ile bulgularını karşılaştırdıkları zaman bütün boy, beden çevresi, kalça çevresi ölçülerinin benzerlik gösterdiği ancak bel çevresi ölçüsünde yıllara göre artış olduğu gördüklerini bildiren Çivitci, '16-24 yaş arasında bulunan genç kızların bel çevresi ölçülerinin diğer araştırmalardaki bel çevresi ölçülerinden daha geniş olduğunu belirledik. Bu genişliğin yıllara göre arttığını, bu artışın düşük bel modasından önceki araştırmalar ve araştırmamız arasındaki ölçümlerde daha belirgin olduğunu saptadık' dedi. GİYSİLERİN YARATTIĞI BASKI Pantolonlarda düşük bel modasının uzun zamandır geçerliliğini korumasının, bu tür pantolonları kullananların bel çevrelerinde farklılıklara yol açtığı ifade eden Çivitci, bu farklılıkların giysilerin yarattığı baskıyla yakından ilgili olduğunu vurguladı. Karın bölgesinin altında kalan pantolonların göbeği ve yan bölgelerdeki yağ gruplarını açıkta bıraktığı ve aşağıda oluşan basınç yan yağ dokularının gelişigüzel şekil almasına katkıda bulunduğuna dikkati çeken Çivitci, şunları söyledi: 'Genel anlamda aşırı yağlanmanın sebepleri düzensiz beslenme, fazla yeme, yaşlılık, az hareketli bir yaşam şeklinde sıralanmaktadır. Bizim üzerinde durduğumuz konu ise ince belli insanların tarihe karışmasının nedenleridir. Bel bölgesindeki yağlanma tek başına giyinme alışkanlıkları ile doğru orantılı olmasa da bel bölgesini kapatan giysinin oluşturduğu baskı bu bölgelerde korse etkisi yaratarak yağlanmanın gelişigüzel olmasını engellemektedir.'
  12. tamam korkuyorsan göndermeyecegim son olsun..
  13. Almanlar kalkip karsilikli anlayis icinde göcmenlerle sorun cözecek? siz hangi hayal dünyasinda yasiyorsunuz buldunuz karsilikli cözüm bulacak insanlari güldürmeyin.. birkere karsilik cözüm bulmanin yolu sivil toplum kuruluslaridir yaratacaklari kamuoyuyla istenen haklar ortaya konur bu sivil toplumu nasil olusur derneklerle v.s ac bakalim almanyada bölücü olmayan bir dernek acabiliyormusun! diyorsunuz dil önemlidir Türkler dile önem vermiyor diyorsunuz. nerden biliyorsunuz önem vermedigini bu kadar sallama olurmu Almanyada her Türk burada yasayabilecek kadar almanca bilir.. burada dogan cocuklar ikinci ücüncü dördüncü kusaklar Ana dili gibi bilir vede Almancayi yeri geldiginde almanlardan almancayi daha iyi telafüz eder siz neden bahsediyorsunuz herhalde Türk zekasini kavrayamamissiniz.. Her Türk Ailenin ister Ana vataninda olsun ister ikinci vatanlarinda olsun yasadiklari heryerde Türk Ailesi cocugunu en iyi sekilde yetistirmek ister herseyini cocuguna feda eder en basta vede enbasta OKUMASI iCiN öyle degimi Sayin 'dünyahepimizin, nedersin? bakin Almanyada bir cocuk Ana okuluna 3.yasinda baslar ve cocuk basladiginda ana okuluna cocuklarin uyuma zorluk cekmemesi icin her Türk Ailesi cocugunu 3.yasini doldurmadan ellerinden geldigince Almanca ögretirler ve o döneme kadarda evlerinde cocuklarin sirf almanca kanallarini izlemesine izin verirler siz neden bahsediyorsunuz!!! sonra gelelim Ana okuluna orda Almancanin disinda konusmak yasaktir istersen iyice bir arastir belki arti niyetlerinize faydali olur? diyorsunuz almanyada sükredin adiniz Aliyken veli yapmiyorlar Türkiyede Aliyken veli yaptiklarini görmedim konuyu bu kadar bulandirmaniza gerek yok Almanyada kesinlikle etnik ayrımcilik vardir.. A dan Z ye kadar arasinda tek bir harf yoktur ayrimcilik yapmayan ama bölücülere ayri servis vardir o ayri konu bölücüler burda polis dövsede sinir disi olmaz??? ama bir Türk genci burda dogmustur burda büyümüstür Alman vatandasi olsa dahi agir suclar islemisse bu suclarda genclik sucudur eger o kisi göcmense sucun cezasi dahada agirlasir cünkü Almanyada suclar bile Almana ayri göcmene ayri katagoride degerlendirilir istersiniz bir arastirin Memet olayini isterseniz arastirin yunan genciyle bir Türk gencinin kendilerini hakaret ederek onlari prokova eden almani dövdükleri Alman icin baslarina geldiklerini tabii yunan genciyle Türk genci yabanci olduklari icin cezalari agir olmustur fakat burda birseyi daha iyi görmeni isterim Türk oldugun icin bu ceza iki kat dahada artmistir.. yani sinir disi.. yunan genci ise agir göcmen cezasiyla almanyada yasamini devam ettirebilecektir siz Avrupada hangi adaletden hangi hak aramadan bahsediyorsunuz HAK ONLARINDIR.. Dünyadaki Demokrasi haklari sadece AB ve ABD ye aittir? birde hak verdikleri vardirki onlarda bölücülerdir kendilerine pay dagitan bölücülerdir!
  14. Günah ne... bunu 14.yasindaki kiza sarkintilik yapan hüseyin üzmezden dinlemek lazim! acaba diyorum Türbani savunmaya devam edecek mi oda ayri merak bende!!!
  15. Avrupa Konseyi Almanya’yı uyardı (orjinal metin) Strasbourg’daki Avrupa Konseyi, yabancı göçmenlerle ilgili yeni yasal düzenlemelerin gündemde olduğu Almanya’yı, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve göçmen hakları konusunda uyaran bir rapor yayımladı. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği tarafından hazırlanan ve Strasbourg’da yayımlanan raporda, Almanya’dan bir göç ülkesi olduğunu kabullenmesi ve göçmenleri toplum için zenginlik olarak algılaması isteniyor. Konseyin insan hakları komiseri, İsveçli Thomas Hammerberg, yabancıların topluma olumlu katkılarının Alman devleti tarafından resmen tanınması yönünde görüş de belirtmekte. Rapor, Almanya’da gerçekleştirilen bir araştırmanın, halkın yaklaşık yüzde 35’inin Almanya’da işsizliğin artması durumunda yabancıların sınırdışı edilmesini istediğini, bunun da, Alman toplumunun henüz çeşitliliğe açık ve çoğulcu bir toplumun avantajlarını kavrayamadığını gösterdiği şeklinde ilginç bir gözlem aktarıyor. Çifte vatandaşlık vurgusu Rapor bu çerçevede, uzun süredir Almanya’da yaşayan yabancıların çifte vatandaşlık hakkından faydalanabilmelerinin önünün açılmasını istiyor. Almanya’nın bazı eyaletlerinde Müslümanlara yönelik vatandaşlık testleri de ayrımcılık olarak niteleniyor. Almanya’da ırkçılık ve yabancı düşmanlığının, yabancıların topluma uyumları önünde engel olduğuna da işaret edilen raporda, 2005 yılında aşırı sağcıların düzenlediği ırkçı eylem sayısının 15 bini aştığı, bu rakamın 2006’da yüzde 30 arttığı kaydediliyor Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği, Almanya’dan ırkçılık ve yabancı düşmanlığını sadece neo-nazi ve aşırı sağcı grupların eylemleri olarak değil, toplumun tüm katmanlarını etkileyen bir sorun olarak ele almasını da istiyor. Raporda, Müslümanların durumuna da değiniliyor ve Alman İçişleri Bakanlığı’nın İslam Konferansı kurma girişiminin, ülkede yükselmekte olan İslamofobiye karşı yanıt olabileceği vurgulanıyor. “Müslümanlar ırkıçılığa maruz kalıyor” Buna karşılık, Avrupa Konseyi Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığıyla Mücadele Komisyonu verileri temelinde, Müslümanların Almanya’da en fazla ırkçılığa maruz kalan gruplar arasında olduğuna işaret ediliyor. Raporda, aile birleşimi konusuna da değiniliyor ve aile birleşiminin yabancıların topluma uyumlarını kolaylaştırıcı bir önlem olduğu belirtiliyor. Avrupa Konseyi, bu alanda Almanya’dan, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi normlarına uymasını talep ediyor.
  16. katiliyorum gugukcuk' fakat ülkemizde her dönem demokrasimizin gelismesine darbe vuranlar var ayni uzanti devam ediyor bugünkü hali AKP DTP ABD AB Buna ragmen basarabilecekmiyiz?
  17. siz ilk önce yazdiklarimi iyi analiz etmeye calis tamam... ikincisi Avrupada yabancilara zorla yabanciligini hissettiriyorlar sen hangi uyumdan bahsediyorsun.. burda her göcmen Almandan cok Almanyaya uyum saglar bunu kavramaya calis. veya ögren
  18. Hallo Godziii Mein wichtiger Bruder wie gehts dir.....?
  19. sayin 'nyx-fallen angel' yazdiklariniza katilamayacagim Avrupada yasayan yabancilar yeterince bulunduklari ülkelere fazlasiyla uyum saglamaktadir ve Avrupa ülkeleri bugün olsun daha iceriye yabanci göc almaktadir ve getirilen yabancilarin önüne de yüzde yüz uyum saglayacaksin diyede bir anlasma konmamakdadir ve yukarda bahsettiginiz arap arap´a türk türk´le kol kola geziyor diye yazdiginizda senoryadir!!! .. gelelim ön yargiya Avrupalilarin Türklere/yabancilara karsi olan ön yargilarini asla degistiremezsin.. baslica faktörde politikacilarin yabancilari yabanci görmek istemesinden kaynaklanmaktadir? bu özel onlarin ulusal politikasimidir!!! iste bu noktada kendi elleriyle yarattiklari yabancilara kars ön yargi bu artik ön yargidan cikmistir yabancilara karsi nefrettir iste bu nefret disarda ve icerde bu nefretle yönetme sevdasina dönüsmektedir en üstden alt a dogru bilincli veya bilincsiz... burda yasayan yabancilarda her daim yeni yeni nefret taktiklariyle karsi karsiya kalmaktadir yasamlari zamanla hayal kirikligina dönüsmektedir bu dönemde yabancilar firat köprüsünden gecmektedir.. ilerdeki dönemler muhakak bu gelismeler isiginda bir cok olaylara gebe kalacaktir en azindan yabancilar yeter avrupanizi alin tepe tepe kullanin diye avrupaya veda edebilecektir ama öyle ama böyle!..
  20. Almanya’da etnik ayrım Celal ÖZCAN / MÜNİH Almanya’da etnik ayrım Almanya’nın Münih kentinde Hanselmann adlı ilkokulda Alman öğrencilerle göçmen kökenli öğrencilerin sınıflarının ayrılması haberi geniş yankı uyandırdı. Kaşesinde, "32 millet, bir sınıf" yazısı bulunan, ancak saf etnik sınıflar kurmakla suçlanan okul müdiresi Ulrike Wanner, sorularımıza cevap vermedi. Okulun Veli Konseyi üyesi Ali Ak ise okuldaki ayrımcı sınıfları Hürriyet’e şöyle anlattı: "Yeni okul döneminde beş adet 1. sınıf açıldı. Bu sınıflardan 1 A sınıfında 18 Alman, üç veya dört tane göçmen kökenli öğrenci var. Buna karşın 1 B ve 1 E sınıfında iki veya üç’er Alman var, gerisi yabancı. 1 C sınıfı, sadece Müslüman göçmen kökenli öğrencilerden oluşuyor. 1 D sınıfının ise yarısı Alman yarısı yabancı. Gerçi okulun kendisi sınıflarda öğrencilerin büyük çoğunluğu Alman diyor, ama bunlar göçmen kökenli Alman vatandaşı." Kabul edilemez Yeni eğitim döneminde Veli Konseyi’ne seçildiği için yabancı çocukların velilerinden sınıf ayrımı üzerine şikáyet mektupları aldığını söyleyen Ali Ak, şöyle devam etti: "Çocukları sadece yabancı öğrencilerden oluşan sınıfa giden veliler bana şikáyette bulundu. Ben de Müdire Hanım’a giderek olayı anlattım ve bu uygulamanın kaldırılmasını istedim. Müdire Hanım bana sadece Müslüman öğrencilerden oluşan sınıfı, etik dersinde sınıfları bölmemek için kurduğunu söyledi. Bu görüşmeden iki veya üç gün sonra ise Veli Konseyi seçiminin iptal edildiğine dair bir mektup aldım. Seçim yeniden yapıldı ve ilk seçimde dokuz oyla başkan seçilirken, ikinci seçimde bir oy aldım. Böylece müdire, Veli Konseyi başkanlığından beni indirmiş oldu ve yerime bir Alman seçildi." Etnik kökenli sınıf haberi üzerine Münih Belediye Meclisi Yeşiller Grubu Meclis’e bir önerge vererek olayın aydınltılmasını istedi. Bavyera Eyaleti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Christa Stewens, böyle bir uygulamanın kabul edilemeyeceğini, kökene göre sınıf oluşturulmasının entegrasyon politikasına ters olduğunu açıkladı. Münih Yabancılar Meclisi de resmi bir açıklama yaparak, Alman ve göçmen çocukların ayrı sınıflara bölünemeyeceğini söyledi. İlköğretim Müdiresi Georgine Müller, Münih’te hiçbir okulda bilinçli olarak etnik sınıflar oluşturulmadığını savundu. Hanselmann ilkokulunda 32 milletten 400 öğrenci bulunduğuna ve sınıflarda Alman öğrenci sayısının yüksek olduğunu söyledi. Ancak Müller, etik dersi nedeniyle sadece Müslüman çocuklardan oluşan bir sınıf bulunduğunu da kabul etti.
  21. bende seni seviyorrrum :kalp:

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.