Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Efendi Türkler

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Efendi Türkler tarafından postalanan herşey

  1. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Kim ne derse desin, kim çanak tutarsa tutsun AKP'nin dış politikasının kocaman bir sıfır olduğunun son versiyonunu "Rusya- Gürcistan Savaşı"nda gördük. Burnumuzun dibinde ve yüzyıllar boyu, dünyanın çıbanbaşlarından birisi olan Gürcistan'ın böyle bir savaşın yenilmişi olacağı, 4 Ocak 2004 tarihinde resmen belli olmuştu. Gürcistan; Soros dolarları ile, Gorbacov'un darmadağınık ettiği SSCB'nin artık belinin iyice kırıldığına inanmış; AB-D'nin de zaten var olan kırık belli Rusya'nın kıpırdıyamaz konumda olduğu inancını da kullanarak, "Turuncu" kumaş bırakmaksızın sözde devrim yapmıştı!. Oysa, o yıllarda Putin, sessiz sezsiz, önce Rusya'nın tam bağımsızlığı için planlarını yapıyor, bu bağımsızlığın "Dünyanın Tek Kutuplu" olmasından doğacak dengesizliğinin önlenmesi için gereken adımları atmak için planındaki son rötuşları yapıyordu. USA'nın IMF'sine olan 5 milyar dolar borcunu ödeyemeyeceğini varsayan IMF yeni bir öneri ile geliyor ve Putin'e ekstradan 5 milyar dolar daha kredi vermek istediğini iletiyordu. Aldığı yanıt: "Paraya gereksinimimiz yok, borcumuz olan 5 milyar doları da alın ve defolun!" oluyordu. Elbette "defolun!.." dememiş ama bu beklenmedik ödeme ile "defolun" dan daha beter yapmıştı IMF'yi... Anlayan bunu anlamış, anlamayanın kafasında kavak yelleri esmeyi sürdürmüştü. Soros denilen tek doları kalmış canavarın, küçük ülkelerin saftirik halkını kandıracak tilki kurnazlığındaki sözde aydın ve politikacılarını kullanarak estirdiği dolar rüzgarlarının hemen ardından başlayan yeni rejim atakları," bir süre kurtuluş olarak gösterilecek, basın- yayın yolu ile yeni bir devşirme akım geliştirilecekti." Erek; o ülkenin "Demokrasi- Özgürlük" elde etmesi olarak lanse edilecek ama, küçük balık olarak görülen o ülke, bir süre sonra AB-D denilen büyük balıklara yem olarak üstelik semiz bir şekilde yutturulacaktı. Dünyanın her yerinde bu tür ********* aydınlık olarak kabul edilmişliği çok örneklerle yansıdığından; bu tuzaklara düşecek milyonlarca çok bilmiş hazır bekliyordu.Yapılması gereken; bilgisizliğin bilgelik olarak kabul edilmesinin tek yolunda, olabildiğince mat yıldızı ortaya sürmek, saftirik cilalarla ünlendirip dilediği gibi kullanabilmekti. Sonrası nasıl olsa çorap söküğü gibi mutlak geliyordu. Gürcistan, konum ve varsıllık bakımından böyle bir konumda olduğu için bu gardan köklü olarak hareket edenlerin, her yöne atını sürmesi kesin söz konusuydu. Önemsenmez gibi gösterilen ama, çok önemsenen, kapalı kapılar ardında adı çokca geçen bu ülke halkının tarihinden ders alarak çok bilge olması, tuzaklara düşmemek için önüne sürülen önerileri kırk ölçüp, bir biçmesi gerekirken; tam tersini yapmış ve Soros'un tuzağına düşmekten kurtulamamıştır. Bugün Soros'un da, AB'nin de, USA'nın da gıkı bile çıkmamaktadır. Hani bu zalim yalancılar; "Demokrasi, özgürlük, bağımsızlık" aşığı idiler? Hani bunları göklere çıkartıp,ululaştıranlar, sivil halkın yanındaydılar? Bunlar, Soros'un verdiği paraları alırken bunun kan bedeli olarak ödendiğinin hiç farkına varamadılar, propogandalarla vardırılmadılar. Biz de olduğu gibi; "AB-D" ye karşıysanız, ya da "Her şey dengeli olsun öyle girilsin, o zaman müttefik sayılsın" diyorsanız; kesinlikle demode idelerin savunucusu olarak tanımlanacak, çağ atlamamışlardan birisi olarak kabul edilenlerden olacaksınız! Oysa çağ atlamanın, dış alımla el oğlunun ürettiğine avuçlar dolusu para ödemekle olmadığının farkında bile olmayan zavallıların ithamından öte geçmeyen boşboğaz lakırtılar dinlediğinizin siz bile farkına varamayacaksınız, çünkü; reklam ve propoganda kurguları öylesine dehşetle usları tarar ki, siz kendinizi tanımakta zorlanırsınız... Eğer, Yüce Deha'nın kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin devrimlerinin ne zorluklar içerisinde yapıldığını iyice algılayıp özümsemiş, Türklüğünüzle onur duymak mutluluğunu her an duyumsamışsanız; bu tür reklam ve propogandalar vız- gelir tırıs gider... Sonunda, gerçek tüm çıplaklığı ile ortaya çıkar, kazanan siz olurken; çığırtkanlar korosunun sesi ansızın çıkmaz olur, pes ederler. Gürcistan bugün bu konuma düşmüş ve o "Turuncu çığlıklardan " ortada bir şey kalmamıştır. Onların agababalarının da aynı şekilde solukları kesilmiş, beylik üç-beş klasik öneri ile yetinmeye zorunlu kılınmışlardır. Türkiye'ye gelince; şu satırlar yazılırken , savaşın dördüncü gününe girmeye dakikalar var ve Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, Dışişleri Bakanı'nın ve tüm ilgili bakanların bugüne dek bu konuda ne düşündüklerini henüz kendi seslerinden ve görüntülerinden öğrenemedik! Burnumuzun dibinde bizi çok yakından ilgilendiren bir savaş var ve bu savaş çok geniş açılımların ön habercisi iken; bizi yönetenler tatildeler!... Basın, "Cumhurbaşkanı'nın yatı kimin??", "Başbakan kayıp!", "Dışişleri kriz masası kurdu!" türü haberlerle ilgileniyor ve birazda zorunlu olarak ilgileniyor, çünkü zatı muhteremler görünmüyorlar!... Bugün gelinen noktada, yine haberlere göre "Başbakan önce Gürcistan'ın başkanını aramış bilgi almış" sonra "Putin'i ara" mamış, belki de arayamamış; çünkü, Putin'i AB-D desteklemiyor ki! Sonuç olarak; dış politikamızın ve sorumlularımızın hali püri perişan ve biz kendi kaderimizle başbaşayız... O kaderde artık iyice belli: Mustafa Kemal'in tam bağımsızlık ilkesine sımsıkı sarılmak...Yoksa, Gürcistan örneği ve AB-D dolduruşlarının iflas etmişliği bir kez daha Kafkaslar'da ortaya çıktı işte. Irak'ta olduğu gibi bu kez Kafkaslar' da ortaya çıkan bu iflas, aynı zamanda da;çok bilmişlerin, Kemalizm'i eleştirenlerin özellikle iflas ettiklerinin de son kanıtıdır! _________________________________
  2. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    sayin politika' cok büyük oyun oynaniyor...
  3. sayin politika gibi bende degerli yazilarinizin takipcisiyim saygilar
  4. bakin yazdiklarinizin herbir kelimesi celiske icinde... bir ondan kurtulsaniz... Assagidaki yazimi daha iyi anliyabileceksiniz??? simdi basliga bakiyorum Atamiza yapilan saygisizliklara bakiyorum... ya arkadaslar bu Dünya emperyalistlere karsi yenilgiye ugratan baska lider cikarabilmismi? Milyonlarca Tarikatlar Medreseler bir araya gelip cikarabilmismi onlar Tanrilari birbirine düsürmekten baska neyi cikarabilmis.. Dolayli yoldanda olsa Atamiza laf söyleyen benim icin bu topragin cocugu degildir... cünkü o sana Bagimsizligi Armagan etmistir Efendi Türkler
  5. yagmur duasini ciddiye aliyormusunuz?
  6. bakin kimler senin deyiminle Absürt yapiyor? bakin bugün seriat ülkelerine pornagrafik resimler haric yok yokdur vakit yazari onlarin yaninda buz gibi insandir.. eger bugün vakit yazari resimlerle yetinseydi basinada bunlar gelmezdiii...
  7. Arkadasim fuhus birilerinin zorla calistirilmasimidir? fuhus deyince ne anliyoruz? Por.no dergileri karari cok yerinde ve bence internet sayfalarina giris bile yasaklanmali... böyle istegin yaninda genelevide iceriyormu? gayri mesru iliskiler sahislari ilgilendirir,... demissiniz gayri iliski deyince neleri icerir birkac örnekde verebilirmisiniz? saygilar
  8. simdi basliga bakiyorum Atamiza yapilan saygisizliklara bakiyorum... ya arkadaslar bu Dünya emperyalistlere karsi yenilgiye ugratan baska lider cikarabilmismi? Milyonlarca Tarikatlar Medreseler bir araya gelip cikarabilmismi onlar Tanrilari birbirine düsürmekten baska neyi cikarabilmis.. Dolayli yoldanda olsa Atamiza laf söyleyen benim icin bu topragin cocugu degildir... cünkü o sana Bagimsizligi Armagan etmistir Efendi Türkler
  9. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Osetler: Ayrılıkçı değil, mağduruz! Türkiye’de yaşayan Oset kökenli vatandaşlar ve Kafkas dernekleri ayağa kalktı: Kan ve göz yaşının sorumlusu Güney Osetya değil, ABD’den ve Batı’dan cesaret alan Şaakaşvili’dir Hemen yanı başımızdaki savaş, Türkiye’deki Kafkas dernekleri ile Oset kökenli vatandaşları alarma geçirdi. Alan ve Kültür Yardım Vakfı Başkanı Remzi Yıldırım aralarında Kafkas Vakfı, Şamil Vakfı, Birleşik Kafkasya Derneği’nin de bulunduğu 16 Kafkas derneği ve vakfı adına ortak basın açıklaması yaptı: “Gürcü yönetiminin Batılı devletlerden aldığı siyasi ve askeri destekle giriştiği bu savaş, tüm bölgenin üzerinde oturduğu barut fıçısını ateşliyor. Tüm kamuoyunun bilmesini istiyoruz ki bu süreçte biz kimsenin toprağına saldırmadık. Kimseye orantısız güç uygulamadık, kimsenin okullarını, hastanelerini bombalamadık. Son iki günde olduğu gibi katledilen hep Oset halkı oldu. Şu an trajik bir insanlık katliamı yapılıyor. Osetler hiç bir zaman Gürcüler’in bir alt tebaası olmamıştır.” Dedelerimiz Atatürk’le omuz omuza çarpıştı Basın toplantısına katılanlar arasında çok sayıda Osetya kökenli Türk vatandaş vardı. Şehriza Yıldırım da onlardan biri. “Ama biz Türk vatandaşıyız, Türkiye bizim vatanımız” diye başlıyor Şehriza Hanım sözlerine ve ekliyor: “Dedelerim 150 yıl önce Osetya’dan Türkiye’ye göç etmiş. Hala orada akrabalarımız var. Savaş haberlerini duydukça içimiz kan ağlıyor, canımız yanıyor. Çoluk çocuk demeden Gürcistan Osetyalıları öldürüyor. Akrabalarımız Türkiye’den gönderilen silahlarla öldürülüyor işte bu bizi daha çok yaralıyor. Türkiye bu vahşete kayıtsız kalmasın.” Bir başka Oset Engin Alpsal da öfkeli: “Biz Türkiye’de hiç azınlık olmadık. Çünkü Türkiye bize hep kucak açtı. Ama yasımız katlanarak artıyor çünkü Türkiye Osetyalılar’ı ayrılıkçı görüyor. Oysa bizim dedelerimiz Atatürk’le omuz omuza çarpıştı. Türkiye sadece Bakü Tiflis Ceyhan boru hattını değil, masum insanları da düşünsün.” Savaştan kaçanlar Türkiye’ye geliyor Çatışmalar nedeniyle hem Güney Osetya hem de Gürcistan’dan çok sayıda kişi Türkiye sınırından giriş yapmaya başladı. Sarp Sınır Kapısı’nı hareketli saatler yaşanıyor. Gürcistan’dan Türkiye’ye gelenlerin sayısı artırken, çok sayıda Gürcü de otobüslerle ülkelerine dönmeye başladı. Son 24 saat içinde Sarp gümrüğünden Türkiye’ye 860 araç giriş, 969 araç da çıkış yaptığı bildirildi. gazte okurlarin degisik[Yorumlari] İsmail Türk 09.08.2008 12:11:20 Barbar insanoğlu... erdal eren 09.08.2008 12:04:32 NE GÜZEL..AŞŞADA IRAK YUKARDA RUS,DÜNYA NÜFUSUNU DENGELİYORLAR,BİRAZ FAZLALIK VARMIŞDA..BİZEDE 8-9 LUH Bİ DEPREM GELÜRSE BU SENE NÜFUS AYARLAMA İŞİ TAMAMLANUR... samil has 09.08.2008 12:03:58 rusya senin gözünü seveyim al GARİBAN AHISKALILARIN intikamını ya gürcüler siz bizim gariban ahıskalılara sahip çıkmadınız işte böyle ortada kalırsınız mafya ayağına türkiyede sizin esiriniz olduk tam gaz ileri rusya hepimizin duası rusyanın zaferi için adam lazımsa rus saflarında vuruşmaya hazırım sefer tası 09.08.2008 11:56:12 bir abd bir rusya vurur. bundan sonra vurma sırası abd de. ama vurulacak ulke kesin belli degil. yuksek ihtimal iran turkiye olabilir.
  10. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Ruslar sivilleri hedef alıyor Kafkaslar’da yine Çeçenistan benzeri görüntüler yaşanıyor. Gürcüleri Güney Osetya’dan püskürten Rus ordusu, Gürcistan’ı kent kent bombalıyor. Rus jetleri sadece bir apartmanda 60 Gürcü’ye katletti Kafkaslar’da durum kötüleşiyor. Ayrılıkçı Güney Osetya bölgesinde yaşayan milislerle Gürcistan ordusu arasında yaşanan çatışmalar, Rusya’nın milislere askeri destek vermesiyle dün resmen Gürcistan-Rusya savaşına dönüştü. Önceki gece Gürcüler’in kontrol ettiği Güney Osetya’ya 150 tankla giren Rus ordusu dün özerk bölgenin başkenti Tzhinvali’yi tamamen kontrol altına aldı. BM tarafından Gürcistan’ın parçası olarak görülen Güney Osetya’da hakimiyeti sağladı. Rus ordusu öğle saatlerinde ise geri çekilen Gürcü askerlerinin peşinden Gürcistan topraklarına daldı. Gürcü kentlerini şiddetli bombardımana başladı. “Ayı” Tupolev görevde İkinci Dünya Savaşı’nın ikonu olan Soğuk Savaş döneminin “Ayı” lakaplı dev Tupolev-95 bombardıman uçakları Gürcistan’ın en önemli ticari limanlarından ve Gürcü donanmasının bulunduğu Poti’yi yerle bir etti. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’e 20 kilometre mesafedeki Vaziani üssü ile 30 kilometre mesafedeki Marneuli havaalanı da bombalandı. Ardından Osetya sınırına 20 kilometre mesafedeki Gori kenti yoğun ateş altında kaldı. Gori’de savaşın en acı yüzü de ortaya çıktı. Rus bombalarına hedef olan bir apartmanda tam 60 kişi hayatını kaybetti. Ermenistan üsleri Önceki gün 5 Rus uçağını düşürdüklerini belirten Gürcü yönetimi ise dün bu sayının 10’a çıktığını, 1 Rus pilotu esir aldıklarını, 30 Rus tankını da bombadığını duyurdu. Ermenistan’daki Rus askeri üssünden kalktığı iddia edilen Rus jetlerinin Abhazya sınırına ilerleyen Gürcü birlikleri vurduğu belirtildi. Bu durum üslerini Ruslara kullandıran Ermenistan’ın da çatışmaya girebileceği ihtimalini doğurdu. 15 gün sıkıyönetim Rus bombardımanından korunmak için Başkent Tiflis’teki tüm resmi kurumlar ile başkanlık sarayı boşaltıldı. Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili bilinmeyen bir yere götürüldü. Saakaşvili “Soldan vurdular sessiz kaldık, sağdan vurdular sessiz kaldık. Ama artık yeter” dediği Rus saldırısı nedeniyle ülkede 15 gün sıkıyönetim ilan etti. Tüm yedek askerler de silah altına alındı. 2 bin sivil öldü Akşam üzeri cepheden gelen haberler ise savaşın bölgenin diğer kesimlerine de sıçrama eğilimi gösterdiğini ortaya koydu. Özerk Abhazya bölgesindeki ayrılıkçı Abhaz milisler ülkede bulunan Gürcü mevzilerine saldırdı. Rus makamları, ilk günkü Gürcü saldırısı sonrası Güney Osetya’dan 30 bin sivilin Rusya’ya kaçtığını duyurdu. Çatışmalarda sivil kayıp sayısı ise 1400 ila 2 bin arasında tahmin ediliyor. Gelişmeler üzerine Saakaşvili ateşkes istedi. Ancak Rusya’dan bu talebe yanıt gelmedi. Putin bölgede Medvedev yok! Gürcistan’la çatışma Rusya’daki çift başlılığı da ortaya koydu. Rusya Başbakanı Putin olayla ilgili ilk açıklamayı Çin’den yaptı. Dün de Pekin’den Kuzey Osetya’ya uçtu. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in de daha sonra yaptığı açıklama öncesinde Putin’e danıştığı öne sürüldü. Çeçen ve Kazak savaşçılar cephede TÜRKİYE'DEKİ GÜRCÜLER SAVAŞMAYA GİDİYOR SİVİLLER TEHLİKEDE ABHAZ LİDERİ BAĞAPŞ: "GÜRCÜ BİRLİKLERİNİ KODORİ BÖLGESİNDEN ÇIKARMAK İÇİN HER TÜRLÜ İMKANIMIZI SEFERBER ETTİK" Abhazya’dan savaşmaya gelenlerin yanısıra yüzlerce gönüllü Kazak milis de bölgede. İngiliz Guardian gazetesi kamp kuran 40 kadar Kazak’la röportaj yaptı. 130 kadar Kazak’ın cepheye gittiğini öğrendi. Reuters ajansı da Çeçen milisleri görüntüledi. Kazaklar Moskova’nın Kafkasya’yı kontrol için kullandığı gayri resmi milis grubu. Abhazlar, Kodori Vadisine saldırdı Gürcistan toprakları içinde bulunan özerk Abhazya bölgesi de çatışmalara katıldı. Abhazlar, kendi bölgelerini Rusya’ya bağlayan en önemli dağ gecidi olan Kodori Gorge’a (Vadisi) saldırdı. Rus jetleri de bu saldırıya destek verdi. 4 katı fazla uçak katıldı Gori sakinleri Rusya’nın kent üzerinde defalarca sorti yaptığını, saldırılara 16 savaş uçağının katıldığını anlattı. Bu rakam bir önceki güne göre 4 kat daha fazlaydı. 2 bin ABD’li çıkış arıyor Gürcü ordusu ABD ve Türkiye tarafından eğitiliyor. ABD’nin 130’u eğitmen olmak üzere Gürcistan’da 2 bin vatandaşı bulunuyor. Bunlardan 30’u da Dışişleri mensubu. Tahliye için Amerikan Dışişleri harekete geçti. Bakü-Ceyhan hattına bomba Gürcİstan ile Rusya arasındaki çatışmalar sürerken öğleden sonra Gürcü Dışişleri Bakanlığı’ndan yürekleri hoplatan bir açıklama geldi. Hazar petrolünü uluslararası piyasalara taşıyan en önemli hat konumundaki Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattının Rus uçakları tarafından hedef alındığı, ancak bombaların hattı ıskalandığı ileri sürüldü. Rusya bu iddiayı doğrulamadı. Azeri petrolünün dünyaya açılması açısından hayati önem taşıyan boru hattı 4 milyar dolara mal olmuş, Rusya by-pass edildiği bu projeye başından beri karşı çıkmıştı. 21 ayda boru hattından 333 milyon varil yani 20 milyar dolarlık petrol aktı. Türkiye 1.5 milyar dolar gelir aldı. “Rusya ülkeyi işgal etse bile dünya ses çıkaramaz” GÜRCİSTAN’DAKİ durumu İngiliz Reuters ajansına değerlendiren uzmanlar dört senaryo üzerinde birleşiyor: 1. Rusya askeri gücünü kullanarak Gürcü askerlerini Güney Osetya’dan dışarı çıkarır. Durum eski haline döner ve Tiflis, bölgenin özerk yapısının devamını kabul eder. 2. Rusya, nüfusunun çoğu Rus pasaportuna sahip Güney Osetya’yı ilhak edebilir. Bu durumda dış dünya büyük tepki gösterecektir ancak yapabilecekleri çok fazla birşey olmayacaktır. 3. Rusya geniş çaplı bir operasyon düzenleyerek, 2004’te iktidara geldiğinden beri ülkesini Moskova’nın yörüngesinden çıkararak Batı’ya yaklaştıran Gürcistan lideri Mikhail Saakaşvili’yi devirebilir. Dünya ülkeleri bu duruma da sessiz kalmak zorunda kalır. 4. Rusya’ya karşı durması zor olan Gürcistan ise gururunu ayaklar altına alarak askerlerini Güney Osetya’dan çeker. Bölgenin Gürcü toprağı olduğu teziyle uluslararası destek arayarak direnmeye devam eder. Türkiye’ye aba altından uyarı Rusya, Gürcistan’ı silahlandıran Ukrayna’yı doğrudan uyardı, silah ve askeri destek veren tüm ülkelere de ultimatom verdi. Türkiye de Gürcistan’a askeri eğitim ve ekipman veriyor... Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan resmi açıklamada Gürcistan’ın yanı sıra bu ülkeye askeri yardım yapan diğer ülkeler de çatışmaların bu noktaya gelmesinden sorumlu tutuldu. Rus Dışişleri, batı yanlısı Ukrayna hükümetinin aktif bir şekilde Gürcü ordusunu silahlandırdığını ve Güney Osetya’nın işgal edilmesi için Gürcistan liderlerini teşvik ettiğini ileri sürdü. Aynı açıklamada Ukrayna kadar Gürcistan’a silah ve askeri destek veren diğer ülkelerin de birinci dereceden sorumlu olduğu iddia edildi. Bu açıklama ile Gürcistan ordusunun 1997 yılından bu yana modernizasyonunda büyük rol oynayan ABD ve Türkiye üstü kapalı olarak hedef alınmış oldu. Rus Dışişleri Gürcistan’ı silahlandıran ülkelerin Güney Osetya’da yaşanan etnik temizliğin sorumluluğunu da üstlenmesi gerektiğini belirtti. Rus gazetesİ: Silahlar Türkiye’den RUSYA’NIN önde gelen gazetelerinden İzvestiya , “Gürcistan savaşa nasıl hazırlandı ve ona kimler yardım etti” başlığıyla verdiği haberde, ABD ve Türkiye’yi suçladı. Gürcistan’ın son 4 yılda savunma bütçesinin 30 kat arttığını savunan gazeteye göre, Türkiye bu ülkeye 45 milyon dolar yardımda bulundu ve çok sayıda gelişmiş silah-mühimmat desteği verdi. Gürcü subayların da eğitimine katkı sağladığını belirten gazete, Türkiye’nin 100 zırhlı, 50 adet PZRK tipi füze rampası, Kılıç 2 ve Doğan savaş gemileri, SkyWatcher hava erken uyarı sistemi, 80 MP5 otomatik silah, 1800 M72 el bombası, 10 milyon mermi ve 160 MP5A3 silahını da Gürcistan’a verdiğini öne sürdü. Gürcistan’ın askeri harcamalarının yılda 1 milyar dolara çıktığını iddia eden İzvestiya, karşılıksız yardım sağlayan ülkeleri ABD, Türkiye, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İsrail, Bosna Hersek, Sırbistan ve Ukrayna diye sıraladı. Dış basın ne dedi? GUARDIAN: Eski Yugoslavya gibi olur Bölgede yıllardır dondurulmuş olan çatışmalar, Kosova’nın bağımsızlığıyla yeniden çözüldü. Osetler ve Abhazyalılar yeniden bağımsızlık hevesine kapıldılar. Rusya ve Gürcistan bir anda kendilerini bir savaşın içinde bulabilir. Bu çatışma Rusya’yı destekleyen eski Sovyet ülkeleri ile Gürcistan’ı destekleyen ABD ve Avrupa ülkelerine genişleyebilir. Komünizmin bitiminden beri Avrupa’nın karşılaştığı en büyük kriz olabilir. Yugoslavya’dan çok daha kötü olabilir. Çünkü burada Doğu-Batı çatışmasının geleneksel öğeleri mevcut. INDEPENDENT: Rusya yenilgiyi kaldıramaz Çatışmayı “Gürcistan’ın bağımsızlığını ve Batı’ya yaklaşmasını çekemeyen kötü Rusya’nın komşusunu cezalandırma çabası” diye yorumlamak kolay bir yol. Rusya’nın Tiflis’e saldırması savaşı tüm Kafkaslara yayar. Rusya ABD’nin füze planlarında ve Kosova’da kaybetti. Yeni bir yenilgi istemiyor. Stephen Larabee (Rand Corporation): Ruslar, Gürcistan’ın burnunu kanatıp biraz ders vermek istiyor. Ayrıca bölgede çıkarları olduğunu ve bunları korumaya niyetli olduğunu göstermek istiyor. Jeffrey Mankoff (Dış İlişkiler Konseyi): Batı’nın, Saakaşvili’yi kurtarmak için harekete geçeceğini sanmıyorum. Avrupa ve ABD Saakaşvili için Rusya’ya karşı savaşmayı göze alamaz. Saakaşvili’nin kumarı tutmayabilir.
  11. Atatürk olmasa bugün Hazreti Muhammed’in mezarı da olmayacaktı Pazartesi akşamı Avrasya Televizyonu’nda Lale Şıvgın’ın sunduğu “Beyin Fırtınası” programına katılmıştım biliyorsunuz. Programın diğer konukları Nevzat Yalçıntaş ile Erol Manisalı idi. Nevzat Yalçıntaş program sırasında Atatürk’le ilgili küçük bir anekdota yer vererek “Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı. Atatürk sıranın Hazreti Muhammed’in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek, ‘Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim’ demişti. Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed’in kabrine dokunamamıştı. Ama bu telgraf yok edildi” dedi. Programın ana konusu kapatma davası olduğu için bu konu fazla uzun sürmedi. Programdan sonra Lale Şıvgın, yayının yapıldığı Doğatepe tesislerinde bizlere birer çorba ikram etti. Bundan yararlanarak Yalçıntaş’a “Hocam programda anlattığınız olayın ayrıntılarını söyleyebilir misiniz?” diye sordum. 1981 yılında 12 Eylül askeri yönetimi Atatürk’ün 100. doğum yılı nedeniyle kapsamlı bir program hazırlamış. Prof. Yalçıntaş o dönemde İlim Kurulu’nun başına getirilmiş. Amaç Atatürk’le ilgili çeşitli kaynaklardan arşiv araştırması yapmak ve “bilinmeyen Atatürk’ü” ortaya çıkarmakmış. Yalçıntaş, “Dışişlerinde Münir Bey vardı. (Soyadını hatırlayamadı) İyi bir araştırmacı ve arşivciydi. Ona Dışişleri Bakanlığı arşivlerinin araştırılması görevi verilmişti” diyerek anlatmaya başladı. Sonra da sürdürdü: “Bir gün Münir Bey aradı. Çok ilginç bir belge bulduğunu, bunu getirip göstermesi gerektiğini söyledi. O sırada benim çalıştığım başbakanlık binası ile dışişleri binası aynı yerde. Hemen atlayıp geldi. Çok heyecanlıydı.” Prof. Yalçıntaş, Münir Bey’in gösterdiği belgeye baktığında çok şaşırdığını belirterek şöyle devam etti: “Belge bir telgraf metniydi. Henüz yeni kurulan Suudi devletinin kralına gönderilmişti. Telgrafta ‘Hazreti Muhammed’in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim. Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız. Bir tek taşının bile zarar gördüğünü duyarsam orduyu aşağıya gönderirim’ anlamına gelen cümleler vardı.” Yalçıntaş, burada Hazreti Muhammed’in mezarı ile ilgili kısa bir detay anlattı. İngiliz işgali sırasında komutan olan Fahrettin Paşa’nın kabri terk etmemek için uzun süre direndiğini, aç kaldıklarını bu nedenle çekirge yiyerek beslendiklerini, sonunda İngilizler’in hiçbir şekilde dokunmamaları kaydıyla Hazreti Muhammed’in mezarını terk ettiklerini ancak kutsal emanetleri de yanlarına aldıklarını söyledi. Şimdi gelelim belgenin bulunmasından sonraki gelişmelere, çünkü vahim ve ilginç olan bu: Nevzat Yalçıntaş’ın anlattığına göre Münir Bey belgeyi önce bir üst amirine götürüyor. Belge oradan daha yukarı taşınıyor. Sonunda müsteşara oradan da Bakan İlter Türkmen’e geliyor. Tabii Evren Başkanlığı’ndaki Milli Güvenlik Konseyi’nin de haberi oluyor. Sorun şu: Bu belge ne yapılacak? Dönemin Atatürkçü komutanları ve onların emrindeki bürokrasi bu belgenin açıklanmasını istemiyor. Ancak belge de ortaya çıkmış bir kere. Sonunda o dönemde yazılan ve şimdi kitapçılarda tek nüshası bile kalmayan bir Atatürk kitabının içine, hiçbir anons yapılmadan konuyor. Kısacası konu adeta kapatılıyor, sadece o tuğla gibi kalın kitabı sonuna kadar okuyanların dikkatini çekecek biçimde “zevahiri kurtarmak” adına konuyor. Peki bu belge şimdi nerede? Kimin koruması altında? Bu da bilinmiyor. Bilinen tek şey, Atatürk’ün İslam aleminin peygamberi Hazreti Muhammed’in mezarının ortadan kaldırılmasını önlemesi herkesten saklanıyor. ***** Hazreti Muhammed Mescidi Nebevi’de yatıyor Hazreti Muhammed 571 yılında doğdu 632 yılında vefat etti. Peygamberimiz Medine’de oturduğu evde toprağa verildi. Bu mezar bugün dünyanın en büyük camisi olan Mescidi Nebevi’nin içinde. Mescidi Nebevi, Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye göç etmesinden sonra ilk namaz kıldığı yer. Hazreti Muhammed, Medine’de oturduğu evin hemen yanına kentin ilk mescidini inşa ettirmişti. Bu mescit geçen yıllar içinde defalarca yenilendi. Bugün 600 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği Mescidi Nebevi’nin korumasını çok uzun yıllar Osmanlı askeri yapmıştı. Arabistan’da mezar adeti yoktur. Ölüler herhangi bir yerde toprağa verilir, üzerine belirleyici bir şey konmaz. Bu nedenle sadece Hazreti Muhammed’in mezar yeri ile ilgili bilgi vardır. O’nun dışındaki İslam büyüklerinin mezarlarının yeri bilinmez. Bir süre önce Hazreti Muhammed’in annesine ait olduğu ileri sürülen bir mezar ortaya çıkarılmıştı. Ancak Suudi yönetimi bu mezarı da ortadan kaldırmış ve yerine otopark yapmıştı. Atatürk’ün müdahalesi olmasa Suudiler, Mescidi Nebevi’nin hemen dibindeki Hazreti Muhammed’in mezarını da tamamen ortadan kaldıracaktı. Nitekim Hazreti Muhammed’le aynı yere defnedildikleri bilinen Sahabe’nin önde gelen isimlerinin mezar yerleri bugün dümdüzdür. ***** Yaşar Nuri Öztürk: Ali Babacan araştırma izini vermedi Nevzat Yalçıntaş’la sohbetimiz sırasında “Bir gün Yaşar Nuri Öztürk Bey aradı. Benim bu anlattığımı duymuş, belgeye nasıl ulaşabileceğini sordu” dedi. Ben de “Belgeyi bulmuş mu?” diye sorunca “Onu bilemiyorum, ama galiba bir kitabına koymuş ben okuyamadım” dedi. Bunun üzerine önceki gün Yaşar Nuri Öztürk’ü aradım. Öztürk, Yalçıntaş’ın anlattıklarını doğrulayarak, “Ancak bunu henüz bir kitabıma koymadım. Araştırmayı aşağı yukarı tamamladım, Gazi Mustafa Kemal ve İslam isimli çok kapsamlı bir kitap hazırlıyorum, bunun bitmesi üç yılı alır. Konu bu kitapta yer alacak” dedi. Milletvekili olduğu sırada bu belgeye ulaşmak için çok çalıştığını söyleyen Öztürk, “Belge Dışişleri Bakanlığı arşivlerinde. Milletvekili sıfatımla bu arşivlerde çalışmak için bakan Ali Babacan’a başvurdum, ama bana izin vermedi” diye konuştu. Öztürk’e “Peki hocam, böyle bir belgenin açıklanmasını neden istemiyorlar?” diye sordum. Öztürk’ün cevabı çok ilginç oldu. Şöyle dedi: “Atatürk’ü din ve İslam dışı göstermek isteyenler elbette bu belgeden rahatsız olacaklardır. Bu nedenle dini siyasete alet edenler emperyalistlerle iş birliği bile yapabiliyor. Dincilerle İslamı reddedenler bu noktada birleşebiliyor.”Can Ataklı
  12. Bir babanın yürek burkan dramı Meryem ve Fatma. Onlar Balcılar Kız Öğrenci Yurdu faciasından yaralı kurtuldular. Biri Konya'ya, diğeri Ankara'ya hastaneye kaldırıldı. Babaları nerede olduklarını öğrendi. Ama onları göremiyor. Üstelik, bu olaydan önce de haftalardır görmemiş kızlarını. Adı Ahmet Özbağrıaçık... Konya'nın Taşkent İlçesi'nin bir köyünde yaşıyor. 6 çocuğu var. Bulabilirse mevsimlik tarım işçiliği ya da hamallık yapıyor. Sorulduğunda, "Başkaca bir geçimim yoktur beyim" diyor, yüzü önüne düşüyor sonra da uzun uzun susuyor. O bir baba... Patlama haberini, Balcılar'daki kız öğrenci yurdunun çöktüğünü saatler sonra haber alıyor. Ciğeri yanıyor. Çünkü onun iki kızı da orada! Biri Meryem, 13 yaşında. Diğeri Fatma 16 yaşında. Fatma 2 yıldır Özel Boğaziçi Kız Yurdu'nda kalıyor. Her yaz iki kızını da buraya yatılı gönderiyor. Nedeni mi? Yurt, kurs boyunca yemek-içmek-yatmak bedava... Susması bitiyor, gözlerinde çaresizlik yüzü mahsun anlatıyor usul usul: "Yurt çökmüş dediler... Önce şaşırdım. Sonra, 'Benim kızlarım orada' dedim. Koştum... Geldim ki, benim kızlardan haber yok. Yandım... 'Üzülme, senin kızlar yaralı, kurtulmuş' dedi biri. Nerede peki? Kimse bilemedi hemen. Sonra, birinin Konya'ya, diğerinin küçüğümün, Meryem'in Ankara'ya hastaneye götürüldüğünü öğrendim. Hemen Konya'ya uçmak istedim, kızımın yanına. Sonra aklıma geldi. Cebime baktım. Para yoktu. Vardı da üç-beş lira! Allah razı olsun, Konya'ya kendi otomobiliyle gidecek biri çıktı. Param cebimde kaldı. Meryem'i, küçük kızımı gördüm. Hafifti yaraları. Yüreğim serinledi. Öptüm, kokladım onu. Ben yavrularımı 2.5 haftadır görmüyordum. Burnumda tütüyorlardı. Onlar kursta, ben ne iş bulursam onun peşindeydim. Şimdi tek düşüncem Ankara'ya gitmek. Büyük kızım Fatma orada. Ağır yaralıymış. Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi görüyormuş..." Sonra, yüzü yine yere düşüyor Ahmet Özbağrıaçık'ın. Boğazına bir yumru takılıyor sanki. Anlayan anlıyor onu. Ankara'ya, kızı Fatma'yı görmeye gidemiyor işte. Söyleyemiyor, Ankara'ya gidecek parası yok cebinde.
  13. p*noya karsi degilsiniz? fakat p*noya da... p*no diye yazamiyorsunuz bu birkere inanilir gibi degil? öylemi? fuhşun her türlüsüne karşısiniz tamam... bu fuhuş nedir biraz acin... kac türdür türlerinide acin, fuhuş fuhuş nedir bu fuhuş... gayri meşru ilişki nedir? Tecavüzle esdeger tutabilirmiyiz.. mesela gayri meşru ilişki zorlami yapilir? veya cukalata verilerek kandirarakmi yapilir? biraz anlatin gayri meşru ilişki, fuhuş sizi bukadar neden rahatsiz ediyor? Arkadasim bunlari bir aciklik getir.. bizde düsüncemizi aktaralim.. bakin ben sizi ciddiye aliyor Türkiyede uyusturucu üzerine istatistik hazirlamaya calisirken??? anlatabiliyormuyum...
  14. Abraham' Arkadasin doğum günü kutlu olsun foruma katildigimda yazilarini zevkle okudugum cesurca yazan degerli bir Arkadas Mutlu yillar
  15. p*noya karsi degilsiniz? fakat p*noya da... p*no diye yazamiyorsunuz bu birkere inanilir gibi degil? öylemi? fuhşun her türlüsüne karşısiniz tamam... bu fuhuş nedir biraz acin... kac türdür türlerinide acin, fuhuş fuhuş nedir bu fuhuş... meşru ilişki nedir? Tecavüzle esdeger tutabilirmiyiz.. mesela meşru ilişki zorlami yapilir? veya cukalata verilerek kandirarakmi yapilir? biraz anlatin meşru ilişki, fuhuş sizi bukadar neden rahatsiz ediyor?
  16. Efendi Türkler şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    Herzaman ınanmışım
  17. Aman Allahim su böreklere su yesillige bak vallahi bu saatde karnim acikti dogru mutfaga
  18. Ülkemizin insanlarinin üzerine dini kullanarak kemirip cürüten kurt gibi, yapişanlar Bunlarin Akillari fikirleri milletin ******** oldugu icin, Din anlayisini ibadetten soyutlayip din arti seks eksenine cekerler bu inanmasi zor ama bir gercektir bunu 70.milyon icinde kendileride bilir!!! bu kisiler hayatda bir kere sorgulamazlar camilerin ibadet yerlerinin altina neden manav dükkani acilir diye neden ticaret alanina cevrilir diye sorgulamazlar... varsa yoksa .****** .. birakin sorgulamayi hayatda büyüklerin atalarinin babalarinin annelerinin mezarina bile ziyarete gitmezler? mezarlarin hali ortada varsa yoksa ********* varsa yoksa sapkın tarikatlar... ve o tarikatlarda patlayan cilgin olaylar onlari hic etkilemez herseylerinle teslim olmuslardir.. o teslimiyetin onlara nelere mal olduklarini hissederler ama arastirmazlar... cünkü gerceklerden kacarlar ya öyleyse cünkü teslimiyet sirf din askinla ibaret degildir? teslimiyet sirf parayla olsa gene iyi bazen cok asiri uclardadir?... onlarin gözü Apiş arasindayken... seyhlerin gözü sadece ülkesine ihanet o olmadi ticaret o olmadi seks ... bunun bircok örnegini ciplakliyla yasadik ve yasiyoruz...bu ******** ugrasanlar cinselligin bu kadar üzerine gidenler cinselligin ne oldugunu bilmezler yasaklaninca namusun kurtalacagina inanirlar,, bastırılmış cinselligin,, geri kalmis ülkelerde eşcinsel'in ensest ilişki ve zoofili gibi sapkınlıklara tavan yaptiginin farkina varmazlar... tabiiki uyusturucu yasaklanabilir buna ragmen genelev yasaklanabilirmi? yasaklanamaz? uyusturucu yasagini bu yasagi kim karsi cikiyor cikmiyoruz evet bu yasagi kimsenin ciktigi yok fakat yillarca yasaklanmis olan uyusturucu Avrupada bir cözüm getirmemistir.. bu yüzden yasaklara gevseklik cözümü egitim vede uyusturucu trafiginin yollarinin kesilmesine agirlik vermislerdir bugün onun karsiligini almaktadirlar.. bugün getirilen gevseklik aynen bizim ülkemizde tinercileri gördügümüz gibi hallerini onlarinda hallerini kitleler görme olanagina kavusmustur bir canli analizdir toplum icinde nasil eridiklerini nasil ölüme gittiklerine Ailelere vede gencleri bu durum daha duyarli hale getirmistir... Efendi Türkler
  19. tamam arkadasim anlasildi yolun acik olsun Kur’an kursları aldatma Arap harflerini telaffuz ettirme sektörü
  20. googlede bulamiyacagin arka arka birseyler gönderecegim sen onlarin arapcasini telaffüz edeceksin?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.