Shatin

Evet inatçıyım noooollllmuuuuuuşşşşşşşş

ATATÜRK

Avatarını

İnsanlık

İDRAK kardeşim söylediğin biraz komplo teorisine girmiyor mu sence? Yani şu memlekette öyle bir zihniyet içinde olacak belki pek nadir insan vardır ama bu da bunlara sebebiyet verecek kadar büyük olamaz diye düşünüyorum ve tespitinde yanıldığını savunuyorum hala

benimkisi sadece bir bölge ismi ama güzel ve şirin bi yer

SİGARAYLA MÜCADELE Eğer, bir ülkede her yıl, 100.000 kişi sigara ve onun yol açtığı hastalıklardan ölüyorsa, Eğer, önlem alınmazsa önündeki 25 yıl içinde, yıllık ölümlerin yılda 250-300.000'e çıkacağı biliniyorsa, Eğer, sigaranın bu ölümcül yanı bilindiği halde 18 yaşından küçük (11-18 yaş grubunda) her gün 3.000 çocuğumuz (yılda 1 milyon) sigaraya başlıyorsa ve/veya sigaranın tuzağına düşürülüyorsa, Eğer, istatistiklere göre; sigaranın tuzağına düşürülen 3.000 çocuğumuzdan 1.000'inin erken yaşta öleceğini biliyorsak, Eğer, ülkemizde bebek ve çocuklarımızın % 75'i büyüklerin sigara içmesi nedeniyle pasif içici konumunda ve bu sebeple zeka gelişimine kadar birçok hastalık onları bekliyorsa, Eğer, hala sigara içenler, sigara içmeyenlerin haklarına saygılı olmayı bilmiyorlarsa, Eğer, Uluslararası sigara tekelleri, tüm bu gerçeklere rağmen dünyada sigara tüketimini artırmak için tüm güçlerini kullanıyorlarsa, Gelin, ülkemizin ve dünyamızın en önemli problemini çözmekle işe başlayalım !!! (Alıntıdır) bu kapsamda bir önerim olacaktır. Bunu öncelikle kullanıcıların kendilerinden sonra site yönetiminden talep ediyorum. Site içerisinde kullandığımız Avatarların bazılarında sigara ya da puro kullanan kişilerin resimleri var. Sigarayla mücadele kapsamında hayatımızın hiçbir yerinde sigarayı özendirecek ya da teşvik ettirecek materyal bulundurmama taraftarıyım ve bu avatarların kullanıcıların hoşgörüsüyle değiştirilmesini istiyorum. Umarım destek olursunuz Destek olanlara şimdiden teşekkürler Saygılarımla,

tek kelimeyle bile edemiyorum sadece bütün bayanlara Saygıyla,

AŞK bana göre benim kısaltmam oluyor Aşk insanların kendi kısaltmaları olsa gerek

allah herkese fedakar ve sevgi dolu arkadaşlıklar yaşamlar ve insanlar nasip etsin denir anca burda ellerine sağlık

İltifat alamayan nesini tatmin etsin

Seni seviyorum ÇÜNKÜ BENİ YAŞIYORSUN

herkese bir kişi lazım arkadaşlar

hakikatten süper bir vakka ellerine sağlık

Ben bu olaya bi olaya farklı bi açıdan bakabilir miyim izninizle yani bu meliskoo sana karşı ya da ilişkine karşı değil güzel bi topic olduğu için bu gözle bakmayı uygun gördüm. Erkekler olarak ilişkilerimizde "Sen benim için vazgeçilmezsin Sanki benim için senden öncesi yoktu ve senden sonrası da olamaz" gibi cümleler sarfederiz. peki şuanki sevgilimizin eski sevgilisine de bu sözleri sarf ettiğini bilmemiz durumunda ne olur? en azından bunu böyle düşünmeyenler şuan düşünebilirler. ve yorumlarını duymak isterim gerçekten. Ondan başkası olamayacaktı da şimdi ben nasıl varım?? Benden başkası olamayacak onun için ya olursa ?

bende balık burcuyum aman uzak dur derim en azından nişanlım öyle diyor (Şaka bir yana insanları böyle şeylerle yorumlamak değerlendirmek çok büyük yanlışlara yol açar)

katılmamak ne mümkün ama amin demek lazım adam dua etmiş demi

Beeenn (ve ciddiyim)

bu nasıl bir içeriktir ya beynim döndü

sanırım bu son ana kadar anlaşılamaz. Yani doğru insanı buldum diyeceksin ama bi bakacaksın bir olay yüzünden bu fikrin değişecek. bunu sadece son nefeste söyleyebilir insan bana göre

Başını öne eğdi. Gözlerinin dolduğunu görmemi istemiyordu. Kısık ve boğuk bir sesle: Kahvaltımı duvardaki pahalı tablolara bakarak yapmak istemiyorum, dedi. Yanımda bakıcım değil, annem-babam olsun istiyorum. Sustu. Zaten çok konuşmazdı. Zekiydi, ama bir o kadar da sessiz ve içine kapanık. Zayıf, ama arkadaşlarının alaylarına sabırla katlanacak kadar olgun. Anne-babası zengindi, daha o uyanmadan işe koşup gece geç vakit eve dönecek kadar çok çalışıyorlardı. Onlara sorarsanız, her şey tek çocukları içindi. O gözbebekleriydi. Gündüz gözüyle görmedikleri bir gözbebek! Gözbebekleri sık sık ıslanan bir gözbebek! Veli toplantısı. Annesi, yanında oğlunun özel öğretmeniyle birlikte en ön sırada. Çok dikkatli ve ilgili. Dinliyor, not alıyor. Toplantı sonrasında, bir köşede bu ilgili anneyle konuşuyorum. O, zekî bir çocuk, ama yeterince yoğunlaşamıyor, sanırım daha fazla sevgi ve şefkate ihtiyaç duyuyor, diyorum. Ders çalışmaması, sizi yeterince göremeyişinin bir sonucu. Kimbilir belki de bir çeşit intikam… Genç ve bakımlı kadın geriliyor. Gardını alıyor. Kimbilir kaçıncı kez duyduğum sözler çıkıyor ağzından. Biz ne yapıyorsak, çocuğumuz için yapıyoruz. Özel okula gönderiyoruz, bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayarı var, interneti var, yurtdışında tatil yapıyor… Bir de edasının söyledikleri. Kalksın, otursun şükretsin. Hangi çocuk bu kadar nimeti bulabiliyor bu zamanda. Bu bizim hayat tarzımız. Hiç kusura bakmayın, bu hayat tarzından taviz vermeyiz. Ağzından değil, ama halinden çıkıyor bu sözler. Anlıyorum, diyorum, aslında anlamadığımı söyleyemiyorum. Siz en iyisi bir de psikolog rehber arkadaşla görüşün. Bakalım o ne diyor. Bir de diyemediklerim var. Oğlunuzun doya doya ağlamaya ihtiyacı var, ama yüzünü sizin sinenize yaslayarak. Onun için ne yaptığınız onu hiç mi hiç ilgilendirmiyor. O onunla birlikte ne yaptığınıza bakıyor. Haklı da. Ama, diyemiyorum. Babayı hiç soramıyorum. O nerede? Haftada kaç saat geçiriyor oğlu babasıyla? Hayalci bir soru. Babasını haftada kaç kez görebiliyor? Siz çok zenginsiniz. Ancak oğlunuz fakirliğin en kötüsünü yaşıyor: Duygusal fakirliği. Seneler sonra, şimdi, söylemem gerektiği halde söyleyemeyeceğim bir şey daha geliyor aklıma: Hanımefendi, siz çocuğunuzu yetim ve öksüz bırakıyorsunuz, farkında değil misiniz? Yetimin resmini çizebilseydim kalemimden hüzünlü bir çift göz dökülürdü kâğıda. O zenginlik içinde duygusal fakirliği, anne-babası olduğu halde duygusal yetimliği yaşayan o öğrencinin gözleri. Ağlayan değil, ağlayamayan gözler. Dolu, ağlamaya hazır, ama ağlayacağı bir sine bulamayan bir çift göz... Baba, sadece ekmek parası için yaratılmış değil. O, çocuğuna hem maddeten, hem manen kol-kanat germek için var. Hayat boyu ona yol gösterecek hayat ilkelerini şefkatle öğretmek için var. Aynı odanın içinde soluk alırken bile çocuklarına güç ve dayanak noktası olmak için var. Yetim, şefkatin ve himayenin simgesi babadan mahrum olduğu için yetim. Yetim bu kol-kanattan, bu öğretmenden, bu dayanak noktasından mahrum olduğu için yetim. Korunmasız, zayıf ve ezik. Herkesten fazla şefkate ve ilgiye lâyık. O yüzden, hem Kur’ân, hem Peygamberimiz (asm) yetimlere şefkatle muamele etmemizi emrediyor. Sizce, o öğrencim de “mânen yetim” sayılmaz mı? Sizce de, kim bilir kaç çocuk babası hayatta olsa da mânen yetim değil mi? Kaç çocuk, babası hayatta olsa bile, ondan çok uzaklarda değil mi? “Söylersem, babam sana gösterir” celâllenmesine cesaret edemeyen, baba şefkati ve kuvvetini arkasında hissedemeyen kaç çocuk var? Mânen yetimlerin sayısı belki de kat kat fazla. Şehirlerde kaç çocuk, kreş ve anaokulu köşelerinde sahte ilgi ve şefkatlerle avutuluyor dersiniz? Sabah o uyanmadan evden kaçan, gece o çoktan uyuduktan sonra eve dönen, işine gösterdiği özen ve ilginin onda birini çocuğuna göstermeyen kaç baba, çocuklarını mânen yetim bıraktığının farkında? Ne dersiniz? Murat ÇİFTKAYA 28.5.2005- Yeni Asya Gazetesi

Herkes kendini kurtarma çabasında bu da onun en büyük göstergelerinden birisi.

muratx kardeşim yaptığın gözlem biraz doğruluk payı olmasına rağmen tam doğru denemez çünkü sonuçta bu yarışmanın görüntüleri devletimizin resmi bir kanalında yayınlanmış değil mi? peki bu kanalı izlemeyi seçmek ya da paparazzi kanalını izlemeyi seçmek kimin tercihi tabiki bizim. ve sen eğer TRT-3 ü izlemeyi seçmişsen o yarışmayı görmüşsündür paparazzi izlemeyi seçmişsen paparazzi görüntülüreni görmüşsündür. Peki kim diyor ki bize paparazzi izleyin de haber kanalı izlemeyin belgesel kanalı izlemeyin. Bu bizim hoşumuza giden görüntüler ki onları izlemeyi seçiyoruz. Benim bugüne kadar görmediğim bilmediğim birçok kanal olduğunu farkettim evimize uydu anten almamızla beraber (bu yaklaşık 2 senedir oluyor) ve gördüm ki gerçekten sadece görüntüleriyle kişileriyle tarafsız haber gösteren kanalda var tarafsız spor gösteren kanalda magazin gösteren kanalda film gösteren kanalda var. Seçim bizim Paparazzi kanalı izlenme rekoru kırıyorsa izleyen biziz başkası değil Yanılıyor muyum? Saygılar,

yalnız o değil maaşından şikayet eden, Asgari ücret 380 YTL iken 10 milyar lira milletvekili maaşı ve 3 milyar lira emekli milletvekili maaşı olmuş şu memlekette onlar bile maaşlarının azlığından yakınıyorlar. Hatta ve hatta meclis birçok toplantısında yeterli çoğunluğa ulaşamazken oylama yapmak için maaş konularında niyeyse herkes koşulsuz şartsız orda oluyor ve herkesin eli havada oluyor. Ne kadar ekmek o kadar köfte demişler ama ben bir türlü o şahısların o kadar ekmek ürettiğini düşünmüyorum niyeyse

OBJEKTİVİST kardeşim güzel bir başlık atmış yalnız benim bi sorum var "Halkını eğitememiş, daha doğrusu halkını eğitmekten korkmuş bir devlet" bu cümledeki ilk bölümü onaylıyorum yalnız ikinci bölümü hangi kaynaklara başvurarak söylediğini açıklarsa çok sevinirim. bu bana göre ilginç bir itham doğruluğu tartışılabilir bir itham ve kardeşimin elinde böyle kaynaklar varsa paylaşırsa gerçekten bu konuda bilgilenmiş olacağım. Şimdiden Saygılar,